Borçlu vekilinin icra memurunun işlemini şikayette vekalet ücreti?

Meraba arkadaşlar.
Durumu kısaca özetlemek istiyorum;

Borçlu K. nın ölümünden 4 ay sonra nüfus kayıtlarına dayanarak mirasçılarına takibe haklarında devam edileceği içerikli ihtarname gönderdik. Ancak mirasçılardan bir kısmı gönderdiğimiz ihtarnameden önce mirası red kararı almışlar. Ancak red kararını nüfusa bildirmemişler. Borçlu avukatı da icra memurunun işlemini şikayet etti.(ihtarnameye ilişkin işlem) Bunu da 3 ayrı dava açarak yaptı. Borçlu avukatının amacı bizi de davanın tarafı göstererek lehine vekalet ücretine taktir edilmesidir. Mirası reddedenlere karşı icra dosyasında ihtarname tebliğinden başka işlem yapılmamıştır.
Ayrıca bu ihtarname tebliğlerinin bir tanesi de bilağ döndü ve başka tbligat yapılmadı. Mirası reddedenlerin vekili bu bilağ teblig olana karşı da bu şikayet yoluna gitti.

Durum böyleyken bir kaç soru işareti var kafamda

1-Bilağ tebliğe rağmen şikayet yoluna gidilebilir mi?
2-Herhangi bir haciz işlemi vs. yapılmamasına rağmen sırf vekalet ücreti için konusu olayı aynı olan bir olayda ayrı ayrı şikayet yoluna başvurulan dosyaların birleştirilmesi istenebilir mi?
3-Son olarak karşı taraf lehine vekalet ücretine karar verilemeyeceğine ilişkin görüşleriniz ve elinizde mevcut yargıtay kararı ya da mahkeme kararı var mıdır?

Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ediyorum arkadaşlar. Duruşma yakın bir tarihtedir. Acil cevaplarınızı bekliyorum, tekrar teşekkürler.

Sayın meslektaşım bu karar belki işinize yarayabilir ;

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/10086
Karar: 2005/13401
Karar Tarihi: 21.06.2005

ÖZET : Takip dayanağı ilama konu uyuşmazlık tapu iptal ve tescile ilişkin olup, taşınmazın aynı ile ilgili bulunduğundan H.U.M.K.'nun 443/4.maddesi gereğince kesinleşmeden infazı mümkün değildir. Takip konusu yapılan avukatlık ücreti de esasın eklentisidir. İlamın esası kesinleşmeden infaz edilemeyeceğine göre, eklenti ve ayrıntıları da doğal olarak kesinleşmeden infaz olunamaz. O halde, şikayetin kabulü gerekirken reddine karar verilmesi isabetsizdir.Kabule göre de; Mahkemece evrak üzerinde karar verilmesine ve alacaklı vekilinin yargılamada herhangi bir emek ve mesaisi bulunmamasına rağmen lehine vekalet ücretine karar verilmesi isabetsizdir.

(1086 S. K. m. 443/4)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Takip dayanağı ilama konu uyuşmazlık tapu iptal ve tescile ilişkin olup, taşınmazın aynı ile ilgili bulunduğundan H.U.M.K.'nun 443/4.maddesi gereğince kesinleşmeden infazı mümkün değildir. Takip konusu yapılan avukatlık ücreti de esasın eklentisidir. İlamın esası kesinleşmeden infaz edilemeyeceğine göre, eklenti ve ayrıntıları da doğal olarak kesinleşmeden infaz olunamaz. O halde, şikayetin kabulü gerekirken reddine karar verilmesi isabetsizdir.Kabule göre de; Mahkemece evrak üzerinde karar verilmesine ve alacaklı vekilinin yargılamada herhangi bir emek ve mesaisi bulunmamasına rağmen lehine vekalet ücretine karar verilmesi doğru değildir.

Sonuç: Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 21.06.2005 gününde oybirliği ile karar verildi

Bence dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.Yargıtay İlamına katılmıyorum...

Yasemin Hanım, vakit ve emek ayırdığınız için teşekkür ediyorum. Bizim olayımızda duruşmalı yargılama söz konusu ve sizin sunduğunuz yargıtay kararı sanki bizim olayımıza tam olarak cevap veremiyor. Ancak güzel bir karar başka bir olayda işimize yarayacak cinsten. Tekrar teşekkür ederim.
Dilekçe yazma ücretine karar verileceğini sanmıyorum sayın Tiryakim; çünkü ücret tarifesinde açık bir durum var.
Ancak kötüniyetin bariz görüldüğü bu olayda, kötüniyetlinin amacına ulaşmaması gerekir diye düşünüyorum. Bu nedenle bir yargıtay kararı mahkeme kararı uygulamada muhakkak vardır. Başına bunun gibi bir olay gelen meslektaşlarımın yardımını bekliyorum, teşekkür ederim şimdiden.

Memur Muamelesini şikayette tarafınız İcra Müdürlüğüdür.Ancak uygulama lehine işlem tesis edileni de taraf olarak gösterdiğimizden ve icra müdürlüğü talep doğrultusunda işlem yapmış olduğundan karşı vekalet ücretine hükmedilmektedir.

Konu ile ilgili olarak Adalet Bakanlığı Hukuk işleri Genel Müdürlüğünün Türkiye Barolar Birliği'ne gönderdiği 23.06.2014 tarihli yazının son bölümü şöyle;
"Şikayete konu işlemin münhasıran icra müdürünün hatasından kaynaklanması halinde karşı tarafın avukatlık ücreti ve yargılama giderinden sorumlu tutulamayacağı,
Buna karşın, şikayete konu işlemin gerçekleşmesinde alacaklıya atfedilebilecek bir kusur olması durumunda avukatlık ücreti ve yargılama giderinden sorumlu tutulabileceği değerlendirilmektedir.”

ilgili link; http://www.istanbulbarosu.org.tr/ima...ws/2014-60.pdf

3.şahıs vekili olarak memur muamelesinin iptali için şikayet yoluna başvurduk fakat alacaklı vekilinin icra mahkemesindeki dosyaya herhangi bir vekalet sunmamış ve mahkeme dosya üzerinden inceleme yapıp karar vermiştir. Fakat maktu olarak alacaklı vekili için vekalet ücretine hükmedildi.Vekaltname sunmamış ve hiçbir beyanda da bulunmamış taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini düşünüyorum.Bunun konuda yargıtay kararı elinde olan meslektaşlarım paylaşırsa sevinirim,ve sizlerin görüşleri nedir?Şimdiden teşekkürler.