Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kasko Sigortası 0.31 Promil Alkol

Yanıt
Old 03-08-2015, 10:35   #1
tufan gürses

 
Varsayılan Kasko Sigortası 0.31 Promil Alkol

Arkadaşlar merhaba. Müvekkil şirkete ait kamyon tek taraflı kaza sonucu hasarlanıyor. Yapılan kan testinde şöförün 0.31 promil alkollü olduğu tespit ediliyor.

Kasko şirketi zararımızı karşılamadı. Dava açacam. Çünkü;

1-) 0.31 promil alkolün kazaya münhasarına sebebiyet verebilecek nitelikte olmadığını düşünüyorum.

2-) Bu doğrultuda bir kaç tane nörologdan da görüş aldım.

Ancak gerek karayolları trafik kanununda gerekse kasko sigortası genel şartları 5.5'te yapılan son değişiklikler kafamı karıştırdı. Konuyla ilgili bilgisi olan varsa benimle paylaşırsa sevinirim.
Old 03-08-2015, 15:01   #2
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Karayolları Trafik Kanunu’nun 48.maddesinin işareti ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 97.maddesine göre; “taksi veya dolmuş otomobil, minibüs, otobüs, kamyon, çekici gibi araçlarla kamu hizmeti, yük ve yolcu taşımacılığı yapan sürücüler ile resmi araç sürücüleri dışındaki sürücüler 0.50 promilin üzerinde alkol aldıkları halde araç kullanamazlar.”
Old 03-08-2015, 15:09   #3
tufan gürses

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Musa TAÇYILDIZ
Karayolları Trafik Kanunu’nun 48.maddesinin işareti ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 97.maddesine göre; “taksi veya dolmuş otomobil, minibüs, otobüs, kamyon, çekici gibi araçlarla kamu hizmeti, yük ve yolcu taşımacılığı yapan sürücüler ile resmi araç sürücüleri dışındaki sürücüler 0.50 promilin üzerinde alkol aldıkları halde araç kullanamazlar.”


üstadım bu durumda cevabınız nedir? Olumlu mu? Bildiğim kadarıyla ticari araçlarda 0.20 promilin üzerinde alkollü olunması durumunda cezai işlem uygulanıyor. Bizim aracımız da ticari bir araç. Yargıtay uygulamasını biliyorsunuz. Kazanın münhasıran alkolün etkisiyle gerçekleşmesi gerektiği şartını arıyor. Trafik kanunun ve yönetmeliğine paralel olarak kasko genel şartlarının konuya ilişkin maddesi de değiştirildi. Uygulama aynı yönde midir. Davayı açmamda bir sakınca varmı sizce? Teşekkürler
Old 03-08-2015, 15:17   #4
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

0.50 promilin altında bir alkol olduğu için, kanunen zaten kazaya tek başına sebebiyet verebilecek nitelikte olmadığı açıktır. Ki bu yargılama aşamasında da araştırılacaktır. Yargıtayın vermiş olduğu son kararlar 0.50 promilin üstünde alkol kullanan sürüceler içindir. Ben dava açmanızda bir sakınca göremiyorum. Hatta 0.50 promilin altında bir alkol kullanımı olduğu için, alkol kullanımın tek başına kazaya sebebiyet vermesi konusundaki ispat yükünün de kasko şirketine ait olduğunu düşünüyorum. Zira kanunen zaten 0.50 promilin altı tek başına sebebiyet verme olarak görülmüyor.
Old 03-08-2015, 15:22   #5
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2004/11-217 K. 2004/212 T. 7.4.2004 '' 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 48.maddesi;alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir.Karayolları Trafik Yönetmeliğinin "Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı" başlıklı 97.maddesinde, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, konu ile ilgili olan "b-2" bendinde "Alkollü içki almış olarak kandaki alkol miktarına göre araç sürme yasağı" kenar başlığı altında; Alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promilin üstünde olanların araç kullanamayacakları açıklanmıştır.
Ayrıca Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.5.maddesinde "Teminat dışı kalan zararlar" kenar başlığı altında; taşıtın Karayolları Trafik Kanunu uyarınca yasaklanan miktardan fazla içki almış kişiler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararların, kasko poliçe teminatı dışında olduğu açıklanmıştır.
Bununla birlikte;Kasko Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının A.5.5.maddesinin dayanağını teşkil eden Karayolları Trafik Kanununun 48.maddesinin yasaklamayı düzenleyen ilk fıkrasında, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli araç sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaklanmış olup, aynı maddenin ikinci fıkrasındaki yönetmelik düzenlemesine olanak tanıyan hükümde, yasaklama yetkisi yönetmeliğe bırakılmış olmadığından, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97.maddesinde yukarıda anılan yasa hükmün tekrarlandıktan ve müteakip, uyuşturucu veya keyif verici maddeler ile alkollü içkilerin oranlarının ne şekilde saptanacağı belirlendikten sonra, yasa da yer alan hükmü dikkate almadan salt; ( mücerret ) 0.50 promil üstünde alınan alkol miktarına göre araç kullanma yasağı getirilmesinin yasal dayanağı bulunmadığından geçersiz bulunmaktadır. Geçersiz yönetmelik hükümlerinin, yasaya aykırı bir şekilde genel şart olarak kabulü de mümkün değildir.
O halde, hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibarıyla sürücünün salt ( münhasıran ) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması, tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının kanıt yükü TTK.nun 1281 maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.
Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla, olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisi ile meydana geldiğinin saptanması durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın reddine, aksi halde kabulüne karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir. ( Bkz.YHGK. 23.10.2002 gün ve 2002/11-768-840 sayılı ilamı, 19.4.2000 gün ve 2000/11-806-801 sayılı ilamı, 15.4.1998 gün ve 1998/11-258-273 sayılı ilamı, 15.4.1998 gün ve 1998/11-258-73 sayılı ilamı, Y.11.HD.nin 23.2.2004 gün ve 2004/7094-1654 sayılı ilamı ) Somut olayda dosya kapsamına göre, davacının seyir ettiği yönde yol kenarına park etmiş Gülbu Mızrak yönetimindeki 06 YRE 34 plakalı aracın, bulunduğu yerden çıkmak için geri geri manevra yaptığı sırada, davacının yönetimindeki 06 GRK 06 plakalı aracın sağ ön tarafı ile 06 YRE 34 plakalı aracın sol arka tarafına çarptığı, bu çarpmadan sonra davacının aniden sola direksiyon kırdığı, bu arada davacının, arkasından gelmekte olan dava dışı 06 FB 744 plakalı aracın sağ ön kısmına, aracının sol arka kısmı ile çarptığı ve arkadaki aracın çarpmanın etkisi ile yolun soluna karşı şeride doğru savrulduğu ve karşı yönden gelmekte olan dava dışı 06 F 2462 plakalı araçla çarpıştığı anlaşılmaktadır.
Alınan uzman bilirkişi raporuna göre, bu olayda iki yönden hareket halinde bulunan trafiği kontrol etmeden tedbirsiz ve dikkatsiz bir biçimde yola çıkış yapmak isteyen 06 YRE 34 plakalı araç sürücüsü Gülbu Mızrak 6/8 oranında asli kusurlu bulunduğu, davacının ise akan trafiği kontrol edip kaza anında etkin fren önlemine başvurmadığı için 2/8 oranında kusurlu bulunduğu belirtilmiştir.
Kaza sırasında davacının 1.31 oranında alkollü olduğu bilirkişi raporu ile saptanmıştır. Bununla birlikte yukarıda açıklanan ilkeye göre, sürücünün alkollü olması, yalnız başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez.Oluşan hasarın salt alkolün etkisi altında oluşup oluşmadığının saptanması gerekir.
Her ne kadar, içerisinde nörolog, hukukçu ve trafik uzmanından oluşan bilirkişi kurulu raporunda davacının aldığı alkol oranından yola çıkılarak kazanın, davacının salt alkolün etkisi altında kalması dolayısıyla ortaya çıktığı varsayımına dayandırılmışsa da, bu tespit olayın yukarıda özetlenen oluşumu ve dosya kapsamı ile bağdaşmamaktadır. Alkollü olmayan bir sürücü de kaza anında etkin fren tedbirine başvurmayıp, söz konusu kazaya neden olabilir. Kaldı ki, davacı olayda 2/8 oranında kusurlu olup, asli kusurlu ( 6/8 ) 06 YRE 34 plakalı araç sürücüsü Gülbu Mızrak'tır.Yukarıda da değinildiği gibi kaza, salt ( tek başına ) davacının alkollü olmasının etkisiyle meydana gelmemiştir.Olayda bu etmenden çok, yola çıkarken gerekli güvenlik tedbirlerini almayan ve özensiz davranan asli kusurlu Gülbu Mızrak'ın davranışı rol oynamıştır.
Hal böyle olunca, varsayıma dayalı ve uygun nedensellik bağı bulunmayan Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarına aykırı bilirkişi raporundaki görüşlere itibar edilerek davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır...''
Old 03-08-2015, 15:37   #6
tufan gürses

 
Varsayılan

Alkol, uyuşturucu veya uyarıcı maddeler etkisi altında araç sürme yasağı
Madde 97- (Başlığı ile birlikte değişik:RG-19/2/2014-28918)
Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile kanlarındaki alkol miktarı 0.50 promilin üzerinde olan hususi otomobil sürücülerinin ve kanlarındaki alkol miktarı 0.20 promilin üstünde olan diğer araç sürücülerinin karayolunda araç sürmeleri yasaktır.

Bu durumda cevabınız nedir?
Old 03-08-2015, 15:41   #7
tufan gürses

 
Varsayılan

5.5. Taşıtın, uyuşturucu maddeler veya Karayolları Trafık Kanunu uyarınca yasaklanan miktardan fazla içki almış kişiler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararlar, (2013 öncesi genel şartlar)

5.5.Aracın, uyuşturucu madde veya Karayolları Trafik Yönetmeliğinde belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar, (Yeni genel şartlar)
Old 03-08-2015, 15:43   #8
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Bu durumda cevabım yukarıdaki HGK gereği; önemli olan kazanın salt alkol etkisi ile meydana gelip gelmediğidir. Bu da yargılama esnasında anlaşılacaktır. Sadece alkol miktarına bakılarak reddeiilemez. Ki ben 0.31 promilin tek başına sebebiyet verecek nitelikte olmadığını düüşünüyorum. Yukarıda sunmuş olduğum karar yargıtayın yerleşik uygulamasıdır
Old 03-08-2015, 15:46   #9
tufan gürses

 
Varsayılan

peki üstat o zaman sonucunu birlikte görelim. Davayı her halükarda açacam. Ama son değişiklikten sonra Yargıtay'ın görüşü ne olacak bilmiyorum açıkçası. İnşallah olumlu olur. Teşekkürler. Saygılar
Old 03-08-2015, 17:03   #10
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Umarım lehinize olur meslektaşım. Değişiklikler yeni olduğu için yargıtay kararı olacağını sanmıyorum. Ama değişiklikler esaslı değil. Yani yargıtayın görüşünün değişeceğini sanmıyorum. Her halükarda belirleyici olan alkol kullanımının kazanın meydana gelmesindeki etkisi. Bunu da bilirkişi raporu çözücek. Ki söylediğim gibi; 0.31 promil çok düşük ve tek başına kazanın meydana gelmesine yol açacak nitelikte değil kanımca. Rica ederim. İyi günler
Old 03-08-2015, 21:40   #11
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Alıntıdır.

Alıntı:
Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurlarında olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin saptanması durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın reddine aksi halinde kabulüne karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir. (Bkz.YHGK 23.10.2002 gün ve 2002/11-768-840; YHGK 7.4.2004 gün ve 2004/11-257-212; YHGK 2.3.2005 gün ve 2005/11-81-18; YHGK 14.12.2005 gün 2005/11-624-713 sayılı ilamları)
Old 04-08-2015, 10:43   #12
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Bülent AKÇADAĞ
Alıntıdır.

Üstad sağolun katkınız için. Görüşümü gerekçelendiren bir alıntı olmuş
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Düşük promil alkol, yargılama, Yargıtay kararı Munteha Meslektaşların Soruları 2 27-04-2015 13:12
Dövize Endeksli Emeklilik Sigortasi Haksız Şart koo_eem Meslektaşların Soruları 0 18-02-2015 11:25
0.50 promil alkol hem para cezası hem de ehliyetin geri alınması - ACİL... sincap Meslektaşların Soruları 7 28-03-2012 16:24
alkollü araç kullanmak-kandaki promil oranının tespiti-yapılan işlemlere itiraz Av. Arzu Erkol Dursun Meslektaşların Soruları 11 16-06-2011 16:35


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06055999 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.