Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Site Lokali Edebiyat, Müzik, Spor, Sinema, Bilgisayar.. Site üyelerimizin hukukla ilgisiz konularda sohbetleri için. [Siyaset ve din bu sitede konu dışıdır!]

Meslekte Usandığınız Diyaloglar

Yanıt
Konu Notu: 4 oy, 5,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 07-01-2007, 12:04   #1
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan Meslekte Usandığınız Diyaloglar

Yukarıda açtığım başlık, tüm meslek grupları için geçerli.

Ancak kendi adıma uğraşımız avukatlık olduğu için, sık karşılaştığım ve meslektaşlarıma da son derece tanıdık gelecek , tabir yerindeyse, klişeleşmiş diyalogları aktaracağım.

Sizinkileri de bekliyorum.

Saygılarımla...

(Bundan sonra avukat A, müvekkil M, borçlu B, alacaklı AB , tutuklu T, tutuklu yakınları ve bilumum akrabaları (hatta sevgilileri vs) TY olarak anılacaktır )


***

(Daha yüksek kira bedeli alabilmek için mevcut kiracısını tahliye edebilmenin yollarını arayan bir M)

M: Kira bedelini gelecek dönem şu kadar arttır dedim, kabul etmiyor, kontratta ne yazıyorsa o kadar arttırırım dedi, kira süresi bir yıllık, yıl bitince çıkmasını istiyorum.

A:Kontratta kira artış oranı belirlemiş miydiniz?

M:Evet

A:Halen kira ödemelerinde bir aksama (geç ödeme gibi) var mı? Veya kira ödememe halleri?

M:Hayır, muntazam ödüyor. Gününde bankaya gittiğimizde alıyoruz.

A:Eve zarar veriyor mu, ya da kontratınıza aykırı herhangi bir davranışı var mı?

M:Hayır. Ama ben çıkmasını istiyorum.

A:Üzgünüm, çıkaramayız.

M.Ama çıkmalı! Ben çıkmasını istiyorum, bir yıl kontratın süresi . Bitince çıkartabilmeniz lazım.

A:Üzgünüm, tahliye koşulları mevcut değil.

M:Ama çıksın!





***


Bir TY:

TY:İyi günler. Ben T'nin uzak bi akrabasıyım.

A:Neyisiniz?

TY:Uzak bir akrabası. Halasının kızıyım yani.

A:Anladım. Ne istemiştiniz?

TY:T ye bir sürü mektup gönderdim, ama bana cevap göndermiyor. Neden acaba?

A:Bilemiyorum. (Kısıtlanma durumu yok)

TY:Ama ben çok üzülüyorum. Ne zaman ziyaretine gideceksiniz?

A: Duruşmadan bir kaç gün önce.

TY: Bana kırgın filan mı acaba?

A: Bilemiyorum, özel yaşamıyla ilgili bilgi aktarmadı.

TY:Lütfen ona selamımı iletir misiniz ve neden bana haber göndermiyor sorar mısınız? Ve çok üzüldüğümü de söyler misiniz?

A:Olur, sorarım, peki, söylerim.

TY:Sizi arayacağım, sağolun, sağolun.




***


( Diğer TY ler, sırasıyla kayınpeder, kayınvalide, anne, baba, eş vs vs ve varsayalım ilk görüşmeye geldiklerinde: )

TY'ler: Ne zaman çıkar?

A: Ölüm var, bu kadar erken tahliye beklemeyin.

TY'ler: Doğru.

TY'ler: İlk duruşmada çıkar mı? İlkinde çıkmazsa ikincide kesin çıkar di mi? Lütfen çıksın avukat hanım size güveniyoruz.




***


( Takibe konmak üzere adi senedini getiren bir A )

AB: Ne zaman tahsil ederiz?

A: İhtiyati haciz alamıyoruz. Normal takibe geçeceğiz. Şu kadar tebligat süresi, şu kadar takibe itiraz süresi, itiraz ederse dava açmamız gerekecek, etmezse tebligattan sonra 8.gün hacze gitmemiz mümkün.

AB: Neye itiraz edecekmiş! Borcu var bana.

A: Öyle haklısınız, ama belli olmuyor, itiraz edebiliyorlar.

AB: Etmez, edemez. Yalnız taşınmış olabilir. Ne zaman tahsil ederiz?





***

( Ödeme emrini alınca gelen bir borçlu )

B: İyi günler avukat hanımla görüşecektim.

A: Buyrun benim.

B: İyi günler, bana bir kağıt göndermiştiniz, onu görüşecektim.

A: Ne kağıdı acaba?

B: İşte falanca kuruma borcum vardı da.

A: Anladım. Borçlu yanla görüşme yapmıyoruz sayın B. Lütfen icra dairesine giderek ödemenizi yapınız. Orada dosya hesabınızı da yapacaklar. Biz tahsilat da almıyoruz.

B: Haklısınız, ben beni biraz bekleyin diyecektim.

A: Ne kadar mesela? (gaflet anı tabi, soru sorulur mu)

B: İşte 4 ay sonra başlarım, 5 taksitte öderim.

A: Üzgünüm, bu şekilde taksit anlaşması yapamıyoruz. Lütfen daireye giderek borcunuzu ödeyin.

B: Ama ödeyemem.

A: Siz bilirsiniz. Haciz tatbik edilir.

B: Neyimi alacaksınız? Böyle almaya çalışırsanız hiç bişi alamazsınız, karımla da boşandık, evdeki eşyalar da onun.

A: Boşandığınız karınızın eşyaları mı sizin evinizde?

B: Evet, ama biz ayrıldık. Mahkeme kararımız var.

A: Anladım beyefendi. Tekrar ediyorum, ödeyecekseniz, daireye gidiniz. Ödemezseniz hacze gelinir.

B: Ama haciz yapamazsınız diyorum.

A: Gider misiniz?!

B: Avukat hanım, ben bunun birazını şimdi ödesem, iki ay erteler misiniz?

(vs vs diye devam eden bilumum diyaloglar, sözde borçluyla görüşmüyoruz bu esnada!)



***

Yorulduğum bir gündü. Bayramın son günü, bir telefon geldi. Gelen telefon açtığım bir ortaklığın giderilmesi davasındaki 50'yi aşkın davalıdan birindendi ve bu 50 davalıdan sayabildiğim kadarıyla 10 kadarı da davalarını büromu arayarak takip ediyorlardı. (Böyle davalarda davalılar da sizi kendi avukatları sanıyor!) Dava öncesinde, sırasında ölenleri tespit, bilumum veraset ilamları, bilumum davaya dahil etmeler ve nihayet keşif ve rapor alınmış, dosya karara da çıkmış, ancak henüz karar taraflara tebliğ edilmemişti )

Karşıdaki sesi güçlükle aldıktan sonra tanıdım. Buyrun dedim:

Avukat hanım bizim karar ne zaman gelir?

Yanıtım korkunçtu:

Bayram günü dava mı olur, iyi günler!

Old 07-01-2007, 14:42   #2
dark

 
Varsayılan

Müvekkil hışımla büroya girer dosyaya bakmak ister ;
-Avukat bey dosyama bakabilirmiyim
-Tabiki
-(Dosya İçerisinden bilirkişi raporunu çıkarır) Avukat bey siz ,hakim,bilirkişiler hepsi karşı tarafla anlaşmışsınız raporu değiştirmişsiniz benim dava esnasında gorduğum rapor renkliydi hem bu kağıtta çok küçük yer verilmiş ..(adliyede renkli fotokopi bulunmadığından renksiz cekilmiştir)
.......

Bir boşanma davası..
Erkek müvekkil :Ben eşimden ayrılmak istiyorum..sürekli tartışma içerisindeyiz ve evden cıkarken telefonu söküp çantasına koyup işe gidiyor ..neden telefonu götürüyor ?
........
Gasp ..
Birkaç siyah giyen adam girer ..
Avukat bey vekalet vermek istiyoruz..dava konusunu acıklarla anlaşılır..
Bir kaç gün sonra sayıları artmış şekilde yine gelirler ..
Eğer 1 gün ceza alırsam (ertelenmiş cezası var) gerisini sen düşün avukat bey ne yap ne et ceza almamamı sağla..para öner..
Kardeşim hukuk sisteminde mafyavari tavırlarla bir sonuç alınamaz ..bunu aklınıza sokun!!
..........
Sahte para..
4 genç girer; avukat bey...(olay anlatılır) vekalet vermek isterler ..anlaşılır ve sözleşme yapılır..
Yanlarında vekalet verecek kadar para yoktur ve cep telefonlarını satmaya kalkarlar ..
-Olur mu öyle şey ben vereyim size daha sonra bunu da getirirsiniz ..anlaşma ilk durusma gunu yarısı kalan ücret de daha sonra..(tedbir elden bırakılmayacak ya bankaya yatırtılacak para sahte olma ihtimali düşünülerek)
-Tabi ücret gelmez ..durusma günü de ...diğer celselerde artık pes etmiş halde davadan cekilmek ister ..
-savcı : avukat bey dikkat edin de verecekleri ücret sahte olmasın ..
-sayın savcım hesabıma yatırtacağım tedbirimi aldım en sonunda alınır ücret ama epey uğraşılmıştır

..................

Sanığa doğrudan soru yöneltilirken mübaşir her defasında savcıya doğru avukat bey ..her soru ardından mübasirin sözleri yankılanır salonda
Old 07-01-2007, 15:08   #3
Tiocfaidh

 
Varsayılan

Teşekkürler Şehper hanım ve Dark, geçekten pazartesi sendromunun her yanımı şimdiden sardığı bu pazar gününde mesajınızı okumak büyük keyif oldu benim için.

Şehper hanım kadar ileri düzeyde olmasa da ben de ben kısa stajyerlik geçmişimde bazı ilginç diyaloglar yaşadım. Benim diyaloglarımda Stj: Stajyer avukat olarak geçiyor..

Yanında çalıştığım A'nın M'si olan firmalardan birinin satın aldığı arabalar bozuk çıkmış ve bu yüzden firma sahibi derhal bizimle görüşmek istedi. O gün bürodaki A'lar çok meşgul oldukları için bana "Stj görüşmeye sen git, sorunu öğren, birlikte istişare ederiz daha sonra" dediler. Sonra ben müvekkil firma sabibi(M)nin ofisine gittim ve görüşmeye başladık..

M: Hoşgeldiniz A bey, başıma neler geldi sormayın.

Stj: Oysa geliş sebebim başınıza gelenleri sormak(aklımca espri yaptım)

M: Anlamadım?

Stj: Hiiç, buyrun konuya geçelim.

M: Her biri 45'er bin ytl'den iki adet yeni araç aldım ve ikisi de arızalı çıktı.

Stj: Arızası dediğiniz sorun nedir, sorabilir miyim?

M: Klimayı çalıştırdığımda araba çekişten düşüyor.

Stj: Hmm, arabaları satın aldığınız tarihi ve kullanım amaçlarını öğrenebilir miyim?

M: İki aya yakın oldu, arabayı sürmek için aldık.

Stj: Hayır, sormak istediğim pazarlama gibi firmanın ticari faaliyetleri için mi, yoksa şahsi ulaşım ihtiyacınızı karşılamak için mi aldınız?

M: Bundan avukatlara ne ki?

Stj: Bakın efendim, araçlarınızdaki ayıbı üretici ve distribütör firmalara ihbar ederek belli süreler içinde bildirmek zorundayız ve bu sürenin ne kadar olacağı yaptığınız satış işleminin ticari mi, yoksa adi bir borç ilişkisi mi olduğuna bağlı.

M: Sen ne diyosun A bey? Biz yedi göbekten ticaretle uğraşırız, adi işlerle uğraşmayız biz.

Stj: Bakın, beni anlamadınız. Yaptığınız satım sözleşmesinin niteliği önemli, Ticaret Kanunu hükümlerine tabi ticari bir iş ise araçlardaki ayıbı ihbar süresini kaçırmış oluruz. Bunu söylemek istedim.

M: Biz tüccarız, ticaretten başka adi işlerle uğraşmadık, uğraşmayız.

Stj: Üzgünüm ama bu durumda arızayı üretici firmaya ve distribütöre ihbar süresini geçirmiş bulunuyoruz.

M: Ne olacak peki şimdi?

Stj: Araçları bu haliyle kullanmaya devam edeceksiniz.

M: Kardeşim, ben size bunun için mi para veriyorum?

Stj: Elimizden bir şey gelmez beyefendi.

M: Sen orda yenisin galiba, sizi azad( ) ettim, bi daha iş vermem sizin büronuza.

Stj: Azil işlemlerine A beylerle görüşün efendim.

M: Sen A değil misin orda?

Stj: Hayır, ben Stj'yim.

M: Kızım bana A'nın bürosunu bağla, bana çocuk muhatap göndermiş saygısızlar, çocuk bahçesi mi burası be?

Stj: Lütfen sözlerinize dikkat edin beyefendi, ben size yardımcı olmaya çalıştım.

M: Git işine yavrum, şu saçına sakalına bir bak. Sen okulda küpe de takmışsındır.

Stj: Bunun konuyla ne ilgisi var ki?

M: Ben karşımda ciddi, tecrübeli ve yetişkin eleman isterim.

Stj: Biz de yetişkin müvekkil istiyoruz ama her istediğimiz olmuyor işte.

M: (A telefona bağlanır): Alo A, bu yanımdaki oğlanı sen mi gönderdin? Bu ne ciddiyetsizlik? ......................................

(Sonra Stj ofisten ayrılır, A ile M aralarında ne konuştular Stj duymamıştır. A, Stj'ye büroya gelir gelmez M'nin vekilliğinden istifa için bir ihtarname yazıp noter aracılığıyla göndermesini ister, bu olay da bu şekilde mutlu sonla biter )

--------------------------------------------------
--------------------------------------------------

Bir gün Stj adliyede kalemden kaleme koşarak büronun günlük işlerini takip ediyordur. Birden kim olduğunu bilmediği biri(M imiş) telefonda arar.

M: Alo, Stj bey merhaba. Bizim işi hallettiniz mi? Akşam uçağıyla İstanbul'a gideceğim, saat 19.00'a kadar evrakları büronuzdan almak istiyorum.

Stj: Merhaba efendim. Özür dilerim ama ben sizin işlerinizle ilgilenen A'nın Stj'si değilim. İşin ne olduğu konusunda bilgim yok.

M: Ama büroyu aradım, senin numaranı verdiler.

Stj: İyi ama ben sizin dosyalarınıza vakıf değilim ki, iş nedir o'nu da bilmiyorum. Size Stj 2'nin telefon numarasını vereyim ister misiniz? O'nunla görüşseniz daha tatmin edici bilgi alabilrsiniz.

M: Güzel kardeşim, ben dakikası para olan bir insanım. Şu an seninle konuşarak zarar ediyorum(lafa bakın ). Bir de arkadaşınla görüşemem. Akşama kadar evraklarımı mahkemeden alın, yoksa ben A bey'le görüşmek zorunda kalacağım(ince bir tehdit, stajyerliğin gözü kör olsun işte).

Stj kara kara düşünür. Büroya telefon eder ve M'nin bugün ne işi olduğunu sorar. Asliye Ticaret mahkemesinin verdiği "iflasın ertelenmesi" kararının aslının aynıdır kaydı düşülmüş suretleri alınacakmış ama bu bilgiyi veren sekreter ne esas ne de karar numarasını biliyordur. Bu durumda zavallı Stj karar kartonunda yer alan yaklaşık 4.600 kararı tek tek gözden geçirmek ve ilgili kararı bulmak zorunda kalır. Kararı akşam saat 16.00 sularında bulur, büyük bir heyecanla onaylı suretlerini alır, işi yapmış olmanın verdiği keyifle büroya gider, M'yi saatlerce bekler ama M gelmez, Stj de akşama kadar çektiği yorgunluğun üstüne bir bardak soğuk su içer.

---------------------------------------------------
---------------------------------------------------

İsmini değiştirmek isteyen bir M büroya gelir, yine yoğun iş temposu içinde A'lar konu basit olduğu için işi Stj'ye tevdi ederler.

Stj: Hoşgeldiniz M hanım

M: Hoşbulduk, teşekkür ederim

Stj: Daha önce bize vekalet vermiş miydiniz?(usulen bir soru sordum, sormaz olaydım. Başıma onca şey açacağını nerden bilebilirdim? )

M: Ne vermiş miydim?

Stj: Yani ilk kez mi müvekkilimiz oluyorsunuz?

M: Afedersiniz ama hukuk diline çok yabancıyım, bu kelimeler ne demek anlayamıyorum.

Stj: Kusura bakmayın, gereksiz sorulardı aslında. Müvekkil derken vekil edilen, mü-vekil, sonra müvekkil olmuş, edilgen bir hal almış Arapça bir kelime yani.

M: Üffff, siz hacı mısınız?

Stj: Hayır efendim, ne hacısı? Neyse, konuya geçelim. İsminiz şuan nedir, isminiz ne olsun istiyorsunuz ve sebepler nelerdir?

M: Üniversite'de bu şekilde tanınmak istemiyorum, çok eski, sıkıcı bir simim var. şu an adım X ve Y olsun istiyorum.

Stj: Tamam, bu tür davalar çok çabuk sonuçlanır, sağlam bir dilekçeyle iki aya kalmadan isminizi değiştiririz.

M: Ne? İki ay mı? Ama ben önümüzdeki hafta ajansa gideceğim, manken ajansına.

Stj: Çok sevindim, başarılar dilerim(bunu neden söylediğini anlamaya çalışıyorum)

M: Bu isimle olmaz, iki ay çok uzun.

Stj: O zamana kadar rumuz kullanabilirsiniz.

M: Olmaz. Ben başka bir avukata bakayım, olmazsa yine gelirim. İsmim bir hafta içinde değişmeli.

Stj: Yardımcı olamadığımız için kusura bakmayın, iyi günler.

----------------------------------------------------
----------------------------------------------------

Adliye'de karşılaştığım biri(P) beni avukat zannederek bir soru sordu ve cevaplamamı rica etti. Ben de kendisine stajyer olduğumu, ama bilgim varsa kendisini kırmayacağımı ve cevabımı esirgemeyeceğimi söyledim.

P: Karım annesiyle bir oldu karnındaki çocuğu aldırmak istiyor A bey. Daha önce de bir çocuk aldırmıştık, artık buna izin veremem, baba olmak istiyorum.

Stj: Eğer 10 haftayı geçen bir gebelik süresi varsa çocuğu aldırması halinde suç işlemiş olur, cezasını çeker.

P: Nasıl yani? Çocuğu aldırabilir ama ceza mı çeker?

Stj: Evet beyefendi, konuyu çok iyi bilmiyorum ama ceza çekmeyi göze aldıktan sonra bunu yapabilir galiba.

P: Aman A bey, bunu engelleyebileceğim bir yol yok mu?

Stj: (Konu hakkında fazla bilgi sahibi de olmadığım için bir şey söylemek istemedim, ama biraz kemküm ederek adama yardımcı olmak istedim) Ben bir araştırma yapayım, eğer tedbir koydurabilirsek o yolu deneriz ama kesin bir şey söylemeyim. Daha sonra adliyede görüşürüz.

Daha sonra "kadının karnına tedbir koydurabiliriz" dediğimi bürodakiler duyunca katipler bile güldü. Burda da ben çok saçmaladım ama tek derdim adama yardımcı olmaktı.
Old 08-01-2007, 01:39   #4
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

BAnkaya kredi kartı borcu olan bir şahıs bürodan içeri girer ve kendini tanıtır:
-Merhaba ben B.kredi kartı borcum vardı onu görüşecektim.
-buyrun dosyanıza bakalım.Borcunuz şu kadar.Şu şekillerde ödeme yapabilirsiniz,fazi indirimi var vs.vs.
-Ama ben beyin hastasıyım(Nasıl bişey se anlayamadık ama).der ve olduğu yere yığılır.
bütün büro telaşta.Elimizde kolonyalar adamı ayıltmaya çalışırken bi bakarım adam arkamızı döndüğümüz bi anda yan gözle bakıyor.
Baktık olacak gibi değil güç bela adamı ayağa kaldırdık yolladık.
Ancak ilahi adalet çok geçmeden yerini buldu ve pek kabiliyetli B merdivenlerden inerken ayağı takılarak o çok çalışan kafasını erdivene çarptı ve bu sefer gerçekten bayıldı.Gülsek mi ağlasak mı şaşırdık kaldık.
Ambulansl geldi,B nin eşi ve çocuklarını aradık bulduk ve hastaneye gönderdik.
----------------------------------------------------------
Stajer olduğum sırada girdiğim boşanma davasında üstü başı perişan,eli belinde,belliki köyden gelmiş bir kadın davacı olarak içeri girdi.Mübaşir kendisini yerine aldı.KAdın ayakta ve eli belinde beklerken hakim bey:
-Otur hanım dedi.
D:Yok ben ha boyle eyiyim.dedi.
H:Söyle bakalım neden boşanmak istiyorsun kocandan
D:Gardaşım,aslina pakarsan poşanmak istemiyrım ama sen bağa bi kağut yazsan desan ki oriya "pi daha içki içer habu kariyi ve uşaklarini döversen,çalişmaz eve ekmek getirmezsen sen habu gül gibi karindan boşayacağum"Altini da imzalasan versan bağa da göstersam oğa.(şaka gibi değil mi aynen bunu söyledi)
H:HAnım öyle şey olmaz ya boşanmak istersin boşanırsın ya da boşanmazsın.
Öyle böyle derken hakim kadını ikna edemez ve duruşmayı erteler.
H:Sen git evde düşün,boşanmak istersen şu gün gel boşayalım seni.
KAdın eli belinde kapıdan çıkarken aniden döner:
K:E hakim bey bari küçuk bi kağuda yazaydun.))
----------------------------------------------------------
Adı Numune olan bir kadın isim tashihi için dava açar ve mahkemede duruşması görülürken hakim sorar:
H:Hanım adının manaını biliyormusun?
D:Heee biliyrım hakim bey.Eşi benzeri olmiyan,Bi tek
Tabi HAkim ,Mübaşir sıra bekleyen avukatlar ve biz stajerler kıpkırmızıbir şekilde kahkaha atmamk için kendimizi sıkıyoruz.
H:Peki sana neden bu ismi vermişler?
D:Annem beni Nemune(Numune demek istiyor)Hastanesınde doğirmiş,bubaminda işi varmiş,Akullarina isim gelmemiş,Demişlerki bari olsun hastanenun adi.
----------------------------------------------------------
Adli yardımdan bir boşanma davası geldi ve müvekkille görüştükten sonra bir dava dilekçesi yazarak davalı eşe tebliğ ettim.
Takriben bir hafta sonra telefon çaldı.
D:Av.hanımla görüşecektim.
A:Buyrun benim.
D:Ben D.Sen utanmıyormusun yalan yanlış şeyler yazmaya.
A:Efendim.
D:Sen ne biçim avukatsın.
A:Beyefendi önce kendinizi tanıtırmısınız?
D:Ben D,D.Tanımadın mı?Karısından boşamaya kalktığın adam.:S
TAbi o sırada anladım kim olduğunu.
D:Bu kağıttaki yalanları sen mi uydurdun?
A:Beyefendi dilekçede yazılanlar eşinizin anlatmış oldukarı şeyler.Lütfen bu konuyu kendisi ile görüşün.
D:Bunun hesabını vereceksin.Şakk.Telefon yüzüme kesildi
----------------------------------------------------------
Burası Trabzon.Bizde hikaye çok.Birazını da daha sonra anlatırım.
Saygılarımla
Old 09-01-2007, 13:28   #5
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Demiştim ya burası Trabzon diye.Başlayalım yeni dialoglara
Ofiste oturuyorum.Telefon çaldı:
A:Efendim
B:Av.Hanım?
A:Benim buyrun
B:Ben B,Kaçak B
A:!!!
Borçluya aylardır ulaşamıyordur.Kendisi de durumun farkında zahir
----------------------------------------------------------
Ofisteyim kapı çaldı içeri 40 lı yaşlar da üstü başı perişan bir adam girdi.
A:Buyrun,Hoşgeldiniz.
B:Napaysıınn(Bizim buralar da nasılsın yerine kullanırlar)
A:Efendim!!
B:Napaysın,napaysın.
Afallamış olan ben
A:Teşekkür ederim iyiyim
B:Eeee Nevar ne yok.
(Adamı tanımıyorum ve ısrarla kendisini tanıtmıyor.Ama amcamın oğlu muhabbetine girdi.)
A:Beyefendi kendisnizi tanıtır mısınız?
B:Ben B daaaaaaaaaaa
A:Bey efendi B kim,sizin soyadınız yok mu,kusura bakmayın tanıyamadım.
B:E aşkolsun Av.Bey(evet bana bey dedi)Ben B daaaa gaç kere koniştuk tilefonlaaa))
----------------------------------------------------------
Ağır ceza mahkemesinde stajerken hayatımda karşılaşabileceğim en ilginç davaya şahit oldum.
Alt kattan jandarma yukarı çıktı ve reis in kulağına birşey fısıldadı.Reis bey de alın dedi.O esnada mahkumların çıkarıldığı kapıların ardından ilahi sesleri gelmeye başladı.O dönemde 36 stajer arkadaşız ve herkes birbirine bakarak kıkırdadı.İçeri ilahiler eşliğinde genç sakallı bir erkek sanık girdi.Etrafında olaganüstü önlemler var.Sanığı jandarma barikatından göremiyoruz o denli yani.Bi an sanık Reis beye dönüp "Sen Kadı mısın" diye sordu.Reis bey den ses yok.2,3 derken sinirlenen Reis "Görürsün az sonra kim olduğumu" dedi.Duruşma başladı.Ama ilahiler dualar kesilmiyor.Sanık 2 cümle kurup arkasında 3 Fatiha okuyor)Olayı anlatmaya başladı.Kendisi peygambermiş.Allah ona titreme yoluyla vahiy gönderiyormuş.İlk öldürdüğü kişi Şaron muş.))(Gariban bir köylüyü öldürdü)Daha sonra adamın arabasını almış ama gaza basmıyormuş,peygambermiş ya araba kendiliğinden diğer maktül B nin yanına kadar götürmüş onu.Onu neden öldürdün diye sordu hakim.Soru aynen şu şekilde " E tamam diyelim ilki Şarondu diğerini ni ye oldürdün?!!!" Ona da vahiy geldi dedi)Üstelik adamı kendi belindeki silahını alarak öldürmüş.Öldürdükten sonra çırılçıplak soyunmuş.Böylece görünmez olacakmış.Fakat az ilerde jandarmalarca yakalanmış.Reis yine bombayı patlatıp " E hani sen peygamberdin bak görünmez bile olamadın demez mi"Artık bizi tutabilene aşkolsun.Kahkalara patlıyor duruşma salonunda.Reis kaş göz bizi güç bela susturdu."Peki " dedi resi bey "sonra napacaktın.Peygamber arkadaş da "uçarak Afganiztana gideceğini(Adamın kanatları da varmış sonra öğrendik)orada ordusunu kurarak Irak a savaşmaya gideceğini söyledi.o esnada bir an bize dönüp "bunlar da kim" diye sordu.Muzip arkadaşlarımızdan biri yüksek sesle "Yandık şimdi buna vahiy gelirse hepimizi kılaçtan geçirir" demez mi.))Artık katıldık izin isteyen dışları çıktı.Yoksa Reis bey hepimizi toptan atacaktı.TAbi kendisi bu ifadeden sonra en yakın Ruh ve Sinir HAstalıkları Hastanesine sevk edildi.
Sonra düşündüm de ben ce o adam deli değil,fena halde akıllı.Yoksa hapisten başka çaresi yoktu.Halen Hastanede yatıyormuş
----------------------------------------------------------
Mahkeme tarafından çıkarılan tebligat postacı tarafından adrese götürülmüş ancak şahsın ölmüş olduğu tespit edilince Durum memur tarafından köyde araştırıulıp tebligatv şahsın ölmüş olduğu gerekcesiyle merciie iade edilmiştir.Ancak bu sırada Nüfustan şahsın kayıtları gelmiş ve orada sağ gözüktüğü içn mahkeme tekrar tebligat çıkarılmasına karar vermiştir.Aynı kişiye tebligat çıkarıldığını gören postacı kendisine güven duyulmamasını kendisine yedirememiş köye gidip yanına muhtarı alarak şahsın gömülü olduğu mezara gitmiş.tebligatın bir parçasına muhattabın adını soyadını doğum ve ölüm tarihlerini ve "El-Fatiha" yazmış,tebligatın diğer parçasını da mezar taşına yapıştırmış,kendince tamamlanmış tebligatı mahkemeye göndermiştir.)))
Old 10-01-2007, 00:03   #6
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Trabzonda işlediği suçlarla ün salmış M adında bir çocuk var.Ceza kanununu hakimden bile daha iyi biliyor ve Trabzon Barosunda onun ifadesine duruşmasına girmeyen avukat kalmadı.Öyle ünlü bir sanık yaniBenide çok sever hergün büroya uğrar.Yine bir gün ofise geldi.
M:Av.abla biliyormusun bende bu laptop dan alacağım.
A:M bak bu laptop biryere kaybolur senden sorarım hesabını bilesin.Sen nerden bulacaksın he bunu alacak parayı.
M:Aaaa olurmu hiç abla ben senin laptop ını çalarmıyım.
A:Hadi bakalım.
Aradan 1 hafta geçti.Gece telefon çaldı.Arayan yan bürodaki Av.bey.
ABuygu M yi sizin ofise girerken yakaladım.!!!
E ben başıma geleceği biliyordum.M bu taktıysa kafayı büroyu temeliyle söker götürür.Allahtan o gece Av.Bey sabah duruşması yapılacak dosyayı ofiste unutuyor da almak için geldiğinde M yi yakalıyor.Yoksa gitmişti bizim laptop.
----------------------------------------------------------
Stajyerim ve icra Ceza Mh.de duruşmaya katıldım.İlk duruşmam ve o kadar heyecanlıyım ki davacı vekili nerde duruyor davalı vekili nerde duruyor onu bile hatırlamıyorum.Benim sıram geldi.Bende hakimin soluna (ki davacı vekiliyim)en yakın masa diye yanaştım.Ama emin olmadığımdan eğreti duruyorum.O sırada HAkim bey Av.hanım davacı vekilisiniz orda mı duracaksınız diye kırmadan nazikçe uyardı.E tabi damarlarım da Karadeniz kanı dolaşınca kafam bir an hızlı çalştı.Karşı masaya baktım ve masanın üstünün dosyalarla dolu olduğunu farkettim ve efendim zaten karşı taraf yok e masanın üstüde dosya dolu rahat edemem diye buraya geçtim.Ama dilerseniz karşıda daoturabilirim
Old 10-01-2007, 22:33   #7
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Adliye stajımın ilk safhası olan savcılık aşamasında Başsavcımız otopsiye girmemiz gerektiğini,stajsonunda bununda gözönün de bulundurulacağını bildirdi.Bizde 3 stajyer arkadaş otopsiye gitmek için tabutu andıran savcılık minibüsüne bindik ve adli tıpa doğru yol aldık.Minibüs sürlülü bir kapı ile ayrılıyor ve arka tarafta tek koltuk bulunuyor.Erkek olan stajyer arkadaşımız biz iki bayanı kapının aydınlık olan tarafında bırakarak arkaya oturdu.Ancak o kadar kasvetli bir yerdi ki kafasını da biz doğru uzattı sohbet etmeye başladı.O anda sürücü ani bir virajı alırken sürgülü kapı kapanıverdi.!!!Kapıyı açtığımızda bu kadar güleceğimizi bilmiyorduk.O çok cesur stajyer arkadaşımız bembeyaz bir şekilde.
-"Noluyoooo yaaaaaaaaaaaaaa" dedi.
----------------------------------------------------------
İlçelerden birinde duruşmadayım ve nteresan tepkileri ile tanınan ve pek sevilmeyen bir hakim huzurundayım dosya karara çıkacak çünkü karşı tarafında muvafakatnamelerini almışız.Ben masaya geçmeden mübaşire uzatıp dossyanın içine koydum evrakları.
Havacı vekilinden soruldu dedi ve bana döndü.
A:Efendim karşı tarafın muvakatlerini aldık karar verilmesini talep ediyoruz dedim.
Hakim şöyle bir suratıma bakıp
H:Burda öyle birşey yok avukat hanım yanlış dosyadan bahsediyorsunuz demezmi
A:Efendim şimdi mübaşirle gönderdim dedim.
H:Yok efendim burda öyle birşey diyor.
Ay kadını ikna edemedim!!!
Mübaşire baıyorum korkudan sesini çıkaramıyor.Bana bişey deme gibi korkak korkak bakıyor.
H:Tarafların anlaşma durumu olduğundan duruşmanın ertelenmesini talep ederim dedi hakim.
Yok kardeşim öyle birşey erteleme istemiyorum ben
en sonunda ben dosyayı didik didik edip muvafakatnameyi buldum ve hakimin burnuna uzattım.
H:AAAAAA burdaymış demez mi
A:HAsbinallahhhhhhhhhhhhh)))
H:E neyse bunu da bi dahaki celse dersiniz
Zaten oan tansiyonum fırladı söylene söylene dışarı çıktım.Zira bu duruma 5 dak bile katlanmaya tahammülüm yoktu.
Old 11-01-2007, 00:26   #8
oguzhand0

 
Varsayılan

Duygu Hanım gerçekten güle güle izledim bütün dialogları İlerisi çin yani gelecekte avukat olduğum (inşallah) günleri düşündüm de.Bunları yaşamak pozitif mi yoksa negatif mi kavrayamadım

Eğer başka dialoglarda varsa bu türde; onlrı da bekleriz..
Old 11-01-2007, 00:35   #9
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Hafta başı bir müvekkilin cezaevi ziyaretine gittim. Bir on dk bekledim, geldi ( Yüzü gözü şiş, belli ki uykudan uyanmış)

Müvekkille aramızda gelişen diyalog:

A: Nasılsın x? Uyandırdım galiba seni.

M: Ne olsun avukat hanım, işimiz ne, yatıyoruz! dedi gülerek

A : Doğru dedim, -kelimenin tam anlamıyla- yatıyosun

Old 11-01-2007, 09:25   #10
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Tam 11 aydır Pazartesi ödeyeceğim Av.hanım ,cuma ödeyeceğim Av.hanım diye dosyayı oyalayan bir borçlum ile tesadüfen adliyede karşılaştım.
A:B Bey Merhaba
B:Pardon birine benzettiniz galiba
A:!!!
---------------------------------------------------------
Çok yaşlı ve tatlı dilli bir müvekkilim vardı kuruma başlamadan önce.Kırma istemez taleplerini geri çevirmezdim.Bir gün büroya geldi.
M:E kıccoğozun(Kızım demek istiyor)Avrupaya gidecoğum,fize(Vize) Almak kerek.Hau konsolosluğu arasanda bağa bi rantefu alsan.
A:!!!
M:Ben gidiyrım.Ha göreyum seni.Haber Veresın bağa.
Gitti.
Bende tam 3 saat konsolosluğu aradım durdum.
---------------------------------------------------------
Trabzon küçük yer.Herkes bir şekilde birbirini tanıyor.En azından benim ailemin geniş bir çevresi var.Ne zaman birini icraya versem babam telefon açar.
B:Bıktım senin borçlularından be kızım.Bana bir rahat huzur yok mu?
---------------------------------------------------------
İcraya verdiğim bir dosyanın kefili K ofise gelir ve hakaretler tehditler savurmaya başlar.Eğer bana hacze gelirsen seni vururum diye.ben de yaka paça adamı dışarı attırdım.K arkadaşlarının yanına gidip durumu anlatmaya başlar.
K:O avukatı kesin vuracağı.Beni dışarı attırdı falan diye.
Tesadüfen o ortamda buluna biri kimden bahsediyorsun diye sorar:
K:......Avukatı onu öldüreceğim der.
X:O benim kızıııımmmmmm
Evet soran kişi babam
----------------------------------------------------------
Yine birgün ofiste oturuyorum içeri çok uzun boylu iri yapılı 30 lu yaşlarda bir adam girdi.Kendini tanıttı bir dosyamızın kefili.Ama o kadar uzun ki abartmıyorum kapıdan eğilip geçti.Durumu ve dosyanın akıbetini izah ettim.
K:Ne diyorsun Av.Hanım ben duygusal adamım.valla oturur ağlarım.)))
----------------------------------------------------------
B:Merhaba Av.bey
A:Bey değil Hanım.
B:Pardon Av.bey.
A:!!!
A:Hanım,hanım
B:Amaaannnnn neyse ne işte.))
Old 11-01-2007, 09:31   #11
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Sevgili Oğuzhan,
Bir nebze olsun sizleri neşelendirebildiysem ne mutlu bana.Ama inanki bunların hepsi gerçek ve birebir şahit oldum.Trabzon Temellerle doluAnlatılan fıkralar var ya onların çoğu gerçek hayattan alıntı.))
Mesleğe başladığın anda stajın da yani bunlar çok eğlenceli geliyor insana defalarca anlatıyorsun etrafındakilere.Ama işler yoğunlaşıp da başını kaşıyacak vakit bulamadığın zaman sadece zaman kaybı olarak görüyor bu durumları insan.ve hatta allahım ben nelerle uğraşıyorum diyorsun.
Yine de hayata pozitif bakıp işlerin arasında böyle durumlarla karşılaşmak eğlenceli..
Sevgi ve saygılarımla...

NOT:Trabzon barosuna kayıt yaptırmayı düşünmüyorsan bu kadar vukuat yaşamazsın
Old 11-01-2007, 09:42   #12
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

dedim ya Trabzon küçük tanınıyoruz diye.Alın size bir örnek daha:
Hacze gittim ev de kimse yok çilingir vasıtasıyla kapıyı açtırdım haciz işlemi yapıyoruz.Borçlu içeri girdi.Bana baktı elini beline koydu.
B:Utanmaysın daaaaaaa.Elimde beyidin(büyüdün).Geldın de kapiyi kıray evi poşaltiysın.)))
(Babamın hiç de samimi olmadığı belki çocukluğumda 10 kere karşılaştığım bir amca)
----------------------------------------------------------
Stajyerim.boşanma davası görülüyor.Adam eşini dövmüş kadın boşanmak istiyor.Adam inkar ediyor dövmedim,çok seviyorum boşanmam diye.
Kadının yanındada ben oturuyorum.Kadın ikide bir eliyle beni dürtüp
K:Yalan konişiyyyyy.Sakın inanmayasun.Uyyyyy uyle bi dövdiki beni palta sapiynan))
Güleceğim hakim gözüme bakıyor.O da rahatsız oldu durumdam.En sonunda dayanamadı.
H:Bıraksana kızcağızı rahat ne dürtüp duruyorsun.Onu değil beni inandır.)))
----------------------------------------------------------
Ceza Kanunu değiştikten sonra yargıtaydan dönen dosyaların kararları veriliyor tek celsede.Epeyce CMK var arkadaşların elinde.Staj döneminden bir av.arkadaşımda dosyaları hiç okumadan duruşmaya giriyor.herkes gibi
A:Efendim lehe olan kanun hükmünün uygulanmasını talep ediyorum.
Bu cümleyti duymaktan bezmiş Reis bey se
R:iyi valla bunu da kim uydurduysa gelen lehe diyor giden lehe diyor.Genç avukaaaatttttt genç avukaaaaaatttttt söyle bakalım neymiş lehe olan hüküm?
A:!!!Kem küm.))
H:Hasbinallah
----------------------------------------------------------
Bir mahkememizin savcısı ilerlemiş yaşı ve bezgin tavırlarıyla dikkat çeker hep.Bütün duruşmalarda uyurBir gün duruşmadayım öyle bir uykuya dalmış ki savcı.Hakim savcının mütealası dediğini duymadı.Bir iki üç.yok uyanmıyor.En sonunda hakim tarafından dürtülerek yerinden sıçradı))
S:Noluyoooo yaaaaaaaaaaaaaa))))
Old 11-01-2007, 16:06   #13
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Benim en usandığım şey şu : " Böyle kanun mu olur ya!"
Old 11-01-2007, 16:24   #14
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Ödeme emirlerini tebellüğ edip de neden şimdi ödeyemeyeceklerini anlatmak için büronuza gelen borçlulara, şimdi ödeseler bile borçlarının şu kadar (icra vekalet ücreti+ilk masraf+tahsil harcı+sonraki faiz kalemleri) olduğunu söylediğinizde "ama kağıtta şu kadar yazıyor, onlar nereden çıktı" şeklindeki buram buram şaibe kokan soruları ve devamında gelişen bilumum diyaloglara ne demeli ...
Old 11-01-2007, 16:48   #15
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Şehper Hanıma katılıp eklemek istiyorum ve ekliyorum:
Peki ya tebligatı uygun şejkilde yaptık.Hacze çıktık işyerine girdik.Borçlu masada oturuyor ve çok rahat bir tavırla...
B:Burda haciz yapamazsınız bu işyeri C ye ruhsatlı.

Bu lafı duyduğum her işyerinde muhafaza yapıyorum.Çok akıllı borçlularım akıllansın diye
Old 11-01-2007, 16:53   #16
av.levent öge

 
Varsayılan

sayın av.duygu keleş'in anlattıklarına bakılırsa trabzon oldukça eğlenceli bir yer olsa gerek en azından ben okurken eğlendim.

bu eğlencenin tam da sayın av.demirel'in işaret ettiği diyalogun aynısını az önce birebir yaşamış olmamın üstüne denk gelmesi daha bir güzel oldu.teşekkürler...
Old 11-01-2007, 16:55   #17
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Hep borçlulardan bahsediyorum ama maalesef benim kurum sadece icra takibi yapıyor.Dolayısıyla çok çeşitli insanla karşılaşıyorum.Hepsi de esnaf.Bu durumda günde en az 2 kere karşılaştığım bir olay var.Borçlu borcunu öder ve
B:E parayı da verdik av.hanım.Bi cay söyleyiver de içelim.
A:!!!(Kahvehane ya burası)
A:Tabi lafı mı olur(Parayı aldık idare ediyoruz)
B:E avukat hanim çok has tahsilat yapaysın.Bağa kalsa bu parayi ödemezdım ama niysa.Benin epiy bi çekim sendeim var veriyim sağa da al da parayi.
A:Beyefendi ben kurum av.ım.Özel iş takip edemem.
B:Nolmiş canım etsen.Verecuk parasi niysa
A:!!!
Old 11-01-2007, 21:28   #18
Opioid

 
Varsayılan

MESELA ÖĞRETMEN-VELİ DİYALOĞU:
durmuşun velisi akşam öğretmeni arar:
D.V:-hocam iyi akşamlar
Ö:-iyi akşamlar.buyrun
D.V:-ben öğrencilerinizden durmuş b. nin velisi emekli astsubay Veli 49-50
Ö:-buyrun sayın 49-50
D.V:hocam durmuşun durumu nedir? nolacak bu çocuğun hali?
geçen günkü veli toplantısında dayak çözüm değildir diyordunuz haklısınız ama napalım yalap şalap dövüyoruz hocam.döömüyüm döömüyüm diyorum ama..
Ö:sanayide bir tanıdığım var ne dersiniz? oğlunuzu işçi olarak,sizi de HAMmadde olarak aldırabilirim oraya.neydi o kelime?ha hatırladım. TÖÖÖBEEEE

BİR DE HASTA-DOKTOR DİYALOĞUNA BAKALIM:
Diyalog-1(patient the silly one):
D: buyrun neyiniz var?
H: hastayım
D: nasıl yani?ama burası bir hastane.

Diyalog-2(doctor the bad guy):
acilde gece 12 den sonra tek doktorsunuzdur.yorgunluk ve nöbetin etkisiyle zaten luciferyan tabiatlı kişiliğiniz iyice sizi gaddar kılar..
D:neyin var?
H:Karnım ağrıyor.
D:ne zaman başladı ağrı?
(şimdi burada hasta her halükarda şutlanacaktır.hastanın iki farklı cevabına karşı bakınız doktor hector ne diyor)
cevap1:
H:yarım sattir ağrıyor doktor bey.
D:iyi de hemen niye geldin ki.bekleseydin biraz geçerdi.ağrı devam ederse gelirsin.haydee
cevap2:
H:2 gündür ağrıyor.
D:2 gündür ağrıyordu da şimdi mi geliyorsun? 2 gün bişey olmadıysa bişey olmaz haydeee
Old 11-01-2007, 22:21   #19
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
H:yarım sattir ağrıyor doktor bey.
D:iyi de hemen niye geldin ki.bekleseydin biraz geçerdi.ağrı devam ederse gelirsin.haydee
cevap2:
H:2 gündür ağrıyor.
D:2 gündür ağrıyordu da şimdi mi geliyorsun? 2 gün bişey olmadıysa bişey olmaz haydeee

"Luciferyan tabiatlı Dr.Hector"... Çok iyiydi

Teşekkür ederiz.
Old 12-01-2007, 00:02   #20
Tiocfaidh

 
Varsayılan

Bu da başka bir arkadaşımın staj yaptığı bürodan.

M: Merhaba avukat, sizlik bir işim var.

A: Buyrun, sorununuz nedir?

M: Oğlumu evlatlıktan reddetmek için ne gerekliyse en kısa zamanda yapalım.

A: Soybağını mı reddedeceğiz?

M: Ne bağını mı?

A: Yani çocuk sizden değil mi?

M: Bendeeen.

A: Peki nasıl ve neden reddeceğiz?

M: Öyle bi oğlum yok artık diyorum avukat bey, sildim o'nu defterden.
vs
vs
vs
.
.

A, saatlerce Türk hukukunda 'evlatlıktan reddetme' adında bir kurum olmadığını M'ye izah etmeye çalışsa da işe yaramaz. M kendini şartlandırmıştır ve nasıl Hulusi Kentmen Necla Nazır'ı evlatlıktan reddedebiliyorsa O da edebilmelidir.
Old 12-01-2007, 00:16   #21
Kadir COŞKUN

 
Varsayılan

Değerli büyüğümüz ve çevrede şen şakrak tanınan bir meslektaşımızın davacı vekili olduğu dosyanın karar celsesinde ki hakimle diyalogu:

Hakim: Davacı vekilinden soruldu
Avukat: ....... nedenlerle davanın reddini talep ediyoruz
Hakim: ama siz davacı vekilisiniz nasıl reddini istersiniz
Avukat: Olsun hakime hanım erkeğin ağzından söz bir kere çıkar davanın reddine karar verilsin
Sonuç mu?
Old 12-01-2007, 01:45   #22
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Bir arkadaşım anlatmıştı. Staj yaptığı bürıya yoldan tabelayı gören bir kişi iş vermek için geliyor avukata 'Benim bi arsam var, davalık. Bugün duruşmaya gittim avukat tutmuş herifler. Ben de geldim seni tutayım, iti ite kırdıralım.'

Avukattan cevap : İt iti ısırmaz , bilmiyor musun?
Old 12-01-2007, 08:28   #23
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Sabah yine bı Trabzonlular bombayı patlattı.Hemen paylaşayım dedim.
Kapıdan içri girdim daha kurumda odacıdan başka bir personel yok.Yukarı odama çıktım ve bir adam bekleme salonunda oturuyor.Şöyle baktım umursamadan geçtim.Sabahın 8 inde kim gelir bana diye.Kapıyı kapatmamla açılması bir oldu.
B:Nerde kaldın av.hanım.Sabahtan beri seni bekliyrııımmm
A:!!!
Old 15-01-2007, 10:45   #24
Admin

 
Varsayılan

Usandıran "Site Yönetimi - Şikayetçi Üye" Diyalogları :

Üye A foruma mesaj gönderir:

"SEN NASIL HUKUKÇUSUN!!!! DİPLOMANI DA PARAYLA ALMIŞSINDIR SEN KESİN!!!!!!! SENİNLE AYNI MESLEKTE OLDUĞUMA UTANIYORUM!!!! SİZİN GİBİLERİ BU ÜLKEDEN GÖNDERMEK LAZIM!!!!! BENİM 4 YAŞINDAKİM YEĞENİM BİLE SENDEN DAHA ÇOK HUKUK NOSYONUNA SAHİP! SENİN MÜVEKKİLLERİNE DE YAZIK, PERİŞAN OLUYORDUR ZAVALLILAR!!!!!!" ZATEN KAFAN DA HİÇ ÇALIŞMIYOR, IQ'NU HİÇ ÖLÇTÜRDÜN MÜ?

Mesaj THS forum yöneticileri tarafından silinir. Üye A, Site ve Forum Yöneticileri ile İletişim Alanında forum yöneticilerine hitaben şikayet mesajı yazar. Bu mesajdaki sık rastlanır cümleler:

(Cümlelerin çoğu Türk Hukuk Sitesi Site ve Forum Yöneticileri alanında yazılan veya site yönetimine eposta ile iletilen şikayet mesajlardan derlenmiştir ve kelimesi kelimesine aynı olanlar vardır. Kısaltmalar, chat dili, cümle düşüklükleri mesajın orjinalinde vardır).

* BENİM MESAJIMI NİYE SİLDİNİZ!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
* BENİM MESAJIMI NASIL SİLERSİNİZ!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
* Ama ben küfür etmemiştim ki!
* Kurallarda kırıcı mesaj yazmayın diyor, benim mesajım kırıcı değil ki!
* Mesajın kırıcı olup olmadığına kim karar veriyor? Size bu yetkiyi kim verdi! Siz kimsiniz? Kendinizi ne sanıyorsunuz!
* Anket yapıp üyelere soralım bakalım, benim mesajım kırıcı mıymış?
* Sizin sitede özgürlük yok, sansürcüsünüz siz!
* Türkiye'nin en büyük hukuk sitesinin yönetiminin yaptığı haksızlıkları görünce, ülkenin adalet sistemi niye bu kadar çarpık daha iyi anladım!
* Bir de hukuk sitesi olacaksınız!! Nerede hak ve özgürlükler? Nerede demokrasi? Nerede bu devlet?
* Tamam bunları yazdım ama o da bana "size katılmıyorum" yazmıştı çok kızdım. Onun mesajını niye silmediniz peki?
* Evet sert yazmış olabilirim, ama yazdıklarım doğru!
* Benim mesajımı siz silemezsiniz! Yanlış bişi yazdıysam, bana söyleyin, ben uygun görürsem kendim silerim.
* Mesajımı siz silmeden 8 kişi okumuştu, kimse şikayet etmedi, demek ki mesajımda bişi yokmuş!
* Eminim diğer üyeler de benim gibi düşünüyor ama site yönetiminin korkusuna yazamıyor! Ben bir çok kişinin de sıkıntısına ve şikayetine tercüman oluyorum!
* Benim mesajımı silmeniz sizin demokrasiden uzak, tamamen sizin görüşünüze sahip tek tip site yapma düşüncenizden kaynaklanıyor!
* Burada sanki statükocu bir grubun iktidarı olduğu zehabına kapıldım!
* Acaba admin-yönetici-üye ilişkilerini düzenleyen mevzuat var mı? o mevzuatı incelemek istiyorum buna göre size cvp yazacağım! site sözleşmesinin bağlayıcılığı hususunda tereddütlerim var!
* Tamam kurallar sayfasında yazıyor olabilir, ama ben o sayfayı okumamıştım.
* Site Üyelik Sözleşmesini kabul ediyorum demiştim ama ben siteye kayıt olmak için öyle dedim, aslında kabul etmiyorum.
* Site sözleşmesinde ıslak imzam yok, beni bağlamaz!
* Düşünce özgürlüğüne ne oldu?
* Ben aynı mesajı X sitesinde de yazmıştım, onlar silmedi!
* Zaten sizin siteyi hiç sevmemiştim! X sitesi sizden çok daha iyi! Oh canıma değsin!
* Nerede adalet? Batsın bu dünya!
* Benim mesajımı hemen eski haline getirin, yoksa hacker arkadaşım var, sitenizi hack'letirim!
* Benim mesajımda bişi yok ki! İsterse o da bana yazsın aynı şeyleri hiç bozulmam.
* Bir daha sitenize uğramam, beni kaybettiniz işte! Hemen kaydımı silin siteden!
* Bütün arkadaşlarıma söyleyeceğim, kesinlikle sizin siteye uğramasınlar, sizi rezil edeceğim! Hem benim çok arkadaşım var, yandınız siz!
* Sitenize dava açacağım! Sizinle mahkemede görüşürüz!
Old 15-01-2007, 11:36   #25
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Dönem arkadaşlarımdan biri işlerini yürürttüğü kurumun faiz indirimi konusunda yapmış olduğu kampanya neticesinde borçlularına durumu izah eden ve düzenlemeyi içeren mektuplar yollamış.Bunun akabinde yollamış olduğu hemen hemen her borçlu Av.arkadaşıma durumlarını izah edene mektuplar yollamış.Kimisi yeni önerilerde bulunmuş şöyle yaparsanız öderim,böyle yaparsanız ödemem diye
Old 15-01-2007, 13:50   #26
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Bir tane de benden:

Ben hep hukuk davalarına baktım. Ceza davalarına bakmadığım için de cezaevlerine pek gitmedim. Yine bir hukuk davam var ama bu defa müvekkilim hapiste. Görüşmem gerekiyor. Gittim.

Aylardan ağustos, cezaevi F tipi. Küçük küçük bağımsız görüşme odaları var 2X2 m2 ebadında bir yer. İçeri aldılar müvekkil geldi.. neyse gardiyan kapıyı kapattı ve kitledi... aradan 20 dakika geçti içeride nefes alamaz hale geldim. Ter bastı, sağa dönüyorum sola dönüyorum sırıl sıklam oldum... "gardiyana söyleyeyim de pencereyi açsın bari dedim..." müvekkil gülmeye başladı..

Niye gülüyorsunuz dedim. Cezaevine daha önce hiç gelmediğiniz belli oluyor dedi. ))) adamlar biz kaçmayalım diye bin tane tedbir alıyorlar, parmak izi okuya kapılar vs... siz pencereyi açsınlar diyorsunuz dedi..

))))

Hukuk avukatı bu kadar bilir.

Doğru dedim hiç gelmem.
Old 17-01-2007, 17:16   #27
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Trabzon Barosuna kayıtlı olan avukatlar,Trabzonda görev yapan hakimler savcılar ve hasbelkader Trabzon Barosuna girenler Z amcamızı çok iyi tanırlar.20 li yaşlarda göreve başlamız ve hala 70 li yaşlarında olmasına rağmen bizim arkamızı toplamaya devam ediyor.Onu sevmeyen ya da onun sevmediği bir avukat yoktur Trabzon da.(Arada atar tutar arkamızdan ama olsun)Baro seçimlerinden sonra yeni başkanımız sağolsun avukatlar odasına kahve makinesi koydur.Hani su bir düğmede capuccino bir düğme de çikolata olanlardan.Bayağı güzel bişey yani.Dışardan bir avukat gelince hemen soruyoruz.Çikolatalı capuccino mu içersiniz sade mi diyeHavamız olsun efendim Bu tarz teknolojılere alışık olmadığımızdan mıdır nedir sürekli Z amcamız bizimle kavga halinde.2 hafta önce bir arkadaşımız kendine içecek almaya çalışırken sanırım düğmeye iki kere basmış ve musluktan okadar çok .çikolata akmış ki.Odaya girdiğimizde avukat arkadaşımız köşede sinmiş oturmuş Z amcanın elinde paspas onu azarlıyordu.O anda Z amca bilgisayara geçti ve bir şey yazıp kenara çekildi."İlgili butona bir kere basınız")))
Tabi bizde artık korka korka makineye yanaşır olduk.Bende birşeyler içeyim dedim ve ilgili butona bir kez bastım.Baktım musluktan birşey akmıyor.Z Amca diye seslenmeme kalmadan makinanın altından kahveler akmaya başladı.Ve hazin son Z amca ensemdeydi.
Züdükler siziiiiiiiii!!!Avukat olduğunuz bir makine kullanmayı beceremiyorsunuz.Okulda öğretmediler mi size
D:!!!
Old 17-01-2007, 17:23   #28
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Bizim baronun akşam sohbetleri meşhurdur.Saat 3 civarları işimizi bitirip arkadaşlarla sohbete otururuz avukatlar odasında.Bir yandan çikolatalı capuccinolarımızı içerBir yandan da sohbet ederiz.Birgün yine böyle kaptırmış sohbet ediyoruz.Arkadaşlardan biri durup "okumuş kızlar özellikle avukatlar çok çirkin olur" dedi.Odada sanırım 7 bayandık.Bir an üstüne atlamak hevesiyle ayağa kalktık ama sonra oturduk.Bu sırada orada bir başka barodan gelen bir avukat bey bizim gibi genç avukatlardan oturuyormuş.Kimse farkında değilKahkaha atmaya başladı.Bir anda bizimarkadaşların taraftarı oldu.Neyse böyle güle eğlene bir sohbetten sonra o arkadaş müsaade edip kalkmak istedi.Bizim muzip arkadaşlardan biri kolundan yakaladı.
A:Bunların hepsi bu odada kalacak.Sakın sizin baroda bu avukatlar çıldırmış deme .
dedi.Artık bizi kimse tutamazdı))))
Old 17-01-2007, 18:52   #29
v.o.

 
Varsayılan

valla duygu sen külliyat olmuşsun ne diyeyim
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Meslekte Yapilan Hatalar nakil Hukuk Sohbetleri 41 17-10-2009 21:52
Serbest Meslekte Vergİ İncelemesi ismailduygulu Mali Hukuk Çalışma Grubu 12 25-01-2009 05:30


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09074402 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.