katkı payı

merhaba, karı ve koca birikimleri ile aldıkları ev, tapuya kadının haberi olmadan kocanın babası adına kaydediliyor. evin alımında mesleğinden dolayı kocanın maddi katkısı kadına göre büyük. kadın çocuğu, ya da kendisi için bu ev üzerinde bir talepte bulunabilir mi? veya katkı payı talebinde bulunabilirlermi? evlilik tarihi 2004. şu anda boşanma davası devam ediyor. tevsiyelerniz için şimdiden tşkler. ii çalışmalar

Sayın Alamut,
01.01.2002 tarihinden sonra evlilik birliği içerisinde alınmış mallar edinilmiş maldır. Dolayısıyla her eşin de eşit payı söz konusudur. 2004 yılında evlendikten sonra bu gayrimenkul alınmış olduğu için edinilmiş mal sayılacaktır. Bu durumda % 50 si bayanın hissesidir. Bir tarafın daha fazla katkı yapmış olması da bu oranı etkilemeyecektir sizin durumunuza göre.

Koca edinilmiş malı muvazaalı olarak kaçırdığı için Katkı alacağına dayalı olarak tazminat davası açılması gerekir. Boşanma davası kesinleşince bu dava da karara bağlanacaktır. Evden katkı payı talep edilecektir. Ancak bu talep tazminat (para) olarak istenebilecektir.Katkı payı kazandıktan sonra tahsil için bir mal bulunmaz ise kaçırılan gayrimenkul için de ayrı bir dava açılması gerekmekte olduğunu düşünüyorum.
Saygılar.

karı koca evi birlikte almış olmasalar bile aile konutunun eşlerden birinin rızası olmaksızın diğeri tarafından devredilmesi durumunda diğer eş dava açarak aile konutunu tekrar eşi adına döndürebilecek ve nihayetinde üzerine şerh koyabilecektir. bu noktada tapuya güven ilkesi ve üçüncü kişinin iyiniyetinin dinlenmeyeceğini yargıtay kabul etmektedir.

Bu konuya ilişkin bir soru da ben sormak istiyorum. Malumunuz olduğu üzere mal rejimin tasfiyesi davası nisbi harca tabi, bu dava kısmi dava olarak açılabilir mi buna ilişkin örnek var mı? Herkese iyi çalışmalar şimdiden teşekkürler.

Sayın savchn,
Tabiki kısmi dava olarak açabilirsiniz. Zaten bilirkişi incelemeleri sonucu katkı payı net olarak belirleneceği için reddedilen kısmın olmaması bakımından çok makul rakamlarla açmakta fayda görüyorum.

Karşılıksız kazandırmalar katılma alacağını azaltmak maksadıyla yapılan devirlerden sayılır ve hesaplamada aktif bölümüne dahil edilir.
(TMK. mad. 229/2)
Eşin mal varlığı katılma alacağını karşılamadığı takdirde eksik kalan kısım için karşılıksız kazandırmadan yararlanan 3. kişiden istenebilir.
(TMK mad. 241)
Diğer eş ayrıca katkı payı alacağını da isteyebilir ( TMK mad. 227)

1.Eşin parasını ödeyerek edindiği bir kısım malları üzerine almaması , başkasının üzerine kayıt ettirip kullanması bir nevi bağış olarak kabul edilir ve diğer eşin rızası olmadıkça , katılma alacağını azaltmak maksadıyla yaptığı devirlerden sayılır . Kanımca bu karşılıksız kazandırma her türlü delille ispat edilebilir. İspat edildiği takdirde bedeli katılma alacağının hesabında aktif bölümüne dahil edilir.

2. Bu husus tasfiye davasında ileriye sürülmeli ve ispatlanmalıdır. Ayrıca 229/2-son a göre tasfiye davasının 3. kişiye ihbar edilmesinde yarar vardır. Alınacak hüküm böylece 3. kişiye karşı da ileriye sürülebilecektir.

3. Böylece 241. madde ile bağlantı yapıldığında, tasfiye sırasında borçlu eşin mal varlığı katılma alacağını karşılamadığı takdirde eksik kalan kısım tenkis hükümleri çerçevesinde 3. kişiden istenebilecektir.

4. Katılma alacağı dışında satış parasının bir kısmı diğer eş tarafından ödendiğinden ödenen miktar tasfiye anındaki değerine göre TMK 227 maddesine göre ayrıca katkı payı alacağı olarak astenebilir. Bu maktarda hesaplamada aktif bölümüne yazılır.

Diye düşünüyorum.
Saygılarımla.

bir de açacak olduğumuz davada tasfiye kelimesini kullanmamız gerekiyor mu? yani tasfiyeye dayalı mı? (ben de tam anlayamadım kitaptan)

valla sayın alamut sizi çok iyi anlıyorum. hiç kimse tasfiye kelimesini kullanmazsak ne olacağını söylemiyor. Herkes bilinen şeyleri anlatıp duruyor. (Yani kaynak kitapları kasdediyorum yorumcuları değil)ben tasfiye kelimesini kullanmadan bir dava açtım mesela ve devam ediyor bakalım ne olacak. kanatimce tasfiye istemek zorunlu değil. Ama değer artışı davalarında tasfiye talep edilmeden dava açılmaz diye de yargıtay kararları var hemde bir sürü

Sayın Alamut, sayın Atalayın da açmış olduğu bir forumda benzer soruyu yanıtladım, tasfiye kelimesini kullanmanız zorunu değil, zira katkı payı talebi tasfiyeyi de içerir. bu nedenle ayrıca tasfiye istemeniz şart değildir.
iyi çalışmalar