Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay Hukuk Sınavında

Yanıt
Old 15-05-2007, 16:09   #1
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Yargıtay Hukuk Sınavında

Yargıtay hukuk sınavında

Geçtiğimiz ay son derece önemli bir dava, Hukuk Genel Kurulu'na (HGK) gitti. Basından öğrendiğimiz kadarıyla, Ankara'da bir evkadını, eşinin üzerine kayıtlı olan ev ve otomobilin satışından elde edilen paranın yarısını talep eden bir dava açmıştı. Kadın, evlendiklerinde hiç malları olmadığını, kendisinin ev kadını olmasına rağmen, evde yaptığı işler ve parayı idareli kullanmasıyla malların alındığını ileri sürdü. Erkek ise, ev ve otonun kendi maaşıyla alındığını, hiç çalışmayan ve miras vb. bir geliri de olmayan eşinin bunlarda hakkı olmadığını savundu.

Ankara 27. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada bilirkişiler, kadının evde yaptığı işlerin ekonomik değerini ayrı ayrı hesapladı. Bu teknik hesaplamanın sonunda, ev dışında çalışmasa bile kadının, evde yaptığı işler ve aile içindeki giderlerin kontrolüyle aile bütçesine yüzde 31 oranında katkısı olduğu belirlendi. Kadının edinilen mallarda katkısının yüzde 31 mi, yoksa yarı yarıya mı hakkı olduğu konusunda son kararı, Yargıtay'ın tüm hukuk dairelerinden oluşan HGK verecek.

Ekonomi ve politika açısından devrim niteliğinde bir karar

Öncelikle belirtelim ki, kadının ev işleri konusundaki emeğinin, ekonomik karşılığı kalem kalem hesaplanabilir ve hatta hesaplanması gereken bir emek olduğunun ilk kez bir mahkeme kararıyla kabul ve tescil edilmiş olması son derece önemli bir adımdır. Bu, sadece hukuksal önemdeki bir karar değil, aynı zamanda ekonomik ve politik açıdan da büyük önem taşıyan bir karardır.

Cinsiyetçi ekonomi bilimi, kadının, tarım vb. alanlarda çalışarak aile ekonomisine katkısını, bugüne dek 'ücretsiz aile işçiliği' diyerek sessizlikle geçiştirirken; aile içinde ev işi ve çocuk bakımına harcadığı emeği hiçbir biçimde tanımıyor, dikkate almıyordu. Alışveriş, yemek, temizlik, ütü, çocuk, hasta ve yaşlıların bakımı vb. evde yapılan işlerin ekonomik bir değeri olduğu gerçeğinin kabul edilmesi, gayri safi milli hasıla hesapları da dahil olmak üzere, ülke ve dünya ekonomisine dair birçok göstergenin yeniden ele alınmasını gerektiren bir kavram aslındaÉ

Bakalım ekonomistlerimiz ve ilgili devlet kurumları, GSMH ya da hane halkı gelirleri hesaplamalarını bu bakış açısıyla ne zaman ele alacaklar. Açıkçası benim kısa vadede fazla umudum yok.

Şu anda asıl ve güncel sınavı hukuk sistemi veriyor.

Bilindiği gibi yeni Medeni Yasa ve yeni mal rejimi kabul edilirken, evlilik içinde edinilen malların eşler arasında eşit paylaşılması ilkesi kabul edilmişti. İsviçre Medeni Yasası'ndan alınan ve 1950'li yıllardan beri Almanya ve birçok Avrupa ülkesinde, kimi farklarla uygulanan bu yeni sistemin temeli, 'ev içi emeğin ekonomik bir değeri olduğu' ve ev içinde olsun, ev dışında olsun ailenin ortak refahı için harcanan bütün bu emeklerin 'eşit ekonomik değerde olduğu' ilkelerine dayanıyordu.

Medeni Yasa oylanırken, yeni rejim kabul edildiği anda ellerindeki tüm mal ve paranın yarısının eşlerinin payı olacağını gören dönemin iktidardaki, muhalefetteki tüm siyasileri ayaklanmış ve karşı saldırıya geçmişti. 'Karılara yedirmeyiz', 'eşit paylaşım olursa kadınlar sevgilileriyle bir olup kocalarını öldürür' benzeri feryatlar içinde, bir son dakika oyunuyla, evlilikte edinilen malların sadece 1 Ocak 2002'den sonraki bölümünün paylaşılması kuralını dayattılar. Yasanın yürürlük maddesine yapılan hukukdışı bir müdahaleyle, 17 milyon evli kadının emeklerini pervasızca gaspettiler.

Böylece, Türkiye hukuk sistemi, kadınların 31 Aralık 2001 geceyarısı saat 24.00'e kadar ev içinde harcadıkları emeklerin de katkısıyla edinilen her şeyin tamamen erkeklerin olduğu; bir dakika sonrasından başlayarak aynı işler karşılığında her şeyin yarısına hak kazandıkları bir hukuk komedisiyle daha tanışıyordu. Kadın aynı kadın, emek aynı emekti; ama birgün önce bedava, bir gün sonra eşit payÉ Sırf mallarını eşleriyle paylaşmamak için tüm ülkeyi, hem aile, hem de miras hukuku açısından en az yüz yıllık bir süreyle iki ayrı medeni kanunla yaşamaya mahkum ettiler.

Bu, öylesine hukukdışı, ahlakdışı, akla ve vicdana sığmayan ve meclis kürsülerinden bile açıkça ilan edilmiş bir emek hırsızlığıydı ki; hukuk sisteminin, mahkemelerin bu haksızlığa asla prim vermemesi gerekirdi. Ama gördüğümüz gibi tam beş yıl geçti. Yasanın iptali için üç ayrı mahkeme, Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu, ama hala sonuç yok.

Maalesef Yargıtayımız da bugüne dek, bu konuda somut bir çözüm üretmedi. Oysa yapılması gereken son derece basitti: Eğer eşlerin ev içindeki ve dışındaki çalışması, aile ekonomisi açısından 'eşit ekonomik değerde' ise, bu kural doğru ise; bunun bir gün öncesi, bir gün sonrası olmaz. Evliğinin başında %31, ortasında, % bilmem kaç, sonunda %50 vb., ya da Ayşe Hanım'ın yemekleri daha güzel ona % 41 vb. saçmalıklara hukukta yer olamaz.

Evliliğin başından 1 Ocak 2002'ye dek harcanan ev içi emeğin karşılığı konusundaki kural, 1 Ocak 2002'den sonrakinden farklı olamaz. Aynı emeğe iki ayrı kural uydurulamaz! 2002 öncesinde edinilen değerler de, sonrasında edinilen değerler de eşit paylaşılmalıdır.

İşte HGK şimdi bu sorunu tartışacak. Ve vereceği karar, hukuk sistemimizin cinsiyetçilikten, ayrımcılıktan uzaklaşmaya başlayıp başlamadığının da çok önemli bir göstergesi olacak.

Av. Hülya Gülbahar-İstanbul Barosu(yazanın izni ile)
(Kazete Mayıs 2007)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hakim-savcılık sınavında yaş sınırı? çınar Hukuk Sohbetleri 73 09-02-2010 20:12
Hakimlik sınavında yetki tartışması faruksa Hukuk Haberleri 6 29-11-2006 15:23
Danıştay'dan hakimlik sınavında çelişkili kararlar faruksa Hukuk Haberleri 2 27-11-2006 11:28
Yargıtay Böyle Mi Hukuk Dağıtıyor? öncü Hukuk Soruları Arşivi 4 27-02-2002 16:12


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03753805 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.