Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yeni HMK-aidat borcu- itiraz-görevli mahkeme

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-11-2011, 00:52   #1
av_mine

 
İnceleme Yeni HMK-aidat borcu- itiraz-görevli mahkeme

İyi akşamlar, Yeni HMK' a ya göre, aidat borcuna ilişkin ödeme emrine yapılan itirazda (ilamsız) açılacak olan dava da miktara bakılmaksızın görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi midir? Zira yetkisizlik istemiyorum. Teşekkürler...
Old 23-11-2011, 08:48   #2
Avukat Ramazan

 
Varsayılan kat mülkiyeti kanunu

İİK. kanunundan doğan itirazın iptali açacağınız için görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu düşünüyorum. fakat kat mülkiyeti kanununuda unutmamak lazım zira kat mülkiyeti kanunundan doğan davalar sulh hukuk mahkemesinde görülür şeklinde hüküm vardır. en azından görevsizlik çıkacak olsa bile karşı tarafın bu dava için vekil tayin edip etmeyeceğide belli olmadığı için çok fazla risk almış sayılmazsınız. başarılar.
Old 23-11-2011, 12:59   #4
üye7160

 
Varsayılan

…………. NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE

DAVACI : …………….. APT.YÖNETİCİLİĞİ

VEKİLİ :

DAVALI :

VEKİLİ :

KONU : İtirazın İptali ile Takibin Devamına ve % 40 dan Az Olmamak
Kaydıyla İcra İnkar Tazminatına Hükmedilmesi Talebimiz Hk.

AÇIKLAMALAR :

Davalı aleyhine,müvekkilim tarafından, bugüne kadar ödenmeyen, birikmiş aidat,ortak gider,ek ödeme ve katkı payı alacağının tahsili amacıyla ………….İcra Müdürlüğü 2010/………. E. Sayılı dosya ile ilamsız takiplerde haciz yolu ile icra takibi başlatılmış olup,borçluya gönderilen ödeme emri 26.11.2010 tarihinde tebliğ edilerek,yasal süresi içinde borçlu davalı tarafından dosyaya itiraz edilerek takip durmuştur.Haksız,mesnetsiz ve kötüniyetli olarak yapılan itirazın iptali gerekmektedir.

ŞÖYLE Kİ :

1-Davalı …………….. Apartmanında kat malikidir.
2-Söz konusu apartmanın yönetim kurulunun kararları gereği,ortak gider,aidat,ek katkı ödemeleri vs. gibi ödemeler, mülkiyet sahipleri veya kiracıları tarafından koşulsuz şartsız ödenecek olup,bu husus tüm kat maliklerince onaylanarak imza altına alınmıştır.
3-Kat Mülkiyeti Kanunumuzun Ortak Giderlere katılmayı düzenleyen 72. maddesinin 3.bendinde “Kat malikleri, toplu yapı kapsamındaki ortak yapı, yer ve tesisler üzerindeki kullanma hakkından vazgeçmek veya bunların başka bir parselde veya kamuya ait alanlarda bulunduğunu veya bağımsız bölümlerinin veya kendilerinin durumu dolayısıyla bunlardan faydalanmaya lüzum ve ihtiyaç bulunmadığını ileri sürmek suretiyle toplu yapı ortak gider payını ve toplanacak avansı ödemekten kaçınamazlar.” denilmiştir.
4-Her ne kadar borçlu itirazında dairesini alacaklıdan kaynaklanan nedenlerden dolayı kullanamadığını ve zararları olduğunu beyan etmişse de söz konusu durum ayrı bir dava konusu olduğundan ve ilgili yasa ve yönetim kurulu kararı gereği; aidat,ortak gider vs. gibi ödemelerin sorumluluğundan kurtulamayacaktır.
5- Borçlu ,borca itiraz ederek,borç ödemekten kaçınmaya çalışmaktadır.
6-Yukarıda izah ettiğimiz nedenlerle iş bu davayı açma zarureti hasıl olmuştur.

TALEP VE SONUÇ :
Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1- Borçlunun İTİRAZININ İPTALİ ile TAKİBİN DEVAMINA ,
2- % 40 dan az olmamak kaydıyla İCRA İNKAR
TAZMİNATINA HÜKMEDİLMESİNE,
3- Yargılama giderleri ile ÜCRETİ VEKALETİN karşı tarafa YÜKLETİLMESİNE,

Karar verilmesini, müvekkilimiz adına bilvekale saygılarımızla arz ve talep ederiz.13.12.2010


Bu davayı humk yürürlükte iken sulh hukuk mahkemesine açmıştık.Ancak kat mülkiyeti sebebi ile değil tamamen miktar üzerinden.yeni yasadan sonra açtıklarımızın hepsi asliye hukuk mahkemesinde.davalar hala devam ediyor.Asliye hukuk mahkemesinde hmk dan önce actıklarımızda kat mülkiyeti sebebi ile sulh hukukta açılması gerekmektedir diye itiraz edildi ancak mahkemece itirazları reddedildi.Bu sebeple davanızı asliye hukukta açmalısınız.
Old 23-11-2011, 13:26   #5
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av_mine
İyi akşamlar, Yeni HMK' a ya göre, aidat borcuna ilişkin ödeme emrine yapılan itirazda (ilamsız) açılacak olan dava da miktara bakılmaksızın görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi midir? Zira yetkisizlik istemiyorum. Teşekkürler...

Takip aidat borcuna ilişkindir. İptali yargılaması da genel hükümler çerçevesinde ait olduğu hukuki alana tevfikan yapılacaktır.

Yargılamanın kat mülkiyeti hukuku çerçevesinde yapılacağı, itirazın haklı olup olmadığı 634 sayılı yasadaki apartman yönetim usulleri, aidat borcunun kesinleşmesi vs. gibi usullere bakılarak belirleneceği; ezcümle davanın hukuki sebebinin KMK. olduğu anlaşılmaktadır.

Kat mülkiyeti hukukundan kaynaklanan "uyuşmazlıklar", sulh hukuk mahkemesinde görülür. Bu sebeple, görevli mahkeme sulh hukuk mahkemeleri olmak gerekir kanısındayım.

Saygılar.
Old 23-11-2011, 13:37   #6
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Sayın GÜNTAY'a katılıyorum.

HMK, genel kuralı "aksine hüküm yoksa" diyerek istisnaya açık kapı bırakarak koymuştur. (HMK:2/2) Kat Mülkiyeti Kanunu, Ek-1. madde hükmü ile 634 sayılı kanundan doğan ihtilaf bakımından SULH mahkemesinin görevli olduğunu açıkça belirttiğine göre, HMK'nın aradığı "aksine bir hüküm" olayda mevcuttur, kanaatindeyim.
Old 23-11-2011, 13:44   #7
İlhan_ERDEN

 
Varsayılan

1) 634 s. Kat Mülkiyeti Kanunu Ek Madde 1: Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir.

2) 6100 s. HMK md 4/son “Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hakimini görevlendirdiği davalar…” sulh mahkemesinde görülür.


3) Yargıtay 18. H.D. 2000/5652 E. 2000/6518 K. 25.05.2000 Tarih : “…Dava dilekçesinde eski apartman yöneticisi olan davalının, bazı aylara ait aidat giderleri ile apartmana alınan kömür bedelinin ilgili kömür şirketine ödememesi nedeniyle yapılan takibe itirazın iptali istenilmiştir. Kat Mülkiyeti Yasasının Ek 1. maddesi hükmüne göre; bu yasadan doğan uyuşmazlıklara miktarına bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılması öngörülmüş olup, bu husus dikkate alınarak görevli sulh hukuk mahkemesine gönderilmek üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla yargılama yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir…”
Old 23-11-2011, 13:59   #8
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Esasen HMK:331/2 hükmü, Görevsizlik kararı verilmesi halinde yargılama giderlerine mahkumiyet bakımından Gönderilen mahkemenin karar vereceğini yazıyor. Gönderilen mahkemenin görevsizlik kararından doğan vekalet ücreti bakımından yargılama giderlerine hükmederken, yargılamayı tamamladığında esas hüküm ile birlikte mi karar vereceği yoksa dosya üzerinden ayrı bir hüküm kurarak mı karar vereceği pek anlaşılmıyor. Ben bunu esas hüküm ile birlikte karara bağlayacağı şeklinde anlıyorum.

İkinci bir sorun, gönderilen mahkeme esas hüküm ile birlikte karar verirken;

- Davayı reddederse 2 ayrı vekalet ücretine mi hükmedecektir,

- Davayı kabul ederse, Davacı bakımından görevsizlik nedeniyle vekalet ücretine mahkumiyet, Davalı bakımından ise davayı kaybettiği için vekalet ücretine mi hükmedecektir…

Belirsizdir.

Yoksa Görevsizlik kararı nedeniyle ayrı bir vekalet ücreti takdir etmeyecek midir? (Açıkçası meçhuldür.) Ancak maddenin devam eden fıkrasında dosya gönderilmezse görevsizlik kararı veren mahkemenin talep üzerine yargılama giderine mahkum edeceğine vurgu yapılmakla bu son durumun geçerli olmayacağı dolaylı şekilde anlaşılmaktadır.
Old 23-11-2011, 14:27   #9
av.ankarahukuk

 
Varsayılan

Aşağıdaki Yargıtay kararı ışığında ben de başta açıkladığım açıklamalarımdan rücu ederek değerli meslektaşlarım sayın Av.Ömer Güntay'a, sayın Av.Mehmet Saim Dikici'ye ve sayın İlhan_ERDEN'e katılıyorum. Saygılarımla.




Alıntı:
Yazan meşe-içtihat-programı
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi

E:2006/1579
K:2006/1917
T:13.03.2006

4822 s. Yasa m. 22


Davacı Apartman Yöneticisi ile davalı kat maliki arasındaki alacak davası hakkında Kırşehir Sulh Hukuk Mahkemesince kesin olarak verilen 16/5/2005 günlü ve 2005/270-441 sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Cumhuriyet Başsavcılığının 7.9.2005 gün ve Hukuk-168164 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

YARGITAY KARARI

Apartman yöneticisi davacı 11/3/2005 günlü dava dilekçesinde, davalı Sevim Şentürk'ün anataşınmazın ortak giderlerden payına düşen 122.000.000 TL. ortak gideri ödemediğinden bu paranın faizi ile birlikte tahsili için hakkında icra takibi yapıldığını, borçlunun bu borca itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibe konu alacağın faizi ile birlikte tahsili ile % 40 icra inkar tazminatını davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece yargılamanın ilk oturumunda taraflar arasındaki uyuşmazlığın (miktar da gözönünde tutularak) 4822 sayılı Yasanın 22. maddesi uyarınca Tüketici Sorunları Hakem Kurulu tarafından çözümlenmesi gerektiği gerekcesiyle görev yönünden davanın kesin olarak reddine karar verilmiş; bu karara karşı HUMK'nun 427. maddesi gereğince Adalet Bakanlığının gordüğü lüzum uzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılıgınca kanun yararına temyız yoluna basvurulmuştur.

Dosyadaki bilgi ve belgelere ve özellikle Dairenin geri çevirme kararı üzerine dosyaya getirtilen tapu kayıtları içeriğine göre dava konusu edilen ortak gider alacağının dayanağını oluşturan anataşınmazda kat mülkiyetinin kurulmuş olduğu davacının bu taşınmazda yönetici ve davalının da bağımsız bölüm maliki olduğu anlaşılmaktadır. Kat Mülkiyeti Yasasının 20. maddesi hükmü gereğince kat maliklerinden herbirinin payına düşen ortak gideri ödemekle yükümlü bulunduğu ödememesi durumunda yöneticinin o kişi hakkında icra takibi yapabileceği ve dava acabilecegi öngorülmüştur. Somut olayda taraflar arasındaki uyusmazlık yasanın bu maddesınden kaynaklanmaktadır.

Kat Mülkiyeti Yasasının ek 1. maddesi hükmüne göre bu yasadan kaynaklanan her türlü anlaşmazlığın-değerine bakılmaksızın- Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümleneceği düşünülmeden mahkemece uygulama yeri olmayan 4822 sayılı Yasaya dayanılarak görevsizlik kararı verilmiş olması doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.'nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 13/3/2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 23-11-2011, 14:55   #10
av.ankarahukuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Esasen HMK:331/2 hükmü, Görevsizlik kararı verilmesi halinde yargılama giderlerine mahkumiyet bakımından Gönderilen mahkemenin karar vereceğini yazıyor. Gönderilen mahkemenin görevsizlik kararından doğan vekalet ücreti bakımından yargılama giderlerine hükmederken, yargılamayı tamamladığında esas hüküm ile birlikte mi karar vereceği yoksa dosya üzerinden ayrı bir hüküm kurarak mı karar vereceği pek anlaşılmıyor. Ben bunu esas hüküm ile birlikte karara bağlayacağı şeklinde anlıyorum.

İkinci bir sorun, gönderilen mahkeme esas hüküm ile birlikte karar verirken;

- Davayı reddederse 2 ayrı vekalet ücretine mi hükmedecektir,

- Davayı kabul ederse, Davacı bakımından görevsizlik nedeniyle vekalet ücretine mahkumiyet, Davalı bakımından ise davayı kaybettiği için vekalet ücretine mi hükmedecektir…

Belirsizdir.

Yoksa Görevsizlik kararı nedeniyle ayrı bir vekalet ücreti takdir etmeyecek midir? (Açıkçası meçhuldür.) Ancak maddenin devam eden fıkrasında dosya gönderilmezse görevsizlik kararı veren mahkemenin talep üzerine yargılama giderine mahkum edeceğine vurgu yapılmakla bu son durumun geçerli olmayacağı dolaylı şekilde anlaşılmaktadır.

Üstad ben söz konusu maddeden tek bir vekalet ücretine hükmedileceğini anlıyorum. Şöyleki; eğer davamızı görevli olmayan bir mahkemede açarsak ve davamız görev nedeniyle başka bir mahkemeye gönderilirse gönderilen mahkemede davaya devam olunmuşsa yani esasa girişilip dava esastan hallolmuşsa davanın sonucuna göre haklı çıkan taraf lehine vekalet ücreti hükmedilecektir. Buna karşılık görevsizlik nedeniyle dosya kendisine gönderilen mahkemede davaya devam edilmez ise bu durumda dava esasa girişilmeden usulden reddolacağı için davalı taraf lehine vekalet ücreti hükmedilecektir.

Esasında söz konusu madde HMK m. 20(humk 193/3) ile birlikte değerlendirildiğinde anlam bütünlüğü sağlanacaktır. Saygılarımla.

Alıntı:
Görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemler
MADDE 20- (1) Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.
(2) Dosya kendisine gönderilen mahkeme, kendiliğinden taraflara davetiye gönderir.
Old 23-11-2011, 15:03   #11
üye7160

 
Varsayılan

yukarıda asliye hukukta actığımız davada karşı tarafın KMK uyarınca itirazının reddi sebebi ile davayı asliye hukukta açın demiştim ama incelediğim kararlardan sonra fikrimi Sulh hukuk olarak değiştiriyorum..

T.C. YARGITAY

3.Hukuk Dairesi
Esas: 2001/6416
Karar: 2001/7919
Karar Tarihi: 20.09.2001


İTİRAZIN KALDIRILMASI DAVASI - TAŞINMAZDA KAT MÜLKİYETİ VE KAT İRTİFAKININ KURULMAMIŞ OLMASI - GÖREVSİZLİK KARARI VERİLMESİ GEREĞİ - AKTİF DAVA AÇMA EHLİYETİ BULUNMADIĞI GEREKÇESİ

ÖZET: Mahkemece ana gayrimenkulde kat mülkiyeti ve kat irtifakı kurulmadığı tespit edildiğine göre davanın hukuki dayanağı dikkate alınarak, Kat Mülkiyeti Kanunun uygulanamayacağı gözetilmeden, talep edilen miktar itibariyle davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmak üzere dava dilekçesinin reddi gerekirken davacının aktif dava açma ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle reddi doğru görülmemiştir.



(634 S. K. m. 33, Ek. m.1) (1086 S. K. m. 8)

Dava: Dava dilekçesinde 246.623.180 lira birleştirilen davada 128.708.000 lira alacak için takibe vaki itirazın iptali, % 40 inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın davacının aktif dava açma ehliyeti bulunmadığından reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Davacı vekili 30.11.1999 tarihli dava dilekçesi ile; bağımsız bölüm maliki olan davalıdan Şubat-1999 ile Eylül 1999 dönemine ilişkin 246.623.180 lira aidat gideri ile birleştirilen dosyada 128.708.000 lira ortak giderin tahsili için yapılan takibe vaki itirazın kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.

Davalı, ana taşınmazda kat mülkiyeti ve kat irtifakı kurulmadığından Kat Mülkiyeti Kanunun uygulanamayacağını bu nedenle dava konusu miktar da nazara alındığında davalının ikametgahı olan Bakırköy İcra Daireleri ile Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, davacının yasal yönetici olmaması nedeniyle husumet ehliyeti de bulunmadığından davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece davacı yönetimin aktif dava açma ehliyeti bulunmadığından davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyaya getirtilen tapu kaydına göre taşınmaz arsa vasfı ile kayıtlı olup, kat irtifakı ve kat mülkiyeti kurulmamıştır.

Kat Mülkiyeti Kanunun 33. ve ek 1. maddeleri hükümlerine göre kat mülkiyetinden doğan her türlü anlaşmazlık, müddeabihin miktar ve değerine bakılmaksızın Sulh Mahkemesinde çözümlenir.

Sulh Mahkemesinin bu davaya bakabilmesi için ana gayrimenkulde kat mülkiyeti kurulmuş olması ya da Kat Mülkiyeti Kanunun 17. maddesinin son fıkrasındaki koşulları gerçekleşmiş kat irtifakı kurulu bulunması, davanın yönetici ya da aynı gayrimenkulde (aynı parsel üzerinde inşa edilmiş binada) bağımsız bölüm maliki olan kişi tarafından açılmış olması gerekir.

Bu koşullar oluşmadığı takdirde genel hükümler uyarınca müddeabihin miktarına göre görevli mahkeme belirlenir. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olduğundan, yönetim şeklini belirlemek üzere düzenlenen yönetim planında hüküm bulunmayan hallerde Kat Mülkiyeti Kanunun uygulanacağının kabul edilmesi ile görevli mahkeme değiştirilemez.

O halde, mahkemece ana gayrimenkulde kat mülkiyeti ve kat irtifakı kurulmadığı tespit edildiğine göre davanın hukuki dayanağı dikkate alınarak, Kat Mülkiyeti Kanunun uygulanamayacağı gözetilmeden, talep edilen miktar itibariyle davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmak üzere dava dilekçesinin reddi gerekirken davacının aktif dava açma ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle reddi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, şimdilik diğer yönlerin incelenmesine mahal olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.9.2001 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 23-11-2011, 15:06   #12
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.ankarahukuk
Üstad ben söz konusu maddeden tek bir vekalet ücretine hükmedileceğini anlıyorum. Şöyleki; eğer davamızı görevli olmayan bir mahkemede açarsak ve davamız görev nedeniyle başka bir mahkemeye gönderilirse gönderilen mahkemede davaya devam olunmuşsa yani esasa girişilip dava esastan hallolmuşsa davanın sonucuna göre haklı çıkan taraf lehine vekalet ücreti hükmedilecektir. Buna karşılık görevsizlik nedeniyle dosya kendisine gönderilen mahkemede davaya devam edilmez ise bu durumda dava esasa girişilmeden usulden reddolacağı için davalı taraf lehine vekalet ücreti hükmedilecektir.

Esasında söz konusu madde HMK m. 20(humk 193/3) ile birlikte değerlendirildiğinde anlam bütünlüğü sağlanacaktır. Saygılarımla.



Umarım öyle yorumlanır. Çünkü başından beri ben Görevsizlik kararı nedeniyle vekalet ücreti takdirini haksız buluyorum. Ancak madde gerekçesinden ve madde lafzından bu yorumu çıkarmak da çok kolay değil.
Old 23-11-2011, 15:07   #13
İlhan_ERDEN

 
Varsayılan

Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret
MADDE 7 - (1) Görevsizlik, yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce karar verilmesi durumunda, Tarifede yazılı ücretin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonraki aşamada ise tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.
Old 23-11-2011, 15:10   #14
İlhan_ERDEN

 
Varsayılan

İş bölümü sebebiyle verilen (örneğin ticaret mahkemesi ve asliye hukuk mahkemesi arasındaki) görevsizlik kararı ile sulh-asliye arasındaki görevsizlik farklı olup, işbölümü görevsizliğinde masraf ve ücretin gönderilen mahkemede, diğer görevsizlik kararında ise, görevsizlik kararı veren mahkemede masraf ve ücret konusunda karar verilmesi gerekir diye düşünüyorum.
Old 23-11-2011, 19:57   #16
Avukat Ramazan

 
Varsayılan

yargıtayın yeni bir kararıyla mesele çözüme kavuşur
Old 09-04-2012, 13:18   #17
sincap

 
Varsayılan

YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu 2010/18-740 E.N , 2011/63 K.N.

İlgili Kavramlar

İTİRAZIN İPTALİ

İçtihat Metni

Taraflar arasındaki "İtirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Uşak 1.Sulh Hukuk Mahkemesince davanın görev yönünden reddine dair verilen 17.02.2009 gün ve 2006/2204 E., 2009/79 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18.Hukuk Dairesinin 25.01.2010 gün ve 2009/7169 E., 2010/521 K. sayılı ilamı ile;
Dava ve birleştirilen dava dilekçelerinde, kat mülkiyeti kurulu olan anataşınmazın genel giderlerinden davalılara ait bağımsız bölümlerin payına düşen kısımların ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takiplerine yapılan itirazların iptali istenmiş, mahkemece davaya genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmak üzere dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Kat mülkiyetli bir anagayrimenkulde ödenmeyen genel gider paylarının tahsili amacıyla yapılan takiplere itirazların iptali istemine ilişkin uyuşmazlıkların Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerinin uygulanmasıyla çözümlenmesi gerekmekte olup, sözü edilen yasanın Ek 1.maddesi hükmüne göre bu tür uyuşmazlıklar, dava değerine bakılmaksızın, Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevi dahilindedir.

Mahkemece bu yön gözetilerek, davanın esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...")
gerekçesiyle şimdilik diğer yönler incelenmeksizin bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davacı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Davacı vekili, dava ve birleştirilen dava dilekçelerinde ...107 nolu binayı imal edecek müteahhidin inşaatı terk etmesi sebebi ile binanın yıkılma ve iskeletinin zarar görme ihtimalinin söz konusu olduğunu, bu sebeple kat maliklerince binanın tamamlanmasına karar verildiğini, ancak davalılara ait bağımsız bölümlerin payına düşen kısımların ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını davalıların takibe itiraz ettiğini belirterek yapılan itirazların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın usul ve esastan reddini savunmuştur.

Yerel Mahkemece "...dava müşterek mülkiyete tabi taşınmazın ortak giderlerinin tahsili için icra takibine vaki itirazın iptalin talebine ilişindir. Kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulmamış taşınmaza ilişkin davalarda görevli mahkeme dava değerine göre belirlenir..." gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine ilişkin olarak verilen karar, Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçe ile bozulmuştur.
Yerel Mahkeme önceki kararında direnmiş; hükmü Davacılar vekili temyiz etmiştir.

Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık mahkemenin görevi noktasındadır.

Dava, itirazın iptali istemlidir.

Sulh Mahkemesince, değer ölçütü esas alınarak görevsizlik kararı verilmiş; Özel Dairece Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiğinden davaya bakma görevinin Kanun gereği mahkemeye ait olduğuna işaretle karar bozulmuştur.
O halde, uyuşmazlığın göreve ilişkin olması nedeniyle görevli mahkemenin belirlenmesine esas olmak üzere Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin somut olayda uygulanıp uygulanamayacağının öncelikle belirlenmesi gerekmektedir.
Davaya konu taşınmazın dosyada bulunan tapu kaydı kapsamı ile taşınmaz üzerinde kat irtifakı kurulduğu belirgindir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK) 17.maddesinde, kat irtifakı sahibinin hakları düzenlenmiş olup;
"Kat irtifakı sahipleri, ortak arsa üzerinde yapılacak yapının, sözleşmede yazılı süre içinde başlaması ve tamamlanması için kendilerine düşen borçların yerine getirilmesini, karşılıklı olarak isteme ve dava etme hakkına sahiptirler.
Kat irtifakı sahipleri yapının tamamlanması için kendi aralarından veya dışarıdan bir veya birkaç kişiyi yönetici olarak tayin edebilirler. Kat mülkiyeti yöneticisinin görev, yetki ve sorumluluklarına dair hükümler, bu yönetici hakkında da uygulanır.
Kat irtifakı kurulmuş gayrimenkullerde yapı fiilen tamamlanmış ve bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi anagayrimenkulün yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri uygulanır."
hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun Ek 1.maddesinde de "Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir." hükmü getirilerek görevli mahkeme "Kanun"la Sulh Hukuk Mahkemesi olarak düzenlenmiştir.
Bu hükümler göstermektedir ki, kat irtifakı kurulu taşınmazda yapının tamamlanması için gereken giderlerin tahsili için yapılan takibe itirazın iptali davalarına da sulh mahkemelerinde bakılacaktır.
Şu hale göre, dava konusu taşınmazda kat irtifakının kurulmuş olduğu dosya kapsamı ile belli olduğu halde, mahkemece bu husus göz ardı edilerek kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesis edilmediğinden bahisle değer ölçütü esas alınarak görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.

Öte yandan Özel Daire bozma ilamında "kat mülkiyetli" ibaresine yer verilmişse de dava konusu taşınmazda kat mülkiyetine geçilmemiş olduğu anlaşılmakla bozma ilamı metninden "kat mülkiyetli" ibaresi çıkarılmak suretiyle değişiklik yapılarak yerine "kat irtifaklı" ibaresi eklenmesine karar verilmiştir.
Direnme kararı açıklanan değişik nedenlerle bozulmalıdır.

S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile bozma ilamı metninde yer alan "…kat mülkiyetli..." ibaresinin "...kat irtifaklı..." olarak düzeltilmesine , direnme kararının yukarıda açıklanan değişik nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 06.04.2011 gününde, oybirliği ile karar verildi.
Old 10-05-2012, 17:44   #18
harkan

 
Varsayılan

Sn Dikici'nin 8 no'lu mesajında işaret ettiği soruların cevabı ve uygulaması hakkında bilgisi olan var mı?
Old 06-07-2012, 21:36   #19
avturgayk

 
Varsayılan

Merhaba, Tartışmaya her zaman ki gibi geç katılıyorum ama HMK 331/2. maddesi net bir şekil de "...Görevsizlik kararı nedeni ile yargılama giderlerine görevli mahkemenin karar vereceğini..." düzenlemiştir. Dosya görevli Mahkemeye gönderilmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinden talep halinde görevsizlik kararı veren mahkemeye başvurulması ile görevsizlik kararını veren mahkemenin davacı aleyhine yargılama giderlerini hüküm altına alacağını da yine kanun açıkça yazmıştır. Bu durumda dosyanın görevli mahkemeye gönderilerek davaya devam edilmesi halinde her halükar da görevsizlik kararı nedeni ile hükmedilmesi gereken ve davacı aleyhine hükmedileceği açık olan yargılama gideri olarak kabul edilen DAVALI YARARINA VEKALET ÜCRETİNE yine avukatlık ücret tarifesinin 7. maddesine göre karar verilecektir. Ve esas hükümle birlikte "Gerekçeli Karar da" öncelikle hükmün ilk maddesinde "görevsizlik kararı nedeni ile davalı lehine vekalet ücreti" ve esas davanın sonucuna göre de şekillenecek yargılama giderleri ve vekalet ücreti . Zira görevsizlik kararı (yetkisizlik kararı) sonucunda davanın reddi nedeni ile vekil ile temsil edilen davalı lehine vekalet ücretinin hükmedilmesi zorunluluğu halen devam etmektedir. (HMK 332/1,2,3 ve Avukatlık ücret tarifesi ) Bu nedenle bu maddenin (HMK 331/2) yoruma açık olduğunu düşünmüyorum.
Old 25-04-2013, 10:25   #20
hukukçu emin

 
Varsayılan

Peki hurdacılar sitesi gibi sanayi siteleri için belirlenen aidatlar ile ilgili itirazın iptali davaları da sulh hukuk mahkemesinde mi görülecektir? Herkese selamlar..
Old 25-04-2013, 14:57   #21
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hukukçu emin
Peki hurdacılar sitesi gibi sanayi siteleri için belirlenen aidatlar ile ilgili itirazın iptali davaları da sulh hukuk mahkemesinde mi görülecektir? Herkese selamlar..

Bence öyle.. Konut sitesi, iş sitesi fark etmez KMK uygulanır.
Old 06-05-2013, 18:41   #22
OzgurParmaksiz

 
Varsayılan

Bu durumda yönetimin hangi kanuna göre kurulduğuna bakılmalıdır. KMK kapsamında kurulan bir site yönetimi sözkonusuysa elbette Sulh Mahkemesi görevlidir. Ancak site yönetimi kooperatifse Koop.K. md.99 uyarınca Ticaret Mahkemesi görevlidir.
Old 07-05-2013, 17:00   #23
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av_mine
İyi akşamlar, Yeni HMK' a ya göre, aidat borcuna ilişkin ödeme emrine yapılan itirazda (ilamsız) açılacak olan dava da miktara bakılmaksızın görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi midir? Zira yetkisizlik istemiyorum. Teşekkürler...

Bu konuyu okumamışım. İlginçtir, katılımcılar "asliye" "sulh" "ticaret" demiş ama hiç kimse itirazın kaldırılması ve "icra mahkemesi" dememiş. Aidat borcu için şekil şartları yerine geldiyse, icra mahkemesine itirazın kaldırılması davası açılması en pratik yöntemdir. Bizzat tecrübe ettik.
Old 14-11-2013, 12:30   #24
seyhancan

 
Varsayılan

Bir dava sebebi ile araştırma yaparken bu başlığı buldum. Bu kısımdaki kararları gözden geçirdiğimde davalının hep kat maliki olduğunu gördüm.Araştırdığım husus ise şudur. Genel giderlere katılmayan kat malikini icraya verdik.İcra takibine itirazından sonra taşınmazı oğluna devretmiş. Kat maliki o binada fiilen oturmadığı için genel giderlere katılmamakta idi. İtirazın iptali davasını ''Bu kanunun uygulanmasından doğan davalar'' ifadesinden hareketle Sulh Hukuk Mahkemesine açtım. Hakim dava tarihi itibariyle davalı artık kat maliki değil diyerek görevsizlik kararı verdi. Bu konuda olumlu veyahut olumsuz bir karar arıyorum.
Old 14-11-2013, 14:28   #25
Mehmet grm

 
Varsayılan

Değerli meslektaşı,
Kat Mülkiyeti Kanunu;

Ek Madde 1 - (EKLENMİŞ MADDE RGT: 14.04.1983 RG NO: 18018 KANUN NO: 2814/15)
Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir.
içermektedir.
Ayrıca HMK Madde 4;
Sulh hukuk mahkemelerinin görevi

MADDE 4 - (1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;
..
..
..
ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hakimini görevlendirdiği davaları,

Dolayısıyla görevli mahkeme Sulh hukuk mahkemesidir. Bir dosyamızda, karşıayakada, açık hükme karşı bu itirazımız reddedildi, 4 sene sonra karar temyizen karar bozuldu, kaybolan 4 senemiz oldu.
Old 15-11-2013, 10:48   #26
seyhancan

 
Varsayılan

Sayın Mehmet grm verdiğiniz cevap için teşekkür ederim. Ben de bu düşünce ile davayı Sulh Hukuk Mahkemesinde açtım ancak mahkeme görevsizlik kararını verdi.Şu hali ile temyiz ederek zaman kaybetmek istemiyorum ancak ya Asliye Hukuk ta görevsizlik kararı verirse işim daha da bir uzayacak gibi geldi. Elinizdeki o davanın Yargıtay ilamını paylaşmanız mümkün müdür?
Old 19-11-2013, 12:49   #27
Mehmet grm

 
Varsayılan

Tabii ki sayın meslettaşım karar resmi; .


Bizim niza konumuz farklı ama kaynak aynı Kat Mülkiyeti Kanunu
Old 20-11-2013, 20:45   #28
hırs

 
Varsayılan

Yargıtay 18 HD 2012/7025 E 2012/8457 03/07/2012 sulh hukuk gorevli karar kazancidan
Old 25-11-2013, 16:30   #29
seyhancan

 
Varsayılan

Sayın Grm ; karar için teşekkür ederim ancak siz cevap vermeden temyiz sürem doldu.Kararı temyiz etmedim Süre dolduktan sonra bir karar buldum sanırım mahkeme haklıydı .
Old 25-11-2013, 16:47   #30
seyhancan

 
Varsayılan

Sayın Grm ; karar için teşekkür ederim ancak siz cevap vermeden temyiz sürem doldu.Kararı temyiz etmedim Süre dolduktan sonra bir karar buldum sanırım mahkeme haklıydı .
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yeni Ticaret Kanunundan çıkarılan-Yeni Hukuk Muhakemeleri Kanununa Alınan Ticari Defterler Düzenlemesi Av.Nevra Öksüz Ticaret Hukuku Çalışma Grubu 1 08-11-2012 17:12
yeni malik ihtarname çekmesine rağmen kiracının kirayı yeni maliğe ödememesi angel82 Meslektaşların Soruları 5 09-04-2009 08:53
yeni malik - yeni kontrat - eski kiracının tahliyesi gurhankoc Meslektaşların Soruları 8 30-01-2008 17:08
Yeni TTK tasarısı bileşik faiz ile ilgili yeni düzenlemeler getiriyor Av.Yüksel Eren Hukuk Haberleri 0 26-12-2007 08:58
Adalet Bakanlığı tarafından yeni CMK Yönetmeliği ve yeni CMK Ücret Tarifesi Yayınland Av.Duran Küçüköner Hukuk Sohbetleri 10 04-07-2007 11:49


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09101605 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.