Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Çekte İmzanın İnkarı - Ceza Davası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 01-02-2008, 12:55   #1
hırs

 
Varsayılan Çekte İmzanın İnkarı - Ceza Davası

merhaba.borçlu çek şikayelerinde verdiği ifadelerinde çek benim çekimdir ,demiş çekteki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmiştir.ve hatta
çeklerden biri için de 3167 sayılı yasa gereğince cezalandırılmasına karar verilmitir.ancak borçlu çek şikayetlerinde çekleri kabul etmesine rağmen icra mahkemesinde dava açarak imza inkarında bulunmuştur.bu durumda icra mahkemesinde açılan davanın reddi gerek mez mi? bu konuda içtihat arıyorum
yardımcı olabileceklere şimdiden teşekkür ederim.
Old 01-02-2008, 13:22   #2
Av.Nilay TOPRAK

 
Varsayılan

Sn meslektaşım,
Borçlu şikayet aşamasında çekleri görüp,kendisine ait olduğunu kabul ettiği için davasının reddedileceği kanaatindeyim.Bire bir örtüşmese de aşağıdaki karar işinizi görür umarım.İyi çalışmalar...

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 1992/6951
Karar: 1992/8712
Karar Tarihi: 24.06.1992
ÖZET: İmza incelemesine 2. derecede esas alınan çek daha önce borçluya gösterilmemiş, imzanın kendisine ait olup olmadığı sorulmamıştır. 18.6.1989 keşide tarihli çekteki imza borçlu tarafından kabul edilmediğine göre imza incelemesine esas alınamaz ve raporun son bölümüne itibar edilerek itiraz reddedilemez. Raporun 1. bölümü imzanın borçlu elinden çıkmadığına ilişkindir. Gerek inceleme, gerekse incelemeye esas alınan belgeler yeterli niteliktedir. İmza inkarının kabulü gerekir.
(2004 S. K. m. 170)
Dava: Merci karar
ının onanmasını mutazammın 26.3.1992 tarih ve 9324/3770 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 4.6.1992 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Borçlu takip dayanağı çekteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmüştür. İmza örnekleri toplanıp bilirkişi incelemesi yönüne gidilmiştir. 7.2.1991 tarihli bilirkişi raporunda gönderilen imzalar yeterli görülmemiş, borçlunun başka imzaları da istenmiştir. Yeni imza örnekleri toplanarak 20.3.1991 tarihli oturumda dosya yeniden bilirkişilere gönderilmiştir. Bu arada alacaklı vekili duruşma dışında 22.3.1991 tarihli bir dilekçe ile borçlunun imzasını taşıdığını iddia ettiği 18.6.1989 keşide tarihli yeni bir çek ibraz etmiştir. Bu çekin dahi karşılıksız olup ödenmediği daha sonra alınan bilirkişi raporunda belirtilmiştir. Son alınan 25.4.1991 tarihli bilirkişi raporunda, borçlunun birçok imzasını taşıyan belgelerin incelendiği ve sonuçta takip dayanağı çekteki imzanın borçlu tarafından atılmış olamayacakları kanısına varıldığı saptandıktan sonra 22.3.1991 tarihli dilekçe ile duruşma arasında ibraz edilen çekteki imza ile takip dayanağı çekteki imzanın aynı şahıs tarafından atıldığı bildirilmiştir. Borçlu vekili 31.5.1991 tarihli oturumda 2. çekteki imzanın müvekkiline ait bulunmadığını beyan etmiştir. İmza incelemesine 2. derecede esas alınan çek daha önce borçluya gösterilmemiş, imzanın kendisine ait olup olmadığı sorulmamıştır. 18.6.1989 keşide tarihli çekteki imza borçlu tarafından kabul edilmediğine göre imza incelemesine esas alınamaz ve raporun son bölümüne itibar edilerek itiraz red edilemez. Raporun 1. bölümü imzanın borçlu elinden çıkmadığına ilişkindir.
Sonuç: Gerek inceleme, gerekse incelemeye esas alınan belgeler yeterli niteliktedir. İmza inkarının kabulü gerekirken reddi isabetsizdir. Bu yöne ilişkin merci kararı bozulmak gerekirken onandığından borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne dairemizin 26.3.1992 tarih, 9324/3770 sayılı onama kararının kaldırılmasına, 31.5.1991 tarih ve 111/139 sayılı merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK
’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 24.06.1992 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Old 03-02-2008, 02:05   #3
Mehmet Taşcı

 
Varsayılan

Sayı mslektaşım,
Bu hususta yargıtay kararı aramanıza gerek yok.
Sizin de çok iyi bildiği gibi; ceza mahkemesinde tespit edilen ( ceza mahkemesi tarafından sabit olduğu görülen) maddi vakıalar hukuk mahkemelerini bağlar. Hukuk hakimi resen maddi olaylarda açısından ceza dosyasındaki tespitleri esas alır.
Davacı ( çekborçlusu) Ceza davasında imza benim demişse iş bitmiştir. Zira imzannı atılması maddi bir olaydır ve ceza mahkemesinin yargılama aşamasında sabit olmuştur.
İllaki bir Yargıtay kararına gerek yok.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
çalıntı çekte istirdat davası,iyi niyet iddiasının çürütülmesi elboy Meslektaşların Soruları 5 11-10-2010 10:50
çekte imza inkarı ve menfi tespit Avukat Neslihan Meslektaşların Soruları 3 09-10-2008 18:10
Kaşılıksız çekte çek aslının ödenip çek taz. ödenmemiş olmasının ceza düşümüne etkisi Av. Erdoğan Önal Meslektaşların Soruları 3 14-12-2007 12:44
karşılıksız çekte ceza davası aes Meslektaşların Soruları 7 09-11-2007 19:54
Çektaki Imzanın inkarı Av.Ufuk Meslektaşların Soruları 4 10-04-2007 17:41


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03804588 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.