Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 2 Adet Yargıtay Kararının Yorumu

Yanıt
Old 19-08-2011, 19:17   #1
tiryakim

 
Mutsuz Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 2 Adet Yargıtay Kararının Yorumu

Değerli Meslektaşlarım Merhabalar ;

2 Adet Yargıtay Kararını sizlerinde yardımlarıyla yorumlamak istiyorum.

Siz Değerli Meslektaşlarım Tarafından Yorumlanmasını İstediğim 1.Yargıtay Kararı ;

T.C. YARGITAY

6.Hukuk Dairesi
Esas: 1989/7513
Karar: 1989/9438
Karar Tarihi: 25.05.1989

TEMERRÜT NEDENİYLE KİRALANANIN TAHLİYESİ İSTEMİ - DAVA AÇILMASI İÇİN KİRALAYANIN MAKUL VE MÜNASİP UZUN BİR SÜRE KULLANMAMASI VE BUNUN BİR TEHDİT AMACINA DÖNÜŞTÜRÜLMESİNİN İYİ NİYET KURALLARI İLE BAĞDAŞTIRILAMAMASI

ÖZET: Dava, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Her hakkını kullanılmasını ve borçların ifası iyi niyet kuralına tabi olduğuna ve aksinin yasal yönden korunması mümkün olmadığına göre davacının dava hakkını bu üstün kural içerisinde kullanıp kullanmadığı ve uygun süre bulunmamasının bu haktan feragatı içerip içermediği araştırılıp değerlendirme tabi tutulmadan davanın kabulü isabetli değildir.


(6570 S. K. m.7) (743 S. K. m. 2/2)

Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dava, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme davayı kabul etmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Davacı, 1.07.1986 başlangıç tarihli ve 2 yıl süreli kira aktine göre her ayın 5'ine kadar aylık peşin ödenmesi gereken kira paralarından 1987 yılı kira paralarının zamanında ödenmediğinden yasal içerikli ve 16.7.1987 keşide ve 28.7.1987 tebliğ tarihli ihtarname gönderdiğini ileri sürüp 11.11.1988 tarihinde açtığı dava ile taşınmazın tahliyesini istemiştir.

Davalı, davanın geç açılması sebebiyle aktin yenilendiğini savunmuştur.

Gerçekten temerrüt sebebiyle açılacak davalar yasada herhangi bir süreye tabi tutulmamıştır. Temerrüt ihtarına dayanan tahliye davaları yasal içerikli ihtarnamenin tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde ihtara konu edilen aylara ait kira parasının ödenmemiş olmasıyla temerrüt olgusu gerçekleşir ve o tarihten itibaren davacı davasını açabilir. Dava açılması için yasada bir tavan süre sınırlaması olmamakla beraber bu hakkı elde eden kiralayanın makul ve münasip uzun bir süre kullanmaması ve bunun bir tehdit amacına dönüştürülmesini iyi niyet kuralları ile bağdaştırmak mümkün değildir.

Olayımızda; da 28.8.1987 tarihinde elde edilen dava hakkı 1 yıl 3 ay 13 gün süre geçtikten sonra kullanılmıştır. Her hakkını kullanılmasını ve borçların ifası iyi niyet kuralına tabi olduğuna ve aksinin yasal yönden korunması mümkün olmadığına göre davacının dava hakkını bu üstün kural içerisinde kullanıp kullanmadığı ve uygun süre bulunmamasının bu haktan feragatı içerip içermediği araştırılıp değerlendirme tabi tutulmadan davanın kabulü isabetli görülmediğinden kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK’ nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 25.05.1989 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Siz Değerli Meslektaşlarım Tarafından Yorumlanmasını İstediğim 2.Yargıtay Kararı ;


T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/6008
Karar: 2005/9127
Karar Tarihi: 06.10.2005

TEMERRÜT NEDENİYLE TAHLİYE TALEBİ - KİRA ALACAĞI - İYİNİYET

ÖZET : Davacı vekil tarafından davalı hakkında kira alacağı ve tahliye istemli olarak yapılan icra takibi üzerine düzenlenen Örnek 51 ödeme emri borçluya 30.1.2002 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilmiş olup, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğinden takip kesinleşmiştir. İstek 2001 yılı kirasına ilişkin olup, davalı borçlu asıl kira alacağı olan 665.000.000.- TL'yi yasal otuz günlük ödeme süresi geçirildikten sonra 31.3.2003 tarihinde ödediğinden temerrüt gerçekleşmiştir. Ne var ki dava 10.2.2005 tarihinde açılmıştır. Yeni kira yılının başlamasından üç yıla yakın süre geçtikten sonra davacının önceki dönem kira paralarının ödenmemesi sebebiyle davalının temerrüde düştüğünden söz ederek tahliye davası açmasının Medeni Kanunun 2. maddesinde belirtilen objektif iyi niyet kuralıyla bağdaşmadığının kabulü gerekir. Belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü ile tahliyeye karar verilmesi isabetsizdir.

(4721 S. K. m. 2) (6570 S. K. m. 7)

Dava: İcra mahkemesince verilmiş bulunan karar borçlu tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine başlatılan icra takibine itiraz edilmemesi üzerine davacı, mahkemeden tahliye isteminde bulunmuş, mahkemece tahliyeye karar verilmiştir. Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili davanın 28.4.1998 başlangıç tarihli kira sözleşmesi gereğince 2001 yılı Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz ve Eylül ayları kirası olan 665.000.000.-TL. ödenmemesi üzerine hakkında icra takibine geçildiğini, ödeme emrinin tebliğinden sonra borcunu ödemediğini bildirerek kiralanandan tahliyesini istemiştir.
Davalı, takip konusu kira borcunu 31.3.2003 tarihinde ödediğini, davanın en geç temerrüt tarihini takip eden bir yıl içinde açılması gerektiğini, takibe rağmen 2002, 2003 ve 2004 yılı kiralarının belirlenerek bu yıllara ait kira parasının da davacı idarece ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin alındığını, bu itibarla sözleşmenin yenilendiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflar arasında düzenlenen takibe ve davaya dayanak yapılan kira sözleşmesi 28.4.1998 başlangıç tarihli olup, akit sonu 31.12.1999 olarak kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin niteliğine göre 1.1.2000 tarihinden itibaren yıldan yıla yenilendiği tartışmasızdır.
Davacı vekil tarafından davalı hakkında kira alacağı ve tahliye istemli olarak yapılan icra takibi üzerine düzenlenen Örnek 51 ödeme emri borçluya 30.1.2002 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilmiş olup, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğinden takip kesinleşmiştir. İstek 2001 yılı kirasına ilişkin olup, davalı borçlu asıl kira alacağı olan 665.000.000.- TL'yi yasal otuz günlük ödeme süresi geçirildikten sonra 31.3.2003 tarihinde ödediğinden temerrüt gerçekleşmiştir. Ne var ki dava 10.2.2005 tarihinde açılmıştır. Yeni kira yılının başlamasından üç yıla yakın süre geçtikten sonra davacının önceki dönem kira paralarının ödenmemesi sebebiyle davalının temerrüde düştüğünden söz ederek tahliye davası açmasının Medeni Kanunun 2. maddesinde belirtilen objektif iyi niyet kuralıyla bağdaşmadığının kabulü gerekir. Belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü ile tahliyeye karar verilmesi hatalı olmuştur.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.

Sonuç: Kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6.10.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Değerli Yorumlarınız ve Katkılarınız için Şimdiden Teşekkür Ederim...
Old 20-08-2011, 12:32   #2
serkan karaoğlu

 
Varsayılan

-Sayın tiryakim: Bilindiği gibi temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi durumunda, kiranın ödenmemesi halinde kiralayan kiracıya ihtar çeker ve asgari 30 günlük süre vererek kira borcunu ödemesini ister. kiralayan bu 30 günlük süreden sonra tahliye davasını MAKUL süre içerisinde açmalıdır. 1. kararda bu husus üzerinde durulmuştur. makul süre içerisinde açılmış mı diye yerel mahkemenin araştırmasını istemiş.

-2. kararda da yine aynı şekilde makul süre üzerinde durulmuş.
Old 20-08-2011, 13:22   #3
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan serkan karaoğlu
-Sayın tiryakim: Bilindiği gibi temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi durumunda, kiranın ödenmemesi halinde kiralayan kiracıya ihtar çeker ve asgari 30 günlük süre vererek kira borcunu ödemesini ister. kiralayan bu 30 günlük süreden sonra tahliye davasını MAKUL süre içerisinde açmalıdır. 1. kararda bu husus üzerinde durulmuştur. makul süre içerisinde açılmış mı diye yerel mahkemenin araştırmasını istemiş.

-2. kararda da yine aynı şekilde makul süre üzerinde durulmuş.

Değerlendirmeniz çok yanlış meslektaşım.
Makul Süreden Kasıt Ne?
Hangi nedenle Makul süreden rededilmiş...
İhranamenin tebliği ile davanın açılış tarihi arasında 1 yıllık süre geçtiği için mi rededilmiş ?
davanın türü nedir ?
vb....
bu konular açısından değerlendirilmesi gerekir diye düşünüyorum.
Old 20-08-2011, 14:13   #4
av.elfida

 
Varsayılan

Makul süre belli bir süre değildir. Her olayın özelliğine göre ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Bunu da takdir hakkı olayın özelliklerine göre mahkeme ve yargıtaya aittir. 30 günlük ödeme süresi geçtikten sonra makul süre içerisinde dava açılmalıdır. Kira akdi yenilendikten ve hatta kiralayan yeni dönem kira paralarını tahsil ettikten sonra geçmişte ödenmeyen kira parası nedeni ile tahliye davası açması tamamen kötü niyetlidir.Kararlarda da bu şekilde üzerinde durulmuştur.Yargıtay kararlarında hangi hallerin kötü niyet olacağını örneklendirmiş.

'' davayı akdi ilişki yenilendikten ve temerrüde ilişkin dönem geçirildikten uzun süre sonra 31.12.2004 tarihinde açmıştır.''

'' Yeni kira yılının başlamasından üç yıla yakın süre geçtikten sonra davacının önceki dönem kira paralarının ödenmemesi sebebiyle davalının temerrüde düştüğünden söz ederek tahliye davası açmasının Medeni Kanunun 2. maddesinde belirtilen objektif iyi niyet kuralıyla bağdaşmadığının kabulü gerekir.''

''Olayımızda; da 28.8.1987 tarihinde elde edilen dava hakkı 1 yıl 3 ay 13 gün süre geçtikten sonra kullanılmıştır. Her hakkını kullanılmasını ve borçların ifası iyi niyet kuralına tabi olduğuna ve aksinin yasal yönden korunması mümkün olmadığına göre davacının dava hakkını bu üstün kural içerisinde kullanıp kullanmadığı ve uygun süre bulunmamasının bu haktan feragatı içerip içermediği araştırılıp değerlendirme tabi tutulmadan davanın kabulü isabetli görülmediğinden kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir. ''

Makul süre içerisinde açılan davaya örnek vermek gerekirse yani şahsen ben hakim olsam temerrüde düşülen kira dönemi bitmeden dava açılmışsa aynı şekilde kira ilişkisi yenilenmemiş ve temerrüttten sonra kira ilişkisinin devam ettiğini gösteren kira parası tahsil edilmemişse makul süre içerisinde dava açılmıştır şeklinde değerlendirilebilinir.
Old 20-08-2011, 14:39   #5
lawyer1502

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim

T.C YARGITAY 6 . HUKUK DAİRESİNİN ESAS: 1989/7513 KARAR: 1989/9438 KARAR TARİHİ: 25.05.1989 KARARIN ANALİZİ :

DAVANIN KONUSU : Temerrüt Nedeni ile Kiralananın Tahliyesi
YEREL MAHKEME KARARI : Davanın Kabulü
DAVANIN AÇILDIĞI MAHKEME : Sulh Hukuk Mahkemesi
YARGITAY KARARI : Bozma
KİRA SÖZLEŞMESİ : 01.07.1986 başlangıç tarihli ve 2 yıl süreli kira sözleşmesi
KİRANIN ÖDENME ZAMANI : Her ayın 5 ine göre aylık peşin ödeme
DAVA NEDENİ :1987 yılı kira paralarının zamanında ödenmemesi
İHTARNAMELERİN GÖNDERİLDİĞİ TEBLİĞ TARİHLERİ : 16.7.1987 keşide ve 28.7.1987 tebliğ tarihli ihtarname
DAVA AÇILDIĞI TARİH :11.11.1988
T.C YARGITAY 6 .HUKUK DAİRESİNİN ESAS: 1989/7513 KARAR: 1989/9438 KARAR TARİHİ: 25.05.1989DAVA KONUSU OLAY İSE :

Davanın Açıldığı Tarih : 11.11.1988
İhtarnamenin Tebliğ edildiği Tarih : 28.07.1987
-
----------------------------------------------------------------------
İhtarnamenin Tebliğ edildiği Tarih ile Davanın açıldığı tarih arasındaki süre 1 yıl 3 Ay 13 Gündür. Yerel Mahkeme Kararı İhtarnamenin tebliğ ile davanın açıldığı tarih arasında 1 Yıl 3 Ay 13 Gün geçtiği için Yargıtay tarafından ı bozulmuştur. 2004Sayılı İİK nın 67 / a maddesine belirttiği üzere ‘’ ….……İTİRAZIN TEBLİĞDEN İTİBAREN BİR SENE İÇİNDE MAHKEMEYE BAŞVURARAK…….…İTİRAZIN İPTALİ DAVASI AÇILIR DEMEKTEDİR…….…’’ Anılan kararda bahsedilen davanın kötüniyetten reddini nedeni İcra ve İflas Kanununun 67/a maddesinde belirtilen 1 yıllık sürenin geçmesinden sonra davanın açılmasıdır. Anılan kararda dava 1 yıl 3 ay 13 Gün sonra açılmış yerel mahkeme davanın kabulüne karar vermiş , Yargıtay 1 Yıl geçtikten sonra dava açıldığı için Yerel Mahkemenin kararını bozmuştur.

Yani ; yukarıda analizi yapılan somut Yargıtay Kararında Kiralayan tarafından kiracıya gönderilen İhtarname 28.07.1987 tarihinde tebliğ edilmiş, dava bu tarihten itibaren yasada öngürülen 1 yıllık süre geçirildikten sonra ( 1 Yıl 3 Ay 13 Gün sonra dava açılmış ) 11.11.1988 tarihinde açıldığı için dava reddedilmiştir. Eğer yukarıda analizi yapılan karardaki dava 1 yıl içinde açılsaydı dava süre yönünden reddedilmezdi.

Benim yorumumum bu şekilde...Peki benim yorumumda yanlış bir şey var mı ?
itirazın iptali davasındaki süre ile bu kararın uzaktan yakından hiçbir alakası yoktur.
Old 20-08-2011, 16:07   #6
tiryakim

 
Varsayılan

Yani ; yukarıda analizi yapılan somut Yargıtay Kararında Kiralayan tarafından kiracıya gönderilen İhtarname 28.07.1987 tarihinde tebliğ edilmiş, dava bu tarihten itibaren yasada öngürülen 1 yıllık süre geçirildikten sonra ( 1 Yıl 3 Ay 13 Gün sonra dava açılmış ) 11.11.1988 tarihinde açıldığı için dava reddedilmiştir. Eğer yukarıda analizi yapılan karardaki dava 1 yıl içinde açılsaydı dava süre yönünden reddedilmezdi.
Old 20-08-2011, 16:31   #7
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim

T.C YARGITAY 6 . HUKUK DAİRESİNİN ESAS: 1989/7513 KARAR: 1989/9438 KARAR TARİHİ: 25.05.1989 KARARIN ANALİZİ :

DAVANIN KONUSU : Temerrüt Nedeni ile Kiralananın Tahliyesi
YEREL MAHKEME KARARI : Davanın Kabulü
DAVANIN AÇILDIĞI MAHKEME : Sulh Hukuk Mahkemesi
YARGITAY KARARI : Bozma
KİRA SÖZLEŞMESİ : 01.07.1986 başlangıç tarihli ve 2 yıl süreli kira sözleşmesi
KİRANIN ÖDENME ZAMANI : Her ayın 5 ine göre aylık peşin ödeme
DAVA NEDENİ :1987 yılı kira paralarının zamanında ödenmemesi
İHTARNAMELERİN GÖNDERİLDİĞİ TEBLİĞ TARİHLERİ : 16.7.1987 keşide ve 28.7.1987 tebliğ tarihli ihtarname
DAVA AÇILDIĞI TARİH :11.11.1988
T.C YARGITAY 6 .HUKUK DAİRESİNİN ESAS: 1989/7513 KARAR: 1989/9438 KARAR TARİHİ: 25.05.1989DAVA KONUSU OLAY İSE :

Davanın Açıldığı Tarih : 11.11.1988
İhtarnamenin Tebliğ edildiği Tarih : 28.07.1987
-
----------------------------------------------------------------------
İhtarnamenin Tebliğ edildiği Tarih ile Davanın açıldığı tarih arasındaki süre 1 yıl 3 Ay 13 Gündür. Yerel Mahkeme Kararı İhtarnamenin tebliğ ile davanın açıldığı tarih arasında 1 Yıl 3 Ay 13 Gün geçtiği için Yargıtay tarafından ı bozulmuştur. 2004Sayılı İİK nın 67 / a maddesine belirttiği üzere ‘’ ….……İTİRAZIN TEBLİĞDEN İTİBAREN BİR SENE İÇİNDE MAHKEMEYE BAŞVURARAK…….…İTİRAZIN İPTALİ DAVASI AÇILIR DEMEKTEDİR…….…’’ Anılan kararda bahsedilen davanın kötüniyetten reddini nedeni İcra ve İflas Kanununun 67/a maddesinde belirtilen 1 yıllık sürenin geçmesinden sonra davanın açılmasıdır. Anılan kararda dava 1 yıl 3 ay 13 Gün sonra açılmış yerel mahkeme davanın kabulüne karar vermiş , Yargıtay 1 Yıl geçtikten sonra dava açıldığı için Yerel Mahkemenin kararını bozmuştur.

Yani ; yukarıda analizi yapılan somut Yargıtay Kararında Kiralayan tarafından kiracıya gönderilen İhtarname 28.07.1987 tarihinde tebliğ edilmiş, dava bu tarihten itibaren yasada öngürülen 1 yıllık süre geçirildikten sonra ( 1 Yıl 3 Ay 13 Gün sonra dava açılmış ) 11.11.1988 tarihinde açıldığı için dava reddedilmiştir. Eğer yukarıda analizi yapılan karardaki dava 1 yıl içinde açılsaydı dava süre yönünden reddedilmezdi.

Benim yorumumum bu şekilde...Peki benim yorumumda yanlış bir şey var mı ?

Ben de Sayın lawyer1502 gibi, içtihatların itirazın iptali için öngörülmüş bir yıllık süre ile hiçbir ilgisinin olmadığını düşünüyorum. Zaten içtihatlarda da bu süreden sözedilmemiş, tersine MK 2'ye göre makul sürede açılmayan davanın reddi gerektiği belirtilmiş. Bunu, içtihatların özet kısmının sonunda yazılı "ilgili oldukları yasa maddeleri"nde de görebilirsiniz.
Buradaki "makul süre" konusunda da Sayın av.elfida'ya katılıyorum. Makul süreyi, 1 yıl gibi herhangi bir süre olarak belirlemek mümkün değildir. Makul süre her davanın özelliğine, kira başlangıcı ve dolayısıyla yenilenmesi tarihine, dava açılmadan geçen süreye, dava açılmasındaki gecikmenin nedenlerine vb. göre değişecektir. Özellikle kira sözleşmesinin kendiliğinden yenilenip, kira paralarının ihtirazi kayıtsız alınması, makul sürenin geçtiğine delalet edecektir.
Old 20-08-2011, 16:41   #8
lawyer1502

 
Varsayılan

kesinlikle av.elfida'ya katılıyorum
Old 20-08-2011, 16:49   #9
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.elfida
Makul süre belli bir süre değildir. Her olayın özelliğine göre ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Bunu da takdir hakkı olayın özelliklerine göre mahkeme ve yargıtaya aittir. 30 günlük ödeme süresi geçtikten sonra makul süre içerisinde dava açılmalıdır. Kira akdi yenilendikten ve hatta kiralayan yeni dönem kira paralarını tahsil ettikten sonra geçmişte ödenmeyen kira parası nedeni ile tahliye davası açması tamamen kötü niyetlidir.Kararlarda da bu şekilde üzerinde durulmuştur.Yargıtay kararlarında hangi hallerin kötü niyet olacağını örneklendirmiş.

'' davayı akdi ilişki yenilendikten ve temerrüde ilişkin dönem geçirildikten uzun süre sonra 31.12.2004 tarihinde açmıştır.''

'' Yeni kira yılının başlamasından üç yıla yakın süre geçtikten sonra davacının önceki dönem kira paralarının ödenmemesi sebebiyle davalının temerrüde düştüğünden söz ederek tahliye davası açmasının Medeni Kanunun 2. maddesinde belirtilen objektif iyi niyet kuralıyla bağdaşmadığının kabulü gerekir.''

''Olayımızda; da 28.8.1987 tarihinde elde edilen dava hakkı 1 yıl 3 ay 13 gün süre geçtikten sonra kullanılmıştır. Her hakkını kullanılmasını ve borçların ifası iyi niyet kuralına tabi olduğuna ve aksinin yasal yönden korunması mümkün olmadığına göre davacının dava hakkını bu üstün kural içerisinde kullanıp kullanmadığı ve uygun süre bulunmamasının bu haktan feragatı içerip içermediği araştırılıp değerlendirme tabi tutulmadan davanın kabulü isabetli görülmediğinden kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir. ''

Makul süre içerisinde açılan davaya örnek vermek gerekirse yani şahsen ben hakim olsam temerrüde düşülen kira dönemi bitmeden dava açılmışsa aynı şekilde kira ilişkisi yenilenmemiş ve temerrüttten sonra kira ilişkisinin devam ettiğini gösteren kira parası tahsil edilmemişse makul süre içerisinde dava açılmıştır şeklinde değerlendirilebilinir.

Altı çizili yerde ne demiş elfida ; Kira akdi yenilendikten ve hatta kiralayan yeni dönem kira paralarını tahsil ettikten sonra geçmişte ödenmeyen kira parası nedeni ile tahliye davası açması tamamen kötü niyetlidir demiş.

Borçlar kanunun 126. maddesi ne diyor geçmişe yönelik 5 yıllık kira parası istenebilir diyor.5 yıllık kira parası istendiğine göre geçmişe yönelik 5 yıllık kira parasını isteyebilirsin . yukarıda analizini yaptığım dava ise 1 yıl 3 ay 13 gün sonra açıldığı rededilmiş.
Alıntı:

2 - Be
ş senelik müruru zaman
Madde 126 - Aşağıdaki alacak veya davalar hakkında beş senelik müruru zaman cari olur;
1 - Alelümum kiralar ile resülmal faizleri ve muayyen zamanlarda tediyesi meşrut aidat hakkındaki davalar.

kararda ne diyor dava hakkı 1yıl 3 ay 13 gün sonra kullanılmış diyor.

kararda ne diyor ihtarname ne zaman tebliğ edilmiş 28.07.1987 tarhinde

karar göre dava ne zaman açılmış 11.11.1988

davanın açıldığı tarih ile ihtarın tebliğ tarihini çıkardığında sonuç ne olur.
1 yıl 3 ay 13 gün olur...

bu ne demek yani ; ihtarın tebliğ edildiği tarih ile davanın açıldığı tarih arasındaki süreden bahsediyor. bu süre ne kadarmış karara göre 1 yıl 3 ay 13 günmüş...

dava reddedilme sebebi neymiş peki ihtarın tebliğ ile davanın açılğı tarih arasında 1 yıl 3 ay 13 günlük süre olmasıymış...
Old 20-08-2011, 16:52   #10
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
Üstadım Benim Analiz yaptığım kararı , karar ile birlikte okursanız daha ii değerlendireceğinizi düşüüyorum...

Yani kısaca analizini yaptığım kararda bahsedilen şu değilmidir ?

Yani ; yukarıda analizi yapılan somut Yargıtay Kararında Kiralayan tarafından kiracıya gönderilen İhtarname 28.07.1987 tarihinde tebliğ edilmiş, dava bu tarihten itibaren yasada öngürülen 1 yıllık süre geçirildikten sonra ( 1 Yıl 3 Ay 13 Gün sonra dava açılmış ) 11.11.1988 tarihinde açıldığı için dava reddedilmiştir. Eğer yukarıda analizi yapılan karardaki dava 1 yıl içinde açılsaydı dava süre yönünden reddedilmezdi.

Sayın tiryakim,
Tekrar tekrar aynı şeyleri soruyorsunuz. İçtihatlara bakınız, bir yıllık süreden sözedilmiyor, ikisinde de davaların "MK 2'deki iyiniyet kurallarına aykırı olarak makul süre geçtikten sonra açılması nedeniyle reddedilmesi gerektiği" yazılı. Yani makul süre, yukarıda açıkladığım gibi, her davanın özelliğine göre ve MK 2'deki iyiniyet kuralları gözönünde tutularak belirlenecektir.
Old 20-08-2011, 17:01   #11
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
cengiz bey üstadım soru cevap şeklinde kararın beraber analizini yapalım o zaman

Peki cengiz bey ; yukarıda analizini yaptığım davanın konusu nedir ?

Sayın tiryakim,
Sizin sorunuza yanıt yazan birine, soruyu okumamış gibi davranamazsınız. Hala davaların konusunu soruyorsunuz. Oysa içtihatlarda davaların temerrüt nedeniyle tahliye davaları olduğu açıkça yazıyor.
Siz istediğiniz gibi analiz yapabilirsiniz. Ben düşüncemi yazdım, benim için konu kapanmıştır.
Old 20-08-2011, 17:07   #12
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
Benzer karar ;

T.C. YARGITAY

19.Hukuk Dairesi
Esas: 2009/9333
Karar: 2010/5878
Karar Tarihi: 11.05.2010


İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - İCRA İNKAR TAZMİNATI İSTEMİ - BİR YILLIK DAVA AÇMA SÜRESİNİN BORÇLUNUN İTİRAZININ TEBLİĞİ TARİHİNDEN İTİBAREN BAŞLAMASI - İTİRAZIN ALACAKLIYA TEBLİĞİNE İLİŞKİN BELGE BULUNMADIĞI - DAVANIN SÜRESİNDE AÇILDIĞININ KABULÜ GEREĞİ

ÖZET: İtirazın iptali davası açmak için öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliği tarihinden itibaren başlar. Somut olayda itirazın alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belgeye dosyada rastlanılamamıştır. Mahkemece davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esasına girilmesi gerekirken davanın süre yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

(2004 S. K. m. 67)

Dava: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince her ne kadar durulmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktar itibariyle bu istemin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı vekili yapılan icra takibine davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, müvekkilinin alacağının fatura, ticari kayıt ve defterlerle sabit olduğunu, davalının borcunu ödemediğini belirtip itirazın iptaline ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevabında, itirazın iptali davasının İİK'nun 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık süre geçtikten sonra açıldığını, davacıya müvekkilinin borcu olmadığını belirtip davanın reddine ve %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda itirazın iptaline konu icra takibine davalı-borçlu tarafından 19.12.2007 tarihinde itiraz edildiği, 24.12.2007 tarihinde takibin durmasına karar verildiği, davanın takibin durmasına karar verildiği tarihten itibaren 1 yıllık süre içinde açılması gerektiği halde davanın 1 yıllık süre geçtikten sonra 15.01.2009 tarihinde açıldığı gerekçesiyle süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

İİK'nun 67/1. maddesi uyarınca; <takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğinden itibaren 1 sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.>

Anılan yasa maddesinde de açıkça belirtildiği gibi itirazın iptali davası açmak için öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliği tarihinden itibaren başlar. Somut olayda itirazın alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belgeye dosyada rastlanılamamıştır. Bu durumda mahkemece davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esasına girilmesi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle davanın süre yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.05.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı

Bu kararın, ilk mesajınızdaki iki kararla hiçbir benzerliği yok. İlk ikisinde MK 2'ye göre karar verilmiş, bunda ise yasada açıkça yazılı 1 yıllık süreye göre.
Old 20-08-2011, 17:10   #13
tiryakim

 
Varsayılan

Analizi yapılan kararda ;

Olayımızda; da 28.8.1987 tarihinde elde edilen dava hakkı 1 yıl 3 ay 13 gün süre geçtikten sonra kullanılmıştır.bu yüzden dava rededilmiştir. eğer İİK 67 . maddesind ebahsedilen 1 yıllık üsre içinde dava açılsaydı rededilmezdi.
Old 20-08-2011, 17:14   #14
lawyer1502

 
Varsayılan

bu konudaki bilginziden bu kadar emindiyseniz konuyu neden açtınız sayın tiryakim? amacınız bizlere de birşeyler öğretmekse teşekkür ederiz
Old 20-08-2011, 17:26   #15
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
[b][u]2.Eklediğim Kararın anailizi ise yukarıda analizini yaptığım şekilde değilmidir ?

Değildir, desem faydası olur mu? Bu forumdaki bütün Yargıtay kararlarını yanlış yorumlamışsınız. Meslektaşlar(Özellikle Cengiz Bey) ısrarla yorumlarınızın yanlış olduğunu belirtmiş. Ama siz hala yanlışta ısrar etmektesiniz. Belki katkı olur, diye yazdım.
Old 20-08-2011, 17:29   #16
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Değildir, desem faydası olur mu? Bu forumdaki bütün Yargıtay kararlarını yanlış yorumlamışsınız. Meslektaşlar(Özellikle Cengiz Bey) ısrarla yorumlarınızın yanlış olduğunu belirtmiş. Ama siz hala yanlışta ısrar etmektesiniz. Belki katkı olur, diye yazdım.

Peki yorumlarını istediğim yargıtay kararları neden rededilmiş.
Old 20-08-2011, 17:32   #17
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
Peki yorumlarını istediğim yargıtay kararları neden rededilmiş.
Yargıtay kararlarını kim, niye red etmiş?
Old 20-08-2011, 17:35   #18
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
yargıtay yerel mahkeme kararlarını neden bozmuş

Cengiz Bey gayet güzel açıklamış.
Old 20-08-2011, 17:41   #19
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
şimdi üstadım bu kararların 2 side temerrüt nedeni ile tahliye davası değil mi ?

25.05.1989 tarihli kararda anlatılmak istenen şu değil mi ?



06.10.2005 tarihli kararda anlatılmak istenen şu değil mi ?



Yukarıda kararlarda anlatılmak istenen alıntı ile belirtilen kısım değil mi ?

Cengiz Bey gayet güzel açıklamış.
Old 20-08-2011, 17:46   #20
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
Valla ben cengiz beyin açıklamalarında birşey anlamadım

Ben anladım. Çok açıktı. Olmasaydı, ben de farklı şeyler yazardım. O nedenle tüm beyanlarına katılıyorum.
Old 20-08-2011, 17:54   #21
tiryakim

 
Varsayılan

vlla ben hiçbir açıklamaya katılmıyorum. kararlar çünkü çok açık ...

2005 tarihli kararda ;

Yeni Kira Döneminin Başlamasından Üç Yıla Yakın Süre Sonra Önceki Temerrüde Dayalı Tahliye Davası Açmasının İyi Niyet Kuralıyla Bağdaşmadığından bahsediyor...örnek 51 ödeme emri 30.01.2002 tarihinde tebliğ edilmiş , dava 10.02.2005 tarihinde açıldığı için rededilmiş, yani 3 yıl 11 gün geçtikten sonra dava açılmış ve rededilmiştir.

1989 tarihli kararda ,ise ;

Temerrüt Gerçekleştikten Uzun Süre Sonra Tahliye Davası Açılması nın iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağından bahsediyor...ihtaname 28.07.1987 tarihinde tebliğ edilmiş aynı ihtarnameye dayalı dava ise 11.11.1988 tarihinde açıldığı için rededilmiş. yani 1 yıl 3 ay 13 günlük süre geçmiş.
Old 20-08-2011, 17:57   #22
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
vlla ben hiçbir açıklamaya katılmıyorum. kararlar çünkü çok açık ...

2005 tarihli kararda ;

Yeni Kira Döneminin Başlamasından Üç Yıla Yakın Süre Sonra Önceki Temerrüde Dayalı Tahliye Davası Açmasının İyi Niyet Kuralıyla Bağdaşmadığından bahsediyor...

1989 tarihli kararda ,ise ;

Temerrüt Gerçekleştikten Uzun Süre Sonra Tahliye Davası Açılması nın iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağından bahsediyor...


Demek ki, itirazın kaldırılması/iptali davasından bahsetmiyor. TMK 2 inci maddesinden bahsediyor.
Old 20-08-2011, 18:01   #23
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
Valla ben cengiz beyin açıklamalarında birşey anlamadım

Sorun da burada zaten. Siz kararlardaki sürelere takılıp kalıyorsunuz. Oysa onlar o davalardaki somut duruma ilişkin, temerrüdün oluşumu ile dava tarihi arasındaki süreler. Yargıtay da bu sürelerin MK 2'deki iyiniyet kurallarına aykırı ve makul olmayan süreler olduğu kanısında. Siz Yargıtay'ın İİK'da itirazın iptali için öngörülmüş 1 yıllık süreyi dikkate aldığını ve bu süreden sonra açıldığı için davaların reddi gerektiğine karar verdiğini düşünüyorsunuz. Oysa içtihatlarda bu bir yıllık sürenin sözü bile geçmiyor. Somut duruma göre makul süre değişebilir, 1 yıldan az bir süre bile duruma (ve MK 2'ye) göre makul süre sayılmayabilir.
Old 20-08-2011, 18:05   #24
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Sorun da burada zaten. Siz kararlardaki sürelere takılıp kalıyorsunuz. Oysa onlar o davalardaki somut duruma ilişkin, temerrüdün oluşumu ile dava tarihi arasındaki süreler.

tamam işte sizde diyorsunuz cengiz bey ; temerrütün oluşması ile davanın açılması arasındaki süre 1 yılı geçtiği için davalar rededilmiş... eğer 1 yıl geçmeden açılsaydı rededilmezdi..
Old 20-08-2011, 18:08   #25
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
Temerrüt nedeni ile tahliye davası açılırken nasıl bir dava açılacak peki ;

ya borçlu örnek 13 itiraz etmez icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istersin.

.

Borçlu itiraz etmemişse, "İtirazın kaldırılması" davası açamazsınız. Çünkü ortada "itiraz" yok. Sadece "tahliye" davası açarsınız.

Alıntı:
yada borçlu örnek 13 e itiraz eder ya sulh hukuk yada icra hukuka dava açarsın..

davalar ihtanamlerin tebliğ ve ödmee emrinin tebliğinden itibaren 1 yıllık süreler geçtikten sonra çaılmış...ondan rededilmiş..

Somut olay ve bahsettiğiniz 2 Yargıtay kararında da "ödeme emri "yok.
Old 20-08-2011, 18:09   #26
tiryakim

 
Varsayılan

Peki şöyle sorim o zaman ;
Siz bir borçluya karşı örnek 13 gönderdiniz... örnek 13 borçluya tebliğ edildi.
Borçlu 1 hafta içinde itiraz etti.
Siz itirazın iptali davasını 1 yıl 1 ay sonra açarsanız veya itirazın kaldırılması davasını 8 ay sonra açarsanız sonuç ne olur ?
Old 20-08-2011, 18:11   #27
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
Peki şöyle sorim o zaman ;
Siz bir borçluya karşı örnek 13 gönderdiniz... örnek 13 borçluya tebliğ edildi.
Borçlu 1 hafta içinde itiraz etti.
Siz itirazın iptali davasını 1 yıl 1 ay sonra açarsanız veya itirazın kaldırılması davasını 8 ay sonra açarsanız sonuç ne olur ?

Davalar red olur. Ama konu o değil. Çünkü dayanak gösterdiğiniz 2 Yargıtay kararının da bu konuyla alakası bulunmamaktadır.
Old 20-08-2011, 18:16   #28
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
Üstad nasıl ödeme emri yok .. Biraz daha dikkatli okunursa kararlar örnek 51 ödeme emrine istinaden temerrüt nedeni ile tahliye davası açıldığını görürsünüz...diğer kararda ise ihtanameye dayalı olarak temerrütü nedeni ile tahliye davası açılmış



diğer karada ise ihtarname tebliğ edilmiş..



Doğru, ikinci Yargıtay kararında "ödeme emri" var ama fakat "itiraz" yok. Ödeme var. Tahliye davası ise, yaklaşık 3 yıl sonra açılıyor? Sizce neden?
Old 20-08-2011, 18:17   #29
üye31284

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Sorun da burada zaten. Siz kararlardaki sürelere takılıp kalıyorsunuz. Oysa onlar o davalardaki somut duruma ilişkin, temerrüdün oluşumu ile dava tarihi arasındaki süreler.

tamam işte sizde diyorsunuz cengiz bey ; temerrütün oluşması ile davanın açılması arasındaki süre 1 yılı geçtiği için davalar rededilmiş... eğer 1 yıl geçmeden açılsaydı rededilmezdi..


) Yargıtay kararının sadece işine yarayan kısmını yazan, geri kalanını silen karşı taraf vekili gibi yapmışsınız, Cengiz Bey öyle dememiş)
Old 20-08-2011, 18:17   #30
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim

tamam işte sizde diyorsunuz cengiz bey ; temerrütün oluşması ile davanın açılması arasındaki süre 1 yılı geçtiği için davalar rededilmiş... eğer 1 yıl geçmeden açılsaydı rededilmezdi..

Ben öyle birşey demiyorum, nereden çıkarıyorsunuz? Tam tersine yukarıdaki mesajımda şunu diyorum:

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Somut duruma göre makul süre değişebilir, 1 yıldan az bir süre bile duruma (ve MK 2'ye) göre makul süre sayılmayabilir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
yargıtay 12. hukuk dairesinin bir kararını arıyorum g.emre Meslektaşların Soruları 3 19-04-2011 15:18
İki adet Yargıtay kararının metnine ihtiyacım var. Av.Özgür KARABULUT Meslektaşların Soruları 4 22-01-2010 17:24
Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin kararını arıyorum hak 198 Meslektaşların Soruları 2 25-05-2009 10:28
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2004/10639 E. sailor1981 Meslektaşların Soruları 1 04-05-2008 22:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,10830092 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.