Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Soruları Hukukçu olmayan üyelerimizin hukukla ilgili sorularına ayrılmış iletişim alanı. Lütfen Dikkat : THS bir hukuki danışmanlık sitesi değildir ve bu foruma da "hukuki danışma" niteliği taşıyan sorular yöneltilemez. Alanda soru sormadan önce lütfen Hukuk Soruları Alanı Kural ve İlkelerimizi okuyunuz.

Tanıma ve Tenfiz Davasıyla İlgili Bir Sorun

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-03-2009, 00:05   #1
piraye

 
Varsayılan Tanıma ve Tenfiz Davasıyla İlgili Bir Sorun

Merhabalar. Ben hukuk fakültesi öğrencisiyim. Benim tenfizle ilgili bir dava dosyası ödevim var.Bu olayda ben davalı anne Hacer Güneş'in avukatıyım. Davacı ise Gürsel Güneş'in babası yani çocuğun dedesi olan Gürsel Güneş. Size ödevimle ilgili bir soru sormak istiyorum. Yardımcı olursanız çok sevinirim.

Benim olayım şöyle: Hacer Güneş ve Gürsel Güneş adlı iki Türk vatandaşı 26 Ekim 1989 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Berlin Başkonsolosluğunda evlenirler. Daha sonra şiddetli geçimsizlik sebebiyle Tempelhof-Kreuzberg Yerel Aile Mahkemesinin 8 Şubat 2006 tarihli kararıyla boşanırlar. Çocuğun velayeti de anne Hacer Güneş'e verilir. Boşanmadan bir süre sonra koca vefat eder. Çocuğun dedesi de çocuğu Türkiye'ye kaçırır ve Almanyadaki boşanma kararının tanınması için sadece tanıma davası açar. Dedenin bu davadaki amacı sadece boşanma kararını tanıtmak, sonra da velayet davası açarak çocuğu annenin elinden almaktır. Velayetle ilgili kısmın tenfizini istememektedir. Ben bu davada annenin avukatıyım ve Almanyadaki boşana kararının bütünüyle tenfizini istiyorum. Karar tümüyle tenfiz edilirse dedenin velayet davası açma şansı olmayacak. Şu an aile mahkemesinde dede tarafından tanıma davası açılmış durumda ve ben kararın tümüyle tenfiz edilmesini böylelikle de velayetin bende kalmasını sağlamaya çalışıyorum. Bunu sağlayabilmek için ne yapmam gerekir? Asliye Hukuk Mahkemesinde ayrı bir dava açıp bunu ilk davada bekletici sorun mu yaptırmalıyım yoksa tenfizi itiraz olarak mı ileri sürmeliyim ya da başvuracağım başka bir yol mu var? Uzun süre araştırmama rağmen konuyla ilgili net bi cevap bulamadım. Çarşamba günü de dosya toplantım var ve hocaya cevap dilekçemi tebliğ etmem gerekiyor. Yardımcı olursanız çok sevinirim.. İyi çalışmalar kolay gelsin..

Annenin İtirazları
1.Çocuğun dedesi çocuğu Türkiye'ye kaçırmış ve annesi göremiyor
2.Anne boşanma kararının zamanaşımına uğradığını iddia ediyor.
3.Anne, kocanın 2006 tarihli karardan ve vekaletnameden sonra öldüğünü, dedenin bu davayı açamayacağını ileri sürüyor.
4.Anne velayet kararının uygulanarak çocuğun kendisine teslimini istiyor.


Annenin itirazları yerinde midir ve bu talepleri nasıl ileri sürebiliriz?
Old 23-03-2009, 18:42   #2
Tiocfaidh

 
Varsayılan

Sayın Piraye,

Oldukça karışık bir konu gibi görünse de aklıma gelen ve işe yarayacağını umut ettiğim bir kaç argümanı paylaşmak isterim.

Özetinizden anladığım kadarıyla çocuğun yurt dışında anneye verilen velayeti, boşanma davasının ferilerinden biri olarak dava sonucu hükme bağlanmış. Bu durumda boşanma kararının tanınması için dava açan dede, velayet konusunda verilen hükmü hariç tutarak kararın tanınmasını isteyemez. Böyle bir talepte bulunması dürüstlük kuralına uymayacağı gibi; davacının, yabancı ilamın tamamını yeminli tercüman marifetiyle mahkemeye sunması gerektiği için fiilen de imkansızdır. Velayet kararı icrai bir ilam olduğu için mevzuatta yazılı olan şekliyle tanıma davasına değil, tenfiz davasına konu olmalıdır("mevzuatta yazılı şekliyle" diyorum çünkü tanıma-tenfiz ayrımını uygulamada yapabilen hakim ve avukat sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor). Tanıma ve/veya tenfiz davasını açmak; davacıların tercihlerine göre değil, yabancı mahkeme ilamlarının icrai nitelikte olup olmamasına göre tasnif edilir. Bu nedenle dedenin, tamamı tercüme edilmiş mahkeme kararının kısmen tanınmasını talep etmesinin objektif iyiniyet kurallarına uymadığını, kararın devamında icrai nitelikli bir hüküm bulunduğunu, dolayısıyla tenfiz davası açılması gerektiğini cevap dilekçenizde belirtebilir ve reddi muhtmel olan dava nedeniyle karşı tarafa vekalet ücreti yükletilmesini talep edebilirsiniz.

Bunun dışında bu zaman diliminde aklıma gelen bir diğer usul; Türkiye ve Almanya tarafından da tanımış olan Çocukların Velayetine İlişkin Kararların Tanınması Ve Tenfizi İle Çocukların Velayetinin Yeniden Tesisine İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin hükümleri gereğince çocuğun annesi, elinde bulunan velayet ilamına dayanarak yetkili Türk makamlarına dilekçe ile başvuda bulunup çocuğunun ve çocuğu haksız alıkoyan dedenin takibini talep edebilir, ayrıca kararın Türkiye'deki emsal davalara nazaran daha kısa süreli ve pratik şekilde tenfiz olmasını sağlayabilir.

Zaman itibariyle konuyu geniş şekilde inceleme fırsatı bulamamış olsam da, yukarıda yazılı cümlelerin -en azından fikir zenginliği oluşturması açısından- işinize yarayacağını umut ediyorum.

Saygılarımla
Old 23-03-2009, 19:50   #3
piraye

 
Varsayılan

İlginiz ve verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim. Dediğiniz gibi konu çok karışık ve hâlâ tam bir cevap bulabilmiş değilim. Yalnız Yargıtay'ın kısmi tanıma davası açılabileceğine ilişkin kararları mevcut.Dediğiniz gibi davayı bu şekilde açmaları hakkın kötüye kullanımı da oluyor bi yerde ama Yargıtay açılabilir dediği için bunu ileri süremiyoruz. Ayrıca konu bir ödev konusu olduğu için yabancı mahkeme kararı ve noter onaylı tercümesi de davacım olan dedede mevcut ve benim bu şartlar altında birşeyler yapmam gerekiyor.Umarım halledebilirim. İlginiz için tekrar teşekkür ederim. İyi çalışmalar kolay gelsin.
Old 23-03-2009, 23:31   #4
Tiocfaidh

 
Varsayılan

Yargıtay kararlarına ve MÖHUK'un 40. maddesine konu olan kısmi tanıma ve tenfiz kurumu, Türk hukukuna kısmi uygunluk gösteren ilamlar için söz konusu. Daha açık bir ifadeyle Türk hukukuna ve kamu düzenine uygunluk gösteren ilam kısmının tanıma veya tenfizine cevaz verilmesi, uygunluk göstermeyen kısmına ise verilmemesi şeklinde. Çalışma konunuzdaki örnekte yer alan; boşanmanın tanınmasını, ancak devamındaki velayet ilamının tanınmamasını talep etme uygulaması ise Yargıtay'ın kabul ettiği "kısmi tanıma" kurumundan farklı bir konudur. Davacıya bu denli geniş bir takdir yetkisi, hatta takdirin de ötesinde keyfiyet yetkisi veren bu tarz bir uygulamanın mevzuat ve içtihatla desteklenmesi de mümkün değildir.

Umarım çalışmanızı başarıyla sonuçlandırır, gayret ve emeğinizin karşılığını alırsınız.

Araştırma sonucu edindiğiniz bilgi ve sonucu da daha sonra bu konu başlığı altında paylaşma lutfunda bulunursanız konu hakkında merak besleyen bir kişi olarak şahsen memnun olurum.

İyi çalışmalar, kolay gelsin.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tanıma ve tenfiz Edies Meslektaşların Soruları 7 20-06-2014 10:31
Tanıma ve Tenfiz nur26 Meslektaşların Soruları 22 23-10-2009 12:04
Tanıma-Tenfiz Zeynep Z. A. Meslektaşların Soruları 7 27-12-2008 18:13
Saldırıdan Korunma Ve Boşanma Davasıyla İlgili Bilgiye İhtiyacımız Var Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 11-03-2007 20:03
Tanıma/Tenfiz Av.Özgül Meslektaşların Soruları 3 03-07-2006 13:32


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03346801 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.