emekli ikramiyesi

merhaba sayın meslektaşlar,
anayasa mahkemesinin 2005/40 esas 2009/17 karar sayılı ve 05/02/2009 tarihli kararıyla;
24.5.1983 günlü, 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun’un 12. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve ...” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE,
B- İptal edilen ibarenin doğuracağı hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edici nitelikte görüldüğünden, Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 2949 sayılı Yasa’nın 53. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları gereğince İPTAL HÜKMÜNÜN, KARARIN RESMi GAZETE’DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK BİR YIL SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE,
5.2.2009 gününde OYBİRLİĞİYLE karar vermiştir. Bu kararın yürürlülük tarihini 01/06/2010 olarak belirlemiştir.
geçen bu süre zarfında kanun koyucu 5434 sayılı kanunun 89. maddesi 1 fıkrası ile 5997 sayılı kanunun 19.uncu maddesinde değişikliğe gitmiştir. bu değişikliğin yürürlülük tarihi ise 01/06/2010'dur.
bu durumda anayasa mahkemesi kararıyla TC anayasasının 2. ve 10 maddesine aykırı olduğu tespit ve iptal edilen hukuki durum sonradan yapılan hukuki düzenleme ile bertaraf edilmekte adeta by-pass edilmektedir.

somut olayda müvekkil 1980-2000 yılları arasında sağlık bakanlığı hizmetinde emekli sandığınatabi olarak çalışmış, 2000 yyılında da istifa ederek emekli ikramiyesi almaksızın ayrılmıştır. yukarıda anılan anayasa mahkemesi gereği idareye, emekli ikramiyesinin ödenmesi için başvuran müvekkile, SGK yeni yasal mevzuat gereği ödeme yapılamayacağını cevabını vermiştir. Bu durumda;
1- anayasa mahkemesinin anayasaya aykırı olduğunu tespit edip iptal ettiği somut durumla aynı sonucu yaratan idarenin kararına karşı iptal davası açabilirmiyiz ?
2- yeni düzenlemenin anayasaya aykırılığı iddiasıyla anyasa mahkemesinde iptalini isteyebilir miyiz?
3- idari işlemin iptali istemiyle dava açmamız halinde davayı sonradan mevzuatn iptali istemine dönüştebilirmyiz?

Sayın Mahiroğlu,
Müvekkilinizin 2000 yılında istifa ederek ayrıldığını yazmışsınız. İptal edilen mevzuattaki bahsedilen husus ES bağlı olarak çalıştıktan sonra SSK veya BAĞKUR'dan emekli olanların durumlarını ilgilendirmekte. Bu yüzden müvekkiliniz henüz emekli olmadıysa herhangi bir haktan bahsetmek mümkün gözükmemekte.

Müvekkilinizin emekli olduğunu varsayarsak bu durumda -ki ben öyle bir dava açtım, idare mahkemesi nezdinde iptal davası açabilirsiniz. Ancak görev sorunu hala netleşmediğinden- bence değil ama, iş mahkemesinin görevli olabileceğini de hatırlatmak isterim.

Anayasaya aykırılık sorununa gelince; benim açtığım davada böyle bir iddia var. O sebeple sizin başvurmanıza gerek yok ) sonucu bir iki ay içinde çıkar diye bekliyorum. Sonucunu sitede paylaşırım.

Saygılarımla. İyi çalışmalar

Selamlar ;
iptal davası konuşuyoruz
Oysa idare açıkça yasaya aykırı işlem yapıp emekli ikramiyesini ödemiyor ise tam yargı davası söz konusu olmaz mı ?
Tam yargı davası ise miktarı nasıl belirleyeceğiz ? (nispi harç bakımından yani, ya da bu konuda istisna varmıdır ? )
Tam yargı davasında da iş mahkemesi görevli olabilir mi ?
Teşekkürler

tam yargı değil idare mahkemesi'nde SGK kurumunun vermiş olduğu red kararının iptali için dava açılması gerekiyor.

Bu konu THS'de farklı başlıklar altında tartışılmaya açılmıştır. Konuya ilişkin linklerle birlikte örnek mahiyetindeki dava dilekçesini faydalı olması dileğiyle bu başlık altında da paylaşıyorum. Saygılarımla.

link1: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=51299

link2: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=51209

Alıntı: Yazan örnek mahiyetinde İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA Davacı : Davalı : SOSYAL GÜVENLİK KURUM BAŞKANLIĞI/ANKARA Dava Konusu İdari İşlemin Tebliğ Tarihi : Dava Konusu : Emekli Sandığı’na tabi çalısma sürelerime isabet eden emekli ikramiyesinin ödenmesi için tarafımca yapılan başvurunun reddine ilişkin davalı idarenin ………….... tarihli ve ………….. sayılı işlemin iptal edilmesi ve ikramiye tutarının ödeme tarihindeki memur maaş katsayısı üzerinden hesaplanarak ödenmesi talebinden ibarettir. Açıklamalar : (…………-………….) tarihleri arasında T.C. Ememkli Sandığı’na bağlı ………………… kurumunda çalıstım. ……………….. tarihinden itibaren istifa edip SSK sigortalısı olarak çalıstım. ……………… tarihinde emekli oldum. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’na, ………………. tarihinde başvurarak, Emekli Sandığı’na tabi …… yıl ….. ay ……. günlük süre için emekli ikramiyemin ödenmesini talep ettim. Bu talebimin reddedildiğine dair yazı, ………….. tarihinde tarafıma tebliğ edildi. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’na açıkladığım durumum doğrultusunda 24.05.1983 günlü, 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun’un 12. maddesinin birinci fıkrasında yer alan ‘‘ Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve…’’ ibaresinin Anayasa’nın 2. , 10. ve 60. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’nin Esas Sayısı : 2005/40, Karar Sayısı : 2009/17, 05.02.2009 tarihli kararıyla iptal edilmiş ve 5 Haziran 2009 tarih ve 27249 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Fakat Anayasa Mahkemesi’nce, iptal edilen ibarenin doğuracağı hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edici nitelikte görüldüğünden iptal hükmünün, kararın resmi gezete’de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesine karar vermiştir. Ancak 5 Haziran 2010 günü 1 yıllık iptal kararının yürürlüğe girme süresi dolduğundan hukuksal boşluk oluşmuş ve ardından TBMM tarafından 16.06.2010 günü kabul edilen 5997 sayılı ‘‘5997 SAYILI BAZI KANUNLARDA VE 190 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEĞİSİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN’’da, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararında belirtilen Anayasa’nın 2. maddesindeki hukuk devleti ve 10. maddesindeki eşitlik ilkesine uygun düzenleme yapılması gerekirken tam olarak yapılmamıştır. Sözü edilen Kanun’un 14 üncü maddesi ile 5434 sayılı Kanun’da yapılan yeni düzenlemede; ‘‘MADDE 14 – 5434 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrası “Hizmet sürelerinin tamamı bu Kanun ve/veya 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malûllük veya vazife malûllüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarların bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir. Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve kendilerine mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara ise, bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden bu madde hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir. Mülga 2829 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ile üçüncü fıkrasının son cümlesinin bu maddeye aykırı hükümleri uygulanmaz.” Şeklinde değiştirilmiştir. Bu değişiklik de 19 Haziran 2010 günü Resmi Gazetede yayımlanmıştır; ancak yeni düzenlemede Anayasa Mahkemsi’nin kararına uyulmamıştır. Ayrıca bu maddenin yürürlük tarihi de 1 Haziran 2010 olarak belirtilmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı sonucunda TBMM’de kabul edilen 5997 Sayılı Yasa gereğince oluşturulan yeni düzenlemeye göre memuriyette geçirdiğim sürelerin ikramiyesinin ödenmesi için Sosyal Güvenlik Kurumuna yaptığım ………….. tarihli başvurum da kurumca ………………. tarihinde ekli yazı ile reddedilmiştir. Yeni yasal düzenlemeyle yapılan; iptal edilen hükmün başka bir kanuna monte edilmesidir. Dolayısıyla yeni yasal düzenleme de Anayasa Mahkemesi’nin, ilgili kanun madde hükmünün iptal kararı gerekçelerini karşılamadığından, Anayasa’nın 2. ve 10. maddelerindeki hukuk devleti ile eşitlik ilkelerine uygun adil çözümün bulunması için Sayın mahkemenize başvurmak kaçınılmaz olmuştur. Devlet Memuru olarak geçirdiğim …………………--……………….. tarihleri arasındaki dönemde ödenen prim ve kesenekler doğrultusunda hak kazandığım emeklilik ikramiyesinin sadece son defa Emekli Sandığı’na çalışmadığım ve SSK’dan/Bağ-Kur’dan emekli olduğum gerekçesiyle reddedilmesi tarafımca hakkaniyete ve adalete aykırı olması sebebiyle kabul edilemez. Mahkemenizden Anayasa Mahkemesi’nin iptal gerekçesine uygun olmayan yeni düzenlemenin (5997 sayılı kanunun 14. maddesi) Anayasa Mahkemesine gönderilmesi yoluyla iş bu davamın ve benim gibi magdur tüm vatandaşlara ilişkin sorunun adaletli çözümü talebim mevcuttur. Deliller :Emekli Sandığı Sicil Dosyası, SSK/Bağ-Kur Sicil Dosyası, vs. her türlü delil. Hukuki Sebebler:2829 Sayılı Yasa, 5997 Sayılı Yasa, 5434 Sayılı Yasa. Sonuç ve İstem :Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle Anayasa’ya aykırı olan 5434 Sayılı Kanun’un 89. maddesinin birinci fıkrasının ikinci tümcesinin iptali için itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmasına, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi’nin kararları da gözönüne alınarak, davanın kabulü ile ……………………. tarihleri arasında geçen memuriyet süelerim ile fiili zammı toplamım olan …….. yıl ……ay süre için, ödeme tarihindeki memur maaş katsayıları üzerinden tarafıma emekli ikramiyesi ödenmesi talebime karşılık Kurumca gönderilen …………………… tarihli red kararının iptaline, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederim. Davacı Ekler : 1…SGK’ya başvuru dilekesi 2…SGK’nın ………….. tarihli red kararı 3…Hizmet süremi gösterir belge 4…Anayasa Mahkemesi’nin 2009/17 karar, 2005/40 esas ve 05.02.2009 tarihli kararı

Bu konuyla ilgili emsal karar var mı?

Alıntı: Yazan pathem Bu konuyla ilgili emsal karar var mı?

Sayın pathem henüz emsal bir karar yok. Söz konusu konu ayrıca THS'de aşağıda linkini verdiğim alanda da tartışılmıstır. Saygılarımla.

İlginize: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=51299

Sayın meslektaşlar, bu konuyla ilgili yeni bir gelişme var mı? Yeni bir dava aldım, müvekkilimin durumu konuya uyuyor. Müvekkilim, emekli sandığına bağlı olarak çalıştığı işten 23.03.1999'da istifa etmiş, daha sonra SSK'dan 28.04.2007'de emekli olmuş. İdare, müvekkilimin emekli ikramiyesi talebini 08.08.1999 tarihinden önce (5 numaralı bentin 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesine eklendiği tarih) istifa ettiği gerekçesi ile reddetmiş. İdarenin red gerekçesi doğru mudur? Sizce dava açmalı mıyım? Dava açıp da güncel tutar hesaplanarak ödeme yapılmasını talep edersem bu talebim reddedilir mi? Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.

Benim Ankara 5 İdare Mahkemesinde açtığım dava sonuçlandı. Kararda "Açıklanan nedenlerle dava konusu işlemin iptaline, emekli ikramiyesinin davalı idarece hesaplanarak başvuru tarihi olan 21.06.2010 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi isteminin kabulüne, aşağıda dökümü yapılan...TL yargılama giderinin...." denilmiş. Kararda dikkatimi çeken bir nokta da " davacının yoksun kaldığı zarar emekli aylığının bağlandığı tarih itibari ile oluştuğundan, dolayısıyla emekli ikramiyesinin emekli aylığının bağlandığı tarihteki katsayılar üzerinden hesaplanması gerekmektedir" yazılmış olması
Bilgi için, ben 1983-1986 yılları arasında devlet memuruydum, istifa ile ayrıldım ve 2005 yılında SSK (yeni adıyla SGK) dan emekli oldum.

İyi çalışmalar,

Sayın Meslektaşlarım,
Emekli sandığına tabii olarak 12 yıl hizmet vermiş ve daha sonra istifa ederek emekliye ayrılmış müvekkilin emeklilik ikramiyesi alabilmesi için açmış olduğumuz iptal davası kazanıldı, karar onandı. Ancak idare karar düzeltme yoluna giderek aynı zamanda karar kesinleşmeksizin 11 yıla karşılık gelen emeklilik ikramiyesi açıklamasıyla 2600-tl ödeme yaptı müvekkil adı ve hesabına. (hak ediş tarihi olan 1990 yılının katsayıları dikkate alınarak) Müvekkil bu parayı çekmedi. Ardından kuruma tekrar bir dilekçe yazarak bu ödemeyi nasıl hesapladıklarını bilgi edinme hakkı çerçevesinde sorduk. Ve ikramiye miktarını kabul etmediğimizi, a) enflasyonun hesaba katılmadığını b) 11 yıl değil 12 yıl için ödeme yapılması gerektiğini belirttik. İdareden gelen cevap hesaplamada hata olmadığı yönünde. Şimdi Enflasyon farkı ve yapılan yanlış hesaplama için yeni bir dava açmayı düşünüyoruz. İdareden alınan "hesaplamada hata yoktur" cevabına karşı bir İptal davası olarak mı açmalıyız? Tam yargı davası olarak açılsa ve enflasyon farkı istense harca esas değeri bilmeden bunu yapmak mümkün mü? artık idari yargıda da belirsiz alacak davası açılabiliyor diye biliyorum, veya hem iptal hem tam yargı davası konusu mu olur ? Deneyimlerinizi paylaşır ve fikir verirseniz sevinirim. Saygılar.