iyiniyet kuralına aykırılık-tedbir nafakası

(E)rkek ile (B)ayan evlidirler. Daha sonra (E) imam nikahı ile evlenmek istiyor ve (B)'de bu işe aracılık yaparak kendisi üzerine kuma getirilmesine izin veriyor. (E), (B) ve (K)uma aynı evde yaklaşık 2 yıl yaşıyorlar. Daha sonra (B), (K)yı gerekçe göstererek evi terk ediyor ve kendisi ile çocukları için tedbir nafakası davası açıyor.
Burada (B)nin kötüniyetli olduğunu,(K)yı kendisinin kabullendiğini, uzun süreler beraber ortak konutta yaşamaya devam ettiğini bu sebeple evi terketmede kusurlu olduğunu ve tedbir nafakası talep edemeyeceğini söyleyebilirmiyiz?
Saygılarımla

M.K. m.197 ''Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.

Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.

Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hale gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir.

Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hakim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır.''

Maddeden de anlaşıldığı üzere, davacının parasal katkı talebi yönünde önlem alınabilmesi için birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir nedene dayanmalıdır.
Haklı sebepten anlaşılması gereken ise; ortak hayat sebebi ile eşlerden birinin kişiliğinin, ekonomik güvenliğinin veya aile huzurunun ciddi biçimde tehlikeye düşmesidir.
Kanımca, böyle bir durumda çocuklar açısından aile huzurunun ciddi biçimde tehlikeye düştüğü kabul edilebilir.
Eş açısından ise, zina sebebi ile boşanma hükmü ve m.197 kıyas yapılırsa, eş hak düşürücü süreyi kaçırdığı için ve/veya zina fiiline muvafakat ettiği için haklı olduğunu ispatlayamayabilir.
Av. İlker Vural