Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

KamulaŞtirmasiz El Atma Nedenİyle Bedel Davalarinda Hak DÜŞÜrÜcÜ SÜre Sorunu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 24-12-2012, 16:30   #1
Nill

 
Varsayılan KamulaŞtirmasiz El Atma Nedenİyle Bedel Davalarinda Hak DÜŞÜrÜcÜ SÜre Sorunu

Değerli Meslektaşlarım
Tarihten emin olmamakla birlikte öğrendiğim kadarı ile 1975 yılında ilgili idare tarafından bir kısım taşınmalar üzerine enerji nakil hattı yapılmıştır.Şimdi taşınmaz sahipleri dava açmak istemektedirler.Bilindiği gibi Kamulaştırmasız el atma davalarında 20 yıllık hak düşürücü süreyi düzenleyen kamulaştırma kanununu 38.maddesi Anayasa Mahkemesi tarafından 2003 yılında iptal edilmiştir.İptal tarihinden önce 20 yıllık sürenin dolmuş olması dava açmamıza engelmidir.
Diğer yandan hak düşürücü süre düzenlemesi 1983 yılında kanuna girmiştir.Bu tarihten önce geçen süreler kanunun yürürlüğünden sonra dikkate alınıyor mu idi.Yoksa hak düşürücü sürenin maddenin yürürlük tarihi ile başladığı mı kabul ediliyor idi.?.teşekkür ederim..
Old 24-12-2012, 23:56   #2
denizizm

 
Varsayılan

KAMULAŞTIRMASIZ EL KOYMA SEBEBİYLE TAZMİN

Geçici Madde 6 - (Ek madde: 18/06/2010-5999 S.K/1.mad.)

Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 9/10/1956 tarihi ile 4/11/1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle, malik tarafından ilgili idareden tazminat talebinde bulunulması halinde, öncelikle uzlaşma yoluna gidilmesi esastı
Old 25-12-2012, 13:52   #3
avdogan

 
Varsayılan uzlaşma yolunu tüketmek dava şartı değil

Kamulaştırma Kanunu 38. maddesinin iptalinden evvel Anayasa mahkemesi kararlarının geriye yürümezliği nedeni ile hak düşürücü süre nedeni ile reddedilen ya da hiç açılmamış kamulaştırmasız el atma davları, 2942 sayılı Kanuna Geçici 6. maddesi olarak eklenen hükme müsteniden açılabilinecektir. yapmanız gereken bu hüküm çerçevesinede kamulaştırmasız el atma nedeni tazminat davası açmak. bu hükümde uzlaşma bir dava şartı gibi görünsede, Yargıtay uygulamaları hak arama özgürlüğü çerçevesinde malikin her zaman dava yoluna gidebileceği şeklindedir. netice, idareyle uzlaşma yoluna gitmeyeceğini belirtmek sureti ile el atma davasını açmanız gerektiği kanaatindeyim.
Emsal karar:
T.C. YARGITAY 5.Hukuk Dairesi Esas: 2011/14674 Karar: 2012/2045 Karar Tarihi: 14.02.2012
ÖZET: Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Uzlaşmanın önerilmesinin amacı kişinin mahkemeye müracaat hakkını ortadan kaldırmak değil, malikin idareye başvurması halinde uzlaşma yolunun denenmesidir. İdare uzlaşma talebinde bulunan malik ile uzlaşma görüşmelerine başlamakla yükümlüdür. Malikin idareye başvurmadan doğrudan doğruya dava açması, hukukun temel prensiplerinden biri olan hak arama özgürlüğüne ilişkindir.
(2942 S. K. m. 11, Geç. m. 6) (6111 S. K. Geç. m. 2) (YİBK. 16.05.1956 T. 1956/1 E. 1956/6 K.)
Dava ve Karar: Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının reddine dair verilen hükmün duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla; duruşma için belirlenen 14.02.2012 günü usulüne göre çağrı kâğıdı gönderilmesine rağmen gelmediklerinden taraf vekillerinin yokluklarında incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, temyiz isteminin de süresinde olduğu görülüp, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, dava şartı gerçekleşmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na 5999 Sayılı Kanunla eklenen Geçici 6. maddesindeki hükümlerin 6111 Sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi uyarınca 04.11.1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerinde de uygulanacağı kabul edilmiştir.
5999 Sayılı Kanunla eklenen Geçici 6. maddesinin 1. fıkrasında ise <taşınmazlara malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle malik tarafından ilgili idareden tazminat talebinde bulunulması halinde öncelikle uzlaşma yoluna gidilmesi esastır.> hükmü getirilmiştir. Ancak;
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 16.05.1956 gün ve 1956/1-6 sayılı kararı uyarınca; idarece taşınmazına kamulaştırmasız el atılması halinde malik, müdahalenin önlenmesi talebinde bulunabileceği gibi bu fiili duruma razı olması halinde el konulan yerin bedelini isteyebilir.
Bu hüküm uyarınca taşınmazına el konulan malik her zaman mahkemeye müracaat ederek tazminat davası açabilir. 5999 Sayılı Kanunla getirilen uzlaşmaya gidilmesi hali, kişinin dava açma hakkını ortadan kaldırmaz.
Kanunda, uzlaşmanın önerilmesinin amacı kişinin mahkemeye müracaat hakkını ortadan kaldırmak değil, malikin idareye başvurması halinde uzlaşma yolunun denenmesidir. İdare uzlaşma talebinde bulunan malik ile uzlaşma görüşmelerine başlamakla yükümlüdür. Malikin idareye başvurmadan doğrudan doğruya dava açması, hukukun temel prensiplerinden biri olan hak arama özgürlüğüne ilişkindir.
Diğer bir deyişle; 5999 Sayılı Kanunla getirilen Geçici 6. maddenin 1. fıkrasındaki uzlaşma için idareye başvurma; dava şartı olmadığı gibi, taşınmaz maliki dava açmakla uzlaşmak istemediği yönündeki iradesini ortaya koymuştur.
Bu itibarla işin esasına girilerek yapılacak inceleme sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden, yazılı gerekçelerle red kararı verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazine'ye irad kaydedilmesine, 14.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 25-12-2012, 14:32   #4
av.n.e.barut

 
Varsayılan

Sayın Nill'in sorusu ayrı bir yöne gitti sanıyorum.
Verilen cevaplar neticesinde uzlaşma yoluna gidilmeksizin dava açıldığı varsayılırsa dava zamanaşımı nedeni ile reddedilir mi?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
KamulaŞtirmasiz El Atma Davalarinda Islah Da Faİz BaŞlangici Hangİ Tarİhtİr? Mefkure Meslektaşların Soruları 7 27-07-2017 15:15
KamulaŞtirmasiz El Atma Ve Bedel Davasi idilika Meslektaşların Soruları 5 29-05-2013 09:33
kamulaştırmasız el atma da hak düşürücü süre Av.Günes Meslektaşların Soruları 2 02-07-2009 18:10
kamulaştırmasız el atma 20 yıllık hak düşürücü süre,mülkiyet uyuşmazlığı Av.Gülhan Kara Meslektaşların Soruları 0 14-04-2009 07:18


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02749896 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.