Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

avukata yapılamayan tebligat temyiz süresi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-01-2011, 16:22   #1
gencerx07

 
Varsayılan avukata yapılamayan tebligat temyiz süresi

müvekkil ceza davasını bir avukat ile takip ettirmektedir. dava sonu ceza davasında gerekçeli karar avukata tebligat yapılmak isteniyor fakat adreste bulunamadığı için iade geliyor. başka hiç bir araştırma yapılmadan sanık müvekkilin kendisine tebligat yapılıyor. Daha sonra meslektaşımızın vefat ettiğini harici olarak öğreniyoruz. Bu durum da sanığa yapılan usule uygun tebligat geçerlimidir? Yoksa vefat nedeni ile sanığa bildirildikten sonra mı tebligat yapmaları gerekir. kalem avukatın vefatından haberi olmadan avukata iade diye direk sanığa tebligat yapabilir mi yoksa barodan adres sorması gerekmez mi? Teşekkürler..
Old 10-01-2011, 16:32   #2
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan gencerx07
müvekkil ceza davasını bir avukat ile takip ettirmektedir. dava sonu ceza davasında gerekçeli karar avukata tebligat yapılmak isteniyor fakat adreste bulunamadığı için iade geliyor. başka hiç bir araştırma yapılmadan sanık müvekkilin kendisine tebligat yapılıyor. Daha sonra meslektaşımızın vefat ettiğini harici olarak öğreniyoruz. Bu durum da sanığa yapılan usule uygun tebligat geçerlimidir? Yoksa vefat nedeni ile sanığa bildirildikten sonra mı tebligat yapmaları gerekir. kalem avukatın vefatından haberi olmadan avukata iade diye direk sanığa tebligat yapabilir mi yoksa barodan adres sorması gerekmez mi? Teşekkürler..


Vekil ile takip edilen dosyalarda yapılacak tebligatların vekile yapılacağı sabittir. Bu nedenle vekile yapılan tebligatın bila dönmesi halinde vekilin adresinin usulünce araştırılıp (bağlı olduğu barodan, zabıtadan vs.) yeni adresinin tespiti ile yeni adresine tebligat yapılmalıdır. Bu nedenle vekilin adresi araştırılmaksızın asilin adresine tebligat çıkarılması usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki tebligat bildirim amacının yanında, savunma hakkının kısıtlanmaması kriterini de içermektedir. Yargılamanın sağlıklı ve ivedi bir şekilde yapılması amacını taşımaktadır. Teb. 32. maddesi gereğince muttali olunan tarihin tebellüğ tarihi kabul edileceği de unutulmamalıdır. Bu nedenle asile yapılan tebligat tarihinde, karardan muttali olunduğu gerçeği karşısında şansininzin zayıfladığını düşünüyorum. Kolay gelsin.
Old 11-01-2011, 15:51   #3
Avukat Tekin

 
Varsayılan

Esasında haklısınız. Avukat için adres araştırması yapılmalı idi. Ancak diğer yandan şu husus da göz önünde bulundurulmalı; Ölüm vekaleti sona erdiren bir sebeptir. Avukat vefat ettiği an vekalet ilişkisi sona ermiştir. İade dönen tebligatın iade sebebi olarak ne yazılı ona bakmak lazım. Eğer tebligatta muhatabın vefat ettiğine dair bir ibare varsa mahkeme belki bu yüzden yeni adres araştırması yapmamıştır. Eğer iade sebebi başka ise bile avukata herhangi bir şekilde tebligat yapılamayacak olduğundan ve bu sebeple önünde sonunda sanık asile tebligat yapılacağından burada bir usulsüzlük olmadığını düşünüyorum.
Old 12-01-2011, 10:53   #4
tunca07

 
Varsayılan

Aynı şekilde Antalya'da, bir sulh ceza mahkemesi kalemi şahsıma gerekçeli kararı tebligat çıkarıyor, ancak her nasılsa, büroma bu tebligat ulaşmıyor ve her nasılsa birisi şahsımın vefat ettiğini dönen tebligat parçasına yazdırıyor ve kalem asile tebligat çıkarıyor. Asil de beni ariyor ve cok şaşırıyoruz. Kaleme gittim, ne bir araştırma yapılmış ne de baroya sorulmuş, sanırım bu konuda bir boşluk var ben dilekçe ile konuyu hakimliğe bildirdim ve yargıyı engelleyen bu kişiler hakkında mahkemeyi göreve çağırdım, bakalım ne olacak, ayrıca mahkeme bu konuda bir işlem yapmazsa tüm bu duruma sebep olanlar hakkında ayrıca suç duyurusunda da bulunacağım şuan beklemedeyim. Türkiye de hukuk bu kadar ucuz işte bir kişinin beyanıyla (kim olduğuda belli değil) ölmüş oldum gelişmeleri buradan aktaracağım... selametle..
Old 12-01-2011, 16:51   #5
Av.Suna SOYDAŞ

 
Varsayılan

Kulaktan dolma ölüm haberi ile müvekkile tebligat yapılamaz. öncelikle Baro'dan araştırma yapılması gerekmektedir. Eğer gerçekten vefat etmiş ise bu durum kendisine kalemce tebliğ edilerek yeni bir avukat görevlendirilip görevlendirilmeyeceği hususunda ihtar göndermesi gerekir. Av.Kan. Madde 42 - Bir avukatın ölümü veya meslekten yahut işten çıkarılması veya işten yasaklanması yahut geçici olarak iş yapamaz duruma gelmesi hallerinde, baro başkanı, ilgililerin yazılı istemi üzerine veya iş sahiplerinin yazılı muvafakatini almak şartiyle, işleri geçici olarak takip etmek ve yürütmek için bir avukatı görevlendirir ve dosyaları kendisine devir ve teslim eder . Ayrıca durumu mahkemelere ve gerekli göreceği yerlere bildirir. Bu sebeple kalemce bu durumun asile bildirilmesi gerekmektedir.
Old 13-01-2011, 11:30   #6
Avukat Tekin

 
Varsayılan

Sayın Suna Soydaş haklı olabilir. Bir Yargıtay kararı buldum. Kıyasen uygulamak mümkün olabilir. Müvekkiliniz kendisine tebligat yapıldıktan sonra mahkemeye bir dilekçe verir ve durumu izah ederse mahkeme barodan ya da nüfus md.den gerekli araştırmayı yaptıktan sonra, asile gönderilen tebligatı iptal edip Avukatlık Kanunu m.42'ye göre yeni avukat tayinin beklemelidir.

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/5231
K. 2008/7446
T. 5.6.2008
� AVUKATIN VEFAT ETMESİ ( Dava Devam Ederken - Duruşmalara Gelinmediğinden Bahisle Davanın Müracaata Bırakılmasına Karar Verilemeyeceği/1136 S.K. Md. 42 Gereğince İşlem Yapılması Gereği )
� DOSYANIN İŞLEMDEN KALDIRILMASI ( Dava Devam Ederken Davacı Tarafın Avukatının Vefat Etmesi Halinde Duruşmalara Gelinmediğinden Bahisle Davanın Müracaata Bırakılmasına Karar Verilemeyeceği )
� DAVANIN MÜRACAATA BIRAKILMASI ( Dava Devam Ederken Davacı Tarafın Avukatının Vefat Etmesi Halinde Duruşmalara Gelinmediğinden Bahisle Karar Verilemeyeceği - 1136 S.K. Md. 42 Gereğince İşlem Yapılması Gereği )
1086/m.409
1136/m.42

ÖZET : Dava devam ederken davacı tarafın avukatının vefat etmesi halinde, duruşmalara gelinmediğinden bahisle HUMK 409 gereğince davanın müracaata bırakılmasına karar verilemez. Avukatlık Kanunu 42. maddesi gereğince işlem yapılması gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesi�nce verilen 03.06.2005 tarih ve 2004/714-2005/402 sayılı kararın Yargıtay�ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Abdullah Turgut tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı Marmara Bankası A.Ş.�de 02.03.1994 tarihinde açılan 52.819,00 USD�lik hesabının bulunduğunu, bu bankanın iflası üzerine hesapların fona geçtiğini, sonrasında da davacı hesabının Antalya İş Bankası Şubesince tutulduğunu, davalının Amerikan Doları hesabına vadeli mevduat faizi uyguladıktan sonra davacıya ödeme yapması gerekirken, vadesiz mevduat olduğundan bahisle 5.220,00 YTL ödemede bulunulduğunu, bakiye 3.000,00 YTL alacağının bulunduğunu ileri sürerek, şimdilik anılan meblağın kendisine tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

1136 sayılı Avukatlık Kanunu�nun 42 nci maddesi uyarınca "Bir avukatın ölümü veya meslekten yahut işten çıkarılması veya işten yasaklanması yahut geçici olarak iş yapamaz duruma helmesi hallerinde, baro başkanı, ilgililerin yazılı istemi üzerine veya iş sahiplerinin yazılı muvafakatini almak şartiyle, işleri geçici olarak takip etmek ve yürütmek için bir avukatı görevlendirir ve dosyaları kendisine devir ve teslim eder. Ayrıca durumu mahkemelere ve gerekli göreceği yerlere bildirir. Bu hükümler avukatlık ortaklığı hakkında da kıyasen uygulanır.

Yukarıdaki fıkrada yazılı işlere ait kanuni süreler, dosyaların devir ve teslimine kadar işlemez. Şu kadar ki, bu süre üç ayı geçemez." hükmünü haizdir.

Somut olayda, davacı vekilinin vekalet verdiği Av. Muhammet Alkaşı�nın birinci oturuma katıldıktan sonra, 11.02.2005 tarihli ikinci oturuma katılmadığı gerekçesiyle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup, temyiz dilekçesiyle, davacının anılan vekilinin 22.12.2004 tarihinde öldürüldüğü iddia edilmiştir.

Davacı vekilinin öldürüldüğüne ilişkin olarak, Baro ve diğer ilgililerce bir bilginin sunulmadığı dava dosyası kapsamından anlaşılmaktadır.

Bu durumda, mahkemece, davacı vekilinin öldürüldüğüne ilişkin belge getirtilerek, anılan yasal düzenleme çerçevesinde gerekli işlem yapılması ve sonucuna göre davanın esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 05.06.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
temyiz harç oranı, süre tutum dilekçesi ve temyiz süresi... burakkoca Meslektaşların Soruları 11 02-10-2014 16:30
Temyiz süresi hk... Av.Arzu Erkan Meslektaşların Soruları 4 07-06-2013 10:40
Avukata Tazminat Davasında dava açma ve zamanaşımı süresi furugferruhzad Meslektaşların Soruları 33 10-06-2010 17:54
Avukata TK'nun 35. Göre Tebligat? erturkerdal Meslektaşların Soruları 3 20-09-2009 16:28
Temyiz Süresi SHODAN Meslektaşların Soruları 9 11-08-2008 09:11


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03954792 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.