Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yetki Belgesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 21-07-2006, 14:35   #1
eliferdogan

 
Varsayılan Yetki Belgesi

Merhabalar,

Sevgili arkadaşlar geçen gün başıma gelen ilginç bir olayı sizinle paylaşmak ve görüşlerinizi almak istiyorum. İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesindeki bir dosyamın duruşmasında dosyamda yetki belgesi olduğunu düşündüğüm için yetki belgesi olmadan duruşmaya girdim. Hakim yetki belgemin olup olmadığını sordu. Ben de olması gerektiğini söyledim. Her neyse dosyada yetki belgem olmadığı anlaşıldı ve bu konuda yetki belgesi ibrazı için hakimden süre istedim. Verilen karar şu; "davacı vekilinin yetki belgesini ibraz etmesi için 10 gün kesin süre verilmesine, aksi halde hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacağına" Ben suç teşkil edecek bir olay göremiyorum ancak sizce kanunda böyle bir suç var mıdır? Bu hakimin avukatı üstü kapalı tehdil etmesi değil midir? İyi çalışmalar dilerim.
Old 21-07-2006, 14:49   #2
bertrand

 
Varsayılan

Selam,

İlginç, hangi suçlamayla şikayette bulunulacakmış? Adli mercileri yanıltmak gibi bir suçlamaya mı dayanacak acaba?

Araştırıp bakmak lazım. Sizin yerinizde olsam o dosyayı özellikle inceler ve usule aykırı veya davayı uzatıcı her türlü kararda hakim hakkında gerek idari gerekse cezai anlamda şikayette bulunurdum.

Saygılar...
Old 21-07-2006, 14:50   #3
hukukçu42

 
Varsayılan

???

Ben hiç duymadım böyle bir suç var mı acaba?

O sayın(!) hakim gerekçeli kararları yazmak için de kendilerine kesin süre verseler ve yazmadıkları takdirde biz de C. savcılığına suç duyurusunda bulunabilsek. Aylarca gerekçeli kararın yazılmasını beklemekle adliye koridorlarında ömrümüzü çürütmesek.

Öyle bir ara karar verenin sanırım başkaca problemleri vardır
Old 21-07-2006, 14:54   #4
eliferdogan

 
Varsayılan

Ben de ilk defa duyuyorum Bu konuda şöyle bir şey yapmayı düşünüyorum. 10 gün içinde yetki belgesini ibraz etmeyeceğim, hakimin reddini isteyip şikayet yoluna gideceğim ve hakkımda soruşturma açılıp beraat edersem hakim hakkında tazminat davası yoluna gideceğim.
Old 21-07-2006, 14:58   #5
bertrand

 
Varsayılan

Selam,

Risklide olsa benimde gideceğim bu yol olurdu elif hanım. Şunu sormam lazım yanlız, karar duruşmasında mı yetki belgesi sunmak için süre talep ettiniz? Yani süre alınmamış olsaydı dava bitecekmiydi yoksa dosyada daha araştırılması gereken noktalar varmıydı?

Saygılar...
Old 21-07-2006, 15:00   #6
eliferdogan

 
Varsayılan

Yok karar duruşması değildi. Dosya bilirkişide henüz.
Old 21-07-2006, 15:04   #7
hukukçu42

 
Varsayılan

Bu konuda meslek kurallarındaki ilgili yükümlülüğünüze dikkat etmeyi unutmayın ki hakime tazminat davası açayım derken disiplin cezasına maruz kalmayın.

Alıntı:
23- Hakimin reddi, savcıların ve başkaca adalet görevlilerinin reddi veya şikayet edilmesi konusunda ve genellikle konuşmalarında ve yazılarında avukat, kanunun gerektirdiği gerekçeleri amacı aşmıyacak biçimde açıklar.
Red veya şikayet dileklerinin bir örneği de baroya verilir.

Size soruşturma açılabileceğini düşünmüyorum. Açmak isteseler bile bu suçun adını ne koyacaklar acaba. Kolay gelsin.
Old 21-07-2006, 15:10   #8
hukukçu42

 
Varsayılan

Delil listesi sunmak için verilen kesin süreye uymazsak sırf bu nedenle davanın reddedilemeyeceği yönünde Yargıtay kararları varken Yetki belgesini kesin süre içerisinde vermeyen avukat hakkında nasıl olur da suç duyurusunda bulunulabilir.

Hakim bey hangi ülkede yaşıyor acaba
Old 24-07-2006, 10:19   #9
eliferdogan

 
Varsayılan

Yorumlarınız ve öneriniz için teşekkür ederim. Meslek kuralları dahilinde hakimler karşısında avukatların duruşu için hukuki yollara başvurmayı düşünüyorum. Teşekkür ederim.
Old 06-08-2006, 13:43   #10
YÜCEL BULUT

 
Varsayılan hmuk 67

elif hanım ,
karşılaşmış olduğunuz durumda hakimin vermiş olduğu ara kararı maalesef ki hukuki bir karar. zira hakimin vermiş olduğu karar hmuk'un davada vekalet hükümlerini düzenleyen 67. maddesinin bir gereği... bu hükmün uygulaması her ne kadar olmasa da , nihayetinde mevzuat içinde mevcut**bu nedenle , bu atıl kalmış ve unutulmuş hükmün uygulanmış olması hakime tazminat davası açmanıza imkan tanımıyor. hmuk 67. madde süresi içinde vekaletin sunulmaması durumunda hem savcılığa ve hem de bağlı bulunduğunuz baroya ihbarda bulunulmasını gerektiriyor. oysa sizin olayınızda bir tek savcılık var. bu da teselli veren tarafı olsa gerek.
Old 06-08-2006, 15:18   #11
Av.Ömer KAVİLİ

 
Yeni Fikir Yetki Belgesi ve geçmişi

Değerli arkadaşlar,

1136 sayılı Avukatlık Yasasını değiştiren 4667 sayılı yasa ile YETKİ BELGESİ yasal düzeyde hukuk düzenimizde 10.05.2001 gününde yerini almıştır.

4667 sayılı yasa değişiklik önerisi, o zamanda İstanbul Barosu yönetiminde bulunan Çağdaş Avukatlar Gurubu (ÇAG) içinde yer alan İSTANBUL BAROSU AVUKAT HAKLARI MERKEZİ AHM Avukatlık Hukuku Grubu tarafından hazırlanmıştır.
Bu öneri, o zamanki İstanbul Barosu Sekreteri sayın avukat Mert Er KARAGÜLLE tarafından TBMM kulislerinde titizlikle izlenmiş ve o zamanki Birlik yönetimine ve Bakanlık tutumuna karşın yasalaşması sağlanmıştır. (Bu yasa önerisini engellemeye çalışan Doğru Yol Partisi Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in yasayı engelleme çalışmalarını da anımsatalım.)

Bu yasa değişikliği, bir başka meslek grubu olan Noter'lerin onayına gerek kalmaksızın, avukatlara, vekil olarak takip ettikleri işlerde, bir başka avukata yetki verebilmelerinin belgelenmesini sağlamıştır.

Meslektaşımızın yaşadığı somut olaya gelince :

Avukatın mahkemeye ilgili kişinin vekili olduğunu beyan etmesi esasen gerekli olup, kişisel olarak avukatın beyanının YETERLİ OLDUĞU kanısındayız. Çünkü vekalet, Borçlar Kanunu'nda düzenlenmiş olup, SÖZLEŞME SERBESTLİĞİ ilkesi uyarınca avukat, sözlü vekillik ilişkisiyle de bir işin takibini ve bu arada mahkemedeki duruşma işini de, takip edebilir; bu işin gerektirdiği işlemleri yapabilir; bu yapılanlar hukuk düzeninde geçerlidir, yeter ki vekileden sonradan vereceği belgeyle bu ilişkiyi onaylamış olsun. Öyleyse, avukatın duruşmadaki beyanına itibar etmek gerekir; çünkü, beyanda bulunan bir AVUKAT.

Ancak bunu yeterli görmeyen mahkeme yargıcı bu vekillik ilişkisinin belgelendirilmesini isteyebilir. Bu ilişki belgelendirilmesi ancak ve yalnızca avukat ile vekileden arasındaki ilişki işleyişinde tartışılmalıdır. Burada avukatın meslek kuralları çerçevesinde yazılı belge alma titizliği göstermiş olup olmaması, yalnızca disiplin hukuku alanında sorumluluk yaratabilir.

Mahkemeyle ilişki bakımından ise avukatın beyanının, sonradan sunulabilecek belge-yetki belgesi yoluyla önceki beyan ve o beyana bağlı işlemin hukuksal sonuç yaratabilmesi veya belge-yetki belgesi sunulamaması nedeniyle önceki beyan ve o beyana bağlı işlemin hukuksal sonuç yaratamaması olabilir. Ancak bu durumda avukata genel suç hukuku anlamında bir sorumluluk yaratmayacağı kanısındayız.

Avukat ve avukatlık mesleğine saygı, herkesten ve her aşamada beklediğimiz bir davranış olmalıdır.

Saygı ve sevgilerimizle.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu, Yeni sanık

İstanbul Barosu üyesi
Avukat Hakları Merkezi kurucu üyelerinden
Old 06-08-2006, 15:23   #12
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan

Sayın meslekdaşım "eliferdoğan",

Beni sanık konumunda yalnız bırakmamak için, sizin örneğinizde olduğu gibi, başka avukatların da kendilerini sanık olarak bulabilecekleri tehlikesi içinde olduğunu görüyorum.

Sizi tanımasam da, söz veriyorum, siz de yalnız değilsiniz.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu, Yeni sanık
Old 08-08-2006, 22:27   #13
mslmklvz

 
Varsayılan

Hakimlerin ve savcıların avukatlara karşı önyargılı tutumlarını eleştiriyorsak bizlerinde onlara karşı önyargılı olmaması gerekir.Birçok avukat meslektaşımız hakimlerin kendilerine söylediği bir çok şeyden bence gereksiz yere alınganlık gösteriyolar.Elbetteki avukatlar mesleki onurlarını koruyacaklar ve kendilerine yapılan haksızlıklara karşı seslerini yükselteceklerdir.Zira biz kendi hakkımızı koruyamasak müvekkillerimizin hakkını nasıl koruyacağız?Ancak bunu yaparken de bence gereksiz sürtüşmelerden uzak durmak ve her şeyden alınganlık göstermemek gerekiyor.

Sevgili Elif Hanımın yaşadığı olaya gelince ,
HMUK Madde 67 - (Değişik madde: 16/07/1981 - 2494/12 md.)
Vekaletnamenin aslını veya örneğini vermeyen vekil dava açamaz ve yargılama ile ilgili hiçbir görev yapamaz. Şu kadar ki, gecikmesinde zarar umulan hallerde mahkeme, verecegi kesin bir süre içinde vekaletnamesini getirmek şartıyla vekilin dava açmasına veya usul işlemleri yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekaletname verilmez veya aynı süre içinde asil, yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçe ile mahkemeye bildirmezse dava açılmamış sayılır ve yapılan işlemler hükümsüz kalır. Bu durumda vekil, oturum harcı ile diğer yargılama giderleri ve karşı tarafın uğradığı zararları ödemeye mahküm edilir.
Bunları kötü niyetle yapan vekil aleyhine ceza takibi yapılmak ve disiplin cezası uygulanmak üzere Cumhuriyet Savcılığına ve vekilin bağlı olduğu baro başkanlığına yazı gönderilir.
Her ne kadar burada bahsedilen vekalet müvekkilin vekile verdiği vekalet de olsa vekilin bir başka avukata verdiği yetki belgelerinde de uygulanabilecek bir madde. Vekil olduğunuzu beyan ettiniz ama aslında vekil değilsiniz .Veya yetki belgem var dediniz sonra ibraz etmediniz.Mahkemede sizin vekil olduğunuza inanarak bir çok usuli işlem yapmış yapmış olabilir.Daha sonra vekil olmadığınız anlaşıldığında sanırım bunun yaptırımı olarak 67/2 düzenlenmiş.Tabi burada kötüniyet de bir şart olarak aranmış.
Sözkonusu olayda demek ki hakimin ‘’davacı vekilinin yetki belgesini ibraz etmesi için 10 gün kesin süre verilmesine, aksi halde hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacağına’ şeklindeki kararında hakim açısından bir art niyet aramak gereksiz olduğu gibi bence hakimin avukatı tehdit etmesi olarak da algılamamak gerekir.Zira HMUK 67 bunu düzenlemiş.Eğer tartışılacaksa bu maddenın yerinde olup olmadığı tartışılabilir.
Sonuç olarak bu olayda ben meslek onurunu zedeleyeci bir durum göremediğim gibi en mantıklı çözümün yetki belgesini kesin süre içersinde vermek olduğunu düşünüyorum.Elif hanım da sanırım bu yolu seçmiştir. SAYGILAR.
Old 14-08-2006, 17:45   #14
Av.Ali Alagöz

 
Varsayılan

değerli meslektaşım,
hakimin böyle bir yetkisi yoktur.Hakkında suç duyurusund bulunsa dahi kesinlikle BERAAT eder ve hakim hakkında hem maddi hemde manevi tazminat hakkın vardır kanaatindeyim.Selam ve hüemetle..Av.Ali Alagöz
Old 15-08-2006, 16:45   #15
kağanulaş

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım,
Yorum farklılıkları hukukumuza ve uygulamaya HUMK 67'den sonra giren yetki belgesi müessesesinden kaynaklanıyor galiba. Meslek Kanunumuza göre yetki belgesi vekaletname hükmünde ancak bunun diğer kanunlar yönünden aynı şekilde kabul edilmesi mümkün mü bunu tartışmak lazım bence.

HUMK 67'de öngörülen durumun oluşması için bir avukatın olaydan hiçbir şekilde haberi olmayan bir asıl adına hareket edip bir dava açması ya da açılmış davaya dahil olması söz konusu. Böyle bir hareket tabii ki bir görevi kötüye kullanma hali oluşturur. Ancak yetki belgesinde durum böyle değil bence.

Bir kişi bir avukatı vekil tayin ettikten sonra o dava yönünden artık HUMK 67'de tarif edilen durumun oluşmasının mümkün olmadığı kanaatindeyim. Zira benim düzenlemeden anladığım şu; avukat mahkemeyi aldatmaya çalışırsa, işgüzarlık edip olmayan bir dava çıkarırsa ortaya, bu cezalandırılır. Ancak kişi vekalet verip vekaletnamede avukatına başka avukatları tevkil etme yetkisi de verdikten sonra, avukatın vatandaşlar ile mahkeme arasındaki kişi olması özelliği kullanılarak mahkemenin kandırılmasından söz edilemez artık. Artık vatandaş, mahkemedeki temsili konusunda bir anlamda aradan çıkmış oluyor ve mahkemenin yetkisiz temsil yoluyla aldatılmasını tartışmak anlamsız hale geliyor.

Özetle HUMK 67'de vatandaş ile mahkeme arasında kurulduğu varsayılan ilişkinin tarafları ve buna bağlı olarak korunmaya çalışan menfaat, bu hükmün sadece vekaletname yönünden uygulanabilir olduğunu ancak yetki belgesi yönünden uygulanamayacağını düşündürüyor bana.

Ayrıca varsayalım ki Elif Hanım şikayet edildi ve hakkında dava açıldı, bu dava da kesinlikle ceza verilemeyeceğini düşünüyorum. Zira ceza hukukundaki kıyas yasağı ilkesi gereği "vekaletname sunmayan cezalandırılıyorsa yetki belgesini sunmayan da cezalandırılır" demek mümkün değildir.

Sayın Elif Hanım,
Görülen o ki, değerli hakimlerimizin "ezbere ve ezberden iş yapma" alışkanlığına kurban gitmişsiniz. Eğer mücadele edecekseniz beni de gelişmelerden haberdar ederseniz sevinirim. Belki yardımcı olabileceğim birşey olur.

Saygılarımla.
Old 15-08-2006, 20:50   #16
tugrahan

 
Varsayılan

Arkadaşlar 67. madde de şikayet hakkı için verilen kesin sürede vekaletnamenin ibraz edilmemesi değil bunu kötü niyetli olarak yapmış olmasıdır. Yani suç duyurusu için süresinde ibraz şartı kanaatimce yoktur.
Ayrıca benim de merak ettiğim husus; şikayet edildiği taktirde burada hangi suç oluşuyor ki?
Old 16-08-2006, 15:35   #17
Av.Tarçın

 
Varsayılan

Geçmiş olsun Elif Hanım.Büyütmeyin...Yetki belgenizi ibraz edin. Bazı ara kararlar kanuna aykırı olsada hakimin işbu ara kararı verirken neyi amaçladığına bakmak gerek.Davanın hızlanması amaçlanmış olabilir.
Old 04-07-2007, 12:05   #18
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan mslmklvz
Bunları kötü niyetle yapan vekil aleyhine ceza takibi yapılmak ve disiplin cezası uygulanmak üzere Cumhuriyet Savcılığına ve vekilin bağlı olduğu baro başkanlığına yazı gönderilir.

...Tabi burada kötüniyet de bir şart olarak aranmış...

Sözkonusu olayda demek ki hakimin ’[font=Verdana]davacı vekilinin yetki belgesini ibraz etmesi için 10 gün kesin süre verilmesine, aksi halde hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacağına’ şeklindeki kararında hakim açısından bir art niyet aramak gereksiz olduğu gibi bence hakimin avukatı tehdit etmesi olarak da algılamamak gerekir.Zira HMUK 67 bunu düzenlemiş.Eğer tartışılacaksa bu maddenın yerinde olup olmadığı tartışılabilir...
Kötüniyet aranan bir koşul ise ve iletiyi yazanın aktardıklarından anlaşılmıyor ise ve tüm bunlara karşın yargıç, yasadaki özel koşullara bağlı seçeneğe karar veriyor ise;işte bu aşamada bu kararı verenin
- ard niyetli olduğu,
- yetkisini kötüye kullandığı,
- avukatı tehdit etmesi,
düşünülmelidir.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu

Hak, huk, HUKUK; gak, guk guguk!
Old 04-07-2007, 12:16   #19
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Tarçın
Geçmiş olsun Elif Hanım. Büyütmeyin...Yetki belgenizi ibraz edin. Bazı ara kararlar kanuna aykırı olsada hakimin işbu ara kararı verirken neyi amaçladığına bakmak gerek.Davanın hızlanması amaçlanmış olabilir.

Savunma'nın ve Avukatın Bağımsızlığı kavramı çerçevesinde salt konuya ilişkin hukuk tartışması yapılabilmeli; seslendiğimiz hukukçunun meslektaşımız bir avukat olduğu anlatımlarımızda dikkat etmeliyiz. Avukat meslektaşımızın o davayı yürütmede özerkliğine dikkat edilmelidir.


Alıntı:
Bazı ara kararlar kanuna aykırı olsa da hakimin işbu ara kararı verirken neyi amaçladığına bakmak gerek
Bu öneriyi uygulayacak olursak yargıcın niyetini okumak görev haline gelebilir. Hukuk düzeni niyet okuyuculuk yerine olgu yani dış dünyaya yansıyan dışsal olgularla ilgilenmelidir. Hukukçu da bu süreçte yerini almalı ve rolünü oynamalıdır.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu

Hak, huk, HUKUK; gak, guk guguk!
Old 06-07-2007, 10:14   #20
Av. Asena

 
Varsayılan

Madde tekrarından ibaret bir durum olarak değerlendirmek gerekiyor, kanımca. Zira hakimin celsedeki tutumu, ihtar niteliğinde. Alınganlık gösterilmemesi gerektiği düşüncesindeyim.

"Kesin süre verip ihtar edildi" demek gibi bir durum olduğunu düşünüyorum. Eğer diğer celselerde, yetki belgesi sunulduğu halde vereceği tepkiler benzer olursa o zaman kötüniyet aranmalıdır. Aksi halde, kanun maddesini tekrardan ibaret bir durum için canınızı sıkmayın. En doğrusu yetki belgesi sunmak ve hakimin dava sırasındaki davranışlarına dikkat etmektir.
Old 03-03-2010, 11:25   #21
Devils advocate

 
Varsayılan

Bende buna benzer bir konuyla ilgili soru sormak ıstıyorum. Icra Ceza mahkemesinde sanık avukatı olarak durusmaya gırdım. Dosyada ortagımın vekaletnamesı vardı. Hakım dosyada vekaletnamem olup olmadıgını sordu bende yetkı belgemı sunmam için süre verilmesini talep ettim. Ancak hakim yetki belgeniz yok ise sizi alamam durusmaya dedı.Durusmadan hemen sonra getıreceğimi belirtmeme ragmen kesinlikle sure vermedı ve durusmaya almadı. Karar durusması degıldı 2. celseydi daha. Hakimin süre vermesi gerekmıyormuydu. Bu konuyla ilgili hukuki gorus yazıp hakime bizzat vermek ıstıyorum. Bu konuyla ilgili degerlendirme yapacak arkadaslara tesekkur ediyorum.
Old 03-03-2010, 13:05   #22
kapbana

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer KAVİLİ
Kötüniyet aranan bir koşul ise ve iletiyi yazanın aktardıklarından anlaşılmıyor ise ve tüm bunlara karşın yargıç, yasadaki özel koşullara bağlı seçeneğe karar veriyor ise;işte bu aşamada bu kararı verenin
- ard niyetli olduğu,
- yetkisini kötüye kullandığı,
- avukatı tehdit etmesi,
düşünülmelidir.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu

Hak, huk, HUKUK; gak, guk guguk!

Bu konuda kesinlikle Sn. Av. Ömer Kavili'yi destekliyorum. Duruşmaya giren ve henüz dosyanın bilirkişide olduğu böyle bir durumda avukatın "kötüniyet"inden nasıl bahsedebiliriz ki?

Hakimin kararının sanki kesin süre içerisinde yetki belgesi verilmez ise avukatın md. 67 anlamında kötüniyetli olduğu kanaatine varılması gerektiği gibi bir sonuca varılarak verildiğini düşünüyorum.

Ben hakimin kararının avukatı dosyası açısından tehdit amacı taşıdığını düşünüyorum. Hakimin yargılamanın hızlılığının sağlanması açısından "kesin süre"nin vermesi zaten yeterlidir.
Old 03-03-2010, 13:17   #23
kapbana

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Devils advocate
Bende buna benzer bir konuyla ilgili soru sormak ıstıyorum. Icra Ceza mahkemesinde sanık avukatı olarak durusmaya gırdım. Dosyada ortagımın vekaletnamesı vardı. Hakım dosyada vekaletnamem olup olmadıgını sordu bende yetkı belgemı sunmam için süre verilmesini talep ettim. Ancak hakim yetki belgeniz yok ise sizi alamam durusmaya dedı.Durusmadan hemen sonra getıreceğimi belirtmeme ragmen kesinlikle sure vermedı ve durusmaya almadı. Karar durusması degıldı 2. celseydi daha. Hakimin süre vermesi gerekmıyormuydu. Bu konuyla ilgili hukuki gorus yazıp hakime bizzat vermek ıstıyorum. Bu konuyla ilgili degerlendirme yapacak arkadaslara tesekkur ediyorum.

Ben de meslek hayatımın ilk yılında Aile mahkemesinde benzer bir olayla karşılaştım. Hakim ilk duruşmada yetki belgemi usulüne uygun sunmama rağmen mahkeme kaleminden duruşmadan önce sırf uyap kaydını yaptırmadığım için beni duruşmaya kabul etmedi.

Tecrübesizliğime geldi maalesef. Şimdi beni duruşmaya almayan hakimden duruşmadan çıkarıldığımın tutanağa geçirilmesini talep edip talebim yerine getirilmeden çıktığım; yarı ağlamaklı duruşmayı terkettiğim ve hakimin reddini talep etmediğim için çok pişmanım. Maalesef hakim ben çıktıktan sonra duruşmaya hiç katılmamış gibi tutanağa geçirtmiş. daha sonra hakimle ortağım görüştü ve hakim o sırada şeker nöbeti geçirdiğini o yüzden sinirine hakim olamadığını söylemiş. Ne dersiniz?
Old 22-11-2013, 12:56   #24
öz87

 
Varsayılan

merhabalar ;
dosyaya yetki belgesi bir defa sunulmuş ise tekrardan o dosyaya ilişkin duruşmaya girildiğinde her seferinde yetki belgesi sunmak gerekir mi? yoksa bir defaya mahsus yetki belgesini sunmuş olmak yeterli midir? cevap veren arkadaşlara şimdiden teşekkür ediyorum... iyi çalışmalar.
Old 22-11-2013, 14:42   #25
Av. Erdem Akçay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan öz87
merhabalar ;
dosyaya yetki belgesi bir defa sunulmuş ise tekrardan o dosyaya ilişkin duruşmaya girildiğinde her seferinde yetki belgesi sunmak gerekir mi? yoksa bir defaya mahsus yetki belgesini sunmuş olmak yeterli midir? cevap veren arkadaşlara şimdiden teşekkür ediyorum... iyi çalışmalar.

Bir defa yetki belgesi sunulması yeterlidir.
Old 22-11-2013, 21:21   #26
eliferdogan

 
Varsayılan

olayın gidişatı ile ilgili bilgi vermediğimi fark ettim 10 gün içinde yetki belgemi ibraz etmedim 15. günde ibraz ettim. hakimin havalesini alırken de bu durumu belirttim neticede açılan bir soruşturma vs olmadı boş atıp dolu tutulmaya çalışıldı saygılar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
yetki belgesi harçlandırılır mı tiyerianri Meslektaşların Soruları 39 08-09-2014 16:59
Yetki Belgesi Harca Tabi Değil. Devilsadvocate Hukuk Sohbetleri 6 24-02-2012 11:26
Menfaat çatışması halinin yetki belgesi açısından değerlendirilmesi ve disiplin suçu. mslmklvz Meslektaşların Soruları 15 17-11-2009 16:32
Barodan Atanan Müdafii Yetki Belgesi Düzenleyebilir mi? Av.Habibe YILMAZ KAYAR Meslektaşların Soruları 20 07-08-2009 09:49
Azil - Yetki Belgesi - Mahkeme Av. Hulusi Metin Meslektaşların Soruları 6 12-02-2006 17:30


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09793901 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.