Tasarrufun iptali - anlaşmalı boşanma

Merhaba,
Müvekkil hakkında 2000 yılında bir icra takibi başlatılıyor. İtiraz üzerine açılan itirazın kaldırılması davası 2003 yılında sonuçlanıyor.
Müvekkil ile eski eşi 1998 yılında anlaşmalı olarak boşanıyorlar. Eski eş 2007 ve 2008 yılında 3. şahıstan 2 adet gayrimenkul alıyor. Şimdi müvekkilimin alacaklısı müvekkilim ile eski eşinin birlikte yaşadığını, ve evleri de bu yüzden eski eşinin adına aldığını iddia ederek 2010 yılında tasarrufun iptali davası açıyor. Tasarrufun iptali davasının tarafları müvekkil ve müvekkilin eski eşi.
Ancak benim anlamadığım, burada müvekkilin yapmış olduğu bir tasarruf yok ki. Varsayalım müvekkile ait bir gayrimenkul olsa ve bu gayrimenkulün boşandığı eski eşine satılması gibi bir durum olsa, o zaman bu davanın konusu olabilir gibi geldi. Ancak müvekkilin eski eşi bu gayrimenkulleri 3. Şahıs mütahitten bankadan kredi kullanarak almış. Tasarrufun iptali davasında mutlaka icra dosya borçlusuna ait bir gayrimenkulün başka bir kişiye satılması durumu olmuyor mu? Ben mi yanlış biliyorum ?

Ya tutarsa demiş olabilir.

Sn.av.Cemile hanım'ın dediği gibi düşünmüş sanırım. Düşüncelerinizde haklısınız,ortada borçlunun bir tasarrufu olmadığına göre sizin davada fazla uğraşmanıza gerek olmayacaktır

Bende sizin gibi düşünmekle Yargıtay'ın aşağıda sunmuş olduğum kararına ulaştım. İlgili kararda kısaca;borçlunun parasıyla alınan bir aracın eşin adına kayıt edilmesi durumunda ( bu durumun ispatlanması halinde )Dava konusu aracın doğrudan borçludan satın alınmamış olması nedeniyle davanın reddedilmemesi gerekir diyor.

"T.C. YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/3877 K. 2007/3505 T. 8.11.2007

Dava konusu aracın doğrudan borçludan satın alınmamış olması davanın reddi için neden değildir. Kanıtlanması durumunda borçlunun kendi adına aldığı ve bedelini ödediği halde, isteği üzerine aracın trafikte satıcı tarafından eşi adına tescili işleminde, borçlunun eşi yararına bir tasarrufta bulunduğu kabul edilmelidir."

Davacıda davasını bu temele dayandırıyor. Ancak müvekkil ve eski eşi boşanalı 13 sene olmuş ve eski eş boşandıktan yaklaşık 10 sene sonra gayrimenkul alıyor. Yukarıda ki kararda ise evli kişiler arasında gerçekleşen durumdan bahsediliyor.

Sayın meslektaşlarım,

Burada aslında ince bir durumun olduğunu düşünüyorum. Muvazaa...

Bildiğiniz üzere, anlaşmalı boşanma, borçlanmayan diğer eşin menkullerini hacze engel değil. Buna Yargıtay da cevaz veriyor ve anlaşmalı boşanmanın borçtan kurtulmak için muvazaalı olarak yapıldığını kabul ediyor.

Bu anlamda belki bir sıkıntıya sokulmak istenilebilir.

Ancak benim yukarıdaki yorumlarım, sadece menkuller için geçerli.
Gayrimenkullerle ilgili olarak, ödeme boşanılmış eş tarafından yapılmışsa,
karşı tarafın aksini ispatlaması zor bir durum.

Evlilik birliği içinde alınmış, eşlerden biri adına kaydedilmiş ama ödemeyi diğeri yapmış olsa sonra ödeme devam ederken anlaşmalı boşanmış olsalar neyse.
Boşanmışlar, sonra eski eş taşınmaz almış, ödemeyi yapıyor.
Muvazaayı nasıl ispat edecek merak ediyorum?
Kişilerin boşanmaları icra takiplerinden iki yıl önce, taşınmazı satın alması 2007-2008,
icra tkibinin tarihi 2000.
Ortada tasarruf yok ki iptal edilsin evet, ama muvazaa da yok.
O zaman her boşanan boşandıktan sonra edindiği malda eski eşin payı olduğu iddiası ile tehdit edilsin olacak şey mi?

Alıntı: Yazan av.cemile Evlilik birliği içinde alınmış, eşlerden biri adına kaydedilmiş ama ödemeyi diğeri yapmış olsa sonra ödeme devam ederken anlaşmalı boşanmış olsalar neyse. Boşanmışlar, sonra eski eş taşınmaz almış, ödemeyi yapıyor. Muvazaayı nasıl ispat edecek merak ediyorum? Kişilerin boşanmaları icra takiplerinden iki yıl önce, taşınmazı satın alması 2007-2008, icra tkibinin tarihi 2000. Ortada tasarruf yok ki iptal edilsin evet, ama muvazaa da yok. O zaman her boşanan boşandıktan sonra edindiği malda eski eşin payı olduğu iddiası ile tehdit edilsin olacak şey mi?

Sayın meslektaşım, cevabınız benim cevabıma yönelikse, farklı şeylerden bahsettiğimiz için, cevabıma cevap olarak kabul edemem.

Zira karşı tarafın muvazaa iddiasının menkuller için olabileceğini yazmıştım.

kaldı ki, her ne dönem içerisinde olursa olsun, menkul malların anlaşmalı boşanmış olsa da olmasa da aynı evde yaşayan kişilerin, menkul mallarının haczine engel olmadığı da açık.

Taşınmazlar için ispat etme eyleminin zor olduğunu daha önce de belirtmiştim.

Cevabım geneldi özelde size cevap olsun diye yazılmadı. Soru gayrımenkulle ilgili olduğundan net cevap vermek istedim. Aynı şeyi söylüyoruz yani...

Karşı taraf, müvekkil ile eşinin aynı evde yaşadığını iddia etmek suretiyle bu davayı açıyor. Müvekkil eski eşinden ayrı yaşamakta ancak çocukları anneleriyle kaldığından ( çocuklar 18 yaşından büyük ) çocuklarını görmek için eski eşinin evine arasıra gittiğini söyledi. Kaldı ki davacının bu iddiası tamamen soyut.

Ancak anlamadığım açılan bu davada mahkeme TEMİNATSIZ OLARAK TEDBİR kararı verdi. Atladığım bu nokta var mı diye düşünüyorum ancak yukarıda ki cevaplar benim düşüncelirimle örtüşüyor

1-Kısaca boşanmanın üzerinden 12 yıl geçmiş

2-Boşanmadan 10 yıl sonra eski eş krediyle ev alıyor

3-İcra takibi boşanmadan tam 4 yıl sonra ( 2002 ) açılıyor

4-2010 yılında, eski eşin kredi kullanarak aldığı ev hakkında tasarrufun iptali davası açlıyor ve mahkeme teminatsız tedbir veriyor