Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Site Lokali Edebiyat, Müzik, Spor, Sinema, Bilgisayar.. Site üyelerimizin hukukla ilgisiz konularda sohbetleri için. [Siyaset ve din bu sitede konu dışıdır!]

facebook

Yanıt
Old 22-11-2007, 22:09   #31
Gülümse

 
Varsayılan

Geçtiğimiz ay bilgisayar teknik servisine uğradım.. Orada efendi genç bir delikanlı var.. Ne zaman başım sıkışsa ona mail yollayıp ya da telefon edip başını ağırtıyorum..

Teknik servis taşınınca hayırlı olsun demek için uğradım ve bu arada çocukcağıza face book hakkında bayağı sorular sordum. Ve haberleşmemizi bu yollada yapabileceğiz düşüncesi ile listesine beni ilave etmesini rica ettim..

Ertesi gün baktım hiç tanımadığım biri beni face booka ilave etmiş.. Sert bir tavırla kim olduğunu sordum.. Cevap gayet basitti.. "Gülümse hanım beni tanımadınız galiba, ben teknik servisten H..." gül gül yerlere yattım..

Galiba göz doktorunu ziyaret etme zamanım geldi de geçiyor..
Old 22-11-2007, 22:59   #32
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gulumse
Önemli olan sizin hangi niyetle oraya üye oluduğunuz.. Siz izin vermedeğiniz sürece hiç bir çöp size çatamaz

Saygı ile
Gülümseyin..

teessüf mü etsem yoksa yoksa ne desem bilemedim Gülümse Hanım. Benim oraya üye olmam herhalde başka bir niyetle olmasa gerektir!

En Allah Allah diyen saygılarımla..
Old 22-11-2007, 23:02   #33
üye18721

 
Varsayılan

Face book 'a çok temkinli yaklaşılması ve bu nedenle kişilik özelliklerimiz ile ilgili detaylı açıklamalar yapılmaması düşüncesindeyim.İki kişinin bildiği bir sır değildir derler;burada bu durumun çok daha ötesine geçilebiliyor!
Old 22-11-2007, 23:08   #34
Gülümse

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Saim
teessüf mü etsem yoksa yoksa ne desem bilemedim Gülümse Hanım. Benim oraya üye olmam herhalde başka bir niyetle olmasa gerektir!

En Allah Allah diyen saygılarımla..

"Teesüf" etmeyin sevgili dostum, sadece iyi niyetli görünen insanlar ile "tesadüf" etmeyin isteriz..

En iyi niyetli ve özür diler saygılarımızlar..
Old 22-11-2007, 23:10   #35
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Güvenlik ve kişisel bilgilerle ilgili kaygıları abartılı buluyorum. Dilerseniz sayfanıza yalnızca listenize eklediğiniz kişilerin görebileceği şekilde ayarlayabiliyorsunuz. Şunu izliyorum bunu dinliyorum dediğim için beni biri işe almayacaksa eksik olsun vereceği iş... Kafaların uyuşmadığı bir ortamda çalışmak da zaten kişiye pek huzur vermeyecektir...
Old 22-11-2007, 23:16   #36
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gulumse
"Teesüf" etmeyin sevgili dostum, sadece iyi niyetli görünen insanlar ile "tesadüf" etmeyin isteriz..

En iyi niyetli ve özür diler saygılarımızlar..

Estağfurullah Gülümse Hanım. Sadece şunu söylemek istemiştim: Birileri arkadaşlarını, eşini dostunu ekleyip, keni özel hayatını, eşini, çocuğunu, annesini, babasını resimleriyle ortaya koyuyor. Elbetteki istemediğiniz kişlerin görmesine mani olabiliyorsunuz... Ama, çoğu kişi bunun farkında bile değil! veya özellikle gizlemiyor... Herkes herkesin arkadaşının resimlerine kadar ulaşıyor, isterse kopyalıyor vs...

Biraz da sanki şu istenyor: Aaa bakın Ali isimli çocuk, bekarmış ve bizim fatmann da kankisiymiş! )) Ya da tersi...

Aman bana ne ya!

İnşallah amaca uygun sonuçlar verir diyelim...

Saygı ile herkes gülümsesin!
Old 22-11-2007, 23:29   #37
Gülümse

 
Varsayılan

Şaka bir yana dostlar,

Sayın Saim beyin söylediği şey çok doğru.. Öncelikle bu olayı iyi kavramış olan bir dostum yüklenen resimleri sadece dostlarınızın görmesini sağlayacak bilgileri aktarıp bizi aydınlatırsa sevinirim..
Old 22-11-2007, 23:38   #38
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

Bir arkadaşımın, Facebook ile ilgili gizlilik önerilerini paylaşmak istedim.

1.) Privacy menüsünün, profile kısmındaki seçenekleri, only my friends=sadece arkadaşlarım şeklinde değiştirmeniz halinde birçok gizlilik ihtiyacınızı karşılanabilir. En azından arkadaşlarınız dışındaki kişilerin bilmesini istemeyeceğiniz bilgiler saklı kalacaktır.

2) Yine Privacy menüsünden girilen Search kısmında, What can people do with my search results? bölümünde sayfanın en altındaki view your friend list checkbox ‘ını temizlerseniz, arkadaşlarınızın dışındaki kişilerin, arkadaş listenizi görmesini de engelleyebiliyorsunuz.

Doğrusu Facebook’ta yaşadığım en büyük zorluk aynı kişinin çifte kaydı nedeniyle, hangisini arkadaş listeme ekleyeceğime bir türlü karar veremeyişimdir.

Saygılarımla
Old 23-11-2007, 10:22   #39
ecesaka

 
Varsayılan

Facebook'tan öğrendiğim bir şey; eski arkadaşlarınızla bağınızın kopma nedeni %90 geçerli bir sebebe bağlıdır Lise arkadaşlarım -ki birçoğu ile irtibatım zaman içinde kopmuştu- buluşma ayarlayacaklardı... Buluşma günü tayin edilirken hepsi birbirinden uyumsuz, başına buyruk tavırlar içine girdiklerinden büyük bir çatışma çıktı aralarında ve buluşma iptal edildi
Old 23-11-2007, 23:54   #40
Ahmet Turan

 
Varsayılan

Gizli servisler yıllardır bu siteyi bekliyordu



facebook sitesi artık paranoya nedeni! Sayfanızdaki kişisel bilgiler istihbarat örgütlerinden dolandırıcılara kadar herkesin ilgisini çekiyor

Fenomen arkadaşlık sitesi facebook, TÜBİTAK’ın bile gündeminde! Site hakkında araştırma yapan Emre Mineoğlu, sonuçları TÜBİTAK’ın Bilim ve Teknik dergisinde anlattı:

BAŞKASI SÖYLESE PARANOYA NEDENİ: İstihbarat örgütlerinde size ait bir dosyanın bulunduğunu söylemiş olsalardı... Ve o dosyada birçok resminizle beraber hangi okullara gittiğiniz, hangi işlerde çalıştığınız ve çalışmakta olduğunuz, kimlerle arkadaşlık ettiğiniz, nerelere gittiğiniz, resimlerle belgelenmiş olsaydı... Panikle ne yapacağınızı şaşıracağınıza kuşku yok. Ancak şu anda internetin sunduğu nimetlerin sonuncusu olan

‘facebook.com’ adlı sitede, kendi rızasıyla yapan yaklaşık 48 milyon kişi var.

1 MİLYON TÜRK KULLANICI VAR: facebook bize gösteriyor ki; toplumsal anlamda aidiyet ve gizlilik olguları yeniden tanımlanıyor. İnternette yaşanan hızlı gelişmeler, toplumsal değişim ve dönüşümün gelecekte nasıl yaşanacağı hakkında ipuçları verir nitelikte. Facebook, aynı zamanda sosyal bilimciler için de devasa bir laboratuvar. 1 milyon Türk kullanıcı sayısıyla ülkemizde de çok ciddi bir kullanıcı potansiyeli oluşturuyor.

Dikkat! Arkadaşınızı da yakmayın!

TÜRKİYE Bilişim Derneği (TBD) Yönetim Kurulu Üyesi avukat Mehmet Ali Köksal, Bilim ve Teknik dergisinin yayımladığı haber sonrası merak edilen konuları aydınlattı:

BİR ANDA SORGUYA: İnsan ilişkilerinde kimin kiminle nereden tanışık olduğu istihbarat birimlerinin en çok merak ettiği konulardan. Kullanıcılar, facebook sayesinde bu ilişkileri herkese açıyor. Yıllardır görüşemediğimiz arkadaşlarımızı bu sistem sayesinde bulmak güzel. Fakat o kişinin hatası ya da sevabı yüzünden sorgulanmak, ilginiz olmayan olaylara resmi makamlar ya da basın karşısında adınızın karışması güzel olmasa gerek.

TİCARİ BİLGİLER, BÜYÜK ŞİRKETLERDE: Bu bilgilerin pazarlayacağından bahsediliyor. Verilen bilgiler kullanıcıya reklam olarak dönecek.

KOŞULLARINI KABUL EDİYORSUNUZ: Maalesef tüm uyarılara rağmen TBMM’den kişisel bilgilerin korunması ve gizliliği konusuda beklenen tasarı çalışması tamamlanıp yasalaşmadı. Ayrıca hâlâ Türk Ceza Kanunu’nun 135’inci maddesinde kişisel verilerin kaydedilmesine ilişkin bir düzenleme var. Ancak bu düzenleme yeterli değil. facebook olayına da uygulanması mümkün değil. Çünkü, siteye girebilmek için facebook’un anlaşmasını kabul etmeniz gerekiyor.

Kredi kartı numaranızı küçük hileyle kapabilirler

BİLİŞİM suçları konusunda çalışmalar yapan Başkent Üniversitesi Öğretim Görevlisi Çığır İlbaş, facebook’un nasıl güvenli kullanılacağını özetledi:

GÜVENLİK ayarlarının (privacy) kullanıcı tarafından değiştirilmemesi durumunda, her türlü bilginizi başkaları görüyor. Bilgiler arasında e- posta, işyeri bilgileri, doğum tarihi, politik görüş ve kadınların kızlık soyadı da bulunuyor.

AYARLARI gizliliği yapılandırılmış olsa da, phishing (sahte e-postalarla kredi kartı numarası sorarak dolandırma yöntemi) saldırıları olabilir...

KULLANICI hesabıyla ilgili bildirimler e-posta’yla yapılıyor. facebook’un ana sayfasının kopyasının yapılması yöntemiyle e-postadan açılan linkle girilen kullanıcı adı ve şifre bilgileri 3’üncü şahısların eline geçebiliyor. Linkler yerine her zaman ana sayfadan giriş yapmayı tercih edin.

Özel mesaj atmayı tercih edin

Güvenlik için mutlaka yapmanız gerekenler şöyle:

GÜVENLİK ayarlarını kimsenin göremeyeceği şekilde yapın.

DUVAR yazıları yerine özel mesajlar gönderin.

GÜVENLİK ayarları doğru yapılandırılmış olsa da kişisel kritik bilgilerin sayfaya eklenmemesine dikkat edin.

MİNİ feed ve news feed’te, bilgi ve durum değişikliğinin görüntülenmemesi için gerekli ayarları yapın.

BAŞKALARININ sizin ne kadar facebook’u kullandığınızı görmesini istemiyorsanız, mutlaka ‘News feed and mini feed’e girip ‘show times in my mini feed’ seçeneğini iptal edin.

Ali Ekber ERTÜRK/ANKARA-Adem TOKDEMİR
AKŞAM
Old 24-11-2007, 00:19   #41
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Bu saatten sonra bizim için "Facebook" olmuştur, "Pesbook"
Old 24-11-2007, 11:21   #42
Ahmet Turan

 
Varsayılan

Bu haber www.haber7.com sitesinden alınmıştır.

Savcının Facebook\'ta ne işi var?
Facebook, hakim ve savcılar arasında tartışma başlattı. Hakim ve savcıların internet sitesi www,adalet.org’de başlayan tartışmada,hakim ve savcılar facebook’a üye olmayı tartışıyor

Kemal Göktaş\'ın haberi
İnternet’in son gözdesi facebook, hakim ve savcılar arasında tartışma yarattı. Hakim ve savcıların internet sitesi www,adalet.org’de başlayan tartışmada, G.. hakimi G.. T.., hakim ve savcıların facebook’a üye olmasına karşı çıktı. T.. şöyle dedi:

“Beni içinizde paranoyak olarak değerlendirenler çıkabilir ama ABD’nin hiçbir şeyi babasının hayrına yapmayacağını, kendi ellerimizle ellerine datalar sunduğumuzu, bu tatlı oyuna kapılıp altında yatabilecek cinfikirlikleri görmezden gelmememiz gerektiğini söylemek isterim. Keza FBI uzun süredir aradığı bir suçluyu facebook sayesinde bulmuş... ’Biz düzgün yaşıyoruz’demek hiçbir şeyin bahanesi olamaz. Kendimizi, kimlik bilgilerimizi korumamız gerektiğini en başta biz hukukçuların bilmesi gerekir.

Keza eski dostlarımızı özlesek de bize ’şşt Facebook savıcısı napıyon lann’(bu ifade bir savcımızın facebooktaki sayfasından alıntıdır-üzgünüm almak zorundaydım zira bende infial uyandırdı) dediklerinde bu sadece bizi değil mesleğimizi de rencide etmez mi? Bu belki uç bir örnek ama biz o kadar da kolay ulaşılabilir olmamalıyız, adliyedeki odalarımız haricinde. En azından mesleklerini o platforma taşımasınlar. Bu her şeyi bir kenara bırakın görgüsüzlüğe bile girer.”

Kimliğinizi doğru vermeyin
Ç.. Savcısı Y.. M.. ise “Endişenizde haklılık payı olabilir, ama her insan istediği internet sitesine kayıt olabilir, ayrıca facebook’a üye olmak için kimlik bilgilerinizin doğru olarak girilmesi şart değil, hukukçular buna dikkat ederek üye oluyorlardır sanırım. Ancak bu gibi sitelerde belirttiğiniz gibi cümlelerin kullanılması hiç hoş bir durum değil. Yine de bu gibi sitelere üye olunmasının meslek etiği ile de alakalı olduğunu düşünmüyorum” yanıtını verdi.

Sıfatınızı da kullanmayın
S.. hakimi N.. G.. ise, hakim - savcıların iş ve özel yaşamlarının birlikte değerlendirmesinin şart olduğunu belirterek, “Madem mesaiden sonra hakimlik savcılık bitiyor, neden bu mesleğin sıfatları kullanılarak hitap ediliyor ve madem bu mesleğin sıfatları kullanılıyor neden o sıfatların gerektirdiği olgunluk ve vakar taşınmıyor?” sözleriyle hakim-savcıların facebook üyesi
olmasına karşı çıktı.

SİTEDE YER ALAN DİĞER GÖRÜŞLER ŞÖYLE
Dansözle göbek atan hakim
A..: (T.. Hakimi): “Facebook’a üye olmanın mesleğimizle bağdaşmayan yanını anlayamadım! Bizleri uzaydan gelen veya gökten zembille yeryüzüne inmiş insanlar olarak görmekten de vazgeçelim. Geçenlerde bir Başsavcı büyüğümüzle konuşuyorduk. Avrupalı bir hakim meslektaşımızın işle eğlenceyi ne güzel ayırdığını bizzat yaşayan biri olarak bize anlattı. Gece kulubünde dansözle nasıl göbek atıp ona para taktığını, ertesi günkü teftişini nasıl ciddiyetle yaptığını paylaştı. Bizler de onlar gibi davranabiliriz.”

A.. Ş.. (S.. hakimi): “Önemli olan insanın kendini tanıması yoksa kasabalarda kaybolup gidersiniz. Önemli olan karakterini korumak hem kişisel saygınlık rüşvet alınmadıkça kör gözüne kör parmağım kararlar verilmedikçe milletin adalet duygusu sarsılmadıkça kişinin özel ya da gizli hayatında ne olduğu ilgilendirmez. Buna facebook da dahildir ya da başka konular da.”

E.. G.. (A.. hakimi): “En azından mesleklerini o platforma taşımasınlar... Bu her şeyi bir kenara bırakın görgüsüzlüğe bile girer, deniyor... Adı geçen sitede mesleğimi görev yeri ve yetkime kadar yazdım.
Old 24-11-2007, 11:46   #43
Gülümse

 
Varsayılan

Bu kadar eleştiriden sonra dün gece Face book a girip yüklediğim tüm resimlerimi sildim.. Ne olur ne olmaz?

Ama yine de Face booktaki hesabımı silmeyi düşünmedim..
Old 24-11-2007, 12:55   #44
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Biri bizi gözetliyor/du, biz birilerini gözetliyor/duk, gözetlemeler esnasında daha büyük bir göz hepimizi izliyordu... Ben kapıyı kapattım ama, birileri sizi hala gözetliyor

En paranoyak ve gereksiz bir site diyen saygılarımla...
Old 24-11-2007, 13:44   #45
Gemici

 
Varsayılan

Eskiden zenginlerin mutfaklarda bulaşıkçılık yaparak zenginliklerinin ilk temel taşlarını attıklarına dair haberler okurduk hep. Günümüzün küreselleşen dünyasında ise zenginlerin internet programları ile zenginliklerinin temellerini attıklarını görüyoruz.

Facebook Harward Ünüversitesi’nden Mark Zuckerberg tarafından 2004 senesinin Şubat ayında Web dünyasına getirilen bir hizmet. 24 Ekim 2007 tarihinde yüzde 1,6 hissesi Microsoft tarafından 240 milyon dolara satın alınmış. Facebook’un şimdiki piyasa değeri bu hesaba göre 15 Milyar dolara yakın.

50 milyondan fazla kayıtlı üyesi varmış. Bu üyelerin bir kısmı kendilerine ait verilerin Facebook’ta diğer üyeler tarafından görülmesinden zevk alıyor. Tutucu bir kişiliğe sahip olmamadan olsa gerek, ben kayıt olmayı düşünmüyorum, kayıt yaptıran kişilerin kimler olduğu konsunda da fazla meraka sahip değilim. Bingöl veya başka bir il valisi olmadığm ve ünlü olmadığım için de birilerinin haberim olmadan beni Facebook’a kayıt edeceğinden fazla bir korkum yok, ama buna rağmen dikkat etmek gerekir bence, ne olur ne olmaz.

İnsan oğlunun/kızının çelişkili ruh yapısından olsa gerek, başka adlarla Facebook’a girenleri hesap dışı bırakırsak, üyelerin çoğunluğu bilerek ve istiyerek kişiliğine bağlı verileri gözler önüne seriyor; diğer taraftan Sayın Av.Şehper Ferda DEMİREL’in de belirttiği gibi bazı kişiler özel hayatın gizliliğinin ortadan kaldırıldığından yakınıyor.

Saygılarımla
Old 24-11-2007, 13:55   #46
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Facebook’a ilk dava Bingöl Valisi Avuç’tan



Vali Vehbi Avuç, Facebook’a bilgisi dışında üye yapıldığı ve cinsel içerikli gruplara üye olarak gösterildiği gerekçesiyle şikayetçi oldu


SOSYAL etkileşim ağı olarak adını dünya çapında duyuran Facebook’ta Bingöl Valisi Vehbi Avuç adına bir üyelik açıldığı ortaya çıktı. Bingöl Valiliği’nin verdiği bilgiye göre www.facebook.com sitesinde, kimliği henüz belirlenemeyen kişi tarafından Vali Avuç adına tanıtım sayfası oluşturuldu. Sayfanın eğitim bölümünde, Avuç’un 1968’de hukuk fakültesini bitirdiği, iş bölümünde ise ‘vali’ yazdığı belirtildi. Vali, sayfada ayrıca cinsel içerikli ve AK Parti karşıtı gruplara da üye olarak gösteriliyor.

BAŞBAKAN DA ARKADAŞI

MAKAMINDA çekilmiş fotoğrafı yer alan Avuç’un arkadaş listesine ise Başbakan Erdoğan’ın alındığı belirtildi. Vali açıklamasında sayfanın bilgisi dışında hazırlandığını ve ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. Avuç ‘Sitede saçma sapan gruplara da destek verdiğim gösterilmiş. Adıma hazırlanan sayfada, Başbakan Erdoğan’ın da arkadaş listesine alınmış olması, başkaları tarafından tasarlandığını açıkça ortaya koyuyor’ dedi.


3 suçtan 9 yıla kadar hapis


BİLİŞİM uzmanı hukukçu Kemal Şener olayla ilgili 3 suç olduğunu belirtti. Şener, ‘Sorumlular için ‘Valinin kişisel bilgilerini kullanılmasının cezası 3 yıla, verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi 4 yıla ve ‘şerefe karşı suçlar’dan da 2 yıla kadar hapis cezası istenir’ dedi.


15 bin YTL ceza yolu açıldı


5651 sayılı ‘İnternet ortamında yapılan yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele’ kanunu dün yürürlülüğe girdi. Kanun çocukların cinsel istismarı, kumar oynatılması,kötü alışkanlıkların özendirilmesi ve Atatürk aleyhine işlenen suçlar kanuna aykırı içerikleri bulunan sitelere erişimin engellenmesini öngörüyor. Bunlara aykırı yayım yapan internet sunucularına 15 bin YTL’ye kadar ceza verilebilecek. Kanun, Telekomünikasyon Kurumu’na çocuklara karşı iişlenen suçlarda doğrudan müdahale etme yetkisi veriyor.


http://www.haber.gen.tr/haberadres/h...es.asp?5776977
Old 24-11-2007, 14:01   #47
Envanter

 
Varsayılan

Facebooktan kendimi nasıl silebilirim? Yardımcı olur musunuz bileniniz varsa? Yeni üye olmuştum ama vazgeçiyorum.

Türk Hukuk Sitesinin önemini, ciddiyetini, saygınlığını, samimiyetini, sevimliliğini şimdi daha iyi kavrıyorum.

Saygılarımla...
Old 24-11-2007, 14:12   #48
Gülümse

 
Varsayılan

Facebook'a yüzünden olan ilginç bir olay..

Amerikada ilginç bir yemek davetine gitmiştim. Yemek davetinin amacı yurt dışında yaşayan genç iki bekarı bir araya getirmek ve onların hayırlı beraberliklerine vesile olmaktı.. O gece gayet güzel geçti..

Ama iki gün sonra delikanlının yüzü asık geldi.. Face bookta araştırmış cici kızın aslında bir tane erkek arkadaşı varmış..

Dostların yarısı iyiki facebook var dedi, diğerleri facebook icat oldu herşeyin dengesi bozuldu diye söylendi..
Old 25-11-2007, 01:16   #49
Ahmet Turan

 
Varsayılan

'Tık' deyip geçmeyin

Bir bilgisayar vuruşu, bir 'tık' ile başınıza neler açabileceğinizi bir bilseniz...

Bilgisayar başındasınız; bir siz bir de karşınızdaki ruhsuz makine... Takip ettiğiniz internet sitelerinin, ya da bulunduğunuz muhitte panolara asılmış hedef gösterici duyuruların etkisi altındasınız... Açtınız gazetenin internet sayfasını ve hakkında bilendiğiniz yazarın kışkırtanları haklı çıkartan bir yazısını okudunuz...

Şöyle de olabilir: Biriyle ilgili akıl almaz bir iddiayı e-posta olarak almışsınız, internet sapıklarının oluşturduğu sahte görüntüler bilgisayar ekranınızda; ifrit olmuşsunuz...

Sakın ola, internetin sağladığı kolaylığa aldanıp yazara derhal bir küfür-postası göndermeyin; size gönderilmiş asılsız olma ihtimalli iddiayı başkalarına iletmeyin... Başınıza büyük işler açabilirsiniz çünkü...

Hatta arkadaşınıza, eşinize, dostunuza, sevdiğinize, patronunuza göndereceğiniz e-posta konusunda bile olağanüstü dikkatli olun; önce diyeceklerinizi iyice ölçüp biçin, mesajınızı ondan sonra 'tık' ile karşı tarafa yollayın. Tavsiyem, mesajlara verilen cevaplar için de geçerli.

Dün bir gazetede karşıma çıkan haber düşündürdü bu konuyu: Bir devlet büyüğüyle ilgili aslı-astarı olmayan bir iddia seçim öncesinde internette dolaşıp duruyordu; memurun biri kendini tutamayıp iddiayı içeren e-postayı adres listesindeki herkese gönderivermiş... Yağlı-kaymaklı konumunu kaybetmiş o memur bugün; kötü bir yere tayinini çıkarmışlar... Eminim, "Aaa, benim gönderdiğimi nasıl öğrendiler?" merakındadır bugün...

Oysa bilgisayarla yapılan her işlem takip edilebilir. Sizin çok kolay adres alınan bir siteden elde ettiğiniz kullanıcı adı, sandığınız kadar anonim değildir; uzmanı için birkaç dakikalık bir izlemeyle iziniz bulunur. Mesajınızı bir 'internet kafe'den göndermiş olsanız da fark etmez; iki gün sonra ücra köşenizde ensenizde bitiverirler.

Sağa-sola tehdit mesajları gönderdiniz ve hiçbir şey olmadı mı? Siz öyle sanmaya devam edin. Ciddiye alınmayı hak eden bir tehditse gönderdiğiniz, muhatabınızın bağlı olduğu şirketin özel güvenlik birimi veya Emniyet hakkınızda mutlaka bir dosya açmıştır. İnternet sapıklarını takip için oluşturduğu son sistem elektronik cihazlara sahip bir birimi var Emniyet'in... Bir başka ülkede bulunmanız da sizi kurtarmaz; bilgisayar çağında 'Promis' ve benzeri programlarla istihbarat alış-verişi anlığa dönüştü. Hele dinî içerikli ifadeler kullanıyor veya kullandığınız elektronik adres daha önce takibe alınmış bir siteyle irtibatlıysa, ciddi sayılabilecek bir tehdidiniz sonucu o ülkedeki oturum hakkınızı bile kaybedebilirsiniz.

Bir 'tık' demeyin, tıklamadan önce iyice düşünün...

New York Review of Books dergisinde konuyla ilgili bir yazı okudum. E-posta adab-ı muaşeretine dair 'Send' adlı bir kitabın tanıtımıydı yazı. Ofis-içi masum e-posta yazışmalarının bile insanların başına ne dertler açtığının örnekleriyle doluymuş kitap. "Nasıl olsa muhatabımdan başkası okumaz" diye gönderilen mesajlar hiç umulmayan sonuçlar doğurabiliyor.

"İnsanlar mektup yazarken daha kibar ve nazikler, e-posta çıktı durum değişti; koruyucu kalkan kalktı, herkes en rahat halindeyken yazıyor mesajını ve basit bir 'tık' darbesiyle de gönderiyor; ondan sonra ayıkla pirincin taşını..." diyormuş yazarlar.

Çin'de faaliyet gösteren bir Amerikan şirketinin en üst düzey yöneticisi akşam geç saatte odasına döndüğünde kapının kilitli olduğunu görmüş. Odasını kilitlediğini tahmin ettiği sekretere kısa bir mesaj göndermekten kendini alamamış: "Anahtarımı üzerimde taşıyacağımı mı düşündün de odamı kilitledin; bundan sonra bütün amirlerinin binayı terk ettiğinden emin olmadan mesaini bitiremezsin."

Kibarca olmayan mesajın altında kalmamış sekreter ve ofise kısa süre önce hırsız girdiğini hatırlatıp "Amirim de olsanız bana nezaketsiz davranamazsınız; hem anahtarınızı getirmiyorsunuz, hem de kendi hatanız yüzünden başkasını suçluyorsunuz" mesajını –yalnız amirine değil- bütün şirket çalışanlarına göndermiş. Konu Çin basınının da ilgisini çekince, yönetici istifa etmek zorunda kalmış.

'Send' kitabının yazarları bozuk kafayla acele kusulan hisleri yansıtan e-postalardan hemen pişmanlık duyulduğunu tespit etmişler. Bir defa 'tık' demişseniz yapabileceğiniz pek az şey olduğu kanısındalar. "Sakın, üzdüğünüz bir tanıdığa, yine e-postayla özür göndermeyin" uyarısında bulunuyorlar. "En iyisi yüzyüze gelerek, hiç değilse telefon ederek özür dilemek" öğüdünü veriyor yazarlar...

Siz siz olun, içinizdeki canavarı engelleyin; bir 'tık' başınıza büyük işler açabilir çünkü...

Taha Kıvanç ( Yeni Şafak)
Old 25-11-2007, 01:45   #50
Gülümse

 
Varsayılan

Bu arada Taha Kıvanç'ın yazısına dayanarak şunu altını çizmek isterim.

Şirketlerin verdikleri mail adreslerine ve şirket içi yazışmalarına dikkat.. Şirket yetkililerinin bu mailleri ve şirket içi yazışlarını okuma hakkı var.. O yüzden özel görüşmelerinizi ve mesajlarınızı kendi özel mail adreslerinizden yapılmasına dikkat edin..

Saygı ile..
Old 25-11-2007, 09:50   #51
Ahmet Turan

 
Varsayılan

Hala facebook üyesi olmak yahut kalmak isteyen var mı?
Old 25-11-2007, 10:29   #52
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Ahmet Turan

Kendimizden korkmamalıyız.

Facebook ile ilgili söylenen tehlikelerin hepsi sanal alemde var. Sanal alemde olan tehlikelerin hepsi gerçek alemde var. En fazla kredi kartını çalarlar veya iftira ederler. Bunlar gerçek yaşamın internete uyarlanan tehlikeleri.

Trafik kazalarında birinci sırada olan, deprem kuşağındaki bir Orta Doğu ülkesinde yaşayanlar ne internetten ne de facebook’tan korkar diye düşünüyorum.

Saygılarımla
Old 25-11-2007, 10:43   #53
Ahmet Turan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Trafik kazalarında birinci sırada olan, deprem kuşağındaki bir Orta Doğu ülkesinde yaşayanlar ne internetten ne de facebook’tan korkar diye düşünüyorum.

Ben de haklısınız diyorum
Hatta haklı söze ne denir diyorum
Hatta keşke haklı olmasaydınız diyorum
Sizin de haklı olamayacağınız zamanların gelmesi dilekli saygılarımla
Old 25-11-2007, 12:18   #54
Admin

 
Dikkat

Her "dünyanın" çeşitli tehlikeleri vardır ve hepsi bazı güvenlik kurallarına uymayı gerektirir, sanal dünya da bunlardan farklı değil.

Bizler genellikle bu güvenlik kurallarını ve püf noktalarını öğrenmeden bir "dünyanın" içine dalıyoruz, ondan sonra başımıza birşey gelince de orayı güvensiz, tehlikeli bir yer ilan ediyoruz.

Otomobil faydalı bir araçtır ancak vites nedir, fren mi sağdaki pedal, debriyaj mı bilmeden direksiyona geçerseniz bir otomobil ile gazetelere 8 sütuna manşet haber olacak trajediler yaratma potansiyeliniz vardır. Ehliyetsiz ve üstüne de alkollü bir sürücünün bir otomobille otobüs durağında bekleyen kişilerin arasına girip 30 kişinin ölüme yol açması üzücüdür ancak otomobilin kabahati olmadığı gibi, otomobil kullanmaktan uzak durmayı da gerektirmez.

Bu genel kuralı sanal dünyaya uygularsak :
İnternet bankacılığı hayatınızı kolaylaştıran bir yeniliktir ancak güvenlik önlemlerini bilmeden işin içine girerseniz tüm malvarlığınızı kaybetmenize yol açabilir. İnternet forumları, sohbet odaları, MSN güzel iletişim olanakları sağlar ancak güvenliğe dikkat etmezseniz, başınıza ciddi sorunlar da açabilir. THS gibi ciddi ve mesleki bir site bile eğer siz yeterince dikkatli değilseniz, birgün hiç aklınızdan geçmeyen bir sorunla karşılaşmanıza neden olabilir. Örneğin 2001'de hukuk öğrencisiyken THS'de öylesine ve eğlencesine yazdığınız bir mesaj, 2010'da siz bir iş başvurusu yaptığınızda google'da isminizi arayan işvereninizin okuyacağı ve sizin hakkınızda bir yargıya varacağı bir nitelik kazanabilir. (Detaylı Bilgi) Veya yazdıklarımız yazdıklarınız alanında bugün paylaştığınız "büyük aşkınızın hikayesi" veya sevgilinize yazdığınız şiiriniz, 2 yıl sonra bu "aşkınızla" ayrıldığınızda, bir sonraki "aşkınızın" dikkatini çekebilir.

Bunlar sanal dünya kötüdür demek değil, dikkat edilmesi gereken bazı kuralları vardır demek. Bu kuralları öğrenir, dikkatli olur ve gereksiz yere fazla "açılıp saçılmazsanız", sanal dünyanın nimetlerinden faydalanırsınız. Eğer bu kurallara aldırış etmeden bu dünyaya girerseniz başınıza tatsız olaylar gelebilir ama bu sizin kabahatinizdir, internetin değil.

Facebook bu kurallara uygun olarak kullanıldığında korkulmaması gereken, sizi eski dostlarınızla buluşturabilecek, eğlendirebilecek, güzel bir sosyal platform. Ama sanal dünyada tehlikelerden uzak durmanın genel kurallarından habersiz bu okyanusta yüzmeye çalışıyorsanız, köpekbalıklarına yem olmanız da mümkün. Sadece facebook'a girdiğiniz zaman da değil, modeminiz internete bağlandığı anda her an!
Old 25-11-2007, 23:15   #55
Ahmet Turan

 
Varsayılan

Sayın Admine göre özetin özeti, internet nedir ne değildiri bil, dikkatli ol, akıllı ol, kendini boş bir meydanda sanarak kendine kendine konuşur gibi aklına eseni yapma/yazma o zaman tehlike yoktur...

Zaten gerisi teferruattır.,
Old 27-11-2007, 12:59   #56
Av.Mesut AVCI

 
Varsayılan

Facebooktaki yazabileceğiniz tüm bilgiler herkesin kolayca erişebilecekleri zaten.T.C.Kimlik numaramız vekaletlerde bile yazıyor.Kötü niyetli kişilerin eline geçecekse bu bile yeterli değilmi??
Bizim lise yıllarımızda cep telefonu,msn gibi iletişim araçları olmadığı için izini kaybettiğim çok arkadaşım vardı ama ortak bazı noktalardan yola çıkarak birbirimiz facebookta bulduk.
Old 27-11-2007, 13:08   #57
Gülümse

 
Varsayılan

Eh bir de annenizin kızlık soyadını eline geçirdiklerinde kredi kartı işlemlerimiz de tehlikeye giriyor..
Old 28-11-2007, 17:21   #58
Gamze Dülger

 
Önemli Yardım

Lütfen,
Saygıdeğer arkadaşlarım,
Hiç bir işime yaramayan,girmeye bile zaman bulamadığım,tüm arkadaşlarımın zaten THS ve çevremde olduğu gözönüne alınırsa yeni arkadaşlık/lar yapmaya vakit ayırabilmem için çocuklarımla geçireceğim zamanlardan fedakarlık etmek zorunda olduğumu ...gözönüne alarak bu siteden kaydımı silmek istedim..
Ama nasıl???
Bir bilen varmı ???
Old 28-11-2007, 17:28   #59
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Üyelik kısmında yanlış anımsamıyorsam deactivate seçeneği vardı ... Oradaki yönergeleri izleyin, varsa önce tüm resimlerinizi ve sair eklentilerinizi silin, mümkünse kaydınızı silmeden sair bilgilerinizi de değiştirerek kaydedin, sonra silin:

Kolaylıklar dilerim...
Old 28-11-2007, 17:37   #60
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Teknoloji konusunda özürlü olduğumu biliyorum ancak ben bu "deactivate " yi hiç bir yerde bulamadım.
Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05134106 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.