Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

yanlış hesaba yapılan ödemeden dolayı açılan menfi tespit davası ve tazminat istemi?

Yanıt
Old 09-01-2007, 22:06   #1
av_mesutkaya

 
Varsayılan yanlış hesaba yapılan ödemeden dolayı açılan menfi tespit davası ve tazminat istemi?

Ödenmeyen 12.000 ytllik bonoyu kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe koyduk.ancak borçlu 2.000 ytllik kısmı ödediğini belirterek %40 kötüniyet tazminatı istemli menfi tespit davası açtı.bankadan yaptığımız araştırmada paranın alacaklının müdürü olduğu şirket hesabına yattığı ve müvekkil tarafından şirket hesabındaki diğer havalelerle birlikte çekildiği görülmüştür.davanın reddi için ne yapmalıyız?ilgili yargıtay kararına sahip olan var mı?şimdiden teşekkürler.
Old 10-01-2007, 00:16   #2
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Borçlu menfi tespit davası açmışsa, bu demektirki ödeme emrinin tebliğinden önce 2000 YTL hesaba yatırmış ve 5 günlük ödeme süresinde itiraz etmeyi ihmal etmiştir.

Eğer durum gerçekten böyle ise yani borçlu takipten önce kısmi ödeme yapmışsa, ödenen kısım için tespit kabul edilmelidir. Bununla ilgili alacaklının lehine bir yargıtay kararıda olmamalıdır.

Soruyu yanlış anladıysam, durum farklı olur tabi. Ancak her ne kadar tam olarak uygulanmasada, yüzde kırk tazminat; alacaklının kusuruna ve bu takipte borçlunun zararına göre kabul edilmelidir, bunu da hatırlatmak isterim.
Old 10-01-2007, 00:30   #3
Adalet Bakanı

 
Kitap

Havale bir borç ödemesi hükmündedir ve önemli olan bu miktarın neye karşılık ödendiğidir. eğer havale yapılırken açıklama kısmına takibe konu kambiyo senedine istinaden yapıldığı yazılmamış ise karşı tarafın bunu ispat etmesi zordur. Bu nedenle eğer herhangi bir açıklama yapılmamışsa tazminata mahkum olmaktan kurtulursunuz, ama bu durumda etik olan müvekkiliniz tahsil ettiği miktar kadar alacağından feragat etmesidir.
Old 10-01-2007, 14:28   #4
av.semire nergiz

 
Varsayılan

Menfi tespit davası bir hukuki münasebetin veya ondan doğan doğan bir hak ve yetkinin mevcut olmadığının,bir belgenin herhangi bir sebeeple hükümsüzlüğünün tespiti için açılan bir davadır.Dolayısıyla gerek sizin beyanınızdan ve gerekirse de bankaya yazılacak bir müzekkere ile kısmi ödeme hususu çok net anlaşılıabilir durumdadır.Kaldı ki dediğinize göre hesabı kullanılan şirket yabancı dolayısıyla müvekkilinizin bilmediği herhangi bir şirket değil bizzat müdür olarak başında bulunduğu bir şirkettir .Dolayısıyla sadece kötü niyet tazminatı açısından red kararı verilir;tabi ki bu da eğer müvekkiliniz iyiniyetli ise mümkün olacaktır ;zira müdür sıfatıyla şirket hesaplarına aktarılan paralarının kaynağını biliyor olması beklenir.
Her halükarda Kısmi ödeme konusunda ise tespit kararı verileceğini düşünüyorum.
Old 10-01-2007, 16:20   #5
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Sayın Dülger, soruyu soran Sayın Kaya zaten 2000 ytl miktarın hesaba yatırıldığını ve bu miktarın söz konusu bono için ödendiğini ifade etmiştir. Bu noktada davayı nasıl reddedebilir sorusuna verdiğiniz cevabınızın etik tarafı yoktur. Bunu siz kendi davalarınıda yapabilirsiniz, yada ben kendi davalarım için sizin önerdiğiniz yolu uygulayabilirim. Ancak burası bir hukuk sitesi, buradan haksız olduğunu bile bile şöyle yalan atın gibi bir tavsiyede bulunamazsınız. Kaldı ki önerinizi sonuçsuz bırakacak yargıtay kararlarını kendiniz sunmuşsunuz.
Old 10-01-2007, 16:40   #6
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Selim Balku
Sayın Dülger, soruyu soran Sayın Kaya zaten 2000 ytl miktarın hesaba yatırıldığını ve bu miktarın söz konusu bono için ödendiğini ifade etmiştir. Bu noktada davayı nasıl reddedebilir sorusuna verdiğiniz cevabınızın etik tarafı yoktur. Bunu siz kendi davalarınıda yapabilirsiniz, yada ben kendi davalarım için sizin önerdiğiniz yolu uygulayabilirim. Ancak burası bir hukuk sitesi, buradan haksız olduğunu bile bile şöyle yalan atın gibi bir tavsiyede bulunamazsınız. Kaldı ki önerinizi sonuçsuz bırakacak yargıtay kararlarını kendiniz sunmuşsunuz.

Sayın Balku,
Zannediyorum cevabımı yada soruyu yanlış değerlendiriyorsunuz.Meslek ahlakı ve etiği konusunda bugüne kadar,arzu edilen yada genelde arzu ettiğim çizgiyi hiç bir şekilde aşmadım ve aşılmasına da müsade etmedim.Bu nedenle cevabım,,meslektaşımın sorusunda belirttiği " bu bedelin icra takibi alacaklısı tarafından kabul edilmediğine " yöneliktir.
Yoksa,"bedelin alacaklısı tarafından kabul görülmesine rağmen nasıl yok farzedilir " hesaplarına yönelik değildir.
Soruda açıkça,şirket hesabına yatırıldığının ve bilinmeden bu bedelin diğer ödemelerle birlikte çekildiğinin dava anında öğrenildiği yönündedir."
Ödeme yapılan şirket ile,alacaklı şahıs farklı kişilerdir.Borçlu ise,dayanak icra takibi alacaklısına ödeme yaptığını beyan etmektedir.Meslektaşım da bu davanın reddi için ne yapılabilir şeklinde soru sormuştur.Sunduğum kararlar ise,başka bir hukuki ilişkinin temeline ve başka bir şahsa yapılan ödemelerle ilgilidir.Kaldıki,bu yapılan yanlışlık sebebsiz zenginleşme hükümlerine göre dahi talep edilebilir durumdadır.


Sayın Balku,şu cevabı da verebilirdim.
Şirket müdürüne söyleyin,bu ödemenin alacağa mahsuben yapıldığını kabul etsin..
Peki,böyle bir cevap bir avukat-hukukçuya yakışır tarzda bir cevap mı yoksa vatandaşın aradığı cevap mı olurdu?
Tüm beyanlara rağmen "Hukuk etiğine yakışmadığını " beyan etmenizi yeterli kabul edilip,mesaj silinmiştir.

Ben hala soruyu yanlış anladığımı ve cevaplarımla meslektaşımı yanlışa yönelttiğimi yada hukuk-insan ahlakına aykırı bir cevap yazdığımı farkedemiyorum.Tek farkettiğim,mesajınızın beni incittiği ve bu tür yanlış algılamalarda yada günlük hayat keşmekeşi içinde yapılabilecek yanlışlarda daha dikkatli mesajlar gönderilmesi gerektiği şeklindedir.

Saygılarımla
Old 10-01-2007, 18:23   #7
Adalet Bakanı

 
Varsayılan

sayın Dülger'in vermiş olduğu yanıt tamamen Avukat-Avukat dayanışması içerisinde ve yol gösterici bir niteliğe sahipti ve nasıl bir beyanda bulunması gerektiğini açıklıyordu. Bence bu tür bir durum tam da bu sitenin ruhunda var olan durumdur.

olayın etik tarafının muhatabı Sayın Dülger değil, soru sahibinindir. Kaldı ki eğer alacaklı bu parayı almamış olmayı yeğliyor ve avukatından buna uygun bir hareket bekliyorsa bu beklentinin karşılığını verme noktasında karar verecek olan kişi de alacaklının vekilidir.

Bu nedenle sayın Dülger'in cevabında "Hukuk etiğine yakışmayan" bir durumun var olmadığını bildirmek istedim.
Old 11-01-2007, 02:57   #8
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Verilen sorudaki ifade şudur;
Alıntı:
bankadan yaptığımız araştırmada paranın alacaklının müdürü olduğu şirket hesabına yattığı ve müvekkil tarafından şirket hesabındaki diğer havalelerle birlikte çekildiği görülmüştür.davanın reddi için ne yapmalıyız?

İfadede anlaşılan husus, alacaklı alacağının bir kısmını almış, soruyu soran almadık demiyor. Bu noktada çekilen 2.000 YTL meblağın başka bir alacağa ilişkin olduğu belirtilmiyor.

Soruda bu gibi hususlara değinilmediği halde vermiş olduğunuz cevapta;

"çekmiş olduğunuz 2.000 YTL miktarın başka bir alacağa ilişkin olduğunu beyan edin" ifadesini kullanmışsınız.

Benim eleştirim bu noktadır, niye alacaklı vekili aslında başka bir borcun havalesi olmadığı halde, başka bir borca ilişkin olduğunu beyan etsin? Kaldı ki bu beyanı ispata kabil olduğunu kendi sunduğunuz yargıtay kararları ile ifade etmişsiniz.

Meselenin asıl önemli tarafı verilen cevap herkese açık bir alanda verilmiştir. Bunu okuyan karşı tarafın vekili olabileceği gibi, hukukçu olmayan bir şahısda olabilir. Verdiğiniz cevaptaki dayanışma örneğini neden borçlu vekili yararına kullanmayalım.

Sizin ve değerli üyelerin bileceği üzere hukuk kağıt üzerinde doğru uygulandığında da hukuk olmuyor, bunun farkındayım, ancak bu ve buna benzer tavsiyelerin daha özel bir alanda paylaşılması tarafındayım.

Alıntı:
Sayın Balku,şu cevabı da verebilirdim.
Şirket müdürüne söyleyin,bu ödemenin alacağa mahsuben yapıldığını kabul etsin..
Peki,böyle bir cevap bir avukat-hukukçuya yakışır tarzda bir cevap mı yoksa vatandaşın aradığı cevap mı olurdu?

Evet herkese açık bir hukuk sitesinde verilecek en güzel cevap belki de bu olurdu. Davayı kabul ederek de doğru savunma yapabiliriz. Vatandaş zaten 2.000 YTL meblağı cebine koymuş, geriye kalan meblağ üzerinde takip yapabilir.Para hesaba yattığı halde yatmadı diye iddiada bulunmak, herzaman daha avantajlı bir yaklaşım mı?

Alıntı:
Tek farkettiğim,mesajınızın beni incittiği ve bu tür yanlış algılamalarda yada günlük hayat keşmekeşi içinde yapılabilecek yanlışlarda daha dikkatli mesajlar gönderilmesi gerektiği şeklindedir.


Sayın Dülger, eleştirimin sizi incitmesi açıkçası beni üzdü, bu anlamda affınıza sığınmak ne derece incinmenizi hafifletebilir bilemiyorum ama sizden özür diliyorum. Soruyu benim yanlış anladığımı umut ediyorum. Saygılar
Old 27-07-2009, 13:05   #9
ksezen

 
Varsayılan havale hukuki hükmü

Merhaba hukukçu arkadaşlar konu eski ancak emsal olabilecek başımdan geçen bir davayı örnek şeklinde vermek isterim. Açıklayıcı olması bakımından: yanlışlıkla havaleyle bir şahsın hesabına yatırılan para için yanlış bir hesaba yapılan havaleyi sebepsiz zenginleşmeyle talep ettiğimiz bir davada, davalının alacağa mahsuben alındı iddiası üzerine havalenin bir ödeme şekli olduğu(mahkemece) kabul edilerek aksini ispatlamamız hukuken mümkün olmadığı için davayı kaybettik.Bu sebeple hukukukçudan beklenenin hukukun gerçek tecellisine olan emeğe ve hakka saygı duymak olması gerektiği düşüncesindeyim. Teşekkürler!
Old 04-10-2009, 18:32   #10
Av.Serkan DAĞDEVİREN

 
Varsayılan

taraflar arasında bono düzenlenmesinden başkaca borçlandırıcı bir işlem söz konusu değilse ödemenin taraflar arasında var olan muaccel bir borca mahsuben yapıldığı kabul edilir.Bunun için ödemeyi yapanın havalede açıklama yapması da şart değildir.açıklama taraflar arasında başkaca borç doğrucu işlem olması halinde ihtiyaç duyulan bir durumdur.Böyle bir durumda genel itibariyle davalı alacaklı havalenin/ ödemenin başka borca karşılık yapııldığını iddia etmektedir.ancak yukarıda izah ettiğim üzere taraflar arasında bono düzenlenmesinden başkaca bir borç doğuran işlem olmadığından ve tek muaccel borç söz konusu bono olduğundan ödeme bu bonoya karşılık yapılmıştır.ödemenin mahsubu ve menfi tespit talebinin ödeme yapılan tutar üzerinden kabulüne karar verilmesi gereklidir.zira,başak borca istinaden ödeme yapıldığını iddia eden alacaklı davalının başka bir hukuki ilişkinin varlığını ispat külfeti vardır.arkadaşlar Bu tarz davalarda ispat yükü davalı7alacaklının yapacağı savunmaya göre yer değiştirmektedir.Bu nedenle savunam verilirken aman dikkat lütfen.saygıyla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Vazgeçilen Takipten Dolayı Aynı Gün Açılan Menfi Tespit Davası av_mesutkaya Meslektaşların Soruları 11 30-11-2012 12:47
menfi tespit davası av.asen öznur Meslektaşların Soruları 12 02-03-2009 10:49
içtihat- Menfi Tespit davası Av.Ceylan Pala Karadağ Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 0 21-11-2006 15:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06015611 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.