Konkordato ilanı sonrası alacaklıların durumu

Değerli meslektaşlarım,

Daha önce tecrübe etmediğimizden dolayı sizlere sorma ihtiyacı hissettik.

Alacaklı olduğumuz fakat henüz icra takibi başlatmadığımız bir firma konkordato ilan etti. Şimdi sürecin nasıl işleyeceği konusunda bilgimiz yoktur.

İflas erteleme davasında olduğu gibi kararı veren mahkemeye talepte bulunup müdahil olacak mıyız?

Takip başlatmadığımızdan dolayı alacaklı olduğumuz firmaya nasıl başvuracağız?

Bu konuda bilgi verebilirseniz çok sevinirim.

Şimdiden teşekkürler...

Sayın Meslektaşım
Borçlu hakkında verilmiş bir geciçi yada kesin mühlet kararı var ise (206 mad. 1. sırasında yazılı imtiyazlı alacaklılar hariç ) herhangi bir takip yapılamaz, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı alınamaz. Ancak dava açılabilir.
Mühlet kararından sonra borçlunun , borcunu ödeme teklifi yasada yer alan nisap şekillerinden biri ile kabul edilir ve konkordato tasdik edilirse borçlunun teklifini yerine getirdiği süre içerisinde de borçlu aleyhine herhangi bir takip yapılamaz.Borçlunun taahhüdüne uymaması halinde talep halinde talep eden alacaklı yönünden konkordatonun feshi talep edilebilir. Fesih halinde her türlü takip yapılabilir.

Borçlunun borcun ne şekilde tasfiye edileceğine yönelik teklifi (vade ve iskonto oranları somut olarak belirtilir) ile Konkordatonun kabul edilip edilmeyeceği yapılacak alacaklılar toplantısında karara bağlanır. Borçlu,mahkemeye alacaklıların bir listesini verir. Komiser tarafından alacaklılara toplantı hakkında bilgilendirme yapılır,alacaklılar toplantıya davet edilir. Ancak Borçlunun mahkemeye verdiği alacak ve alacaklılar listesi tek tarafı olduğundan dolayı alacak miktarı yada niteliğinde uyuşmazlık olması halinde mahkemeye başvuru yapılması gerekmektedir. Aksi halde alacak ve alacaklı nisap miktarlarında dikkate alınmaz. Alacaklıların davaya müdahil olmaları zorunlu değildir. Ancak her alacaklı dilerse davaya müdahil olarak yargılamaya yönelik taleplerde bulunabilir.

Alıntı: Yazan Av. Mehmet Demirezen Sayın Meslektaşım Borçlu hakkında verilmiş bir geciçi yada kesin mühlet kararı var ise (206 mad. 1. sırasında yazılı imtiyazlı alacaklılar hariç ) herhangi bir takip yapılamaz, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı alınamaz. Ancak dava açılabilir. Mühlet kararından sonra borçlunun , borcunu ödeme teklifi yasada yer alan nisap şekillerinden biri ile kabul edilir ve konkordato tasdik edilirse borçlunun teklifini yerine getirdiği süre içerisinde de borçlu aleyhine herhangi bir takip yapılamaz.Borçlunun taahhüdüne uymaması halinde talep halinde talep eden alacaklı yönünden konkordatonun feshi talep edilebilir. Fesih halinde her türlü takip yapılabilir. Borçlunun borcun ne şekilde tasfiye edileceğine yönelik teklifi (vade ve iskonto oranları somut olarak belirtilir) ile Konkordatonun kabul edilip edilmeyeceği yapılacak alacaklılar toplantısında karara bağlanır. Borçlu,mahkemeye alacaklıların bir listesini verir. Komiser tarafından alacaklılara toplantı hakkında bilgilendirme yapılır,alacaklılar toplantıya davet edilir. Ancak Borçlunun mahkemeye verdiği alacak ve alacaklılar listesi tek tarafı olduğundan dolayı alacak miktarı yada niteliğinde uyuşmazlık olması halinde mahkemeye başvuru yapılması gerekmektedir. Aksi halde alacak ve alacaklı nisap miktarlarında dikkate alınmaz. Alacaklıların davaya müdahil olmaları zorunlu değildir. Ancak her alacaklı dilerse davaya müdahil olarak yargılamaya yönelik taleplerde bulunabilir.

Meslektaşım düzeltmek isterim ki ihtiyati haciz kararı alınabilir.

Kesin mühletin alacaklılar bakımından sonuçları2)
Madde 294- (Değişik: 28/2/2018-7101/22 md.)
Mühlet içinde borçlu aleyhine 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve
evvelce başlamış takipler durur, ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararları uygulanmaz, bir takip
muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.

Göreceğiniz üzere kanun koyucu ihtiyati haciz kararları "UYGULANMAZ" demektedir. Alınamaz ya da verilemez dememektedir. İhtiyati haciz talebi önüne gelmiş olan genel mahkeme ihtiyati haciz kararını salt konkordato ilan edilmiş olduğundan mütevellit ret edemez.

Fakat icra müdürü de ihtiyati haczi uygulayamaz.

Emin olmamakla birlikte takip talebinde de bulunulabilir. Zira aynı kanun "takip yapılamaz" demektedir.

Bir işlemin takip işlemi sayılabilmesi için evvela "icra organlarınca" yapılması gerekir.

icra organları ise icra dairesi, icra mahkemesi ve genel mahkemelerdir.

örneğin ödeme emri tebliği, icra emri tebliği icra dairesince yapılırken, takip talebi alacaklı/ lehdar tarafından yapılmaktadır. İcra organlarınca yapılmayan hiçbir işlem icra takip işlemi, sayılamaz ve icra takibi de icra takip işlerinin vücudunu oluşturur. icra takip işlemi göz, kulak, burun ise icra takibi de insan vücududur.

Düzce Barosu stajyer avukatlarından Çağatayalper Karaosmanoğlu

Ekleme: Yine Kanunun 51 e son fıkrasında "... konkordato için mühlet verilmiş ise, o borçluya karşı takip "muamelesi" yapılamaz demektedir. Yukarıda da belirttiğim üzere icra takip işlemi(eş anl. muamele) icra organlarınca yapılmalıdır.