Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

dava türü konusunda yardımlarınızı rica ediyorum

Yanıt
Old 09-07-2020, 03:16   #1
Av. Karadağlı

 
Varsayılan dava türü konusunda yardımlarınızı rica ediyorum

Değerli meslektaşlarım,
Müvekkil yaklaşık 20 yıldır çalışıyor ve gelenekleri gereği çalıştığı tüm para abisinde birikiyor. Abisi ikisinin kazancını birleştirip birkaç ev alıyor ve tapuyu kendi üzerine yapıyor. Müvekkil de nasıl olsa tüm mal ikimizin ortak diye sesini çıkarmıyor. Müvekkil şimdi mallardan kendi hissesini talep ediyor ama abi yanaşmıyor. Elde tanık dışında hiçbir delil yok. Dava türü ve izlenecek yol konusunda değerli görüşlerinizi rica ediyorum
Old 09-07-2020, 04:54   #2
av.murat kılıç

 
Varsayılan

Merhaba

Kişisel görüşüm olarak; olayınızda vekalet sözleşmesi var gibi gözüküyor. Kardeşi kendisine taşınmaz alınması için abisine sözlü olarak vekalet vermiş ve parasını 20 yıl boyunca abisine vermiş. 20 yıl sonra abisi vekalet ilişkisini kötüye kullanarak aldığı taşınmazı kardeşine devir etmemiş. Bu durumda abisine bir ihtarname çekerek vekalet ilişkisinin sona erdiğini verilen paranın şu meblağ olduğunu, faizi ile geri verilmesini isteyebilirsiniz.

Ancak para elden verildiği için; paranın verildiğinin ve miktarının ispatı da güç olacaktır. Ancak kardeş oldukları için tanıkla da ispatlayabileceğinizi düşünüyorum.

Ben hukuk davanıza yardımcı olması açısından vekalet görevinin kötüye kullanılması hakkında suç duyurusunda bulunmanızı öneririm.

Aşağıdaki yargıtay kararı size fikir verebilir.

Alıntı:
T.C.

YARGITAY

BİRİNCİ HUKUK DAİRESİ

Esas : 2016/3719

Karar : 2019/4356

Tarih : 04.07.2019

ZAMANAŞIMI VEKALET GÖREVİNİ KÖTÜYE KULLANMA ALACAĞIN MUACCEL OLMASI

( 818 s. BKm. 126,128) ( 6098 s. Borçlar Km. 147,149)

ÖZET: Vekalet görevinin kötüye kullanılmasından doğan davalarda zamanaşımı uygulanmaz.

MAHKEMESİ: ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ: SATIN ALMAYA DAYALI

Taraflar arasında görülen davada;

Davacı, sahip olduğu taşınmazla ilgili elektrik, su, vergi gibi işlemlerin takibi için davalıyı 18.06.2003 tarihli vekaletname ile vekil tayin ettiğini, davalının ise vekalet görevini kötüye kullanarak maliki olduğu dava konusu 162 ada 15 sayılı parseldeki 15 no’lu bağımsız bölümü dava dışı kişiye sattığını, vekaletnamede satış yetkisinin de olduğunu sonradan öğrendiğini, satış nedeniyle kendisine herhangi bir bedel ödenmediğini, haberi ve izni olmadan satışın yapıldığını, Alman vatandaşı olması ve yurt dışında da ikamet etmesi nedeniyle davalının kendisini oyaladığını ileri sürerek, çekişmeli bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tescilini, mümkün olmazsa şimdilik 60.000,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalı, iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, dava konusu taşınmazın satışı konusunda davacı ve yeni…’nın anlaştığını, 45.000,00 TL satış bedelini davacının elden aldığını, davacının yurt dışına çıkması gerektiğinden dolayı devri yapabilmesi için kendisini vekil tayin ettiğini, anlaşmaya uygun taşınmazı …’ya devrettiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur .

Mahkemece, tapu kayıt maliki aleyhine açılan bir dava bulunmadığından tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, dava konusu bağımsız bölümün satış bedelinin ödendiğinin davalı tarafından ispat edilemediği, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesiyle tazminat isteğinin kabulü ile 45.000,00 TL’nin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 18.06.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat gelmedi, diğer temyiz eden vekili Avukat …geldi, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: –

KARAR

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, tapu iptal ve tescil istekli davaların tapu kayıt malikine karşı açılması gerektiği, eldeki davada kayıt maliki …’ya husumet yöneltilmediği gözetilerek iptal ve tescil isteğinin reddedilmesi doğru olduğu gibi, davacı taraf davalının vekalet görevini kötüye kullanarak çekişmeli bağımsız bölümü dava dışı kişiye temlik ettiğini, zararlandırıldığını, taşınmazın kötüniyetle üçüncü kişiye geçtiğini ileri sürerek iptal ve tescil, olmazsa bedele hükmedilmesini istediği, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayalı davalarda zamanaşımı süresinin bulunmadığı, iptal ve tescil isteğinin kayıt malikinin davalı olarak gösterilmemesi nedeniyle dinlenemediği, eldeki davada vekil eden ile vekil arasındaki vekalet sözleşmesinden kaynaklanan bir talebin mevcut olmadığı, bir başka söylemle iç temsilden kaynaklanan istekte bulunulmadığı, aksine vekalet sözleşmesi ile vekil kıldığı davalının vekalet görevini kötüye kullandığı iddiasının ileri sürüldüğü, somut olayda zamanaşımının uygulama yeri olmadığı gözetilerek bedele hükmedilmesi de yerindedir. Taraf vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan davacı vekili için 2.037 TL. duruşma vekâlet ücretinin duruşmaya gelmeyen karşı temyiz eden davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı 16.70 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan, 2.304.95 TL. bakiye onama harcının da davalıdan alınmasına, 04/07/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

Davacı, çekişme konusu taşınmazın elektirik, su, vergi ve diğer işlemlerini yapması için davalıyı vekil tayin ettiğini, ancak davalının taşınmazı dava dışı kişiye aktardığını öğrendiğini ileri sürüp tapu iptali- tescil mümkün olmaması halinde bedel istemiştir.

Davalı 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini bildirip davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, iptal- tescil isteğinin reddine, bedel isteğinin kabulüne karar verilmiş, karar taraflarca temyiz edilmiştir.

Bilindiği üzere, tapu iptali tescil istekli davalar kayıt maliki ya da malikleri aleyhine açılır. Eldeki davada kayıt malikine dava yöneltilmemiş, vekil davalı olarak gösterilmiştir. Bu nedenle iptal-tescil isteğinin reddedilmesi doğrudur. Davacının temyiz itirazı yerinde görülmediğinden reddine.

Davalının temyiz itirazına gelince;

Davacının 18.06.2003 tarihinde … Noterliğinde çekişme konusu taşınmazın satış yetkisini de içerir biçimde davalıyı vekil tayin ettiği, davalının davacıya ait 162 ada 15 nolu parseldeki 10/160 arsa paylı 15 nolu meskeni 01.11.2007 tarihinde dava dışı kişiye satış suretiyle temlik ettiği kayden sabittir .

Davacı ile davalı arasındaki ilişki vekalet sözleşmesine dayanmaktadır. Vekil eden dolaysız temsil yolu ile kendi namı ve hesabına alınanların teslimine ilişkin şahsi nitelikteki hakkını TBK’nun 147/5 (818 sayılı BK’nun 126/4) maddesinde öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresi içinde kullanmalıdır. TBK’nun 149 ( 818 sayılı BK’nun 128) maddelerine göre de zamanaşımı alacağın muaccel olması ile başlar.

Somut olayda davacının alacağı, davalının taşınmaz bedelini aldığı ve zimmetine geçirdiği tarihte bir başka ifadeyle satış tarihinde muaccel hale gelmiştir. Dava tarihi itibariyle 5 yıllık zamanaşımının dolduğu açıktır .

Tüm bu nedenlerle davanın tümden reddedilmesi için hükmün bozulması düşüncesinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun onama görüşüne katılamıyoruz.
Old 09-07-2020, 12:52   #3
furugferruhzad

 
Varsayılan

Ben emniyeti suistimal suçu işlenmiş olduğunu düşünüyorum.Para kişi tarafından kişinin rızası ile ağabeye teslim edilmiştir.Ağabey yıllar içinde bu yolla yaptığı birikimle taşınmaz satın almıştır.Vekalet ilişkisinden daha çok(zımni olarak veya sözlü)emniyeti suistimal oluşmuştur.Zira para bir taşınmaz alınması için ağabeye verilmemiş örf ve adete göre bu kişi büyük erkek çocuk olduğundan teslim olunmuştur.Teslimde ki saik ise paranın gerekli olduğu durumlarda ağabeyden alınabileceği inancıdır.Kişi kendi çalışmasıyla edindiği parayı bu inançla(Paranın maliki olarak)ağabeyine vermiştir.Bir nevi kişi malik olan ama zilyed olmayan konumundadır.Bu suç yönünden savcılık şikayeti yapılmalıdır.Alacak davasının türü ise malik olan ancak zilyed olmayan malikin açacağı istihkak davasıdır.
Old 09-07-2020, 16:06   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Ortada resmi sözleşme bulunmadığından taşınmazların mülkiyeti hakkında tapu iptali ve tescil davası açılamaz. İlişki "nam-ı müstear/iğreti ad "olarak değerlendiğinde yazılı belge aranacaktır.

Taraflar arasındaki ilişki , eşler arasında görülen "katkı payı alacağı" na benzer bir ilişki olup,bence "sebepsiz zenginleşme"kurallarına göre verilen paranın iadesi talep edilebilir.Diye düşünüyorum.
Old 10-07-2020, 00:15   #5
Av. Karadağlı

 
Varsayılan

Herkese çok teşekkür ederim.
Sebepsiz zenginleşme davasındaki 2 yıllık zamanaşımı süresi bu durumda engel oluşturmaz mı? Yani geri isteme hakkını öğrendiği tarihten itibaren 2 yıllık sürenin başlangıcını nasıl uyarlamak gerekir? Diğer yandan sebepsiz zenginleşme davası için bedel belirleyebilmemiz çok zor. Bu durumda sembolik bir rakam üzerinden davayı açıp taşınmazların değer tespiti sonrası yarı fiyatı kadar ıslah etmek mi gerekir?
Old 10-07-2020, 11:27   #6
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Karadağlı
Sebepsiz zenginleşme davasındaki 2 yıllık zamanaşımı süresi bu durumda engel oluşturmaz mı? Yani geri isteme hakkını öğrendiği tarihten itibaren 2 yıllık sürenin başlangıcını nasıl uyarlamak gerekir? Diğer yandan sebepsiz zenginleşme davası için bedel belirleyebilmemiz çok zor. Bu durumda sembolik bir rakam üzerinden davayı açıp taşınmazların değer tespiti sonrası yarı fiyatı kadar ıslah etmek mi gerekir?

Taraflar arasında sözlü olarak yapılan fakat geçersiz olan tapulu taşınmazın yarı payının devri veya devrinin vaadi ilişkisi vardır.Geçersiz sözleşmelerde ödenen bedel denkleştirici adalet ilkelerine göre güncellenmiş şekli ile ve temerrütün oluştuğu tarihten itibaren faizi ile birlikte sebepsiz zenginleşme ilkeleri çerçevesinde talep edilebilir. Zamanaşımı olarak ortada geçersiz de olsa sözleşye dayalı ilişki bulunduğundan TBK 146 m.sindeki 10 yıllık süre uygulanır. Zamanaşımının başlangıcı ,ferağ ümidinin tamamen ortadan kalktığı veya ferağın imkansız hale geldiği tarihtir. Davanın "belirsiz alacak " yada zamanaşımı süresi içinde tamamı istenmek üzere "kısmi " dava olarak açılabileceğini düşünüyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kaynak Kitap Konusunda Yardımınızı Rica Ediyorum Av. Öznur Aktürk Meslektaşların Soruları 0 05-09-2015 13:52
Almanya'da Yüksek Lisans Eğitimi Konusunda Yardım Rica Ediyorum cagataydın Yüksek Hukuk Eğitimi 0 20-02-2013 23:49
Çocuğumu bulamıyorum acil yardımlarınızı rica ediyorum Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 28-08-2009 18:33
Acil yardımlarınızı rica ediyorum. Aslıhan Ünver Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 03-08-2009 19:05
Babanın Çocuğu Teslim Etmemesi Acil Yardımlarınızı Rica Ediyorum Perihan Bişkiner Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 6 18-06-2009 12:10


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05294609 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.