Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meclis anayasayı tümüyle değiştirebilir mi?

Yanıt
Old 28-12-2007, 23:47   #31
efekankaptan

 
Mesaj

Alıntı:
Yazan hukukun-üstünlüğü
Benim ilgimi çeken bir nokta daha var ki,bu nokta hala birşeyleri aşamadığımızı gösteriyor.Dikkat edilirse birçok kişi ülkenin geri kalmışlığını,eğitim sorunlarını,yolsuzlukları ve daha sayamadığım ilgisiz birçok meseleyi mevcut anayasaya fatura etmektedir.


Bu tür meseleleri anayasaya fatura etme tarihimizde yeni bir şey değil türk milletinin başı ne zaman sıkışırsa zaten sürekli anayasa da suç bulmuş. örneğin 1924 anayasasında iktidarı elinde tutanların yetkilerinin kısıtlanmamış olması nedeniyle 1961 anayasası yapılmıştır. 1961 anayasasında özgürlüklerin geniş olduğu düşüncesiyle 1971 de TSK müdahelede bulundu. daha sonrada farklı nedenlerden dolayı 1961 anayasasının yetersizliği nedeniyle 82 anayasası yapılmıştır. Olan bütün olayların sorumlusu bir anda anayasa oluvermiştir ve günah keçisi bi anda kendisini çöpte bulmuştur. Bence de anayasalar düzenlenmelidir olduğu gibi çöpe atılıp yeni bir anayasa yapma uğraşı içerisine girilmemelidir.
Old 30-12-2007, 11:58   #33
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

AKP NEDEN YENİ ANAYASA YAPAMAZ?

Sabih Kanadoğlu, Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanan “AKP yeni anayasa yapamaz” başlıklı makalesinde AKP'nin neden yeni bir anayasa yapamayacağını şöyle ifade etti:

"Anayasalar, devletin kuruluşunu, örgütlenmesini düzenleyen, yurttaşların temel hak ve özgürlüklerini güvence altına alan, siyasal iktidarları hukuk devleti kurallarıyla sınırlayan ve denetimini sağlayan, uzlaşmaya dayalı toplumsal sözleşmelerdir. Ancak çağdaş anayasalar bununla da yetinmemekte, devletin kuruluş felsefesi ile dayandığı temel ilke ve değerler yanında, ulaşılması amaçlanan hedefleri de belirlemektedirler.

Asli kurucu iktidar, anayasayı ilk kez veya yeniden yapan iktidardır. Genelde hukuksal boşluğun giderilmesi işlevini yüklenirler. Örneğin yeni bir devletin kurulması, savaşlar sonucu ortadan kalkan devletin yeniden kurulması veya var olan devletin anayasal düzeninin darbe yahut ihtilal benzeri etmenlerle yıkılması gibi. Prof Dr Erdoğan Teziç'in de vurguladığı üzere, asli kuruculuk, yürürlükte bir anayasa olmadığı ya da yürürlükteki anayasal düzene son verildiği durumlarda söz konusu olmaktadır. Tali (türev, ikincil) kurucu iktidar ise, yürürlükteki anayasanın kuralları içerisinde, anayasada değişiklik yapma yetkisi bulunan iktidarlardır.

Her asli kurucu iktidar, yaptığı anayasanın sürekli olduğu iddiasındadır. Bu amacı sağlamak üzere anayasal önlemler almaktadır. 1874 ve 1999 İsviçre, 1875 Fransız Anayasaları haricinde, bu güne değin hiçbir Anayasa, tali kurucu iktidara anayasayı bütünüyle değiştirme, bir başka deyişle ortadan kaldırma yetkisi tanımamıştır.

1982 Anayasasında da değiştirilebilme koşulları, 175 nci maddede gösterilmiş, ancak bu Anayasanın bütünüyle ortadan kaldırılabileceğine ilişkin açık veya kapalı her hangi bir yetki tanınmamıştır. Anayasanın 6 ncı maddesinde yer alan ‘Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz' hükmüyle tali iktidarların, Anayasayı yok sayarak yeni anayasa yapamayacakları vurgulanmak istenmiştir.

Son anayasa tartışmalarının başlangıcı, siyasal iktidarın 22 Temmuz seçim yengisinin verdiği güç ve cesaretle, yeni bir anayasa yapma girişimidir. 1982 Anayasasının, halk oylamasında % 91,37 kabul oyu almasına rağmen, gerek hazırlanışında ve halkoyuna sunulmasında demokratik yöntemlere uyulmaması ve gerekse içeriği itibarıyla çağdaş demokrasiyle uyumsuzluğu nedeniyle toplum tarafından özümsenmemesi, siyasal iktidar tarafından bir koz olarak kullanılmak istenmiştir. 1982 Anayasasında bu güne değin onüç kez değişiklik yapılmış ve seksenüç madde değiştirilmiştir. Buna rağmen özellikle yargı bölümünde yargı bağımsızlığını zedeleyen hükümler özenle korunmuştur.

‘İLK SİVİL ANAYASA' SÖZÜ KABA YALAN

Siyasal iktidar 1982 Anayasasında değiştirilmesi gereken maddeleri belirlemekten kaçınarak toptan yeni bir anayasa yapma arzusunu kamuoyuna sunmuştur. Bu sunuş'un öncesinde 1921 Anayasası tarihi gerçeği örtülerek, ‘ilk sivil Anayasa' kaba yalanı ortaya atılmış, ‘renksiz, ideolojisiz, Atatürk ilke ve devrimlerinden' arındırılmış anayasa yapma isteği dillendirilmiştir. Bir Anayasa hukuku uzmanına verilen sipariş, uzmanın seçtiği aynı düşünce yapısındaki altı uzmanın da katılımıyla oluşturulan kurul tarafından taslak haline dönüştürülmüş ve siyasal iktidara sunulmuştur.

İktidarın görevlendirdiği siyasilerle kurulan ortak çalışma sonucu ortaya çıkan metin, AKP'nin metni olarak tanıtılmış, sonra bundan vazgeçilerek son sözün parti genel başkanına bırakıldığı açıklanmıştır. Bu arada bir takım sivil toplum örgütleri de topluma yapılan çağrıyı samimi ve ciddi kabul ederek veya durumdan vazife çıkararak hazırladıkları yeni anayasa önerilerini ya da yeni anayasaya ilişkin önerilerini kamuoyuna açıklamışlardır. Siyasal iktidarın, yeni anayasa yapma yetkisi bulunmadığı gözetilmeden yapılan, toplumu yanıltıcı ve bir anlamda iktidara hedefine ulaşmada destek olarak görülebilecek bu çalışmalar, ‘incelemeye değmez' karşılığını almıştır.

BU BİR SİVİL DARBE GİRİŞİMİDİR

Bugün Türkiye AKP'nin yeni anayasa taslağını açıklamasını beklemektedir. Vardığımız aşamada üç konu önem kazanmaktadır:

I- 23 ncü dönem TBMM nin yeni Anayasa yapma yetkisi yoktur. Hele AKP iktidarının hiç yoktur. Yeni anayasa yapma koşulları yukarıda açıklanmıştır. Anlaşılmaktadır ki, AKP iktidarı ortamı uygun görerek 1982 Anayasası çerçevesinde aşamadığı, değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez Cumhuriyetin niteliklerini, kendi ideolojisine çevirmek amacını gütmektedir. Bu bir sivil darbe teşebbüsüdür. Ancak bilinmelidir ki bu teşebbüsü başarıya ulaştırmaya, istenen dinci oligarşik yapıyı kurmaya, hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. ‘Yeni anayasa yapmak için ille darbe mi gerekli' diyen, sipariş üzerine taslak hazırlayan kurul başkanının da çok iyi bildiği gibi, gerekmez."

http://haber.mynet.com/detay/guncel/...ik2007/N120021
Old 30-12-2007, 14:21   #34
hukukun-üstünlüğü

 
Varsayılan

Yeni anayasa yapımına,kanaatimce ihtiyaç olmamasından ötürü taraftar değilim.Sayın özge yücelin alıntılamış olduğu eski yargıtay başsavcısının makalesinde seçim sonuçlarından elde edilen cesaretle bahsetmiş olduğu partinin yeni anayasa yapmaya kalkıştığı öne sürülmektedir.Oysa seçim öncesinde sadece iktidarda ki parti değil şuan muhalefette bulunan partilerin de seçmene yeni bir anayasa vaadinde bulunduklarını biliyoruz.Eski bir yargıtay cumhuriyet başsavcısının bunu bilmemesi olanaksız. İkinci bir husus olarak,eski başsavcı makalesinde cumhuriyetin değiştirilmez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez özellikteki niteliklerinin bahsetmiş olduğu parti tarafından kendi ideolojileri doğrultusunda değiştirilmek istendiği belirtmektedir.Buna da galiba doğmamış çocuğa don biçmek denir.Daha anayasa taslağını görmeden bu minvalde değerlendirmeler yapmak ve bu şahsi değerlendirmeleri hukuken doğruymuş gibi savunmak yanlıştır.Bu belirtilenler ancak kişisel düşüncelerdir,hukuken doğru olan değildir.
Old 02-01-2008, 13:15   #35
themis-1987

 
Varsayılan

Sayın ahterr değiştirelemeyecek maddeleri düzenleyen maddenin değiştirilmesi ile değiştirilemeyecek maddelerin değiştirilmesi mümkün değil mi? bunu egelleyecek bir gerekçeniz var mı? saygılarımla...
Old 03-03-2008, 00:07   #36
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan themis-1987
değiştirelemeyecek maddeleri düzenleyen maddenin değiştirilmesi ile değiştirilemeyecek maddelerin değiştirilmesi mümkün değil mi? bunu egelleyecek bir gerekçeniz var mı?
Yanıt: Mümkün değil. Gerekçesi: Mantık.
Old 03-03-2008, 19:04   #37
themis-1987

 
Varsayılan

sayın Aladağ o halde ihtiyaçlar doğrultusunda anayasının o maddelirini geliştirilmesi yönünde bir adım atmakta mı mantıksız. Ayrıca bizim anayasamız için söylemeyorum diğer yabancı ülke anayasalarında önceden düzenlenmiş ama hükmünü yitirmiş maddelerin değiştirilmesi gerekmez mi. Sonuçta elbet kanunlar değiştirilecektir.hatta değiştirilemeyecek maddelirin varlığı mantığa aykırıdır. çünkü kanun koyucunun iradesi milletin iradesidir ve halk bunu istiyorsa değiştirilmesi gerekir. (şuanki durum için söylemiyorum çünkü ülkemizin böyle bir düzenlemeye ihtiyacı yok ama değiştirilmesine de engel teşkil edecek bir hüküm yok)
Old 04-03-2008, 08:06   #38
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Sayın themis-1987,
Anayasa yapılırken "değiştirilemeyecek hükümleri belirleyen hükümlerin de değiştirilemeyeceği" konusunda bir maddeye gerek duyulmamasının nedeni, mantık kurallarıdır. Çünkü "değiştirilemeyecek hükümleri belirleyen hükümlerin de değiştirilemeyeceği" kuralı konulsa bu kez "değiştirilemeyecek hükümleri belirleyen hükümlerin de değiştirilemeyeceği kuralının değiştirilerek, değiştirilemeyecek hükümlerin değiştirilebileceği" iddia edilebilir, bunu da dikkate almak gerekirse o zaman "değiştirilemeyecek hükümleri belirleyen hükümlerin de değiştirilemeyeceği kuralının değiştirilemeyeceği" kuralını koymak gerekebilirdi. Bu böyle sonsuza dek süreceği için de, Anayasa'nın "değiştirilemeyecek hükümler"den sonraki tüm (ve sonsuz sayıdaki) maddelerin "değiştirme yasağı" içerikli olması, Hukuk Fakültelerinin birinci sınıfındaki Anayasa Hukuku dersinin son derece kolay bir ders olması (zira tek öğrenilecek şey, değiştirilemez hükümler ve hepsi bir önceki maddenin değiştirilemeyeceğini öngören sonsuz sayıda madde olacak! ), yazılı bir Anayasamızın olmaması (sonsuz sayıda maddeyi sonsuz sayıda kağıda yazmak gerekeceğinden! ) vb. (bu sonuçlar da sonsuza dek devam edilebilir) gerekirdi.

Oysa Anayasa yapıcı da biliyordu ki, mantık kuralları "yaşam kuralları hiyerarşisinde" Anayasa'nın üstündedir.
Old 04-03-2008, 21:09   #39
themis-1987

 
Varsayılan

Sayın aladağ, etkisini yitirmiş, kullanılmayan hükümlerin değiştirilmesi gerektiğini düşünmek sizce mantık gerektirmez mi isminin değiştirilemeyecek olması o hükmün değiştirilemeyeceği anlamına gelmez Bu nedenle bence değiştirilemeyeceğini düşünmek mantığa uygun değil ve aynı zamanda değiştirilemeyecek hükümlerin varlığı mantıka uygun değil. zira sizin de dediğiniz gibi bu hükümlerin bir tanesinin bile varlığı sonsuza kadar uzamasına neden olur
Old 05-03-2008, 01:04   #40
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Sayın themis-1987, anlamak istemediğiniz bir nokta var sanırım. Anayasalar devletin temel metnidir, orada "kullanılmayan hükümler" olmaz. Yazdıklarımı da anlamak istemiyorsunuz sanırım, çünkü yazdıklarımdan tam ters bir anlam çıkarmışsınız.
Old 05-03-2008, 16:04   #41
hukukun-üstünlüğü

 
Varsayılan

Anayasanın değiştirilemeyecek hükümlerine dikkat ederseniz bu hükümlerin zaten olağanüstü bir neden olmadığı müddetçe canlılığını yitirecek hükümler olmadığını görürüz.'İhitayaçlar doğrultusunda' kavramını kullanırken lütfen anayasamızın ilk 3 maddesini dikkate alalım.Hangi ihtiyaç bu maddelerde öngörülen hükümlerin değiştirilmesine yol açabilir ki?İlk 3 madde çerçeve bir düzenleme getirmektedir ve devletin temel niteliklerini yani kimliğini ortaya koymaktadır. Her kavramı her yerde kullanmak yerine,kavramı kullanmak istediğiniz alanı araştırıp öğrendikten sonra belirleyip kullanmanız daha doğru olur.
Old 05-03-2008, 18:41   #42
themis-1987

 
Varsayılan

sayın hukukun ustunluğu unutmayın devlet yönetimleri de değişir.sizin kavramlar hakkında biraz daha ayrıntılı araştırma yapmanız gerekir.Ayrıca cumhuriyetin nitelikleri ele alındığında örneğin sosyal devlet dünya ülkelerinde tasviye sürecine girdi ve bizim ülkemizde de sosyal devlet refah devletine dönüşmeye başladı Bu değişim bile tek başına değiştirlemeyecek maddelerin değiştirilme olanagının olması gerektiğini gösterir.
Old 05-03-2008, 18:57   #43
themis-1987

 
Varsayılan

Sayın aladağ,sanırım ya ben size kendimi iyi ifade edemedim ya da siz beni anlamak istemiyorsunuz.Öncelikle anayasalar insan haklarını güvence altına alır devlet organlarını düzenlemenin yanı sıra asıl amacı budur. Anayasaya değiştirilmeyecek hükümler koymak bu hakları güvenceye almaktan öte daha başlangıçta insan hak ve özgürlüklerini sınırlar. Keza insan hakları durağan değil genişlemekte olan haklardır ve insan hakları olması gerekeni amaçlar.Böyle bir metne önem arz eden konularda o maddelerin değiştirilmesini zorlaştırmak için nitelikli çoğunluğun aranmasını anlayabilirim de değiştirilemeyecek hükümlerin varlığını anlıyamıyorum zira bu hukukun genel ilkeleriyle bağdaşmaz.şuan böyle bir ihtiyaç olmasa bile hukukun genel ilkeleri esas alınarak (bence) değiştirilemeyecek hükümlerin değiştirilmesinde hukuka aykırılık yoktur.
Old 05-03-2008, 20:52   #44
themis-1987

 
Varsayılan

Bence tüm bu tartışmalar yerine ülkenin neye ihtiyacı olduğu araştırılmalıdır. çünkü ihtiyaç ancak değişimi gerektirir SAYGILARIMLA....
Old 17-03-2008, 01:06   #45
Ahmet Turan

 
Varsayılan

Anayasa ilk 4 maddesi hariç tamamen değiştirilecektir. Değiştirme yetkisi de bu milletin vardır. Gerisi teferruattır.
Saygılarımla.
Old 10-04-2008, 15:27   #46
ege

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Ahmet Turan
Anayasa ilk 4 maddesi hariç tamamen değiştirilecektir. Değiştirme yetkisi de bu milletin vardır. Gerisi teferruattır.
Saygılarımla.

bu noktada asıl soru şimdi sorulmalı o zaman,

"neden ilk 4 maddesi hariç?"
Old 14-04-2008, 16:11   #47
kmaral

 
Varsayılan

Anayasa konusundaki gelişmişlik düzeyi ve sosyolojik açıdan yaklaşımınızı doğru buluyorum.Anayasa nihayetinde bir metindir ve İngiltere'nin bir Anayasası dahi (yazılı) yoktur.Ama gelişmişlik düzeyi ve toplumsal refahı ortadadır.

Aslında tartışmamıza şuradan başlamalıyız;Anayasa'nın oluşturmak istediği Devlet Sistemimiz nedir??Anayasa hukuku hocalarımızın hepinizib bildiği gibi yazdıkları kitapların verdikleri derslerin yarıya yakını mevcut sistemi yani 82 Anayasasının ortaya koymaya çalıştığı sistemi tanımlama gayretiyle geçer..

Rahmetli Yavuz sabuncu yarı parlamenter der,Erdoğan Teziç hoca başkanlığa yakın yarı parlamente sistem der..Anayasamızı hazırlayan CUNTA ya sorarsanız Parlementer sistem der.. Anayasadan kaynaklanan sorunlar tabiki Anayasa değişiklikleriyle çözülmelidir..Ancak Güven duyulmayan siyaset kurumu mutabakat sağlayamaz ve uzlaşısız Anayasa halktan kopar..Kurumlarla halk gereksinimleri karsılanamaz olur ve Anayasal kurumlarla halk karşı karşıya gelir..Tıpkı bugün olduğu gibi..

Sorunun çözümü Türkiye'nin sistemini belirlemesiyl mümkündür..

Saygılarımla..
Old 19-06-2008, 13:09   #48
dogukansavas

 
Varsayılan

Buradaki tartışmaları izlerken konunun iki ana bacakta tatışıldığını görüyorum. Bunlardan birincisi hukuki, diğeri ise siyasidir:

Hukuki olarak benim nacizane görüşüm, TBMM'nin Anayasa'nın ilk 4 maddesi hariç ve bunların içeriğiyle çelişmeyecek şekilde, diğer tüm maddelerini değiştirebilme yetkisine sahiptir. Anayasa mahkemesi'nin ikinci kez aynı yönde karar vererek oluşturduğu içtihatla birlikte meclis ilk 3 maddenin içeriğine aykırı olmayacak şekilde değişikliği "normal bir anayasa değişikliği" gibi gerçekleştirebilir. Fakat hukuki olarak bundan daha fazlasını yapma şansı yoktur.

Siyasi olarak ise, bazı arkadaşlar Anayasa'nın varlığını biraz hafife alıyorlar gibime geliyor. Eninde sonunda dönüp dolanıp İngiltere'ye çıkıyorlar. Konumuzun onlarla hiçbir alakası yok. Anayasa devletin temel belgesinin ötesinde, bizlerin de aramızda oluşturduğumuz bir yaşam sözleşmesidir. Bu yaşam sözleşmesi ancak "güçlü" bir şekilde "bizim" üzerimize çıkan bir yapı tarafından tamamen değiştirilebilir. Buda ancak mevcut yönetimin zorla el değiştirmes, yahut halkın direnme hakkını kullanması ile olur (61 Anayasası'nda bu vardı). Yani burada anayasasnın tamamen değişmesi ancak "bilinen" yollarla mümkündür. Burada unutlmaması gereken şey ise Anayasa'nın tamamen değiştirilmesinin meşruluğu her zaman tartışmalıdır, fakat bir anayasa kendisini kuranların meşruluğu ile bağlı değildir. Zira meşru yollarla başa gelmeyenler, evrensel ve ulusal hukuk ilkelerine bağlı bir anayasa ortaya çıkarabilirler.
Old 22-06-2008, 12:25   #49
kapgan

 
Varsayılan

Benim de uzun süredir aklımda olan soru şu,
Şu an ki siyasi iktidar neredeyse yarıyarıya oyla geldi,meğer ki bir dahaki seçimde A veya B partisi farketmez,%80 oy ile gelse ve iktidar dese ki anayasayı ilk 4 madde de dahil değiştireceğiz;Veya halk oymalamasına sunulsa halk da %70 veta çoğunlukla kabul etse yine de değiştirilemez mi ilk 4 madde??
Old 25-06-2008, 15:05   #50
AvTürk

 
Varsayılan

ilk 4 madde dahil bütün anayasa değiştirilebilir. sn özgenin de belirttiği gibi yeni bir anayasa yapılırken bağlı kalınan bir pozitif hukuk yoktur
Old 25-06-2008, 15:48   #51
uye8490

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AvTürk
ilk 4 madde dahil bütün anayasa değiştirilebilir. sn özgenin de belirttiği gibi yeni bir anayasa yapılırken bağlı kalınan bir pozitif hukuk yoktur

Sayın Yücel ,Sabih Kanadoğlu'nun Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanan bir makalesini eklemiş.

Söz konusu makalede de mevcut her iktidarın asli kurucu iktidar özelliği taşımadığı, asli kurucu iktidarın "yürürlükte bir anayasa olmadığı ya da yürürlükteki anayasal düzene son verildiği durumlarda söz konusu" olabilceği vurgulanmaktadır.

Bu arada yazdıklarımdan benim de her asli kurucu iktidarı meşru gördüğüm şeklinde bir sonuca ulaşılmasını da istemem.

Değiştirile değiştirile özüne yabancılaştırılmış ,olabildiğince antidemokratik bir hale getirilmiş bir anayasayı sırf " ilk haliyle dünyanın en özgürlükçü anayasalarından biri" olarak kabul edildiği için , son haliyle bile tahammül edilemez olarak görüp, yerine olabildiğince antidemokratik hükümler içeren anayasayı halka kabul ettiren asli kurucu iktidarları da meşru görmediğim gibi...

İlk dört maddenin ,özellikle de cumhuriyetin niteliklerinin son yıllarda hep böyle tartışma konusu yapılmasını ben ,açıkçası pek iyiniyetli bulmuyorum.
Old 02-07-2008, 12:50   #52
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Sayın yaren'in yazdıklarına aynen katılıyorum.

Ayrıca belirtmek isterim ki AvTürk ilk 4 maddenin değiştirilebileceğine benim yazdıklarımı dayanak olarak gösteriyor ancak ben bu görüşte değilim. Anayasa yapılması için gerekli koşulları daha önceki mesajlarımda belirttiğim için tekrara gerek görmüyorum, bu niteliklere sahip anayasa yapıcı kurucu meclis pozitif kurallarla değil devletin kuruluşunu açıklayan, toplumun bir arada yaşamasını sağlayan, devletin kuruluş anayasası olan 1921 ve 1924 Anayasalarında belirlenmiş temel ilkeleriyle bağlıdır. Yani bu cumhuriyetin laik, sosyal, demokratik ve ortak bir geçmişi paylaşmak ve bir arada yaşama arzusu içinde olmakla açıklanan ulusçu nitelikleri asla değiştirilemez, bu yasağın güvencesi cumhuriyeti kuran ulus iradesidir. Ulus ise geçmişte yaşayan ve cumhuriyeti kuran, bugün yaşayan ve gelecek nesillerde yaşayacak toplumu anlatan ve dolayısıyla oylara, seçim sistemlerine sığdırılamayacak kadar farklı bir kavramdır.
Old 02-07-2008, 13:56   #53
ege

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Özge Yücel

Yani bu cumhuriyetin laik, sosyal, demokratik ve ortak bir geçmişi paylaşmak ve bir arada yaşama arzusu içinde olmakla açıklanan ulusçu nitelikleri asla değiştirilemez,
bu yasağın güvencesi cumhuriyeti kuran ulus iradesidir. Ulus ise geçmişte yaşayan ve cumhuriyeti kuran, bugün yaşayan ve gelecek nesillerde yaşayacak toplumu anlatan ve dolayısıyla oylara, seçim sistemlerine sığdırılamayacak kadar farklı bir kavramdır..
Sn. Özge Yücel bu güzel tanımlamalarınız için teşekkür ederim
Old 04-07-2008, 11:52   #54
kapgan

 
Varsayılan

Asla aksi bir devlet düzeni düşünmemekle beraber; 80 yıl önce kurulan bir ülkedeki insanların torunları olarak eğer şu an yaşayan oy kullanabilen 40 milyonun 35 milyonu biz bu niteiklerde cumhuriyet istemiyoruz şeklinde bir hükümeti başa getirmesi durumnda yine de bu halk aynı kurallarla yani benımsemendikleri kurallarla yaşamaya mecbur mu diye düşünüyorum.
Old 04-07-2008, 13:57   #55
uye8490

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kapgan
Asla aksi bir devlet düzeni düşünmemekle beraber; 80 yıl önce kurulan bir ülkedeki insanların torunları olarak eğer şu an yaşayan oy kullanabilen 40 milyonun 35 milyonu biz bu niteiklerde cumhuriyet istemiyoruz şeklinde bir hükümeti başa getirmesi durumnda yine de bu halk aynı kurallarla yani benımsemendikleri kurallarla yaşamaya mecbur mu diye düşünüyorum.

Herşeyden önce şu konuya açıklık getirelim : 85 yıl önce kurulan yapılanma ,ülke
değil ,devlettir.Ülke ,ortak bir geçmişe sahip insanların üzerinde yaşadığı
toprak parçasıdır çünkü.

Mesajınızı anlamakta açıkçası zorlandım ve hala da zorlanıyorum.
Yanılıyorsam düzeltin ama anlayabildiğim kadarıyla ,"oy kullanabilen 40 milyon vatandaşın 35 milyonu "biz bu niteliklerde bir cumhuriyet rejimden şikayetçiyiz" derse yine de benimsemedikleri niteliklerde bir cumhuriyet rejiminin geçerli olduğu bir düzende yaşamak zorundalar mı" şeklinde bir soru yöneltmişsiniz.

Hukuk devleti niteliğini taşıyan bir cumhuriyet rejiminin, çoğunlukçu demokrasi anlayışına değil de çoğulcu demokrasi anlayışına göre şekillenmesi gerektiği yönündeki görüşe göre 40 milyon seçmenin 35 milyonunun "biz bu niteliklerde bir rejim istemiyoruz " diyerekten sizin de belirttiğiniz gibi, bir hükümeti bu amaçla başa getirmeleri, cumhuriyet rejimini reddetmelerini meşrulaştırmaz.

Hem cumhuriyet rejiminin temel esaslarını belirleyen ve bir nevi kuruluş anayasası niteliğinde olan 1921 ve 1924 anayasalarında şekillenen ve günümüze dek süren , anayasa hukukukumuza da hakim olan ilkelere göre de çoğunluğun "biz bu niteliklerde bir cumhuriyet rejimini öngören bir anayasayı kabul etmiyoruz,bize göre cumhuriyetin nitelikleri şunlar şunlar olsun"deme lüksü yoktur.
Old 04-07-2008, 14:20   #56
themis-1987

 
Varsayılan

Öncelikle meşruluk anlayışından bahsetmek istiyorum meşruluk çoğu zaman yasal olanla paralellik gösterse de aslında eş anlamlı değildir. Yapılan bir uygulamanın veya iktidarın meşru olabilmesi için o ülkedeki çoğunluğun kannaati o uygumanın veya iktidarın meşru olduğu yönünde ise ancak o iktidar veya yapılan uygulama meşru olur.Keza 35 milyonun dediğini yapmamak 5 milyonun dediğini yapmak o iktidarın ve uygulamanın meşruluğunu kuşkuya düşürür. Bu durumda ben sayın Yaren in aksine sayın Kapgan'ın görüşüne katılıyorum. 35 milyonun değiştiremeyeceğini söylemek sistemin kendi kendisiyle çelişmesine sebep olacaktır. zira bu Cumhuriyetin uygulanma şekli olan demeokrasiye de aykırılık teşkil eder. SAYGILARIMLA...
Old 04-07-2008, 14:26   #57
uye8490

 
Varsayılan

35 milyon seçmen "biz laiklik ilkesini temel alan bir cumhuriyet rejimi değil,din kurallarını temel alan

bir cumhuriyet rejimi istiyoruz "diyecek ve bu istekleri de "çoğunluğun görüşü olduğu için " meşru

sayılacak!

Ve bu çoğunluğun başa getirdiği bir iktidar da çoğunluk bunu istiyor diye ,5 milyonluk azınlığa din

düzenini dayatacak.Bu mu demokrasi?
Old 04-07-2008, 15:03   #58
halit pamuk

 
Varsayılan

Dayanamadım yazıyorum.

Milli irade, çoğunluğun iradesi gibi kavramlar, kelimeler demokratik değil tam aksine antidemokratik kavramlardır. Fasizmin temel kavramlarıdır. Faşişt Franco'nun, Hitler'in ve Mussolinin üzerine basa basa kullandığı kavramlardır, sözcüklerdir.

Demokrasi denen şey de çoğunluk için değil, azınlık için bir güvencedir. O nedenle olamazsa olmazdır.

Ben anlamıyorum, bu kadar kavramlar birbirine karıştırılır mı?

Yakında kadınların erkeklerrin ayaklarını yıkaması özgürlüğünden bahsedilirse hiç şaşırmayacağım.
Old 04-07-2008, 15:47   #59
themis-1987

 
Varsayılan

Sayın Adnan KORAY Demokrasi azınlık için güvencedir ama unutmaması gereken birşey de vardır. azınlık lehine çoğunluğun haklarının kısıtlanmayacağıdır Yani bu güvence kavramı tamamen çoğunluğun iradesini kıpırdamayacak hale getirmemelidir.(güvence sağlanan kısım haricinde) Ayrıca milli egemenliğin kurucusu olan Rousseau ya göre genel irade yani milli irade millet egemenliğnin temel kavramıdır ve bizim ülkemizde de halk egemenliği değil milli egemenlik hakimdir bunu hatırlatmak isterim. Hitler'in bu kavramı dayanak almış olması antidemokratik olduğunu göstermez zira Hitler kanuna uygun bir iktidardı ama meşru bir iktidar değildi.
Sayın Yaren bu gibi önemli konularda daha nitelikli bir çoğunluk aranması gerekir.Saygılarımla..
Old 04-07-2008, 15:56   #60
uye8490

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan themis-1987

Sayın Yaren bu gibi önemli konularda daha nitelikli bir çoğunluk aranması gerekir.Saygılarımla..

Din temelleri üzerine kurulu bir devlet düzeni için mi bu aranması gereken

nitelikli çoğunluk?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Çek Keşidecisi Hamil İle Anlaşıp Tarihi Değiştirebilir Mi ragıp Hukuk Sohbetleri 25 25-12-2009 11:32
Meclis gençleri duydu Av.Ayşe Hukuk Haberleri 7 19-08-2008 11:37
Meclis’te ’uyum’ mesaisi sürüyor ahmetsacit Hukuk Haberleri 0 25-09-2006 11:21


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07505298 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.