Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

şirket hisse devri ticaret sicilinde tescil edilmez ise devreden ortağın hissesine şahsi borçları için haciz konulabilir mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-01-2013, 12:57   #1
buketoz

 
Varsayılan şirket hisse devri ticaret sicilinde tescil edilmez ise devreden ortağın hissesine şahsi borçları için haciz konulabilir mi?

Bir limited şirkette ortaklardan birisi hissesini başka bir şahsa noterden devrediyor. Ancak bu devir ticaret sicilinde tescil edilmiyor. Devreden şahsın özel borçları nedeniyle bu şirketteki hissesine haciz konuluyor. Burada sormak istediğim 2 husus var:
1- Hissesini devreden şahıs noterde işi bittikten sonra gidiyor. Bu şahsın tescil ve ilanı yaptırma şansı yok çünkü şirketle bağı kalmadı. İlan yapıldı mı yapılmadı mı diye bir kontrol yükümlülüğü var mıdır?
2- Yeni hissedar bu haciz olayı ile ilgili neler yapabilir? Benim aklıma ilk gelen istihkak davası açması. Ama ilan yapılmadığı için 3. şahsın iyiniyeti korunacak diye düşünüyorum. Bu şekilde iyiniyet korunursa yeni hissedarın hissesi satılıp daha sonra bu şahıs eski hissedara mı rücu etmek durumunda kalacak. Bu konuda fikirlerinizi ve tecrübelerinizi bildirirseniz sevinirim. Saygılarımla.
Old 22-01-2013, 13:26   #2
Av.Şevval

 
Varsayılan

şirket hisse devri karar defterinde alınan kararın noterde onaylanmasının ardından ticaret odası sicil defterine işlenmesi ve ticari sicil gazetesinde ilanı ile kesinleşir.

İlanı yapılmayan devirler maalesef tamamlanmadığından, eski tabir ettiğimiz ortak hissedar olmaya devam eder.Bu nedenle hissesine haciz konulabilir.
Old 22-01-2013, 16:10   #3
detay82

 
Varsayılan

Aşağıdaki yasal düzenlemelerden anlaşılacağı üzere devrin tamamlanması için yalnızca noterden işlem yapmak yetmemektedir. Devrin ortaklar genel kurulunca onaylanması gereklidir.Devir bu onayla geçerli olacaktır.

Bu devir ticaret sicil gazetesinde ilan edilmemesi halinde de, sicil kaydına güvenen 3.kişilerin iyiniyeti korunur.

Bu gerekçelerle, alacaklının haczinin korunacağı kanaatindeyim.

Kanun No: 6102
Türk Ticaret Kanunu

1. Devir
MADDE 595 - (1) Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır. Ayrıca devir sözleşmesinde, ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri; rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise, bu husus, önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullara da belirtilir.
(2) Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur.
(3) Şirket sözleşmesinde başka türlü düzenlenmemişse, ortaklar genel kurulu sebep göstermeksizin onayı reddedebilir.
(4) Şirket sözleşmesiyle sermaye payının devri yasaklanabilir.
(5) Şirket sözleşmesi devri yasaklamış veya genel kurul onay vermeyi reddetmişse, ortağın haklı sebeple şirketten çıkma hakkı saklı kalır.
(6) Şirket sözleşmesinde ek ödeme veya yan edim yükümlülükleri öngörüldüğü takdirde, devralanın ödeme gücü şüpheli görüldüğü için ondan istenen teminat verilmemişse, genel kurul şirket sözleşmesinde hüküm bulunmasa bile, onayı reddedebilir.
(7) Başvurudan itibaren üç ay içinde genel kurul reddetmediği takdirde onayı vermiş sayılır.

4. Tescil
MADDE 598 - (1) Esas sermaye paylarının geçişlerinin tescil edilmesi için, şirket müdürleri tarafından ticaret siciline başvurulur.
(2) Başvurunun otuz gün içinde yapılmaması halinde, ayrılan ortak, adının bu paylarla ilgili olarak silinmesi için ticaret siciline başvurabilir. Bunun üzerine sicil müdürü, şirkete, iktisap edenin adının bildirilmesi için süre verir.
(3) Sicil kaydına güvenen iyiniyetli kişinin güveni korunur.

Saygılarımla.
Old 22-01-2013, 16:58   #4
av.gokcen

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

21. HUKUK DAİRESİ

E. 2010/1505

K. 2011/2669

T. 24.3.2011

• LİMİTED ŞİRKET ORTAĞININ PRİM BORÇLARINDAN SORUMLULUĞU ( Davacının Ortağı Bulunduğu Şirketten Ayrılmasıyla İlgili Tescil ve İlan Yaptırmadığı - Hisse Devri Tarihinden Sonra Şirkete Yeni Bir Yetkili Atanıp Atanmadığının Araştırılması Gereği)

• TESCİL VE İLAN ( Hisse Devrinin Tescil ve İlan Ettirilmemesi Nedeniyle Üçüncü Kişi Durumundaki SGK Bakımından Hüküm İfade Etmeyeceği - Hisse Devri Tarihinden Sonra Şirkete Yeni Bir Yetkili Atanıp Atanmadığının Mahkemece Araştırılması Gereği)

• TESCİL VE İLANIN ÜÇÜNCÜ KİŞİYE ETKİSİ ( Davacının Hisse Devri Yaptığına İlişkin İddiasının Tescil ve İlan Yaptırmaması Nedeniyle Üçüncü Kişi Durumunda Bulunan SGK Bakımından Hüküm İfade Etmeyeceği - Tescil ve İlan/Şirket Ortağının Sorumluluğu)

506/m. 80

6183/m. 35/1


ÖZET : Davacı, Kurum tarafından gönderilen prim ve işsizlik sigortası primi borcunun tahsiline yönelik ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davacının işveren limited şirketin ortağı sıfatı ile şahsi sorumluluğu için, prim borcunun işveren şirketin malvarlığından tahsil imkanı kalmadığının anlaşılması gerektiği gibi, davacının hisse devrinin üçüncü kişi durumundaki SGK bakımından hüküm ifade edebilmesi ancak, bu hususun ticaret siciline tescili ile Türk Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edilmesi gerekir. Davacının hisse devri hususu Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde tescil ve ilan edilmemiştir. Davacının sorumluluktan kurtulması ancak hisse devri tarihi olan 3.2 1995 tarihinden sonra yeni temsilci atanarak bunun Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanması halinde mümkündür. Davacının hisse devrini gerçekleştirdiği 3.2.1995 tarihinden itibaren yeni bir temsilci atanıp atanmadığı tespit edilerek, davacının prim borçlarından sorumlu olup olmayacağı tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
DAVA : Davacı, Kurum tarafından gönderilen ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Havva Aydınlı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Dava, nitelik itibariyle, davacının dava dışı İ… İnşaat ve Ticaret Limited Ltd. Şti.'nin 2005/12-2006/5 dönemi prim ve işsizlik sigortası primi borcunun tahsiline yönelik, davacı aleyhine düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı, 23.10.1991 tarihinde kurulan İ... Ltd. Şti.'nin 2500 hissesini kurucu ortak F. İ.'dan 25.6.1992 tarihli noter sözleşmesi ile devralarak ortak olmuş ve ortaklar kurulunun 25.6.1992 tarihli kararı ile 3 yıl süreyle şirketi temsil ve ilzamda yetkili müdür olarak seçilmiş ve bu karar Ticaret Sicil Gazetesinin 1 Temmuz 1992 tarih ve 3060 sayılı nüshasında yayınlanarak ilan edilmiştir. Daha sonra davacının hissesinin tamamını Bakırköy 1 .Noterliğinin 3.2.1995 tarih ve 08884 sayı ile tasdik edilen hisse devir ve temlik sözleşmesi ile devrettiği, 28.4.1994 tarihli şirket ortaklar kurulu karan ile davacının hisse devrinin kabulüne ve devir hususunun şirket pay defterine işlenmesine ve davacı hisse devri ile ortaklıktan çıkmış olduğundan müdürlük görevinin sona erdiğine, şirketi ortaklarından F. U.'nun ilk genel Kurul toplantısına kadar görev yapmak üzere şirket müdürlüğüne seçilmesine karar verildiği, ancak davacının hisse devrinin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde tescil ve ilan edildiğine ilişkin belgeye rastlanmadığı görülmüştür.
Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Yasa'nın 80. maddesi hükmüne göre, sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, süresi içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri Kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. Hal öyle olunca, 506 sayılı Yasa'nın 80. maddesi hükmüne göre, işveren limited şirketin müdürlüğünü yapmış olan davacı, görev yaptığı dönemle ilgili işveren şirketin bu dönemdeki prim ve gecikme zammından oluşan tüm borcundan dolayı Kuruma karşı işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunmaktadır.
Diğer taraftan, 6183 sayılı Yasa'nın 4369 sayılı Yasa ile değişik 35/1. maddesi hükmüne göre de, limited şirket ortaklan, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya mesul olurlar ve bu Yasa uyarınca takibe tabi tutulurlar, işveren şirketin, haczedilen mal varlığının kamu alacağım karşılamadığının, iflas halinde ise alacağın iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşıldığı gibi hallerde tahsil imkansızlığı koşulunun gerçekleştiği sonucuna varılmalıdır. Bu bağlamda, davacının işveren limited şirketin ortağı sıfatı ile şahsi sorumluluğu için, prim borcunun işveren şirketin malvarlığından tahsil imkanı kalmadığının anlaşılması gerektiği gibi, davacının hisse devrinin üçüncü kişi durumundaki Sosyal Güvenlik Kurumu bakımından hüküm ifade edebilmesi ancak, bu hususun ticaret siciline tescili ile Türk Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edilmesi halinde mümkündür. Somut olayda, davacının hisse devri hususu Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde tescil ve ilan edilmemiştir. Davacının bu sorumluluktan kurtulması ancak hisse devri tarihi olan 3.2 1995 tarihinden sonra yeni temsilci atanarak bunun Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanması halinde mümkündür.
Yapılacak iş; davacının hisse devrini gerçekleştirdiği 3.2.1995 tarihinden itibaren prim borçlusu İ… İnşaat Ticaret Limited Şirketine ait Ticaret Sicil Kayıtlan ilgili Ticaret Sicil Memurluğundan getirtilerek, şirkete 3.2.1995 tarihinden itibaren yeni bir temsilci atanıp atanmadığı tespit edilerek, davacının 2005/12-2006/5 tarihleri arasında prim borçlarından sorumlu olup olmayacağı tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 07-03-2014, 11:45   #5
Av Servet

 
Varsayılan

Konu açıldığı için aynı konu üzerinden devam edelim. Şirket noter satış sözleşmesi ile satılmıştır.
Ancak şirketi devralan şahıs , yukarıda da belirtilen devir işleminin tamamlanabilmesi için ticaret sicile kayıt yapıp ilanda bulunmamıştır.Ve ticaret sicil kaydına göre halen şirketi satan şahıs halen şirketin maliki gözükmektedir.
(Ortada bir dolandırcılık sözkonusu;noterde parayı verecez deyip para vermeden çekip gidilmiş v.s) Yani adamın hem şirketi elinden gidiyor hem de üstüne sgk ve vergi borçları da işlemeye devam ediyor.Bu konuda deneyim ve tecrübesi olan arkadaşlar düşüncelerini paylaşırsa sevinirim.Nasıl bir yol izlememiz lazım..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Limited şirket vergi borcu-ortağın şahsi sorumluluğu Burak Demirci Meslektaşların Soruları 2 14-01-2013 10:35
İki ortaklı limited şirkette diğer ortağın rızası aranmaksızın 3. kişiye hisse devri felisfelidae Meslektaşların Soruları 7 08-02-2012 15:31
Şirket Hisselerinin Devri İle Devreden Ortağin Ayni Yerde İşyerİ Açması avmo20 Meslektaşların Soruları 1 11-07-2009 15:43
limited şirketin devreden ortklarının sorumluluğu/ şahıs borçları için avukat2007 Meslektaşların Soruları 1 07-05-2008 21:56
Limited şirket ortağının şahsi borcu için işyerinde fiili haciz yeldakullap Meslektaşların Soruları 2 13-06-2007 15:18


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04571009 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.