Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tüpçü Gencin Hırsızlığı?

Yanıt
Old 05-06-2002, 23:37   #1
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan Tüpçü Gencin Hırsızlığı?

Bir tüpgaz firmasında çalışan işçi (A), tüpgaz değiştirmek için girdiği evde çok değerli bir mücevheri çalar.
A, arkadaşları ile birlikte İstanbula gider ve mücevheri satar ve harcar.
Sonunda yakalanır, suçu sabit görülür ve hapse konur.
Ancak ekonomik durumu yetersiz olduğu için haksız fiil sorumluluğu gereğince kendisinden zarar tazmin edilemez.
Ev sahibi B'ye zararını tazmin edebilmesi için ne önerirsiniz?
1. A, 17 yaşında olduğuna göre "ev başkanının sorumluluğu" gereğince ailesine başvurulabilir mi?
2. BK.m.55 veya 100 uyarınca tüpgaz firmasına başvurulabilir mi?
Old 06-06-2002, 16:02   #2
Cest la vie

 
Varsayılan soru mu yanlış acaba?

Merhaba..
Sayın HUKUKDOKTORU..
Soruda bir yanlışlık olabilir mi?
Alıntı:
Ancak ekonomik durumu yetersiz olduğu için haksız fiil sorumluluğu gereğince kendisinden zarar tazmin edilemez


B.K Madde 44/2 ye göre
"Eğer zarar kasten veya ağır bir ihmal veya tedbirsizlikle yapılmamış oldugu ve tazmini de borçluyu müzayakaya maruz bıraktıgı takdirde, hakim, hakkaniyete tevfikan zarar ve ziyanı tenkis edebilir"

Bu maddaden de açıkça anlaşılabileceği gibi, "eger kasden, agır ihmal veya tedbirsizlikle" haksız fiil işlenmemişse tazminat tutarından "indirim yapılabilir". Hırsızlıgı da kasten yaptıgına göre tazminattan indirilemeyecek, tazminatın tamamen kaldırılması ise söz konusu bile olmayacaktır.
Yok eğer, tazminata hükmedilmiş ama ekonomik durumu yetersiz diye zarar tazmin edilemiyorsa, borçlunun temerrüdü hükümleri göz önüne alınarak işlem yapılacaktır. (Tabii bunları 18 yasını doldurmus biri için söylüyorum)


1- M.K. md 369 (eski 320.) dolayısıyla ev reisinin sorumlulugundan söz edilebilir. Kusursuz sorumluluk ilkelerine göre, ev reisi kurtuluş beyyinesi getirmezse, A nın zararından sorumludur ve bunu tazmin etmek zorundadır.

2- Bk. 55 veya 100 kapsamında bir sorumluluktan söz edilemez. Cünkü her ikisinde de "zarar hizmetin ifasında ve hizmetle ilgili olarak meydana gelmiş olmalıdır" Yani tüpgazı takarken tupgazın patlaması ve bunun sonucunda dogan zarar söz konusu olsaydı bu maddelere başvurulabilirdi, ama hırsızlık tamamen ayrı, ifa ile ilgili olmayan bir olay. Bu nedenle istihdam edenin sorumlulugu söz konusu olamaz.

Sevgi ve Saygılarımla
Ahu
Old 06-06-2002, 16:50   #3
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan Tavzih

1. "Mümeyyiz küçük" olan 17 yaşındaki gencin yaptığı hırsızlık nedeniyle kişisel olarak haksız fiil sorumluluğu vardır.
Fakat üzerine kayıtlı ve sahibi olduğu herhangi bir mal bulunamadığı için hukuken sorumlu bulunsa da, fiilen tahsil imkanı bulunmamaktadır.
Kendisinden zararın tazmin edilememesi bundan dolayıdır.
2. Tüpçüde çalışmakta olan bir gencin görev sırasında yaptığı kusur nedeniyle, bir gözetim yükümlülüğü öngören aile başkanının sorumluluğu (M.K. md 369) yoluna başvurmak ne ölçüde mümkün olabilir?
Gözetim görevi ile hırsızlık fiili arasında illiyet bağı kurmak zor olmayacak mıdır?
Old 06-06-2002, 19:51   #4
Cest la vie

 
Varsayılan istediğim sorudan başlayabilir miyim? :)

2- Ev reisiyle birlikte ve onun hakimiyetine tabi olarak yaşayan bir kimse, bir başkasının hizmetini ifa sırasında bir zarara sebep olmuşsa, bu zarardan MK 369'a göre ev reisi sorumlu değildir. Zarar gören kimse bu takdirde BK 55 uyarınca istihdam eden şahsa karsı dava açabilir. Ama bu olayda, A hizmetin ifası sırasında zarar vermesine rağmen zarar hizmetle ilgili olarak meydana gelmiyor. İlk mesajda da belirttiğim gibi, tüpgaz takmayla hırsızlık yapmak tamamen ayrı şeyler. Kişinin kendi kastı söz konusu ve zaten TCK 55 göz önünde bulundurularak cezalandırılmakta. Ancak, zararın tazmini açısından ise, iş aileye kalmaktadır. Çünkü onun velayeti altında, ona bakmakla aile yukumlü. Sorumluluk, kusursuz sorumluluk türlerinden olduguna göre aile reisinin kusuru olması gerekmez.

Ancak, aile reisinin kurtuluş beyyinesi getirme ihtimali de vardır ve tüm tedbirleri alsa bile zararı önleyemeyeceğini ispatlayarak sorumluluktan kurtulabilir.

Yetiştirme, terbiye etme, özen gösterme ev reisinin görevi arasında düşünülebilir... Öyleyse hırsızlıkla bu şekilde bir illiyet bağı kurulamaz mı? Bu da ayrı bir tartışma konusudur...

1- Haksız fiili söz konusu olsa da bakım ve geçindirme görevi hala ailede olduguna göre, aileden tazmin edilebilir gibi geliyor bana. Kusursuz sorumluluk olarak ev reisi sorumlu tutulamıyorsa bile, tazminata hükmedilecek, ama vaktinde ödemediği için(şartlar gerçekleştiğinde) mütemerrit duruma düşecek, ve zamanaşımı süresi dolana kadar ödemesi istenebilecektir. Fiilen tazmin edilmemesi önemli değil, hukuken karar verilmesi yeterlidir.
Old 06-06-2002, 22:30   #5
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Sayın Öğrenci Cest_la_vie,

Sizi kutlarım. muhakeme yeteneğiniz iyi. Bir de olaya şu açıdan bakabilir miyiz? Tüpçü çocuk, daha önce de hırsızlık yapmış olabilir mi? Daha önce de hırsızlık yapmış ise, durumunu bilen ailemiz
evlere tüp servisi yapacak çocuğu için /Tüpçüde çalıştırmakla/ tedbir almış denilebilir mi? Mesela tedavi için girişimi olmuş mudur? Bunlar ihtimal dahilindedir...

Aynı şekilde, daha önce de hırsızlık yapmış birisini, işyerinde evlere servis yapmakla görevli eleman olarak çalıştıran işveren için düşüncen değişir mi? Yani Hırsız, tüpçü olursa düşüncen ne olur?

Dip not: Sayın Hukuk doktoru bu kadar basit bir soru sormaz. Kafa yormalısınız, haksız fiilin varlığına rağmen zarar anlamında sorumsuz olmak mümkün müdür? .......
Old 07-06-2002, 12:19   #6
Cest la vie

 
Varsayılan her soru kaç puan? :)

Sayın Tikici..
Sorular biraz karısık gibi ama elimden geldiğince cevaplamaya çalışacağım. Hata olursa hoşgörünüz


1- Aile eğer çocugu için tedbir almışsa, elinden geldiğini yapmıssa ve bunu kanıtlamıssa, kurtuluş beyyinesi getirmiş sayılır ve zarardan sorumlu olmaz. Ama, bu tedbir çocugu evlere girip çıkacak bir işte çalıştırmaksa, durum değişebilir. Bunun bir tedbir oldugu ne derece iddia edilebilir ki? Kedinin boynuna ciğer siparişi yazıp kediyi kasaba yollamak, ve o ciğerin sağ sağlim eve gelmesini beklemek gibi bir şey değil mi bu? Bu halde aile gerekli tedbiri aldıgını, cocugun bir zarara sebep olmasını engellemek için gerekli bütün önlemleri aldıgını iddia edemeyecektir. Başka iş mi yoktu ki cocugu, onun evlere girip cıkmasını sağlayacak bir işe verdiler? Veya tüpçüyü uyarmaları gerekmez miydi, en azından servis işini değil de başka tür işleri ona yaptırsınlar diye?
Bu nedenle ailenin sorumlulugu hala söz konusu gibi..

2- Hırsızın tüpçü olması durumunda BK md 41 gereğince tazminat davası direkt tüpçüye açılmaz mı?
"Gerek kasten, gerek ihmal veya teseyyüb yahut tedbirsizlik ile haksız bir surette diğer kimseye zarar veren şahıs bu zararın tazminine mecburdur."
Yani tüpçünün amacının zaten hırsızlık olması halinde BK 41 uygulanmaz mı?

Ama, sorun sadece daha önce hırsızlık yapmış birini çalıştırmaksa... Bir şey diyemeyeceğim. Yani şartların varlıgı halinde olsa olsa BK 100 e dayanarak dava açılabilir(eve gelen bir misafirin eşyası çalınsaydı BK 55 olurdu) ama BK 100 ün şartlarının varlığı tartışılır.. Öğrendiğim kadarıyla yanında çalışanın borcun ifasıyla ilişkisi olmayan haksız fiillerden doğan zarardan dolayı borçlu (yani tüpçü) sorumlu değildir. Ama hükmün koyuluş amacı karşı tarafı korumaksa ve borçlunun borcun ifası için gerekli olan özeni göstermeye zorlamaksa..
Aklım karıştı
Ben daha öğrenciyim, kitaplardan öğrendiklerim dısında bir şey söyleyemeyeceğim Bu nedenle siz yanıtlarsanız çok memnun olurum, böylece ben de öğrenmiş olurum.

Alıntı:
Dip not: Sayın Hukuk doktoru bu kadar basit bir soru sormaz. Kafa yormalısınız, haksız fiilin varlığına rağmen zarar anlamında sorumsuz olmak mümkün müdür? .......


Ben de ilk başta tuzak mı var acaba diye düşündüm ama bulamadıgım için normal cevabı yazdım. Buyrun, hep birlikte kafa yoralım.

Peki, aynı mantıkla hareket etsek.. Diyelim ki ben bir haksız fiil işledim ve üzerime kayıtlı hiç bir şey yok. (20 yaşındayım) Velayet hükümlerine göre 18 yaşını dolduran ama okumakta olan çocuga ailenin bakma yükümü devam etmektedir. Yani, her yönden aileme bağlıyım, tüm masraflarımla. Para da kazanmıyorum. Bana açılan davada, para benden tazmin edilemez, çünkü mal varlığım yok. Ailemin de sorumlulugu söz konusu olamaz. Peki, bu durumda zarar görenin zararı kimden tazmin edilecek? Ben, param, malvarlıgım olmadıgı için tazminden kurtulacak mıyım?
Yoksa temerrüde düşmüş mü sayılacagım? Tazminat borcum ne zaman muaccel olmus sayılacak?
Sevgi ve Saygılarımla
Ahu
Old 07-06-2002, 20:21   #7
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Sayın se la vi, (lütfen bağışla diğeri çok zor)

Kafanın biraz karışması normal.

Alıntı:
2- Hırsızın tüpçü olması durumunda BK md 41 gereğince tazminat davası direkt tüpçüye açılmaz mı?


ilk sorudaki gibi davanın açılabilmesi bakımından ailenin aile düzeninden gelen sorumluluğu ve BK.55 veya 100 ihtimali geçerlidir. Hırsızlıktan sabıkalı olduğunu bildiği işçiyi bilerek çalıştıran işyeri sahibi elbette gerekli özeni göstermemekten dolayı (kusursuz sorumluluk icabı) sorumlu olur.


Alıntı:
peki, aynı mantıkla hareket etsek.. Diyelim ki ben bir haksız fiil işledim ve üzerime kayıtlı hiç bir şey yok. (20 yaşındayım) Velayet hükümlerine göre 18 yaşını dolduran ama okumakta olan çocuga ailenin bakma yükümü devam etmektedir. Yani, her yönden aileme bağlıyım, tüm masraflarımla. Para da kazanmıyorum. Bana açılan davada, para benden tazmin edilemez, çünkü mal varlığım yok. Ailemin de sorumlulugu söz konusu olamaz. Peki, bu durumda zarar görenin zararı kimden tazmin edilecek?


Hemen yukarıda yer alan varsayımınızda sorumluluk açısından sorun yok, sadece tahsilde imkansızlık yahut zorluk vardır.. Çünkü reşit olan siz bu davada doğrudan eyleminiz gereği sorumlu olursunuz.. Reşit olan çocuğun, (öğretim giderlerine katlanma hariç, bunun olayla ilgisinin olmadığını düşünüyorum) haksız eylemlerinden ve işlemlerinden ailesi mesul olmaz. Mahkeme reşit olan sizi tazminata mahkum eder ama, alınan ilam malvarlığınız o an için olmadığından (ilamlardan kaynaklanan alacaklar 10 yıllık zamanaşımına tabidir) zamanaşımı üresi doluncaya kadar tahsil edilebilme ihtimaline dayalı olarak sizi bekleyeceklerdir.. yani aciz vesikası yerine geçecek yapılamayan haciz tutanağı, malvarlığınız olana kadar (zamanaşımı korunmak kaydı ile) sizi takip eder..

Fazla kafanı karıştırma, okul kitaplarında uygulamadan daha fazla yer alır bu tür olaylar.. Çünkü hırsızlar reşit olsa bile bir şeyleri çıkmaz..

Selam ve saygılar..
Old 18-06-2002, 14:05   #8
adliyem

 
Varsayılan

BK m.100'e göre tüpçünün sorumluluğu vardır. Açılacak tazminat davasında müştereken ve meteselsilen hırsız ile birlikte sorumludur. Yaptığı işin gereği olarak elemanının o evin içine girmesi gerekmektedir.
aile reisinin sorumlluğu ise biraz zorlama olur gbi geliyor.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Elektrik Hırsızlığı Celal Meslektaşların Soruları 2 13-04-2009 17:03
Elektrik hırsızlığı suçunda bilirkiş ve keşif zorunlu mu takdiri midir? ruze Meslektaşların Soruları 8 27-01-2009 18:05
Elektrik hırsızlığı (tutanak) BASILIAS Meslektaşların Soruları 7 15-09-2008 11:42
enerji hırsızlığı aday27 Hukuk Soruları Arşivi 1 09-10-2006 15:13
Elektrik Hırsızlığı Ve Suçu Bildirim Yükümlülüğü glossator Meslektaşların Soruları 0 29-04-2002 22:27


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04706192 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.