Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Sinema ve Televizyon Filmler ve diziler üzerine sohbetler

Kanallardaki banallik..!

Yanıt
Old 10-05-2006, 16:34   #1
NİLGÜN SEYMEN

 
Çözüm Kanallardaki banallik..!

Bu sabah ben mi öyleyim yoksa herşey gözüme olduğundan çok daha boyutlar ötesi görünüyor..anlayamadım bunun nedeni..

O klişe sabah kanallarının arasında sörf yaparken, tv.de Lerzan Mutlu'nun sunumunu yaptığı programa denk geldim..

Seda Sayan'ın mimiklerini, cümlelerini ve hareketini taklit ederek + fiziği ile götürmeye çalıştığı show formatlı programını izlerken, inanın daral geldi..
Seda gibi oynuyor ..Seda gibi tepki veriyor..ve Seda gibi gülüyordu..

İnanın çok büyük bir çöküş içindeyiz..bu bence çok büyük bir kültür erozyonudur..
Farkında mısınız bilmiyorum..o kanallarda kadrolu birsürü de kadınlar yer almakta..kendilerine söz sırası geldiğinde konuşan.<<.IQ..VE EQ sü düşük >>cümlelerle ekranları ipotek altında tutarlar..
sabahın bilmem kaçında o kanal senin bu kanal benim dolaşır dururlar..
Kadrolu başıboş programlar sektörünün ,zavallı üyeleridir ..onlar..

Yazık vallahi çok yazık..
Benim acıyıp kahrettiğim ettiğim ...o ekranların başında eriyip giden saniyelerimizdir..
Kimin ne hakkı vardır..Ahu Tuğba'nın,Banu Alkan'ın meşk hayatlarını bize dayatmaya..
Aydın'ın programı..Seda Sayan'ın programı..Lerzan Mutlu'nun programı..,
sadece arada bir yoluma çıkanlar..
?????????????????????????????????????????????????? ??????????????????????????????
Böyle lay lay lom bir gidişat içinde uyutuluyor muyuz nedir..?Asıl çözmemiz gerekenleri çözemememiz için..Asıl görmemiz gerekenleri göremememiz için..!Asıl başlamamız gereken işlere başlayamamız için..!Asıl yoluna sokmamız gerekenleri fark edememiz için bilinçli mi yapılmakta bu hainlik..Ekran terörüdür bu..kültür terörüdür..
E*R*O*Z*Y*O*N*D*U*R..
Gelin bu konuda ne yapılabilir bunu tartışalım..

Benim kuzen ..yalçın,sık sık bana şu uyarıda bulunurdu..birşeyi yık..yık beğenmiyorsan..ama yıkmadan önce mutlaka o binayı sil baştan yapılandıracak kumun çimenton bir kıyıda hazır olsun..
Bu çöküşe ne zaman ve kim dur diyecektir..
Yıkalım bu eğlence terörünü yerine de eğitimi koyalım..sevgiyi koyalım barışı koyalım..müzik olsun sanat olsun..üreticilik olsun..İŞTE SİZE YETERİ KADAR HARÇ MALZEMESİ..
Yıktıklarımızı sil baştan yapılandıracak harkulade inanç dolu ilkelerimiz de var öyle değil mi..çok geç kalınmadan....el ele verelim..

Ekran başına yayılarak tabak tabak kekler çöreklere yenmesin..ekran başında birşeyler üretilsin..

Ben mi çok agresifim bu gün.....haksızsam lütfen yanıtlayın bu yazımı..

NİLGÜN../10.05.2006/17.43/
Old 10-05-2006, 18:45   #2
dark

 
Varsayılan :)

eleştiriyorsunuz ama reyting de payınız da yok değil izlemeyin derim sinirlenmessiniz
Old 10-05-2006, 22:31   #3
minee.mine

 
Varsayılan

Nilgün hanım size tamamiyle katılıyorum. Büyük olduğunu savunan, maalesef reklam payı olarak da büyük olan birkaç kanalın dayatması ,aslında doğru yayıncılık yapmak isteyen diğer kanallarında mecburen reklam alabilmek adına onları taklidiyle oluşan bir kültür erozyonu yaşıyoruz...
Her sabah hangi kanalı açarsanız açın, karşınızda bahsettiğiniz gibi birbirinin aynı programlar.Onların gerçek değil tamamiyle kurmaca skeçler olduklarını düşünüyorum.Fakat maalesef bunların gerçek hayatlar, gerçek olaylar olarak algılanıp izlenmesinide Türkiyenin çok acı bir gerçeği olarak görüyorum...
İşte her zamana uyan bir ninni bulunuyor. Halkı birgün dinle birgün magazinle .... uyutup düşünmesini,görmesini ve müdahalesini engelliyorlar.
dark'ın dediği gibi izlemeyip zap yapabiliriz. Fakat bu programları izleyen bir sürü insan var. Onlara da haksızlık değilmi bu, biz izlemiyoruz bizene yada '' Bana dokunmayan yılan............''
Buda farklı bir kaçış işte
Toplumun cahil kalmasını isteyen medya patronları iyiyi yaparlarsa insanların daha iyiyi isteyeceğini biliyorlar.Çünkü insanlar bilinçlenir ve yolunda gitmeyen şeyleri görmeye başlar herşeyin iyisini ister istemeye başlar. Bu da sanırım bazılarının işine gelmez...
Ne yazıktırki, biz çok çabuk uyuyan bir toplum haline getirildik dönem dönem uyuyoruz.
Geçenlerde Turgut Özakman'ın Şu Çılgın Türkler adlı eserini okuduğumda
''Vaay be biz neymişiz aslında uyanınca neler yapabiliyormuşuz, aslında nüvemizde nasıl bir maya varmış neler neler yapabilirmişiz dedim.
Çevremizde uyuduğunu gördüğümüz herkese tavsiye edelim.

ATATÜRK'ün sözlerini unutmayalım. ''Türk esirlik kabul etmeyen bir millettir''
Medyanın esiri olmayalım.
minee.mine ..10.05.2006/23:34
Old 11-05-2006, 13:13   #4
NİLGÜN SEYMEN

 
Varsayılan

dark..,ben sky.türk izlerim gücüm yettiğince kanal 5.de fransızca dinlemeye çalışırım..trt.kanallarındaki kaliteyi asla yadsıyamam.
Ama sevgili DARK..tv.başında zamanınını linç eden ne kadar büyük bir kadın kitlesi var biliyor musun..?
kabul günlerine giden çaylarda partilerde kumar masalarında yaşamını harcayanlar kadar büyük bir zavallılıktır bunlar..
Ben bun u bu nedenle üzerime asla almıyorum..
ben salt konuya ışık katmak istemi ile yazmak gereği duydum..
asla ahu tüğbanın meşk hayatı ilgi alanıma giremez..girmemelidir de..
sevgiler sayın dark..beni tanımanız için yazılarıma bir göz atın lütfen..
nilgün..
Old 08-06-2006, 15:49   #5
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Oya Başar-Levent Kırca ikilisinin bir skeçini izlemiştim.Bir Dönemin Meşhur Galin Kaynan ve Gözetleme programlaraıyla ilgili .Biri sosyologu biride yazarı canlandıran iki karı-koca bu tarz programların insana zarar verdiğini,körelttiğini hatta amiyane tabirle aptallaştırdığını dile getiriyorlar ancak her ikisideyanlız kaldıklarında bu programlardan kendilerini alamıyolardı ve en sonunda yakalandıklarında biri yazacağı kitap için,diğeride bir sosyolog oalarak gözlem yapmak için izlediğini söyledi.Bence hoş ve doğruydu ve iyi bir eleştiriydi.
Kim ne derse desin insanın doğasında var merak.Kim ne demiş,kim ne yapmış,kim ne giymiş........vs.vs.öğrenmek arzusu taşırız.
açıkçası 1 yıldır TV izlemiyorum haberler ve bilgi yarışmaları hariç.Çünkü biliyorum ki izlersem o çok insani olan merak duygularım kabaracak ve o kutu beni kendine esir edecek.
Benki yüksek tahsil yapmış ve çalışan bir insanım ve esir olmaktan korkuyorum o kutuya.Bir de düşünün ki iş güç sahibi olmayan sabah eşini ve çocuklarını okula yollayıp saat ona kadar tüm işlerini bitiren kadınları.Ne yapacaklar.
Hemen bir savunmamız olur "e kitap okusunlar".Hayır. onlar hayatlarında belki de hiç okula gitmediler ve okuma yazma bilmiyorlar,onlar hiç güzel kıyafetler giyip eşleriyle bir yemeğe gitmediler.
Onlar sahip olamadıkları ve olamayacakları pek çok şeyi o ekranda gördüler.Yaşayamayacakları şeyleri yaşamak için de konu komşudan uydurdukları dall güllü bluz ve pullu mendillerle o havayı tenefüs etmek için yollara dökülüyorlar.
Tasvip etmiyorum ama kızmıyorum eleştirmiyorum da onları.
Medya patronlarına da gelince onlar zaten ekmeklerine yağ sürme derdinde.Dolayısıyla toplumun zaaflarını da iyi kullanıp prim yapıyorlar.Bizde eğitimsizlik,işsizlik devam ederse karşımıza daha çok Lerzan Mutlular,A lar ,B ler çıkar ve biz çoooookkkkk daha eleştirir güleriz insanların hallerine ......

SAYGILARIMLA......
Old 16-06-2006, 23:22   #6
Que2

 
Varsayılan

Günümüzde biçok insanın kafasında kedince yarattığı, olması gereken bir insan tipi mevcut ve bu tipe uymayan insanlar ve yaşamları küçümsenmekte malesef.Eleştirilen tv programları ve bu programın renkli tipleri bilinçsiz ,eğitimsiz olarak nitelenmekte ve küçümsenmekte malesef.Unutmamamız gereken bi nokta var ki o da şudur:Bu programların çoğu format olarak eğitim konusunda bi sorun yaşamayan ve hepimizin gıpta ettiği gelişmiş ülkelerden ithal edilmektedir.Kadın programları içerik olarak biraz farklılaşsada neticede insan merakına odaklandığı için aynı kategoride değerlendirilebilir.Ayrıca eleştirilip küçümsenen kadınların bu tarz programların tamamen showa yönelik bi aldatmaca olduğunun bilincinde olduklarını bizatihi müşahade etmiş biriyim.Eleştirilen ve eleştirenin birleştiği bi nokta var anlaşılan;o da her ikisinin de agb ölçümlerinde yerini aldıkları.Neticede ortada olan gerçek şu ki: Herkes neyin ne olduğunun bilincinde ve bu oyunun bi parçası olmaktan mutlu oluyor ya da bi parçası olmak istiyor.
Old 17-06-2006, 10:18   #7
NİLGÜN SEYMEN

 
Varsayılan

Sevgili QUE..,

ŞAYET Türkiye standartlarında..-eğitim kulvarında-tamamdır herşey yerli yerine oturmuştur diyebiliyorsanız..
sorun yok demektir..

SAYGILAR..
17.06.2006/11.18
BURSA
Old 17-06-2006, 10:31   #8
NİLGÜN SEYMEN

 
Karar Zaman katliamı..!

Ben o formattaki programlara katılan ya da izleyen insanlara asla olumsuz bir yargılamada bulunamam..
Asıl yanlışlık bu tarz içi boş formatlı sabah yayınlarının yapımcılarındadır..
Eğitim ve gelişim konularında alınması gereken millerce yolumuz varken -eğlence ve lay.lay lom..yaparak yerimizde saymaktayız..
BU TARZ BİR YAKLAŞIM -VATAN HAİNLİĞİDİR..
Eğitime bilgiye sanata kültüre -set-çeken dahice bir strateji..

Kaliteli bir sanat..musiki..edebiyat..şiir..sağlık formatlı programlar..tiyatro..sinema..

Hani nerededir..ben görememekteyim..?
saygılar
-------------
Old 18-06-2006, 10:37   #9
Que2

 
Varsayılan

Eğitim elbette bir problem ancak ben eğitim ile bu tarz programlar arasında kurulan ilişkinin temelsiz olduğu kanısındayım.Eğitim sorunu olmayan memleketlerde çok daha saçma ve insanları aptal yerine koyan programlar yapılıyor ve yapılmaya devam ediyor.Agb ölçümlerinde eleştirdiğiniz programların ab grubundaki izlenme payını dikkatle takip etmenizi rica edeceğim.Jön türklerden bu yana devam eden biraz mürekkep yalamanın verdiği özgüvenle toplumunu küçümseyen ve yontmaya çalışan anlayışın ego tatmininden öteye gitmeyeceği kanaatindeyim.Bu insanlar baleyi ,operayı sevmiyor beyler bayanlarSanat sizin tariflerinize sığmayacak kadar geniş yelpazede kitle bulabilen bi alan o nedenle bu bakış açınızı değiştirmemiz gerekiyor.Saygılarla.....
Old 18-06-2006, 12:50   #10
NİLGÜN SEYMEN

 
İnceleme tercihlere saygı..!

Size sizin gibi düşünenlerle birlikte iyi seyyirler..sevgili QUE..

Eğitim derken kara tahta önünde klişe bir eğitim profili çizdiğimi düşünmüyorum..
sizin tercihlerinize de saygım sonsuz..
sevgiyle kalınız..
------------------18.06.2006/13.50
pazar
Old 18-06-2006, 22:31   #11
Que2

 
Varsayılan

Ne izlediğim konusunda herhangi bi beyanda bulunmadım nilgün hanım Ben sadece bir durum tesbitinde bulundum nacizane.Herneyse teşekkürler yinede.
Old 19-06-2006, 00:21   #12
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Eğitim ve gelişim konularında alınması gereken millerce yolumuz varken -eğlence ve lay.lay lom..yaparak yerimizde saymaktayız..
BU TARZ BİR YAKLAŞIM -VATAN HAİNLİĞİDİR..
Eğitime bilgiye sanata kültüre -set-çeken dahice bir strateji..

Kaliteli bir sanat..musiki..edebiyat..şiir..sağlık formatlı programlar..tiyatro..sinema..

Alıntı:
sizin tercihlerinize de saygım sonsuz..
?????????????????????????????????????????????????? ???


Benim bildiğim kadarı ile özel radyo ve televizyon kanalları herşeyden önce ticari işletmelerdir. Program hazırlarken yaptıkları programın tutup tutmıyacağına seyirci toplayıp toplamıyacağına bakarlar. Eğer bir programın tutmıyacağını veya tutmadığını yayından önce veya yayına girdikten kısa bir süre sonra fark ederlerse o programı devam ettirmezler; Çünkü o programdan zarar ederler.

Eğer demokratik ve kapitalist bir ekonomi ile yönetilen bir ülkede yaşıyoruz diyorsak bu türden programlara, hoşumuza gitsin veya gitmesin, katlanmak zorundayız. Yok eğer katlanmak zorunda değilim diyorsanız o kanalı ve gösterdiği programları bir daha açmazsınız. Siz ve sizin gibi düşünen herkes aynı şeyi yaparsa bu o kanalın sonu demektir. Banal kanalı kimse kimseye zorla seyrettirmiyor.

İşin bir de zevk ve kültür buyutu var; Sizin için banal olan sizinla aynı zevki paylaşmıyan ve sizin aldığınız kültürü almamış olan başkaları için banal değildir.

Biraz insaflı olun ve sizinle aynı zevkleri paylaşmıyanların zevklerine de hayat hakkı tanıyın lütfen.

Aslına bakarsanız ben de birçok programı banal buluyorum. Bunu yaparken de başkalarının da benim zevklerimi banal olarak nitelendirebileceklerini kabullenmek zorundayım. Banallık belki de yetişme tarzlarının, biyografilerin, zevklerin ve kültürlerin çokluğundan ve çeşitliliğinden geliyor. Ben herşeye rağmen bu banallığı tepeden indirilmiş bir kültür diktatörlüğünden daha iyi buluyorum.

Banal programlardan sorumlu birilerini arıyorsanız, sorumluları kanal yapımcıları arasında değil, başka yerlerde aramanız gerekir. Milli eiğitim bakanlığı, okullar, aile örneğin. Eğer bu saydığım kurumlar doğru çalışıp kendilerinden bekleneni yerine getirmiş olsalardı KANALLARDAKİ BANALLIK gibi bir başlığa gerek kalmazdı; O banal programları seyredecek kimse bulunmazdı çünkü.

Saygılarımla
Old 19-06-2006, 00:31   #13
NİLGÜN SEYMEN

 
Yeni Fikir Bize dokunmasın da..!

Konuyu geniş bir yelpaze içine yayarak oturtmuşsunuz sn Gemici...
aile okul sosyal çevre vs..HAKLISINIZ..,
Oturma odalarımıza giren bu kitle iletişim alternatifini kim ne frekansta açarsa onda kalsın..bize dokunmayan yılan da bin değil iki bin yıl yaşasın..

Bir de şu var kanallardaki bu banallik..
tepeden indirilen bir -KÜLTÜR EROZYONUDUR..-
Keşke empoze bir kültür diktatörlüğü olsaydı..
Buna razıydım çoktan..!

sevgiler..
19.06.2006/01.30
Old 19-06-2006, 13:24   #14
NİLGÜN SEYMEN

 
Varsayılan

AMAçok ciddi söylüyorum SN GEMİCİ..,
bu demokrasi anlayışınız güzel..zarif ve gelişmiş bir yaklaşım..
Galiba ben olaylara biraz da anne olarak yaklaştığım i,çin araya duygular da katılıveriyor..
Anlıyorsunuz beni umarım..
SEVGİYLE KALINIZ..
---------------------
Old 19-06-2006, 14:33   #15
Que2

 
Varsayılan

Meseleyi milli eğitim bakanlığı,aile ve okullara indirgemek yanıltıcı bi yaklaşım bence.Meseleyi biraz rönesansa,reforma,aydınlanma çağına ve 61-80 darbesine kaydırmak bizi daha doğru tesbitlere götürür kanaatindeyim...Saygılar....
Old 19-06-2006, 15:17   #16
ULZO

 
Varsayılan Kolay Para Kazanmak..

Bana göre yayınlanan onlarca kalitesiz düşük maliyetli yapımın temelinde Kapitalizm yani kolay yoldan para kazanmayı amaçlayan patronlar var.

Halk bunu istiyor bu programlar reyting alıyor sadece uydurulmuş bir kılıftır. Sektörün önde gelen kurumları ve ekranlarda boy gösteren çoğunluk ( bir kısım aktör ve aktrislerimiz , ses sanatçılarımız, mankenlerimiz vs. ) Emek harcamadan maliyete girmeden ( Eğitim herşeyden önce bir maliyettir. ) bir şeyler yapmaya ve para kazanmaya çalışıyorlar. Bunun sonuçları da yapılan TV programlarında açıkca görülebilir. Hatta medya da devleşmiş kurumlar artık işi o kadar ileri götürdüler ki bugün artık Prime Time denılen yayın aralığında yayınlanan programların başrol oyuncuları öncesinde konusunda hiçbir eğitim almamış neredeyse kanal binasının önünde geçmekte olan bir vatandaşımız oluyor.

Bu programları tahammül sınırlarımız içerisinde hepimiz ama meraktan ama beğenerek izliyoruz. Sorunun çözümü ve kaynağı kesinlikle izleyici değildir. Hangi program olursa olsun iki gün burun kıvırırız ancak sornasında o bizim rutinimiz olur ve seyre başlarız. En azından haberdar oluruz. Ve program bir şeklide amacına ulaşır.

Başlangıçtada yazdıgım gibi bana göre sorun kanal sahibi insanların maliyetleri düşük tutmaya çalışmasından kaynaklanıyor. Çünkü iyi bir tv programı hazırlamak alt yapısıyla, çekimleriyle zaman ve bolca para isteyen bir iş. Yoksa insan psikolojisi gereği herşeye alışır. Eleştirir yadırgar ama bir standartı her zaman için yakalar.
Old 19-06-2006, 21:00   #17
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Meseleyi milli eğitim bakanlığı,aile ve okullara indirgemek yanıltıcı bi yaklaşım bence.Meseleyi biraz rönesansa,reforma,aydınlanma çağına ve 61-80 darbesine kaydırmak bizi daha doğru tesbitlere götürür kanaatindeyim...Saygılar....

Bir rönesansın bir reformun bir aydınlanma çağının yapılabilinmesi için yeterli şartlar var mı sizce ülkemizde? Bu şartların gerçekleşmesini mi bekliyeceğiz yoksa elimizdeki demokratik olanaklarla ve eğitime bağlı yollarla problemi çözmeye mi çalışacağiz.

Bu türden problemlerini çözen tüm ülkeler bu çözümü darbede mi buldular? Darbe bir aydınlanma bir rönesans bir aydınlanma mıdır?

Alıntı:
Bana göre yayınlanan onlarca kalitesiz düşük maliyetli yapımın temelinde Kapitalizm yani kolay yoldan para kazanmayı amaçlayan patronlar var.

Başlangıçtada yazdıgım gibi bana göre sorun kanal sahibi insanların maliyetleri düşük tutmaya çalışmasından kaynaklanıyor.

Başka ülkelerdeki kanal sahipleri daha mı vatansever, yoksa halk kalitesiz mala ilgi göstermediği için kaliteli mal üretmeyem mi zorlanıyorlar?

Madem problemin kaynağını buldunuz, çözüm nedir sizce?

Saygılarımla
Old 20-06-2006, 15:09   #18
Que2

 
Varsayılan

Sayın gemici,ben sadece konuya daha geniş perspektiften bakma taraftarıyım Eğer bazı şeyleri muhakeme edebiliyorsak mevzunun taaaa yeniçeri geleneğine kadar uzandığını görebiliriz.Eğer rönesans için yeterince şartlar yoksa önceliğimiz seda sayan ı taşlamak terine bu şartları oluşturmak olmalıdır.Demokratik bir yolun olabilmesi için demokrasiyi özümsemiş , birey olabilmiş ve sorgulayabilen insanların olması gerek. Sanırım konunun temelide buraya dayanıyor.Darbeyi bi çözüm aracı olarak belirtmedim Sanırım beni yanlış anladınızDarbeci anlayışın ve bu anlayışın toplum mühendisleri tarafından yaratılan insan tipinin ideal anlamda bir birey olması için gereken şartları oluşturmamız gerekiyor. Eğer neşteri seda sayan ve kitlesine vurursak bunu başarabileceğimizi sanmıyorum....Saygılar...
Old 28-06-2006, 10:45   #19
Ümit Basri Bülbül

 
Varsayılan

suçlu kim?
kumandası elinde olup da kanalı değiştirmeyenler mi?
içi boş tenekeden farksız programları hazırlayanlar mı?
yoksa şöhret ve para için sunanlar mı?
veya reyting reyting reytin uğruna her şeyi yapapilecek yapıdaki tv kanalları mı?
acaba ne tiyatrosu, ne sineması, ne tatili, eğlencesi mahalle, komuş ya da akraba düğünleri olan insanlar mı?
ya da tiyatrosu, sineması, sosyal aktivite imkanları ile dolu bir şehirde yaşayıp da 300-1000 ytl ile evini geçindirmeye çalışan, çocuk okutan ve televizyona mecbur kalan insanlar mı?
ya da 100 yıla merdiven dayamış Cumhuriyet tarihimzde halkına gün yüzü göstermeyen, çocuğu şekerle kandırır gibi ev ve araba vaad eden siyasetçi ve politikacılarımız mı?
şapkamızı önümüze koyup düşünelim.
Old 16-07-2006, 17:13   #20
ooztemur

 
Varsayılan Aslında Sebep Biz Değil miyiz?

aslında herşeyin nedeni biz değilmiyiz..
bu zamanlarda bu neviden çarpıklıkları televizyon yöneticisi farklı yaratıklar mı ortaya koyuyor?
adamın birine çok dedikoducusun demişler seni sevmiyoruz ,
peki demiş adam ben dedikoduyu sokaktaki kedilerle mi yapıyorum??
Old 16-07-2006, 17:22   #21
YABANCI

 
Varsayılan

Tv yöneticilerinin yerinde siz olsaydınız farklı bişey yapmazdınız emin olun.Ayrıca biz suçluyuz derken ortada bi suç varmış gibi bi mana çıkıyor.Sevdiğimiz şeyleri izlemek neden suç olsun ki
Old 16-07-2006, 18:18   #22
Tiocfaidh

 
Varsayılan

Ben de tv yöneticilerini suçlamanın karşısındayım. Sonuçta televizyon kuruluşları kar amacı güden ticari müesseselerdir. Karı da ancak reklam almakla, reklamı reyting toplamakla elde edebilirler. Bu durumda tv'lerin yaptığı; toplumun ilgi duyduğu, izlenme oranı yüksek programları yapmak ve yayınlamak. Tamam, para kazanmak için insanların onur ve haysiyetini hiçe sayan programlar da yapılmıyor değil ama işte bunlar da içinde bulunduğumuz vahşi kapitalizimin öğeleri. Televizyonları kamu hizmeti yapan kuruluşlar gibi görmek aslında faturayı televizyonlara kesmemize sebep oluyor. Şunu artık anlayalım ki hiç bir medya patronu yarınlarımız daha güzel olsun, çiçeklerle böcekler yok olmasın, çevre kirliliğinin önüne geçilsin, balinalar ölmesin veya tüm insanlar yeşilaycı olsun diye girmiyorlar bu işe. Tek bir gayeleri var, para kazanmak. Magazin programlarını abartılı şekilde yayınlayan bir medya patronunun da dediği gibi, "halk bizden belgesel istedi de yayınlamadık mı?"

Bence suç abuk sabuk taleplerde bulunan halkta, yani bizlerde
Old 27-07-2006, 21:53   #23
YABANCI

 
Varsayılan

Yazılı ve görsel basının işlevinini tamamen para kazanmaya indirgemen ve bu işi yapan insanları bununla itham etmen için iyi gerekçelerin olmalı sanırım sayın tio!
Old 27-07-2006, 22:52   #24
Tiocfaidh

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Sessiz
Yazılı ve görsel basının işlevinini tamamen para kazanmaya indirgemen ve bu işi yapan insanları bununla itham etmen için iyi gerekçelerin olmalı sanırım sayın tio!

Gerekçe mi? Sessiz bey, Tülin-Caner gündeminin AB ile müzakere tarihinin alındığı gün yayınlanan siyasi programlara fark attığı ülkemizde yaşayan bir vatandaş olarak bana gerekçe mi soruyorsun? 'Şehit' diye nitelendirdiğimiz pek kıymetli evladımız 'benimle evlenirmisin'in Ata'sını son yolculuğuna uğurlayan 10.000 kişiyi medyanın gazladığını ve binlerce insanı cenazeye toplayarak reytingine reyting katan medya baronlarını bilmiyor musun? Büyük küçük herkesin izlemekten artık tiksinir olduğu Sibel can'ın tangalı görüntülerini edinmek için medyanın hanım efendiye ödediği yeşil dolarlar kabak gibi ortaya çıkmadı mı? İstersen daha sayayım da sayayım, bu ülkede medya para kazanmaktan başka hiç bir kaygı gütmüyor

Tabi sen Sibel Can'ın tangalı görüntülerini yayınlamak için medyanın verdiği çabayı para kazanma amaçlı değil de kamu hizmeti olarak değerlendiriyorsan ben de sana saygı duyarım
Old 28-07-2006, 22:12   #25
YABANCI

 
Varsayılan

sürekli belgesel mi izleyelim sayın tio? Toplumun magazine olan ilgisini nasıl dizginlemeyi düşünüyorsunuz?
Old 28-07-2006, 23:45   #26
Tiocfaidh

 
Varsayılan

Toplumun magazin adında bir gereksinimi olduğunu düşünmüyorum sayın Sessiz. Bana göre magazin, medyanın pişirip halkın önüne sunduğu ve sunulduğu andan itibaren halkta cazibe yaratan sanal bir gündemden ibaret. Eğer medya halkın önüne bu süprüntüleri getirmezse, halk oturup A mankeninin B şarkıcısıyla süregelen beraberliğinin nasıl sonuçlanacağını merak dahi etmez. İnsanların mahremine ilgi duymak ve dedikodu yapmak malesef insanların doğasında olan kötü bir huy, medya da insanın yaradılışından getirdiği bu çirkinliği kullanarak bunun sırtından para kazanma çabasında. Ama dediğim gibi bundan dolayı medyayı suçlamak da yersiz, zira para kazanmanın her yolunun mübah sayıldığı vahşi kapitalizm içinde kar elde etme amaçlı kurulan müesseselerden meydana geliyor medya

Herkesin belgesel izlemesini bekleyecek kadar katı düşünemem elbette bay sessiz. Ancak en azından insanların kişisel gelişimlerine katkıda bulunacak programları gelin kaynana programlarına tercih etmelerini temenni edeblirim.

Bu konuda hep ben konuştum, benimle aynı fikirde olmadığınız noktalarda sizin görüşlerinizi de dinlemek isterdim
Old 29-07-2006, 14:23   #27
NİLGÜN SEYMEN

 
Çözüm Bu bir arz talep meselesi..!

Tv.başına geçerek belirli bir programa odaklanmak,o yayın akışındaki koordinatları ve içeriğindeki konumları kendimizle bağdaştırmak,zaman kaybı değil ruhen ve beynen - artısının olduğuna- inanç duyduğumuz noktalarda durabilmemiz zannederim izleyicinin insiyatifindedir.
Yani hangi kanalda kaliteli bir süreç varsa orada durmak bizlerin elindedir.Ve bunun sonucunda da seçimin yok denecek anlamda sıfırlanacağı bir yayının da gündemde kalmak gibi bir şansı da olamayacaktır.
<Kendiliğinden bloke edilecektir.>
Yayıncılarla izleyiciler arasında paralel bir seçim çarkı bu bence.Bu nedenledir ki baktık ki hiçbir kanal istem ve kapasiteye hitap etmemekte,
vcd ler dvd.ler bilgisayarlar devreye girebilir.
Mecbur değiliz izlemeye,şayet böyle bir meğil başladıysa,bunda kanallardaki zafiyet ve banallik kadar,izleyicilerin seçimi ve eğilimi de de son derece pay sahibidir.
Tercih edilmeyen hiçbir yayın,uzun süreçli soluk alamamaktadır ekranlarda.

Bu yorumun ardından KALİTELİ BİR YAYIN dan ne anladığımızı da ortaya dökmemiz gerekiyor,bunun da kişiden kişiye değişirlik göstereceğini de düşünmemiz gerekir.
Yirmidört saat haber ve belgesel elbette çekilmez ama sabah kuşağındaki anlamsızlık da çoğunluk bir kitlenin uzaklaşması ve kanalı tercih etmemesi ile çözülebilir.Yerine ne koyulmalıdır;
Bunların da yanıtlarını aramalıyız bence.

1/-Spor mu
2/-müzik mi
3/-dil eğitim programları mı
4/-bilgi yarışmaları mı
5/-turizm programları mı
6/-gençlik ve pedogojik ağırlıklı aile panelleri mi
7/-sağlık programları mı
8/-0-6 yaş çocuk bakımı ve annenin eğitilmesi ağırlıklı programlar mı
9/-sigara alkol kumar gibi bağımlılıklarımızdan soyutlayacak rehabilite edecek ,yeni yaklaşımlar sunacak programlar mı
10/-gazete yayınları ve yorumlarının öğlen bültenleri mi
12/-okul öncesi çocuklara çizgi film.eğitsel çalışmalarla ilgili programları mı
13/-aile ve boşanmayı ,geçimsizlikleri şiddeti onaracak yapıcı programlar mı
************************************************** ********
Televoleler yerine bu tarz yayınlara çok daha muhtaç olduğumuzu düşünüyorum.Belirli zaman dilimlerine yayarak hepsinin azar azar işlenmesi
toplumumuzun istikrarını sağlamlaştıracağı inancındayım
Bu kalitedeki yayınları da salt trt kanallarında bulabiliyoruz.

sevgiyle kalınız
--------------
Old 29-07-2006, 22:10   #28
YABANCI

 
Varsayılan

Bu kötü programlardan ,yani eleştirilerinizin odak noktasını oluşturan programlardan nasıl haberiniz oluyor?

İnsanların merak ettikleri şeyleri öğrenmek istemeleri demek diğer sorumluluklarını es geçmek demek midir? Biri bir diğerine tercih edilmek zorunda mı bay tio?
Old 29-07-2006, 23:41   #29
Tiocfaidh

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Sessiz
Bu kötü programlardan ,yani eleştirilerinizin odak noktasını oluşturan programlardan nasıl haberiniz oluyor

İnce bir ironi olmuş bay Sessiz

Aslında bunu sormakta haklısınız, yatıp kalkıp eleştirdiğimiz, süprüntü olarak değerlendirdiğimiz o programlardan haberdarız, belki de ima etmeye çalıştığınız gibi bizler de o iğrenç çarkta bir dişli oluyoruz bazen. Kah zaplarken, kah ev ahalisinden diğerleri izlerken, kah canımız sıkıldığında irademizle bu beğenmediğimiz programları eleştirenler olarak bizler de izliyoruz kimi zaman. Ama dediğim gibi medyanın paketleyip, önümüze servis yaptığı bu programlara karşı direnç gösterememek Adem babamızdan bu yana biz insan oğlunda hep var olmuş olan dürtülerden kaynaklanıyor. Ne bileyim, hoş bir mankenin yakışıklı bir şarkıcıyla beraberlik yaşaması, ilişkilerinde gelişen olaylar, entrikalar ve heyecanlar insanlara bir şekilde çekici geliyor. Bana kalırsa bunu önlemek de bu tür yayınların yapıldığı andan itibaren mümkün değil. Yani "biz yayınlarız, beğenmeyen seyretmez kardeşim" düşüncesine kapılmamalı bir medya patronu. Çünkü insanlar, bu tür lanet olası dedikodu içerikli sözde haber adını taşıyan magazin süprüntülerine, televizyonlarında yayınlandığı andan itibaren karşı koyacak güçte değiller. Sonuç olarak kar etmek isteyen medya da haklı, bu programların mağduru olan eğitimsiz halk da haklı, ben de haklıyım sayın sessiz.(Ne güzel söylemiş Nasrettin Hoca)

Şaka bir yana, daha önce de değindiğim gibi medya kuruluşlarının kar elde etme amaçlarını göz önünde bulundurup, bu kuruluşları çok da hırpalamamak gerek. Ama halkı da zararlı yayınlardan korumalı. Eğitimli bir insan olarak siz kendinizi mümkün olduğunca koruyabilirsiniz ancak ülkemiz şartlarında eğitim konusunda sizin kadar şanslı olmayan milyonlarca insanın varlığını da sanırım kabul edersiniz. Konuya yeni bir açılım kazandırmasından korkuyorum(çünkü açıldıkça açılıyor) ama içinde bulunduğumuz ortamda banallıktan en az etkilenmek için eğitimli olmak gerekiyor sessiz bey. Pek kıymetli görüşlerinizi ve karşı tezlerinizi bizlerle paylaşırsanız seviniriz, izin verin biraz da ben soru sorayım size
Old 31-07-2006, 15:34   #30
YABANCI

 
Varsayılan

Bu durumu eğitimsizlikle acıklayabilir miyiz bay tio? Bizler eğitimli insanlar olarak bu programları eleştirdiğimize göre tüm detaylarıyla takip ediyoruz demektir.Yazılı basının köşe sultanları yani aydınlar da eleştiri oklarını bu programlara yöneltmelerini ,aksamları keyifli bi seyir gecirmelerine borclular Ben bu durumu sorun olarak değerlendirmiyorum bay tio O nedenle benden yorum beklemeyin.Ben sadece sizi anlamaya calışıyorum.Nilgün hanımın izlemek istediği ve sıraladığı programlar her gün yayınlanıyor o nedenle enseyi karartmaya gerek yok bay tio.Gün gelir prime time zaman diliminin efendisi, sizin entellektüelliğinizi besleyen programlar olur ama bu, siz de takdir edersiniz ki bi sürec gerektirir. Neyse hoşkalın....
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06054592 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.