Boşanma Davasinda Hükmedilen Tazminatin üçüncü Kişiye Ifasi

Herkese merhabalar. Bir müvekkil boşanma davasında hükmedilen tazminatı eşinin kira borcu ve faturalarını ödeyerek ödeyeceğini boşandığı eşine bildirmiş ve boşandığı eşi de bunu kabul etmiş. Bunun üzerine müvekkil üç yıl süreyle boşandığı eşinin ev kiralarını ve tüm faturalarını ödemiş elinde dekont ve makbuzları mevcut. Tazminat miktarı 10.000 TL, buna karşılık müvekkilin ödediği kira ve faturaların toplam bedeli 30.000 TL'yi geçmiş. Şimdi boşandığı eşi tazminata ilişkin ilamlı icra takibi yapmış.
Yargıtay'ın çocuk için üçünü kişilere yapılan ödemelerin "ahlaki ödev" niteliğinde olduğu ve nafaka borcundan mahsup edilemeyeceği yönünde kararları var. Bizim elimizde ödemenin; "kira ve fatura ödeme yoluyla" yapılacağına dair tarafların anlaştığı hususunda yazılı bir belgemiz yok ancak bu hususa tanıklık edenler mevcut. Elimizdeki dekont ve tanıklara binaen icra hukuk mahkemesi'ne başvursak takibi iptal ettirmemiz mümkün olur mu yoksa bu ödemeler de ahlaki bir ödeme mi sayılır? Bu hususta karar ya da hukuki bir görüş bulamadım benzer bir durum yaşayarak dava açan veya elinde emsal karar bulunan meslektaşlarımız yardımcı olabilirse çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler.

Merhaba sayın meslektaşım,

Alıntı: ...Bu hususta karar ya da hukuki bir görüş bulamadım benzer bir durum yaşayarak dava açan veya elinde emsal karar bulunan meslektaşlarımız yardımcı olabilirse...

Böyle bir dava açmış değilim !
Elimde emsal karar da yok!
Fakat yine de
OLAY ve HUKUK bağlamında derlediklerimi izninizle paylaşmak istiyorum:

1.Bir müvekkil boşanma davasında hükmedilen TAZMİNATI
*Hüküm özeti ?
*Boşanma sebebi (TMK.m.161 vd.) ?
*Boşanma (m.170)
* Maddi (ve manevi tazminat) (m.174)
*” Hâkim, tazminatın kapsamını ve ÖDENME BİÇİMİNİ, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler
Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür (TBK.m.51).

2.EŞİNİN KİRA BORCU VE FATURALARINI ÖDEYEREK ÖDEYECEĞİNİ boşandığı eşine bildirmiş ve boşandığı eşi de bunu kabul etmiş.
*…”TMK.nın 176/3 maddesine göre; “irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, ALACAKLI TARAFIN YENİDEN EVLENMESİ ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.”
3.HD. E. 2015/17419, K. 2016/2787, T. 29.2.2016
http://www.kazanci.com/kho2/ibb/file...2015-17419.htm
*Manevi tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar verilemez.
HGK. E. 2017/3-1532, K. 2017/1465, T. 29.11.2017
http://www.kazanci.com/kho2/ibb/file...3%B6denmesi#fm

3.Bunun üzerine müvekkil üç yıl süreyle boşandığı eşinin ev kiralarını ve tüm faturalarını ödemiş elinde dekont ve makbuzları mevcut.

4.Tazminat miktarı 10.000 TL, buna karşılık müvekkilin ödediği kira ve faturaların toplam bedeli 30.000 TL'yi geçmiş.
*Neden üç misli ödenmiş ?
*Tazminat (ve nafaka)nın ödenme biçimi (m.176) ?
*Hüküm özeti ?

5.Şimdi boşandığı eşi tazminata ilişkin ilamlı icra takibi yapmış.

6.Yargıtay'ın çocuk için üçünü kişilere yapılan ödemelerin "ahlaki ödev" niteliğinde olduğu ve nafaka borcundan mahsup edilemeyeceği yönünde kararları var.
*"...Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için, açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının belgede yazılı olması gerektiğine ilişkin koşul, yeni uygulamalarla yumuşatılmış olup; Dairemizin son içtihatlarında; nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına ve bu miktarın katlarına denk gelecek şekilde düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin, nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. Zira, işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun, yaptığı ödemelerin bu borç dışında ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olacaktır.
Bunun dışında, ödemenin okul ücreti vs gibi açıklamalar ile yapılması halinde ise, ödeme, nafakaya mahsup edilemez."
12.HD. E.2018/5859, K.2019/5066, T.21.3.2019
http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/dsp.php?fn=12hd-2018-5859.htm&kw=`ahlaki+bir+%C3%B6deme`#fm

7.Bizim elimizde ödemenin; "kira ve fatura ödeme yoluyla" yapılacağına dair tarafların anlaştığı hususunda YAZILI BİR BELGEMİZ YOK …

8.ancak bu hususa TANIKLIK edenler mevcut.
*İspat sınırı
*Eylem tanıkla, işlem belgeyle

9.Elimizdeki dekont ve tanıklara binaen icra hukuk mahkemesi'ne başvursak
a.TAKİBİ İPTAL ettirmemiz mümkün olur mu ?
b.Yoksa bu ödemeler de ahlaki bir ödeme mi sayılır?
*İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nun 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir.

10.ÇÖZÜME DOĞRU :
10.1.OLAY ve HUKUK
10.2.USUL ve ESAS

Mola..

Alıntı: Yazan Av.42 Herkese merhabalar. Bir müvekkil boşanma davasında hükmedilen tazminatı eşinin kira borcu ve faturalarını ödeyerek ödeyeceğini boşandığı eşine bildirmiş ve boşandığı eşi de bunu kabul etmiş. Bunun üzerine müvekkil üç yıl süreyle boşandığı eşinin ev kiralarını ve tüm faturalarını ödemiş elinde dekont ve makbuzları mevcut. Tazminat miktarı 10.000 TL, buna karşılık müvekkilin ödediği kira ve faturaların toplam bedeli 30.000 TL'yi geçmiş. Şimdi boşandığı eşi tazminata ilişkin ilamlı icra takibi yapmış. Yargıtay'ın çocuk için üçünü kişilere yapılan ödemelerin "ahlaki ödev" niteliğinde olduğu ve nafaka borcundan mahsup edilemeyeceği yönünde kararları var. Bizim elimizde ödemenin; "kira ve fatura ödeme yoluyla" yapılacağına dair tarafların anlaştığı hususunda yazılı bir belgemiz yok ancak bu hususa tanıklık edenler mevcut. Elimizdeki dekont ve tanıklara binaen icra hukuk mahkemesi'ne başvursak takibi iptal ettirmemiz mümkün olur mu yoksa bu ödemeler de ahlaki bir ödeme mi sayılır? Bu hususta karar ya da hukuki bir görüş bulamadım benzer bir durum yaşayarak dava açan veya elinde emsal karar bulunan meslektaşlarımız yardımcı olabilirse çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler.

Değerli meslektaşım Av.42
Evvelâ, bu durumda, ilâmlı bir takibi iptal ettirmeniz, biraz zor.
Saniyen, boşanan eş diyemez mi: " Her ne kadar, boşanmışsak da çocuğa olan sevgisinden ve hattâ bana karşı hâlen devam eden aşkından ve muhabbetinden ödemiştir. Az bile ödemiş".
Kolay gelsin...