Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

affetmiş olması manevi tazminat talebinin reddedilmesine neden olabilir mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-11-2006, 20:36   #1
Nesrin D.

 
Soru affetmiş olması manevi tazminat talebinin reddedilmesine neden olabilir mi?

Kadın, kocasının kendinisi sürekli başka kadınlarla aldattığını öğrendiği için ,bir süre eşiyle birlikte yaşamaya ara verir.Ailelerin araya girmesiyle ve kadının kocasından bir kez daha aynı hatayı tekrarlamayacağı sözünü alarak affeder ve tekrar biraraya gelirler(buraya kadar olay hiçbirşekilde yargıya intikal etmemekte)
Aradan geçen belirli bir süre sonra kocanın aynı hatayı tekrarladığını gören kadın, bu sefer boşanma davası açarsa,daha önce eşini affetmiş olduğunun ortaya çıkması halinde(mesela karşı tarafca ileri sürülmüş olması halinde )manevi tazminat talebi reddedilebilir mi?yani kadının eşini daha önce bir kez affetmesi kocanın sadakatsizliği nedeniyle kadının şahsiyet haklarına tecavüzün söz konusu olmadığının kadın tarafından kabul edilmesi anlamına geldiği mi kabul edilecek

(esasında bu soruyu sormama neden olan bir yargıtay içtihadıdır.Fakat içtihada konu olay,yukarıda bahsettiğim durumdan tamamen farklıdır)
-----------
saygılar....
Old 14-11-2006, 22:19   #2
imsel

 
Varsayılan

sayın nesrin d zaten son durumda da adam kadını aldatmış olmuyor mu?Yani kişilik haklarına tecavüz olayı zaten sonrada gerçekleşmiş.Daha önceki af bu nedenle tazminat davasının reddini gerektirmez kanımca.saygılar.
Old 14-11-2006, 22:36   #3
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Sayın imsel'e katılıyorum. Aftan sonraki aldatma da boşanma davası bakımından yine kusur ve tazminat sonucunu doğurur.

Ancak diyelim ki; kadın affettikten sonra tekrar aldatma olmadı da, kadın bu şekilde yaşayamayıp önceki aldatmalar nedeniyle boşanmaya karar verdi, bu durumda tazminat isteyebilir mi? Sorunuz bu ise gerçekten ilginç bir soru:Boşanma davasında gerekçe olarak affettiği olaylara dayanamayacaktır. Dolayısıyla davası reddolunacak ve tazminat talepleri de keza öyle.

Ancak bu hal boşanma davasından bağımsız bir tazminat talebine konu olabilir mi? Olursa sonuç ne olur?

Sesli düşünerek umarım forum konunuzu dağıtmamışımdır.

Saygılarımla.
Old 15-11-2006, 11:58   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/15308
K. 2001/16951
T. 30.11.2001
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsam dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Müessir fiil hadisesinden sonra eşler barışıp bir araya gelmişlerdir. Hoşgörü ile karşılanan olaylar boşanmaya ve manevi tazminata esas alınamaz. (MK.m.143/2) Manevi tazminatı gerektiren başka bir maddi hadisenin varlığı da ispat edilmemiştir. Mahkemece bu isteğin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. 3-Kabule göre de; talep olmadığı halde faize hükmedilmesi de (HUMK.m.74) usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen sebeple manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan yönlerinin ise ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 30
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/1024
K. 2005/2071
T. 15.2.2005
• BOŞANMA ( Tarafların İlk Boşanma Davasının Reddedilmesinden Sonra Biraraya Gelip Evlilik Birliği Devam Ettirmiş Olmaları/Önceki Olayların Hoşgörüyle Karşılandığını Gösterdiği - Bundan Sonra Kişilik Haklarına Tecavüz Bulunmadığı/Kadın Lehine Manevi Tazminata Hükmedilemeyeceği )
• MANEVİ TAZMİNAT ( Tarafların İlk Boşanma Davasının Reddedilmesinden Sonra Biraraya Gelip Evlilik Birliği Devam Ettirmiş Olmaları/Kadın Lehine Hükmedilemeyeceği - Önceki Olayların Hoşgörüyle Karşılandığını Gösterdiği/Bundan Sonra Kişilik Haklarına Tecavüz Bulunmadığı )
• HOŞGÖRÜYLE KARŞILANAN OLAYLAR NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLEMEYECEĞİ ( Boşanma/Tarafların İlk Davanın Reddedilmesinden Sonra Biraraya Gelip Evlilik Birliği Devam Ettirmiş Olmaları - Bundan Sonra Kişilik Haklarına Tecavüz Bulunmadığı )
• KİŞİLİK HAKLARINA TECAVÜZ NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLEMEMESİ ( Boşanma/Tarafların İlk Davanın Reddedilmesinden Sonra Biraraya Gelip Evlilik Birliği Devam Ettirmiş Olmaları/Bundan Sonra Kişilik Haklarına Tecavüz Bulunmadığı - Önceki Olayların Hoşgörüyle Karşılandığını Gösterdiği )
4721/m. 174
ÖZET : Tarafların ilk boşanma davasının reddedilmesinden sonra bir araya gelip barıştıkları ve evlilik birliğini 3-4 ay kadar devam ettirdikleri, ikinci açılan boşanma davasında verilen kararla hükmen belirlendiğine göre, biraraya gelip evlilik birliğinin devam ettirilmiş olması, önceki olayların hoşgörüyle karşılandığını gösterir. Bundan sonra da kocanın kadının kişilik haklarına tecavüz niteliğinde maddi bir hadise bulunmamaktadır. Bu bakımdan kadın lehine manevi tazminat takdiri usul ve yasaya aykırıdır.
DAVA : Yukarıda tarihi, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; Dairenin 23.11.2004 gün ve 11125-13776 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Sözü geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1-Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre davacı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme talebi yersizdir.
2-Koca tarafından 11.12.1992 tarihinde açılan boşanma davası "...davacının başka bir kadınla ilişkisinin olduğu, eşini dövüp hakaret ettiği, davalının kusurlu bir davranışının bulunmadığı anlaşılmıştır..." gerekçesiyle reddedilmiş karar 12.11.1993 tarihinde kesinleşmiştir.
Kocanın, bu ret kararına dayanarak ret kararının kesinleşmesinden itibaren 3 yıl geçmesi ve bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulamadığından bahisle 13.12.1996 tarihinde açtığı boşanma davası ise: Yargıtay bozmasına uyularak mahkemece "...ilk boşanma davasının reddinden sonra tarafların biraraya gelip barıştıkları ve evlilik birliğini devam ettirdikleri belirlenmiştir. Türk Kanunu Medenisinin 134/son maddesi koşulları oluşmamıştır..." gerekçesiyle reddedilmiştir. Bu ret kararı da 10.4.2000 tarihinde kesinleşmiştir.
Eldeki temyize konu edilen boşanma davası ise 3.10.2003 tarihinde açılmıştır.
Davalı tanıklarının beyanlarında geçen olayların, ilk boşanma davasından önceye ait olduğu anlaşılmaktadır.
Tarafların ilk boşanma davasının reddedilmesinden sonra biraraya gelip barıştıkları ve evlilik birliğini 3-4 ay kadar devam ettirdikleri, ikinci açılan boşanma davasında verilen kararla hükmen belirlendiğine göre, biraraya gelip evlilik birliğinin devam ettirilmiş olması, önceki olayların hoşgörüyle karşılandığını gösterir. Bundan sonra da kocanın kadının kişilik haklarına tecavüz niteliğinde maddi bir hadise bulunmamaktadır. Bu bakımdan kadın lehine manevi tazminat takdiri usul ve yasaya aykırıdır. Kocanın manevi tazminat yönünden karar düzeltme talebinin kabulüne Dairemizin onama kararının manevi tazminata münhasıran kaldırılmasına, hükmün manevi tazminat yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442 maddeleri gereğince davacının manevi tazminata ilişkin karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 23.11.2004 gün ve 11125/13776 sayılı onama ilamının bu yöne ilişkin bölümünün kaldırılmasına, hükmün yukarıda 2.bentte gösterilen sebeple manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, davacının sair karar düzeltme sebeplerinin 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 15.02.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 15-11-2006, 14:22   #5
Fatma KAPUÇAM

 
Varsayılan

Eğer önceki olaydan dolayı eş affedilmişse kişilik hakkına tecavüz oluşturabilecek yeni bir olay ortaya çıkana kadar affedilen durumdan dolayı tazminata hükmedilmez.saygılar
Old 15-11-2006, 15:41   #6
Av.Eylem

 
Varsayılan

boşanma davasında afden önceki olaylara dayanamayacaksınız. Boşanma davanızın konusu aftan sonraki aldatma olayı olduğu için manevi tazminat talep edebilirsiniz.Talebiniz bu hususun ispatı durumunda kabul görecektir.
Old 15-11-2006, 16:25   #7
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın Nesrin D.

Buradaki af(Hoşgörü) geçmişe yönelik olarak algılanmalıdır. Barışmadan önceki olaylar affedilmektedir. Değilse, "benim kocam çapkın, böyle kabul ettim, barıştıktan sonraki aldatmaları da hoşgörürüm" şeklinde algılanmamalıdır.

Dolayısıyla benden önce yanıt veren katılımcılara iştirak etmekteyim. Sonraki olaylar için tazminata hak kazanılır. Önceki olaylar da tazminat miktarının belirlenmesinde etken olur.

Benim bir davamda, kadının vekili olarak dava tarihinden 7 yıl önceki dövmeye(Raporlu), 1 yıl önceki aldatmaya da dayandık. Ancak halen dövüyor dememize rağmen, son dövme olayını kanıtlayamadık. Buna rağmen hem boşanma, hem de yüklüce maddi ve manevi tazminata hak kazandık. Yargıtay da kararı onadı.

Mahkeme hakimi kadınsa; davacı da kadınsa ve aldatma olgusuna dayanılıyorsa işler değişebilir.

Saygılarımla
Old 15-11-2006, 17:10   #8
Nesrin D.

 
Varsayılan teşekkürler

Fikirlerini beyan eden,paylaşan herkese çok teşekkürler.
--------
saygılar..
Old 15-11-2006, 17:29   #9
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Arkadaşlar lütfen bana da cevap verin:

Alıntı:
Yazan 3 nolu mesaj
Ancak bu hal (affedilen eski aldatma) boşanma davasından bağımsız bir tazminat talebine konu olabilir mi? Olursa sonuç ne olur?

Saygılarımla.
Old 15-11-2006, 20:36   #10
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan (Jeanne D'arc) ın Sorusuna Yanıt

Manevi tazminat boşanma davası içinde talep edilebileceği gibi, boşanma kararı kesinleştikten sonra da ayrı bir dava ile de istenebilir.

Yargıtay 2.HD.si hoşgörü ile karşılanan olaylardan dolayı manevi tazminat talep edilemeyeceği hakkında kuralını koymuştur. İster boşanma davası içinde istensin ister bağımsız bir dava ile talep edilsin bu kural değişmez. Hukukta kararlılık ilkesi gereği değişmesi de olanaklı değildir. Kaldıki örneğin sadakatsizliği önce hoşgörü ile karşılayan ve hiçbirşey olmamış gibi hareket eden , olaya rıza gösteren kişinin sonradan bu olayın kişilik hakkına saldırı olarak değerlendirilmesi çelişkili davranış yasağına girdiğinden hukukça korunamaz.

Esasen, boşanma ile bağlantılıı olmasa dahi Yargıtayın genel bakış açısı bu yoldadır. Yargıtay 4.HD.sinin 21.04.1977 T. 8933 E. 4816 K. sayılı kararında " rızası ile röportaj yaptıran ve resmini de basılmak üzere çektiren kimsa , rızası ile yapılan yayından ötürü kişisel hakkının halele uğradığını ileriye sürerek manevi tazminat isteyemez. Muvafakat (rıza) zararın ağırlığını ve ihmali büsbütün ortadan kaldırır " denilerek bu kural yaygınlaştırılmaktadır.

Saygılarımla.
Old 06-05-2014, 17:44   #11
Av.Hükümdar H.

 
Varsayılan

Bu af (hoşgörü) konusu tartışılmaz bir kanun hükmü değildir. Kanaatimce, Yargıtayın, makul bir dayanağı olmamakla beraber, uygulamada, hakimlerce gerekçe yazılmasına pratik bir imkan sunan bir içtihadıdır. Af (hoşgörü)içtihadının tek dayanağı, evlilik birliğini olabildiğince ayakta tutma çabasının bir gereği olabilir diyeceğim, ancak bu dahi değildir. Zira, af (hoşgörü) nedeniyle boşanma yerine ayrılık kararı verildiğine henüz tanıklık etmedim. Tam tersine, eşlerin bir birini hoş görmesinin, hatalarını görmezden gelmesinin önüne geçen, diğer bir ifadeyle, eşlerin bir birlerini af etmesinin önüne geçen bir içtihattır. Bu içtihat, tamamen duygusal zemin üzerinde inşa edilen bir hayat olan evlilik hayatındaki uyuşmazlıkları, tamamen kârı maksimize etme hedefi üzerine inşa edilmiş olan bir ticari hayattaki uyuşmazlığın çözümü ile eşdeğer tutma anlayışının ürünüdür. Zira, bilindiği üzere özel hukuk uyuşmazlıklarında biri diğerini ibra etmiş olması halinde artık yeni bir delil (senet vs.) ibraz etmediği sürece dava açamaz, açarsa da reddedilir. Kamu düzeni ile ilgili olan ve özel hukuk yarglması kategorisinde olmakla beraber kamu düzeni ile ilgili olması hasebiyle diğer uyuşmazlıklardan istisna tutulan boşanma davalarında biraz daha maddi gerçeğe ulaşma hedefi ön planda olmalıdır. Yani, iki çocuk annesi kocası tarafından aldatıldığını öğrenmesine ve kocasının da bunu kabul etmesine rağmen, işsiz olan kadının iki çocuğundan ayrılma korkusu, kötü de olsa mevcut kocasından ayrılmanın hayatının menfi yönde etkileneceği gibi endişeleri üzerine onu affettiğini (affetmek zorunda kaldığını) ve tatile gittiğini düşünelim. Bütün bunlara rağmen, vicdanen rahatsız olan kadının eşine karşı boşanma davası açması halinde, önceki sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğine dair iddialarını veya zinaya dair iddialarını ispat edebildiğini düşünsek dahi AF edildiği için (böyle göründüğü için) davası reddedilecek veya kabul edilse de lehine tazminat hükmedilmeyecek. bu eşleri tacir olarak gören söz konusu içtihadın ürünüdür. Kanaatimce bu durum herkesin adalet duygularını rencide edecektir. Kısacası, af hususu iyi araştırılmalıdır. Ciddi anlamda üzerinde durularak tutarlı ve makul gerekçelerle desteklenmelidir. Ayrıca, af hususu tek başına bir delil/gerekçe olmamalıdır.
Old 03-04-2015, 15:06   #12
tangela

 
Varsayılan

Yaklaşik Bir Durumla Karşi Karşiyayim..

Aldatan Eş Olan Müvekkilimi Eşi Affetmiş Ama Bu Affetme 1 Hafta Sürmüş..

1 Hafta Sonra Yeni Bir Olay Olmadan Ben Yapamiyacağim Diyip Babasinin Evine Giderek Müvekkilime Dava Açmiş ..

Burda Sorum şu Affetmenin Kabülü Için 1 Hafta Yeterlimidir?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
birden fazla dava açılıp da kaybedilmiş olması maddi tazminat nedeni olabilir mi? Av. Muzaffer ERDOĞAN Hukuk Sohbetleri 5 23-01-2010 07:20
manevi tazminat iözkurt Meslektaşların Soruları 2 18-09-2007 10:03
boşanmada manevi tazminat mkaraca Meslektaşların Soruları 4 23-11-2006 01:22
Davacının Kayıp Olması halinde Humk.96-97 Temelinde Teminat Talebinin Haklılığı Sor. Av.Mehmet Saim Dikici Meslektaşların Soruları 16 13-05-2004 09:35
Manevi Tazminat Mahmut Hukuk Soruları Arşivi 3 27-02-2002 20:33


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09311008 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.