Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Ağır Tahrik

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 30-09-2006, 23:33   #1
dark

 
Varsayılan Ağır Tahrik

MADDE 29. - (1) Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.

MADDE 82. - (1) Kasten öldürme suçunun;
a) Tasarlayarak,
b) Canavarca hisle veya eziyet çektirerek,
c) Yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle,
d) Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı,
e) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
f) Gebe olduğu bilinen kadına karşı,
g) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
h) Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla,
i) Kan gütme saikiyle,
j) Töre saikiyle,
İşlenmesi halinde, kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
Ağır tahrik konusuna değinmek istedim önceki yasada yer almayan töre saikiyle ibaresine yeni ceza yasamızda yer verilmiştir.. ancak uygulamalardaki yetersizlikler hala alelendir..ağır tahrik indirimlerinde hakimin vicdani kanaatine yer verilmesi doğrumudur? Yeni bir düzenlememi gerekmektedir? Cezalar ve/veya ağır tahrik indirimleri caydırıcımıdır?Bu kanaatlerde normların etkisi varmıdır(namus v.b töre cinayetlerinde toplumsal namus anlayışı ve hakimlerin kanaatlerine etkisi)
Old 01-10-2006, 09:25   #2
Brusk

 
Varsayılan

Töre saikiyle adam öldürme şeklindeki yasanın yeni getirdiği şekil tamamen gereksizdir bana göre bu hususun yasada yer almasında birazda basın etkili olmuştur.
Özellikle Doğuş G.Doğu ve karadeniz bölgelerimizde daha sık yaşanan basitçe kan davası şeklinde bilgidiğimiz ezeli husumet te zaten töre saikiyle işlenmiş suçlardır, öte yandan yine namus meselesi adı altında işlenen cinayetlerde genelde aile bireylerinin biriin yaşamına son verilirki bu madenin karşılığı da zaten usul ve füruua karşı işlenen suçlar bendinde düzenlenmiştir. Bu sebeple salt töre saikiyle şuçun işlenmesi şeklindeki düzenleme gereksizdir.
BU suçlarda genel olarakTahrik Hükümleri uygulanmaz çünkü zaten suçun işleniş biçimi ve saiki cezanın ağırlaştırılmasını gerektirir bir haldir bu sebeple bu suçlarda tahrik hükümleri uygulanmaz yasanın bu düznlemedeki amacı aileler arasındaki uzun yıllara varan va bir çok kişinin katledilmesine yol açan kad davasının sürdürülmesini önlemektir.
Ancak ben bu duruma karşıyım. Genel bir ceza düzenlemesi işte böyle durumlarda bazı haksız durumlara sebep olmaktadır Şöyleki Bölgenin sosyal yapısı suçun işlenişinde son derece etkilidir. Doğu ve G.Doğuda babası öldürülmüş biri o bölgedeki osyal yapı, toplumsal inanış ve değerler bakımından sanığı o suçu işlemeye adeta zorlamaktadır. Babasının kanının yerde kaldığını bunun öcünün alınmasının gerektiğini belirten aile bireyleri ve çevrenen gelen tepkiler sebebiyle esasen suç işlemek kişiliğinde v eniyetinde olmayan masum bir insan işte salt bu baskılar sebebiyle adeta toplumca azmettirilerek babasını vuranı öldürmek zorunda kalıyor. İşte burada sanığın elinde olmayan ve ve onu adeta suça sürükleyen bir toplumsal baskının da olduğunu unutmamamak gerekir. Böyle bir yangılamada sadece sanığın değil onu bu suç yoluna iten kişilerin de sıkıca takibi ile cezalandırılması gerektiği inancındayım
Old 02-10-2006, 21:41   #3
dark

 
Varsayılan

sayın Brusk
''...toplumsal inanış ve değerler bakımından sanığı o suçu işlemeye adeta zorlamaktadır. Babasının kanının yerde kaldığını bunun öcünün alınmasının gerektiğini belirten aile bireyleri ve çevrenen gelen tepkiler sebebiyle esasen suç işlemek kişiliğinde v eniyetinde olmayan masum bir insan işte salt bu baskılar sebebiyle adeta toplumca azmettirilerek babasını vuranı öldürmek zorunda kalıyor. İşte burada sanığın elinde olmayan ve ve onu adeta suça sürükleyen bir toplumsal baskının da olduğunu unutmamamak gerekir...''

Toplumca azmettirilen yani belli bir kurgu etrafında dönen yada planlanmış eylemler olduğu burada da ağır tahrik indirimi söz konusu olamayacağı açıktır..ancak bu azmettirme ,suça sürükleme konusunda sizinle hemfikirim sıkıca bir takip ve azmettirenlerinde cezalandırılması gerekir.
Old 29-10-2006, 19:31   #4
berfin alev ateş

 
Varsayılan

bie hukuk öğrencisi olarak üstadlarıma şu soruyu sormak istiyorum bu konuda beni aydınlatacağınıza inanıyor şimdiden saygılarımı sunuyorum ortada bir kan davası var ancak kişi bu davayı sürdürmek niyetinde olmayıp toplum tarafından aşşağılanması bir yana kişinin kanlısı tarafından aşşağılanması(zor bi durum ama olmayacağını kimse garanti edemez dimi ama)kişide de bu elem sonucu ve toplumun baskısıda zaten artı bi sebep cinayet bu nedenlerle işlenirse burada verilecek ceza ağır tahrik kapsamında mı ele alınacak yoksa kasten adam öldürme suçu8nun nitelikli halini mi alacak öldürülen taraf kanlısı olduğu için
Old 28-05-2007, 10:44   #5
nurullah_karakas

 
Varsayılan

burda bende bır soru eklemek ıstıyorum toplumsal ahlak ceza hukukuna dayatılabılır mı?dayatılma nedenlerı ne olabılır dayatılamama nedenlerı ne olabılır?
Old 28-05-2007, 16:56   #7
üye17894

 
Varsayılan

Sayın Berfin Alev Ateş;

Bende Hukuk Fakültesi 2.sınıf öğrencisiyim.Kan gütme saikiyle öldürme suçunu işlemek TCK_MD:82/k bendinde kasten öldürme suçunun ağırlaştırılmış şekli olarak düzenlenmiştir.Kanun koyucunun bu hükme yer vermesindeki amaç ülkemizde özellikle Güneydoğu ve Kardeniz bölgesinde töre ve kan gütme saikiyle işlenen suç oranını azaltmaktır.Caydırıcı bir durumdur.Haksız tahrike gelince TCK_md:29 ''HİDDETLİ VE ŞİDDETLİ ELEMİN ETKİSİYLE SUÇ İŞLEYEN'' ibaresine yer vermiştir.Elbette kan gütme saikiyle adam öldürme suçunu işleyen bir kişi şiddetli bir elem etkisi altında o suçu işlemiştir.Ancak burda haksız tahrik hükümlerinin uygulanması durumunda ülkemizde bu sebeple işlenen suçlarda otomatikmen bir artış olacağı kanısındayım.Kanun koyucu TCK nın ilgili hükmünde adam öldürmenin nitelikli hallerini düzenlerken kan gütme saikiyle işlenen suçları ağırlaştıcı neden olarak düzenlemiştir.Bu sebeplerden dolayı öyle bir olayı haksız tahrik kapsamında değerlendirmemiz yanlış olur diye düşünüyorum.Olayı iştirak açısından değerlendirebiliriz diye dsşünüyorum.Artık suçu işleyen her kimse detaylı bir araştırma sonunda onu suça teşvik edenleri feri maddi fail olarak cezalandırılması yoluna gidilebilinir.Bildiğim kadarıyla yazdım ÜSTANLARIMIZIN da yorumlarını bekliyoruz.

SAYGILARIMLA
Old 03-06-2007, 02:43   #8
v.emre

 
Varsayılan

sayın berfin alev ateş
sanırım forumda demek istediğiniz failin haksız tahrik hükümlerinden faydalanıp faydalanamayacağı.töre saikiyle adam öldürmede haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını zararlı görüyorum.zaten yargıtay da verdiği kararlarda adam öldürmenin nitelikli hallerine göre karar vermekte.çünkü her öç alma duygusunun nüvesinde tahrik bulunur.vereceğiniz ceza caydırıcı olmazsa yeni hukuk dışı eylemlerle karşılaşabilirsiniz.bu da toplumsal düzeni kökünden sarsar.yani kısacası haksız tahrik hükümleri uygulanmamalıdır.
Old 29-09-2007, 00:50   #9
Mehmet Taşcı

 
Varsayılan Farkli DÜŞÜnelİm

Bir de şöyle düşünelim.
Babasını çok seven bir delikanlı düşünün. Babası haksızlığa uğuyor ve öldürülüyor. Babasının öldürülmesi ve ölümü ile genç büyük bir elem ve gazap içine düşüyor ve öldüren faili gidip öldürüyor.
Gerçekte evvelliyatından beri süregelen bir kan davası yok.Ancak babasını haksız yere öldürüldüğünü düşündüğü ve ölümüne çok üzüldüğü için suç işliyor. BURADA TÖREDEN BAHSEDEBİLİRMİYİZ.
HANGİ SOMUT OLAYLARI TÖRE KABUL EDECEĞİZ?
Aynı olay akdeniz bölgesinde yaşansa TÖRE kabul eilebilir mi?
Olayın işlendiği bölgenini değişmesi TÖRE vasfını mı kazandırır?
babasının öldürülmesi karşı konulmaz bazı duygu ve düşünceler yaştmaz mı?

HUKUK DİĞER BİLİM VE DİSİPLİNLERDEN FARKLIDIR.
Diğer bilimler toplumun önüden gider ve toplum bu bilimlerin ortaya koyduğu yenilik, prensip ve getirilerden faydalanır. HUKUK ise toplumun arkasından gider; toplum değiştikçe, geliştikçe ve toplumda ihtiyaç ortaya çıktıkça HUKUK oluşur. Örneğin: Bilgisayar, internet ve bilişim teknolojileri ortaya çıkmadan ve yaygınlaşmadan önce BLİŞİM SUÇLARINDAN bahsedilemezdi. Çünkü toplumda bu yönde bir HUKUKİ düzenlemeye ihtiyaç bulunmuyordu. Toplum değiştikçe ve ihtiyaç ortaya çıktıkça HUKUK OLUŞUR.
Önemli olan şudur: HUKUK TOPLUMU NE KADAR GERİDEN TAKİP ETMEKTEDİR. Toplumu hemen gerisinden mi takip ediyor yoksa bir hayli griden mi geliyor. Bizim ülkemizde HUKUK toplumun bir hayli gerisinden gelmekte HATTA TOPLUMA YETİŞEMEMEKTEDİR.
29.md. ile 82/j fıkrasını da böyle düşünmek gerekir. ÖNCE TOPUMUN müspet yönde değişmesi gereklidir. Toplumun sosyal ve ekonomik durumunu düzeltmedikçe, eğitim ve öğrenim hizmetlerini gereği gibi yaygınlaştırmadıkça ve nihayet toplumun sorumluluk ve ENTELLEKTÜEL seviyesi arttırılmadıkça BU VAHİM HADİSELERİN YASA İLE ÖNÜNE GEÇMEK İMKANSIZDIR.
Şunu da nutmayalım TÖRE cinayeti bize özgü değildir. ŞARK toplumlarını tümünde var olan ilkel bir uygulmadır.
TÖRE SAİKİ İLE DEĞİL DE , GERÇEKTEN DUYDUĞU ELEM VE GAZABIN ETKİSİ İLE SUÇU İŞLEYENLERE DE HAKSIZLIK YAPMAMALIYIZ. İş yasaları uygulayan Mahkemelere düşüyor.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ağır Roman Bona_fides Kültür ve Sanat 0 12-10-2006 00:01
Ağır işgaller sayıştay raporunda ahmetsacit Hukuk Haberleri 0 08-10-2006 11:20
İnternette düşüncenin cezası ağır obaykan Hukuk Haberleri 1 11-08-2006 21:12
Özel Tahrik Hali glossator Meslektaşların Soruları 0 07-09-2002 21:44


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04818392 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.