ceza evinde haksız yere yatan müvekkilin çıktıktan sonra nereye müracat edeceği

Müvekkilim iki ayrı çekten dolayı 100 gün hapis cezasına mahkum edilmiş ve 22 gün ceza evinde yattıktan sonra savcı tarafından ödemenin yapıldığı yanlışlıkla cezaevine girdiği gerekçesiyle serbest bırakılmıştır.Bu gibi durumlarda gerksiz veya fazladan yatılan gün sayısı için 100 er tl gün başı ödeme yapıldığı duyumunu aldım .Ancak dava nerede açılır(tahminim ağır ceza)ve ne gibi belgeler sunulur bilemiyorum.Yardımlarınızı beklerim.Teşekkürler..

tam emin olmamakla birlikte, ağır ceza mahkemesine dilekçe ile başvuru yapılıp bu olaylardan dolayı tazminat talep edilebiliyor. süre sanıyorum 3 ay. ayrıca dilekçeye konu hakkındaki deliller de sunuluyor eğer delil bildirilmemeşse mahkeme 1 aylık delil bildirme süresi veriyor. yalnış biliyorsam lütfen beni de bilgilendirin.İyi çalışmalar.

Bahsettiğiniz olaya uygulanacak kanun önceki dönemde 466 sayılı yasa idi. Ancak 01.06.2005 tarihinden itibaren ise konu ile ilgili 5271 sk 141. madde düzenleme içermektedir. Maddeyi incelediğinizde daha ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz. Ancak gün sayısına göre şu kadar para gibi bir düzeneme mevcut değil. Eğer somut duruma göre bir haksız tutukluluk söz konusu ise kişinin mevcut gelirine, gelir kaybına vs. bakılarak araştırma yapılmakta diye biliyorum.

dava ağır ceza mahkemesine açılır. Kişinin zarara uğradığı işlemin ve zararı açıkça belirtmesi ve belgeleri eklemesi gerekiyor.

haksız turuklama nedeniyeş atzminat davası, 5271 sayılı CMK nin 141. maddesinde düzenlenmiştir.
Müvekkilinizin kesinleşmiş kararın kendisine tabiliğinden itibaren 3 ay içinde, her halukarda ise, kararın kesinleşme tarihinden itibaren 1 yıl içinde, oturduğu yer ağır ceza mahkemesine, kararı veren o yer ağır ceza mahkemesi ise, o yerde başka ağır ceza mahkemesi varsa oraya yada en yakın ağır ceza mahkemesine haksız tutuklama nedeniyle tazminat davası açmazı gerekir.
Günlük 100 YTL ödenir, söylentisi tamamen bir söylenti, müvekkiliniz maddi zararını belge ile ıspatlamalı(çalışıyorsa mahrum kaldığı maaş, yada gelir vs.. çalışmıyorsa asgari ücret üzerinden hesap yapılır.)
ayrıcada manevi tazminat isteyebilirsiniz.

harca tabi değildir. tüm müsbet ve menfi zararlar istenebilir

Ek Bilgi : Müvekkilinizin geliri yüksek değilse veya yüksek olmakla birlikte bunu ispatlayamazsanız, kuvvetle muhtemeldir ki ağır ceza mahkemesinin lehinize takdir edeceği vekalet ücreti müvekkilinizin alacağı tazminattan daha yüksek olacaktır

Dava, Agir Ceza'da acilir.
Yurutmekte oldugumuz ve halen Temyiz'e olan dosyalarimizdaki tecrubelerim isiginda soyleyebilecegim, malesef cok cuzi tazminatlara hukmedildigi...
Hukmedilen tazminatin cok dusuk olmasi sebebiyle temyiz sonrasi (iç hukuk yollarının tuketilmesi zorunu) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuru yapılabilir.

Arkaadaşlar ben de bu konuyu araştırıyorum ancak sayın AVHTC' nin belirttiği durumda haksız yere çekilen bir hürriyeti bağlayıcı ceza söz konusu.CMK 141 ise koruma tedbirlerinden bahsetmiş.Aynı davayı ben de açmak istiyorum fakat tıkandım kaldım.Ağır Ceza da açılacak gibi görünse de dava aklımda sanki başka seçenekler varmış gibi geliyor, emin olamıyorum.

Bence aşağıda yer verdiğim düzenlemeye girmektedir anlatılan durum:

CMK 141,f) Mahkum olup da gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği süreleri, hükümlülük sürelerinden fazla olan veya işlediği suç için kanunda öngörülen cezanın sadece para cezası olması nedeniyle zorunlu olarak bu cezayla cezalandırılan,

Bence burada CMK 141. maddenin uygulanma kabiliyeti yoktur. Çünkü bu madde soruşturma ve kovuşturma bir hükümle sona erene kadar yapılan hatalar nedeniyle başvurulacak bir yoldur. Hüküm verildikten sonra hükmün kesinleşmesi ve cezanın infaz edilmesinden sonra hükmün kanuna aykırı olaran verildiğinin anlaşılması HUMK 573. madde sorumluluğuna neden olacaktır. Hakimler yargısal faaliyetleri nedeniyle HUMK 573'e göre sorumlu tutulabilir.
573.
"2 - Kabili tevil ve izah olmıyacak surette vazıh ve sarahati katiyei kanuniyeye mugayir karar verilmiş olması,"
hükmüne dayanarak ilçe asliye hakimi ise il asliye hukuk mahkemesinde, il asliye hakimi ise Yargıtay 4. HD'de tazminat davası açabilirsiniz.

3167 sayılı kanunda "bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde HUMK hükümleri uygulanır" düzenlemesi yoktur benim bildiğim. CMK'da da benzer hüküm olmadığından kanımca bir ceza yargılamasında HUMK uygulanamaz.

HUMK. nun 573. maddesine göre «Hâkim ve icra reisi aleyhine
aşağıda yazılan sebeplere binaen tazminat dâvası ikame olunabilir».
Kanunumuz hâkimin hukukî sorumluluğu hakkındaki hükümlerin,
sadece hâkim ve icra reisleri için tatbik olunacağını ifade
etmektedir. Aslında icra reisi de hâkim sınıfına dahil olduğu ve kazaî
faaliyet gösterdiği için hâkim tabiri kullanıldıktan sonra ayrıca
icra reislerinden bahsetmeye gerek duyulmamalıydı.
Maddede kullanılan hâkim tabirine kimlerin girdiğini tâyin etmek
gerekir. Kanun hâkimin vazifesini tarafsızlık ve iç huzuru ile
ifa edebilmesi için onun sorumluluğunu özel bazı şartlara tâbi tutmuştur.
Bu nedenle hâkim olarak vazife gören her şahsın bu sorumluluk hükümlerine tâbi tutulması gerekir. Buradaki hâkim tabirine,
ticaret mahkemesi, tapulama mahkemesi, iş mahkemesi; kadastro
ve toprak mahkemesi hâkimleri gibi hukuk hâkmlerinden
başka ceza hâkimleri de girer.

Bu husuta Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı: İçt. Bir. Kar. 25.3.1931, E. 19, K. 25, RG. 3.5.1931, S. 1786.

Yukarıdaki metin Sayın Ahmet Kılıçoğlu'nun eserinden iktibastır.

http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/38/313/3032.pdf