Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İcra kefili-Taahhüdü ihlal

Yanıt
Old 19-11-2011, 14:11   #31
av.murat kılıç

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan PINAR YILMAZ
İcra dosyasında 22.000 lira üzerinden borçludan taahhüt alındı. Ancak sonoda tahrifat olduğu gerekçesiyle takibin 10.000 lirası iptal edildi. Şimdi eski alınan taahüt iptal mi olur. Yoksa ben kalan 12.000 lira yı ödemediği için bu taahhütden dolayı taahhüdü ihlal şikayeti yapabilirmiyim. Saygılar...

Kısmi taahhüt geçerli olmadığından taahhüdün geçersiz olmuş olduğunu kanaatindeyim.
Old 19-11-2011, 14:36   #32
tiryakim

 
Varsayılan

Tahhüdün geçerli olabilmesi borcun tüm ferileri ile hesaplanıp taahhüdün o şekilde oluşturulması gerekir. Benim görüşüme göre tarafınızdan alınan taahhüd geçersiz bir taahhüttür.
Old 21-11-2011, 12:27   #34
yalcinhukukbürosu

 
Varsayılan

Yine buradaki forumlarda okuduğum icra kefilinin taahhüdüne ilişkin " tutanakta icra kefilinin hakkındaki sürelerden vazgeçtiğinin tutanağa yazılması halinde icrra kefilinin vermiş olduğu taahhüdün geçerli olduğuna dair yargıtay kararı olduğunu anımsıyorum. Biraz daha araştırmanızı öneririm.
Old 14-01-2012, 11:24   #35
AV.SERTANn

 
Varsayılan

Alıntı:
Av.Mehmet Saim Dikici

"Burada kafama takılan bir husus var.

İİK.340. maddede "Taahhüdü ihlal" suçu tanzim edilmiş olup, madde içeriğinde "Borcunu ödemeyen borçlu" dan bahsedilmektedir. İcra kefili, ne zaman dosyanın borçlusu haline gelir? Bu soruya cevap aramak doğru olur.

İcra kefili olan 3. kişilerin asıl borçlu hakkında takibin kesinleşmesi halinde kefaletinin geçerli olacağı ve icra kefaletine ilişkin tutanağın ilam hükmünde sayılıp, icra emrinin icra kefiline tebliğ edilmesi ile sonuç duğuracağı (İİK.38'de( Yargıtay'ın bir çok kararında istisnasız biçimde ve açıkça belirtilmiştir.

O halde, bir başkasının borcu için haciz mahallinde kefalet veren 3. kişinin İİK:340. madde dairesinde zikredilen -taahhüdünü ihlal eden-"borçlu" durumuna düşmesi için öncelikle icra emrinin icra kefiline tebliğe çıkarılmış olması gerekir kanaatindeyim.


Başka bir ifade ile, icra emri kendisine tebliğ edilmedikçe icra kefili bakımından kefaletin talep edilebilir bir borç içermeyeceği kanaatindeyim. Bunun doğal sonucu olarak da, icra emri çıkarılmayan icra kefilinin "taahhüdü ihlal" suçunda belirtilen "borçlu" haline gelemeyeceği düşüncesindeyim."

Kararlarda İcra kefilinin Ödeme emrininin tebiliğinden önce yaptığı taahhüdün geçerli olmadğı zira bu aşamada borçlu sıfatı kazanmadığından bahsedilmiş...."Asıl borçlunun" ödeme emri tebliğ edilmeden yaptığı taahhüt borçlu sıfatı kazanmadığı gerekçesi ile geçersiz sayılabilir mi? Zira dosyamda asıl borçunun ödeme emri tebliğ edilmeden yaptığı ödeme taahhüdü söz konusu...Mahkeme de "İcra Kefili" ile alakalı olan(icra kefilinin icra emri tebliğ edilmeden önce borçlu sıfatı kazanmadığı) Yrg.16.HD'nin 2009/9314 E sayılı kararını dayanak göstererek Beraat kararı verdi.

İcra Takibinde asıl borçlu borçlu sıfatını ne zaman kazanır?



Alıntı:
T.C.
YARGITAY
8. CEZA DAİRESİ
E. 1991/519
K. 1991/1307
T. 12.2.1991
• TAAHHÜDÜ İHLAL ( Takip Kesinleşmeden Önce Yapılan )
• TAKİP KESİNLEŞMEDEN ÖNCE YAPILAN TAAHHÜDÜN GEÇERSİZLİĞİ
2004/m.20, 340
ÖZET : Sanığa çıkarılan ödeme emri tebliğ edilmeden alacaklı ile icra memuru huzurunda yaptıkları taahhüt hukuken geçerli değildir.

DAVA : Taahhüdü ihlalden sanık Mehmet'in yapılan yargılaması sonunda; İİK. nün 340. maddesi gereğince bir ay hafif hapis cezasıyla hükümlülüğüne dair, ( İzmir Birinci İcra Ceza Mahkemesi )nden verilen 27.8.1990 gün ve 1224 esas, 1697 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile 30.1.1991 günü daireye gönderilmekle incelenip, gereği düşünüldü:

KARAR : 24.8.1989 tarihinde çıkarılan ödeme emrinin 1.9.1989 tarihinde tebliğ edildiği, takip kesinleşmeden alacaklı ve borçlunun 31.8.1989 tarihinde icra memurunun huzurunda yaptıkları taahhüt sırasında takipten haberdar olduklarından söz etmedikleri ve İİK. nun 20. maddesinde yazılı müddetin işlenmesini bekleyemeyecekleri konusunda bir açıklamada bulunmadıkları ve bu nedenle de takip kesinleşmeden yapılan taahhüdün hukuken geçerli olmadığı gözetilmeden yazlı şekilde hükümlülük kararı verilmiş olması,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi ( BOZULMASINA ), 12.2.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 03-02-2013, 14:12   #36
Av.Gök

 
Varsayılan

Duygu hanım, haciz esnasında alınan taahhütlerin baskı olduğu için iradeyi sakatladığını ve Ankara hakimlerinin bu yüzden beraat kararı verdiğini belirtmişsiniz.Elinizde buna ilişkin bir kaç karar varsa rica edebilir miyim, bana gönderebilir misiniz?
Teşekkür ederim
Old 22-07-2015, 13:01   #37
Av. Uygar Seçkin Acar

 
Varsayılan

Ceza sorumluluğunun şahsiliği prensibine göre her kişi kendi eyleminden sorumludur. Başkasının borcuna kefil olduğu için ödeme emri kesinleşmesi beklemeden ceza davası açmak borçlunun hareketlerinden kefili sorumlu tutmak olacaktır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
taahhüdü ihlal Av.Mehmet_Ali Meslektaşların Soruları 6 11-06-2013 17:32
taahhüdü ihlal avsenanur Meslektaşların Soruları 13 14-04-2011 10:16
taahhüdü ihlal davası Av. Tuncer ÖZYAVUZ Meslektaşların Soruları 6 26-03-2009 12:18
taahhüdü ihlal? avangardea Meslektaşların Soruları 10 24-10-2008 15:46
taahhüdü ihlal- halilerdemir Meslektaşların Soruları 1 05-08-2008 14:44


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05648589 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.