Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Ortaklığın giderilmesi davasında muhdesedatın aidiyetinin tespiti davası

Yanıt
Old 21-03-2017, 19:16   #1
av.abdullah_03

 
Varsayılan Ortaklığın giderilmesi davasında muhdesedatın aidiyetinin tespiti davası

Değerli meslektaşlarım merhaba;

Müvekkilimin alacaklı olduğu bir dosyada borçlunun babasından ve dedesinden kalacak olan mallar üzerine haciz konulmuştur.

Bu mallar üzerindeki hacizlerin ne şekilde paraya çevrileceğine ilişkin İcra Mahkemesinden sorulmuş, İcra Mahkemesince ortaklığın giderilmesi davası açmak üzere tarafımıza yetki verilmiştir.

Bu yetki ile 24 adet taşınmaz ile ilgili ortaklığın giderilmesi davasını açtık. Taraf teşkili sağlandı, keşfe çıkıldı. Bilirkişilerce aynen taksimin mümkün olmadığı için ortaklığın satış yoluyla giderileceğine dair rapor sunuldu.

Bilirkişi raporu tüm taraflara tebliğ edildi.

Dosyamız tam karara çıkacak dediğimiz anda, davalılardan biri ve davada taraf olmayan birisi 2 adet taşınmaz üzerindeki yapılar yönünden muhdesedatın aidiyetinin tespiti davası açtı, borçlu olan davalı vekili bu davaların bekletici mesele yapılmasını talep etti ve mahkeme bu dosyaların bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı hususunun gelecek celse değerlendirilmesine diye ara karar verdi.

Borçlu davalı vekili dosya sürüncemede kalması için elinden gelen herşeyi yapıyor. Sırf 2 taşınmaz yönünden muhtesedatın aidiyetinin tespiti davaları bekletici mesele yapılması halinde müvekkil davacı alacaklı alacağına çok ama çok geç kavuşmuş olacak.

Bu hususa ilişkin yargıtay içtihatlarında şu şekilde;

"T.C. YARGITAY

14.Hukuk Dairesi
Esas: 2015/5532
Karar: 2016/9745
Karar Tarihi: 24.11.2016


ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ DAVASI - TARAFLARIN MUHDESAT KONUSUNDA BEYANLARININ ALINACAĞI - MUHDESATLARIN DAVALILARA AİT OLDUĞU KABUL EDİLİRSE ORAN KURULARAK HÜKÜM KURULACAĞI - MUHDESATIN AİDİYETİNİN TESPİTİ DAVASI AÇMAK ÜZERE SÜRE VERİLMESİ GEREĞİ

ÖZET: Mahkeme tarafından taraflara muhdesat konusu sorularak beyanlarının alınması, muhdesatların davalılardan ikisine ait olduğu kabul edilirse oran kurulmak suretiyle hüküm kurulması, kabul edilmediği takdirde muhdesatın aidiyeti konusunda iddiası olan taraflara muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açmak üzere süre verilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekir.

(4721 S. K. m. 642) (6100 S. K. m. 165)

Dava: Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.

Karar: Mahkemece, davanın kabulü ile satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.

Hükmü, davalılar ..., ... ve ... temyiz etmiştir.

Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.

Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.

Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.


Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekir.

Somut olaya gelince; dava konusu 1016 ada 31 parseldeki iki yapının davalılardan ... ve ...’a ait olduğu ileri sürülmüş ise de mahkemece bu hususa ilişkin herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Mahkeme tarafından taraflara muhdesat konusu sorularak beyanlarının alınması, muhdesatların davalılardan ... ve ...’a ait olduğu kabul edilirse yukarıda değinilen ilkelere göre oran kurulmak suretiyle hüküm kurulması, kabul edilmediği takdirde muhdesatın aidiyeti konusunda iddiası olan taraflara HMK 165. maddesi uyarınca muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açmak üzere süre verilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken belirtilen bu hususlar üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.

Kabule göre de, ilam harcının ve vekalet ücretlerinin davanın niteliği gereği taraflardan hisseleri oranında tahsiline karar verilmesi hususunun gözetilmemesi doğru değildir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenler ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 24.11.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi."

Sormak istediğim hususa gelince; Davalılardan birinin taraf sıfatı olmadığı için davaya dahil edip satış bedelinden pay verilmesi mümkün olmadığı için bir problem yok, ancak diğer davalı davada taraf olduğu için muhtesedatın aidiyetinin tespiti davası bekletici mesele yapılır mı? Ancak bu davalı davayı en başından beri hiç takip etmedi, bilirkişi raporları tebliğ edildi itiraz dahi etmedi. Bu durumdu bu davalının açtığı muhtesedatın aidiyetinin tespiti davası iddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı kapsamına girer mi? Bu hususta yargıtay kararı var mıdır?

Değerli görüşlerinizi bekliyorum, saygılarımı sunarım.
Old 22-03-2017, 08:26   #2
Av.mehmet.av

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.abdullah_03
Değerli meslektaşlarım merhaba;

Müvekkilimin alacaklı olduğu bir dosyada borçlunun babasından ve dedesinden kalacak olan mallar üzerine haciz konulmuştur.

Bu mallar üzerindeki hacizlerin ne şekilde paraya çevrileceğine ilişkin İcra Mahkemesinden sorulmuş, İcra Mahkemesince ortaklığın giderilmesi davası açmak üzere tarafımıza yetki verilmiştir.

Bu yetki ile 24 adet taşınmaz ile ilgili ortaklığın giderilmesi davasını açtık. Taraf teşkili sağlandı, keşfe çıkıldı. Bilirkişilerce aynen taksimin mümkün olmadığı için ortaklığın satış yoluyla giderileceğine dair rapor sunuldu.

Bilirkişi raporu tüm taraflara tebliğ edildi.

Dosyamız tam karara çıkacak dediğimiz anda, davalılardan biri ve davada taraf olmayan birisi 2 adet taşınmaz üzerindeki yapılar yönünden muhdesedatın aidiyetinin tespiti davası açtı, borçlu olan davalı vekili bu davaların bekletici mesele yapılmasını talep etti ve mahkeme bu dosyaların bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı hususunun gelecek celse değerlendirilmesine diye ara karar verdi.

Borçlu davalı vekili dosya sürüncemede kalması için elinden gelen herşeyi yapıyor. Sırf 2 taşınmaz yönünden muhtesedatın aidiyetinin tespiti davaları bekletici mesele yapılması halinde müvekkil davacı alacaklı alacağına çok ama çok geç kavuşmuş olacak.

Bu hususa ilişkin yargıtay içtihatlarında şu şekilde;

"T.C. YARGITAY

14.Hukuk Dairesi
Esas: 2015/5532
Karar: 2016/9745
Karar Tarihi: 24.11.2016


ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ DAVASI - TARAFLARIN MUHDESAT KONUSUNDA BEYANLARININ ALINACAĞI - MUHDESATLARIN DAVALILARA AİT OLDUĞU KABUL EDİLİRSE ORAN KURULARAK HÜKÜM KURULACAĞI - MUHDESATIN AİDİYETİNİN TESPİTİ DAVASI AÇMAK ÜZERE SÜRE VERİLMESİ GEREĞİ

ÖZET: Mahkeme tarafından taraflara muhdesat konusu sorularak beyanlarının alınması, muhdesatların davalılardan ikisine ait olduğu kabul edilirse oran kurulmak suretiyle hüküm kurulması, kabul edilmediği takdirde muhdesatın aidiyeti konusunda iddiası olan taraflara muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açmak üzere süre verilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekir.

(4721 S. K. m. 642) (6100 S. K. m. 165)

Dava: Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.

Karar: Mahkemece, davanın kabulü ile satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.

Hükmü, davalılar ..., ... ve ... temyiz etmiştir.

Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.

Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.

Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.


Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekir.

Somut olaya gelince; dava konusu 1016 ada 31 parseldeki iki yapının davalılardan ... ve ...’a ait olduğu ileri sürülmüş ise de mahkemece bu hususa ilişkin herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Mahkeme tarafından taraflara muhdesat konusu sorularak beyanlarının alınması, muhdesatların davalılardan ... ve ...’a ait olduğu kabul edilirse yukarıda değinilen ilkelere göre oran kurulmak suretiyle hüküm kurulması, kabul edilmediği takdirde muhdesatın aidiyeti konusunda iddiası olan taraflara HMK 165. maddesi uyarınca muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açmak üzere süre verilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken belirtilen bu hususlar üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.

Kabule göre de, ilam harcının ve vekalet ücretlerinin davanın niteliği gereği taraflardan hisseleri oranında tahsiline karar verilmesi hususunun gözetilmemesi doğru değildir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenler ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 24.11.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi."

Sormak istediğim hususa gelince; Davalılardan birinin taraf sıfatı olmadığı için davaya dahil edip satış bedelinden pay verilmesi mümkün olmadığı için bir problem yok, ancak diğer davalı davada taraf olduğu için muhtesedatın aidiyetinin tespiti davası bekletici mesele yapılır mı? Ancak bu davalı davayı en başından beri hiç takip etmedi, bilirkişi raporları tebliğ edildi itiraz dahi etmedi. Bu durumdu bu davalının açtığı muhtesedatın aidiyetinin tespiti davası iddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı kapsamına girer mi? Bu hususta yargıtay kararı var mıdır?

Değerli görüşlerinizi bekliyorum, saygılarımı sunarım.
Davalının açtığı muhdesatın aidiyeti davasının sizin mahkeme tarafından muhdesat davasının bekletici mesele yapılacağını düşünüyorum. Muhdesat davasının sonucuna göre hissedarların alacağı para değişebilecektir.
Old 22-03-2017, 14:09   #3
av.abdullah_03

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.mehmet.av
Davalının açtığı muhdesatın aidiyeti davasının sizin mahkeme tarafından muhdesat davasının bekletici mesele yapılacağını düşünüyorum. Muhdesat davasının sonucuna göre hissedarların alacağı para değişebilecektir.

Öncelikle teşekkür ederim. Ancak ortaklığın giderilmesi davası açıldığından beri davayı hiç takip etmeyen davalı son dakika böyle bir dava açarsa bu davanın bekletici mesele yapılması sırf davayı uzatmaya matuf bir eylem değil midir?
Old 25-03-2017, 13:36   #4
alperyldrm

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.abdullah_03
Öncelikle teşekkür ederim. Ancak ortaklığın giderilmesi davası açıldığından beri davayı hiç takip etmeyen davalı son dakika böyle bir dava açarsa bu davanın bekletici mesele yapılması sırf davayı uzatmaya matuf bir eylem değil midir?

Ya davayı kazanırsa ?
Old 03-04-2017, 18:03   #5
av.abdullah_03

 
Varsayılan

Yargıtay İçtihadında "Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir."
diyor. Bu nedenle uyuşmazlık yokmuş gibi karar verilmesi gerekmez mi?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Muhdesatın aidiyetinin tespiti davası k_bilge Meslektaşların Soruları 1 01-12-2015 22:40
Muhdesatın aidiyetinin tespiti davasında ortaklığın giderilmesi davasının davacısı olan hissedar alacaklısı hasım olarak gösterilmeli midir? av.alpersah Meslektaşların Soruları 2 04-07-2013 14:24
Ortaklığın Giderilmesi Davasında Menfi Tespit davası Açılması İçin Süre Verilir Mi? princepss Meslektaşların Soruları 1 01-12-2012 17:29
ortaklığın giderilmesi davası sonrası açılan mülkiyetin tespiti davası avukat1980 Meslektaşların Soruları 1 11-10-2012 16:22
ortaklığın giderilmesi davasında aile konutu olduğunun tespiti davası Av.Ayşen Meslektaşların Soruları 1 24-01-2011 15:17


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04872894 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.