Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

6111 sayılı kanun kamulaştırmasız el atma

Yanıt
Old 03-06-2011, 18:19   #31
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Gökçe
5999 sayılı yasa kapsamına girmeyen ve idarece kamulaştırmasız olarak 2003 yılında el atılan gayrımenkulle ilgili olarak, 6111 sayılı yasanın geçici 2.maddesi yürürlüğe girmeden, 2009 yılında, idareye kamulaştırılması ve bedelin ödenmesi talebi ile malik tarafından başvuru yapılmış olsa ve şimdiye kadar idare her hangi bir cevap vermemiş olsa, şu an açılacak kamulaştırmasız el atma davasının, 6111 sayılı yasanın geçici 2.maddesinin öngürdüğü uzlaşma başvuru şartı yerine getirilmiş sayılır mı?
Sayın Av.Ömer Gökçe

Kamulaştırılması talebi ile uzlaşma talebi farklı olmakla ve ayrıca
kamulaştırma işlemi ile uzlaşma işlemi farklı olmakla
Kanun'dan önceki diğer taleplerle Kanun'da aranan uzlaşma başvuru şartı yerine getirilmiş sayılmaz.

Saygılarımla

Benim için çok önemli not: Hakkımda lütfettiğiniz övgülerle onur verdiğiniz için teşekkür ederim.
Old 03-06-2011, 18:26   #32
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Bülent Sabri Akpunar
İlgili şart taşınmaz ile ilgili tazminat davaları için konulmuş.Peki işbu tazminata haksız işgal bedeli de dahil edilebilir mi? "Tarafların ecrimisil hususunda uzlaşmaları da mümkündür" denilip davanın usuli eksiklik nedeniyle reddi sözkonusu olabilir mi?
Sayın Av. Bülent Sabri Akpunar

Uzlaşma esası her türlü tazminat için değil, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat için getirilmiş olduğundan haksız işgal tazminatı (ecrimisil) için uzlaşma koşulu aranmaz; davanın usuli eksiklik nedeniyle reddi sözkonusu olmaz.

Bakınız: 2942 sayılı Kanun Geçici 6.maddesi başlığı:

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu
Kamulaştırmasız el koyma sebebiyle tazmin
GEÇİCİ MADDE 6- Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen ..........

Saygılarımla
Old 03-06-2011, 18:39   #33
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.bilal
YARGITAY
5.Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/967
KARAR NO : 2011/5754
MAHKEMESİ : Pendik …
TARİHİ : 20/10/2005
NUMARASI : 2004/ … - 2005/…
DAVACI : …
DAVALI : …
KARAR
Dava, Kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre dava konusu ... sayılı taşınmaza 1975 yılında, ... parsel sayılı taşınmaza 1980 yılında el atıldığı anlaşılmaktadır.
30.06.2010 günü yürürlüğe giren 5999 sayılı yasa uyarınca tarafların uzlaşması esas ise de taraflar arasında uzlaşmanın söz konusu olmayacağı davacı vekilince sunulan dilekçe ile anlaşıldığından işin esasının incelenmesinde :
...bedelinin davalı idareden tahsiline ve ayrıca el atılan taşınmazların, davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazı yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA , aşağıdaki yazılı kalan onama harcının alınmasına, 31.03.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.
.
2005 yılında açılan davanın kararının dayanağı, Kanun'dan önce açılan davalarla ilgili aşağıda sunulan 30/6/2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Kanun'la 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen GEÇİCİ MADDE 6 hükmüdür:

''Vuku bulduğu tarih itibarı ile bu maddenin kapsamında olan kamulaştırmasız el koymadan dolayı bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce tazmin talebiyle dava açmış olanlar; bu madde hükümlerine göre uzlaşma yoluna gitmeyi isteyip istemediklerini bu maddenin yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde idareye ve mahkemeye verecekleri dilekçeler ile bildirebilirler. Uzlaşma talebi üzerine, uzlaşma görüşmelerinin neticesine kadar dava bekletilir; uzlaşılamaması halinde, uzlaşmazlık tutanağının mahkemeye sunulmasından sonra davaya devam edilir.''
Old 06-06-2011, 17:45   #34
Av. Yasin Yıldız

 
Varsayılan

6111 sayılı kanundan sonra uzlaşma başvuruları sonuçlanmadan dava açan meslektaşım varmı acaba? Bazı meslektaşların dava açtıktan sonra ilgilili idarelere de uzlaşma hususunda, teklifte belirterek, başvurduklarını duydum. Bana göre yanlış bir uygulama. Ama açıkçası uzlaşmak istemeyipte en az 6 ay beklemek hiç hoşuma gitmiyor.
Old 07-06-2011, 14:12   #35
Av.Sezer Yiğit

 
Varsayılan

5999 sayılı kanunda bahis konusu olan "3 ay içinde" ifadesi bence Yargıtay'ca en makul ve mantıklı bakış açısıyla "3 ay içinde dava açılmaması halinde tekrar bir uzlaşma talep edilmesi, daha önce tutulan uzlaşamama tutanağının geçerliliğini kaybettiği" şeklinde yorumlanabilir sanıyorsam. Şahsi kanaatim hem ifade hem de içerik açısından kötü hazırlanmış bir kanun olduğu. Kanunda geçen "sadece tazminat davası açabilir" ifadesine ise diyecek bir şey bulamadım (uzlaşma görüşmeleri esnasında geçen süre yüzünden faiz istenemez gibi bir amaç güdülmüş olabilirmi acaba? Başka bir mantıklı düşünce aklıma gelmiyor).Peki biz uzlaşma taleplerimizi noter ihtarnamesi vasıtasıyla idareye sunarsak, kanuni süreleri başlatmış olup,dolayısıyla açacağımız davada faizi talep edebilirmiyiz acaba ?
Old 15-06-2011, 17:07   #36
Av. Yasin Yıldız

 
Varsayılan

T.C.
USKUDAR
ı. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2011/187
KARAR NO: 2011/245

Davacı vekili mahkememize 10/03/2011 tarihinde tevzi edilen dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koymalara ilişkin iki özel düzenleme yapıldığını, buna göre 09/10/1956 ile 04/11/1983 tarihleri arasındaki kamulaştırmasız el koyma işlemleri için 18/06/20 10 tarihli ve 5999 sayılı kanun ile 04/1111983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa GEÇİCİ MADDE 6 eklendiğini, 04/1111983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemleri için ise 13/02/2011 tarihli ve 6111 sayılı kanuna Geçici Madde 2
konulduğunu, 1983 sonrasındaki kamulaştırmasız el koyma işlemleri için geçerli Geçici 2 maddede "..geçici 6 maddesi hükmü 04/11/1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine de uygulanır .." hükmüniin yer aldığını, buna göre 1983 sonrasındaki kamulaştırmasız el koyma işlemleri nedeniyle mahkemece ödenmesine karar verilen tazminat bedellerinin ancak kesinleştikten sonra ve sadece bütçeden ayrılan paydan ödenebileceğini, 1983 sonrasına ilişkin kamulaştınnasız el koymadan doğan tazminat alacakları için de 6111 sayılı kanunun yürülüğe girdiği 25/02/2011 tarihinden itibaren idarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceğini bildirmiş, Üsküdar 5. İcra Müdürlüğünün 2011/1698 Esas sayılı dosyasındaki alacağın kamulaştırmasız el koymadan doğmuş olması nedeniyle haciz yasağı kapsamında bulunduğundan, dosyadaki tüm hacizlerin kaldınlmasına, para ve teminat
mektubunun geri iadesine, yargılama gideri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine kara verilmesini talep etmiş, 21104/2011 tarihliduruşmada" takip dosyasında tahsil edilmiş para veya sunulmuş teminat mektubu yoktur, yalnızca işlenmiş haciz kayıtları mevcuttur" şeklinde beyanda bulunmuştur.

Üsküdar 5. İcra Müdürlüğünün 201111698 Esas sayılı dosyası incelendiğinde; Alacaklı Turgut Gençal tarafından borçlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı aleyhine Ümraniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/315 Esas 2010/584 Karar sayılı ilamına dayanılarak başlatılmış icra takibine dair olduğu görülmüştür. 6111 sayılı Yasanın geçici 2. maddesinde "..bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 15 yıl süreyle geçerli olmak üzere, 04/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. Maddesi hükmü, 04/11/1983 tarihinden sonraki T.C. USKUDAR ı. ICRA HUKUK MAHKEMESI Esas-Karar No: 20111187 Esas - 2011/245 kamulaştırmasız el koyma işlemlerinde uygulanır. Ancak, bu tarihten sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemleri sebebiyle açılan tazminat davalarında verilen ve kesinleşen mahkeme kararlarına istinaden 2942 sayılı Kanunun geçici 6 maddesinin 7. fıkrası uyarınca ödemelerde
Kullanılmak üzere, ihtiyaç olması halinde idarelerin yılı bütçelerinde sermaye giderleri için öngörülen ödeneklerden ayrıca %5 pay ayrılır" hususu belirlenmişti. Anılan Yasa maddesi kapsamına göre, 1983 sonrası kamulaştırmasız el koyma işlemlerinde mahkemece hükmedilen tazminat bedelleri ancak karar kesinleştikten' sonra ve sadece bütçeden ayrılan payla ödenebileceğinden, kamulaştırmasız el koymadan doğan tazminat alacakları için 25/02/20 ı ı tarihinden itibaren idarenin mal ve hakları haciz edilemeyeceğinden, davaya konu takip dosyasında haciz uygulaması yapılması yönündeki memurluk işlemi- kararı ile muhatap kurumların hac iz şerhi işleme tarihleri 25/02/201 ı tarihinden sonrası olduğundan, mahkememizde yapılan yargılama, dosya kapsamı itibariyle aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda Açılanan Nedenlerle,
Davanın-şikayetin kabulüne, Kabulü ile Üsküdar 5.İcra Müd. 2011/11698 Esas sayılı takip dosyasında konulmuş bulunan hacizlerin kaldırılmasına, 18,40-TL karar ve ilain harcı peşin alındığından, yeniden tahsiline yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan 27,00- TL ilk dava masrafı, 12,00-TL tebliğat ücreti
toplamı 39,00- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Hüküm tarihinde geçerli AAÜT. gereğince davacı için hesaplanan ve takdirolunan 360,00- TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tefhimden itibaren 10 güniçinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen
anlatıldı.21.04.2011'.
Old 21-06-2011, 11:22   #37
Mehtap TAŞDEMİR TUNÇEL

 
Varsayılan

Fazla vaktim olmadığı için acele yazıyorum, hatalarım affola... Öncelikle tüm KEA davacılarına müjdeli haberleri sunayım. İki gün önce Yargıtay 5. H.D. ile görüştüğümde değerli bir üyemiz söz konusu maddeleri dava şartı olarak kabul etmediklerini hatta daire olarak bu konuda bozma kararı verdiklerini söyledi. Biz idareye uzlaşmayacağız diye başvurmuştuk hiç sonucu beklemeden dün itibariyle davalarımızı açtık. Umarım sonradan görüş değiştirmezler. ) Saygılar, herkese kolay gelsin.
Old 21-06-2011, 14:12   #38
mntopcu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan mehtaptt
...değerli bir üyemiz söz konusu maddeleri dava şartı olarak kabul etmediklerini hatta daire olarak bu konuda bozma kararı verdiklerini söyledi. ...hiç sonucu beklemeden dün itibariyle davalarımızı açtık.

Sayın mehtaptt

Kanun metninde bu konu bir dava şartı gibi düzenlenmişken Yargıtay'ın nasıl bir gerekçeyle bunu aştığını doğrusu merak ediyorum. Sözlü beyandan ziyade bozma gerekçesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Bozma kararının bir örneğini buraya ekleyebilirseniz konu aydınlanmış olur.

Umarım 'sonradan görüş değiştirmezler', siz de 'sonucu beklemeden' dava açtığınıza pişman olmazsınız
Old 22-06-2011, 11:28   #39
Mehtap TAŞDEMİR TUNÇEL

 
Varsayılan

Aslında teorik olarak ben de sizinle aynı fikirdeyim; ama ülkemizde verilen her kararın yasaya tam anlamıyla uygun olmadığı da bir gerçek. Kalemden rica ettim ama henüz alamadım. Karar metinlerini alırsam hemen eklerim.
Old 01-07-2011, 15:44   #40
Avukat Can ÖZCAN

 
Varsayılan UzlaŞma Dava Şartidir

[FONT='Book Antiqua','serif'](2942 SAYILI KAMULAŞTIRMA KANUNU’NA GEÇİCİ 6. MADDEYİ EKLEYEN 5999 SAYILI KAMULAŞTIRMA KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN’UN 1. MADDESİNİN GEREKÇESİDİR.)[/font]
[FONT='Book Antiqua','serif'][/font]
[FONT='Book Antiqua','serif']MADDE 1 -[/font][FONT='Book Antiqua','serif'] 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 38 inci maddesinin iptaline dair Anayasa Mahkemesi kararının gerekçeleri ve maddenin iptal edilmesinden sonra "yirmi yıllık dava açma süresini geçirmiş olanların artık kamulaştırmasız elkoyma sebebiyle dava açamayacağı" ve "hiçbir süreye tâbi olmaksızın dava açılabileceği" yönünde doğan ve birbirinin tamamen zıddı olan içtihat farklılığı nedeniyle düzenleme yapılması ihtiyacı doğmuştur.[/font]
[FONT='Book Antiqua','serif'][/font]
[FONT='Book Antiqua','serif']Yargı yoluna gitmeyi mümkün olduğunca azaltabilmek maksadıyla, 4.11.1983 yılından evvel kamulaştırmasız elkonulan taşınmazlar sebebiyle tazmin talebinde bulunulacak ise öncelikle uzlaşma yoluna gidilmesinin şart olduğu hususu birinci fıkrada hükme bağlanmıştır. Bu hükme göre, uzlaşma yoluna başvurulmaksızın dava açılamayacaktır.[/font]
[FONT='Book Antiqua','serif'][/font]
[FONT='Book Antiqua','serif']Maddenin ikinci fıkrasında, uzlaşma görüşmelerine başlanmadan önce, Kamulaştırma Kanunu’nun 8 inci maddesine göre teşkil olunan kıymet takdir komisyonunca, el konulan taşınmazın veya üzerinde tesis edilen irtifak hakkının tahmini değerinin tespit edileceği ve bu tespit yapılırken de fiilen elkoymanın çok uzun bir süre önce yapılmış olabileceği, elkonulan taşınmazın o tarihteki niteliği ile ödemenin yapılacağı tarihteki niteliğinde farklılıklar bulunabileceği ve elkoymadan sonra yapılan imar hizmetleri ile diğer kamu hizmetleri sebebiyle taşınmazın değerinde çok fazla bir artış meydana gelmiş olabileceği hususları gözetilerek taşınmazın tazmin talebinde bulunulan tarihteki niteliği yerine elkoyma tarihindeki niteliğinin esas alınması ve böylece denkleştirmeye gidilmek suretiyle, tazmin talebinde bulunulan tarih itibarıyla değer tespiti yapılacağı öngörülmüştür. Ayrıca, kamulaştırmasız elkoyma sebebiyle elkoyma tarihinden itibaren söz konusu taşınmazdan malikin faydalanamamış olduğu da gözetilerek, tespit edilen bu değere, elkoyma tarihinden itibaren her yıl için gerçekleşen yıllık enflasyon oranında ilâvede bulunulmasının gerektiği ve bu suretle de bir denkleştirmede bulunulacağı bu fıkrada tanzim olunmuştur.[/font]
[FONT='Book Antiqua','serif'][/font]
[FONT='Book Antiqua','serif']Ayrıca ikinci fıkrada, kamulaştırmasız elkoyma sebebiyle tazmin talebiyle idareye çok sayıda müracaatların olabileceği ve açılması muhtemel davalar neticesinde idarelerin malî yönden zora düşebilecekleri ihtimali gözetilerek, nakden veya bazı hakların tanınması suretiyle tazmin konusunda uzlaşmaya varılabilmesine imkân tanınmış; Kamulaştırma Kanununun 8 inci maddesine göre teşkil olunan uzlaşma komisyonu ile taşınmazına kamulaştırmasız elkonulan malik arasında bedel Ödenmesi veya idareye ait bir taşınmazın mülkiyetinin devri veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak tanınması veya imar hakkı transferi yapılması hususlarında uzlaşma görüşmesinde bulunulması, uzlaşmaya varılıp varılmadığının tutanağa bağlanması ve uzlaşmaya varılmış ise uzlaşma şartlarını ihtiva eden bir sözleşme akdedilmesi ile ilgili usul ve esaslar hükme bağlanmıştır.[/font]
[FONT='Book Antiqua','serif'][/font]
[FONT='Book Antiqua','serif']Üçüncü fıkrada, idare ve malik arasında uzlaşma sağlanamadığı takdirde, dava yoluna gidilebileceği hükme bağlanmış; bu fıkrada, elkonulan taşınmazın veya üzerinde tesis edilen irtifak hakkının değerinin, ikinci fıkradaki esaslara göre mahkemece takdir olunacağı belirtilmiştir.[/font]
[FONT='Book Antiqua','serif'][/font]
[FONT='Book Antiqua','serif']Hükmolunan meblâğlar sebebiyle idarelerin malî yönden zora düşebilecekleri ve buna bağlı olarak kamu hizmetlerinin malî imkânsızlık sebebiyle aksayabileceği ihtimali karşısında, böyle bir olumsuz neticeye sebebiyet verilmemesi ve ayrıca hükme bağlanan alacakların ödenmesinde düzenin sağlanması maksadıyla, kesinleşen mahkeme kararı gereğince ödemede bulunacak olan idarenin yılık bütçesinde yüzde iki oranında pay ayrılmak suretiyle garameten ve eşit taksitler halinde ödeme esası tanzim olunmuştur.[/font]
[FONT='Book Antiqua','serif'][/font]
[FONT='Book Antiqua','serif']Düzenlemeye göre, 4/11/1983 tarihinden önce taşınmazlarına kamulaştırmasız elkonulanlardan henüz dava açmamış olanlar, uzlaşma talebinde bulunabilecek ve uzlaşma temin edilemediği takdirde dava yoluna giderek hak arayabileceklerdir. Ancak, 4/11/1983 tarihinden önce taşınmazlarına kamulaştırmasız elkonulanlardan dava açmış olup da hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle davaları reddedilmiş olanların, uzlaşma ve birinci fıkra ile ilgili gerekçede belirtilen içtihat farklılığı sebebiyle dava hakkını kullanıp kullanamayacakları hususunda sorunlar ve farklı uygulamalar olabilecektir. Böyle bir duruma mahal verilmesinin uygun olmayacağı, hukuk devleti ve adalet ilkeleri gözetilerek Kamulaştırma Kanunu’nun 38 inci maddesinin iptal edilmesinden önce yirmi yıllık dava açma süresi içinde dava açılmaması sebebiyle dava açma hakkı düştüğü kabul edilenlerin de mağduriyetini gidermek üzere; açtıkları tazminat davası sadece süre yönünden dava açma hakkının düştüğü gerekçesiyle reddedilmiş olanlar için de madde hükümlerinin uygulanması öngörülmüştür.[/font]
[FONT='Book Antiqua','serif'][/font]
[FONT='Book Antiqua','serif']Beşinci fıkrada ise 4/11/1983 tarihinden Önce gerçekleşen kamulaştırmasız elkoymadan dolayı tazmin talebiyle dava açmış olanlara da uzlaşma yoluyla haklarına kavuşma imkânı sağlamak üzere, isterlerse bu maddeye göre uzlaşma yoluna gitmeyi talep edebilecekleri hükme bağlanmıştır. Bu fıkraya göre, davacı, maddede öngörülen uzlaşma yoluna gitmeme tercihini bildirdiği takdirde davası normal seyrinde devam edecek; böyle bir tercih ve irade beyan edilmez ise davacının söz konusu tercihi kullanabileceği ihtimali gözetilerek dava bir yıl süre için bekletilecektir. Davacının uzlaşma talebi hâlinde, uzlaşma neticesine kadar davanın bekletileceği ve uzlaşılamaması hâlinde, uzlaşmazlık tutanağının mahkemeye sunulmasından sonra davaya devam edileceği de hüküm altına alınmıştır.[/font]
[FONT='Book Antiqua','serif'][/font]
[FONT='Book Antiqua','serif'](**)[/font]
[FONT='Book Antiqua','serif']6111 SAYILI YASA[/font]
[FONT='Book Antiqua','serif']GEÇİCİ MADDELER[/font]
[FONT='Book Antiqua','serif'][/font]
[FONT='Book Antiqua','serif']GEÇİCİ MADDE 2 -[/font][FONT='Book Antiqua','serif'] (1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş yıl süreyle geçerli olmak üzere; 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6 ncı maddesi hükmü, 04.11.1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine de uygulanır. Ancak, bu tarihten sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemleri sebebiyle açılan tazminat davalarında verilen ve kesinleşen mahkeme kararlarına istinaden 2942 sayılı Kanunun geçici 6 ncı maddesinin yedinci fıkrası uyarınca ödemelerde kullanılmak üzere, ihtiyaç olması halinde, idarelerin yılı bütçelerinde sermaye giderleri için öngörülen ödeneklerden ayrıca yüzde beş pay ayrılır.[/font]
[FONT='Book Antiqua','serif'][/font]
[FONT='Book Antiqua','serif'][/font]
[FONT='Book Antiqua','serif'][/font][FONT='Book Antiqua','serif']Kanunun lafzı ile gerekçesi incelendiğinde uzlaşmanın dava şartı olarak düzenlendiği açıktır. Yasa koyucu yargı yoluna gidilmesini azaltmak amacıyla uzlaşma yolu getirmiştir. Bunu da gerekçede açıkça ifade etmiştir. Yasanın Anayasaya veya evrensel hukuk normlarına uygun olup olmadığını tartışmak ayrı yasanın anlamını tartışmak ayrı şeydir. [/font]
Old 25-07-2011, 16:14   #41
harkan

 
Varsayılan

Sn Akpunar ben de sizin gibi düşünüyorum, her ne kadar kanun maddesinin başlığı kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat olsa bile , kamulaştırmasız el atmanın sonuçlarına bağlı olarak ecrimisil(haksız işgal tazminatı) ve eski hale iade gibi talepler de doğabiliyor, ayrıca yasanın idare lehine yorumlanarak başvuru şartı gerçekleşmemesi nedeniyle davaların usulden red edilme ihtimali olabilir?
Old 26-07-2011, 08:06   #42
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan harkan
kamulaştırmasız el atmanın sonuçlarına bağlı olarak ecrimisil(haksız işgal tazminatı) ve eski hale iade gibi talepler de doğabiliyor,
Ecrimisil kamulaştırmasız el atmanın sonucu değildir. Ecrimisil, kamulaştırmasız el atmadan bağımsız olup, kendi başına bir tazminattır.

- Kamulaştırmasız el atmada yerin bedeli ödenir. Uzlaşma esastır. Uzlaşma koşulunun maddeye konmasının bir nedeni vardır. İstisnai bir hükümdür.
- Ecrimisilde mahrum kalınan gelir ödenir. Uzlaşma koşulu bulunmamaktadır. Ecrimisilde uzlaşma koşulunun bir nedeni yoktur.

Kanun o kadar da yoruma açık değildir. Kanun'da boşluk varsa başka kanundan madde taşımak ancak kıyas yoluyla mümkündür ki kıyas yoluna ancak benzerlik olan olaylarda gidilir. (kıyas=benzetme) Ecrimisil kiraya benzer; kamulaştırmasız el atma satışa benzer; bunlar birbirine benzememektedir.

Ayrıca kıyas yoluyla uygulanacak hükmün istisnai bir hüküm olmaması gerekir. Halbuki uzlaşma, kamulaştırmasız el atma davalarına özgü, istisnai bir hükümdür.

Saygılarımla



.
Old 26-07-2011, 10:30   #43
harkan

 
Varsayılan

Sn Konyalı öncelikle cevaplarınız için teşekkür ederim..

Ecrimisil hukuki anlamda kendi başına bir tazminattır, ancak kamulaştırmasız el atma fiilinin sonucunda ortaya çıkabilecek bir tazminattır, ben bu anlamda söylemiştim..

kamulaştırmasız el atma talebi için "bana önce başvuru yap diyen" idare aynı eyleme bağlı ecrimisil ve sair tazminat talepleri için de başvuru şartını mı aramaktadır? (tam yargı davaları gibi)

her ne kadar yasa maddesinin getiriliş amacının sizin de yukarıda belirttiğiniz gibi, mülkiyetin kamuya geçirilmesine yönelik bir düzenleme olduğu anlaşılmakta ise de yasa maddesinin mahkemelerce yorum yoluyla genişletilmesinden çekindiğim ve hali hazırda bekleyen davalarım olduğu için soruyu dile getirdim,

yardımlarınız için teşekkürler...
Old 29-07-2011, 14:19   #44
Av.Sezer Yiğit

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım ben mi yanlış yorumluyorum yoksa yukarıda meslektaşımızın eklediği 5999 sayılı kanunun gerekçesini okuduğumuz zaman ortaya, kamulaştırmasız el atılan yerin bedelinin el atma tarihiyle bugünkü tarih arasında ortalama bir değer tespit edilerek bulunacağı mı anlamı mı çıkıyor ? Yani 1960'ta el atılan bir yerin o tarihteki değeri ile bugünkü değeri arasında bir denkleştirme yapılarak (gerekçede dediği gibi yıllık enflasyon oranı vs. işletilerek) ortalama bir bedel mi bulunacak?
Old 04-08-2011, 17:04   #45
ssahin9

 
Varsayılan

Peki hadi uzlaşmaya gidelim de işimizi garantiye alalım!! Uzlaşmaya başvuruyu nereye yapmamız gerekir?
Old 05-08-2011, 11:29   #46
av.23

 
Varsayılan

Sayın Yiğit evet tam olarak dediğiniz gibi anlaşılıyor.Günümüzdeki rayiç değer üzerinden değil.
Sayın sŞahin09 uzlaşmaya başvuru yapmıyoruz aslında sadece bedeli talep ederek kamulaştırma yetkisine haiz idareye başvuruyoruz.Uzlaşmaya çağırıp çağırmayacakları onların insiyatifte.
Old 15-08-2011, 11:52   #47
Avukat Can ÖZCAN

 
Varsayılan

Uzlaşma başvuruları kamulaştırmadan sorumlu idarelere yapılmalıdır. Örneğin sözkonusu taşınmaz DSİ kanalı ise DSİ Bölge Müdürlüğü'ne, şehirler arası karayolu ise Karayolları Bölge (İl-Genel) Müdürlüğü'ne, tali yol ise ilçe belediyesine, ana arter ise büyükşehir belediyesine , ilköğretim alanı ise İl Özel İdaresine, ortaöğretim alanı ise Milli Eğitim Bakanlığı'na(İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne), sağlık ocağı ise sağlık bakanlığına (İl sağlık müdürlüğü'ne) vs. başvuru yapılmalı.
Old 15-08-2011, 11:57   #48
Avukat Can ÖZCAN

 
Varsayılan

Uzlaşma gerçekleşmediği takdirde mahkemeler tazminat davalarında taşınmazın dava tarihindeki değerine tazminat olarak hükmetmektedir. Dolayısıyla uzlaşma sırasında da taşınmazın uzlaşma başvurusu sırasındaki değeri araştırılmalı ve idare tarafından uzlaşmada önerilecek değer buna göre tespit edilmelidir. (Yasanın açık hükmüne rağmen)
Old 15-08-2011, 16:17   #49
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Can ÖZCAN
Uzlaşma başvuruları kamulaştırmadan sorumlu idarelere yapılmalıdır.
Aşağıdaki örnekte uzlaşma başvurusu doğru muhataba yapılmış mıdır?

Arsanın imar planında “askeri alan” olarak geçmesi ve bu nedenle imar izni verilmemesi kamulaştırmasız el atmanın konusunu oluşturmaktadır. Arsa jandarma binalarının yanında bulunduğu için imar planında askeri alan olarak belirlenmiştir.

Malik uzlaşma başvurusunu “İçişleri Bakanlığı’na izafeten Jandarma Genel Komutanlığına” başlıklı bir dilekçeyle göndermiştir. Başvuru zarfı postaya verilirken üzerine İçişleri Bakanlığının adresi yazılmıştır.

Gelen yanıtın başlığı şöyledir: “İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı”
Gelen yanıtın içeriği şöyledir: “Bu yerle ilgimiz bulunmamaktadır.”

Uzlaşma başvurusu doğru muhataba gönderilmiş midir?

Saygılarımla
Old 15-08-2011, 22:32   #50
Av.Gülay

 
Varsayılan

İyi akşamalar... Forumda bu konuyu gördüğüme çok sevindim... 2008 yılında açmış olduğumuz kamulaştırmasız el atma ve ecrimisil davamızda, son aşamaya geldiğimiz sırada bu yasa çıktı ve idarenin avukatı geçici 2. maddeye dayanarak uzlaşma için süre verilmesi gerektiğini ileri sürdü..yasa yürürlüğe girmeden önce açılmış olan, davalarda da uzlaşma için süre verilmesi gereklimidir? zorunlu değil ise yasal dayanaklarını belirtebilecek meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ediyorum..
Old 16-08-2011, 09:05   #51
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Gülay
yasa yürürlüğe girmeden önce açılmış olan, davalarda da uzlaşma için süre verilmesi gerekli midir? zorunlu değil ise yasal dayanakları..
Kanun'dan önce açılan davalarda ilgili aşağıda sunulan 30/6/2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Kanun'la 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen GEÇİCİ MADDE 6 hükmü uygulanmaktadır:

''Vuku bulduğu tarih itibarı ile bu maddenin kapsamında olan kamulaştırmasız el koymadan dolayı bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce tazmin talebiyle dava açmış olanlar; bu madde hükümlerine göre uzlaşma yoluna gitmeyi isteyip istemediklerini bu maddenin yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde idareye ve mahkemeye verecekleri dilekçeler ile bildirebilirler. Uzlaşma talebi üzerine, uzlaşma görüşmelerinin neticesine kadar dava bekletilir; uzlaşılamaması halinde, uzlaşmazlık tutanağının mahkemeye sunulmasından sonra davaya devam edilir.''

Örnek karar için yukarıda 30 nolu mesaja bakınız.

Saygılarımla
Old 16-08-2011, 09:19   #52
Av.Gülay

 
Varsayılan

Armağan bey peki bu belirtilen 3 aylık süre hak düşürücü niteliktemidir? yani bu süre içerisinde uzlaşmayı kabul etmediğimizi bildirmemiş olmamız halinde durum ne olacaktır. Biz 3 aylık süreyi kaçırmış olduk... Durşma gününden önce uzlaşmayı kabul etmediğimizi hem mahkemeye hemde idareye bildirmiş olsak itirazla karşılaşırmızyız dersiniz?
Teşekkür ederim...
Old 16-08-2011, 09:24   #53
Av.Gülay

 
Varsayılan

30 nolu mesajdaki kararın orjinal metni...

T.C. YARGITAY

5.Hukuk Dairesi
Esas: 2011/967
Karar: 2011/5754
Karar Tarihi: 31.03.2011


ÖZET: Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazların dava tarihindeki değerinin, ikisi teknik ve birisi de mahalli olmak üzere üç kişiden oluşan bilirkişi kurulunca düzenlenen rapor ile tespit edilmesinde, bedelinin davalı idareden tahsiline ve ayrıca el atılan taşınmazların, davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

(2942 S. K. m. 11, Geç. m. 6)

Dava: Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.

Dosyadaki bilgi ve belgelere göre dava konusu 309 sayılı taşınmaza 1975 yılında, 55 parsel sayılı taşınmaza 1980 yılında el atıldığı anlaşılmaktadır.

30.06.2010 günü yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa uyarınca tarafların uzlaşması esas ise de taraflar arasında uzlaşmanın söz konusu olmayacağı davacı vekilince sunulan dilekçe ile anlaşıldığından işin esasının incelenmesinde;

Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazların dava tarihindeki değerinin, ikisi teknik ve birisi de mahalli olmak üzere üç kişiden oluşan bilirkişi kurulunca düzenlenen rapor ile tespit edilmesinde, bedelinin davalı idareden tahsiline ve ayrıca el atılan taşınmazların, davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Sonuç: Davalı idare vekilinin temyiz itirazı yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı kalan onama harcının alınmasına, 31.03.2011 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 16-08-2011, 14:00   #54
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Gülay
bu belirtilen 3 aylık süre hak düşürücü nitelikte midir? yani bu süre içerisinde uzlaşmayı kabul etmediğimizi bildirmemiş olmamız halinde durum ne olacaktır. Biz 3 aylık süreyi kaçırmış olduk...
Madde çok karanlık olmasına karşın el yordamıyla olasılıklara göre aşağıdaki gibi yorumlanabilir:

* üç ay içinde dilekçe verilmesi halinde sorun yoktur:
- dilekçede davacı uzlaşma istediğini belirtirse dava uzlaşma sonucunu bekler.
Uzlaşılırsa dava konusuz kalır.
Uzlaşılamazsa dava devam eder.
- dilekçede davacı uzlaşma istemediğini belirtirse dava devam eder.

**üç ay içinde dilekçe verilmemesi halinde ne olacağı hakkında Kanun’da düzenleme yoktur. Dilekçe verilmemesi halinde dava reddedilmez diye düşünüyorum. Çünkü dilekçe verilmesi halinde (uzlaşma istense de - istenmese de) dava reddedilmemektedir. Dilekçe verenin davası her halükarda görülüyorsa dilekçe vermeyenin de davası görülmelidir. Kanun’dan sonra dava açanların davası görülürken Kanun’dan önce dava açanların davası reddedilirse adalete uygun düşmez.

Dava görülmelidir ama uzlaşma da göz alınarak görülmelidir. Bu aşamada iki görüş ortaya çıkacaktır:

BİRİNCİ GÖRÜŞ:
Üç aylık süre uzlaşma istemeyen davacıyı bağlar.

Uzlaşma esastır. Üç ay içinde dilekçe ile uzlaşma istemediğini beyan etmeyen davacının uzlaşma istediği sonucuna varılmalıdır. Aksi düşünülürse üç aylık sürenin maddeye konmasının anlamı kalmaz.

Usul açısından da düşünülürse uzlaşmak isteyen davacıyı üç aylık süre ile bağlamak mümkün değildir. Uzlaşmak isteyen davacı davasını müracaata bırakarak uzlaşma hakkını her zaman kullanabilir.

Bu nedenle, üç aylık süre sadece uzlaşma istemeyen davacı içindir. Üç aylık süre içinde dilekçe ile beyanda bulunmayan davacının davasında uzlaşma yolu zorunlu tutulup, uzlaşma konusu bekletici mesele yapılmalıdır.

Kanun uzlaşmayı zorlamaktadır. Davacının davasını Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce açmış olması davacıya sadece üç ay içinde dilekçe vererek uzlaşmadan kurtulma şansı tanımaktadır. Bu süre içinde seçimini yapmayan davacının uzlaşmadan kurtulma şansı kalmaz.

İKİNCİ GÖRÜŞ:
Üç aylık süre uzlaşma isteyen davacıyı bağlar.

Üç aylık süre içinde dilekçe vermeyen davacının uzlaşmak istediği sonucuna varılamaz. Hayatın olağan akışına göre kimse uzlaşma yolunda boşuna bir yıl kaybetmek istemez.

Madde metninin lafzi yorumu da bunu gerektirmektedir: Maddede uzlaşma isteğinin bir dilekçeyle ortaya konması gerektiği yazılıdır. Dilekçe olmadan uzlaşılamayacağına göre, dilekçe vermeyen davacının zorla uzlaşmaya yollanması mümkün değildir.


KİŞİSEL GÖRÜŞÜM:
Birinci görüşün doğru olduğu kanısındayım.

Uzlaşma zorunludur. Davacının irade beyanıyla uzlaşmadan kaçınmak mümkün değildir. Ne var ki davasını Kanun’dan önce açmış olanlara üç aylık bir şans tanınmıştır. Üç aylık süre içinde bu şansı kullanmayanlar uzlaşmanın uzun yolu sonunda davalarına devam edebilir diye düşünüyorum.

Umarım hakimler benim gibi düşünmez.

Alıntı:
Duruşma gününden önce uzlaşmayı kabul etmediğimizi hem mahkemeye hemde idareye bildirmiş olsak itirazla karşılaşır mıyız dersiniz?

Siz geç de olsa dilekçenizi veriniz. Dilekçenin geç verilmesi hiç verilmemesinden iyidir.

Saygılarımla
Old 17-09-2011, 12:53   #55
recepav

 
Varsayılan Uzlaşma

Alıntı:
Yazan Bilge Kağan
öncelikle iyi günler
acil yanıtını beklediğim bir sorum var
6111 sayılı kanunun geçici 2. maddesinden haberiniz vardır. yeni açacağımız davalarda öncelikle uzlaşma esastır ibaresi ne anlam ifade ediyor. Diyelimki uzlaşma talebiyle müracaat ettim ve sonra bedel konusundan dolayı uzlaşmayı kabul etmeyip dava açtım. UZlaşma istemediğimi ha talepten sonra beyan etmişim ha uzlaşma talebim yoktur diyerek başta beyan ettim ve dava açtım. Yani benim irademe bağlı olduğuna göre talepte bulunup 6 ay geçmesini beklemek yerine doğrudan başta uzlaşmak istemediğimi söylemek te kanundaki uzlaşma esasını yerine getirmiş olurmuyum? saygılar

Geçici 6. maddenin birinci fıkrasının sonunuda açıkça malik tarafından ilgili idareden tazminat talebinde bulunulması halinde öncelikle uzlaşma şarttır deniliyor.Malik idadereden tazminat talebinde bulunması halinde uzlaşma yoluna gidilmesi esastır deniliyor.Yani malik idareye başvurmaz ise direk dava açarsa kanaatimce dava dilekçesinde de bunu belirtir ise uzlaşma şartı aranmaz diye düşünüyorum.Syg.
Old 21-09-2011, 20:10   #56
av.elfida

 
Varsayılan

meslektaşlarım benimde bu şekilde bir davam var ve ben işin içinden çıkamıyorum. 09/11/2010 tarihli kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat ve ecrimisil talepli bir davam var.taşınmaza 1983 yılından sonra el atılmış. 5999 sayılı kanunla 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen geçici 6. madde benim davama uygulanacak yasa hükmü müdür? bu kanunun yürürlük tarihi 30/06/2010. Benim dava tarihim ise bu kanunun yürürlük tarihinden sonraya 09/11/2010'a denk geliyor. Bu konuda kafam biraz karışık. Çünkü ben de bu kanunun yürürlük tarihi olan 30/06/2010 tarihinden itibaren 3 ay içerisinde idareye ve mahkemeye uzlaşmak isteyip istemediğim konusunda bir dilekçe vermedim. Sayın Konyalı'nın yukarıdaki görüşleri beni korkuttu. 3 aylık sürenin geçirilmesinin yaptırımı nedir. Bu konuda uygulama nasıl. İlla ki bir gelişme kaydeden veya mahkemelerden veya yargıtaydan bir sonuca ulaşan arkadaşlar vardır. BU 3 aylık süre benim davamı da kapsamakta mıdır ? 3 aylık süreyi geçiren biri olarak ne yapmam gerektiğim konusunda yorumlarınızı ve yardımlarınızı bekliyorum. saygılar.
Old 22-09-2011, 07:53   #57
av.özkan

 
Varsayılan

sn.meslektaşım 3 aylık süre yasanın yürürlüğe girmesinden önce acılmıs ve halen derdest olan dosyalar icin geçerli olup,1983 yılından sonra el atımıs tasınmazlarla ilgili sizin actıgınız dava tarıhınde herhangi bir yasal duzenlemem bulunmamakla birlikte yanı uzlasmaya tabı degılken 6111 sy.kanunun gecıcı 2 maddesı ile bunu da uzlasmaya tabı tuttular ve yasanın yururluge gırdıgı kanun maddesi ise 5999 sy.kanuna atıf yapar ki o da aynen şöyle " Vuku bulduğu tarih itibarı ile bu maddenin kapsamında olan kamulaştırmasız el koymadan dolayı bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce tazmin talebiyle dava açmış olanlar; bu madde hükümlerine göre uzlaşma yoluna gitmeyi isteyip istemediklerini bu maddenin yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde idareye ve mahkemeye verecekleri dilekçeler ile bildirebilirler. Uzlaşma talebi üzerine, uzlaşma görüşmelerinin neticesine kadar dava bekletilir; uzlaşılamaması halinde, uzlaşmazlık tutanağının mahkemeye sunulmasından sonra davaya devam edilir" dediğine göre uzlasmama yönündeki beyanınızı duruşma zaptına geçirmeniz yeterli olacaktır.oradaki 3 aylık süre davanın reddine veya hak düşürücü süre gibi değerlendirilmemesi gerekir.Hakimin de gözönünde bulundurması gerekir diye düşünüyorum.Sizin yazılı ve ya druşmada sözlü olarak beyanınızı vermenizin yeterli olacağını düşünüyorum.
Old 27-09-2011, 02:30   #58
çaçaça

 
Varsayılan Husumet Sorunu

Sayın meslektaşlar.. Bana da kamulaştırmasız el atma ile ilgili yeni bir dava geldi.. Bu forumdan da çok faydalanarak yaptığım araştırmalar sonucunda iki önemli sorun tespit ettim..

Bu sorunlardan ilki bu başlık altında da tartışılan uzlaşma sorunu.. Bu konuda uzlaşma talebinde bulunup, aynı zamanda da bu konuyla ilgili bir yargıtay kararı çıkmasını beklemenin en doğru yol olduğunu düşünüyorum..

Diğer bir sorunun ise husumet olduğunu düşünüyorum.. Benim özelimde bu sorunun iki alt başlığı var..

1-) Husumeti kime yönelteceğiz? (El atılan yer imar planında semt spor alanı olarak görünüyor ve ilçe sınırları içerisinde kalıyor.. Kamulaştırmasız el atma davalarında husumet, el atılan yerin ilçe sınırları içerisinde yer alması durumunda ilçe belediyesine, değilse il özel idaresine açılır diye biliyorum..)

2-) Eğer il özel idaresine (ya da herhangi başka bir yere, örneğin spor alanı olduğu için Gençlik ve Spor Bakanlığı'na) dava açılamayacaksa ortaya önemli bir sorun çıkacağını düşünüyorum.. İlçe belediyesi bu parayı nasıl ödeyecek (son HGK kararından sonra ortalama büyüklükte bir ilçede teorik olarak binlerce dava açılması ve ilçe belediyesinin milyonlarca lira para ödemek durumunda kalması mümkün) İlçe belediyesi bu paraları ödeyemezse vatandaş yatırdığı harçla kalacak.. (ki bu harcın zaman zaman çok yüksek miktarlara ulaşabileceğini düşünüyorum)

Yukarıda da belirttiğim gibi, takip ettiğim dava özelinde ilçe belediyesine dava açılması gerektiği kanaatindeyim.. Bununla birlikte bir meslektaşımın davayı Gençlik ve Spor Bakanlığı'na açabilirsiniz (ya da açmanız gerekiyor) şeklinde uyarıda bulunması ümidini taşıyorum.. Herkese iyi çalışmalar..
Old 28-09-2011, 09:46   #59
av.23

 
Varsayılan

Bende imar planında spor alanı olarak görülen bir yer için ilçe Belediyesî'na başvuruda bulundum.Bana kamulaştırma yetkisinin Bakanlıkta olduğunu dair yanıt verdiler. Bulunduğum ilin (Antalya) Büyükşehir Belediye Başkanlığının İmar yönetmeliğini dayanak gösterdiler. Yönetmeliği incelediğimde hem ilgili belediye hem Bakanlığın spor alanlarının kamuşlatırması konusunda yetkili olduğunu tespit edip, Bakanlığı'da başvurdum.İkisine de dava açabilirim diye düşünüyorum. Başvuruyu yaparkan yatırımcı kuruluş idareniz ise parayı ödeyin diye yazmıştım emin olamadığımdan , siz de benzeri bir ifade ile başvuru yapabilirsiniz diye düşünüyorum.Kolay gelsin.
Old 28-09-2011, 14:40   #60
çaçaça

 
Varsayılan

Sayın Av. 23 teşekkür ederim.. Benim olayıma konu taşınmaz da Antalya'nın Konyaalltı İlçesi'nde.. Cevabınız ümit verici oldu.. Şimdi hem il ve ilçe belediyelerine hem de bakanlığı söylediğiniz gibi birer yazı göndermeyi düşünüyorum..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kamulaştırmasız El Atma Davasında Müstakbel El atma Olur Mu? avukat.derviş.yıldızoğlu Meslektaşların Soruları 4 19-08-2011 15:04
6111 sayılı ( TORBA ) kanun kapsamında yapılandırılması öngörülen kamu alacakları Muhsin KOÇAK Mali Hukuk Çalışma Grubu 3 21-03-2011 10:29
6111 sayılı kanun kapsamında yapılandırma yapılırken dikkat ! Muhsin KOÇAK Mali Hukuk Çalışma Grubu 0 16-03-2011 00:35
İdari para cezası -6111 sayılı yasa ekinheval Meslektaşların Soruları 1 02-03-2011 18:07


THS Sunucusu bu sayfayı 0,10290194 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.