Dolandırıcılık-Resmi Evrakta Sahtecilik -Yalan Beyan

Sevgili meslektaşlarım ve değerli meslek üstadlarım ;Hali hazırda gerekçeli kararı beklediğim bir dosyayı paylaşmak ve yorumlarınızı almak istiyorum
Müvekkilim 99 yılında ÖSYM sınav sonucu ile yurt dışında eğitim öğrenim veren bir üniversitede lisans eğitimine başlıyor 2005 yılına kadar eğitim gördükten sonra 2005 yılı final sınavlarından sonra Türkiye ye dönüş yapıyor Dönmeden öncede mezuniyet aşamasında olduğu için Eğitim gördüğü okulda öğrenci işlerinde çalışan bir kişiye mezun olması halinde mezuniyet işlemlerini tamamlaması için usulüne uygun vekaletname veriyor.(Vekalet verilmesi anında olaya şahit kişiyi de yargılama sırasında tanık olarak dinlettik Tüm beyanları Lehe dir)Bir iki ay sonra vekalet alan kişi müvekkilimi arayıp mezun olduğunu tüm işlemlerini tamamladığını diplomasının hazır olduğunu ve kendisine ulaştırabilmesi için kargoya vereceğini söylüyor
Kargoyla kendisine gönderilen diplomayı alan müvekkilim sözkonusu diplomayla askerlik şubesine başvurup asteğmen olarak askere gidiyor ve bu sırada maaş alıyor (Başvuru tarihi 2006-Askere gidiş tarihi 2007)
Aradan yıllar geçiyor 2011 de Genelkurmaya yapılan ihbar ile Tüm Yurtdışı diplomaları incelemeye alınıyor müvekkilim ve onun gibi durumda olan kişiler tespit ediliyor. Diplomaların Sahte olduğu ortaya çıkıyor Devamında 3 farklı iddianame (Kamu Kurum ve kuruluşlarının aracı olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık- Resmi Evrakta Sahtecilik Ve görevli Memura yalan beyanda bulunma)
Bu olayın ardından müvekkilim okulla bizzat görüşüp okulda görevli o kişinin 2008 yılında vefat ettiğini buna benzer öğrencilerin mağdur oldugunu okulun bu durumda olan öğrencileri af kapsamında yeniden kayda aldığını söyleyip yeniden kayıt yapıyor ve o dönemden 4 dersi olduğunu söyleyip 4 ders için sınav hakkı verip mezun ediyor

Yargılama bitti yargılama sonucunda resmi evrakta sahtecilikten beraat Dolandırıcılıktan mahkumiyet çıktı (Yalan beyandan kısa kararda herhangi bir hüküm hiç kurmadı !!)
Celse sırasında karardan hemen önceki celsede hakim müvekkilime neden aldığın maaşları geri ödemediğini sordu Müvekkilim bu soru üzerine Kendisinden paranın talep edilmediğini söyledi Bunun üzerine hakim genelkurmaya müzekkere yazdırıp Paranın tahsil cihetine gidilp gidilmediğini sordu Genelkurmaydan gelen cevap aynen şöyle : Hernekadar kişinin diplomasının sahte olduğu anlaşılıp Er statüsüne alınmış ise de yeniden lisans eğitimine kayıt olup mezun olduğu ve bu yüzden yeniden asteğmen statüsüne alındığı bu yüzdende kişi hakkında icra takibi yapılmadığı - alacak davası açılmadığı -herhangibir ödeme emri gönderilmediği ... diye cevap gelmiştir.
Bu cevabı gördükten sonra tüm suçlardan beraatini beklerken 158-e den hüküm kurdu 62 uygulayıp neticeden 2 yıl 6 ay hapis ve 30.000 tl de adli para cezası verdi
Siz değerli meslektaşlarımdan konu ile ilgili görüş tavsiye ve de var ise işimize yararlı olabilecek yargıtay kararlarını bekliyorum .Şimdiden Teşekkür ediyorum

Karar yanlış gibi görünüyor ,sahte belgeyi lehine kullanan yada ibraz edip menfaat sağlayanın cezalandırılması yoluna gidilmesi gerekirken suç vasfında hataya düşülmüş ,gerekçem ise ; (sahte diplomayı okul adına verdiği ileri sürülen kişi hakkında yargılama yok -mahkeme kararı yok v.s)

Konuyu açarken söylemeyi atlamışım Vekil kişi sanırım 2008 yılında geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybediyor Müvekkilim ise 2005 yılından sonra okula yeniden kayıt yaptırdığı 2011 yılına kadar Türkiyeden çıkış dahi yapmıyor (Gümrük kapılarından aldığımız giriş çıkış belgeleri ile delillendirip dosyaya sunduk)

Sevgili meslektaşlarım ve meslek büyüklerim Gerekçeli karar elimize ulaştı kısa kararda değinmediği gibi gerekçeli kararda da Yalan beyanda bulunma suçundan hüküm kurmamış ve şahsi kanaatim usul hatasına düşülmüş Konu günceldir Özellikle Esas yönünden bozmayı gerektirecek fikirlerinizi bekliyorum (Kararı veren ağır ceza dosyası farklı şehirlerde açılan sahtecilik ve yalan beyan dosyalarıyla birleşmişti)