Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Noterden devri olmaksızın yapılan araç satışı

Yanıt
Old 15-02-2007, 17:21   #1
Kadir COŞKUN

 
Varsayılan Noterden devri olmaksızın yapılan araç satışı

Arkadaşlar merhaba,
A isimli şahıs maliki bulunduğu 06 XX YYYY plaka sayılı aracını B isimli oto galerisine satmıştır. Yapılan anlaşmada B isimli galeri bu aracın noter satışını en kısa sürede alacaktır. Ancak B isimli galeri bu aracın noterden devrini almadan aracı C ye, C D' ye... satmıştır. İlk satışın üstünden 2 yıl geçtiğini ve aracın şuan Vanda olduğunu düşünürsek:

1- Bu aracın karışabileceği her hangi bir kazadan dolayı kayıt maliki A nın sorumlu olmaması için yapılabilecek herhangi bir işlem var mıdır? ( Benim aklıma öncelikle kayıt malikini muvazalı borçlandırıp aleyhine takip yapılarak aracın kaydına haciz konulması ve bağlanması geliyor. Aracın Vanda olduğu ve bulunmasının da güç olduğu düşünüldüğünde ilgili trafik tescil şube müdürlüğüne durumu bildirmek geliyor)

2- Aracı A dan satın alıp noterden devrini almamış olan B ye ihtarname gönderip devrin alınmaması nedeniyle hukuki ve cezai sorumluluğun kendisinde olduğunu, tarafımızın vergi borçları, trafik cezaları vs den sorumlu olmayacağı yönünde ki ihtarın ilerde aleyhimize açılabilecek davalarda delil teşkil edip edemeyeceği

A nın uğrayabileceği muhtemel zararların önüne nasıl geçebileceğimiz konusunda fikri olan arkadaşların yardımlarını bekliyorum. Teşekkür ederim saygılarımla...
Old 15-02-2007, 17:41   #2
av.şahin kavukoğlu

 
Varsayılan

Sayın Av.Kadir Coşkun;çok önemli bir konuya değinmişsiniz.Mesleğe başladığımdan bu yana çokça karşılaştığım bir problem.

Arcacın yerinin belli olması durumunda sorunun halli mümkün.Ancak araç ortada yoksa,emniyeti suistimal veya hırsızlık nedeniyle de kaybolmamışsa..... bu konuda hukuk boşluğu olduğunu düşünüyorum..

VERİLECEK CEVAPLARI MERAKLA TAKİP EDECEĞİM...

Saygılarımla...
Old 15-02-2007, 17:59   #3
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın Coşkun ve Kavukoğlu,

Benzer bir sürü soru soruldu. Ama tatmin edici yanıt bulmanız çok zor. Sayın Kavukoğlu'nun da belirttiği gibi, bir boşluk bulunmaktadır. Her deneyimli avukatın başına da benzer olay gelmiştir.Linki takip ederseniz, orada da hayli tartışılmıştı. Faydası olabilir...

Saygılarımla

http://www.turkhukuksitesi.com/showt...ghlight=harici
Old 15-02-2007, 18:17   #4
Kadir COŞKUN

 
Varsayılan

Sayın Ergin çok teşekkür ederim ilginize ama mutlaka bunun bir yolu olmalı ya da hep birlikte bulmalıyız. İlgili Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne durumu bildirmek sizce etkili olur mu? Saygılarımla
Old 15-02-2007, 18:44   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Kadir COŞKUN
Sayın Ergin çok teşekkür ederim ilginize ama mutlaka bunun bir yolu olmalı ya da hep birlikte bulmalıyız. İlgili Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne durumu bildirmek sizce etkili olur mu? Saygılarımla

Sayın Coşkun,

Verdiğim linkte benim hiç mesajım yoktu; farkettiniz mi?

Çünkü hukuku dolanmadan bir cevap bulamamıştım. Kişisel olarak; THS'de HAKLI BİLE OLUNSA hukuku dolanacak yolları göstermemeyi tercih ediyorum. Kısacası soruya yanıt vermeme hakkımı kullanıyorum.

Saygılarımla
Old 15-02-2007, 23:13   #6
recepbarlas

 
Varsayılan

Bu husus 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunda düzenleniyor.19 madde de 1997 nin Mayıs ayında 4262 sayılı kanunla değişti.Aracın mülkeyetinin devri için tescil zorunluluğu kalktı.Noterde de satış yapma imkanı doğdu.Trafikten tescil veya noterden satış " GEÇERLİLİK KOŞULUDUR" İSPAT ŞARTI değil. Noterden satış yapılmazsa satış geçerli değildir.Bu durumda ihtarname göndermeniz vs sadece sizi ihtarnamenin muhatabına karşı korur.Ama kesinlikle 3.şahıslara karşı bir koruma sağlamaz.Cezalar da vergiler de size aittir.En iyisi icrayla bağlatmak.Noter satışı olmazsa , araç sizindir hala
Old 15-02-2007, 23:20   #7
Av.Nebi

 
Varsayılan

Bu konuda büyük bir boşluk var fakat bu galerilerin yapmış olduğu işlemler hukuki dayanakla desteklenmezse daha çok kişinin başı ağrıyacak gibi
Old 16-02-2007, 03:26   #8
ragıp

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarıma katılmıyorum
BU konuda yasal boşluk yok. Yasa çok açık. Mülkiyetin devri için aracın noterdensatılması gerekiyor. Burada hangi boşluktan söz edildiğini de anlamış değilim.
"Kanun, kanunun himayesini bertaraf edecek hukuki muameleleri, korumaz."
Öncelikle bir hukukçu olarak bu ilkeyi kabul etmek gerekir.
Adam, vergi vermemek için yasanın öngördüğü işlemi yapmayacak. Sonra da, yasa beni korusun diyecek. Bunun meşru temelini izah edecek arkadaşımız varsa, ben de tartışmaya hazırım
Old 16-02-2007, 13:11   #9
Defne Elif

 
Varsayılan

Sayın Ragıp'ın yanıtına aynen katılıyorum.Zaten sorunun içinde Sayın Ergin'in sanırım kastettiği "hukuku dolanarak" bulunan bir yol(başkasına borçlanarak haciz ve el koyma) var.Başkaca da bir yol olduğunu ben bilmiyorum.Esas sorun Noter satışından sonra alıcının tescil işlemlerini yapmamış olomasında ortaya çıkıyordu.Sanırım bu yeni düzenleme ile çözüldü (mü acaba? çünkü yeni düzenlemeyi takip edemedim).Tescil yapmayan yeni malikin yarattığı sorunu biz idari dava konusu yaparak çözmüştük.Ama müvekkilimiz de geçen süre içinde gerçekten mağdur olmuştu.Saygılarımla.Cavit Tuna
Old 16-02-2007, 13:28   #10
Noyan Yiğit

 
Varsayılan

Ragıp Bey'e aynen katılıyorum.İnsanlar hukuksuz iş yapıyorlar ondan sonra işler karışınca hukuk buna çare bulsun diyorlar.Geçtiğimiz günlerde bir vatandaş geldi.Bir yeri kiralamış devir yetkisi yok.Devir yetkisi olmadığı halde mecuru devretmiş, devir parasını alamamış,bu arada kiralar ödenmeyince mal sahibinin haberi olmuş, işler arap saçına dönmüş.Bana diyor ki ya bu ne biçim hukuk.Gelinde kızmayın ya kardeşim sen devir yetkin olmadığı halde mecuru devrediyorsun.Hukuksuzluğu baştan sen yapıyorsun, sonra başın derde girdi mi hukuk nerede.Burada da aynı şey var.Ben defalarca araba altım sattım.Hiç böyle problemim olmadı.Zira aldığımı hemen üzerime aldım.Sattığım arabanın satışını da hemen verdim.
Maalesef bu durumda yapacak hiçbir şey yok.
Old 16-02-2007, 14:18   #11
avalaattin61

 
Varsayılan

Sayın arkadaşlar, Sayın Ragıp'a aynen katılıyorum. Ama ortada bir sorun var ve bizler de bu soruna çözüm bulmak için varız.
Somut olayda, elde bir protokol var ise, galericiye karşı bir tespit davası açmak bir sonuç verir mi? ACABA . (Beyin cimnastiği olarak kabul edin lütfen)
Herkese selamlar
Old 16-02-2007, 21:09   #12
Themis99

 
Varsayılan

Arkadaşların yanıtlarına katılıyorum Karayolları trafik kanunun ilgili hükümleri gayet açık. Satışın geçerli olabilmesi için noterde düzenleme şeklinde yapılması şart.Harici satım sözleşmesi hukuken geçersiz.
Galericiye karşı bir tespit davası açmak bu nedenle işe yaramaz diye düşünüyorum.Mahkeme hukuken geçersiz olan bir sözleşmeye dayanarak aracın satılmış olduğunun tespitine üstelik KTK 'nun emredici hükümleri karşısında karar vermeyecek, yapılmış olan protokole bu anlamda itibar etmeyecektir.
Yapılması gereken en doğru şey aracı zilyetliğinde bulunduran kişiyi bularak (sıkı bir dedektiflik yaparak ) bu kişinin satışı alamsı konusunda baskı yapmak .İhtarname bu noktada işe yarayabilir. Ancak hukuki sorumluluktan hiç bir şekilde kurtarmaz ve tek başına delil olarak nitelendirilemez.Başka bir yol daha olabilir.Yapılmış olan protokol geçersiz bulunduğuna, hukuken yok sayıdığına göre bu geçersiz protokole dayanılarak sebepsiz zenginleşme davası açılabilir. Bu durumda taraflar aldıklarını geri vermek zorunda kalırlar. Bu arada zamanaşımı süresinide dikkate almak gerekir. Tabii bir de hukuki yarar meselesi var. Mesajı yazarken aklıma geldi: Hangi hukuki yarar korunacak?Böyle bir dava ile araç maliki ne elde edecek? En azından aracını teslim alarak noterden satma imkanı bulacak.
Sanıyorum bu düşüncem hukuku dolanmak olarak nitelendirilemez.Beyin cimlastiği!!!! Saygılarımla.
Old 16-02-2007, 21:29   #13
Av.Nebi

 
Varsayılan

Ben birşey öğrenmek istiyorum. Galeri ve galericilik ile ilgili br yasal düzenleme var mı ? Yoksa bu ne tür bir iş ?
Old 18-02-2007, 00:40   #14
Hak Hukuk

 
Varsayılan

!” Hukukçu olarak hepimizin başında olan bir sorun.Bir defasında malik “aracım çalındı” diye Savcılığa başvurmuştu da;sonuçta hakkında “Resmi Mercileri İğfal”den soruşturma başlatılmıştı.
Hukuku dolanmamak en doğrusu fakat hayat da devam ediyor ve hukuk hayat içindir. “..sıkı bir dedektiflik”le netice alınması da sanırım (ülkemiz şartlarına göre)epey bir para işidir.
Suçta kullanılması,trafik kazasına karışması, vergi borcu, trafik cezaları vb bir çok yükümlülükle karşı karşıya bırakılan bir malike, karşımıza oturtup iki elimizi iki yana açıp “ııh! Yapılacak bir şey yok” demenin hukukta yeri olmamalı. Şöyle bir yasal düzenleme yapılabilir:
“Kaybolduğu bildirildiği tarihten itibaren bütün aramalara rağmen 2 yıl içerisinde bulunamayan araç talep halinde tescilden silinir.Malikin sorumluluğu terkin anında sona erer”
Yani galerici parasını alıyor,kullanan faydalanıyor;devlet taşıt pulunu, trafik cezasını malikten istiyor ama malike “cürmün çok büyük!” deyip hiçbir çözüm sunulamıyor.Hukuk mantığını zorlayan bir durum bu.Nasreddin Hocanın sözü burada yerine tam oturuyor:”Hırsızın hiç mi
Old 18-02-2007, 16:00   #15
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Noterden devri olmaksızın yapılan araç satışı

Benim takip ettiğim bir dava değil ama benzer bir olay için şöyle bir yöntem önerdim ve izleniyor.

Öncelikle karşı tarafa ihtar çekerek aracın devrini almasını almayacaksa tarafımıza teslim etmesini ve ödenmiş olan vergilerin tarafımıza ödenmesini istedim

Karşı taraf ihtara verdiği yanıtta bizim onamımızla başka bir kişiye satılmış olduğunu, bu nedenle kendisinin hiç bir sorumluluğu olmadığını belirtti

Bizim olayın özelliği:
Araç bir şahsa satılmış ve satın alan şahsın eşine aracı satın alan şahsa satması için vekaletname verilmiş. Ancak vekalet görevi ifa edilmemiş.

Bunun üzerine Ortada tam iki taraflı bir akdin olduğu, BK. hükümleri gereğince akdin temel edimlerinin yerine getirilmiş olduğu bu aşamadan sonra akdin feshinin istenmesinin iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağı, kaldı ki BK gereğince akdin ifası ile uğranılan zararın istenebilmesinin mümkün olduğunu belirterek dava açmayı önerdim. (Arkadaşı aradım dava daha açılmamış)
Bu istemin kabul edilmesi zayıf bir olasılık. Ben de bu durumda mülkiyet tespit davalarının reddi gerektiğine ilişkin kararlar anımsıyorum. Ama gerekçeler nedeni ile farklı tartışılabilir diye düşündüm.

Bu istemimiz kabul edilmez ise (akdin geçersiz olduğu kabul edilirse) nedensiz zenginleşmeye ilişkin hükümler gereğince aracın tarafımıza teslimine karar verilmesini ve uğradığımız zararın tazminine karar verilmesini istedim.Tabii ki bizde aldığımız bedeli ödeyeceğiz. Bu arada vekili de vekalet görevini ihmal veya kötüye kullanarak zarara neden olması dolayısı ile davalı gösterdim

Ayrıca Cumhuriyet savcılığına, Trafik Müdürlüğüne aracın trafikten men edilmesi için duyuruda bulunulmasını ve mahkemeden de bu konuda tedbir kararı istenmesini önerdim. Anımsadığım kadarı ile trafik mevzuatında trafik zabıtasının b u tür araçları trafikten men etmesi gerektiğine ilişkin bir hüküm var. (Tabii ki bunların hiç birisi henüz gerçekleşmemiş)

Bence yasayı dolanmadan sonuca ulaşabileceğimiz en kısa yol bu.

Ben de merakla bekliyorum
bakalım nolacak.

düşüncelerizi bekliyorum

Saygılar.
Old 19-02-2007, 11:59   #16
av.şahin kavukoğlu

 
Varsayılan

Sayın Ragıp,Noyan Yiğit,Defne Elif,Avalaattin61 ve Themis99;Araç satımlarında aracın devrini derhal alıcıya geçirmeniz mümkün olmayabilir.Araç rehinli olabilir,taksitle satılmış olabilir,alıcı yurtdışında olabilir v.s.Bu tür durumlarda alıcının tercihen noter devrini birkaç gün veya birkaç ay sonra yapmayı istemesi mümkündür.Bu tür durumları kötüniyetle hareket etmek veya vergi ödemekten kurtulmaya çalışmak veya hukuki prosüdürü önemsememek şeklinde düşünmek yanlıştır.Hatta satıcının niyeti bunlardan biri olsa bile satıcıyı yıllarca böyle bir cenderenin içine sokmak doğru değildir.Satıcı kötüniyetli hareket etmiş o halde bunun ceremesini çekecek.Gerekirse yıllarca bu aracın vergisini ödeyecek şeklindeki düşünce hukuka uygun bir yaklaşım olmayaktır.Ayrıca;ne yapalım,noterden devretseydi şeklindeki yaklaşımınız kötüniyetli olduğu açık olan alıcıyı da ödüllendiren bir yaklaşımdır.

Hukuk kamu düzenini sağlamaya yönelik vardır.Evet satıcının aracı satarken noter devrini yapmaya özen göstermesi gerekir.Buna özen göstermemiş ise satıcınında cezasını çekmesi gerekir.Ama bu ceza yıllar süren vergi borçlarını ödemek veya kaza durumda tüm hukuki mükellefiyetlere katlanmak olmamalıdır.Kötüniyetli olduğu açık olan alıcıyı ödüllendiren biçimde olmamalıdır.

Bana göre bir boşluk vardır.Bu boşluk şu şekilde giderilebilir;Aracını noter devri yapılmaksızın satan alıcının araca ulaşamaması durumunda Emniyet Müdürlüğü'ne başvurusu ile aracın terkinini(trafikten men-ini)sağlayabilmesi gerekir.Terkin tarihine kadar ki tüm mükellefiyetlerininde aynen devam etmesi şartıyla.

Veya başka bir yöntem düşünülebilir.Bu yöntemlerin uygulamaya geçmesi için çaba sarfedilebilir.Ama şekil böyle ne yapalım,şekle uymamış cezası neyse çeksin demek adalet anlayışına uygun düşünce biçimi değildir.

Saygılarımla...
Old 20-02-2007, 14:54   #17
av.semire nergiz

 
Varsayılan

Karayolları trafik kanunundan ziyade Karayolları tarafik yönetmeliği bu hususlar düzenlenmiştir.Noter satışı ile aracı devralanı Karayolları Trafik yönetmeliği araç sahibi saymakta ve dolayısıyla diğer devir işlemlerini l AY içerisinde yapması zorunluluğunu da getirmektedir.Yani aracı alan kişi l ay içinde gerekli resmi işlemlerini yapmak zorunda.Hal böyle olunca da aracını noter satışı ile satan kişi durumu aracı satın alana ihtar edip ayrıca bu kişiyi devir almaktan kaçındığı gerekçesiyle durumu Emniyet Genel müdürlüğüne (eldeki satış evrakları,ihtar vs.ekleyerek) bildirirse sorunu çözülür diye düşünüyorum.
Old 20-02-2007, 15:13   #18
ad-hoc

 
Varsayılan

Sayın Toz'a katılıyorum. Zira hatırladığım kadarıyla ilgili süre içinde devir sağlanamzsa ihbar suretiyle aracın trafikten menni dahi talep edilebiliyor.
Old 20-02-2007, 16:15   #19
Noyan Yiğit

 
Varsayılan

Gerçekten de bu sorun önümüze çok sık geliyor.Sayın Av.semire nergiz tok ve ad-hoc 'un önerdiği biçimde bir sonuç alan olduysa(alınabilmiş olduğunu sanmıyorum)bu konuda bizi bilgilendirirse sevinirim.
Old 20-02-2007, 23:29   #20
Av.Can

 
Varsayılan

Ragıp Bey e ben de katılıyorum.Ancak hukuku dolanmak teriminden ya da eyleminden bu kadar rahatsız olunmasını da pek anlayamıyorum.Sonuçta haksızlığıa uğramış bir kişinin zararını telafi etmek için muvazaalı da olsa bir işlem yapılması sözkonusu.bir başkasını zarara sokmak için tabiri caizse üçkağıda yatmak yokki...
Old 21-02-2007, 12:05   #21
av.semire nergiz

 
Varsayılan

Karayoları Trafik yönetmeliği 3.madde 7. fıkrasına göre araç sahibi, araç için adına yetkili idarece tescil belgesi verilmiş veya sahiplik veya satış belgesi düzenlenmiş kişidir.Buna göre aracı elinden çıkan müvekkiliniz zaten araç sahibi olmadığından bir sorumluluğu da yoktur.Aynı yönetmeliğin 37.madde 2. fıkrasıgereğince ise tescilli araçları noter senedi ile satın ve devir alanları ,ilgili tescil kuruluşuna müracaat ederek bu araclarını 1 ay içerisinde tescil ettirmek ve adlarına tescil belgesi almak zorundadırlar.Bu düzenlemeye göre de sorumluluk müvekkilinizde değil aracı satın alandadır.Ancak müvekkiliniz herşeye rağmen kendini garantiye almakta ısrar ediyorsa tüm bu yasal mevzuatı içerir bir ihtarı noter aracılığıyla aracı alan kişiye ihtar çekebilir ve ayrıca satış sözleşmesi ve noter ihtarını da eklemek suretiyle durumu Emniyet Genel Müdürlüğüne bildirip gereği ve sonucundan bilgi talep edebilir.Ve tabi ki bu işlemleri avukat aracılığıyla yaparsa çok daha hızlı ve etkin sonuç elde eder.Keyfi uygulama/uygulamamalar hukukçunun mücadelesiyle çözülür.Kolay gelsin
Old 21-02-2007, 16:29   #22
Defne Elif

 
Varsayılan

Sayın Toz,
Yazdıklarınız çok doğru,ama ülkemizde hangi kurum insiyatif alarak sorun çözüyor?İşin aslı sizin belirttiğiniz gibi olmalı.Ama ben müvekkilimin sorununu çözmek için aynı yolu denedim.İlgili Emniyet Müdürlüğüne eldeki Noter araç satış senedi,o güne kadar müvekkil adına tahakkuk ettirilen vergi ve trafik ceza makbuzları ile ödeme dekontlarını da ekleyerek başvurduk.Aldığımız yanıt anımsadığım kadarı ile şöyleydi "aracı satın alan kişinin tescil işlemlerini bizzat yapması gerektiğinden talebiniz reddedilmiştir".Bunun üzerine İdare Mahkemesinde bu işlemin iptali için dava açtık,kazandık,kesinleşti,kesinleşmiş karar ile tekrar başvuru yaptık,tescili yapmak zorunda kaldılar ve müvekkil büyük bir yükten kurtuldu.Maalesef ülkemizde sadece Hukukta değil her alanda ilgili ve yetkililer "işin olmazı" yönünde davranıyorlar.
Sayın Kavukoğlu'nun ortada bir sorun var bu çözülmeli,kötüniyetli alıcı korunmamalı düşüncesine katılıyorum.Ama ortada bir kural varsa buna da herkesin uyması gerekir,rehin durumu varsa muvafakat ile çözülebilir,alıcı yurtdışında ise vekalet ile çözülebilir,taksitler devam ediyorsa yine satış bedelinden bu miktar düşülerek ve rehin alacaklısının muvafakatı ile bu sorun da çözülebilir.Bunların hiç bir olmuyorsa;satış işlemi yapılmamalı.Yapan alıcı da maalesef sonuçlarına katlanacak.Bu durum biraz da tapulu taşınmazların harici satışına benziyor.Bu durumlarla da sık sık karşılaştığımız oluyor bildiğiniz gibi.Ama yasa açıkça bir kural koymuşsa vatandaş buna uymak zorunda diye düşünüyorum.Saygılarımla.Cavit Tuna
Old 21-02-2007, 20:52   #23
av.semire nergiz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Defne Elif
Sayın Toz,
Yazdıklarınız çok doğru,ama ülkemizde hangi kurum insiyatif alarak sorun çözüyor?İşin aslı sizin belirttiğiniz gibi olmalı.Ama ben müvekkilimin sorununu çözmek için aynı yolu denedim.İlgili Emniyet Müdürlüğüne eldeki Noter araç satış senedi,o güne kadar müvekkil adına tahakkuk ettirilen vergi ve trafik ceza makbuzları ile ödeme dekontlarını da ekleyerek başvurduk.Aldığımız yanıt anımsadığım kadarı ile şöyleydi "aracı satın alan kişinin tescil işlemlerini bizzat yapması gerektiğinden talebiniz reddedilmiştir".Bunun üzerine İdare Mahkemesinde bu işlemin iptali için dava açtık,kazandık,kesinleşti,kesinleşmiş karar ile tekrar başvuru yaptık,tescili yapmak zorunda kaldılar ve müvekkil büyük bir yükten kurtuldu.Maalesef ülkemizde sadece Hukukta değil her alanda ilgili ve yetkililer "işin olmazı" yönünde davranıyorlar.
Sayın Kavukoğlu'nun ortada bir sorun var bu çözülmeli,kötüniyetli alıcı korunmamalı düşüncesine katılıyorum.Ama ortada bir kural varsa buna da herkesin uyması gerekir,rehin durumu varsa muvafakat ile çözülebilir,alıcı yurtdışında ise vekalet ile çözülebilir,taksitler devam ediyorsa yine satış bedelinden bu miktar düşülerek ve rehin alacaklısının muvafakatı ile bu sorun da çözülebilir.Bunların hiç bir olmuyorsa;satış işlemi yapılmamalı.Yapan alıcı da maalesef sonuçlarına katlanacak.Bu durum biraz da tapulu taşınmazların harici satışına benziyor.Bu durumlarla da sık sık karşılaştığımız oluyor bildiğiniz gibi.Ama yasa açıkça bir kural koymuşsa vatandaş buna uymak zorunda diye düşünüyorum.Saygılarımla.Cavit Tuna
Sizi tebrik ediyorum,yasal yolları sonuna kadar kullanmışsınız ve istediğiniz sonucu da elde etmişsiniz.Maalesef ülkemizde zorlamadan,aşırı emek harcamadan sonuç elde edemiyoruz.
iyi çalışmalar dilerim
Old 22-02-2007, 12:16   #24
Noyan Yiğit

 
Varsayılan

Sayın av.semire nergiz toz,Sayın Defne Elif'in örneğinde noterden yapılmış bir satış senedi olduğuna dikkatinizi çekerim.Soruda bir noter satış senedinin olmadığından bahsediliyor. Saygılarımla
Old 26-02-2007, 03:47   #25
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Noterden devri olmaksızın yapılan araç satışı

Ama ben müvekkilimin sorununu çözmek için aynı yolu denedim.İlgili Emniyet Müdürlüğüne eldeki Noter araç satış senedi,o güne kadar müvekkil adına tahakkuk ettirilen vergi ve trafik ceza makbuzları ile ödeme dekontlarını da ekleyerek başvurduk.Aldığımız yanıt anımsadığım kadarı ile şöyleydi "aracı satın alan kişinin tescil işlemlerini bizzat yapması gerektiğinden talebiniz reddedilmiştir".Bunun üzerine İdare Mahkemesinde bu işlemin iptali için dava açtık,kazandık,kesinleşti,kesinleşmiş karar ile tekrar başvuru yaptık,tescili yapmak zorunda kaldılar ve müvekkil büyük bir yükten kurtuldu.
SAYIN ELİF'TEN ALINTI

BEN BİR ŞEYİ ANLAMADIM;
sizin açtığınız davanın konusu ne idi?
siz aracın tescili için mi başvurdunuz trafikten men edilmesi için mi?

bilindiği üzre idare mahkemesi idareye bir işlem yapması gerektiği doğrultusunda karar veremez. sadece işlemi iptal eder

dava dilekçenizin bir örneğini gönderirseniz (sizin için sakıncası yoksa) sevinirim

Saygılarımla
Old 26-02-2007, 17:36   #26
Defne Elif

 
Varsayılan

Sayın Erdoğan,
Meslektaşların fazla zamanını almamak için konuyu ayrıntılı yazmamıştım.Bu nedenle eksik ve yanlış anlamalara sebebiyet verdiğim için özür dilerim.Beceri eksikliği nedeni ile dava dilekçesi ya da karardan bir örnek gönderemiyorum.Ancak dava dilekçesinin sonuç kısmından ve karardan buraya alıntı yapabilirim.
Dava dilekçesi sonuç kısmı:"...davalı idarenin 16.05.2003 tarih 20337 sayılı yazıya konu işlemin iptali ile.....plakalı aracın alıcı (araç sahibi) (A) adına tescilinin yapılması yönünde karar verilmesini...."
İdare Mahkemesi Kararından alıntı:"...Yukarıda sözü edilen Kanun maddesinde noter satış sözleşmesini intikali üzerine satışın sicile işleneceği açıkça hükme bağlandığından ve dava konusu araç,Balıkesir Trafik Şube Müdürlüğü sicilinde kayıtlı olduğundan davacının,ibraz ettiği Noter satış sözleşmesi yeterli görülerek davacı adına görülen kaydın silinmesi,durumun gereği yapılmak üzere ...Trafik Tescil Büro Amirliğine bildirilmesi gerekirken başvurusunun reddedilmesinde mevzuata uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle dava konusu işlemin iptaline....."
Özet bilgiler bunlar.Bu arada kararın oyçokluğu ile alındığını belirteyim.Temyiz incelemesi Danıştay 8. Dairesince yapıldı ve karar onandı.Umarım yanlış anlamaları gidermişimdir.Saygılarımla.Cavit Tuna
Old 27-02-2007, 20:00   #27
Av.Özcan

 
Varsayılan

Merhabalar...
Gerçekten çok fazla karşılaşılabilen bir sorun.Ancak sorunu ikiye ayırmak lazım.
1- Noterden yapılan satıştan sonraki hukuki durum
2- Noterden satış yapılmamış olması ihtimalindeki
hukuki durum

*Noterden yapılan satıştan sonraki hukuki durum*
BU ihtimalde gerek, vergi mevzuatı, gerekse trafik cezaları ya da işleten sıfatıyla hukuki sorumluluklar yönünden bir sorun yok. Satış noterden yapıldığı için, trfaik tescildeki araç dosyasına bildirilmese dahi mülkiyet kati satış sözleşmesi ile alıcıya geçer.Trafikte yapılan tescil açıklayıcı veya bildirici mahiyettedir. Noterden yapılan satış tarihinden sonra gelen vergiler, trafik cezaları iptal edilebilmekte, olası bir trafik kazası sonucu kayıt maliki olarak görünme durumunda dava husumet yönünden reddedilebilmektedir.

Asıl sorun aracınızı direkt olarak bir galericiye satma ve ondan sonra el değiştirme durumunda ortaya çıkmaktadır. Tartışma da sanırım bu yönde olması gerekli. 4-5 ay öncesine kadar ben de bu konuda kanun boşluğu olduğu düşüncesindeydim. Ama bir şeyler olması gerekli diye araştırmalar yaparken aslında bir boşluğun olmadığını farkettim.Şöyle ki;

2918 sayılı KTK m.104 şöyle demektedir:"Motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyette bulunan teşebbüslerin sahibi, gözetim, onarım, bakım, alım - satım, araçta değişiklik yapılması amacı ile veya benzeri bir amaçla kendisine bırakılan bir motorlu aracın sebep olduğu zararlardan dolayı; işleten gibi sorumlu tutulur. Aracın işleteni ve araç için zorunlu mali sorumluluk sigortası yapan sigortacısı bu zararlardan sorumlu değildir.

(Değişik fıkra: 17/10/1996 - 4199/35 md.) Yukarıda yazılı teşebbüs sahipleri kendilerine bırakılan motorlu araçların tümünü kapsamak üzere esasları Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilecek bir zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmaya ve denetimlerde bu sigortanın yapıldığını belgelemeye mecburdurlar.

İşletenin sorumluluk sigortasına ilişkin hükümler, burada da uygulanır. Motorlu araçları mesleki veya ticari amaçlar için elinde bulunduran teşebbüs sahipleri bu araçların yönetmelikte gösterilecek biçimde bir defterini tutmakla yükümlüdürler."...
Bu ifadeden de anlaşılacağı üzere aracınızı bir servise veya galericiye vs.. bıraktığınızda yani fiili egemenliğiniz(zilyedliğiniz) bu anlamda son bulmaktadır. Aracı alan galerici yasa anlamında aracın sorumlusu olur, ayrıca aracı sigorta ettirmekle yükümlüdür, ve ayrı bir deftere de kaydını yapmalıdır. Yani araç üzerindeki hakimiyetiniz son bulduktan sonra araç galerici elinde iken bir kazaya karışır ve zarara sebep olursa işte bu takdirde ruhsat sahibi olmak tek başına işleten sıfatı ile sorumlu olmayı gerektirir mi? bu tartışılmalıdır. Konuya ilişkin bulduğum bir YArgıtay kararı konuyu güzel açıklamıştır:
Yargıtay 11.HD E: 1999/6590 <> K: 1999/8176 <> Tarih: 21.10.1999

* MOTORLU ARAÇLARLA İLGİLİ MESLEKİ FAALİYETTE BULUNANLARIN İŞLETEN GİBİ SORUMLU OLMASI
* TEŞEBBÜS SAHİPLERİNİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI YAPMA ZORUNLULUĞU

2918 s. Trafik K. m. 104 hükmünde motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyette bulunan teşebbüslerin sahibinin, yönetim, onarım, bakım, alım-satım araçta değişiklik yapılması amacı ile veya benzeri bir amaçla kendisine bırakılan bir motorlu aracın neden olduğu zararlardan dolayı, işleten gibi sorumlu olacağı düzenlenmiş, bu halde gerçek işletenin ve araç için zorunlu mali sorumluluk sigortası yapan sigortacının bu zararlardan sorumlu olmadıkları, teşebbüs sahiplerinin kendilerine bırakılan motorlu araçların tümü için zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmaya mecbur oldukları hüküm altına alınmıştır.

(2918 s. Trafik K. m. 85, 91, 104)

Taraflar arasındaki davanın İstanbul Asliye 5.Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 5.3.1999 tarih ve 1998/541-1999/106 sayılı kararın Yargıtay´ca incelenmesi davalı Hamza Balcı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, davalıların maliki ve sürücüsü oldukları aracın, müvekkili şirkete kasko sigortalı araca çarpması sonucunda oluşan hasar bedelinin, sigortalıya ödendiğini ileri sürerek, 625.737.000 TL nın yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, daha sonra davalı sürücü hakkındaki davayı atiye bırakmıştır.

Davalı Hamza B. vekili, müvekkilinin üzerine kayıtlı aracın, kazadan önce satılmak üzere bıraktığı galericinin harici satış sözleşmesi ile dava dışı Hikmet B. adında birisine sattığını savunarak davanın husumet ve ayrıca esas yönünden reddini istemiştir.
Diğer davalı, yanıt vermemiştir.

Mahkemece; iddia savunma ve toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporuna göre davalı malik yönünden davanın kabulüne, davalı yönünden karar vermeye yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararı, davalı Hamza B. vekili temyiz etmiştir.

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı Hamza balcı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-2918 sayılı yasanın 85.maddesinde motorlu aracın işletilmesinden doğan zararlardan işletenin sorumlu olduğu belirtilmiş olup, işletenin kim olduğu 3 üncü maddede açıklanmıştır. Aynı yasanın 104.maddesinde de motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyette bulunan teşebbüslerin sahibinin, yönetim, onarım, bakım, alım-satım araçta değişiklik yapılması amacı ile veya benzeri bir amaçla kendisine bırakılan bir motorlu aracın neden olduğu, zararlardan dolayı, işleten gibi sorumlu olacağı düzenlenmiş, bu halde gerçek işletenin ve araç için zorunlu mali sorumluluk sigortası yapan sigortacının bu zararlardan sorumlu olmadıkları, teşebbüs sahiplerinin kendilerine bırakılan motorlu araçların tümü için zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmaya mecbur oldukları hüküm altına alınmıştır. Dosya kapsamına göre, gerçek işleten durumundaki araç sahibi davalının aracını satılmak üzere, bir galericiye bıraktığı ve kazanın bundan sonra meydana geldiği anlaşıldığına göre, mahkemece, araç maliki olan davalı vekilinin bu yöndeki savunmaları üzerinde durulup, somut olaydaki maddi olgular ışığında ve 2918 sayılı Kanunun 104.maddeleri doğrultusunda değerlendirilme yapılarak işleten olarak sorumlu tutulması gereken kişinin belirlenmesi ve buna göre bir karar verilmesi gerekirken, salt trafik kaydına itibar edilerek ve eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı Hamza B. yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 21.10.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yukarıda yaptığım açıklamaların ve sunduğum YArgıtay kararının sorunlarımıza ışık tuttuğu kanaatindeyim
Saygılarımla..
Old 20-06-2007, 09:37   #28
attorneytalay

 
Mesaj Menkul Davası mı-Zilyetliğin İadesi Davası mı

Merhaba,

Sorum aslında basit ama yine tecrübeli meslektaşların değerli fikirlerini almak istedim.

Arkadaşımın babası arabasını satmak için gazeteye ilan veriyor ve bir müşteri bu ilan üzerine temasa geçiyor bir iki kere arkadaşımın babası ile görüşüyor arabayı almak istediğini vs söylüyor pazarlık yapıyorlar. Son görüşmede müşteri arabayı almak istediğini ancak önce bir tur atması gerektiğini belirtiyor. Arakadaşımın babası arabayı veriyor ama müşteri araba ile ortadan kayboluyor. Tabi polise ve savcılığa durum bildiriliyor.

Arabanın izi bulunuyor, arabayı çalan 3. kişiye arabayı satmış. Ancak 3.kişi arabayı vermem diyor. Bunun üzerine arabayı elinde bulunduran 3.kişiye karşı dava açılıyor,

1. Menkul Davası mı yoksa zilyetliğin iadesi davası mı daha makul( ispat yükümlülüğü açısından sanki zilyetliğin iadesi davası daha kolay gibi)

2. Araba noterden devredilmemiş sanırım bu yüzden 3.kişinin iyi niyetinden bahsedilemez.

3. 3.Kişinin arabayı elinden çıkarmasını önlemek için ilk duruşmada ihtiyati tedbir istenmesi nasıl olur, ve daha da önemlisi arabasını arkadaşımın babası ilk duruşmada alabilir mi? Bunun için ne yapılması tavsiye olunur...


Değerli fikirlerini paylaşan herkese çok teşekkür ederim


Saygılarımla

Talay
Old 20-06-2007, 11:01   #29
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın attorneytalay,

Mesajınızı buraya taşıdım. Tam olarak sorunuza ilişkin yanıtlar bulunmamaktaysa da; muhtemel ki cevaplardan bazıları, yukarıdaki cevaplara benzeyecektir. En azından "Hukuku Dolanmak" konusunda hassasiyetimiz gözetilir diye düşündüm. Bu konuda ve sizin sorunuz hakkında,ayrıca vakit bulunca yanıt verme hakkımı saklı tutuyorum.

Saygılarımla
Old 20-06-2007, 15:03   #30
hakanalb

 
Varsayılan

Kanun hükmünü koymuş, noterden yapılmayan satış geçersiz. niye koymuş acaba. Trilyonluk gayrimenkulümüzü alan kişi ile birlikte tapu dairesine giderek bir imza ile devrebilirken ederi çok düşük bile olabilecek vasıtamızı acaba neden noter satışı olmadan devredemiyoruz? Bu arada aklıma geldi, noterlere tapu yetkilerini devretmek istemişler noterler şöyle demiş "sadece gayrimenkul satışlarını alırız". niye acaba? Evet, kurallara uymak durumundayız ama şu andaki uygulama hiç te hoş olmayan bir uygulama. Zaten alıcı tüm parasını bağlamış arabaya hali ile hemen devrini almak istemiyor. Bazen karşılıklı anlaşmayla, bazen kandırmayla vs. satışlar noterden yapılmıyor. Çünkü noter masrafı azımsanmayacak rakamlarda oluyor. Hadi noter satışını yaptınız, alıcı 1 ay süresi olmasına rağmen trafikte devrini almıyor. Ya madem bi iş yapılıyor doğru yapılsa, Madem notere verdin görevi o zaman trafik harçlarını da noter alsın, trafiğe bildirim yapılınca resen tescil de yapılsın. Tabiki en hakkaniyetli olanı ise satış ve tescilin aynı yerde tek işlemle yapılması. Alıcı ve satıcı birlikte trafik şubesine gidecekler, nüfus cüzdanlarını ibraz edecekler, bu hususta hazırlanmış matbu evrakı doldurup imzalayacaklar, trafik harçlarını da yatırıp devir işlemini bitirecekler. Kimse de bu hususta şikayetçi olmayacak tabiki. Umudum bi gün bu düzenlemenin yapılmasıdır. Ancak o güne kadar noterden yapılmayan satışlarla ilgili olarak icra kanalı kullanılmaya hali ile devam edecek. Saygılar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Araç Devri - Noterden Satış - Alıcının Aracı Üstüne Geçirmemesi carnerion Meslektaşların Soruları 21 04-01-2024 07:41
araç devri Av.Zeynep Meslektaşların Soruları 16 11-05-2010 17:08
Noterden Yapılan İtirazın Davadaki Hükmü kum Hukuk Soruları Arşivi 18 22-10-2006 16:32
Süresiz Vekaletname İle Araç Satışı yuysal Hukuk Soruları Arşivi 3 22-09-2004 10:07
Araç Satışı murat Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 16:06


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08292103 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.