Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yeni HMK uygulamasında iş davası dava dilekçesi hazırlanması

Yanıt
Konu Notu: 2 oy, 4,50 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-10-2011, 16:14   #31
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Adliyelerde de kocaman kocaman: "Dava açmayın, uzlaşın!" yazılmadı mı?

Hem uzlaşın, uzlaşırken de sigara içmeyin ; olsun bitsin...
Old 19-10-2011, 20:39   #32
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan

Dilekçeyi yazıp bitirdiğinde
“Tamam” dedi, müvekkile ilk borcumu Eda ettim.
“Eda” dediği anda bir “Tespit”te bulunduğunu fark etti:
Bir “Belirsiz”lik hissi ve bunun “Tespit”i vardı düşüncelerinde.
Düşündü: “İnşaî” niteliği var mı yazdıklarımın!
“Kısmî” olarak evet dedi. Ve “Davaların yığılması” geldi aklına.
-Acaba, dedi “Terditli”mi bağlasam sonunu? Ya da “Seçimlik”mi olsun.
“Topluca” dedi, “Topluluk davası” olsun.
Old 20-10-2011, 17:28   #33
by dinçer

 
Varsayılan

Aslında tüm meslektaşlar gibi ben de işçi alacakları davasında belirsiz alacak kavramı içerisinde dönüp durma ve başka bir yere gitmeme taraftarıyım.

Yani her ne kadar alacaklar ve bunun hesaplama biçimi çok zor olmasa da bazen öyle şeyler olabiliyor ki bu durumu elinde hiçbir belge olmadan tespit etmek ( işçide bulunmayan toplu iş sözleşmesi ile getirilen işçi lehine hükümler ) mümkün olmadığı gibi bazen de eksik bilgiyle hareket etmek ( fazla çalıştın ama ne kadar ?) zorunda kaldığımızdan adeta işçi aleyhine çalışmak zorunda kalabiliriz.

İşçi aleyhine diyorum çünkü belirli alacak diye tanımladığımızda örneğin işçinin 115 saat fazla mesai alacağı varsa işçiye " aslında doğrudur haklısındır da biz bunu yine de 100 saat yazalım, mazallah karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilir." diyerek aslında onun lehine çalışmak isterken belki de yasakoyucunun yeterince açık ve uygulama noktasında sıkıntılı olmayacak şekilde madde ihdas edememesi sebebiyle işçi aleyhine ve karşı taraf lehine çalışmış olacağız.

Bu arada ben işçi alacakları davasının belirsiz alacak kavramı içerisinde değerlendirileceği yönünde olumlu en ufak bir esinti hissetmiyorum.Zira yapılan TBB MESLEK İÇİ SEMİNERLERİNİN hepsinde özellikle " İŞÇİ ALACAĞI BELİRLİDİR ARKEDEEEŞŞŞŞŞ ONA GÖRE HAAA" diyorlar.Ve sonuç itibariyle avukatlar hakimler hep beraber dinliyoruz bunları.GİDİŞAT BELİRLİ ALACAK YÖNÜNDE, TEMENNİM BELİRSİZ ALACAK ((
Old 20-10-2011, 22:37   #34
Av.Nur Hayat BURAN

 
Soru kısmi eda külli tespit ?

Bir işçinin SGK kayıtlarında 3 yıllık kıdemi olduğunun yazılı olduğunu ve bu çalışması esnasında işverence ayda 3-tl. kazanç (geniş anlamda ücret) elde ettiğinin bildirildiğini varsayalım. Burada kıdem tazminatı hesabı belirli. 3x3=9-tl.

Kısmi dava açamadığımız için belirleyebildiğimiz kısmının tamamını dava edelim yani 9-tl'lik bir eda davası açalım.

Ayrıca belirsiz birtakım alacaklarının da olduğunu bunların da tespitini isteyelim. Zira işçinin kıdeminin SGK kayıtlarına geçirilmeyen 2 yılının daha olduğunu yani toplam kıdeminin 5 yıl olduğunu ayrıca bu dönemde 3-TL.'den değil de 4 -TL. kazanç elde ettiğini tespit ettirelim. Aynı davanın içinde bu tespit yapılabilir mi?

Eğer hizmetler tam bildirilmedi ise SGK ve işveren aleyhine hizmet tespiti davası açılması gerekir. Davaların yığılmasında aynı tarafa karşı birden fazla talebimi aynı davada ileri sürebiliyorum. İşverene açacağım kıdem tazminatı davası ile bu davayı aynı dava içerisinde açabilir miyim? Ama SGK, kıdem tazminatının tarafı değil. Zaten şimdiye dek birlikte açılan bu tip davalar hep ayrıldılar. Kıdem tazminatı ve tespit davaları aynı davada birlikte açılamazlar dendi hep. Birlikte yürümeleri çok mantıklı ama... Çünkü bir davanın sonucu diğerini etkileyecek.

Sayın r.o.cinar'ın belirttiği kısmi eda külli tespit davası bu mudur?

Davamızda 9-TL.'lik alacağının tam kabulü ile 5 yıllık kıdeminin ve 4-TL. bedelle çalışmasının varolduğunun tespitine karar verilebilir mi?
Bu durumda esasında alacağımız 5x4=20-TL. olacak ve bu da ilamsız icra yolu ile takibe konu yapılıp borçlu itiraz ederse %40 icra inkar tazminatına hükmedilmeyecek midir?

Sadece tespit davası açıp önce alacağımızı belirlenebilir hale getirdikten sonra mı tazminat davamızı açalım? Ne kadar uzun sürer acaba tespit davamız? Zamanaşımı sıkıntısı yaşar mıyız?

Kafamın ne denli karışık olduğunu bilmem yeterince anlatabildim mi?

Saygılar,
Old 24-10-2011, 11:45   #36
Av. R. Onur ÇINAR

 
Varsayılan

Nur Hanım, sorularınız direkt olarak benim düşündüklerimi açıklayan sorular.

Keşke olay akademik bir tartışma olsaydı da biz de güzel güzel beyin fırtınası yaparak yolumuzu görebilseydik. Ancak az önce arayan müvekkilim "avukat bey, farkındayım yeni yasalar ile sorunumun nasıl çözüleceği yolunda bir karışıklık var. Size de kızamıyorum ama artık sizden hayırlı bir haber bekliyorum." sözleri suratımda tokat gibi patladı.

Artık sorun hakkında beklemek, somut durum için bir getiri sağlamayacak.

Sonuç olarak ben davamı belirsiz alacak ve tespit davası olarak açmaya karar verdim.

Dava dilekçemi ise kıymetli üstadlarımın uyarılarında değindiği yanlışları düzelterek açacağım.

İhbar tazminatı istemekten vazgeçeceğim, kıdem tazminatı üst sınırını da aşmayacağım.

Fazla mesai alacağını kendimce hesap edip buna mukabil harç yatıracağım.

Anlaşılan ücret ile verilen ücret arasındaki farkı da hesap edip bu fark miktarı kadar harç ödeyeceğim.

Ulusal bayram ve genet tatil ücreti alacakları da aynı türden tarafımızca hesap edilip tahsili talep edilecek. yine hesap ettiğim miktar üzerinden harç ödeyeceğim.

Dediğim gibi davamı bu şekilde açıp, sonucunu bekleyeceğim.
Old 24-11-2011, 17:58   #37
hukukkuşu

 
Varsayılan

sayın r.o. cinar ve diğer değerli meslektaşlarım şunu merak ediyorum;
davanızı açarken deliller arasında bilirkişi gösterip gider avansını yatıracak mısınız? Şahsen ben açacağım her işçi alacağı davasında bilirkişi ücretini yatıracağım fakat bilirkişiye gitme ihtimali olan her türlü davada baştan gider avansını yatırmak durumunda mıyız? Teşekkür ederim.
Old 24-11-2011, 18:09   #38
AV.ARZU KILIÇ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hukukkuşu
sayın r.o. cinar ve diğer değerli meslektaşlarım şunu merak ediyorum;
davanızı açarken deliller arasında bilirkişi gösterip gider avansını yatıracak mısınız? Şahsen ben açacağım her işçi alacağı davasında bilirkişi ücretini yatıracağım fakat bilirkişiye gitme ihtimali olan her türlü davada baştan gider avansını yatırmak durumunda mıyız? Teşekkür ederim.

delillerinizin arasında bilirkişi incelemesi, tanık gibi delilere dayanmış iseniz tarifede belirlenen rakam üzerinden tüm bunların giderlerini peşinen yatırılması gerekiyor ... geçen gün bir kalemde rastladım delil listesi iyice incelendi burda bilirkişi incelemesi yazıyor denilerek tebligat vs giderlere ilişkin avans hesaplamasına bilirkişi ücreti de eklendi...
Old 24-11-2011, 18:11   #39
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hukukkuşu
sayın r.o. cinar ve diğer değerli meslektaşlarım şunu merak ediyorum;
davanızı açarken deliller arasında bilirkişi gösterip gider avansını yatıracak mısınız? Şahsen ben açacağım her işçi alacağı davasında bilirkişi ücretini yatıracağım fakat bilirkişiye gitme ihtimali olan her türlü davada baştan gider avansını yatırmak durumunda mıyız? Teşekkür ederim.

Gider Avansı Tarifesinden:

Alıntı:
ç) Dava dilekçesinde bilirkişi deliline dayanılmış ise Bilirkişi Ücret Tarifesinde davanın açıldığı mahkeme için öngörülen bilirkişi ücreti,

Delil olarak bilirkişi deliline dilekçede dayanmışsanız; evet.

Saygılar.
Old 25-11-2011, 03:32   #40
hukukkuşu

 
Varsayılan

değerli meslektaşlarım, kanunun ilgili maddesini okudum, dava dilekçesinde deliller arasına bilirkişi incelemesini eklersek bilirkişi ücretini yatırıyoruz tamam. Peki ama siz ne tür davalarda baştan bilirkişi deliline dayanmayı düşünüyorsunuz onu merak ediyorum. Örneğin işçi alacağı davalarında dosya genelde bilirkişiye gider. Bu durumda siz her işçi alacağı davasında bilirkişiyi delil olarak gösterecek misiniz? Peki sizce göstermezsek ne olur? Teşekkür ederim.
Old 25-11-2011, 09:27   #41
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hukukkuşu
değerli meslektaşlarım, kanunun ilgili maddesini okudum, dava dilekçesinde deliller arasına bilirkişi incelemesini eklersek bilirkişi ücretini yatırıyoruz tamam. Peki ama siz ne tür davalarda baştan bilirkişi deliline dayanmayı düşünüyorsunuz onu merak ediyorum. Örneğin işçi alacağı davalarında dosya genelde bilirkişiye gider. Bu durumda siz her işçi alacağı davasında bilirkişiyi delil olarak gösterecek misiniz? Peki sizce göstermezsek ne olur? Teşekkür ederim.

Hakimin de re'sen bilirkişiye müracaat yetkisi vardır. İlla talep üzerine olacak diye bir kural yok. Ancak hakim, buna hükmetmezse, bu delile dayanamazsınız.
Saygılar.
Old 27-11-2011, 15:11   #42
Av.Nur Hayat BURAN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nur Hayat BURAN
Bir işçinin SGK kayıtlarında 3 yıllık kıdemi olduğunun yazılı olduğunu ve bu çalışması esnasında işverence ayda 3-tl. kazanç (geniş anlamda ücret) elde ettiğinin bildirildiğini varsayalım. Burada kıdem tazminatı hesabı belirli. 3x3=9-tl.

Kısmi dava açamadığımız için belirleyebildiğimiz kısmının tamamını dava edelim yani 9-tl'lik bir eda davası açalım.

Ayrıca belirsiz birtakım alacaklarının da olduğunu bunların da tespitini isteyelim. Zira işçinin kıdeminin SGK kayıtlarına geçirilmeyen 2 yılının daha olduğunu yani toplam kıdeminin 5 yıl olduğunu ayrıca bu dönemde 3-TL.'den değil de 4 -TL. kazanç elde ettiğini tespit ettirelim. Aynı davanın içinde bu tespit yapılabilir mi?

Muhammed Özekes' e sordum: Aynı davanın içinde açılabilir dedi.

Alıntı:
Yazan Av.Nur Hayat BURAN
Eğer hizmetler tam bildirilmedi ise SGK ve işveren aleyhine hizmet tespiti davası açılması gerekir. Davaların yığılmasında aynı tarafa karşı birden fazla talebimi aynı davada ileri sürebiliyorum. İşverene açacağım kıdem tazminatı davası ile bu davayı aynı dava içerisinde açabilir miyim?

Buna da olumlu yanıt aldım.

Saygılarımla,
Old 27-11-2011, 18:56   #43
İzzet Hamle

 
Varsayılan bilirkişi hesaplaması gerektiren dava belirli alacak davası olabilir mi?

Şayet fazla mesai, kıdem, izin alacakları belirli alacak olarak kabul edilecek ise, bu takdirde belirli alacak / eda davası niteliğinde olduğu kabul edilen bir davada hakimin dosyayı bilirkişiye göndermeden hesabı kendisi yaparak karar vermesi gerektiği düşünülemez mi? Davacı tarafından kesin olarak belirlenmesi mümkün olarak kabul edilir ise, düz mantıkla bakınca hakim açısından bunun mümkün olmadığını kabul etmek, en azından yargılamayı yapacak makamın yetersizliğini tescil anlamına gelmez mi? Hakim kendi bilgisi ile çözebileceği bir sorunda bilirkişi incelemesi yaptırmamalıdır, ki HMK da bunu belirtiyor, bu takdirde davacının kesin olarak belirleyebileceği kabul edilir ise hakimin bunu kendi bilgisi ile çözemeyeceği, bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği savunulabilir mi?
Old 27-11-2011, 19:43   #44
Av.Nur Hayat BURAN

 
Varsayılan

Sn. İzzet Hamle,
Sizinle aynı kanaatteyim. Bence de, ben hesaplayabiliyorsam hakimin de hesaplayabilmesi gerekir. Dosya yine de bilirkişiye gönderilirse acaba Yargıtay'ın tutumu nasıl olur?
Old 30-11-2011, 17:35   #45
orhan oğuz

 
Varsayılan

Benim görüşüme göre bu konuda kısmi dava açılamaz diyenlerin gerekçesi çok zayıf. 109.m bu davanın hangi hallerde açılabileceğini ve açılamayacağını çok net ortaya koymuş. Bir alacak bölünebiliyorsa kısmi dava açılır.Tüm Para borçları bölünebilir alacaktır. O halde kısmi dava açılabilir. Ancak taraflar arasında alacağın miktar tartışmasız ancak hukuki ilişki açısından bir anlaşmazlık varsa kısmi dava açılamaz. örnek sözleşmeden doğan edimin ifası davası para borcu belirli ancak borcun doğup doğmadığı sorunlu kısmi dava açılamaz. Bununda sebebi hakkın kötüye kullanımını engellemek. Belirli bir alacağı kısmi kısmi üç ayrı dava konusu yapıp üç ayrı vekalet ücreti elde etme peşinde koşanları veya hasmını mahkemelerde süründürmeyi planlayanları engelleme düşüncesidir.
Ücret alacağı tartışmasız belirli değildir. her zaman Çekişmelidir. kıdem tazminatı ihbar tazminatı çekişmesiz denilemez. kanun alacağın tarafları arasında belirlenebilir olmasını yeterli görmemiş. taraflar arasında tartışmasız ve açıkça belirli ise diye özellikle konuyu açıklamıştır.

Kanunun gerekçesine bakıldığında her şey daha net anlaşılabilir. HMK 107.madde gerekçesinde belirsiz alacak davasının , alacağın belirlenmesinin objektif olarak mümkün olmadığı "örnek tazminat davaları denilmiş"davalarda ilerde davacıyı ,bakiye alacağını , genişletme yasağı gibi bir sorunla karşılaşmadan ileri sürebilmesine imkan tanımak amacı ile düzenleme yapıldığı ifade edilmiştir. Bu yeni düzenleme tazminat davaları gibi alacağın belirlenmesinin taraflardan beklenemeyeceği durumlarda karşılaşılabilecek sorunları önlemek amacı ile bir kolaylık sağlamak için yapılmıştır.
Bu konularda önceden olmayan bazı konulara açıklama getirmek amacıyla yapılan düzenlemelere farklı manalar yüklemenin yanlış olacağını düşünüyorum.
Old 20-12-2011, 17:44   #46
Av Hamdullah ÜRE

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Henüz damdan düşen de yok ki. Damdan düşmeyi bile hiçkimse bilmiyor.
HMK 107 md ye göre dava açılması gerekir diye düşünüyorum.
Old 21-12-2011, 17:53   #47
yavuzselimaydın

 
Varsayılan

Selamlar,
Bu noktaya kadar HMK.'nın yeni yürürlüğe girmiş olması sebebiyle iş alacakları için kısmi dava ya da belirsiz alacak davası açılabilir mi, onu tartıştık. Peki karşımıza işçi alacaklarına ilişkin belirsiz alacak davası şeklinde açılmış bir dava geldiğinde ki biz de davalı vekili olursak tabi, eğer kısmi dava açılamaz kanaatindeysek peki bunu ilk itiraz olarak mı ileri süreceğiz? Kanunda ilk itirazlar sınırlı şekilde belirtildiğine göre süremeyiz. Ya da biz itirazımızı yargılama esnasında ileri sürersek mahkeme davacının davasını ret mi edecek yoksa dava dilekçesinde talep ettiği kısmi tutar üzerinden mi karara bağlayacak ? Sanırım bir süre uygulama da bu sorunları yaşayacağız.
Old 21-12-2011, 22:43   #48
Mozkul

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan yavuzselimaydın
Selamlar,
Bu noktaya kadar HMK.'nın yeni yürürlüğe girmiş olması sebebiyle iş alacakları için kısmi dava ya da belirsiz alacak davası açılabilir mi, onu tartıştık. Peki karşımıza işçi alacaklarına ilişkin belirsiz alacak davası şeklinde açılmış bir dava geldiğinde ki biz de davalı vekili olursak tabi, eğer kısmi dava açılamaz kanaatindeysek peki bunu ilk itiraz olarak mı ileri süreceğiz? Kanunda ilk itirazlar sınırlı şekilde belirtildiğine göre süremeyiz. Ya da biz itirazımızı yargılama esnasında ileri sürersek mahkeme davacının davasını ret mi edecek yoksa dava dilekçesinde talep ettiği kısmi tutar üzerinden mi karara bağlayacak ? Sanırım bir süre uygulama da bu sorunları yaşayacağız.

İlk itirazların neler olduğu HMK m.116 da belirtilmiştir.Yine ileri sürülme zamanıda HMK.m.117 de gösterilmiştir.Bahsettiğiniz durum ilk itirazlardan değildir.

Bahsettiğiniz durumda hakim eğer davanın açıldığı dava çeşidinin şartlarını taşımadığını düşünmesi halinde usulden reddecektir diye düşünüyorum.Belirsiz veya kismi olarak açılamaycak olan bir davada esastan karar verilmesi zaten davanın bu nitelikte olduğunu düşünmek anlamına gelir, o halde davanın belirli bir alacak olduğundan belirsiz dava açılamayacağı veya kısmi dava açılamayacağından usulden reddolunacaktır.

Ancak kanaatimce hakimin bu konuda karşı tarafa süre vermesi ve karşı taraftan bu konuya ilişkin beyanlarını istemelidir.

Kaldı ki; davacı davayı tamamen ıslah ederek davasını tamamen değiştirme imkanına sahip olduğuna göre, davacıya süre verilmesi imkanının tanınması gerektiğini düşünüyorum.

Tabi bu anlatımlar hakimin bu şekildeki görüşüne göre olmaktadır .Ancak Yargıtay hakimin düşündüğü gibi düşünmüyor da olabilecektir.
Old 21-12-2011, 22:47   #49
Mozkul

 
Varsayılan

Ben bu konuda madde 107 nin gerekçesindeki sebeplerden dolayı uygulamada durum netleşinceye kadar tespit davası açılabileceğini düşünüyorum...

Davacı, söz gelimi bir tazminatın tahsili yerine alacağın miktarının ve borçlunun sorumlu olduğunun tespitini hedefleyen bir dava açabilir, açabilmelidir. Bu dava, zamanaşımını kesecek, davada istihsal olunan ilam genel haciz yoluyla takibe konabilecek, itiraz halinde borçlunun göze alamayabileceği icra-inkar tazminatı yaptırımı devreye girebilecektir.

Öte yandan tespit davası, dava ekonomisi yönünden edâ davasına nazaran taraflar için daha avantajlıdır. Tespit davasının taraf barışını kolaylaştıran bir karakteri de vardır.

Alacaklı, yalnızca edâ davasıveya yalnızca tespit davası yahut kısmi edâ ile birlikte külli tespit davası açabilme seçeneklerine sahiptir. Hak-arama özgürlüğünün (Any.m.36, İHAS.m.6) özünde varolan bu seçenekler, yasa veya içtihat yoluyla yasaklanamaz. Model, belirtilen seçenekleri alacaklıya usülî bir hak olarak tanımaktadır.

Esasen tam veya kısmi olmasına bakılmaksızın her edâ davasının temelinde bir külli tespit unsuru vardır. Başka deyimle edâ hükmünde tertip olunan her durumun arkasında sorumluluk saptanmasını içeren bir zorunlu ön tespit kabulü mevcuttur.

Tasarıda öngörülen modelde, tespit davasının hukuki ilişkilerin tespiti yanında hakkın tespitinin de istenebilmesi, edâ davasının açılabildiği hallerde hukuki menfaat koşulunun gerçekleşmiş sayılması kabulü çözümünü (paradigmayı) güçlendirmektedir.

Bir davanın açılması ile doğacak olan maddi ve şekli hukuk sonuçlarının (zaman aşımının kesilmesi ve diğerleri) tespit davalarında aynen geçerli olacağı kuşkusuzdur.

Önerge ile varolması gereken bir usulî imkân hukukumuza kazandırılmış olacaktır.”..."
Old 19-01-2012, 14:27   #50
av.aysil

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım,acil olarak en geç haftaya haklı fesih nedeni ile bir işçi için dava açmam gerekiyor.Ancak hala hangi davayı açmam konusunda karar verebilmiş değilim.yeni hmk dan sonra kıdem tazminatı nedeni ile dava açmış olan meslektaşlarımın nasıl açtığını merak ediyorum.dava açacağım işçi tanıdık ve bira zsıkıntılı o nedenlede bir hak kaybı olmaması benim için önemli.durum böyle iken sizin değerli görüşünüze göre davayı belirli olarak mı açmalıyım.işçinin son maaşını içeren banka dekontu mevcut.ancak önceki aylarda işçi bir kısmı bankaya bir kısmı elden olmak üzere maaşını almış ancak zaten kıdem tazminatı son ücret üzerinden hesaplandığı için bunun bir etkisi olmaz sanırım.işçinin aline geçen net ücret 4.500 dür.bu durumda nasıl bir hesap yapmalıyım.şimdiden yanıtlarınız için çok teşekkür ederim.
Old 19-01-2012, 15:17   #51
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Sayın av.aysil ; bu forumlarda da çok tartışıldı bu konu. Hocaların görüşü; işçi alacaklarının belirli olduğu ve kısmi dava açılamayacağı yönünde. Ben tek bir dava açtım bu konuda. Çevremdeki tüm meslektaşlarım da belirli alacak olarak açtı, kısmi olarak açanı hiç görmedim. Hesap konusunda ise bu konuda pek bilgim olmadığından maalesef yardımcı olamayacağım.
Old 19-01-2012, 15:22   #52
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.aysil
Değerli meslektaşlarım,acil olarak en geç haftaya haklı fesih nedeni ile bir işçi için dava açmam gerekiyor.Ancak hala hangi davayı açmam konusunda karar verebilmiş değilim.yeni hmk dan sonra kıdem tazminatı nedeni ile dava açmış olan meslektaşlarımın nasıl açtığını merak ediyorum.dava açacağım işçi tanıdık ve bira zsıkıntılı o nedenlede bir hak kaybı olmaması benim için önemli.durum böyle iken sizin değerli görüşünüze göre davayı belirli olarak mı açmalıyım.işçinin son maaşını içeren banka dekontu mevcut.ancak önceki aylarda işçi bir kısmı bankaya bir kısmı elden olmak üzere maaşını almış ancak zaten kıdem tazminatı son ücret üzerinden hesaplandığı için bunun bir etkisi olmaz sanırım.işçinin aline geçen net ücret 4.500 dür.bu durumda nasıl bir hesap yapmalıyım.şimdiden yanıtlarınız için çok teşekkür ederim.

Kıdem tazminatı tavanı şu an için, 2.805,04 TL olup, kıdem tazminatının hesabını yaparken bu rakamdan fazlasını hesaplayamazsınız. İşiniz kolay, giydirimiş ücret, çıplak ücret gibi şeylerle uğraşmayacaksınız.
Old 19-01-2012, 15:28   #53
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Kıdem tazminatı tavanı şu an için, 2.805,04 TL olup, kıdem tazminatının hesabını yaparken bu rakamdan fazlasını hesaplayamazsınız. İşiniz kolay, giydirimiş ücret, çıplak ücret gibi şeylerle uğraşmayacaksınız.

Üstad; cevap verdiğinizi görünce tamam dedim kendi kendime"suat bey şimdi kısmi dava açılabilir deyip tartışmanın fitilini ateşleyecek" Aslında cevabımın son kısmına da "suat bey gelirse ben kaçarım" yazacaktım ama vazgeçtim Neyse korktuğum başıma gelmedi.
Old 19-01-2012, 15:34   #54
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Musa TAÇYILDIZ
Üstad; cevap verdiğinizi görünce tamam dedim kendi kendime"suat bey şimdi kısmi dava açılabilir deyip tartışmanın fitilini ateşleyecek" Aslında cevabımın son kısmına da "suat bey gelirse ben kaçarım" yazacaktım ama vazgeçtim Neyse korktuğum başıma gelmedi.

O kadar ürkünç mü görünüyorum yahu.

Ben konu hakkında değişik forumlarda fikrimi açıkladım. Hatta yasa yürürlüğe girmeden, işçi alacağı için "belirsiz alacak" dedim. Hala aynı kanaatteyim. Mahkemeler hocaların açıklamaları, seminerleri nedeniyle ilk başta "belirli alacak" derken, sanıyorum Yargıtay'dan aldıkları görüş sayesinde "eski tas yeni hamam" diyerek "belirsiz alacak" şeklinde yorumlamaya başladılar. Soruyu soran meslektaşımızın müvekkili zaten tavanı geçtiği için, bu tartışmaya girmeden, doğrudan alacağını isteyebilir, diye fikir yürütmedim.
Old 19-01-2012, 15:41   #55
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
O kadar ürkünç mü görünüyorum yahu.

Ben konu hakkında değişik forumlarda fikrimi açıkladım. Hatta yasa yürürlüğe girmeden, işçi alacağı için "belirsiz alacak" dedim. Hala aynı kanaatteyim. Mahkemeler hocaların açıklamaları, seminerleri nedeniyle ilk başta "belirli alacak" derken, sanıyorum Yargıtay'dan aldıkları görüş sayesinde "eski tas yeni hamam" diyerek "belirsiz alacak" şeklinde yorumlamaya başladılar. Soruyu soran meslektaşımızın müvekkili zaten tavanı geçtiği için, bu tartışmaya girmeden, doğrudan alacağını isteyebilir, diye fikir yürütmedim.

Bazı zamanlar için evet diyeyim Ama özellikle bu konudaki fikrinizi şiddetle savunduğunuz içinn öyle dedim
Valla hakimlerin fikir değiştirmesi her yönden iyi olmuş üstad. Elimde bir tane dava var müvekkilin harçları ödeyecek parası olmadığı için açamıyorum. Ben az bir harçla dava açmanın yolunu ararken, sanırım müvekkil de masrafları cebinden karşılayacak bir avukat arıyor Somut bir karar falan olsa çok iyi olacak.
Old 19-01-2012, 16:17   #56
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
O kadar ürkünç mü görünüyorum yahu.

Ben konu hakkında değişik forumlarda fikrimi açıkladım. Hatta yasa yürürlüğe girmeden, işçi alacağı için "belirsiz alacak" dedim. Hala aynı kanaatteyim. Mahkemeler hocaların açıklamaları, seminerleri nedeniyle ilk başta "belirli alacak" derken, sanıyorum Yargıtay'dan aldıkları görüş sayesinde "eski tas yeni hamam" diyerek "belirsiz alacak" şeklinde yorumlamaya başladılar. Soruyu soran meslektaşımızın müvekkili zaten tavanı geçtiği için, bu tartışmaya girmeden, doğrudan alacağını isteyebilir, diye fikir yürütmedim.

Belirli alacak olarak telakkisi, hesap bilirkişisine müracaata engeldir. Öyle ya madem davacı dahi hesaplayabiliyor, hakim mi hesaplayamayacak mantığıyla... Oysa mahkemeler bilirkişiye hala dosyaları gönderiyor... Bu sebeple belirsiz alacak davası türü bu davalar için genel kabul görecektir.
Old 19-01-2012, 16:18   #57
Av.SevgiA

 
Varsayılan

Geçen haftalarda İstanbul Barosunda yapılan seminerde özellikle işçi alacakları konusuna zum yapıldı. İş hakimi de konuşmacılar arasındaydı. Yargıtay üyeleri ile yapılan toplantıda bu konuda aldığı görüşü de iletti. Yargıtay 9.Hukuk Dairesi işçi alacaklarının belirsiz alacak olduğu görüşündeymiş. Bunu da itirazın iptali davalarında alacağın likit olup olmadığı hususundaki Yargıtay kararları ile açıkladı.
Old 19-01-2012, 17:00   #58
Av.Nur Hayat BURAN

 
Neşeli

Merhaba,
Bir meslektaştan Yargıtay tetkik hakimlerinden Şahin Çil'in belirsiz alacak davası ile ilgili bir kitap yazdığını öğrendim. Aynı meslektaş, söz konusu kitapta kıdem tazminatı davalarının belirsiz alacak davası şeklinde açılabileceğinin yazılı olduğunu söyledi.
Ben de hemen kitabı sipariş ettim. Ancak 2 gündür bekliyorum henüz kitap elime ulaşmadı. Kitabı edinir edinmez okuyup sizi bilgilendireceğim.
Old 19-01-2012, 17:02   #59
hakikiavukat

 
Olumsuz İş hukukunda miktarı tartışmasız ve açıkça belli dava var mıdır ?

İş hukukunda miktarı tartışmasız ve açıkça belli dava var mıdır ?

Girdi-çıktı işlemleri , ücrete göre eksik ödenen sigortalar , işverenin tutmadığı kayıtlar vs.... buna ek olarak da hakimin takdir hakkı ( kötüniyet tazminatındaki gibi veya TİS ile uzatılan ihbar sürelerindeki gibi... ) . Bu meyanda tartışmasız ve açıkça belli dava konusu/miktarı bulunabilir mi ? Binde bir ihtimal .

Açmak üzere olduğum bir dava var.

İşçi yaklaşık 10 yıldır , aynı işverene çalışıyor. Ancak işveren firma yıllar içinde ekonomik skıntılar nedeniyle benzer isimli başka firmalar kurarak işine devam ediyor. Ancak ortaklar ve yetkililer farklı. Bu firmalar arasındqa geçişlerde işçinin çalıştığı ve maaşını aldığı halde sigortasının ödenmediği dönmeler var. Sigortalar gerçek maaş üzerinden yatırılmamış ancak işverence imzalanmış net maaşı gösterir yazılar var. İşçi devrine dair işveren imzalı yazılar var ama işçiyi devralan şirketler hiç iştigal etmemiş. Tanıklar var. İşveren toplu işçi çıkarmadan önce akrabasından olan işçileri çıktı göstererek işçi sayısını 28'e düşürmüş ve iş güvencesi hükümlerinin bertarafı için yapılmış muvazaalı işlemler var. Var da var.

Buradan kesin dava çıkar mı !

Bir avukat olarak bu hukuki belirsizliğinin içinden çıkamamaktan utanıyorum ama. Bir deneme yapayım.

Ya işçinin işverende kesintisiz çalıştığı son döneme göre işçilik alacaklarını hesaplayıp ( ki bu hesap bile kolay değil ) son döneme ilişkin kesin bir dava açacağız. Böyle davaya devam edeceğiz.

Ya da bulduğumuz miktardan düşük miktarlı bir dava açıp fazlasından vazgeçeceğiz böylece kendimizce dava miktarını kesine bağlayacağız.

Devamında zamanaşımı dikkat ederek , yargıtayda görüş oluşmasını bekleyip buna göre eski çalışmaları ve alacakları dava edeceğiz.

Ancak bu halde dahi kötüniyet tazminatı hakimin takdirinde iken ( ihbar tazminatının 3 katı tutarında bir miktarı ) dava dilekçesine nasıl yazılacak? Hem kesin hem de kesin olmayan iki tür alacak olacak. (Davadan kısmen hukuki yarar yokluğundan reddi akla gelebilir.)

Döndük başa , ilk önce tespit davası açacağız. Alacağın miktarını belirleyeceğiz. Böylece hukuki sorumluluğu üstümüzden atacağız. Bu arada bir de tedbir talebinde bulunacağız. Zira işveren 3 firma daha açıp kapatabilir .Sonra eda davası açacağız. Maksat bir dava içinde halledilebilecek işi 3 'e bölelim masrafı 3'e katlayalım , devlete gelir - avukata iş olsun . İş yükü azalır böylece !!!

Neymiş efendim Avrupaya uyum , insan hakları ,adalet vs.

Adamların 50 yıl gerisinden gidiyoruz , 50 yıl sonraya adapte olmaya çalışıyoruz. Şahine mercedes motoru taksan ne olur , 250 Km hız mı yapar ? Hayır parçalanır. Temel kanunları değiştireceklerine , özel kanunları değiştirsen belki kısmen faydası olur. Başka bir şey diyemiyorum.
Old 20-01-2012, 10:43   #60
Av.Nur Hayat BURAN

 
Varsayılan ohhh be dedirten kitap....

Yetkin Yayınları
İş Yargısında Belirsiz Alacak Davası ve Kısmi Dava
Şahin Çil-Bektaş Kar;

"İşçinin aldığı ücreti ve çalışma süresini bilmesi gerektiği varsayımı ile işçilik alacaklarına ilişkin davaların belirli olduğu şeklinde bir düşünce tarzı, TÜİK verilerine göre çalışanların %41'inin kayıt dışı olduğu, kayıtlı olanlarının önemli bir kısmının gerçek ücretinin Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirilmediği, kamu ya da özel sektörde faaliyet gösteren alt işverenlik ilişkilerinde yaygın olarak muvaazalı uygulamalara gidildiği, çalışma hayatı ya da sigorta denetimlerinin istenen düzeyde olmadığı ülkemiz gerçekleri ile tam olarak örtüşmemektedir.
....
Tüm bu maddi veri ve olgulara göre ülkemizde işçilik alacakları ile ilgili davaların belirsiz alacak veya kısmi dava türünde açılamayacağını ileri sürmek adil sonuçlar doğurmayacağı gibi iş hukukuna hakim olan hakim olan ilkelerden, işçinin korunması ilkesinin de ihlaline yol açabilir. Ayrıca hesaplamalara esas kayıtların işveren tarafından tutulduğu da gözden kaçırılmamalı ve bir işçiden elinde bulunmayan kayıtlarla ilgili olarak tazminat ve işçilik alacaklarının hepsini belirleyerek dava açması beklenmemelidir."
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Islah dilekçesi ile birlikte sunulan yeni dava dilekçesi üye21665 Meslektaşların Soruları 1 25-10-2010 14:04
Dava Dilekçesi ve Islah Dilekçesi İle Unutulan Faiz Talebi Ek Dava İle İstenebilir mi orhan6591 Meslektaşların Soruları 17 23-06-2010 19:30
boşanma davası devam ederken yeni dava açılması zeynur Meslektaşların Soruları 3 24-01-2010 18:58
Dava Dilekçesi Tebliğ Zarfında Dava Dilekçesi Yok!.... av.cevat Meslektaşların Soruları 0 19-08-2009 22:02
reddedilen boşanma davası üzerine yeni dava avukathavva Meslektaşların Soruları 4 21-03-2009 18:25


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06321597 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.