Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

LTD. ŞTİ. muvazaalı hisse devrinin iptali

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-07-2011, 12:39   #1
avrecepefe

 
Varsayılan LTD. ŞTİ. muvazaalı hisse devrinin iptali

Sevgili Arkadaşlar, Devri ttk 520 deki koşullara bağlı bir limited şirket hissesinin aslında bağışlanmış olmasına rağmen satış gibi gösterilip devredilmesi halinde muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak iptal edilebilir mi? Tapuya kayıtlı olmayan taşınmazların devri veya bir miktar paranın bağışlanması hallerinde devir için bir şekil şartı aranmadığı için devirlerin geçerli olduğu, ancak taşınır mal olmasına rağmen örneğin trafiğe kayıtlı araçların devrinin de özel şekle tabi olması nedeniyle bu şekle aykırılık halinde işlemin muvazaa sebebine dayalı olarak iptal edilebilmesi mümkün. Bu konularla ilgili elimde Yargıtay Kararları olmasına rağmen LTD. ŞTİ. gibi pay devrinin ttk 520 ye göre şekle tabi olduğu ortaklık paylarının aslında bağışlandığı halde satış gibi gösterilmesi durumlarında muvazaa sebebiyle iptal edilebilirliğine dair Yargıtay Kararı bulamadım. Bu konudaki varsa elinizdeki kararları paylaşırsanız minnettar olacağım. Saygılarımla.
Old 17-06-2018, 14:42   #2
İzzet Hamle

 
Varsayılan

T.C.
Yargıtay
11. Hukuk Dairesi
E: 2013/11162 K: 2014/304 K.T.: 08.01.2014

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07/03/2013 tarih ve 2007/335-2013/108 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Sinan İcik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davacının müteveffa eşi M. S.’a ait S… Turizm Ltd. Şti.hisselerinin davalılar S. M. ve M. S. S.’a devrine ilişkin işlemin, kendisini miras hissesinden mahrum bırakma amacıyla yapıldığını iddia ederek 1997 yılında yapılan hisse devir işleminin iptalini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekili, davacı eşin müteveffayı vefatından önce terk ettiğini ve ayrı yaşadıklarını, dava konusu hisse devir işleminin usulüne uygun yapıldığını, devir
sözleşmesinin noterlikçe tasdik edildiğini ve Ticaret Sicil Gazetesi’nin 10.01.1998 tarihli nüshasında yayınlandığını, devre ilişkin tüm ortaklarca karar alındığını ve devrin pay defterine işlendiğini savunarak devir işleminden 10 sene sonra açılan davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece, tüm dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporuna göre, limited şirket hisselerinin noterlik nezdinde şekil şartlarına uygun olarak 28.08.1997 tarihinde devredildiği,şirket ortaklarınca aynı gün ve aynı yönde karar alındığı, TTK’nın 520.maddesi uyarınca geçerli bir hisse devir işleminin yapıldığı, ortakların bu devre muvafakat ettiği, hisse devrinin iptali istemlerininBorçlar Kanunu 125.maddesi uyarınca 10 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğu, davatarihi itibariyle zamanaşımı süresinin de dolduğu gerekçesiyledavanın reddine karar verilmiştir.

Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.

Davacı, murisi ve S… Turizm’in ortaklarından olan M. S.’ın 13.06.2007 tarihindeki ölümünden sonra 26.10.2007 tarihinde açtığı işbu davada; mirasçılık sıfatı nedeniyle hem müteveffanın sağlığında davalılara yaptığı hisse devir işleminin şekil şartına aykırılık nedeniyle geçersizliğini hem de geçerli bir pay satışı olmadığını, davacıyı miras hissesinden mahrum bırakmak için satış gibi gösterildiğini, muvazaa nedeniyle devrin geçersiz olduğunu ileri sürmüş olup, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu Mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, şekil şartına uygun olarak noterde devrin yapıldığı ve devre ortaklar kurulunun muvafakat ettiği belirtilerek TTK’nın 520. maddesi uyarınca geçerli devir işlemi bulunduğu ancak Borçlar Kanunu’nun 125. maddesine göre 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Oysa; devir ve dava tarihinde yürürlükte bulunan TTK’nın 520. maddesine göre, yukarıda belirtilen işlemlerden başka devir işleminin geçerli olması için bir de ayrıca pay defterine kaydı gerekmektedir. Limited şirketlerde pay devrinin geçerliliği için belirtilen bu üç aşamanın yerine getirilmesi zorunludur. Bunlardan birinin eksik olması halinde devir işlemi geçersiz ve yok hükmündedir ve bu iddia zamanaşımına tabi değildir. Mahkemece bu hususlar nazara alınmamış, ayrıca 6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun hükümleri ile karar tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 595. maddesi hükümleri de nazara alınarak somut olaya uygulanırlığı tartışılıp değerlendirilmeksizin karar verilmesi doğru olmamıştır.

Öte yandan; davacı, miras hissesinden mahrum bırakılmak amacıyla muvazaalı devir yapıldığını da iddia etmiş, bu iddia değerlendirilip deliller toplanmamış olup, mirasçılar arasında zaman aşımı sürelerinin işlemeyeceği ve muvazaa nedeniyle iptal davasının zaman aşımına tabi olmadığı gözetilmeksizin yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 17-06-2018, 14:51   #3
İzzet Hamle

 
Varsayılan

Yargıtay 1 HD.

2011/13597 E., 2012/2422 K.

Taraflar arasında görülen davada;

Davacı, miras bırakan babası M.. B..'ın diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak S.S. İ.. Şoför İş Yapı Kooperatifindeki ortaklık payını ferdileşme öncesi davalı oğluna devir ve temlik ettiğini ileri sürüp .. ada ..parseldeki . no'lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile terekeye dönüşünün sağlanmasına, olmazsa tenkise karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında tenkis isteğinden vazgeçmiştir.

Davalı, babasının sağlığında bedeli mukabilinde kendisine devrettiği kooperatif hissesinin menkul mal niteliğinde olduğu için tenkis ve tapu iptali davasına konu olamayacağını bildirip davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, işlemin danışıklı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmeştir.

Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali, tescil olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkin olup yargılama sırasında davacı vekili, tenkis isteğinden vazgeçtiğini bildirmiştir..

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; tarafların miras bırakanı M.. B..ın S.S. İzmir Şoför İş Yapı Kooperatifindeki ortaklık hakkını 10.4.1989 tarihinde Ankara .....Noterliğinin Kooperatif Hisse Devir Senedi başlıklı devir sözleşmesiyle davalı oğluna temlik ettiği, daha sonra .. ada .. parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ..no'lu bağımsız bölümün 26.11.1991 tarihinde kat mülkiyetine çevrilmesi ( ferdileşme) nedeniyle davalı adına tescil edildiği görülmektedir.

Davacı, anılan kooperatif hissesinin devri işleminin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile taşınmazın terekeye döndürülmesi istemi ile eldeki davayı açmıştır.

Ne var ki, miras bırakanın maliki olduğu kooperatif hissesinin davalıya temlikini miras bırakanın davalıya yapmış olduğu bağış olarak kabul etmek gerekir.Bir başka ifadeyle kişisel hakkın temliki niteliği taşıyan kooperatif hissesinin devri işleminde 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı tartışmasızdır.Bu temlikin koşullarının varlığı halinde tenkis hükümlerine tabi olacağı açıktır. Ancak davada böyle bir istek de bulunmamaktadır.

Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davalının bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir.Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Muvazaalı hisse devri g.hayat Meslektaşların Soruları 2 17-08-2010 14:20
Hisse devrinin gerçekleştirilmesinden kaçınılması Rain Zeynep Meslektaşların Soruları 1 28-08-2008 19:36
Anonim Şirketlerde Hisse Devrinin Gereğinin Yapılmaması Yerleşik Yabancı Meslektaşların Soruları 1 29-05-2008 17:05
Alacak davası ve muvazaalı tapu devrinin iptali... Av.Özlem KALAY Meslektaşların Soruları 6 18-12-2006 13:44
Şirket Hisse Devrinin Zorlaştırılması Av.Mehmet Saim Dikici Meslektaşların Soruları 0 25-01-2003 22:21


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04455090 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.