Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Aracın Trafikten Meni Kararının Ve Trafik Cezasının İptali

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 04-07-2012, 20:56   #1
Mare Nostrum

 
Varsayılan Aracın Trafikten Meni Kararının Ve Trafik Cezasının İptali

Araçların Tescil Edildikleri Amacın Dışında Kullanılması:
Ek Madde 2 - (4199 - 17.10.1996) (Değişik : 4262 - 21.5.1997) Araçlarını motorlu araç tescil ve trafik belgesinde gösterilen maksadın dışında kullananlar ile sürülmesine izin veren araç sahipleri 14.400.000.- lira para cezası ile cezalandırılırlar.
Ayrıca araç 15 gün süre ile trafikten men edilir.
(Ek fıkra : 6321 - 22.5.2012 / m.3) İlgili belediyeden izin veya ruhsat almaksızın, belediye sınırları dâhilinde ticari amaçlı yolcu taşıyan kişiye, araç sahibine, bağlı bulunduğu durak, işyeri ve işletmelerin sorumlularına birinci fıkrada gösterilen idari para cezası üç kat olarak, fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde tekerrürü halinde ise beş kat olarak uygulanır. Ayrıca, araç her defasında altmış gün süre ile trafikten men edilir.
(Ek fıkra : 6321 - 22.5.2012 / m.3) Ayırıcı işareti bulunmayan üçüncü fıkra kapsamındaki araçlardan taşımacılık hizmeti alanlara da birinci fıkrada belirtilen cezanın üçte biri oranında idari para cezası uygulanır.


Müvekkil şirketin aracına KTK ek-2 maddesine aykırılık gerekçesiyle trafik cezası kesilmiş ve araç trafikten men edilerek yediemin deposuna teslim edilmiş.

Cezanın iptali ve aracın trafikten men kararının iptali için dava açacağız.Esas yönünden haklı olduğumuz için o kısmı anlatmıyorum.Sorularım şunlar:

1- Normalde trafik cezasının iptali için Sulh Ceza Mah. görevli olduğunu biliyorum ama burada aracın trafikten men edilmesi de var. Görevli mahkeme İdare Mahkemeleri mi?

2- Ceza şoföre kesilmiş, davayı şoför adına mı yoksa ruhsat sahibi adına mı açmam gerek? (Benim düşüncem sadece ceza olsaydı şoför adına açmaktı,-ceza onun adına olduğu için- ama trafikten men kararı da olduğu için kararsız kaldım)

3- Bu tür davalarda yürütmeyi durdurma kararı veriliyor mu uygulamada? Aracı ne kadar çabuk çıkartabilirsem müvekkil şirket o kadar az zarara uğrayacak.
Old 05-07-2012, 13:46   #2
durgunlu

 
Varsayılan

Merhaba meslektaşım, aynı konu bende de var.

Düşüncem şu:
a) Şoföre karşı kesilen ceza için görevli mahkeme Sulh Ceza Mahkemesi'dir. Neticede ceza şoföre kesildiği için, muhatabı şofördür ve davayı onun açması gerekir.

b) Bu olayla ilgili olarak çok büyük ihtimalle yakın tarihte araç sahibine de tebligat yoluyla aynı ceza gelecektir. (Bize öyle oldu) İşte sıkıntı burada başlıyor. Çünkü araç sahibi açısından hem para cezasının iptali ve hem de trafikten men kararının iptali söz konusu.

2918/112'de görevli mahkeme sulh ceza olarak belirtilmiş, ancak aynı maddede trafikten men ibaresi geçmiyor. Dolayısıyla sulh ceza olamaz.

5326/3'de bu kanunun; idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanır diyor. Bu maddenin atfı ile aynı kanunun 27.maddesine bakmak gerekiyor.

5326/27'de başvuru yolu başlıklı maddede sulh ceza mahkemesi yetkili ama "trafikten men" ibaresi burada geçmiyor.

Bir done daha: Uyuşmazlık Mah.'nin 2009/191 E.sayılı kararında; aynı olay sebebiyle hem Ek-2'den ve hem de 4925sayılı kanun nedeniyle kesilen iki ayrı cezada; İdare Mah. cezalar ayrı diye tefrik etmiş ve Ek-2'ye dayalı itirazı incelemeye devam etmiş.

Hülasa (b) şıkkında bana göre; İdare Mah. yetkili.

Saygılar
Old 12-08-2012, 22:51   #3
strider

 
Varsayılan

Saın meslektaşım, uygulamanız ne şekilde oldu? Bu konudaki tecrübelerinizi paylaşır mısınız?
Old 13-08-2012, 11:30   #4
durgunlu

 
Varsayılan

Düşündüğümüz gibi araç şoförü için Sulh Ceza Mahkemesi'ne, araç sahibi için İdare Mahkemesi'ne dava açtık. İdare Mahkemesi, ilk incelemede davanın kendi yetki alanlarına girdiğini kabul etti. Bir önceki mesajımda bir maddeyi atlamışım. O da 5326/27-8 "İdarî yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idarî yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idarî yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddiaları bu işlemin iptali talebiyle birlikte idarî yargı merciinde görülür."
Saygılar
Old 18-10-2012, 13:53   #5
Avrasya

 
Varsayılan

Aynı hususta müvekkilimin aracı hem bağlanıyor hem de hakkında para cezası uygulanıyor. Her iki işlemin iptali için idare mahkemesine dava açmış. Yürütmeyi durdurma talepli olarak. Davanın tümü hakkında görevsizlik verilmiş.

Şimdi;

1-Sulh Ceza'da dava açabilmem için İdare Mahkemesi'nde temyizden feragat gerekir mi?
2-Trafikten men kararı için sulh ceza ne karar verir. Bence SC'de görevsizlik verecek. Bu durumda ne olacak?
3-Tüm evrakları tam olan aracı alabilmemizin en kısa yolu nedir?
Old 18-10-2012, 14:32   #6
durgunlu

 
Varsayılan

Sulh Ceza'ya başvuru, malum olduğu üzere 15 gün. Eğer müvekkiliniz İdare Mahkemesi'ne açtığı davayı (60 gün olmasına rağmen) 15.güne kadar açmadıysa, olası bir gönderme kararında Sulh Ceza Mah., süre aşımından dolayı red kararı verebilir.
Size tavsiyem (bana göre İdare Mah.'nin görevli olması sebebiyle)kararı temyiz etmeniz.
Maalesef aracı alabilmenin kısa süreli bir yolunu bulamadık. Bulan olursa beri gelsin.!!!
Old 18-10-2012, 16:41   #7
feyzaday

 
Varsayılan

Geçen hafta aynı dava ile uğraştım. İdari mahkemenin olayımız dışı benzer bir olayın görevsizlik kararını ekledim, sulh ceza da görevsizlik veriyor onu da biliyordum. (Trafikten men ve para cezası) Dosyayı iki yerde de aynı anda açmayı planlıyordum, önce sulh hakimi ile görüştüm. Dosyanın iki mahkemenin de reddinden sonra uyuşmazlık mahkemesine gönderilmesi gerektiğini söyledi. Bu sureçte mağdur olacağımızı ifade ve ikna ile aracı tensiben iade kararı aldım. Bu arada Y.Ceza Genel kurulu 2006/9-23 E 141 karar sayılı 16.05.2006 tarihli kararı (ki uzun bir karar) görevli mahkemenin idare mahkemesi olduğunu belirtmektedir.
Old 21-11-2012, 11:22   #8
Av.Ali ÇİTİL

 
Varsayılan

Alıntı:
KANUN

BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN
Kanun No. 6321 Kabul Tarihi: 31/5/2012
Alıntı:
MADDE 3 – 2918 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“İlgili belediyeden izin veya ruhsat almaksızın, belediye sınırları dâhilinde ticari amaçlı yolcu taşıyan kişiye, araç sahibine, bağlı bulunduğu durak, işyeri ve işletmelerin sorumlularına birinci fıkrada gösterilen idari para cezası üç kat olarak, fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde tekerrürü halinde ise beş kat olarak uygulanır. Ayrıca, araç her defasında altmış gün süre ile trafikten men edilir.
Ayırıcı işareti bulunmayan üçüncü fıkra kapsamındaki araçlardan taşımacılık hizmeti alanlara da birinci fıkrada belirtilen cezanın üçte biri oranında idari para cezası uygulanır.”

Alıntı:
Gerekçe korsan taksi http://www2.tbmm.gov.tr/d24/2/2-0560.pdf

VIP (şoförlü araç kiralama) hizmeti sunan müvekkile (rent a car) 1.950 TL (3 Araç) ceza kesilmiş ve trafikten 60 gün men edilmiştir.

Trafikten meni ve para cezasını nasıl kaldırabilirim.

Ticari amaçlı yolcu taşımacılığı yaptığı gerekçesiyle trafikten men ve para cezası kesilmiştir.

Yanıtlarınızı bekliyorum
Old 21-11-2012, 16:46   #9
feyzaday

 
Varsayılan

Yasa yeni değişti, uygulama çok karışık. Kabahatler kanununa göre idare mahkemesinde dava açılması lazım. Yukarıda CGK kararını yazmıştım. Önerim, uygulama karışık olduğundan iki yollu devam etmeniz hem sulh cezaya hem idare mahkemesine idari para cezasının iptali ve aracın tensiben iadesi yolunda talepte bulunmanız. Ancak bunlara başvurmadan hemen önce veya aynı zamanda aracın eksiklerini tamamlamanız ve mahkemelere sunmanız.
Old 21-11-2012, 16:52   #10
Av.Ali ÇİTİL

 
Varsayılan

Elinizde dilekçe örnekleri varsa gönderirseniz çok sevinirim.İnceleyip değerlendirme açısından yararlı olacak
Old 21-11-2012, 18:03   #11
feyzaday

 
Varsayılan

göndermeye çalıştım ancak word deki dilekçem buraya sığmadı veya başka bir sorun oldu.
Old 23-11-2012, 12:49   #12
Av.Ali ÇİTİL

 
Varsayılan Sayın Durgunlu

Alıntı:
Yazan durgunlu
Düşündüğümüz gibi araç şoförü için Sulh Ceza Mahkemesi'ne, araç sahibi için İdare Mahkemesi'ne dava açtık. İdare Mahkemesi, ilk incelemede davanın kendi yetki alanlarına girdiğini kabul etti. Bir önceki mesajımda bir maddeyi atlamışım. O da 5326/27-8 "İdarî yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idarî yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idarî yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddiaları bu işlemin iptali talebiyle birlikte idarî yargı merciinde görülür."
Saygılar

Davanızın safahatı hakkında bilgi verebilir misiniz?
Old 23-11-2012, 12:53   #13
durgunlu

 
Varsayılan

Sulh Ceza Mahkemesi davamızı esastan reddetti. (Miktar itibariyle kesin karar)
İdare Mahkemesi açısından ise; açtığımız davalar haliyle farklı mahkemelere tevzi oldu. Birisi görevsizlik verdi. Diğeri ise ilk incelemede görevli olduğunu kabul etti ve halen incelemede. Yürütmeyi durdurma taleplerimiz ise tüm idare mahkemelerince reddedildi.
Old 17-12-2012, 13:20   #14
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Bende de benzer bir dava var.

Ancak aracı kullanan ile ruhsat sahibi farklı kişiler.

Trafik cezası şoföre kesilmiş. Buna karşı Sulh Ceza Mahkemesinde itiraz edeceğiz.

Araç Trafikten men edilmiş. Buna ilişkinde yürütmeyi durdurma talepli İdare Mahkemesinde İşlemin İptali Davası açmayı düşünüyorum.

Sorun ise, araç sahibine henüz tebliğ edilmiş bir ceza yok, dava konusu edebilmem için tebligatı beklemem gerekir mi? Yoksa Trafikten men raporunu dayanak yapıp dava açabilir miyim ? Kararsız kaldım. Fikri olan
Old 17-12-2012, 13:25   #15
feyzaday

 
Varsayılan

Beklemenize gerek yok zira araç men durumunda ve her geçen gün önemli. Zaten mahkeme ilgili tutanakları emniyetten istiyor. Olayın izahı ile men raporunu dayanak yapabilirsiniz.
Old 17-12-2012, 13:35   #16
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

HUKUK BÖLÜMÜ

Esas : 1999/44

Karar : 1999/45

Tarih : 06.12.1999
İDARİ PARA CEZASININ İPTALİ (Tankere Yüklenmesi Gerekenden Fazla Akaryakıt Yüklenmesi Nedeniyle Kesilen Para Cezasının İptali İçin Açılan Davanın İdari Yargı Yerinde Görülmesi)
KARAYOLLARI TRAFİK KANUNUNA MUHALEFET (Tankere Yüklenmesi Gerekenden Fazla Akaryakıt Yüklenmesi Nedeniyle Kesilen Para Cezasının İptali İçin Açılan Davanın İdari Yargı Yerinde Görülmesi)
TRAFİK KURALLARINA AYKIRI HAREKET (İdarece Verilen Para Cezasının İptali İçin Açılan Davanın İdari Yargı Yerinde Görülmesi)

2577 Sa.Ka.15
2576 Sa.Ka.6
2918 Sa.Ka.65, 116
2247 Sa.Ka.14
2918 sayılı yasa`da idarece uygulanması öngörülen idari para cezasınıniptali istemiyle açılan davanın, idari yargı yerinde çözümlenmesi gerekmektedir.


DAVA VE KARAR:
HUKUK BÖLÜMÜ KARARI:

Akaryakıt dağıtımı alanında faaliyet gösteren BP AkaryakıtOrtaklığı tarafından, sevk irsaliyesinde gösterilen 21.700 litre miktarındaakaryakıt yüklenmiş olan bayie ait 31 FD 126 plakalı tankerin, seyir halindebulunduğu E 91 karayolu üzerinde 14.7.1997 günü Hatay Bölge Trafikyetkililerince denetlenmesi sonucunda, ruhsatına göre 17.160 Kg. yüklenmesigerekirken sevk irsaliyesi ile belli 21.700 Kg. 4512 yüklendiği nedeniyle,2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu`nun 65/5. maddesine göre, adıgeçenOrtaklığın 72,000,000.- lira para cezası ile cezalandırıldığı yolunda trafikceza tutanağı düzenlenmiştir.

Ortaklık tarafından, sevk irsaliyesinde miktarların litre cinsindengösterildiği, 21.700 litre olan akaryakıtın 16.423 kilograma tekabül ettiği,dolayısıyla ruhsatta belirtilen 17.100 kilogramlık istiab haddinin aşılmadığıileri sürülerek, dilekçede 70,000,000.- lira olduğu ifade edilen, haklarındapara cezası tertibine ilişkin trafik ceza tutanağının iptali istemiyle,4.8.1997 gününde adli yargı yerine itiraz edilmiştir.

HATAY SULH CEZA MAHKEMESİ; 18.8.1997 gün ve E: 1997/786, K: 1997/ 959 sayıile, Karayolları Trafik Kanunu`nun 115. maddesinin son fıkrasına göre, 116.maddede öngörülen itiraza ilişkin hüküm saklı kalmak üzere, para cezaları ilemahkemelerce verilen ve sadece hafif para cezalarına ait olan hükümlerin kesinolduğu; Yargıtay 2. Ceza Dairesi`nin 24.1.1992 gün ve E: 1992/382, K: 1992/714sayılı ilamına göre, idari para cezaları için adli yargıya 116/1. maddedekieylemle ilgili ve sınırlı olarak yetki ve görev verildiği; müsnet olaya konutrafik suç tutanağının düzenlenme şeklinin Trafik Kanunu`nun 116/1. maddesineuygun bulunmadığı; bu nedenle, hakkında Kanun`un 65/5. maddesine göre tutanakdüzenlenip idari para cezası tayin edilen BP Akaryakıt Ortaklığının itirazınıincelemenin adli yargının görev ve yetki alanı dışında kaldığı gerekçesiyle,kesin olarak görevsizlik kararı vermiştir.

Davacı Şirketçe, aynı istekle, 13.11.1997 gününde idari yargı yerine(vergi mahkemesine) dava açılmıştır.

Hatay 1. Vergi Mahkemesi; 5.12.1997 gün ve E: 1997/507, K: 1997/408 sayıile, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümler niteliği taşımayan,dolayısıyla 2576 sayılı Yasanın 6/a. maddesinde belirtilen konuların dışındakaldığından çözümlenmesiMahkemelerinin görevine girmeyen davanın, 2577 sayılı İ.Y.U.K.`nun 15/1-a.maddesi uyarınca reddine ve dava dosyasının görevli ve yetkili Adana İdareMahkemesi`ne gönderilmesine karar vermiştir.

ADANA 1. İDARE MAHKEMESİ; 17.3.1999 gün ve E: 1998/74, K: 1999/256 sayıile, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu`nun "Bu Kanundaki suçlarla ilgilidavalara bakacak mahkemeler ve yetkileri" başlıklı 112. maddesinde "BuKanundaki; hafif para cezasını veya bununla birlikte hafif hapis cezasını,belgelerin geri alınması ve iptali cezasını gerektiren suçlarla ilgilidavalara trafik mahkemelerinde, bunların bulunmadığı yerlerde yetki verilensulh ceza mahkemelerinde bakılır." kuralına yer verildiği; bu durumda, 2918sayılı Yasa`nın 65/5. maddesi dayanak gösterilerek düzenlenen trafik paracezasına karşı açılan davanın görüm ve çözümünün adli yargının görevinegirdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar temyiz edilmeyerekkesinleşmiştir.

Davacı Şirket vekilinin 7.9.1999 gününde mahkeme kaydına giren dilekçesiüzerine dava dosyası, anılan Mahkeme Başkanlığının 21.9.1999 günlü, 1998/74sayılı yazısı ekinde Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına gönderilmiş olup,böylece adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa`nın 14.maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş bulunmaktadır.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü`nün, AliHÜNER`in Başkanlığında, Üyeler: Mahir Ersin GERMEÇ, Dr. Mustafa KILIÇOĞLU,Bekir AKSOYLU, Mustafa BİRDEN, Dr. Erol ALPAR ve Ertuğrul TAKA`nınkatılımlarıyla yapılan 6/12/1999 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsaYEĞENOĞLU`nun davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporuile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilenYargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Danıştay Savcısı O. CemERBÜK`ün davanın çözümünün idari yargının görevine girdiği yolundaki yazılıaçıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
SONUÇava, 2918 sayılı Yasa`nın değişik 65. maddesinin değişik beşincifıkrasına göre trafik zabıtasınca düzenlenen para cezasına ilişkin trafik cezatutanağının iptali isteminden ibarettir.

Uyuşmazlığın esasını, trafik zabıtasınca uygulanan cezalarla ilgilidavalara adli yada idari yargı yerlerinden hangisinin bakacağı hususuoluşturduğundan, ilgili yasal düzenlemenin ceza uygulamasına ilişkinsistematiğinin incelenmesi gerekmektedir.

13.10.1983 tarih ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile getirilensistemde, karayolları üzerinde yolcuları, yayaları ve trafiği tehlikeye sokanve suç oluşturan fiiller, esas itibariyle, iki grupta ele alınmış; bir kısmınatrafik zabıtasınca para cezası, diğerlerine mahkemelerce hafif para cezasıveya bu cezanın yanında hafif hapis cezası, belgelerin geri alınması ve iptalicezası veya işyerlerinin kapatılması cezası verilmesi öngörülmüştür.

İdarenin organları eliyle idari usullere göre uygulanması ve idarehukukunun bir müeyyidesi olması nedeniyle, idari işlem niteliğini taşıyan vebu yönüyle adli cezalardan ayrılan idari cezaların yargısal denetiminde, kuralolarak, idari yargı yerleri görevli bulunmaktadır.

Ancak, yasakoyucu tarafından, idari cezalara karşı ilgililerin sadeceyapılan tespitin gerçeğe aykırılığı ile maddi ağır yanlışlıklar bulunduğunuileri sürerek yapacakları itirazlarda, ülke genelinde yaygın teşkilata sahipolması ve sade bir usulle incelenerek kesin kararlarla süratlesonuçlandırılması gibi pratik düşüncelerle, adli yargı yerinin görevlikılınması olanaklı olup; bu halde, yetkili mahkemenin adli yargı yeriolduğunun ilgili yasada açıkça belirtilmesi gerekir.

2918 sayılı Yasa`nın "Adli Kovuşturma ve Cezaların Uygulanması" başlığınıtaşıyan Dokuzuncu Kısmı, iki ayrı Bölüm halinde düzenlenmiş; Adli Kovuşturma"başlıklı Birinci Bölümde yer alan 112. maddede, bu Kanundaki suçlarla ilgilidavalara bakacakmahkemeler ve yetkileri belirlenmiş olup, anılan maddenin birinci fıkrasında"Bu Kanundaki; hafif para cezasını veya bununla birlikte hafif hapis cezasını,belgelerin geri alınması ve iptali cezasını veya işyerlerinin kapatılmasıcezasını gerektiren suçlarla ilgili davalara trafik mahkemelerinde, bunlarınbulunmadığı yerlerde yetki verilen sulh ceza mahkemelerinde bakılır." hükmüneyer verilmiştir.

"Cezaların Uygulanması" başlıklı İkinci Bölümde yer alan 115. maddede,116. maddede öngörülen itiraza ilişkin hüküm saklı kalmak üzere, para cezalarıile mahkemelerce verilen ve sadece hafif para cezalarına ilişkin olanhükümlerin kesin olduğu; 116. maddede, trafik kural ve yasaklarına aykırıdavranışları belirlenen ve sürücüsü tespit edilemeyen araçlara tescilplakalarına göre trafik zabıtasınca tutanak düzenleneceği ve trafikzabıtasının yetkisi dahilindeki para cezalarına karşı araç sahiplerinincezanın tebliğinden itibaren yedi gün içinde "yetkili mahkemeye" itirazedebileceği ve itiraz üzerine verilen kararların kesin olduğu hükmebağlanmıştır.

Bu hükümlerden, 2918 sayılı Yasa`da öngörülen cezaların büyük ölçüde adliceza kapsamında düşünülerek Hakim tarafından verilmesi esasının benimsendiği;para cezaları olarak bahsi geçen idari cezaların kesin olduğuna işaret edilmeksuretiyle bu cezalara karşı itiraz yolunun kapalı tutulduğu; ancak, sadece116. madde kapsamında bulunan idari para cezası ile ilgili ve sınırlı olarakitirazı incelemekle adli yargının yetkili ve görevli kılındığıanlaşılmaktadır.

Ne var ki; yasakoyucu tarafından, mahkemeler tarafından verilen hafifhapis cezalarının genellikle 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun`un 4.maddesi gereğince hafif para cezasına çevrildiği; mahkemelerce sanıklar iletutanak düzenleyen görevlilerin duruşmaya çağrılarak dinlenmesi nedeniylezaman kaybının doğduğu gerekçesiyle ve Devlet hizmetlerinin süratli, verimlive ekonomik bir şekilde yürütülmesini sağlamak, mahkemenin iş yükünü azaltmakve görevlilerin zaman kaybını önlemek amacıyla çıkarılan 3.11.1988 tarih ve3493 sayılı Yasa ile, bazı kanunların (6831, 1475 ve 2926 sayılı) yanısıra2918 sayılı Yasa`da daha önce mahkemelerce verilmesi öngörülen bir kısımcezalar, idari cezaya dönüştürülmüş; nitekim, inceleme konusu trafik cezatutanağının dayanağı olan 65. maddede, araçların yüklenme şartlarınauymayanlara, suçun niteliğine göre, idarece para cezası verilmesi ve mahkemetarafından da hafif para ve hafif hapis cezası hükmedilmesi şeklinde karma birdüzenleme bulunmakta iken, anılan 3493 sayılı Yasa`nın 44. maddesi ile yapılandeğişiklik sonucunda, cezanın idare tarafından verilmesi esası benimsenmiş;ancak, anılan 3493 sayılı Yasa ile değişikliğe uğrayan 6831, 1475 ve 2926sayılı Yasalar`da da getirilen idari cezalara karşı yapılacak itirazlarınmercii olarak sulh ceza mahkemeleri gösterilirken, 2918 sayılı Yasa`da aynıdoğrultuda değişiklik yapılmasına karşın, idari cezalara karşı yapılacakitirazların merciini belirten bir hükme yer verilmemiştir.

Buraya kadar yapılan açıklamaların ışığında: 2918 sayılı Yasa`nın"Araçların yüklenmesi" başlıklı değişik 65. maddesinin 21.5.1997 tarih ve4262 sayılı Kanun`la değişik beşinci fıkrasında yer alan "Sürekli ve süreksizolarak yük naklettiren kamu kurum ve kuruluşları ve gerçek ve tüzelkişilereait işletmeler, yük nakli yaptırdıkları araçların azami toplam ağırlıklarınıdikkate alarak yükleme yapmak zorundadırlar. Bu hükme aykırı hareket edenlerhakkında her araç için 72,000,000.- lira para cezası uygulanacağı gibi araçlartrafikten men edilir. "kuralına göre olayda, trafik zabıtasınca yapılanuygulamanın "idari ceza" kapsamında bulunması; Yasa`da idari cezalarla ilgilidavalarda (116. maddedeki itiraz yolu hariç) görevli yargı yerini açıkça bellieden bir hükme yer verilmemesi; bu Yasa`da gösterilen adli cezalarahükmetmekle görevli mahkemeye işaret eden 112. maddeye de herhangi bir atıftabulunulmamış olması karşısında ve göreve ilişkin genel kurala göre,uyuşmazlığa konu edilen davanın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerekeceğiaçıktır.

Belirtilen nedenlerle, İdare Mahkemesi`nce verilen görevsizlik kararınınkaldırılması gerekmektedir.

SONUÇ :

Davanın çözümünde idari yargının görevli olduğuna, bu nedenleAdana 1. İdare Mahkemesi`nin 17.3.1999 günlü, E: 1998/74, K: 1999/256 sayılıgörevsizlik kararının (KALDIRILMASINA), kesin olarak oybirliği ile karar verildi.
HUKUK BÖLÜMÜ 06.12.1999 - K.1999/45
Old 17-12-2012, 13:40   #17
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

D8D

Esas : 2007/7911

Karar : 2008/52

Tarih : 14.01.2008
ARAÇ PLAKASI
TRAFİK CEZA TUTANAIĞI
KARAYOLLARI TRAFİK YASASI

2577 Sa.Ka.49
Araç plakası esas alınarak düzenlenen trafik ceza tutanağının iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözüm görevinin, 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası`nın 112. maddesi uyarınca trafik, bunların bulunmadığı yerlerde ise sulh ceza mahkemelerine ait olmaktadır.


DAVA VE KARAR:
YARGILAMA USULÜ



Temyiz İsteminde Bulunan : ...

Vekili : Av. ...

Karşı Taraf : Ankara Valiliği

İstemin Özeti : Davacı şirkete ait 06 PB 303 plakalı araca düzenlenen 07.12.2005 tarihli ve 223928 sayılı Trafik Ceza Tutanağının iptali istemiyle Ankara Valiliğine karşı açılan davada; Kabahatler Kanunun 3. maddesinde, bu kanunun idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 112. maddesinde ise, hafif para cezasını gerektiren suçlarla ilgili davalara trafik mahkemelerinde, bunların bulunmadığı yerlerde yetki verilen Sulh Ceza Mahkemelerinde bakılacağı kuralı dikkate alındığında, dava konusu uyuşmazlığın çözümünün idari yargının görev alanına girmediği gerekçesiyle davayı görev yönünden reddeden Ankara 3. İdare Mahkemesinin 18.04.2007 gün, E-.2007/317, K:2007/942 sayılı kararının; cezanın Sulh Ceza Mahkemesince iptal edilmesi üzerine kesilen cezanın iadesi istemiyle vergi dairesine yapılan başvurunun karar verilirken dikkate alınmadığı ileri sürülerek 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.

Savunmanın Özeti: Temyiz talebinin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Halil YÜKSEL`in Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Leyla KODAKOGLU`nun Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.



DANIŞTAY 8. DAİRE KARARI:

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.







SONUÇ:İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve yargılama giderlerinin temyiz isteminde bulunan üzerinde bırakılmasına oybirliği ile karar verildi.

D8D 14.01.2008 - K.2008/52
Old 25-12-2012, 17:58   #18
Av.Ali ÇİTİL

 
Varsayılan Trafikten Men Cezası ve Para Cezası

Sayın THS Üyeleri,

Bugün istanbul İdare mahkemeleri yoğun talep üzerine artık dosyaları esastan inceleme kararı aldı.Onlarca dosya ile başvurup trafikten men kararları ile ilgili olarak idare mahkemelerinin görevli olduğu konusunda ısrarcı olmamızın sonuçlarını aldık.Bugün görev yönünden reddedilen dosyaların temyiz dilekçelerimi hazırlarken diğer açtığım davaların incelenip yürütmeyi durdurma kararı verilip esasa geçildiğini öğrendim ve çok mutlu oldum.Yarın ilk işimiz araçları yedieminden teslim almak olacak sanırım.

Gerçekten kanunun uygulanmasından geniş yorumlanmasından mağdur olan insanın haklı mücadelesinde yanında olmak ,mağduriyetini gidermek ve onların mutluluğunu görmek beni mesleki anlamda mutlu etti.Bu süreçte vatandaşın ruh hali teşbihte hata olmasın çocuğu ceza evine atılmış bir babanın ruh hali gibi olmaktadır.O yüzden sizden çok net bir sonuç istemektedir.Maalesef hukuki durumu vatandaşa anlatmak çok zor olmaktadır ve sizden bu konuda çözüm beklenmektedir.Sonuç alınamadığı takdirde ise (görevsizlik gibi)açıklaması güç bir durum ortaya çıkmaktadır.

Sonuç olarak;31.05.2012 tarihinde korsan taksicileri önlemeye yönelik Karayolları Trafik Kanununda yapılan değişiklik uygulayıcılar tarafından çok geniş bir şekilde yorumlanıp tüm taşıma hizmeti yapan kurum ve kişilerde korsan taksici şeklinde değerlendirilmiştir.Böyle giderse Korsan taksiciliği önlemeye yönelik yapılan değişiklik tüm taşıma hizmetlerini ortadan kaldıracaktır.Taşıma hizmetlerinin çok çeşitli olduğunu unutulmaması gerekir.Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının bu konuya sahip çıkarak düzenleme yapması gerekmektedir.Aksi halde idare Mahkemelerine gereksiz işyükü olacaktır ya da İdare Mahkemeleri görevsizlik kararı verecek ve mağduriyetlere yol açılacaktır.
Old 25-12-2012, 18:06   #19
feyzaday

 
Varsayılan

Güzel bir haber sayın Avukat Ali Çitil. Benzer karmaşa veraset ilamlarında yaşanıyor. Yargıtay kararı çıktı bu konuda ancak mahkemelerin buna uyması zaman alıyor. Birçok mahkeme işi nasıl kendi üzerimden atarım'a bakıyor.
Old 31-12-2012, 12:28   #20
Av.Ali ÇİTİL

 
Varsayılan İstanbul 5.İdare Mahkmesinin Yürütmeyi Durdurma Kararı

Sayın THS üyeleri

Arayan meslektaşlarımın telefonlarını kayıt etmediğim için ulaşma imkanım olmadı.Bu yüzden bu kararı burada herkesle paylaşmak istedim.İlgilenenlerin bilgilerine...

Not:Karar 25 Aralıkta verilmesine rağmen henüz arabayı almış değiliz.Yarın otoparktan teslim alacağız.İmza,kararın yazılması ve davalı idareye tebliğ derken süreç 1 haftayı buluyor.


Alıntı:
T.C.
İSTANBUL
5. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2012/2502
YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI
İSTEYEN (DAVACI) : CEMİL ÇEVİK
[VEKİLİ] : AV. ALİ ÇİTİL
Büyükdere Cad. Bentek Plaza No.47 K.3 N.42 Mecidiyeköy Şişli/İSTANBUL
KARŞI TARAF (DAVALI) : İSTANBUL VALİLİĞİ
İSTEMİN ÖZETİ : Davacıya ait 34 AC 6563 plaka numaralı araca belediye sınırları içerisinde izin ve ruhsat almaksızın ticari faaliyette bulunduğundan bahisle söz konusu aracın trafikten men edilmesine ilişkin 11.12.2012 tarih ve 0237681 sayılı işlemin iptali ve yürütmesinin durdurulması istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren İstanbul 5.İdare Mahkemesi'nce işin gereği görüşüldü:
DAVALI İDAREDEN :
Dava konusu işlemin dayanağı tüm bilgi ve belgeleri içeren işlem dosyasının ibrazının istenmesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca bu kararın tebliğinden itibaren ara kararı gereğinin yerine getirilmesi için davalı idareye 30 gün süre verilmesine,
Dava konusu para cezası kesilmesi ve aracın 60 gün süreyle menine ilişkin işlemlerin fiilen uygulandığı ve bu durum karşısında 05.07.2012 tarih ve 28344 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6352 sayılı Kanun'un 57.maddesi ile değişik 27.maddesi uyarınca, uygulanmakla etkisi tükenecek nitelik arz ettiği anlaşılmakla, davalı idarenin savunması alındıktan ve ara kararına cevap geldikten sonra veya savunma ve ara kararına cevap verme süresi dolduktan sonra verilecek karara kadar yürütmenin durdurulması isteminin KABULÜNE, 25/12/2012 tarihinde oybirliği yle karar verildi.
Başkan
AHMET ERKAL KOCADAĞ
33829
Üye
BAYRAM ÖZ
102677
Üye
HAKAN YUMUŞAK
118380
Old 31-12-2012, 12:31   #21
durgunlu

 
Varsayılan

Ne mutlu size.
Biz Bursa'da hala görevsizlik ile veya davaların reddi ile uğraşıyoruz.
Old 31-12-2012, 18:41   #22
Av.Ali ÇİTİL

 
Varsayılan Yürütmenin durdurulması kararı (İYUK.27)

Yürütmenin durdurulması kararı (İYUK.27)

Alıntı:
YARGI HİZMETLERİNİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ AMACIYLA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI VE BASIN YAYIN YOLUYLA İŞLENEN SUÇLARA İLİŞKİN DAVA VE CEZALARIN ERTELENMESİ HAKKINDA KANUN

Kanun No: 6352 Kabul Tarihi: 2/7/2012

Alıntı:
MADDE 57- 2577 sayılı Kanunun 27 nci maddesinin (2) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, maddeye (2) numaralı fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki (3) numaralı fıkra eklenmiş, diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“2. Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. Uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabilir. Yürütmenin durdurulması kararlarında idari işlemin hangi gerekçelerle hukuka açıkça aykırı olduğu ve işlemin uygulanması halinde doğacak telafisi güç veya imkânsız zararların neler olduğunun belirtilmesi zorunludur. Sadece ilgili kanun hükmünün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulduğu gerekçesiyle yürütmenin durdurulması kararı verilemez.”
“3. Dava dilekçesi ve eklerinden yürütmenin durdurulması isteminin yerinde olmadığı anlaşılırsa, davalı idarenin savunması alınmaksızın istem reddedilebilir.”
“9. Yürütmenin durdurulmasına dair verilen kararlar onbeş gün içinde yazılır ve imzalanır.
10. Aynı sebeplere dayanılarak ikinci kez yürütmenin durdurulması isteminde bulunulamaz.”
Old 21-01-2013, 12:04   #23
aytül

 
Varsayılan

Merhaba, İstanbul 3.İdare Mahkemesi tarafından aynı tür davamız hakkında 04.12.2012 tarihinde görevsizlik kararı verildi. Temyiz edeceğiz. Yani İstanbul'da da halen bir istikrar söz konusu değil maalesef.
Old 25-01-2013, 16:35   #24
Av. Bilal

 
Varsayılan Son Durum Nedİr?

Şu an son durum nedir? Bir kaç arkadaştan daha sonra "yürütmenin durdurulması kararının" kaldırıldığını duydum.

Rent a car, ve vip taşımacılığı veya operasyonel araç kiralama (şoförlü) da kıstaslar, sınırlamalar nelerdir?
Old 30-01-2013, 17:53   #25
Av. Bilal

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan durgunlu
Sulh Ceza Mahkemesi davamızı esastan reddetti. (Miktar itibariyle kesin karar)
İdare Mahkemesi açısından ise; açtığımız davalar haliyle farklı mahkemelere tevzi oldu. Birisi görevsizlik verdi. Diğeri ise ilk incelemede görevli olduğunu kabul etti ve halen incelemede. Yürütmeyi durdurma taleplerimiz ise tüm idare mahkemelerince reddedildi.


Sayın Durgunlu,
İdare mahkemesinde açtığınız davada,hem "trafikten men" kararının iptali hem de "idari para cezasının" iptalini mi istemiştiniz?
Old 30-01-2013, 17:56   #26
Av. Bilal

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Bülent AKÇADAĞ
Bende de benzer bir dava var.

Ancak aracı kullanan ile ruhsat sahibi farklı kişiler.

Trafik cezası şoföre kesilmiş. Buna karşı Sulh Ceza Mahkemesinde itiraz edeceğiz.

Araç Trafikten men edilmiş. Buna ilişkinde yürütmeyi durdurma talepli İdare Mahkemesinde İşlemin İptali Davası açmayı düşünüyorum.

Sorun ise, araç sahibine henüz tebliğ edilmiş bir ceza yok, dava konusu edebilmem için tebligatı beklemem gerekir mi? Yoksa Trafikten men raporunu dayanak yapıp dava açabilir miyim ? Kararsız kaldım. Fikri olan

Sayın Akçadağ,
Hangi yöntemi uyguladınız?
Old 06-02-2013, 18:47   #27
roidelezard

 
Varsayılan

Korsan taşımacılık yapıldığından bahisle müvekkilin aracı bağlanıp ceza kesildi.
Araç trafikten men tutanağı ile kesilen idari para cezasının iptali için idare mahkemesinde dava açtık.Tedbir konusunda verilen kararı paylaşıyorum.

Diğer taraftan trafik para cezası için Sulh Ceza Mahkemesine itirazda bulunduk. Bu belirsizlikte en doğru yol bu gibi gözüküyor. Davalar sonuçlandığında kararları paylaşacağım.


T.C.
İSTANBUL
10. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2013/180
YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI
İSTEYEN (DAVACI) : TARKAN YILDIZ
[VEKİLİ] : AV. ALİ ÇELİK
Kartaltepe Mah. Bahçesaray Sok. Barış Apt. No:17 D:8 İncirli Bakırköy/İSTANBUL
KARŞI TARAF (DAVALI) : İSTANBUL VALİLİĞİ - İSTANBUL
İSTEMİN ÖZETİ : Davacı vekilince müvekkiline ait 34 BM 2805 plakalı aracın 2918 sayılı Trafik Kanunu'nun Ek-2/3.maddesi uyarınca trafikten men edilmesine ilişkin 09.01.2013 tarih ve ''0247191'' sayılı işlem ile 2.102,00 TL idari para cezası düzenlenmesine ilişkin aynı tarih ve ''444545'' sayılı işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren İstanbul 10. İdare Mahkemesi'nce; işin gereği görüşüldü:
Davalı idareden;
Dava konusu işlemin dayanağı tüm bilgi ve belgeleri içeren işlem dosyasının onaylı örneğinin istenilmesine,
Davanın durumu ile trafikten men'i kararı niteliğindeki uyuşmazlığın hukuki durumu dikkate alınarak ayrıca işlemin uygulanması halinde verilecek kararın etkisi tükenecek olduğundan davacı tarafın yürütmenin durdurulması isteminin, bu ara kararına cevap ve davalının birinci savunması alınıp veya cevap ve yasal savunma verme süreleri geçip yürütmenin durdurulması istemi hakkında yeniden bir karar verilinceye kadar kabulü suretiyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27/2.maddesi hükmü uyarınca teminat aranmaksızın dava konusu trafikten men'i işleminin yürütmesinin durdurulmasına, idari para cezasına ilişkin kısmın ise bu ara kararına cevap ve davalı idarenin birinci savunması alındıktan veya cevap ve yasal savunma verme süreleri geçtikten sonra incelenmesine, davalı idareye (30) gün süre tanınmasına, 24/01/2013 tarihinde oybirliği yle karar verildi.
Başkan
RABİA BAŞER
37837
Üye
MUSTAFA BİLİCİ
101762
Üye
YASİN KADIOĞLU
107211
Old 08-02-2013, 12:27   #28
Av. Bilal

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan roidelezard
Korsan taşımacılık yapıldığından bahisle müvekkilin aracı bağlanıp ceza kesildi.
Araç trafikten men tutanağı ile kesilen idari para cezasının iptali için idare mahkemesinde dava açtık.Tedbir konusunda verilen kararı paylaşıyorum.

Diğer taraftan trafik para cezası için Sulh Ceza Mahkemesine itirazda bulunduk. Bu belirsizlikte en doğru yol bu gibi gözüküyor. Davalar sonuçlandığında kararları paylaşacağım.


T.C.
İSTANBUL
10. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2013/180
YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI
İSTEYEN (DAVACI) : TARKAN YILDIZ
[VEKİLİ] : AV. ALİ ÇELİK
Kartaltepe Mah. Bahçesaray Sok. Barış Apt. No:17 D:8 İncirli Bakırköy/İSTANBUL
KARŞI TARAF (DAVALI) : İSTANBUL VALİLİĞİ - İSTANBUL
İSTEMİN ÖZETİ : Davacı vekilince müvekkiline ait 34 BM 2805 plakalı aracın 2918 sayılı Trafik Kanunu'nun Ek-2/3.maddesi uyarınca trafikten men edilmesine ilişkin 09.01.2013 tarih ve ''0247191'' sayılı işlem ile 2.102,00 TL idari para cezası düzenlenmesine ilişkin aynı tarih ve ''444545'' sayılı işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren İstanbul 10. İdare Mahkemesi'nce; işin gereği görüşüldü:
Davalı idareden;
Dava konusu işlemin dayanağı tüm bilgi ve belgeleri içeren işlem dosyasının onaylı örneğinin istenilmesine,
Davanın durumu ile trafikten men'i kararı niteliğindeki uyuşmazlığın hukuki durumu dikkate alınarak ayrıca işlemin uygulanması halinde verilecek kararın etkisi tükenecek olduğundan davacı tarafın yürütmenin durdurulması isteminin, bu ara kararına cevap ve davalının birinci savunması alınıp veya cevap ve yasal savunma verme süreleri geçip yürütmenin durdurulması istemi hakkında yeniden bir karar verilinceye kadar kabulü suretiyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27/2.maddesi hükmü uyarınca teminat aranmaksızın dava konusu trafikten men'i işleminin yürütmesinin durdurulmasına, idari para cezasına ilişkin kısmın ise bu ara kararına cevap ve davalı idarenin birinci savunması alındıktan veya cevap ve yasal savunma verme süreleri geçtikten sonra incelenmesine, davalı idareye (30) gün süre tanınmasına, 24/01/2013 tarihinde oybirliği yle karar verildi.
Başkan
RABİA BAŞER
37837
Üye
MUSTAFA BİLİCİ
101762
Üye
YASİN KADIOĞLU
107211

Aracınızı otoparktan almak için Valiliğe mi başvurdunuz, yoksa idari işlemi yapan Emniyet müdürlüğüne mi?
Old 06-05-2013, 14:08   #29
av.sayar

 
Varsayılan

Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığından:

ESAS NO : 2013/78

KARAR NO: 2013/332

KARAR TR : 11.03.2013

(Hukuk Bölümü)

ÖZET : 2918 sayılı Yasa’nın Ek2/3. maddesi uyarınca verilen para cezasının ve aracın 60 gün süre ile trafikten men edilmesine ilişkin kararın iptal edilmesi istemiyle açılan davanın, Kabahatler Kanunu’nun 3 ve 27/8. maddesi hükümleri uyarınca İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

K A R A R
Davacı : G.K.

Davalı : İstanbul Valiliği, Zeytinburnu A Bölgesi Trafik Ekipler Amirliği

O L A Y : Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünce yapılan incelemede 34 DM 3263 plaka sayılı aracın yasa dışı taşımacılık yaptığının tespit edildiğinden bahisle; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek 2/3. madde ve fıkrası uyarınca, davacı adına 22.10.2012 tarih ve GO-532886 seri-sıra numaralı Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı düzenlenerek 1.950,00 TL idari para cezası verilmiş ve ayrıca bu tutanağa istinaden düzenlenen 22.10.2012 tarih ve 218257 sayılı Araç Trafikten Men Tutanağı ile araç 60 gün süre ile trafikten men edilerek muhafaza altına alınmıştır.

Davacı, iki ayrı dilekçe ile idari para cezası ve aracın trafikten men edilmesine ilişkin kararın kaldırılması istemiyle adli yargı yerine itirazda bulunmuştur.

BAKIRKÖY 3. SULH CEZA MAHKEMESİ: 5.11.2012 gün ve D. İş: 2012/2047 sayıyla; 5326 sayılı Kanun’un 19 ve 27/8. maddeleri uyarınca davanın çözümünün idari yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle itirazın görev yönünden reddine karar vermiş, verilen karar itiraz edilmeden kesinleşmiştir.

Davacı, bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

İSTANBUL 6. İDARE MAHKEMESİ: 22.11.2012 gün ve E:2012/1976, K:2012/2324 sayıyla; 2918 sayılı Kanun’un 112. maddesinde, sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınması hariç olmak üzere bu Kanundaki suçlarla ilgili davalara Trafik Mahkemelerinde, bunların bulunmadığı yerlerde ise yetki verilen Sulh Ceza Mahkemelerinde bakılacağının düzenlenmesi karşısında, davanın çözümünün adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş, verilen karar kesinleşmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Zehra Ayla PERKTAŞ’ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Ayhan AKARSU ve Metin ULUKANLIGİL’in katılımlarıyla yapılan 11.3.2013 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;

Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulunun 11.7.1988 günlü, E:1988/1, K:1988/1 sayılı İlke Kararında, “2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun bütünüyle incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanunun uygulanması yönünden 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, ‘ceza uyuşmazlıkları’ ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebi ile başlayan yargılaması sonunda sanığın mahkumiyetine ya da beraatine hükmedilebilecek davalarda, askeri ve adli ceza mahkemeleri arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması, bunun dışında kalan tüm görev uyuşmazlıklarının ‘hukuk uyuşmazlığı’ sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Uygulanması idari organlara bırakılan cezalar, adli nitelikte olmadığından, bunlar hakkında yapılan itirazlar ya da açılan davalar ‘ceza davası’ olarak nitelendirilemezler. İdari niteliklerinden dolayı bu davalara ilişkin görev ve hüküm uyuşmazlıklarının Uyuşmazlık Mahkemesinin Hukuk Bölümünde incelenip çözümlenmesi gerektiği…” açıkça belirtilmiştir. Bu durum göz önüne alındığında, olay bölümünde yazılı başvuru konusu görev uyuşmazlığının Hukuk Bölümünde incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur.

Adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari yargı dosyasının; davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren Mahkemece 15. maddede belirtilen hükmün aksine, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası temin edilmeden gönderildiği görülmekte ise de; Başkanlık yazısıyla, adli yargı dosyasının getirtildiği ve sonuçta usule ilişkin işlemlerde bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Tuncay DÜNDAR’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, 2918 sayılı Yasa’nın Ek 2. maddesi üçüncü fıkrası uyarınca verilen idari para cezası ile aracın 60 gün süre ile trafikten men edilmesine ilişkin tutanağın iptal edilmesi istemiyle açılmıştır.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Araçların tescil edildikleri amacın dışında kullanılması” başlığı altında düzenlenen Ek 2. maddesi, üçüncü fıkrasında, “(Ek fıkra: 31/5/2012-6321/3 md.) İlgili belediyeden izin veya ruhsat almaksızın, belediye sınırları dâhilinde ticari amaçlı yolcu taşıyan kişiye, araç sahibine, bağlı bulunduğu durak, işyeri ve işletmelerin sorumlularına birinci fıkrada gösterilen idari para cezası üç kat olarak, fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde tekerrürü halinde ise beş kat olarak uygulanır. Ayrıca, araç her defasında altmış gün süre ile trafikten men edilir” hükmü yer almıştır.

Uyuşmazlık Mahkemesi, 2918 sayılı Yasa’nın 116. maddesi kapsamında araç tescil plakasına göre düzenlenenler dışında trafik zabıtasınca uygulanan idari para cezalarına karşı açılan davaları; bu uygulamanın idari ceza kapsamında bulunması; Yasada idari cezalarla ilgili davalarda görevli yargı yerini açıkça belli eden bir hükme yer verilmemesi; bu Yasada gösterilen adli cezalara hükmetmekle görevli mahkemeye işaret eden 112. maddeye de herhangi bir atıfta bulunulmamış olması karşısında ve göreve ilişkin genel ilkelere göre idari yargının görev alanında görmüş iken; 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra; öngörülen trafik para cezasının 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda da bu para cezasına itiraz konusunda görevli mahkemenin gösterilmediği anlaşıldığından, Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun’la değişik 3. maddesinde belirtildiği üzere, idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı nedeniyle, görevli mahkemenin belirlenmesinde 5326 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınacağından, idari para cezasına karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, anılan Kanunun 27. maddesinin (1) numaralı bendi uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varmıştır.

Uyuşmazlığın, motorlu aracın 60 gün süre ile trafikten men edilmesine ilişkin kısmına gelince:

5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “Saklı tutulan hükümler” başlığını taşıyan 19. maddesinde ise, “(1) Diğer kanunlarda kabahat karşılığında öngörülen belirli bir süre için;

a) Bir meslek ve sanatın yerine getirilmemesi,

b) İşyerinin kapatılması,

c) Ruhsat veya ehliyetin geri alınması,

d) Kara, deniz veya hava nakil aracının trafikten veya seyrüseferden alıkonulması,

gibi yaptırımlara ilişkin hükümler, ilgili kanunlarda bu Kanun hükümlerine uygun değişiklik yapılıncaya kadar saklıdır” denilmiştir.

Uyuşmazlığın çözümü için, aracın altmış gün süre ile trafikten men edilmesine ilişkin karar, 2918 ve 5326 sayılı Kanunlar uyarınca incelendiğinde, idari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu idari bir işlem olduğu, 2918 sayılı Kanun’un 112. maddesinde aracın geçici olarak trafikten men edilmesi hususunun trafik ve sulh ceza mahkemelerinin görevine dahil edilmediği ve 5326 sayılı Kanun’un 19. maddesinde, diğer kanunlarda kabahat karşılığında öngörülen belirli bir süre için kara nakil aracının trafikten alıkonulmasına ilişkin hükümlerin geçici istisnalar içinde sayıldığı dikkate alındığında; aracın altmış gün süre ile trafikten men edilmesine ilişkin davaya bakma görevi idare mahkemesine ait olmaktadır.

Buna göre, 2918 sayılı Yasa’nın Ek 2. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca verilen para cezasının çözüm yerinin adli yargı, aracın 60 gün süre ile trafikten men edilmesine ilişkin işlemin çözüm yerinin idari yargı olması dikkate alındığında:

30.3.2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 3 üncü maddesini değiştiren 6.12.2006 günlü, 5560 sayılı Yasa’nın 31. maddesinde " (1) Bu Kanunun;

a) İdari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,

b) Diğer genel hükümleri, idari para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında,

uygulanır" denilmiştir.

Aynı Kanunun 27. maddesine, 5560 sayılı Kanun ile eklenen sekizinci fıkrada ise; idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının, bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceği kurala bağlanmış, bu maddenin gerekçesinde de bu hükümle, Kabahatler Kanunu'ndaki düzenlemelerin ortaya çıkardığı bağlantı sorununa çözüm getirilmesinin amaçlandığı ifade edilmiştir.

19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren bu düzenlemeye göre, Kabahatler Kanunu’nun; idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı; diğer kanunlarda görevli mahkemenin gösterilmesi durumunda ise uygulanmayacağı ancak; idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının, bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceği anlaşılmaktadır.

Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan, görev konusunda taraflar için bir müktesep hak doğmayacağı; bu nedenle, yeni bir yasayla kabul edilen görev kurallarının, geçmişe de etkili olacağı, bilinen bir genel hukuk ilkesidir.

Davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme, yeni bir yasa ile görevsiz hale gelmiş ise, (davanın açıldığı anda görevli olan ve fakat yeni yasaya göre görevsiz hale gelen) mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekeceği; ancak, yeni yasadaki görev kuralının, değişikliğin yürürlüğe girmesinden sonra açılacak davalarda uygulanacağına dair intikal hükümlerinin varlığı halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilemeyeceği açıktır.

Diğer taraftan, dava görevsiz mahkemede açılmış, bu sırada yapılan bir kanun değişikliği ile görevsiz mahkeme o dava için görevli hale gelmiş ise, mahkeme, artık görevsizlik kararı veremeyip (yeni kanuna göre görevli hale geldiği için) davaya bakmaya devam etmesi gerekir.

İncelenen uyuşmazlıkta, öngörülen trafik para cezasının 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda da bu para cezasına itiraz konusunda görevli mahkemenin gösterilmediği, ancak; idari para cezasına konu işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararın (aracın geçici olarak trafikten men edilmesi) da verildiği ve birlikte dava konusu edildikleri anlaşıldığından; idari para cezasına ilişkin kararın hukuka aykırılığı iddiasının da, idari yargı yerinde görüleceği kuşkusuzdur.

Bu durumda, Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun’la değişik 3. maddesi ve aynı Kanunun 27. maddesine 5560 sayılı Kanun’la eklenen sekizinci fıkra hükmü bir arada değerlendirildiğinde, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek 2. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca verilen para cezasının ve aracın 60 gün süre ile trafikten men edilmesine ilişkin kararın iptali istemiyle açılan davanın çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle, İstanbul 6. İdare Mahkemesi’nin 22.11.2012 gün ve E:2012/1976, K:2012/2324 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 11.3.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Old 28-05-2013, 09:54   #30
durgunlu

 
Varsayılan

Bu konudaki açmış olduğumuz ve yürütmeyi durdurma kararı aldığımız ilk dosyamızda karar verildi. "Para cezasının ve trafikten men işleminin iptali" talebinin reddine!.
Gerekçe: 2918 sayılı yasanın 3, 12/b, Ek-2 maddeleri
5216 sayılı yasanın 9. maddesi
B.B.K.M.Yön 18/ç maddesi
86/10559 sayılı Bakanlar Kurulu kararı
Hülasa: Belediye'den izin alınmadan (başka Belediye'den izin var ama) servis taşımacılığı yaptığı için böyle.

E nerede benim "Ek-2'nin gerekçesinde salt korsan taksiciliği önlemeye matuf düzenleme yapılmıştır, servis araçlarına teşmil edilemez" iddiam.

Bakalım Danıştay, bu iddiamızı inceleyecek mi?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Reşit olmayan çocuğun koruma kararının kaldırılması kararının iptali hakkında advocati Meslektaşların Soruları 3 27-01-2016 10:09
trafik cezasının iptali iki imza Av.Şevval Meslektaşların Soruları 4 30-04-2010 17:47
Trafik cezasının iptali slnn Meslektaşların Soruları 1 02-03-2009 13:36
trafik cezasının iptali atak Meslektaşların Soruları 6 10-02-2008 07:58


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08406496 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.