Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Hukuki yarar yokluğundan reddedilen ve miktar itibariyle kesin olan karar sonrası 2.kez dava açmak ve olası bir derdestlik sorunu

Yanıt
Old 15-09-2019, 16:22   #1
Av.SeymaK

 
Varsayılan Hukuki yarar yokluğundan reddedilen ve miktar itibariyle kesin olan karar sonrası 2.kez dava açmak ve olası bir derdestlik sorunu

Merhaba, ilk kez iş hukukuna ilişkin bir dava alıp, oldukça zorlanan biri olarak sorum derdestlik üzerine : Kıdem ve ihbar tazminatına dair işçi alacağı davasını 100'er TL miktarla "belirsiz alacak davası" olarak açmıştım ancak bu hatamı fark edip, henüz dava dilekçem davalıya tebliğ edilmeden,tensip zaptı da oluşturulmadan, dosyanın hakimiyle görüştüm ve davam tensiben "hukuki yarar yokluğundan" reddedildi. Miktar itibariyle de istinafa tabi olmadığı tensip tutanağında belirtildi. Mahkeme kalemi de kararin tebliğe çıkması için birtakim eksik harç ve avanslari tamamlamami belirtti (adli yardim talepli açmıştım o da reddedildi tensipte bu nedenle eksik kalan harç ve avans durumu vardi) ve tamamladım. Hatta ertesi gün gerekçeli kararı ben mahkemeden elden tebliğ aldım. Bana da o zaman kalem tarafından "1 hafta sonra davanızı yeniden açabilirsiniz." dendi. Ben yine de 3 hafta bekledim ve sonra kaleme gidip "Davami açayım mı?" diye sorduğumda kalem tarafindan bana davanızı açabilirsiniz dendi. (Şunu belirtmeliyim ki her şeyi fiziki evrak üzerinden yapan, UYAP'a birşey yüklemeyen bir kalemdi ve benim hatam dosyaya hiç bakmadan, onlara güvenmek oldu.)
3 hafta sonra davami yeniden ve bu sefer yine kıdem ve ihbar tazminatı için ayrı ayrı olmak 100'er TL'den "kısmi dava" olarak açtım. Ancak aylar sonra usulden ret karari verilen eski mahkemeden bir mesaj geldi: "20 TL eksik gider avansini tamamlayin" diye. Kalemi arayıp sorduğumda onlar da anlayamadi, meğer işverenin adresi değişmiş ve karar tebliğ edilemediginden yeni adresine tebliğ için avans isteniyormuş. Kaleme "Siz tebliğ edildi dediniz bu yüzden yeniden dava açtım." diyince "Siz en iyisi avansi yatırmayın, bu karar öylece beklesin." dediler ancak en nihayetinde yeni mahkemenin hakimi UYAP'ta bu dosyayı görebiliyor, eski karar davalıya tebliğ edilmese de hakim re'sen kontrol edebilir. Şuan problem şu noktada toplanıyor. İlk dava uyap'ta "karara çıkmış" görünüyor. Sizce mahkeme, miktar itibariyle kesin olan bu kararin sırf tebliğ edilmediği için kesinlesmemesini, derdestlik olarak kabul eder mi? Araştırmalarımda tam benim dosyamin durumuna uymasa da bir karara rastladim : Yargitay 3.HD'nin 2016/5240 E, 2017/11253K.
Sayili kararında "Davanın açılmamış sayılması kararı, temyizi kabil niteliktedir. Ancak, derdestlik yönünden kararın temyiz edilmeyerek veya temyiz aşamasından geçerek kesinleşmesini aramaya gerek yoktur. Burada davaların takipsiz bırakılmasını önlemek amacı güdülmüştür. Davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararların kesin hüküm oluşturmayacağı da yasa gereğidir.
Bu itibarla, yukarıda anılan maddi ve hukuki olgular dikkate alındığında, mahkemece; yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı gerekçe ile hüküm tesisi usul ve yasaya uygun görülmemiş, hükmün bozulmasını gerektirmiştir." Gerekçeli bir bozma kararına rastladım. Ancak o olayda benimki gibi usulden ret değil, dosyanın işlemden kaldırılması durumu var. Benim olayıma uyarlanamayabilir.
Aklıma takılan bir diğer durum da şu ki: iki davanın tarafları, vakıaları, açıldığı mahkeme aynı ancak dava türü farklı. Yani neticede biri belirsiz alacak iken ikincisi kısmi dava olarak açılmış. Bu durumda dava türünün farklılığı sayesinde derdestlik itirazından kurtulabilir miyim? Beni oldukça yıpratan bu süreçte sizlerin değerli görüşleriyle aydınlanmayı bekliyorum, teşekkür ederim.
Old 16-09-2019, 00:32   #2
Av.SARI

 
Varsayılan Verildikleri anda kesin olan kararlar

"Miktar itibariyle de istinafa tabi olmadığı tensip tutanağında belirtildi." demişsiniz.

HMK m.341/2:

"Miktar veya değeri üç bin Türk lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir."

Anladığım kadarıyla karar kesin olarak verilmiş. İstinaf süresi içinde istinafa götürülmüş olsun veya olmasın ilk dava derdest sayılacaktır. Ancak sizin olayınızda karar tebliğ edilse bile istinaf süresi işlemeyecek. Bu sebeple kararın tebliğ olmaması derdestlik itirazı oluşturmayabilir.
Old 16-09-2019, 11:19   #3
Av. Ayşe Yasemin

 
Varsayılan

Meslektaşım sizin yerinizde olsam kararın tebliğini bir an önce sağlayıp dosyayı kapatmaya çalışırdım. Zira derdestlik tehlikesini bertaraf etmek için önünüzdeki tek engel tebliğ çünkü üst mahkemeye başvuru durumu yok.


Derdestlik itirazı ile, tarafların, sebebin ve dava konusunun aynı olması durumunda karşılaşabilirsiniz. Burada davanın belirsiz veya kısmi olarak ikame edilmesinin fark yaratmayacağı kanaatindeyim. Açıkça fazlaya dair taleplerden vazgeçilmediği sürece hakkınız zayi olmayacağı için bu noktada en kötü ihtimalle alacağınızın 100,00.-TL.'si için sıkıntı söz konusu olur.
Old 16-09-2019, 12:00   #4
Av.SeymaK

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Ayşe Yasemin
Meslektaşım sizin yerinizde olsam kararın tebliğini bir an önce sağlayıp dosyayı kapatmaya çalışırdım. Zira derdestlik tehlikesini bertaraf etmek için önünüzdeki tek engel tebliğ çünkü üst mahkemeye başvuru durumu yok.


Derdestlik itirazı ile, tarafların, sebebin ve dava konusunun aynı olması durumunda karşılaşabilirsiniz. Burada davanın belirsiz veya kısmi olarak ikame edilmesinin fark yaratmayacağı kanaatindeyim. Açıkça fazlaya dair taleplerden vazgeçilmediği sürece hakkınız zayi olmayacağı için bu noktada en kötü ihtimalle alacağınızın 100,00.-TL.'si için sıkıntı söz konusu olur.


Meslektaşım cevabınız için teşekkür ederim. Ancak şu kafama takıldı, önceki kararı tebliğ ettirsem bile sonuçta ikinci davayı açtığım tarihte açık bir dosya olmaması gerekiyor. Ben karara çıkmış ancak henüz kapanmamis bir dosya varken ikinci kez dava açmış görünüyorum. Kimisi de birşey olmaz böyle devam etsin dosya diyor ama uzun vadede bu riski almaya değer mi sizce? Çünkü onincelemede reddolunursa vekalet ücretinin yarisi yani 100 tl öderim karşıya en fazla. Usulden ret olacağı için esasa ilişkin taleplerim yine zarar görmez. Hiç riske girmeden önümdeki çalıları temizleyip mi yola devam etsem bilemiyorum. Bu hususta bir fikriniz var mıdır?
Old 16-09-2019, 12:20   #5
Av. Ayşe Yasemin

 
Varsayılan

Derdestlik itirazı, aynı davanın tekrar açılıp görülmesinde davacının hukuki yararının olmaması sebebiyle söz konusudur. Somut olayda sizin yeni bir dava açmakta hukuki yararınız pek tabi vardır. Zira ilk açtığınız dava belirsiz olarak ikame edildiğinden sizi sonuca ulaştırmamış ve yeni dava kısmi olarak ikame edilmiştir. Ben bu şartlarda derdestlik itirazında bulunulursa da kabul görmeyeceği düşüncesindeyim.

Bu noktada biraz önce davanın kısmi ya da belirsiz olarak açılmasının fark yaratmayacağı düşüncesinde olduğumu belirtmiş isem de sanıyorum pratikte sonuç bakımından fark yaratmaktadır. Öyle ki davanın tam tutar üzerinden değil de kısmi olarak açılmış olmasını konuşuyor olsaydık evet farkı olmayacaktır.. Zira bu konuda taktir davacınındır. -Aynı sebebe dayalı olarak- talep ettiği tutar kadar derdestlik itirazı ile karşı karşıya kalabilecektir. Keza o durumda ilk dava esas yönünden de karara bağlanmış olacaktır zaten. Kalan tutarı pek tabi talep edebilir. Bu sebeple o konudaki görüşümü bu şekilde güncelliyorum.
Old 24-10-2019, 17:57   #6
Av.SeymaK

 
Varsayılan sorun çözüldü

Mahkeme kalemiyle görüşmeye gittiğimde bir durum fark ettik ki dosyalar seri olduğu için dosyalardan bir tanesinde, dosyaların hepsi için kesinleştirme yazısı yazılmış ancak bu karar dosyalardan sadece bir tanesine yüklendiği için diğerleri, UYAP sisteminde açık ve ''Karara çıkmış'' olarak görünüyormuş. Karşı tarafa hiç tebliğ edilmeden, diğerleri için de kararın verildiği tarihte olmak üzere kesinleşme şerhi yazılarak, dosyaların hepsi kapalı dosya haline getirildi ve sorunum çözüldü. Nitekim ben bu davayla ilgili dosya hakimiyle görüşüp de red kararı verildikten üç gün sonra Yargıtay, ''kısmi alacak'' davasının ''belirsiz alacak davası'' olarak açılması halinde, usul ekonomisi gereği dava hakkında usulden ret kararı verilmeyip,''kısmi alacak'' davasına dönüştürülmesi yönünde bir uygulamaya karar verdi. Kısacası ben yaşadığım stres ve harcadığım masrafla kalakaldım. Benzer sorunu yaşayanlar olursa faydalanmaları dileğiyle.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Miktar İtibariyle Kesin Karar av__emrah Meslektaşların Soruları 4 16-02-2019 10:14
Reddedilen boşanma davası sonrası terk sebebiyle dava açmak avbahça Meslektaşların Soruları 3 15-08-2016 19:34
karar düzeltme yolu-hukuki yarar Av.Öznur A. Arabacı Meslektaşların Soruları 11 20-03-2013 15:29
KiraTespit Davası Hukuki Yarar ve Derdestlik Av. Çetin Meslektaşların Soruları 4 04-02-2013 16:51
Tesbit talebinin hukuki yarar yokluğundan reddi S Ömer Şimyek Meslektaşların Soruları 1 01-04-2010 22:03


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04417801 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.