Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Soruları Hukukçu olmayan üyelerimizin hukukla ilgili sorularına ayrılmış iletişim alanı. Lütfen Dikkat : THS bir hukuki danışmanlık sitesi değildir ve bu foruma da "hukuki danışma" niteliği taşıyan sorular yöneltilemez. Alanda soru sormadan önce lütfen Hukuk Soruları Alanı Kural ve İlkelerimizi okuyunuz.

Somut Norm denetimi

Yanıt
Old 22-05-2009, 21:46   #1
üye25928

 
Varsayılan Somut Norm denetimi

Anayasa Hukuku dersinde pratik çalışma yapıyorduk.

Kadın hakları koruma derneği, meclise bir kanun teklifi sunuyor, adalet komisyonunda görüşülüyor, genel kurulda kabul ediliyor, Cumhurbaşkanı imzalıyor vs vs

Şimdi, somut norm denetiminde sadece son oylamaya bakıyorsak, hocaların da dediği üzere burada kanun kabul edilmiş ve yürürlüğe girmiştir.

Ama benim kafama şurası takıldı:

Şimdi kanun teklifi vermek, Bakanlar kurulu ile milletvekillerine ait bir yetki.

Yani bir derneğin kanun teklifi vermesi, yok hükmündedir. Yani butlandır. Madem butlansa burada nasıl kanunlaşabiliyor?

Bence burada Anayasa Mahkemesi burada somut norm denetimi yapabilmelidir çünkü burda yok hükmünde olan bir durum söz konusu.

Sizce nasıl olmalıdır? O, değerli yorumlarınız için şimdiden çok teşekkür ederim.
Old 05-06-2009, 14:41   #2
av.adnan

 
Varsayılan

Burada acaba kadın hakları derneği mi yoksa bu derneğin ikna ettiği milletvekilleri, parti grupları vs.'mi konuyu meclis gündemine alabilmektedir? İşin sırrı burada. Kolay gelsin
Old 05-06-2009, 15:21   #3
üye25928

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.adnan
Burada acaba kadın hakları derneği mi yoksa bu derneğin ikna ettiği milletvekilleri, parti grupları vs.'mi konuyu meclis gündemine alabilmektedir? İşin sırrı burada. Kolay gelsin

Kadın Haklarını koruma derneği yasa teklifi veriyor.

Saygılarımla
Old 05-06-2009, 16:39   #4
halit pamuk

 
Varsayılan

Anayasanın 148. maddesi çok açık

"
Kanunların şekil bakımından denetlenmesi, son oylamanın, öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır. Şekil bakımından denetleme, Cumhurbaşkanınca veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir. Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren on gün geçtikten sonra, şekil bozukluğuna dayalı iptal davası açılamaz; def’i yoluyla da ileri sürülemez."

Yani bu şekil bakımından bir denetim. Şekil bakımından denetimin şartları belli. Sadece son oylamaya bakılıyor. ve def'i yoluyla ileri sürülemiyor.

Yani bu durumda ne soyut ne somut norm denetimi yapılabilir, diye düşünüyorum.


Neticede TBMM genel kurulundan çıkması ve toplantı ve karar yetersayılarına uyulmuş olması o kadar. Bu meclisin(yasamanın) bir işlemi olmuş oluyor. Yok hükmünde diyemeyiz.
Old 05-06-2009, 20:31   #5
üye25928

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan adnan koray
Anayasanın 148. maddesi çok açık

"
Kanunların şekil bakımından denetlenmesi, son oylamanın, öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır. Şekil bakımından denetleme, Cumhurbaşkanınca veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir. Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren on gün geçtikten sonra, şekil bozukluğuna dayalı iptal davası açılamaz; def’i yoluyla da ileri sürülemez."

Yani bu şekil bakımından bir denetim. Şekil bakımından denetimin şartları belli. Sadece son oylamaya bakılıyor. ve def'i yoluyla ileri sürülemiyor.

Yani bu durumda ne soyut ne somut norm denetimi yapılabilir, diye düşünüyorum.


Neticede TBMM genel kurulundan çıkması ve toplantı ve karar yetersayılarına uyulmuş olması o kadar. Bu meclisin(yasamanın) bir işlemi olmuş oluyor. Yok hükmünde diyemeyiz.

Sayın Adnan Bey, kanun teklifi verme yetkisi kime aittir? Bakanlar kurulu ve milletvekillerine değil mi? Anayasımızın 88. maddesinde: "Kanun teklif etmeye Bakanlar kurulu ve milletvekilleri yetkilidir." yazmaktadır. Bu yetkinin devri söz konusu olabilir mi? Hayır olamaz, millet iradesi devredilemez. Şayet öyle ise, kadın hakları derneği bir yasa teklifinde bulunduğunda yoklukdan bahsedebilir miyiz? Bence yok hükmünde demeliyiz. Ek olarak belirtmeliyim ki bence burada anayasanın 88. maddesinin ihlali söz konusudur. İlginize teşekkür ederim, saygılarımla....
Old 06-06-2009, 09:12   #6
halit pamuk

 
Varsayılan

Yetki devri nasıl olur? Mesela yetki yasasına bağlı olmadan çıkarılan KHK ler bir yetki devridir. Meclisin çıkarması gerekeni Yürütme organı olan Bakanlar kurulu çıkarmıştır. Burada hala kanunu Meclis çıkarmaktadır.

Burada Anayasanın 88. maddesine açıkça aykırı bir durumun varlığı var şüphesiz. Ancak 148. maddesi de açık. Karar ve toplantı yetersayısına bak, diyor sadece.

148. maddesinin böyle düzenlenmesinin nedeni Anayasa Mahkemesinin yetkisini sınırlandırmak. Aynı neden Anayasa değişikleri içinde geçerli.1961 Anayasası döneminde hiçbir sınırlama olmadan Anayasa Mahkemesi şekil denetimi yapıyordu. Ancak 1982 Anayasası şekil denetimini oldukça sınırlamıştır.
Old 10-06-2009, 14:41   #7
Mustafa Sırakaya

 
Soru Denetleme Mümkün Mü

Bu olayda kendisine kanun teklifi götürülen meclis başkanlığının aynı zamanda bu işin uzmanı olan Komisyonların böyle bir teklifi görüşmeleri mümkün değil. Dediğiniz gibi kanun teklif etmeye Bakanlar Kurulu ve milletvekilleri yetkili. Ki bunun aksi bir durumun meydana gelmesi durumunda ilgili komisyonun böyle bir teklifi görüşmesi mümkün değildir. Anayasa hükmü açık SADECE bakanlar kurulu ve milletvekilleri yetkilidir. Böyle bir teklifin gelmesi durumunda teklifin görüşmeye alınmaması gerekirdi. olayda kanunlaşmış bir metinden söz edildiği için ve bu kanunun yargısal denetiminin anayasada belirtilen normlar çerçevesinde yapılması gerektiği için bu kanunun şekil ve esas açısından da denetlenemediğini düşünürsek. Yargısal olarak yapacak birşey kalmamıştır. Çünkü Anayasa mahkemesinin yetkileri verilmiş bir yetkidir. Anayasa mahkemesi anayasaya bağlı kalarak yargılama yapar.Ancak Kadın hakları derneğinin kanun teklifi yetki tecavüzü oluşturmakta. Ortada usulsüz bir teklifle ancak kanunda belirtilen şekil şartlarına uyularak kabul edilmiş bir kanun bulunmakta. Halkın Temsilcilerince kabul edilmiş bir kanun TBMM'nin statüsü dikkate alındığında yok hükmünde sayılmamalıdır. Oylamalarda gerekli nisaplar sağlanmış ve kanun da esas bakımından anayasaya aykırı değildir.
Old 10-06-2009, 18:55   #8
Hasan Bahadır Büyükavcı

 
Varsayılan

Bakanlar Kurulunun veya Milletvekillerinin kanun tasarı veya teklif yetkilerinden vazgeçtiği söz konusu değildir. Sonuç kim teklif ederse etsin veya hiç kimse teklif etmesin son karar mercii meclis genel kuruludur. Genel kurulda tartışılan ve kabul edilen bir kanunu X derneğinin teklif etmesi bir sorun teşkil etmez. Ortada meclis iradesi vardır.
Bu nedenle Anayasanın ilgili maddesi(son oylama çoğunluğunu dikkate alan madde) yerindedir. Meclis iradesi teklifteki sakatlığı örter konumdadır.
Old 02-07-2009, 18:16   #9
mutlakadalet

 
Varsayılan

Yukarıda, site üyelerinin çoğunlukla belirttiği gibi; Anayasa’nın 148.maddesi çerçevesinde kanunların şekil bakımından denetimi ancak son oylamanın öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı hususu çerçevesinde gerçekleştirilebilir.

Teklif yahut tasarının Meclis Başkanlığı’na sunulması sürecindeki usulsüzlüklerden, komisyonların teşkilindeki usulsüzlüklere kadar her ne sair usulsüzlük olmuşsa, son oylamada bir nevi aklanacaktır. Vicdanlarda aklanmasa da, cari Anayasa’mız çerçevesinde hukuken aklanacaktır.

Anayasa’nın 148.maddesinde yer alan bu açık hüküm 2949 Sayılı Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanun’da yer alan hükümle de perçinlenmiştir.

Alıntı:

Şekil Bozukluğuna Dayalı İptal Davası ve Sınırı
Madde 21 - Anayasa Mahkemesinin şekil bakımından denetimi kanunlarda son oylamanın öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı;

Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivediklikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususlarıyla sınırlıdır.



Yine Anayasa Mahkemesi’nin 1986/27 karar sayılı bir iptal incelemesinde şekle aykırı diğer hususların varlığına rağmen son oylamanın öngörülen çoğunlukla yapılması nedeniyle; şekle ilişkin bir aykırılık olmadığı yönünde kararı da; Anayasa’nın 148.maddesi hükmünü destekler niteliktedir. (26.11.1986 gün ve E: 1985/8 K: 1986/27)

Geçmişte yaşanan bazı tecrübeler dolayısıyla; kanunların şekil bakımından Anayasa’ya uygunluğunun denetimini bu şekilde daraltmak, kanaatimce isabetli değildir. Şekil bakımından denetimin hangi kapsamda yapılacağının tayini Anayasa Mahkemesi’nin takdirine bırakılmalıdır. Tüm bunların yanında Anayasa Mahkemesi tarafından, kanunların esastan incelemesi yapılırken; önemli şekil sakatlıklarının esasa da etki ettiği ileri sürülerek; son oylama dışındaki şekil sakatlığının, esastan aykırılık çerçevesinde mütalaa edilmesi, bana çok uzak bir ihtimal gibi görünmüyor. Zira bu örneğin tam tersi olacak şekilde; yakın tarihlerde yapılan bir Anayasa değişikliğinin esastan incelemesinin yapılması mümkün olmadığı halde, esasa ilişkin bir aykırılık, şekle ilişkin aykırılık kapsamında mütalaa edilmişti. Bu yüzden gerek yasama gerekse yargı organlarının birbirleri karşısındaki dengelerini korumak için göstermiş oldukları bu ve benzeri tutumlarının hukuk devleti ilkesiyle çok da bağdaşmadığını düşünüyorum.

Saygılarımla.
Old 25-10-2011, 19:27   #10
perseepona

 
Varsayılan

Çok eski bir konu ama içindeki kavram hataları gözüme battığı için cevap yazmadan edemedim.Bilgilendirmeyi amaç edinmiş bir forumda,yanlış yönlendirmeye yol açabilecek hataların geç de olsa düzeltilmesi gerektiği için bunları belirtmek istedim.İlk olarak, kanun tekliflerini sadece milletvekilleri yapabilir.Bakanlar Kurulu ise bir yasa önerisiyle ortaya çıktığında bunun adına kanun teklifi diyemeyiz, bu bir "yasa tasarısı"dır. Milletvekili bir kanun önerisi sunduğunda bunun için ancak "kanun teklifi" kavramını kullanabiliriz.
İkinci olarak, yokluk kavramı ile butlan kavramı karıştırılmış.Yokluk, yani bir normun keenlemyekün olması, butlandan farklıdır.Butlanda, hukuk aleminde vücut bulmuş ancak geçersiz bir norm söz konusuyken, yokluk da ise hukuk aleminde yer bulmuş, var olmuş bir normdan bahsedemeyiz.Aynı adında da olduğu gibi öyle bir norm yoktur, var olmamıştır.Bu sebeple, butlan durumunda normların hukuki etkilerinin ortadan kalkması için mahkemece iptal edilmesi gerekir.Oysa, yokluk söz konusu olduğunda ise, geçerlilik değerlendirilmesine tabi tutulması gereken bir normdan bahsedemeyiz.İşte bu sebeple de yokluk yaptırımı ile karşı karşıya kalan normun, Anayasa Mahkemesince yok olduğuna karar verilmesine gerek yoktur ve başkaca bir mahkeme kararına da ihtiyaç duymaz.İlk giride verilen örnekte, derneğin ilgili anayasa hükmünde teklifte bulunabilecekler arasında olmadığı için, kanun teklifi verme yetkisi olmamasına rağmen, bu teklifi verdiği dolayısıyla kişi yönünden yetkisiz olduğu için yetki gasbında bulunduğunu söyleyebiliriz kanaatimce.Bu sebeple, kanun teklifi yok hükmündedir ve Anayasa Mahkemesince iptali hem mümkün değil hem de eşyanın tabiatı itibariyle gereksizdir.Son bir hata ise AYM'nin anayasanın 148. maddesi çerçevesinde yaptığı denetimin adı "somut norm denetimi" değil "soyut norm denetimi" olacaktır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
bilgi ve yardım lütfen Konuk insaf Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 29-12-2008 16:31
Lütfen Yardım Edin... to_to_24 Hukuk Soruları Arşivi 1 14-09-2004 10:43
Lütfen Yardım mago Hukuk Soruları Arşivi 13 29-11-2002 01:23
Lütfen Yardım....10 Yıllık K İ R A Mustafa Cengiz Hukuk Soruları Arşivi 1 17-02-2002 02:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06261206 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.