Şuyulandırma Bedeli - Dava Süresince Faiz Tahakkuku - Uygulanacak Faiz

Değerli üstatlarım ve sayın arkadaşlar, izale-i şuyu davasında içinden çıkamadığım bir konu hakkında değerli görüşlerinizi almakve bilgilerinizden yararlanmak istiyorum. karara çıkan bir izale-i şuyu davası var. müstakil tapulu eve ilişkin. fakat dava açılmadan önce de tahakkuk etmiş bir şuyulandırma alacağı var. 7/8 paya sahip varis(satıştan sonra evi alan) dava süresinde kendi payına düşeni ödemek istese de belediyeye gittiğinde mahkemeden alıp getirilen yaının faizi durduracağı yönündedir. Şu anda dava sonuçlanmış ve malik durumuna gelen varis şuyulandırma için belediyeye gittiğinde (bu arada dava 2 sene sürdü) 2 senelik bir faiz işlemiş olduğunu belirtiyorlar. bu gibi durumda faizin indirilmesi veya kaldırılması hususunda nereye ve hangi gerekçelerle başvurulabilir. 2. bir sorum da belediyeden faizin duracağı yönünde bir yazı alınıp dosyaya konmadığı için ben bu faizin kalkabileceğini düşünmediğim için yıllık faiz oranı nedir. değerli bilgilerinizi paylaşırsanız sevinirim

alacak belediyece müvekkilinize tebliğ edilerek talep edilmemişse temerrüt oluşmayacağından faiz de işlemez.Ancak belediye parayı ödemeden işlemlerinizi yürütmüyor ve sizin de aceleniz varsa talep olunan parayı kaydı ihtirazi ile ödeyip akabinde yasal faizi ile birlikte iadesi için dava açabilirsiniz.Kolay gelsin.Kamu alacağı için geçerli faiz oranları tarihlere göre değişmektedir. Gelirler.gov.tr sitesinden bilgi edinebilirsiniz.

öncelikle ilginiz için çok teşekkür etmek isterim. yapılan herhangibir tebligat yok, fakat idarece tefhim edilmiş. yani müvekkil belediyeye gittiği zaman kendisine bu konuda bilgi verilmiş. zaten o sırada kendisi ödemek istese de idaredeki memurların işgüzarlığı üzerine beklemeye karar vermiş. yani tefhimin olması da bu konuda tebligatın yapılması anlamına gelir mi temerrüt konusunda. cevabınız için şimdiden teşekkür ederim

idari işlemlerde yazılı bildirim esastır. İdare hukukunda tefhim diye bir müessese bulunmamaktadır.

tekrar ilginiz için çok teşekkür ederim

Sevgili üstadım, her ne kadar bu konuda belediyeye itiraz etsem de (faiz işletemeyecekleri hususunda) hesap işleri tarafından yapılan hesaplama ile tahakkuk tarihinden itibaren faiz işletileceğinden bahsedilmekte(hesap işleri tarafından) Şu anda hala dilekçeme cevap vermeseler de , elinizde bu konuya ilişkin Danıştay veya Yargıtay kararları varsa siteye eklerseniz çok sevineceğim. Anladığım kadarıyla yapılacak hesaplamada faiz belirtecekler ve de sizin de dediğiniz gibi ben de genel mahkemelerde, parayı ödedikten sonra ,ödediğim faize ilişkin dava açmayı düşünüyorum. bu konuyla da ilgili herhangibir emsal karara sahipseniz paylaşırsanız çok sevineceğim. Bu forumda bulamıyorum.

Alıntı: Yazan zeki83 Sevgili üstadım, her ne kadar bu konuda belediyeye itiraz etsem de (faiz işletemeyecekleri hususunda) hesap işleri tarafından yapılan hesaplama ile tahakkuk tarihinden itibaren faiz işletileceğinden bahsedilmekte(hesap işleri tarafından) Şu anda hala dilekçeme cevap vermeseler de , elinizde bu konuya ilişkin Danıştay veya Yargıtay kararları varsa siteye eklerseniz çok sevineceğim. Anladığım kadarıyla yapılacak hesaplamada faiz belirtecekler ve de sizin de dediğiniz gibi ben de genel mahkemelerde, parayı ödedikten sonra ,ödediğim faize ilişkin dava açmayı düşünüyorum. bu konuyla da ilgili herhangibir emsal karara sahipseniz paylaşırsanız çok sevineceğim. Bu forumda bulamıyorum.

konu içtihat aranmasını gerektirmeyecek kadar açık bence. Tahakkuk safhasından önce tebliğ olması gerekir.Tebliğ olmadan tahakkuktan bahsedilemez.Zira tahakkuk kesinleşme demektir.Tebliğ edilmeyen bir borcun kesinleşmesi söz konusu olamaz. Taşınmaz sahibi,Belediye nin taşınmazı ile ilgili kendisine borç hesapladığını nereden bilsin de ödesin? tebliğ yapılmazsa. Belediye kendi kendine borç çıkarıp gıyapta borç sanki tahakkuk etmiş gibi tapuya haciz yazısı yazıyor.Bu gerekçeler açıkça idari işlemi sakatlıyor.Davanın adliye mahkemelerinde açılması konusunu bir kez daha değerlendirin.Kolay gelsin.