Avukatların baroya şikayet edilmesi

teşekkür ederim sayın Araf,söyledikleriniz ve diğer meslektaşlarımın cevapları eminim ilerde çok işime yarayacaktır.
Özgür bey umarmı dediğiniz gibi olur size de çok teşekkür ederim anlayışınız ve cevaplarınız için.tüm cevap yazanlara teşekkür ediyorum..saygıyla..

Sayın Av. Mustafa;

Öncelikle, bu konunun tamamının sizin anlatım şekliniz nedeniyle bu hale gelmiş olduğunu üzülerek görüyorum.

Madem ki, hukuka uygunluk noktasında bu kadar hassassınız size daha önceki meslektaşlarımın uyarılarını ve aşağıdaki kanun maddesini hatırlatmak isterim. Sizin bu konuda, kusura bakmayın arkadaşınız yararına herhangi bir işlem yapma yetkiniz bulunmamaktadır.

Size (avukat olduktan sonra) tavsiyem, tarafların yaşadığı husumetin dışında kalmanızdır. Aksi halde, vekaleten küfredersiniz, vekaleten kavga edersiniz. Ama maalesef asaleten zarar görürsünüz.

(Konuyu başka bir şekilde açarsanız içeriğe ilişkin görüşlerimi orada bildirebilirim)

1136 sayılı Avukatlık Kanunu;
AVUKATLIK YETKİLERİNİN BAŞKALARI TARAFINDAN KULLANILMAMASI
Madde 63 - (1) Baro levhasında yazılı bulunmayanlar ve işten yasaklanmış olan avukatlar, şahıslarına ait olmayan dava evrakı düzenleyemez, icra işlemlerini takip edemez ve avukatlara ait diğer yetkileri kullanamazlar. Baro levhasında yazılı bulunmayanlar avukatlık unvanını da taşıyamazlar. (Ek cümle 4667 - 2.5.2001 m.40) Şu kadar ki, baro levhasındaki kaydı yirmi yılı dolanlardan, bürosunu kapatarak vergi kaydını sildiren avukatlar durumları hakkında bilgi vermek ve baroya karşı görev ve yükümlülüklerini yerine getirmek koşuluyla sadece avukat unvanını kullanabilirler.
(2) (..) (Değişik 2. fıkra 3256 - 22.1.1986) Birinci fıkra hükmüne aykırı eylemde bulunanlar yüzbin liradan birmilyon liraya kadar ağır para cezasına ve altı aydan bir yıla kadar hapis cezasına mahkûm edilirler.
(2) (Değişik 2. fıkra 5728 - 23.01.2008 m.334) Birinci fıkra hükmüne aykırı eylemde bulunanlara Cumhuriyet savcısı tarafından beşyüz Türk Lirasından ikibin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir.
(3) (..) (Değişik 3. fıkra 3256 - 22.1.1986) Avukatlık yapmak yetkisini taşımadıkları halde muvazali yoldan alacak devralarak ve kanunların tanıdığı başka hakları kötüye kullanarak avukatlara ait yetkileri kullananlar biryıldan üç yıla kadar hapis ve beşyüzbin liradan beşmilyon liraya kadar ağırpara cezasıyla cezalandırılırlar.
(3) (Değişik 3. fıkra 5728 - 23.01.2008 m.334) Avukatlık yapmak yetkisini taşımadıkları halde muvazaalı yoldan alacak devralarak ve kanunların tanıdığı başka hakları kötüye kullanarak avukatlara ait yetkileri kullananlar bir yıldan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılırlar.
(4) Mahkemeler, icra ve iflâs daireleri ve barolar, bu maddenin kapsamına giren bir olayı öğrenince Cumhuriyet Savcılığına bildirmek zorundadır. Yapılacak kovuşturma sonucu Cumhuriyet Savcısı tarafından baroya bildirilir.

av.sebahattin bey,ben son mesajımda zaten hatalarımı kabullenmiş meseleyi kapatmıştım.sizin tekrar benim yanlışlarımdan bahsederek meseleyi açmanızı anlayamadım.ayrıca zaten mesajlarımı okursanız ben şahsım adına hiç konuşmadım.arkadaşımın dilekçelerini de onun şahsı adına yazdım.fakat kim ne derse desin ki,bu konuya genel anlamda bakarsanız,başta biz avukatlar olmak üzere tüm insanlığı ilgilendiren bi,r konu.ben de başta müstakbel avukat olarak ve daha sonra sade bir vatandaş olarak üzüntülerimi ve kızgınlıklarımı dile getirdim.üslubum vs.konularda da hatalarım olmuş olabilir ve zaten bu konuda hatamı kabul ettiğimi, yukarıdaki mesajlarımı okursanız görürsünüz.sanırım siz tüm mesajları değil,bi kaç mesajı okuyup cevap yazmışsınız.lütfen meseleyi tam anladıktan sonra müdahale ediniz ve yine lütfen size düşmediği halde bana bu şekilde tavsiyelerde bulunmayınız.

Alıntı: Size (avukat olduktan sonra) tavsiyem, tarafların yaşadığı husumetin dışında kalmanızdır. Aksi halde, vekaleten küfredersiniz, vekaleten kavga edersiniz. Ama maalesef asaleten zarar görürsünüz.

Alıntı: Madde 63 - (1) Baro levhasında yazılı bulunmayanlar ve işten yasaklanmış olan avukatlar, şahıslarına ait olmayan dava evrakı düzenleyemez, icra işlemlerini takip edemez ve avukatlara ait diğer yetkileri kullanamazlar. Baro levhasında yazılı bulunmayanlar avukatlık unvanını da taşıyamazlar. (Ek cümle 4667 - 2.5.2001 m.40) Şu kadar ki, baro levhasındaki kaydı yirmi yılı dolanlardan, bürosunu kapatarak vergi kaydını sildiren avukatlar durumları hakkında bilgi vermek ve baroya karşı görev ve yükümlülüklerini yerine getirmek koşuluyla sadece avukat unvanını kullanabilirler.

ayrıca yukarıdaki maddedeki eylemleri ben yapmışmıyım yapmamış mıyım, tartışmaya bile değmez.mesajlarımın tamamını okursanız görürsünüz.

saygıyla..

Sayın Av_Mustafa,

siz tartışma konusu soruyu ilk sorduğunuz andan beri kafama takılan bir soruyu sormak istiyorum müsaadenizle:

Alıntı: Yazan Av_Mustafa ...arkadaşımın adına başlatılmış herhangi bir takip bulunmamasına rağmen,kendisinden asıl alacağın dışında vekalet ücreti+marsaflar olmak üzere 240 TL istedi...

diyorsunuz. Avukat bu parayı yazılı olarak mı, sözlü olarak mı istedi?

Saygılarımla

Alıntı:

Alıntı: Sayın Av_Mustafa, siz tartışma konusu soruyu ilk sorduğunuz andan beri kafama takılan bir soruyu sormak istiyorum müsaadenizle: Alıntı: Yazan Av_Mustafa ...arkadaşımın adına başlatılmış herhangi bir takip bulunmamasına rağmen,kendisinden asıl alacağın dışında vekalet ücreti+marsaflar olmak üzere 240 TL istedi... diyorsunuz. Avukat bu parayı yazılı olarak mı, sözlü olarak mı istedi? Saygılarımla

Sayın meslektaşım sözlü olarak istedi, ve elimizde kanıt olarak ilk mesajımda bahsettiğim iki adet yazılı kağıt var sadece

Değerli meslektaşlar;

Konu ile ilgili olması bakımından tarafıma da bugün bir meslektaş tarafından Baro'ya şikayet yapılmış.

Burada sayın meslektaşın beni şikayeti, karşılıklı olduğumuz davada dilekçemde ''..Burada davacı vekili, bir şekilde ikna ettiği davacıyı dava açmaya yöneltmiş ve 4857 Sayılı Kanun'un işçiyi koruyan hükümlerini sebepsiz yere zenginleşme aracı yapmıştır.'' ''...ancak davacının istifa ettiğini bile bile avukatının yönlendirmesiyle yıllar sonra para hırsıyla bu şekilde dava açması...'' ifadelerimden dolayı Baro'ya şikayet edilmişim.

Bir avukatın meslektaşını hiç gözünü kırpmadan bu şekilde Baro'ya şikayet etmesi üzücü. Burada daha çok davacı asile yapılan eleştirileri kendine yapılmışçasına alması da ayrıca düşündürücü.

Sizce uslubum şikayete konu olmalı mıydı?

Saygılar

Alıntı: Yazan condictio_certi Burada sayın meslektaşın beni şikayeti, karşılıklı olduğumuz davada dilekçemde ''..Burada davacı vekili, bir şekilde ikna ettiği davacıyı dava açmaya yöneltmiş ve 4857 Sayılı Kanun'un işçiyi koruyan hükümlerini sebepsiz yere zenginleşme aracı yapmıştır.'' ''...ancak davacının istifa ettiğini bile bile avukatının yönlendirmesiyle yıllar sonra para hırsıyla bu şekilde dava açması...'' ifadelerimden dolayı Baro'ya şikayet edilmişim. Bir avukatın meslektaşını hiç gözünü kırpmadan bu şekilde Baro'ya şikayet etmesi üzücü. Burada daha çok davacı asile yapılan eleştirileri kendine yapılmışçasına alması da ayrıca düşündürücü. Sizce uslubum şikayete konu olmalı mıydı?

Şikayetçi meslektaşa katılıyorum, bence ifadeniz meslek kurallarına aykırı ve davacı asile değil, doğrudan meslektaşa yönelik.

Kaldı ki, aynı diğer meslektaş gibi siz de sadece vekilsiniz, olayın tarafı ya da şahidi değilsiniz. Dolayısıyla meslektaşın davalıyı ikna edip etmediğini ya da yönlendirip yönlendirmediğini bilemezsiniz.

Alıntı: Yazan Admin Şikayetçi meslektaşa katılıyorum, bence ifadeniz meslek kurallarına aykırı ve davacı asile değil, doğrudan meslektaşa yönelik. Kaldı ki, aynı diğer meslektaş gibi siz de sadece vekilsiniz, olayın tarafı ya da şahidi değilsiniz. Dolayısıyla meslektaşın davalıyı ikna edip etmediğini ya da yönlendirip yönlendirmediğini bilemezsiniz.

Aynen katılıyorum.

Taraflar arasındaki ihtilafı benimsemek ayrı, ihtilafın içine girmek ise, yine ayrıdır.

Alıntı: Yazan Admin Şikayetçi meslektaşa katılıyorum, bence ifadeniz meslek kurallarına aykırı ve davacı asile değil, doğrudan meslektaşa yönelik. Kaldı ki, aynı diğer meslektaş gibi siz de sadece vekilsiniz, olayın tarafı ya da şahidi değilsiniz. Dolayısıyla meslektaşın davalıyı ikna edip etmediğini ya da yönlendirip yönlendirmediğini bilemezsiniz.

Değerli meslektaş, yalnız burada sizin de bilmediğiniz bir alt metin var. Söz konusu meslektaşla olan sonuçlanmış başka bir davamız vardı. Söz konusu davada çıkan tutarı (faiz,avukatlık ücreti ve tüm ferileriyle) kendilerine ödemeyi teklif edip hesap numaralarını istedim. Ancak meslektaşın bana verdiği yanıt aynen şuydu: ''ben dosyayı icraya koyacağım icra vekalet ücretini de istiyorum''. Ben de kendisine müvekkilim icraya konmadan ödeme saikınde şeklinde bir beyanda bulundum. Ancak kendisi yine de hesap numarasını vermeyi reddetti.

Bunun üzerine ben de kendisine ihtarname gönderdim hesap numarasını bildirmesi konusunda. Yani meslektaş beni şikayet etmeden önce bu şekilde bir hadise vuku bulmuştu. Ben yine de meslektaşımı Baro'ya şikayet etmedim. Yalnızca ihtarname çekmekle yetindim. Ancak kendisi o kadar şahsileştirmiş ki bu şekilde beni Baro'ya şikayet etmeyi uygun gördü. Varsın etsin, adaletin keseceği el acımaz.

Alıntı: Yazan C_OKYAY Taraflar arasındaki ihtilafı benimsemek ayrı, ihtilafın içine girmek ise, yine ayrıdır.

İhtilaf yaratmak ise, apayrıdır.