Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İstİhkak

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-03-2012, 17:29   #1
enroy

 
Varsayılan İstİhkak

öncelikle herkese selamlar arkadaşlar ; taşınmaz maliki A kişi babasıyla birlikte aynı evde oturuyor babanın ikametgahı da aynı evin adresi, evdeki menkul malların hepsi faturalarıyla birlikte A ya ait ama babasının borçlu olduğu bir dosyadan mallar muhafaza altına alınıyor bu durumda A nın istihkak iddiasında bulunması ona yarar sağlar mı bu konuda bir yargıtay kararı varsa ve yardımcı olursanız çok sevinirim teşekkürler
Old 29-03-2012, 15:03   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
öncelikle herkese selamlar arkadaşlar ; taşınmaz maliki A kişi babasıyla birlikte aynı evde oturuyor babanın ikametgahı da aynı evin adresi, evdeki menkul malların hepsi faturalarıyla birlikte A ya ait ama babasının borçlu olduğu bir dosyadan mallar muhafaza altına alınıyor bu durumda A nın istihkak iddiasında bulunması ona yarar sağlar mı bu konuda bir yargıtay kararı varsa ve yardımcı olursanız çok sevinirim teşekkürler
Sayın enroy;

Elbette ki A'nın, haczedilerek muhafaza altına alınan menkullerin borçluya değil de şahsına ait olduğunu ispatlama imkanı mevcut iken istihkak iddiasında bulunması kendisine yarar sağlayacak ve mahcuz malları geri alabilecektir. Konu hakkında Yargıtay kararına ihtiyacınız yok zira İcra ve İflas Kanunu'nun 97. maddesini incelemeniz yeterlidir.

Saygılarımla..
Old 29-03-2012, 15:19   #3
av.onurcelik

 
Varsayılan

Ben Engin Ekici meslektaşıma katılmıyorum.. Uygulamada sıklıkla karşılaştığım bir durum olması ve sıklıkla istihkak davalarıyla yüzleşmem nedeniyle kesin derecesinde konuşabilirim Her ne kadar malların kendisine ait olduğu ispat edilebilse de;tebligatın o adrese yapılmış olması halinde ve borçlunun tüm resmi yazışma adreslerinin haciz mahallini göstermesi halinde İİK 97. maddesi gereği " bir malı borçlu ile 3. kişi bir arada kullanıyor ise mal borçlunun sayılacaktır." ilkesi gereği söz konusu taşınırlar hacze konu olabilecektir.
Kısacası zilyetlik mülkiyete karine teşkil edecektir. Açılacak istihkak davasından sonuç alabileceğinizi zannetmiyorum..
Old 29-03-2012, 15:42   #4
üye7160

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.onurcelik
Ben Engin Ekici meslektaşıma katılmıyorum.. Uygulamada sıklıkla karşılaştığım bir durum olması ve sıklıkla istihkak davalarıyla yüzleşmem nedeniyle kesin derecesinde konuşabilirim Her ne kadar malların kendisine ait olduğu ispat edilebilse de;tebligatın o adrese yapılmış olması halinde ve borçlunun tüm resmi yazışma adreslerinin haciz mahallini göstermesi halinde İİK 97. maddesi gereği " bir malı borçlu ile 3. kişi bir arada kullanıyor ise mal borçlunun sayılacaktır." ilkesi gereği söz konusu taşınırlar hacze konu olabilecektir.
Kısacası zilyetlik mülkiyete karine teşkil edecektir. Açılacak istihkak davasından sonuç alabileceğinizi zannetmiyorum..

bende sizinle aynı görüşteyim,mahkemece tebliğ ve ikametgah adresi oluşu bile yeterli kabul ediliyor.bir çok kez örneğini gördüm..Bu sebeple dava açılsa bile reddedilecektir diye düşünüyorum..
Old 29-03-2012, 15:45   #5
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.onurcelik
Ben Engin Ekici meslektaşıma katılmıyorum.. Uygulamada sıklıkla karşılaştığım bir durum olması ve sıklıkla istihkak davalarıyla yüzleşmem nedeniyle kesin derecesinde konuşabilirim Her ne kadar malların kendisine ait olduğu ispat edilebilse de;tebligatın o adrese yapılmış olması halinde ve borçlunun tüm resmi yazışma adreslerinin haciz mahallini göstermesi halinde İİK 97. maddesi gereği " bir malı borçlu ile 3. kişi bir arada kullanıyor ise mal borçlunun sayılacaktır." ilkesi gereği söz konusu taşınırlar hacze konu olabilecektir.
Kısacası zilyetlik mülkiyete karine teşkil edecektir. Açılacak istihkak davasından sonuç alabileceğinizi zannetmiyorum..
Sayın Meslektaşım;

Atıfta bulunduğunuz düzenleme İİK 97/a mıdır?
Old 29-03-2012, 15:48   #6
av.onurcelik

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
Sayın Meslektaşım;

Atıfta bulunduğunuz düzenleme İİK 97/a mıdır?

Evet sayın meslektaşım..
Old 29-03-2012, 15:54   #7
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan YILDIZ HUKUK
bende sizinle aynı görüşteyim,mahkemece tebliğ ve ikametgah adresi oluşu bile yeterli kabul ediliyor.bir çok kez örneğini gördüm..Bu sebeple dava açılsa bile reddedilecektir diye düşünüyorum..
Alıntı:
Yazan av.onurcelik
Evet sayın meslektaşım..
İlgili düzenleme kapsamında değerlendirildiğinde menkullerin şahsına ait olduğunu iddia ve faturalarla (şeklen) ispat edebilecek üçüncü şahsın baba ile birlikte oturuyor olması, haczedilen menkullerin aidiyeti noktasında borçlu babanın da dahli olduğu sonucuna bizi götürürse eğer, -ki sanırım öyle- sizler haklısınız. En azından uygulamaya dikkat çekerek soru sahibi üyemizi hatalı yaklaşımdan uzak tuttunuz.

Saygılarımla..
Old 29-03-2012, 16:56   #8
üye7160

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
İlgili düzenleme kapsamında değerlendirildiğinde menkullerin şahsına ait olduğunu iddia ve faturalarla (şeklen) ispat edebilecek üçüncü şahsın baba ile birlikte oturuyor olması, haczedilen menkullerin aidiyeti noktasında borçlu babanın da dahli olduğu sonucuna bizi götürürse eğer, -ki sanırım öyle- sizler haklısınız. En azından uygulamaya dikkat çekerek soru sahibi üyemizi hatalı yaklaşımdan uzak tuttunuz.

Saygılarımla..

Sayın Ekici,

Yargıtayın da birçok içtihatında yer aldığı üzere,faturalar sonradan düzenlenilebilen belgelerden olduğundan,mülkiyetin ispatında yeterli kabul edilmemektedir.Yine yukarıda da belirttiğimiz üzere,tarafların birlikte oturuyor olması,tebligatın haciz adresine yapılması ve yine ikametgahında aynı adres olması mahkemece yeterli kabul edilerek red kararı veriliyor.(Aksi bir kararla hiç karşılaşmadım desem yalan olmaz) Bu sebeple sizinde belirttiğiniz gibi uygulama ve içtihatlar ışığında,soru sahibinin davayı açmadan evvel bilmesi gereken hususlar olduğunu düşündük,elbetteki dava açılabilir ancak soru sahibinin dava açılmadan olası red kararı hakkında müvekkilini uyarması ve hüküm altına alınacak yargılama giderleri konusunda da müvekkilini aydınlatması gerekecektir..

Ayrıca bilgi ve görüşlerine değer verdiğim biri olarak sizinle konu hakkında fikir alışverişinde bulunmuş olmam sebebi ile onur duydum..saygılarımla
Old 29-03-2012, 19:54   #9
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan YILDIZ HUKUK
Sayın Ekici,

Yargıtayın da birçok içtihatında yer aldığı üzere,faturalar sonradan düzenlenilebilen belgelerden olduğundan,mülkiyetin ispatında yeterli kabul edilmemektedir.Yine yukarıda da belirttiğimiz üzere,tarafların birlikte oturuyor olması,tebligatın haciz adresine yapılması ve yine ikametgahında aynı adres olması mahkemece yeterli kabul edilerek red kararı veriliyor.(Aksi bir kararla hiç karşılaşmadım desem yalan olmaz) Bu sebeple sizinde belirttiğiniz gibi uygulama ve içtihatlar ışığında,soru sahibinin davayı açmadan evvel bilmesi gereken hususlar olduğunu düşündük,elbetteki dava açılabilir ancak soru sahibinin dava açılmadan olası red kararı hakkında müvekkilini uyarması ve hüküm altına alınacak yargılama giderleri konusunda da müvekkilini aydınlatması gerekecektir..

Ayrıca bilgi ve görüşlerine değer verdiğim biri olarak sizinle konu hakkında fikir alışverişinde bulunmuş olmam sebebi ile onur duydum..saygılarımla
Ben de yorum ve görüşlerinizi ilgiyle takip eden bir meslektaşınız olarak aynı onurun bana ait olduğunu ifade etmeliyim..

Not: Sayın soru sahibi avukat değil, icra müdür yardımcısı adayı olarak görünüyor.
Old 30-03-2012, 07:40   #10
enroy

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.onurcelik
Ben Engin Ekici meslektaşıma katılmıyorum.. Uygulamada sıklıkla karşılaştığım bir durum olması ve sıklıkla istihkak davalarıyla yüzleşmem nedeniyle kesin derecesinde konuşabilirim Her ne kadar malların kendisine ait olduğu ispat edilebilse de;tebligatın o adrese yapılmış olması halinde ve borçlunun tüm resmi yazışma adreslerinin haciz mahallini göstermesi halinde İİK 97. maddesi gereği " bir malı borçlu ile 3. kişi bir arada kullanıyor ise mal borçlunun sayılacaktır." ilkesi gereği söz konusu taşınırlar hacze konu olabilecektir.
Kısacası zilyetlik mülkiyete karine teşkil edecektir. Açılacak istihkak davasından sonuç alabileceğinizi zannetmiyorum..

öncelikle cevap için teşekkür ederim ben de sizin gibi düşünüyorum hatta bu konuda yaptığım araştırmalar hep sizin cevabınız yönündeydi ama bi umut bununla ilgili yargıtaykararı bulabilseydim çok iyi olurdu
Old 30-03-2012, 08:52   #11
av.onurcelik

 
Varsayılan

Kira kontratı, fatura...vs belgeler ispata yeterli bulunmuyor...Maalesef bu durumda kurunun yanında yaşta yanıyor fakat suistimal çok fazla artık mahkemeler kolay kolay istihkakın kabulü yönünde karar vermiyor..en azından ben hiç görmedim
Old 30-03-2012, 09:25   #12
Av.S.A

 
Varsayılan

Üstadlara katılmakla birlikte bu konuda özellikle yargıtay kararına ihtiyacınız olduğunu düşünmüyorum. Siz, istihkak iddiasından sonra,esas icra dairesine istihkak iddiasını kabul etmediğinizi ve bu konuda karar verilmek üzere dosyanın merciye gönderilmesini özellikle talep edin. İş yoğunluğu sebebiyle taleplerimiz kabul edilse bile ilgili işlem yapılmadığından siz ayrıca dosyanın merciye gönderilmesini de talep edin ve gerekirse merciye siz teslim edin. Gerisini icra müdürlüğü ve itm halledecektir.
Old 30-03-2012, 14:00   #13
üye7160

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
17.Hukuk Dairesi
Esas: 2010/3243
Karar: 2010/9537
Karar Tarihi: 08.11.2010
 
İSTİHKAK DAVASI - HACİZ YAPILAN ADRESİN TAKİP BORÇLUSUNUN ŞUBE ADRESİ OLARAK GÖRÜNDÜĞÜ - İSTİHKAK İDDİASINDA BULUNANIN HACİZ ADRESİNE İLİŞKİN RESMİ BİR KAYDININ BULUNMADIĞI - ÜÇÜNCÜ KİŞİ İLE DAVALI ARASINDA ORGANİK BAĞ BULUNDUĞU
ÖZET: Haciz yapılan adresin takip borçlusunun şube adresi olarak göründüğü, davacı üçüncü kişinin haciz adresine ilişkin resmi bir kaydının bulunmadığı, ibraz edilen faturalarda davacı şirket ile borçlu şirket adreslerinin haciz yapılan adres göründüğü, davacı şirket yetkilisinin haciz sırasında borcun bir kısmına icra kefili olduğu, davacı ile borçlu şirketlerin ticari faaliyet adresleri yönünden organik bağ bulunduğu ve davanın ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur.
(2004 S. K. m. 89, 96)
Dava: Taraflar aras
ındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Karar: Davacı (3. kişi) vekili, davalı alacaklı tarafından Ankara 5. İcra Müdürlüğünün 2008/2844 Esas sayılı dosyasından borçlu aleyhine yapılan takipte, borçlu ile ilgisi olmayan müvekkiline ait işyerindeki menkullerin haczedildiğini ileri sürerek, istihkak davasının kabulüne ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre; haciz yapılan adresin takip borçlusunun şube adresi olarak göründüğü, davacı 3. kişinin haciz adresine ilişkin resmi bir kaydının bulunmadığı, ibraz edilen faturalarda davacı şirket ile borçlu şirket adreslerinin haciz yapılan adres göründüğü, davacı şirket yetkilisinin haciz sırasında borcun 110.000,00 TL. na icra kefili olduğu, davacı ile borçlu şirketlerin ticari faaliyet adresleri yönünden organik bağ bulunduğu ve davanın ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Sonuç: Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı 3. kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna, 08.11.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 30-03-2012, 14:02   #14
üye7160

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
17.Hukuk Dairesi
Esas: 2010/9879
Karar: 2010/9728
Karar Tarihi: 11.11.2010
 
İSTİHKAK DAVASI - HACİZ ADRESİNDE HACİZ SIRASINDA BORÇLUYA AİT EVRAK BULUNDUĞU - BU ADRESTE BORÇLUYA TEBLİGAT YAPILDIĞI - MÜLKİYET KARİNESİNİN BORÇLU YARARINA OLDUĞU - İŞYERİ DEVRİNİN MUVAZAALI OLDUĞU - DAVANIN REDDİ GEREĞİ
ÖZET: Haciz adresinde haciz sırasında borçluya ait evrak bulunduğu, bu adreste borçluya tebligat yapıldığı, mülkiyet karinesinin borçlu yararına olup aksinin davacı üçüncü kişi tarafından ispatlanamadığı, işyeri devrinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın reddi ile tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Hükmün onanması gerekmiştir.
(2004 S. K. m. 96, 97)
Dava: Taraflar aras
ındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3. kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Karar: Davacı 3. kişi vekili, İzmir 16. İcra Müdürlüğünün 2006/2004 esas sayılı takip dosyasında müvekkilinin işyerinde haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu, bir kısım malların borçludan satın alındığını ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, haczedilen menkullerin müvekkili tarafından borçluya satılan mallar olup takibin dayanağının bunlara ait faturalar olduğunu, borçlunun takibe itirazı üzerine itirazının iptali davası açtıklarını ve itirazın kısmen iptal edildiğini, haciz mahallinde borçluya ait evrak bulunduğunu, haciz adresinde borçluya defalarca tebligat yapıldığını, işyerinin itirazını iptali davasından 3 gün sonra muvazaalı olarak devredildiğini savunarak davanın reddi ile tazminat talep etmiştir.
Davalı borçlu davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, haciz adresinde haciz sırasında borçluya ait evrak bulunduğu, bu adreste borçluya tebligat yapıldığı, mülkiyet karinesinin borçlu yararına olup aksinin davacı 3. kişi tarafından ispatlanamadığı, işyeri devrinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın reddi ile tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3. kişi vekilince temyiz edilmiştir.
Sonuç: Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı 3. kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün onanmasına ve aşağıda dökümü yazılı 1,55 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3. kişiden alınmasına, 11.11.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 30-03-2012, 14:05   #15
üye7160

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
17.Hukuk Dairesi
Esas: 2009/9413
Karar: 2010/493
Karar Tarihi: 26.01.2010
 
İSTİHKAK DAVASI - HACİZ BORÇLU ŞİRKETE AİT BİRÇOK BELGENİN BULUNDUĞU ADRESTE YAPILDIĞI - HACİZLİ MALLARIN BORÇLU VE ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN BİRLİKTE ELİNDE BULUNDURDUKLARININ KABULÜ GEREĞİ - ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN İBRAZ ETTİĞİ FATURALARIN İSPATA ELVERİŞLİ OLMADIĞI
ÖZET: Dava konusu haciz borçlu şirkete ait birçok belgenin bulunduğu adreste yapılmıştır. Haciz adresi her ne kadar davalı üçüncü kişinin ticaret sicil adresi ise de, haciz tutanağı içeriğine göre, hacizli malları borçlu ve aynı kişilerce kurulmuş üçüncü kişi şirketin birlikte elinde bulundurduklarının kabulü gerekir. Bu durumda dahi, mal borçlu elinde addolunur ve ispat külfeti üçüncü kişiye aittir. İcra müdürünün hatalı işlemi sonucu alacaklının dava açmak zorunda bırakılması, ispat külfetinin yer değiştirmesine neden olmaz. Üçüncü kişinin ibraz ettiği fatura, borcun doğumundan sonra, borçlu tarafından davalı üçüncü kişi şirket adına düzenlenmiş olduğundan karinenin aksini ispata elverişli görülmemiştir.
(2004 S. K. m. 97, 99)
Dava: Taraflar aras
ındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Karar: Davacı alacaklı vekili, Ankara 23. İcra Müdürlüğünün 2003/10049 Esas sayılı dosyasından, 01.02.2007 tarihinde yapılan haciz sırasında davalı 3. kişinin istihkak iddiasında bulunduğunu belirterek, İİK'nun 99. maddesine dayalı olarak 3. kişinin istihkak iddiasının reddine ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı 3. kişi vekili, hacizli makinenin 3. kişi şirkete ait olduğunu ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu vekili, hacizli malların 3. kişiye ait olduğunu ileri sürmüştür.
Mahkemece, dosya içeriğine ve toplanan delil durumuna göre haciz adresinin 3. kişiye ait olduğu, ispat külfetinin alacaklıda bulunmasına rağmen davacı alacaklının dava konusu malların borçluya ait olduğunu ispatlayamadığından, bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK'nun 99. maddesine dayalı olarak açtığı 3. kişinin istihkak iddiasının reddine ilişkindir.
Dava konusu haciz 01.02.2007 tarihinde, borçlu şirkete ait birçok belgenin bulunduğu adreste haczedilmiştir. Haciz adresi her ne kadar davalı 3. kişinin ticaret sicil adresi ise de, haciz tutanağı içeriğine göre hacizli malları borçlu ve aynı kişilerce kurulmuş 3. kişi şirketin birlikte elinde bulundurduklarının kabulü gerekir. İİK'nun 97/a birinci fıkra ikinci cümle gereğince, borçlu ve 3. kişinin malı birlikte ellerinde bulundurma hallinde dahi mal borçlu elinde addolunur ve ispat külfeti 3. kişiye aittir. İcra müdürünün hatalı işlemi sonucu alacaklının dava açmak zorunda bırakılması, ispat külfetinin yer değiştirmesine neden olmaz.
Davalı 3. kişi hacizli taşınır malların kendilerine ait olduğuna dair bir kısım faturalar ibraz etmiştir. Bunlardan 01.12.2004 tarihli fotokopi makinesine ilişkin olan fatura, borcun doğumundan sonra borçlu tarafından davalı 3. kişi şirket adına düzenlenmiş olduğundan ve bir kısım faturalar ise yine borcun doğumundan sonraki tarihi taşıdığından karine aksine ispata elverişli görülmemiştir.
O halde, borcun doğumundan sonra düzenlendiği anlaşılan 01.12.2004 tarihli fatura dışında kalan diğer faturaların, hacizli mallara uygun olup olmadığı konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile gerekirse mahallinde keşif yapılmak sureti ile tesbit edilmeli, hacizli mallara uygun olduğu tesbit edilen faturaların davalı 3. kişinin ticari defterinde, malların ise envanterde kaydının bulunup bulunmadığı yine bilirkişi marifetiyle araştırılarak oluşacak sonuca göre karar vermek gerekirken mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı alacaklıya geri verilmesine, 26.01.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 02-04-2012, 00:19   #16
Av. ikahveci

 
Varsayılan

Arkadaşlar yorumlarınızı okuduktan sonra biraz ümidim kırıldı ama malum avukat için muhakkak bir çıkış yolu vardır)) Ben istihkak iddiacısı tarafın vekiliyim. Benim olayımda haciz mahallinde: tebligat yapılmamış, borçlu şirket yetkilisi yok ama borçlu şirket yetkilisine ait uçak bileti ve borçlu şirkete ait kaşe bulundu. Bunun haricinde hiçbir şey yok. Kaldı ki müvekkil şirket kurulalı 3 yıl oldu, iş yaptığı firmaların borçlu şirketle bir alakası yok ve çalışanlar da farklı. Bu konudaki düşüncelerinizi paylaşabilir misiniz? Saygılarımla iyi akşamlar..
Old 03-04-2012, 08:48   #17
üye7160

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. ikahveci
Arkadaşlar yorumlarınızı okuduktan sonra biraz ümidim kırıldı ama malum avukat için muhakkak bir çıkış yolu vardır)) Ben istihkak iddiacısı tarafın vekiliyim. Benim olayımda haciz mahallinde: tebligat yapılmamış, borçlu şirket yetkilisi yok ama borçlu şirket yetkilisine ait uçak bileti ve borçlu şirkete ait kaşe bulundu. Bunun haricinde hiçbir şey yok. Kaldı ki müvekkil şirket kurulalı 3 yıl oldu, iş yaptığı firmaların borçlu şirketle bir alakası yok ve çalışanlar da farklı. Bu konudaki düşüncelerinizi paylaşabilir misiniz? Saygılarımla iyi akşamlar..

Sayın Kahveci;

Müvekkiliniz şirketin borçlu ile ilgisi olmadığı halde uçak bileti ve kaşenin açıklamasını nasıl yapmayı düşünüyorsunuz mahkemede? Yargıtay bu konuda acımasız malesef; en ufak bir illiyet bağını,bir belgeyi, borçlu lehine,dolayısı ile alacaklı lehine karine kabul ediyor.Yine tebliğ adresi olmasa bile söz konusu yerin borçlu ile ilgisi olmadığını nasıl ispat edeceksiniz?Salt ticari kayıtlar bunun için yeterli değil..Anladığım kadarı ile sizin faaliyet yerinizde daha öncesinde borçlu faaliyet gösteriyormuş.Borçlunun söz konusu adresten ayrıldığı ticaret sicil gazetesinde görünüyorsa,sizin kuruluş tarihinizde bu tarihten sonra ise,faaliyet alanlarınız çok farklı ise,belki bir şekilde mahkemeyi ikna edebilirsiniz diye düşünüyorum...İyi şanslar...
Old 03-04-2012, 08:50   #18
av.onurcelik

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan YILDIZ HUKUK
Sayın Kahveci;

Müvekkiliniz şirketin borçlu ile ilgisi olmadığı halde uçak bileti ve kaşenin açıklamasını nasıl yapmayı düşünüyorsunuz mahkemede? Yargıtay bu konuda acımasız malesef; en ufak bir illiyet bağını,bir belgeyi, borçlu lehine,dolayısı ile alacaklı lehine karine kabul ediyor.Yine tebliğ adresi olmasa bile söz konusu yerin borçlu ile ilgisi olmadığını nasıl ispat edeceksiniz?Salt ticari kayıtlar bunun için yeterli değil..Anladığım kadarı ile sizin faaliyet yerinizde daha öncesinde borçlu faaliyet gösteriyormuş.Borçlunun söz konusu adresten ayrıldığı ticaret sicil gazetesinde görünüyorsa,sizin kuruluş tarihinizde bu tarihten sonra ise,faaliyet alanlarınız çok farklı ise,belki bir şekilde mahkemeyi ikna edebilirsiniz diye düşünüyorum...İyi şanslar...

Sayın meslektaşıma katılıyorum...Mahkemeler borçlu adına haciz mahallinde bulunan en basit faturayı bile istihkak iddiasının reddi için yeterli görürken; haciz mahallinde bulunan borçluya ait kaşenin açıklamasını yapmanız pek mümkün görünmüyor..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İstİhkak soylu Meslektaşların Soruları 2 07-10-2009 16:08
İstİhkak Davasi hukukcu15 Meslektaşların Soruları 2 28-08-2008 13:22
İstİhkak 12levha Meslektaşların Soruları 1 12-08-2008 23:56
İstİhkak aslıav Meslektaşların Soruları 2 09-04-2008 14:51
İstİhkak İddİasi iözkurt Meslektaşların Soruları 1 14-03-2007 18:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05632401 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.