Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Soruları Arşivi THS Hukuk Soruları alanına 2000-2007 yılları arasında gönderilmiş eski soruların arşivlendiği forum alanımız. Bu alan yeni mesajlara ve yanıtlara kapalıdır ve sadece arşiv amaçlı olarak yayında tutulmaktadır.

Ötanazi

 
Konu Notu: 2 oy, 5,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-03-2002, 00:09   #1
duygu

 
Varsayılan Ötanazi

Merhaba, Ben Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisiyim.Ceza genel hukukunda ötanazi ile ilgili bir araştırmam var.Fakat yeterli kaynak bulamadım.Özellikle öğrenmek istediğim,gerek Türk Hukuk Sisteminde gerekse diğer ülkelerin hukuklarında bu konuya ne şekilde yer verildiği.Bir de kaynak sorunumda yardımcı olabilirseniz sevinirim.

04-03-2001 19:11:51
Old 03-03-2002, 00:11   #2
vefa

 
Varsayılan YNT:ötanazi

Merhaba,
Türk hukuk sisteminde ötenazinin yeri yok maalesef.
Bir ya da iki ay önce Hollada da ötenazi hakkının verilmesiyle ilgili bir yasa tasarısı meclisdeydi ve yanılmıyorsam meclisden geçmişti.
Netten hürriyetin son iki ay içindeki haberlerini tararsanız bu bilgiye ulaşabilirsiniz.

Kaynak konusunda maalesef bir bilgim yok .
Araştırmanızda başarılar dilerim.
Kolay gelsin.


04-03-2001 20:18:01
Old 03-03-2002, 00:12   #3
kerimhan

 
Varsayılan YNT:ötanazi

merhabalar
i.ü. hukuk son sınıf ögrencisiyim.öelceği muhakkak bir hastanın çektiği ızdıraplara son vermek maksatıyla işlenen öldürme fiillerinin adam öldürme cürmünü oluşturup oluşturmayacagı konusu çok tartışılmıştır ve halen de tartışılmaktadır.mesela;bir asker savaş alanında iyileşmesi kabil olmayacak surette yaralanmıştır ve ölümünü bekliyerek ıztırap içinde kıvranmaktadır;arkadaşına kendisini öldürmesi ve böylece ıztıtabına bir an önce son vermesi için yalvarıyor.arkadaşı ricasını yerine getiriyor.hakeza bir kanser hastasının oglu tarafından aynı gerekçelerle öldürülmesi hali.işte bu gibi hareketlerin bir doktor tarafından yapılması halinde hukuk literatüründe özel bir terim kullanılarak EUTHANASİE,EUTHANASİA adı verilmiştir.türkce de bu terime ÖTENAZİ adının kullanılması isabetli olmuştur.ceza hukukunda 4 çesit ötanazi vardır.aktif otonazi,bassif otonazi,intihara yardım ve dolayısıyla otonazidir.bizim hukumuzda bu konuyla ilgili özel bir hüküm yok.bizde saik ceza sorumlulugu yönünden gözönüne alınmadıgı için aktif otanazide adam öldürme hükümleri uygulanır.intahara yardım ise ayrı bir suctur.öğreti; pasif ve dolayısıyla otonazi halinin mesru olması gerketiği yönünde rey vermektedir.tabiki otanazinin sartları ysalarla düzenlenmelidir.otonazi konusunda size burda anlatarak yardımcı olmam bir hayli zor zira konu çok çetrefillikaynaklar;köksal bayraktar(hekimin tedavi nedeniyle ceza sorumlulugu),sulhi dönmezer(hastanın hakları ve doktorun sorumlulukları,izmir gazetecilik okulu sempozyum notları)helen silving(euthanasla:a study in comparative criminal law

06-03-2001 20:27:24
Old 03-03-2002, 00:13   #4
duygu

 
Varsayılan YNT:ötanazi

merhaba,öncelikle Vefa Beye ve size ilginizden ve yardımlarınızdan dolayı çok teşekkürler.Bir araştırma konusunun genel hatlarını belirleme açısından aslında yeterli kaynağı edindim.Örneğin Sibel İnceoğlu'nun doktora tezi,değişik yıllarda AD ve BBD gibi dergilerde yayınlanmış makaleler...vs.Fakat bu konuya olan ilgimden dolayı araştırmamı genişletmek istiyorum.Bunun için İ.Ü hukuk fakültesine de geldim fakat her nedense(!)beni içeri almadılarNeyse ben yinede bir kere daha içeri sızma girişiminde bulunucamTekrar teşekkürler...

07-03-2001 09:12:51
Old 03-03-2002, 00:14   #5
kerimhan

 
Varsayılan YNT:ötanazi

merhaba duygu hanım,
rica ederim.i.ü.hukuk fakultesi merkez kütüphanesi avrupanın sayılı arastırma kütüphanelerindendir.sizi içeri almamaları gerçekten cok sasırtıcı.kütüphane güvenliğinden,hüseyin ve murat bey yardımcı olabilir.kerimhan daglının yani benim arkadası oldugunuzu söylerseniz.eminim sizle ilgilenirler.4 ciftim.
Bu arada hollanda da aktif otonazi ciddi bir cürümdür.avusturyada da öyle.fakat hastanın yasamını sürdürücü tedaviyi reddi yani pasif otonazi caizdir bu ülkelerde.fakat bir başkasının rica üzerine öldürmesi suçtur.batı hukuk sisteminde temel fikir,bireyin otonomisi(kişinin ilke olarak kendi deger ve önceliklerine göre bedenine veya saglıgına yapılacak mudahaleleri tayin hakkına sahip olması) ve kendi akıbetini kendisinin tayini hakkını kabul edilmesidir.fakat iradesi yerinde olmayanlarla,küçüklerin mesala bir bebek hasta hakkında otonazi kararını kimin verecegi tartışmalı.ana ve baba bu konuda cocugun üstün menfaatlerine uygun olarak karar verme yetkisine sahiptir denmektedir.
ayrıca batıdan bazı örnekler;istek üzerine öldürme de isviçre ve polonya kanunları hafifletilmiş cezalar öngörmüştür.uruguay kanunu ise hakime cezayı tamamen kaldırmak hususunda takdir yetkisi tanımıştır.1997 T.C.K ön tasarısının 137.maddesinde de otonazi için hafifletilmiş ceza öngörülmüştü.öntasarıyı dönmezer hazırlamıştı malum.madde aynen söyle,'iyileşmesi kabil olmayan ve ileri derecede ıztırap verici bir hastalığa tutulmuş bulunan bir kimsenin,şuuruna ve hareketlerinin serbestliğine tam olarak sahip iken yaptığı ısrarlı talepleri üzerine ve sadece hastanın ızdıraplarına son vermek maksadıyla öldürme fiilini işlediği sabit olan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.'
sulhi dönmezerin bu konuda bir çok makelesi var.kütüphanelerden dönmezerin eserlerini bulabilirsiniz.hatta o sizin hocanız

07-03-2001 20:18:01
Old 21-03-2002, 16:28   #6
O.Tolga Köycü

 
Olumlu Önemli başlıkları ve gelişimi ile ötenazi

slm duygu hanım bende aynı dertten muzdariptim Ceza hukuku genel ilkeler ödevini niye aldım diye uzun uzun düşündüm.) bende ikinci sınıf öğrencisiyim ve sizin gibi bu ödevi teslimetmek zorundayım. size kaynak olması ve işinizi biraz da olsa kolaylaştırmak için benim ödevimi size gönderiyorum. artı kaynak bulmak istiyorsanız İnceoğlu Sibel'in Ötenazi kitabını tavsiye ederim ayrıca alttaki ödevi değiştirerek yazarsanız sevinirim. side bu ödev için hazırladığınız taslağı bana gönderirseniz sevinirim. e-mail: otk__@hotmail.com BAŞARILAR ...
ÖTENAZİ___

A.Kavram
Kişinin yaşama hakkı üzerinde tasarruf yetkisinin bulunup , bulunmadığı ölme hakkı ve ötenazi,üzerinde yoğun biçimde tartışılan konular haline gelmiştir.
Ötenazi çeşitli şekillerde tanımlanmıştır. En kapsamlı ve özet olarak ötenazi tanımını verecek olursak ; tedavisi imkansız bir hastalığa tutulmuş yada doğuştan sakat olarak doğmuş ve iyileşmesi mümkün görünmeyen hastalığı veya sakatlığı ile hayatını acılarla geçiren bir kimsenin , çektiği acılardan kurtarılması amacıyla öldürülmesidir. (1)
Ötenaziye ‘tatlı ve acısız ölüm’, ‘ızdırapsız tabii ölüm’ ve ‘iyi ölüm’ de denilmektedir. (2)
Başka bir deyişle de ötenazi (Euthanesie) hayatının son demlerine, ihtizar haline gelmiş ve kurtulma ümidi kalmamış olan yahut şifa bulması imkansız bir hastalığa tutulmuş kimse , ıztıraplarından bir an evvel kurtulmak için öldürülmesini talep eden kimsenin isteğidir.(3)
Ötenazi iki şekilde gerçekleştirilebilir. Acılarını dindirmek amacıyla iyileşmeyecek hastanın ölümü icrai bir hareketle ,örneğin ani ölümü sağlayacak aşırı dozda ilacın verilmesiyle sağlanabileceği gibi (aktif ötenazi) ,yaşamını uzatacak müdahalelerin yapılmaması ,örneğin yaşam destekli müdahaleye başvurmayarak yada tedaviye son vererek de gerçekleştirilebilir. (pasif ötenazi) (4) Ötenaziden söz edilebilmesi için hastanın tedavisinin mümkün olmaması ,hastalığının çok acı verici olması ve hastanın kendisinin rızasının bulunması gerekir. (5)

1 Ötenazi konusunda Any. hukukçusunun bakış açısı ve haklar anlayışı çerçevesinde ayrıntılı ve güncel bilgi için bak.S.İnceoğlu , Ölme Hakkı, İstanbul 1999 , 13 vd.
2 M.Çağlayan, ‘Ötenazi ve İntihar’, AD,L7, 1 (1966)
3 Vidal et Mangol s.g. eser ,c.I, Na 236. Çev. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu Tötung auf verlangen ,euthanasie,Strasburg,1933
4 S.inceoğlu 135 vd. Hekimin hastasının yaşamını uzatan müdahaleyi yapmayarak onu öldürmesini ifade eden ‘pasif ötenazi’ye ortotanezi denildiği konusunda bak. K.Bayraktar ,Hekimin Tedavi Nedeniyle Cezai sorumluluğu ,İstanbul 1972,150.
5 M.Emin Artuk ‘Ötenazi’ Temmuz 1992 ,300 vd.

B.DAR VE GENİŞ ANLAMDA ÖTENAZİ


aa.Dar anlamda ötenazi
Tedavisi imkansız bir hastalığa tutulan kişiyi,acı ve ızdıraplarından kurtarmak amacıyla öldürülmesi şeklinde tarif edilecek olan ötenazinin bir cezasızlık sebebi olup olmadığı çeşitli cepheleri ile tartışılmıştır.

Bugün, ötenazi biri dar diğeri geniş anlamda olmak üzere iki şekilde anlaşılmaktadır. Dar anlayış biçimine göre ,ölümün kaçınılmaz olduğu bir hastalığa tutulmuş ve acı,ızdırap çeken ve çok kısa bir süre sonra ölecek olan hastanın öldürülmesidir.


Dar anlamda ötenazinin kişisel bir cezasızlık sebebi olduğu çeşitli gerekçeler ileri sürülerek savunulmuştur. Denilmektedir ki:acı ve ızdırap çeken hasta mutlaka öleceğine göre,onu bu acı ve ızdırabından kurtarmak,kanunun anladığı anlamda adam öldürmek değildir ve hayatın kısaltılmış olduğundan söz edilemez.(6) Ötenazi,örf ve adet gereği olarak da kabul edilmelidir. Amaç haklı olduğuna göre buna ulaşmak için kullanılan araçta haklıdır. Ötenazinin haklılığı ve bir cezasızlık sebebi olduğunu belirten bu görüşler eleştirilmiştir.

Denilmiştir ki: kanun, ölümü muhakkak olan bir hastanın arzusu olmadıkça, herhangi bir kimse tarafından öldürülebileceğine dair bir hüküm sevketmemiştir;bir kimsenin, kısa bir süre sonra ölecekti düşüncesi ile öldürülmesine izin verilemez. Bu konuda herhangi bir düzenlemeye gidilmedikçe , belirtilen fiillerin işlenmesi bir suçtur. Talep üzerine veya rıza ile adam öldürme ile ilgili hükümlerde kabul edilen şartlar gerçekleşmedikçe, ötenazi kasten adam öldürme suçudur. (7)

Yukarıda değindiğimiz gibi ,ötenazi ile ilgili değişik görüşler , uluslar arası Ceza Hukuku kongrelerinde de tartışılmıştır. Konuyu talep üzerine veya rıza ile adam öldürme ile birlikte düzenleyen kanunlar vardır ve bunlara örnek olarak Yunan kanunu gösterilebilir. Bu kanuna göre , ötenazi bir cezasızlık sebebi değildir; talep üzerine gerçekleştirildiği takdirde,talep üzerine adam öldürme suç tipinin şartlarının varlığı halinde , faile hafifletilmiş bir ceza verilebilmektedir. (8)






































6Dönmezer Sulhi ,Talep üzerine Öldürme ilh..,242. Bu konuda bk. Dönmezer, Özel Kısım,1981 23 ve son.;
7
8






bb.Geniş anlamda ötenazi

Ölümün kaçınılmaz olduğu bir hastalığa tutulmuş ve acı içinde olan hastanın gün şartları ile iyileşmesinin imkansız olduğu ve ölümün kaçınılmazlığı ile birlikte hastanın ne zaman öleceğinin belli olmaması durumudur. (9)

C.ÖTENAZİ OLUŞUMU İLE İLGİLİ TALEP ÜZERİNE ADAM ÖLDÜRME ___ RIZA İLE ADAM ÖLDÜRME

aa..Genel açıklamalar ve kanunların sistemi

intihara ikna veya yardım kanunlarda ayrıca düzenlendiği takdirde bunun doğal bir sonucu olarak talep üzerine veya rıza ile gerçekleştirilen adam öldürme cürümlerinin de kasten adam öldürme yanında özel hüküm sevk edilerek düzenlenmesinin doğal ve gerekli olduğu kabul edilerek birçok kanun değişik sistemler içinde müesseseye yer vermişlerdir. Belirttiğimiz bu esas ve espriden hareket eden İsviçre Kanunu 114, maddesinde talep üzerine adam öldürme ve 115. maddesinde ise intihara ikna veya yardım cürmünü cezalandırmaktadır.(10)

Konuyu bu aşamalardan sonra ikiye ayırmış bulunuyoruz. Bunlar;
1- talep üzerine adam öldürme ve 2- rıza üzerine adam öldürmedir. Bu yaptığımız ayrım kanunlarda da iki ayrı sistem olarak kabul edilmektedir.

aaa.. Fransız Sistemi
Bir sisteme göre talep üzerine veya rıza ile adam öldürme cürümlerine kanunlar yer vermemektedir.
9
10

Talep üzerine veya rıza ile adam öldürme cürümlerine kanunlarda yer vermeyen kanunların sistemi Fransız sistemidir. Ve bu kanunun etkisinde kalan birçok kanun tarafından izlenmiş ve rıza ile veya talep üzerine adam öldürme cürümleri ayrıca düzenlenmemiştir. (Portekiz;Brezilya;Arjantin gibi). Bu sistemde failin sorumluluğu kasten adam öldürme cürmüne göre tespit edilir.

bbb.. Diğer Sistemler
Failin cezası kasten adam öldürmeye oranla daha azdır ve bu hali düzenleyen kanunlar ,yukarıda değindiğimiz gibi , konuyu talep üzerine veya rıza ile fiilin gerçekleştirilmiş olmasına göre iki değişik şekil içinde belirtirler.
1.. Bir sisteme göre,failin hafif ceza ile cezalandırılabilmesi için, adam öldürme fiilinin mağdurun talebi üzerine gerçekleştirilmiş olması gerekir. Sistem Alman(m.216),İsviçre(m.114),Danimarka(m.239) kanunlarında kabul edilmiştir. Sistemde önemli olan ,ölüm isteği ve talebinin mağdurdan gelmiş olmasıdır.
2.. Diğer sistemde , mağdurun rızasının alınmış olmasıdır. Dikkat edilirse , bu sistemde ölüm neticesini gerçekleştirecek olan kişinin ilk hareketi ile mağdurun rızasını almasıdır.
Müesseseyi kanunlarında düzenlemiş olan ülkeler burada yaptığımız ayrıma gereken önemi vermişlerdir. Alman ve İsviçre gerek doktrin gerekse uygulaması rıza ile adam öldürme hallerinde , talep üzerine öldürmeyi düzenleyen hükümlerin uygulanamayacağını kabul ederler.(11)


11


Burada karşımıza bir soru çıkacağı açıktır. Adam öldürmenin rıza ile veya talep üzerine gerçekleştirildiğinin uygulamada kat-i bir şekilde ayrılabilmesi mümkün müdür?
1930 İtalyan Ceza Kanunu 579. maddesinde mağdurun rızası ile öldürülmesi halini düzenlemiştir. Görülüyor ki , ilk bakışta bu kanunun talep üzerine adam öldürme halinde uygulanamayacağı gibi bir izlenim vermekte ise de , kanunun gerekçesinde maddenin gerek rıza gerek talep üzerine adam öldürme suçlarında uygulanabileceği , bu iki halin birbirinden ayrılabilmesinin güçlülüğü ve hatta imkansızlığı vurgulanmaktadır.

İnceleme konumuzla ilgili olarak açık hüküm sevk eden kanunlardan bazıları ayrıntılı hükümlere de yer verirler. İtalyan kanununa göre , mağdur on sekiz yaşından küçük veya akıl hastası veya diğer bir hastalık veya alkol veya uyuşturucu madde etkisi altında zayıf bir durumda veya rıza fail tarafından cebir , tehdit veya iradesi etkilenerek veya hile ile elde edilmiş ise madde hükmü uygulanmayacaktır. Yunan Kanunu (m.300) mağdurdan gelen talebin kat-i ve ciddi olması yanında mağdurun tedavisi mümkün olmayan bir hastalığa tutulmuş olmasını ve failin de fiili acıma hissinin etkisi altında işlemiş olması şartı da aranmaktadır.

bb. Kanunumuzun Sistemi

Talep üzerine veya rıza ile adam öldürme cürümlerinde failin sorumluluğu ile ilgili ayrık bir hüküm kanunumuzda yoktur. Kaynak kanunun hazırlık çalışmalarında , kasten adam öldürmeye nispetle farklı bir düzenlemenin gerekliliği üzerinde durulmuş , 1868 tasarısında açık bir hükme yer verilmişti. Ancak bu ayrık hüküm reddedilmiş daha sonra tasarıya tekrar ilave edilmiş ise de , 1876 Bakanlar Komisyonunda madde tamamen çıkarılmıştır. Bugünkü kanunumuzda müessesenim herhangi bir şeklinin yer almaması bir çelişki olarak görülebilir. Gerçekten,bir taraftan intihara ikna veya yardım özel hüküm ve şartlar içinde düzenlenip , diğer yandan talep veya rıza üzerine adam öldürme cürmüne yer verilmemesi bir eksikliktir. Hukukumuzda böyle bir düzenlemenin gerekli olmadığı görüşünde olan yazarlarda vardır. Kanunumuz bu müesseseyi düzenlemediğine göre,belirtilen bu şartlar içinde adam öldürme cürmünü işleyen failin sorumluluğu kasten adam öldürme cürmünden olacak. Hatta şartların varlığı halinde nitelikli adam öldürme olarak kabul de edilecektir.
Failin içinde bulunduğu subjektif durum nedeniyle TCK.nın 59.maddesinin uygulanması mümkün olsa dahi , bu indirim birçok halde adalet duygumuzu doyuracak bir nitelik göstermeyebilecektir. (12)


D. CEZA HUKUKUNDA ÖTENAZİYE İLİŞKİN DÜZENLEMELER

Ötenazi ceza hukuku alanında üç ayrı biçimde ele alınmaktadır13)

aa.. Ötenaziyi suç sayma

Ötenaziyi suç sayanlara göre , bu durum kasten adam öldürmedir. Hastalığının iyileşemeyeceği tanısı konulan hastaların öldürülmesi kabul edilemez. Çünkü , tıpta her zaman mucizeler gerçekleşebilir. İyileşmeyecek denilen hastalar iyileşebilir. Yada tanı hatası yapılmış olabilir. Hastaların öldürülmesi , kolay yolun seçilmesi olur. Bunun yerine ,yeni araştırmalar yapılmalı ve yeni tedavi yöntemleri bulunmalıdır.(14) Öte yandan yaşamı insana Tanrı vermiştir ve geri alma hakkı da ona aittir. İnsan kendi yaşamı üzerinde tasarrufta bulunamaz. İnsan yaşamı ölçülemeyecek derecede değerlidir. Bir hastanın tedavi edilmesinin mümkün olmadığını kesin olarak belirlemekte zordur.(15) bu nedenlerle ötenazi kabul edilemez.
12
13Çağlayan, 6 vd.
14Dönmezer/Erman 2, k.no. 759 , Bayraktar,Köksal ; 155
15Çağlayan , 8.




bb.. Ötenaziyi suç saymama

Ötenaziyi suç saymayanlara göre ise ,ötenazi cezalandırılmamalıdır. İntiharı suç saymayan bir sistem ,ötenaziyi de suç sayamaz. Çünkü , ötenazi başkasının , yani hekimin yardımıyla intihar etmektir. Başkasından yardım almaksızın intihar eden kişinin hareketi ile , üçüncü bir kişinin , yani hekimin fiili ile intihar eden kişinin hareketi arasında hiçbir fark yoktur. Ayrıca , failin suç işleme kastı yoktur. Fail,merhamet duygusuyla veya rıza ile hastanın çektiği acılara son vermektedir. Ötenazinin suç sayılması halinde ortaya çıkabilecek suistimallere karşı çeşitli önlemler alınabilir.(16)

Bu görüş döneminde özellikle nasyonal sosyalizm döneminde Almanya’da iyileşmeyecek akıl hastalarının öldürülmesi söz konusu olmuştur. Nietche’nin ‘hasta toplum için bir parazittir. Belli bir durumdan sonra daha uzun yaşaması uygun değildir.’ ve Hitler’in ‘yaşaması yararsız ve bozuk bünyeli insan toplumdan atılmalıdır’ düşüncelerinin etkisiyle , bu dönemde Almanya’da tahminen 200 bin akıl hastası ve tedavi olanağının bulunmadığı düşünülen kişiler öldürülmemiştir.(17)
Karşılaştırmalı hukukta örneğin , 1933 Uruguay ve 1935 Kolombiya ceza yasalarına göre , acıma saikiyle adam öldürmesinde mahkemenin ceza vermeme yetkisi vardır.(18)


16 Bayraktar , 151 , Çağlayan , 7.
17Çağlşayan, 6.
18İnceoğlu, 183 vd.








Ötenazi,son yirmi yılda yaşama hakkı açısından ele alınarak, beden bütünlüğünü koruma hakkı gibi , kişisel özerklik çerçevesinde değerlendirilmiştir. Kişilerin yaşamlarının sonuna ilişkin kararları kendilerinin vermek istemeleri ve hukukun bu duruma çözüm bulmaya çalışması, mahkeme kararlarına da yansımış ve ABD Yüksek Mahkemeleri , hastanın kendi iradesiyle yaşam destekleyici araçlar kesilerek ölüme terk edilmesini , yani istemli pasif ötenaziyi tanımıştır. İstemli ötenazi , Hollanda ve Avustralya’da da kabul görmüştür. Hollanda’da istemli aktif ötenazi de kabul edilmiştir.(19)



cc..Ötenaziyi ayrı suç sayma

Bir diğer görüşe göre ise, ötenazi ayrı bir suç sayılmalıdır. Çünkü ötenazi kasten adam öldürme suçundan nitelik açısından farklıdır. Ötenazi yapanlar tehlikeli kişiliğe sahip değillerdir. Bunlarda ahlaki düşüklük yoktur. Fail acıma duygusuyla ve mağdurun içinde bulunduğu durumdan etkilenerek,onun ızdırabına son vermek saikiyle hareket etmiştir. Bu nedenle , ötenazi kasten adam öldürme suçuna oranla daha hafif bir ceza ile karşılanan ayrı ve bağımsız bir suç olarak düzenlenmelidir. (20).Örneğin Alman Ceza Yasasında talep üzerine öldürme başlıklı m.216’da, öldürülenin açık ve ciddi talebi üzerine ölüme sebebiyet verene altı aydan beş yıla kadar özgürlüğü bağlayıcı ceza verileceği ve teşebbüsün cezayı gerektireceğini belirtmektedir.
19 Centel, Nur Türk Ceza Hukukuna Giriş syf. 234
20Çağlayan , 9 , Bayraktar 156-157.






dd.. Türk Hukukunda Durum

Türk Ceza Yasasında ötenaziye ilişkin ayrı bir hüküm yer almamaktadır. Dolayısıyla Türk hukukunda ötenazi bir hukuka uygunluk nedeni değildir. Ötenazi yapan, kasten adam öldürmek suçunu işlemiş olur. (TCK m.448) . Hasta Hakları Yönetmeliği de ötenaziyi yasaklamaktadır.(m.13)(21)

Ancak,Türk hukukunda bu tür eylemlerin ayrı suç sayılması eğilimi bulunduğu görülmektedir. Örneğin,Türk Ceza Kanunu 1989 Öntasarısın da ‘iyileşmesi kabil olmayan ve ileri derecede ızdırap verici bir hastalığa tutulmuş bulunan bir kimsenin şuuruna ve hareketlerinin serbestliğine tam olarak sahip iken yaptığı ısrarlı talepleri üzerine ve sadece hastanın ızdıraplarına son vermek maksadıyla öldürme fiilini işlediği sabit olan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir’ hükmü öngörülmüş(22) ve aynı hüküm Türk Ceza Kanunu 1997 Tasarısında da ‘acıyı dindirme saiki’ başlığı altında tekrarlanmıştır.
(m.137).(23)
Öte yandan Sağlık Bakanlığınca yayınlanan ‘Hasta Hakları Yönetmenliği’nde, karar verme yeteneği bulunan reşit bir hastanın bilinci açık ise ölümcül hasta olsun olmasın,tedaviyi reddetme hakkı bulunduğu belirtilmektedir.(m.24)(24)
21 Centel, syf. 235 .
22 Artuk , Ötenazi , 316-317.
23 Centel , syf. 235 .
24 Hasta Hakları Yönetmeliği (RG 1.8.1998 No.23420) m.24 (Hastanın rızası ve izin):Tıbbi müdahalelerde hastanın rızası gerekir. Hasta küçük veya mahcur ise velisinden veya vasisinden izin alınır. Hastanın velisinin veya vasisinin olmadığı veya hazır bulunmadığı veya hastanın ifade gücünün olmadığı hallerde bu şart aranmaz./kanuni temsilci tarafından muvafakat verilmeyen hallerde müdahalede bulunmak tıbben gerekli ise,velayet ve vesayet altındaki hastaya tıbbi müdahalede bulunulabilmesi, Türk Medeni Kanununun 272 ve 431 inci maddeleri uyarınca mahkeme kararına bağlıdır./Kanuni temsilciden veya mahkemeden izin alınması zaman gerektirecek veya hastaya derhal müdahale edilmediği takdirde hayat ve hayati organlardan birisi tehdit altına girecek ise,izin şartı aranmaz./ Üçüncü fıkrada belirtilen ve hayatı veya hayati organlardan birisini tehdit eden acil haller haricinde, rızanın her zaman geri alınması mümkündür. Rızanın geri alınması hastanın tedaviyi reddetmesi anlamına gelir./ rızanın müdahale başladıktan sonra geri alınması,ancak tıbbi yönden sakınca bulunmaması şartına bağlıdır.





Buna göre, hastanın ölümü geciktirecek veya engelleyebilecek bir tedaviyi reddetmesi mümkündür. Ancak,tedavi başlamışsa, yaşamı ve yaşamsal önemi olan organlardan birisini tehdit eden acil bir durum varsa , rızanın geri alınması mümkün değildir.(25,26)
 


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hukuk Ve Tıp Etiği Açısından Ötanazi duygu Hukuk Soruları Arşivi 4 01-03-2002 23:32


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05294895 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.