İçtihat- Taşınmaz Alımı hk.

(4822 S. K. geç. m. 1, 2) (4077 S. K. m. 1, 2, 3, 23)
Dava: Nuruşen T. vekili avukat Ali A. ile Emlak Gayrimenkul Yatırım A.Ş. vekili avukat H. T. aralarındaki dava hakkında İstanbul 6 Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 14.10.2003 gün ve 601-1168 sayılı hükmün Dairemizin 8.12.2004 tarih ve 9296-17965 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde taraflar avukatı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu:
Karar: Davacı, davalıdan Sarıyer koru evleri projesinde yapılan taşınmazlardan B-1 blok 10 nolu daireyi satın aldığını, 7 yılda teslim edildiğini, taahhüt edilen niteliklerde yapılmadığını ileri sürerek nefaset farkı olarak 500.000.000 TL. ve dairenin yüzölçümünün eksik olması nedeniyle uğradığı zarar 500.000.000 TL. nın faizi ile ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiş Dairemizin 8.12.2004 günlü ilamı ile hüküm, bozulmuş; taraflar karar düzeltme istemiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde <...Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar...> hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, ayrı bir tüketici mahkemesi var ise görevsizlik kararı verilmesi, ayrı bir tüketici mahkemesinin bulunmaması halinde ise ara kararı ile davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verilmesi gerekir. Bu husus temyiz aşamasında göz ardı edilerek mahkeme kararı esastan bozulmuştur. Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan karar düzeltme isteğinin kabulüne 8.12.2004 tarih 2004/9296 esas 2004/17965 karar sayılı bozma ilamı kaldırılarak, hükmün yukarıda açıklanan nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Bozma nedenine göre tarafların diğer isteklerinin incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle göreve yönelik karar düzeltme isteğinin kabulüne, 8.12.2004 tarihli bozma ilamımızın kaldırılması, hükmün açıklandığı şekilde BOZULMASINA, diğer karar düzeltme isteklerinin bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.06.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)