Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Soruları Arşivi THS Hukuk Soruları alanına 2000-2007 yılları arasında gönderilmiş eski soruların arşivlendiği forum alanımız. Bu alan yeni mesajlara ve yanıtlara kapalıdır ve sadece arşiv amaçlı olarak yayında tutulmaktadır.

Mesleki Hata Sonucu Avukatların Tazminat Ödemesi

 
Old 01-03-2002, 23:53   #1
Acil Durum

 
Varsayılan Mesleki Hata Sonucu Avukatların Tazminat Ödemesi

Merhabalar,
Bir dostum çok zor bir durumla karşı karşıya.Müvekkilinin Temyiz bedelini geç getirmesi sonucunda süresi geçtiği halde kararı temyiz etmiş.

Yargıtaydan karar Temyiz süresinin geçtiğinden red edilince pilot bir tazminat davası açmış.Burda sormak istedigim şu,

1) Mahkeme kararı verdiğinden temyiz süresini kaçırmak bir tazminat hakkı sizce doğurur mu?
2) Kararın Yargıtayca bozulup,bozulmayacağı nasıl tespit edilecek ?
3) Zarar tespiti nasıl yapılacak ?

Bu konudaki görüşleriniz için şimdiden teşekkürler


21-02-2001 23:16:12
Old 01-03-2002, 23:53   #2
nursel kırıkkanat

 
Varsayılan

temyiz süresini vekiledeninin aleyhine kasden kaçıran avukat yasal yükümlülüğünü yerine getirmemiştir.Bundan sorumludur. bunu hakim tesbit eder.

04-03-2001 01:10:55
Old 01-03-2002, 23:54   #3
cancan

 
Varsayılan

Merhaba,
Bu mesajı daha önce forum bölümünde cevaplamıştım. Ancak cevaba cevap kısmını gözden kaçırmışım. Şimdi sizin ileri sürdüğünüz “müvekkil komploları” teorilerinizi de dikkate alarak yeniden değerlendirmek istiyorum.

1.) Yerel mahkemenin karar vermiş olması temyiz süresinin kaçırılması sebebiyle açılacak bir tazminat davasına engel değildir. Tam tersine yerel mahkeme karar vermemiş olsaydı zaten sürenin kaçırılması diye bir olay söz konusu olamazdı. Temyizin süresinde yapılmaması tazminat hakkı doğurur.
Çünkü:
Avukat, özen ve doğruluk yükümlülüğüne aykırı davranışından doğan zararı gidermek (tazmin etmek) zorundadır.
(Bu sorumluluk ve sorumluluğun koşulları konusunda Yarg 4.HD 22.2.1974,3098/865 sayılı Kararı, Feridun Müderrisoğlu, Avukatlıkta Vekalet ve Ücret Sözleşmesi ve İçtihatlar, syf.53 vd. )

 Müvekkilin temyiz masrafını geç getirmesi. Sebebiyle temyiz yoluna süresinde gidilmemiş.
 Temyiz süresi geçirilmiş ise vekil ; temyiz müracaatının süre yönünden reddedileceğini söylemeliydi.
Siz bunu arkadaşınız olan meslekdaşımızın zaten söylediğini ifade etmişsiniz. Bu durumda meslekdaşımız
Müvekkili yine de ısrar ediyorsa müvekkilden temyiz masraflarının alındığını gösteren (ve o günün tarihini de elbette ki içeren) makbuza “sürenin müvekkilin masrafı zamanında temin edememesi nedeniyle aşıldığı, talebin reddedileceğinin müvekkile bildirildiği ancak buna rağmen temyiz dilekçesinin verilmesi yönünde ısrar ettiği açıklaması yazılarak, bir nevi tutanak düzenlemeliydi
 Neden?
Görevin Özenle ifası : “Avukat yüklendiği görevi, bu görevin kutsallığına yakışır bir biçimde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık ünvanının gerektirdiği saygı ve güvene yakışır bir şekilde hareket etmekle yükümlüdür . (AK.34, BK.390) Ayrıca BK: 392 gereği vekilin müvekkile hesap verme borcu da bulunmaktadır. Dolayısıyla her bir parasal alışverişin yazılı hale getirilmesi de gereklidir.

Siz müvekkilin gayrı yasal yollarla süre aşımını halledeceğini söylediğini farzedelim diyorsunuz (Forumdaki mesajınıza verdiğim cevaba cevapta) ,
1. Vekil böyle bir isteği kabul etmek zorunda değildir zira müvekkilin her dediğini yapmak gibi bir yükümlülüğü yoktur.
Müvekkilin vekile talimat verme hakkı vardır elbette ama hukuka ve ahlaka aykırı olmamak kaydıyla .

Öte yandan vekalet sözleşmesinde vekil müvekkiline karşı bağımsızdır. Hukuken hiçbir sonuç getirmesinin mümkün olmadığını bildiğiniz bir işlemi yapmak ne kadar doğrudur?
Avukat kendisine yapılan teklifi yolsuz ve haksız görür ya da sonradan yolsuz ve haksız olduğu kanısına varırsa bu teklifi reddetmek zorundadır (AK 38/a)

Siz diyorsunuz ki; müvekkil vekili oyuna getirmek için böyle bir yola başvurmuş üstelik dava zaten kaybedilmiş temyize gidilmesinin bir faydası da olmayacakmış! (?!)

 Hiçbir vekil kazanma şansı olmayan bir davayı almaz. Daha doğrusu almamalıdır!
 Dolayısıyla temyiz yolunda müvekkilin her zaman yüzde bir de olsa şansı vardır.
 Süre geçtiği halde müvekkilin ısrarını kıramayan bir vekil, görüşme tutanağı düzenlemeyecek kadar titiz olmasa bile en azından temyiz masraflarının alındığı tarihi gösteren iki nüshalık basit bir makbuz düzenleyerek değil tazminat davası olası bir baro şikayetine karşı tedbirini almak zorundadır. Nasıl ki tacirler basiretli bir işadamı gibi davranmakla yükümlüyse, vekiller de bu bazı konularda öngörülü olmak durumundadır.
“ …Özellikle uzmanlığı gerektiren mesleki bir iş gören vekilden, ona güvenen müvekkil; onun titiz davranmasını beklemekte haklıdır. Böyle titiz bir özen göstermeyen vekilik, vekaletini “usulü dairesinde ifa” etmemiş sayılmalıdır. (YAVUZ Cevdet, Türk Borçlar Hukuku Özel Hükümler, syf 595,596)

2. Kararın Yargıtayca bozulup bozulmayacağı nasıl tespit edilecek diyorsunuz.
Böyle bir tespite gerek yok ki... Dava konusu temyize gidilseydi kararın bozulacağı müvekkilin de hakkını alacağı olgusu değildir. Yukarıda da anlattığım gibi dava vekilin işini gereken özenle yerine getirmemesi sebebiyle uğranılan zarardır.

3. Yerel mahkemenin verdiği kararın temyiz edilmemesi sebebiyle müvekkilin uğradığı zarar nasıl hesaplanacak? Bir üstadımız böyle bir durumda hakimin somut olayın özelliklerine göre muhik (hal ve durumun haklı gösterdiği) bir tazminata hükmedeceğini söyledi. Dolayısıyla hiçbir şekilde ödenecek tazminat yargıtayın kararı bozması halinde müvekkilin hakedeceği tazminata eşdeğer olmayacaktır.

Meslekdaşımızın işi gerçekten zor görünüyor. Zira davacısı eski müvekkil; süresi geçirilmiş bir temyiz müracaatını göstererek avukatım işimi özenle takip etmeyerek hem sözleşmemize hem de meslek ilke ve kurallarına aykırı davranmıştır diyerek ispat külfetini yerine getirecek. Elinde yazılı hiçbir belgesi olmayan meslekdaşımızsa sizin komplo teorilerinizi ileri sürse bile; bu iddiayı çürütmek bir yana daha da kuvvetlendirmiş olacak. Arkadaşınız için çok üzücü bir durum tabi ama bundan sonra yılın avukatı gösterilmeye aday olacak kadar titiz yürütecektir işlerini eminim.


07-03-2001 01:21:45
Old 01-03-2002, 23:55   #4
Logic

 
Varsayılan

Sayın Cancan'ın mesajına büyük ölçüde katılıyorum ancak bir konuda tereddütüm var: Mesajda "Kararın Yargıtayca bozulup bozulmayacağı nasıl tespit edilecek diyorsunuz. Böyle bir tespite gerek yok ki. Dava konusu temyize gidilseydi kararın bozulacağı müvekkilin de hakkını alacağı olgusu değildir. Yukarıda da anlattığım gibi dava vekilin işini gereken özenle yerine getirmemesi sebebiyle uğranılan zarardır." demişsiniz. Eğer konumuz bir ceza davası veya disiplin soruşturması ise bu görüşe tamamen katılıyorum. Ancak açılan bir tazminat davası ise bana göre davacının "uğradığı zararı" ispat etmesi gereklidir, çünkü bu BK'dan kaynaklanan bu davanın maddi şartlarındandır. Bu yüzden bana göre davanın Yargıtay'da bozulup bozulmayacağı zararın tesbiti bakımından önemlidir.
İlk mesajı atan arkadaşın örneğini biraz değiştirip zihin jimnastiği yapalım mı: Dava bekar bir erkeğin (A), bekar bir erkeğe (B) açtığı BOŞANMA(!) davası olsun. (Eh dava açmak yasak değil, değil mi?) Tabii dava ilk celse yasal şartların yokluğundan reddedilecektir. Ve farzedelim ki "Acil Durum"un arkadaşı olarak davacının avukatı müvekkilinin temyiz isteğine rağmen temyiz süresini kaçırmış olsun. Bu bir kusur mu? Evet. Meslek Kurallarına aykırı mı? Evet. Özen Yükümlüğünün İhmali mi? Evet. Maddi Tazminat sebebi mi? Sayın Cancan'ın görüşüne göre evet, ama bence hayır. Bana göre burada davacının bir maddi zararı olamayacağından, maddi tazminat açısından avukatına açtığı dava yasal şartlardan yoksundur gibime geliyor.

Ancak ilk örneğe geri dönersek bu noktada benim de çözemediğim şu: böyle bir davada zararın tesbiti ve varlığı nasıl saptanacak? Ben emin olduğum bir çözüm üretemedim.

Saygılar,


17-03-2001 16:41:34
Old 01-03-2002, 23:55   #5
seyyah

 
Varsayılan

merhaba,
böyle bir durumda hakim zararın miktarını BK 42. maddeye göre tayin edecek, sonra da aynı yasanın 43 ve 44. maddeleri uyarınca tazminat biçimini ve miktarını belirleyecek düşüncesindeyim.

17-03-2001 18:06:48
 


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Bayan Avukatların mesleki anlamda yaşadığı zorluklar neler? avukat zeynep Konumuz : Hukukçular 40 27-03-2008 19:54
Kırık kolun tıbbi hata sonucu eğri kaynaması ve tazminat Avukat Osman Meslektaşların Soruları 7 10-03-2007 18:02
Takip talebinde borçlu şirket ünvanındaki hata maddi hata mıdır? felisfelidae Meslektaşların Soruları 5 11-02-2007 00:07
Maddı Hata Sonucu Yanlış Evlilik olgun Meslektaşların Soruları 2 07-10-2006 19:53
Trafik Kazası Sonucu Açılacak Tazminat Davası G.T. Hukuk Soruları Arşivi 1 04-03-2002 20:51


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04115009 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.