|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
06-08-2007, 14:20 | #1 |
|
marka hukuku ile ilgili bir soru
Sevgili meslektaşlar 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61. maddesinin b fıkrası aynen şöyle
b)Marka sahibinin izni olmaksızın markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, bu madde uygulamada nasıl yorumlanıyor? yani markanın, marka sahibinin izni olmaksızın kullanılması mı bu suçu oluşturuyor yoksa markanın kullanılması yolu ile ürünü taklit etmek mi bu suçu oluşturuyor? Marka üzerinde hak sahibi olmayan birinin taklit olmayan orjinal bir ürünü bulundurması ve satması bu suç kapsamına girer mi? Yetkisi olmadan orjinal bir ürünü satan kişi 61. maddeden doalyı cezalandırılabilir mi? Bu konuda yargıtay kararı gönderebilecek veya fikrini açıklayacak arkadaşlara teşekkürler. İlkşan |
06-08-2007, 17:51 | #2 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
İkisi de suçtur.
Kişi, orijinal bir ürünü neden satacaktır? Olasılıklar: 1-Ürünü gerçek fiyatının üstünde satıp; kar edecektir. Dolayısıyla marka sahibinin ticari itibarı zedelenmiş olacak, kar mahrumiyetine uğrayacaktır. Tecavüz suçu oluşur. 2-Ürünü üretmek ve satmak için gerçek marka sahibi ile lisans anlaşması yapmıştır. Ancak süre dolmuş olmasına rağmen, üretim ve satışa devam etmektedir. Yine tecavüz suçu oluşmaktadır.(Bir davada tecrübe ettik). 3-Marka sahibi ile 3 ncü şahıs arasında tek satıcılık sözleşmesi yapılmıştır.Ancak kişi menşe ülkeden değil de başka ülkelerden orijinal ürünü alıp satabilmektedir.Bu durumda da Yargıtay suçun oluşacağını belirlemiştir. Sorunuz açık olmadığı için, aklıma gelen ihtimalleri değerlendirdim. Saygılarımla |
07-08-2007, 09:26 | #3 |
|
Sayın Ergin. Sorumu şu şekilde sorayım x markasının satış mağazasından orjinal ürünü aldım ve götürdüm kendi mağazamda satıyorum. X firması ile aramda hiç bir şekilde sözleşme yok tek satıcı değilim, bayisi değilim vs vs. Ancak anladığım kadarıyla siz bu durumda dahi suçun oluştuğunu söylüyorsunuz. Peki markanın tüketilmesi kavramının bu anlattığım olayla bir ilgisi var mıdır? Saygılarımla. İlkşan
|
07-08-2007, 13:42 | #4 |
|
Öncelikle şöyle bir düzeltme yapmak istiyorum izninizle. "Suç" kavramından bahsedebilmemiz için konunun Ceza Hukuku alanını ilgilendirmesi gerekmektedir ve "suç" un karşısında bir "ceza" olması gerekmektedir.. Dolayısıyla bu "suç" olarak nitelendirilebilecek bir eylem olmayıp salt "hukuka aykırı eylem" dir. Dolayısıyla karşılığında da bir "ceza" değil bir "müeyyide" si (yaptırımı) bulunmaktadır. Bu kısa açıklamanın akabinde sorunuza şu şekilde yanıt verebilirim:
Öncelikle Marka sahibinin izni olmaksızın o markayı kullanmak Markalar hakkında kararname ile Paris Konvansiyonu uyarınca Marka' ya tecavüz olarak adlandırılır dolayısıyla yaptırımı bulunmaktadır. Söz konusu yaptırım olarak; ilgili malların toplatılması, el koydurulması, markayı kullanmanızın engellenmesi, ayrıca markayı izinsiz kullanmanızdan doğan veya olası doğabilecek zararlardan dolayı markayı haksız yere kullanan aleyhine marka sahibi tarafından tazminat davası açılabilir. Tazminat davasını 3.kişiler değil bizzat hak sahibi açabilir. Ayırtedilemeyecek kadar benzerini kullanmak yine Markalar hakkında Kanun hükmünde kararname ve de Paris Konvansiyonu' na göre Marka' yı taklit etmektir ki marka sahibi markayı taklit ettiren şahıs ve/veya şirketin söz konusu mallarını toplatabilir, makayı kullanmasını engelleyecek her türlü hukuki yaptırımları ve de yine tazminat davası yollarına başvurabilir. Hele ki söz konusu mal tanınmış marka ise ve de Paris Konvansiyonu' na taraf olan bir veya birden fazla ülkede tanınmış marka olarak tescil edilmiş ise onun hukuki yaptırımları daha ağır olacaktır. |
07-08-2007, 16:05 | #5 |
|
Sevgili meslektaşım aynı kararnamenin 61/A - c maddesi 61. maddede sayılan fiillerin işlenilmesi halinde 2-4 yıl arası hapis + para cezası+ işyerinin kapatılması cezalarını öngörmekte. Yani kanun hükmünde kararname bu fiilleri bir suç olarak görmüştür. Tazminat yaptırımı her zaman için talep edilebilir nitelikte olmasına rağmen anlattığım şekilde bir olayda hukukun uygulaması gereken yaptırım sizin belirttiğiniz gibi tazminat yaptırımı mı olmalıdır yoksa hem tazminat hemde 61/A-c maddesinde belirtildiği gibi bşr cezalandırma sözkonusumudur? Saygılarımla
|
14-03-2011, 16:27 | #6 |
|
ithalat
parelel ithalatın 556 sy khk 61. maddeye istinaden suş olduğuna dair yargıtay kararlarını ekleyebilirmisiniz
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
kooperatifle ilgili bir soru... | Av.Bülent Özkan | Meslektaşların Soruları | 2 | 30-07-2007 10:54 |
Acentelik ile ilgili bir soru | a.lawyer | Meslektaşların Soruları | 2 | 16-01-2007 17:30 |
ceza hukuku ile ilgili ilginç bir soru(GERÇEK OLAY!!) | oceans17 | Hukuk Soruları Arşivi | 13 | 07-10-2006 11:53 |
usul hukuku ile ilgili bir soru | iyas | Hukuk Soruları Arşivi | 4 | 22-08-2006 20:58 |
Boşanma ilgili bir soru | arzaplı | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 06-05-2006 15:30 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |