KiraTespit Davası Hukuki Yarar ve Derdestlik

Sayın Meslektaşlarım,

Müvekkil kiracı ile kiralayan arasında 2 sözleşme yapılmıştır. Doğru olan sözleşmenin kira bedeli 1.000 TL, yanlış olan sözleşmenin kira bedeli 2.000 TL.
(2 sözleşme yapılmasının sebebi, malikin zorlaması ile olmuştur; kiraları geciktirirsen, yüksek olan sözleşmeyi devreye koyarım... müvekkilim 5 yıl önce her iki sözleşemeyi de imzalamıştır.)

Kiralayan, yüksek bedelli sözleşmeye göre kira alacağını talep etti. İtiraz ettik, icra mahkemesinde itirazın kaldırlması davası açıldı.

Mahkeme kararında, "geçerli olanın 1000 TL olan sözleşme olduğu, buna göre kira borcunun olmadığından ve davacının kötüniyetli olduğundan, davanın reddine, inkar tazminatına mahkum edilmesine" karar verilmiştir.

Davacı kiralayan, kararı temyiz etmiş olup, dava halen derdesttir.

Kararı henüz temyiz eden davacı, dün kira tespit davası açmıştır. Davada, kiranın 2.000 TL olması yönünden tespit istemiştir.

Kiralayan, dava derdestken kira tespiti isteyebilir mi? Zira tahliye istemli itirazın kaldırılması davasında, geçerli olan sözleşmenin 2000 TL olan sözleşme olduğunu zaten söylemiştir.

Temyiz sonucunda, kiracı haksız bulunur ve geçerli olan sözleşme 2000 TL olan sözleşme diye bir karar çıkarsa, tespit ile hedeflenen sonuç zaten elde edilecektir. Bu durumda tespit açmakta hukuki yarar yoktur, diyebilir miyiz?

Davanın reddi dışında, yargıtay kararı beklenir mi?

Yardımcı olursanız sevineceğim. Herkese başarılar diliyorum...

Alıntı: Yazan Av. Çetin Sayın Meslektaşlarım, Müvekkil kiracı ile kiralayan arasında 2 sözleşme yapılmıştır. Doğru olan sözleşmenin kira bedeli 1.000 TL, yanlış olan sözleşmenin kira bedeli 2.000 TL. (2 sözleşme yapılmasının sebebi, malikin zorlaması ile olmuştur; kiraları geciktirirsen, yüksek olan sözleşmeyi devreye koyarım... müvekkilim 5 yıl önce her iki sözleşemeyi de imzalamıştır.) Kiralayan, yüksek bedelli sözleşmeye göre kira alacağını talep etti. İtiraz ettik, icra mahkemesinde itirazın kaldırlması davası açıldı. Mahkeme kararında, "geçerli olanın 1000 TL olan sözleşme olduğu, buna göre kira borcunun olmadığından ve davacının kötüniyetli olduğundan, davanın reddine, inkar tazminatına mahkum edilmesine" karar verilmiştir. Davacı kiralayan, kararı temyiz etmiş olup, dava halen derdesttir. Kararı henüz temyiz eden davacı, dün kira tespit davası açmıştır. Davada, kiranın 2.000 TL olması yönünden tespit istemiştir. Kiralayan, dava derdestken kira tespiti isteyebilir mi? Zira tahliye istemli itirazın kaldırılması davasında, geçerli olan sözleşmenin 2000 TL olan sözleşme olduğunu zaten söylemiştir. Temyiz sonucunda, kiracı haksız bulunur ve geçerli olan sözleşme 2000 TL olan sözleşme diye bir karar çıkarsa, tespit ile hedeflenen sonuç zaten elde edilecektir. Bu durumda tespit açmakta hukuki yarar yoktur, diyebilir miyiz? Davanın reddi dışında, yargıtay kararı beklenir mi? Yardımcı olursanız sevineceğim. Herkese başarılar diliyorum...

İki davanın konuları farklı olduğundan derdestlikten sözedilemez. Kira tespit davası her zaman açılabilir ve kiraya verenin böyle bir dava açmakta hukuki yararı vardır.

Sonradan açılan kira tespit davasında daha önce açılan ve kira bedelinin 1000 tl kabul edildiği ve temyiz aşamasında olan dava dosyası delil olarak bildirilmelidir. Temyiz aşamasında olan ilk davanın sonucunun beklenmesi sağlanmalı ve ayrıca kira bedelinin 1000 TL olduğunun ispatına yarayan diğer deliller de sunulmalıdır. İkinci açılan davanın mahiyeti farklı olduğundan derdestlikten söz edilemez kanaatindeyim. Saygılarımla...

Alıntı: Yazan Av.Cengiz Aladağ İki davanın konuları farklı olduğundan derdestlikten sözedilemez. Kira tespit davası her zaman açılabilir ve kiraya verenin böyle bir dava açmakta hukuki yararı vardır.

Kiralayanın tespit davası açarken hukuki yararı olmadığı gibi, kötüniyetli olma ihtimali de vardır.

"Tespit davasında davacı, kendisi için söz konusu olan tehlikeli veya tereddütlü durumun ortaya çıkaracağı zararın ancak tespit davası ile giderilebileceğini doğrulamalıdır" Yargıtayın benzer durumlarda verdiği kararlarda, hukuki yararı eş söylemle hukuki himayeyi bu cümlelerle açıklamaktadır.

Olaya göre, 2 sözleşmenin olduğu ve bu sözleşmelerin hangisinin geçerli olduğu tereddüt yaratmaktadır. Ancak kiralayan bu tereddütü gidermek için zaten tahliye talepli itirazın kaldırılması yoluna gitmiş.

Yargıtay, kiralayanın iddia ettiği sözleşmeyi geçerli kabul ederse, kira bedeli zaten 2000 TL kabul edilecektir. Sonuç olarak kiralayan, kiranın 2000 TL olduğunu iddia ederek eda davası açmıştır ve bu dava daha kesinleşmemiştir; bu aşamadayken tespit davası açmakla, himaye edilecek bir hukuki başvuru olmamalıdır...

Tespit davası reddedilmese dahi, itirazın kaldırılması davası bekletici mesele yapılmalıdır.


Kolay gelsin...

Kiralayan 2000 TL lik sözleşmenin geçerli olduğunu kira tespit davası açarak ispatlamaya çalışmaktadır. Öte yandan 2000 TL lik sözleşme üzerinden bakiye kira alacağı ile birlikte tahliye talep etmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bir taraftan tahliye talep eden kiralayanın diğer taraftan kira tespit davası açması ciddi bir çelişki olarak değerlendirilmelidir. Kira tespit davasına ilişkin savunmada bu husus kullanılabilir.