Ölünceye Kadar Bakma Akdi

Sayın Meslektaşlarım;
şu anda elimde taraflar arasında yazılı olarak kaleme alınmış bir protokol var..tam metni sizlere aynen aktarıyorum.Taahhüdü tam olarak sınıflandıramadım.Sizce İLAMSIZ İCRA yoluna başvurabilir miyiz?



X ve Y kızı A; şu anda B'nin yanında olup;bütün ihtiyaçları ,B tarafından karşılanmaktadır ve karşılanacaktır.B ve A birbirlerini sevmektedirler ve herşey rıza ile olmuştur.B şu anda ve daha sonrasında hayatı boyunca A'nın bütün masraflarını karşılayacaktır ve onu hiçbir zaman terketmeyecektir.B ; hiçbir zaman için A'yı bırakmayacaktır,onunla ilgilenmeyi bırakmayacaktır,her zaman için ilgilenecektir.Herhangibir dargınlık ve ayrılma halinde B;A ve ailesine 200.000,00 YTL ödemeyi kabul ve taahhüt eder.Bu ödemeyi mahkeme ve icraya düşürdüğü takdirde bütün mahkeme masrafları ve avukatlık ücretlerinden başka 20.000,00 YTL fazla ödeme yapacaktır.Bu taahhütler için Z yeri Mahkemeleri yetkilidir.Bu anlaşmaya T şahit olduğunu beyan etmiştir.

değerli meslektaşlarım ;
söz konusu protokolün ; ölünceye kadar bakma akdi olmadığına kanaat getirdim fakat bu protokol hükmünün ihlali halinde ilamsız icraya başvurmak mümkün müdür?Ya da ilamsız icraya başvurduğumuz takdirde ne derece başarılı olabiliriz.Açıkçası protokol ve hükümleri bana oldukça saçma geldi.Fakat müvekkil mağdur ve illaki bir şeyler elde etmek istiyor.Sizce ne yapabiliriz

Bence protokol hukuka aykırı,herhangi bir dava açılması sözkonusu olamaz.

Sn.gzm.; kişilerin kendini böylesine sınırladığı bir protokol hukuken korunmaz sanırım.

Sözleşme serbestisi ilkesine aykırı.Ayrıca insan haklarına da aykırı görünüyor.

Yapacağınız icra takibi, itiraz ile(Böyle bir borcum yoktur) ile karşılaşır.

Geçerli bir sözleşme olmadığı için de davada kayıp edilir
diye düşünüyorum.

Tazminata konu olabilir mi? Birlikte yaşayan eşlerden ayrılmaları halinde kusursuz olan taraf diğerinden bir tazminat talep edebilir mi? Bununla ilgili bir iki soru tartışılmıştı.

Çıkmayan candan ümit kesilmez???

Saygılarımla...

Sayın Av.Sevim Atalay ve Sayın av-ufuk;
yanıtınız için teşekkür ederim.ben de protokol hükümlerinin hukuka aykırı olduğu kanaatindeyim.Ben sadece;bu protokolü bu şekilde ; bir arzuhalci edasında ve muhatapları bilgilendirmeksizin kaleme alan ve onlara geçerli bir protokolmüş izlenimi vererek insanları sömüren ve avukatlık mesleğine farklı düşünce ve gözlerle bakılmasına sebep olan meslektaşımı kınıyorum

Esasen kınanacak bir durum yok. A ile B muhtemelen evli değil (ki rejim tasfiyesi yerine, protokolün icraya konu edilmesi düşünülüyor). Taraflar meşru bir evliliğin, meşru olmayan temennilerini dikte etmişler, o kadar

Hukuki açıdan bakarsak, köle efendi ilişkisi olarak adlandırılabilecek bir teminat mevzuatımızda olmasa gerek. Ölünceye dek bakma akdi olarak nitelemek de mümkün değil. Bence konusu kanuna, ahlak ve adaba aykırı , batıl bir sözleşme olarak kabul görmeli.

Saygılarımla...

Sayın Şehper Ferda Demirel;
benim kınadığım ;insanlara hukuki gerçeklikleri anlatıp onları bilinçlendirme yönünde çaba göstermesi gerekirken yani yanlış olanı düzeltmesi gerekirken ;tam tersi davranarak sırf maddi kaygılar yüzünden böyle saçmasapan,anlatım bozuklukları ile dolu ,hukuka ,ahlaka ,adaba aykırı bir sözleşmeyi kaleme alan meslektaşımızdır.
şahsen ben ; büroma bu tür taleplerle gelen insanları ;bu tarz sözleşmelerin yapılmasının mümkün olmadığı ; kaldı ki yapılsa bile tarafların birbirlerinden herhangi bir hak ve taleplerinin bulunamayacağı yönünde muhakkak uyarıyorum ve kesinlikle bu tip bir sözleşme düzenlemiyorum..Bu sözleşmeyi bana getiren bayan ; sözleşmenin geçerliliği konusunda o derece inandırılmış ki ;açıkçası ben onu ; hukuka ,ahlaka ve adaba aykırılık konusunda ikna etmekte zorlandım Hatta bir ara bayan da işi almak istemediğimi ve benim onu kandırdığımı falan düşündü.
Hiç bir meslektaşımız bizi bu denli zor durumda bırakmamalı ,bizi hukuki meselelerle muhatap etmeli ve attığı her adım meslek ahlakı dahilinde olmalı diye düşünüyorum.