Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Konumuz : Hukukçular Biz bizi konuşuruz! Konusu "hukukçular" olan ve diğer alanların konusu içine girmeyen sohbetlerimiz için.

Yeni Bir Avukatın Yaşadığı Zorluklar

Yanıt
Old 17-04-2010, 23:34   #61
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan deno
Bugün pesimist olduğum günlerden biri
Falcının iyimseri, avukatın kötümseri iyidir.
Old 20-04-2010, 16:41   #62
deno

 
Varsayılan

İş hayatında bazı şeylere geç kalmışım gibi geliyor bazen ama bunun yanında 2 yıldır avukatlarla çalışarak -ancak tüm enerjimi harcayan işler değil yaptıklarım- ne istediğimi veyahut azda olsa beni neyin mutlu edeceğini bulmaya çalışıyorum. Bir adliyeye gittiğiniz zaman gününüz çok iyi de geçebilir, bütün aksilikler aynı güne sığmak da isteyebilir.
Çoğunlukla canımı en çok sıkan -ki daha 1/100' ini bile gördüğümü iddia edemem- kalemlerde yaşanan kaos hali yahut garip kaprislere maruz kalıyor olmak. Bunun dışında her daim muhabbet etmeyi çok sevmemiz -halk olarak- işin bir diğer yüzü.
Elimden geldiğince pozitif ve güler yüzlü olmaya çalışarak, bütün gün binlerce dosyanın arasında sıkışıp kalan kalem memurlarımıza bir de ben negatif enerji vermek istemiyorum. Bunun yanısıra can sıkıntısı ya da en azından bir 'öf'leme halinde buluyorum kendimi adliyeden çıkarken. (Düşündümde bu bahsettiğim olumsuzluklar hep icrada başıma geliyor -ki ayda bir keredir genelde icra kalemine girmişliğim)
Old 21-04-2010, 11:54   #63
alper taner

 
Varsayılan

Sayın m.mese,

Yabancı dil bilen avukat arayan bürolarda dikkat etmenizi önerdiğim bir nokta şu:

Dikkat edin, iyice araştırın: O büroda "çevirmen" mi olacaksınız, "avukat" mı?

Diğer yandan; değindiğiniz ücretlerde stajyer "çalıştıran" (evet ÇALIŞTIRAN) bürolardaki mantık, tamamen emeğin sömürülmesi mantığıdır. Bu konuda önerim ise: Eğer yapabiliyorsanız, ücret almadan ya da "piyasa"nın yarısı ücretle "staj yapmanız"

Saygılarımla...
Old 22-04-2010, 23:42   #64
m.mese

 
Varsayılan

Sayın Alper Taner, teşekkür ederim öncelikle. Ben görüştüğüm bürolarda zaten ücret istemediğimi amacamın sadece öğrenmek olduğunu bana sadece kendi yaptırdıkları işlerin parasını vermelerinin yeterli olacağını belirttim. İnanın şu an meslekten soğudum ve avukatlık yapmak istemiyorum, hukuk fakültesi okuma kararı aldığım için çok pişmanım. Umarım bir gün pişmanlık duyduğum için utanırım.
Old 23-04-2010, 11:11   #65
deno

 
Varsayılan

Merhaba M.Mese,
Eminim canınızı sıkacak bir sürü şeyle karşılaşmışsınızdır, sizi bu denli umudu kırılmış görmek beni üzdü. Diğer yandan avukatlık meslek olarak zaten bir çok zorluklarla mücadele etmemiz gereken bir meslek. Asıl büyük mücadele büyük davalarda yetkin biri olmaya başladığımız zaman başlayacaktır. Şimdiki can sıkıntıları, pişmanlıklar geçici olacaktır umarım.
Old 03-11-2010, 15:43   #66
adalet için

 
Varsayılan Mesleğe yeni başlayan avukatlar buraya

Binbir hayalle ve bir o kadar da zahmetle bürosunu açarak mesleğe yeni başlayan avukat arkadaşlar bu alanda birbirimizle her türlü bilgi paylaşımında bulunarak bu günlerde geceçek sabır denen günlerimizi birlikte atlatalım diyorum siz ne dersiniz?Eğer hemfikirsek yazımın devamınını okuyabilisiniz Ben yaklaşık 5 ay önce tek başıma büromu açmış bulunmaktayım hergün yeni bir umutla büromu açıyorum ama malum gider çok gelir yok.Büroda zamanımı daha cok okuyarak ve nerden ne iş bulurum diye araştırarak gecirmeye calışıyorum.(Henüz 'avukat iş kovalamaz iş avukatı kovalar'durumuna gelemedim malasef)Bazen of diyorum karamsarlığa kapılıyorum verilen emekleri düşünüp sabırsızlanıyorum.hatta hukuğu çok sevmeme rağmen yavaş yavaş başka bir meslek mi seçseymişim deme aşamasına geliyorum.Neyse yazmak iyi geldi içimi döktüm rahatladım Bu arada kapım çalıyor yoksa gelen yeni bir iş mi?
Old 04-11-2010, 13:45   #67
praeses

 
Varsayılan

Sayın adalet için,

Yanıtınızı okuyunca sesli düşünür gibiydim. Ben de 6 ay önce büromu açtım, umutsuzdum, her geçen gün umutlandım, fakat umutlarımın boşa çıkmasıyla daha içerledim. Düşünürseniz, sizden 1 ay daha umutsuz, 1 ay daha olumsuzum. İşin garibi, eş dost sormaz mı "iş alabiliyor musun?" Nankörlük etmemek gerek, iş alıyorum evet. Peki ücret-i vekalet? Hayır. Olsun, boş dosyalardan birkaçı numaralandırılıp rafa konmuş ya, para ikinci planda. Peki paranın giden yüzü? Her ay 1500-TL civarı kan kaybediyorum. Olsun, geçecek, geleceğe yatırım yapıyoruz. "mesleğimizi" yapıyoruz, hayalimize yaklaşıyoruz. Kendisini sakinleştiriyor insan, fakat elde var sıfır. Neyse ki "başka meslek seçseymişim" pişmanlığına halen kapılmadım. Rotası belli olmayan gemiyi dalgalar savururmuş. Rotam belli. Kurum ayarlasam, nereden başlayacağımı bilmiyorum. Müvekkil dediğimiz zaten elini sallasa birini vekil tayin ediyor. Peşinat almayayım, biraz ucuz çalışayım desek, hem rekabete aykırı, hem kalite açısından tereddüt yaratıyor. Meslektaşlarımdan birisi bağış toplayanları bile büroya alıp kahve ısmarlıyormuş, bunu da duydum. Katta bir ses var, yan komşu taşınıyor. O da avukatmış. Hayırlı olsun, aynı binada 14 meslektaş olduk
Old 05-11-2010, 22:19   #68
m.mese

 
Varsayılan sıkıntı

Buraya yazdıktan birkaç ay sonra işe girdim, stajyer miyim, temizlikçi mi, ayak elamanı mı bilemedim. Yüksek lisans yapıyorum, yanında çalıştığım avukat beni müvekkillerine şöyle tanıtıyor; yeni stajyerim: yüksek lisans yapıyor, yanımda artık her hukuk fakültesi mezununu çalıştırmıyorum!!! Gülsem mi, ağlasam mı? Alacağım 400 milyon yada 500 milyon için can çekiştim 3 ay. Sonra, zorunlu staj eğitime gittim, bir ay boyunca 14.30'a kadar çalışabildim maaş günü geldi, kira zamanımda paramı nasıl istesem acabaa, neyse yarım ağız söyleyebildiğim kadar söyledim aldığım cevap; yarım gün çalıştın sana vercek param yok! Ne yapayım çıktım, istemiyorum da iş falan, tezimi yazıp oturacam evde! Ne yapayım!!
Old 06-11-2010, 17:59   #69
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan m.mese
Buraya yazdıktan birkaç ay sonra işe girdim, stajyer miyim, temizlikçi mi, ayak elamanı mı bilemedim.

Ne işine girdiniz? Ben anlamadım

Kolay Gelsin..
Old 07-11-2010, 01:22   #70
m.mese

 
Varsayılan

Stajyer avukatlık adı altında bilgi edilmeye çalıştığım ama;sömürüldüğüm iş.
Old 07-11-2010, 10:17   #71
emrahcevik

 
Varsayılan

okul biter bitmez bağlı olarak çalışmaya başladım.

sonunda kendi yerimi açtım. bağlı çalışmanın hamallık olduğunu o zaman gördüm.

yeni başlayan arkadaşlara tavsiyem emeklerini sömürtmemeleri yönünde. patron avukatlar genelde vampir kıvamındadırlar. piyasa düzeninin dışında değillerdir.

demokrat veya hakbilir filan geçinenleri de çokçadır içlerinde. avukattan patron olmaz. bunu da gördüm.

hukuk fakültesinde vermeye çalıştıkları kavramların hayatta hiçbir karşılığı yok.

ve gerçeklikte cesur olan bağlı çalışandır zincirsiz olan ise patron.
Old 07-11-2010, 22:26   #72
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan adalet için
Binbir hayalle ve bir o kadar da zahmetle bürosunu açarak mesleğe yeni başlayan avukat arkadaşlar bu alanda birbirimizle her türlü bilgi paylaşımında bulunarak bu günlerde geceçek sabır denen günlerimizi birlikte atlatalım diyorum siz ne dersiniz?Eğer hemfikirsek yazımın devamınını okuyabilisiniz Ben yaklaşık 5 ay önce tek başıma büromu açmış bulunmaktayım hergün yeni bir umutla büromu açıyorum ama malum gider çok gelir yok.Büroda zamanımı daha cok okuyarak ve nerden ne iş bulurum diye araştırarak gecirmeye calışıyorum.(Henüz 'avukat iş kovalamaz iş avukatı kovalar'durumuna gelemedim malasef)Bazen of diyorum karamsarlığa kapılıyorum verilen emekleri düşünüp sabırsızlanıyorum.hatta hukuku çok sevmeme rağmen yavaş yavaş başka bir meslek mi seçseymişim deme aşamasına geliyorum.Neyse yazmak iyi geldi içimi döktüm rahatladım Bu arada kapım çalıyor yoksa gelen yeni bir iş mi?

Benzer durumları ben de yaşadım.

Fakülteden en yakın arkadaşımla ortak büro açtık. (1993/Ocak)

İlk kazancımız, borçlunun 31.12.1993 tarihinde saat 16.00'da elden getirdiği müşteri çeki ile idi.

Hiç unutmuyorum. Arkadaşım büroda borçlu ile beklerken ben tık nefes bankaya koşarak, tahsil etmeye gitmiştim. Ben bankada, ortağım büroda heyacanla bekliyorduk. Saat.16.50 de çekin karşılığının olduğunu öğrendim ve tahsil ettim. O zaman Cep telefonu da yoktu. Sanki dünyayı tahsil etmiş gibi içim içime sığmıyordu. Koşarak büroya gitmiştim. (Netice de güzel bir Yılbası akşamıydı.)

Çok parasız kalmıştık. Ama zaman her şeyin ilacı.

Avukatlık ilginç bir meslektir. Sabır, sabır, sabır...

Bekleyin, kazanacaksınız.
Old 08-11-2010, 10:10   #73
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan m.mese
Stajyer avukatlık adı altında bilgi edilmeye çalıştığım ama;sömürüldüğüm iş.

Sayın Meslektaşlarım, üstadım Sayın Dikici'nin belirttiği üzere sabır çok önemli bir avantaj, bence meslekteki bir başarı ölçütü de sabırlı olmakla belli olacaktır.

Sayın Mese, hukuk fakultelerine gidiyoruz, hukukun temelini almak için, üstüne para veriyoruz.

Avukatlık stajına gidiyoruz, mesleğin temelini almak için, üstüne para istiyoruz.

Bu çelişkinin sebebi nedir?

Sayın Cevik,
Alıntı:
avukattan patron olmaz. bunu da gördüm.

Avukattan patron olur, sigortalı çalışan olmaz!

Kolay Gelsin...
Old 08-11-2010, 11:40   #74
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Yolun başındaki sayın meslektaşlarım; aşağıdaki hikayeyi sizin için yazmak istedim; gerçekten de, meslekte yaşayacağınızın da, koyulaştırdığım kısım olacağını düşünüyorum

Alıntı:
Yazan Hıdır Kişisel Gelişiyor-Ahmet Şerif İzgören
Satranç ve Tavla
Pers İmparatoru'nun baş veziri Buzur Mehir tarafından 1400 yıl önce tasarlanan tavla oyunu, dünyanın en popüler oyunlarından biridir. Zaman kavramından alınan ilhamla tasarlanan oyunun zamana böylesine direnmesi son derece etkileyici.
4 köşesi, 4 mevsimi,
Tavlanın içindeki karşılıklı 6'şar hane 12 ayı, pulların toplamı ayın 30 gününü, siyah ve beyaz pullar gece ve gündüzü, karşılıklı 12'şer hane günün 24 saatini simgeler.
Eski zamanlarda Hint İmparatoru, satranç oyununu Pers İmparatoru'na, yanında bir mektup ile hediye olarak göndermiştir. Mektubunda oyunla ilgili hiçbir açıklama yapmazken şöyle bir mesaj yazmıştır: "Pers İmparatoru'na; kim daha çok düşünüyor, kim daha iyi biliyor, kim daha ileriyi görüyorsa o kazanır. İşte hayat budur..."
Pers İmparatoru, dönemin en alim veziri olan Buzur Mehir ile bu mesajı paylaşarak, ondan oyunu çözmesini ve kendisinin de karşılık olarak Hint İmparatoru'na hediye vermesi için başka bir oyun icat etmesini ister. Vezir, haftalarca çalıştıktan sonra gönderilen satrancın her taş hareketini ve oyunu çözer. Daha sonra da 10 günde tavlayı icat eder ve imparatoruna sunar. Hint İmparatoru'na tavlayla birlikte gönderilmek üzere şöyle bir mesaj hazırlanır:
"Hint İmparatoru'na; evet, kim daha çok düşünüyor, kim daha iyi biliyor, kim daha ileriyi görüyorsa o kazanır. AMA HAYAT BİRAZ DA ŞANSTIR...


Sevgiler...
Old 10-11-2010, 21:01   #75
oguzhand0

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Selim Balku
Avukatlık stajına gidiyoruz, mesleğin temelini almak için, üstüne para istiyoruz.

Bu çelişkinin sebebi nedir?
Sayın Balku nasıl bir düşünce ile bu satırları yazdınız, ne düşünüyordunuz gerçekten çok merak ediyorum...

Bir çok sebep sayarım size, neden parayı hakettiğimize dair, sayfaları doldururum. Boş değil, gerçekten; sosyal devletten girer, AY 36' dan çıkarım.

Ancak şu kadarı şimdilik yeter size kanımca;

Hukuk fakültesine giderken sosyal güvencem vardı, babamın sosyal güvencesinden faydalanıyordum, dişim ağrıdığında doktora gidiyor muayenemi oluyor, ilacımı alıyordum.

Ancak stajyer bir avukat dişi ağrıdığında doktora gider ise para ödemek zorunda, aynen ilaç alırken de. O gideyim de muayene oluvereyim, ilaçlarımı da alırım diyemiyor. Gece olduğunda dişi ağrırken EĞER Kİ BİR GELİRİ YOK İSE "ya yaş da oldu 20 küsür, babama gitsem dişim ağrıyor para ver de dişçiye gideyim desem ayıp olur mu, yaşım kaç oldu üniversite de okuduk, elimiz hala ekmek tutmuyor" diye düşünüyor.

Yeterli mi?


Son olarak öyle bir kıyasda bulunmuşsunuz ki;
Elimde kırmızı bir elmam var
Benim kırmızı bir biberim de var.
Ama biberim bir elma değil...
Bu çelişkinin sebebi nedir?

İşte aynen buna tekabül ediyor...

Saygılarımla
Old 11-11-2010, 14:57   #76
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Yolun başındaki sayın meslektaşlarım; aşağıdaki hikayeyi sizin için yazmak istedim; gerçekten de, meslekte yaşayacağınızın da, koyulaştırdığım kısım olacağını düşünüyorum




Sevgiler...

Sayın Nevra ÖKSÜZ'ÜN belirttiği hikayeye karşı Sayın Nilgün ÇAKICI'NIN aşağıda ki linkteki "şans üzerine" hikayesini okumanızı da tavsiye ederim.

Ben her iki hikayeyi de tuttum, http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=5202 (8 numara)

Sayın Dikici'nin "sabır"

Sayın Öksüz'ün birazda "şans"

görüşlerine ek olarak, "azim" diyorum...

Kolay Gelsin...
Old 12-11-2010, 12:08   #77
emrahcevik

 
Varsayılan

sayın balku,

eğer patrondan kastettiğiniz tek başına çalışmaksa tabi ki olabilir.

ama bir avukat eğer yanında birilerini çalıştırmaya başlamışsa devreye piyasa kuralları girer. çalışanlar sürekli patron avukat tarafından ezilir. ezilme illa baskı anlamında değildir. çalışanın, ürettiği değerin karşılığını alamaması anlamındadır. o alınamayan karşılık patrona(avukat) ev, araba ve çocuklarına özel okul taksidi olarak döner.

çünkü yapılacak işi getiren patrondur. bu da patrona sonsuz bir ezme motivasyonu sağlar. patron her yeni günde bu motivasyonu tekrar tekrar üretir. yaptığının doğruluğundan o kadar emindir ki sorgulama ihtiyacı bile hissetmez.

o da artık düzenin kölesi olan bir efendidir. molierac'ın sözleri ise makam koltuğunun arkasındaki duvara asılır en fazla.
Old 12-11-2010, 13:25   #78
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan emrahcevik
sayın balku,


ama bir avukat eğer yanında birilerini çalıştırmaya başlamışsa devreye piyasa kuralları girer. çalışanlar sürekli patron avukat tarafından ezilir. ezilme illa baskı anlamında değildir. çalışanın, ürettiği değerin karşılığını alamaması anlamındadır. o alınamayan karşılık patrona(avukat) ev, araba ve çocuklarına özel okul taksidi olarak döner.

ama bir avukat birilerinin yanında çalışmaya başlamışsa, devreye piyasa kuralları girer. Çalışanlar sürekli patron avukatları yok sayar, yok sayma illa görmemezilik değildir. Patronun sunduğu imkanlarının karşılığını alamaması anlamındadır. O alınamayan karşılık sigortalıya (avukat) kira parası, belediye otobüsü olarak olarak döner...

Hemen kızmayın, sadece yazdığınızın tam tersi durumların da olabileceğini göstermek için bu şekilde giriş yaptım. Benim fikrim katiyen bu şekilde değildir.

Avukattan paron olur, sigortalı çalışan olmazdan kastım; bir temennidir.

Bir avukat çalıştığı işyerinde patron olamadığı müddetçe avukat da olamamıştır.

Avukatlık mesleğinde, sigortalı çalışmak demek, sigortalı çalışan demek değildir.

Sigortalı çalışan, bir şirkette bir ofis elamanı, bir mağazada tezgahtar olabilir, avukatın sigortalı çalışması başka bir şeydir...

Avukat sigortalı çalıştığı zamanda kendi işinin patronudur.

Meslek tabiatı gereği bu şekilde icra edilmelidir...

Kolay Gelsin...
Old 12-11-2010, 22:12   #79
emrahcevik

 
Varsayılan

Alıntı:
ama bir avukat birilerinin yanında çalışmaya başlamışsa, devreye piyasa kuralları girer. Çalışanlar sürekli patron avukatları yok sayar, yok sayma illa görmemezilik değildir. Patronun sunduğu imkanlarının karşılığını alamaması anlamındadır. O alınamayan karşılık sigortalıya (avukat) kira parası, belediye otobüsü olarak olarak döner...

tabidir farklı bakışların olması. savaş zaten bunun savaşı değil mi?
Old 30-11-2010, 15:59   #80
adalet için

 
Varsayılan

Off yine içimi halimden anlayacak meslektaşlarıma dökesim var.ha sizi sadece dert ortağı yaptım sanmayın işlerim istediğim gibi gidince mutluluğumu da paylaşacağım hatta yemek bile ısmarlarımzamanımı yine büroda okuyarak bir taraftan da gözüm dışarda her gelen geçeni yoksa bana mı geliyor diye heyecanla geçiriyorum.itiraf edeyim tecrübeli avukat komşularımın hiç durmadan çalan kapısını da çok kıskanıyorum.Sabır sabır tamam sabır da neye sabır.para kazanma isteğini geçtim teoriyle uygulama öyle farklı ki çeşitli alanlarda iş olmayınca insan kendini geliştiremiyor beni de kaygılandıran bu husus.Aradan zaman geçmesine rağmen mesleki anlamda kendimi geliştiremeyip aynı yerde sayacak olma fikri korkutuyor,sabırsızlaştırıyor beni Bir avukatın günlülüğü başlıklı yazı dizisi gibi oldu
Old 30-11-2010, 16:13   #81
Av.Hukuki

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan adalet için
Off yine içimi halimden anlayacak meslektaşlarıma dökesim var.ha sizi sadece dert ortağı yaptım sanmayın işlerim istediğim gibi gidince mutluluğumu da paylaşacağım hatta yemek bile ısmarlarımzamanımı yine büroda okuyarak bir taraftan da gözüm dışarda her gelen geçeni yoksa bana mı geliyor diye heyecanla geçiriyorum.itiraf edeyim tecrübeli avukat komşularımın hiç durmadan çalan kapısını da çok kıskanıyorum.Sabır sabır tamam sabır da neye sabır.para kazanma isteğini geçtim teoriyle uygulama öyle farklı ki çeşitli alanlarda iş olmayınca insan kendini geliştiremiyor beni de kaygılandıran bu husus.Aradan zaman geçmesine rağmen mesleki anlamda kendimi geliştiremeyip aynı yerde sayacak olma fikri korkutuyor,sabırsızlaştırıyor beni Bir avukatın günlülüğü başlıklı yazı dizisi gibi oldu
Eskiden olsa biraz sabredin kazanacaksınız derdim ancak avukat sayısı geometrik olarak katlanarak artarken bunu söylemem gereksiz iyimserlik olurdu.Eğer ümit görmüyorsanız başka işlere bakın derim.Mesala kamuda çalışmak v.b. gibi.Avukatlık mesleği giderek aşınıyor.5-6 sene sonra şimdi açılan hukuk fakülteleri mezun vermeye başlayacak.Avukat sayısı ülkemizde 100 bini aşacaktır.Her ailede bir avukat olacağından profosyonellere ihtiyaç kalmayacaktır.
Old 01-12-2010, 05:31   #82
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan adalet için
Off yine içimi halimden anlayacak meslektaşlarıma dökesim var.ha sizi sadece dert ortağı yaptım sanmayın işlerim istediğim gibi gidince mutluluğumu da paylaşacağım hatta yemek bile ısmarlarımzamanımı yine büroda okuyarak bir taraftan da gözüm dışarda her gelen geçeni yoksa bana mı geliyor diye heyecanla geçiriyorum.itiraf edeyim tecrübeli avukat komşularımın hiç durmadan çalan kapısını da çok kıskanıyorum.Sabır sabır tamam sabır da neye sabır.para kazanma isteğini geçtim teoriyle uygulama öyle farklı ki çeşitli alanlarda iş olmayınca insan kendini geliştiremiyor beni de kaygılandıran bu husus.Aradan zaman geçmesine rağmen mesleki anlamda kendimi geliştiremeyip aynı yerde sayacak olma fikri korkutuyor,sabırsızlaştırıyor beni Bir avukatın günlülüğü başlıklı yazı dizisi gibi oldu

Yeni avukat olsaydım, "yol yakınken" geri döner, başka bir iş yapardım.
Size umut veremeyeceğim için üzgünüm.
Old 01-12-2010, 07:37   #83
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan adalet için
Off yine içimi halimden anlayacak meslektaşlarıma dökesim var.ha sizi sadece dert ortağı yaptım sanmayın işlerim istediğim gibi gidince mutluluğumu da paylaşacağım hatta yemek bile ısmarlarımzamanımı yine büroda okuyarak bir taraftan da gözüm dışarda her gelen geçeni yoksa bana mı geliyor diye heyecanla geçiriyorum.itiraf edeyim tecrübeli avukat komşularımın hiç durmadan çalan kapısını da çok kıskanıyorum.Sabır sabır tamam sabır da neye sabır.para kazanma isteğini geçtim teoriyle uygulama öyle farklı ki çeşitli alanlarda iş olmayınca insan kendini geliştiremiyor beni de kaygılandıran bu husus.Aradan zaman geçmesine rağmen mesleki anlamda kendimi geliştiremeyip aynı yerde sayacak olma fikri korkutuyor,sabırsızlaştırıyor beni Bir avukatın günlülüğü başlıklı yazı dizisi gibi oldu

(Hazır işiniz yoksa) Büroda beklemek yerine, hareket halinde olmayı deneyin. Yanlızlık problem doğurur, kalabalık ortamlarda bulunun. Bir partiye üye olun, toplantılarına katılın. Veyahut bir cemiyete katılın. Ama hiç bir zaman moralinizi bozmayın. Mesleğini yaparken, mesleği nedeniyle iflas eden (teknik manada iflası kastetmiyorum, yani maddi bakımdan her şeyini kaybeden) avukata rastlanmamıştır.

Bu nedenle, meslekten kaçmak çözüm değil. Üzerine üzerine gidin. Sabırlı olun, "komşuma iş geliyor da bana niye gelmiyor" diye de asla düşünmeyin.
Old 01-12-2010, 10:46   #84
Atahun

 
Varsayılan

Son birkaç mesajı okudum da, açıkçası içim karardı.

Umarım çizilen tablo herkes için böyle değildir. Ancak unutulmamalıdır ki, diğer meslek grupları için de durum pek farklı değildir. Kendi mesleğini icra edememe, hayatını idame ettirebilmek için gerekli parayı kazanamama sorunu genelinde var. Böyle zamanlarda, özellikle genç ve meslek yaşamlarının başında olan avukat arkadaşların kararlı ve azimli olmaları gerekir. Teslimiyetçilik, kadercilik ve kendini hayatın akışına bırakmak çözüm değildir. Şans faktörüne inanmakla birlikte; inanın, günümüzde hiç bir şey öyle sanıldığı gibi kolay elde edilmiyor. Hele para... İlerisi için bir umut ışığı göremiyorsanız tabi ki farklı iş alanlarına yönelebilirsiniz. Ancak bu kararı verirken de çok iyi düşünmelisiniz. Yapacağınız meslekle ilgili bir alt yapınız yoksa, arzu edilen tecrübe ve başarıya ulaşmanız bir hayli zaman alır. Başarısız olup da tekrar kendi mesleğinizi icra etmek istemeniz ise, sizi ayrı bir sıkıntıya sokabilir.

Bu yüzden, biraz zaman ve biraz da sabır diyorum.
Old 01-12-2010, 12:10   #85
adalet için

 
Varsayılan

Evet pes etmeye niyetim yok mesleğe olan sevgimin dışında nedense içimde,ilerde bu mesajlarımı yüzümde kocaman bir tebessümle okuyacağıma hatta mesleğe yeni başlayan arkadaşlara bakın bizde bu yollardan geçmiştik ama şimdi nerelerdeyiz diye söyleyeceğime dair bir his var.(Bugün çok mu iyimserim acaba
Old 01-12-2010, 13:09   #86
Av.AAO

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Yeni avukat olsaydım, "yol yakınken" geri döner, başka bir iş yapardım.
Size umut veremeyeceğim için üzgünüm.
Sayın Aladağ,
Meslekte 4 senesini doldurmuş ve halen çok da parlak bir ışık göremeyenler de geri dönmeli mi sizce? Yoksa daha erken mi?
Old 01-12-2010, 14:53   #87
Av.Hukuki

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.AAO
Sayın Aladağ,
Meslekte 4 senesini doldurmuş ve halen çok da parlak bir ışık göremeyenler de geri dönmeli mi sizce? Yoksa daha erken mi?
İçinde bulunduğu somut durumu bilen arkadaş daha iyi karar verecektir.O bir ümit olup olmadığın bilir 4 senede şeytanın bacağını kıramamışsa ısrar etmenin manası yok.Soru bana sorulmadı ama fikrimi belirtme hakkımı kullandım.
Old 01-12-2010, 20:23   #88
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.AAO
Sayın Aladağ,
Meslekte 4 senesini doldurmuş ve halen çok da parlak bir ışık göremeyenler de geri dönmeli mi sizce? Yoksa daha erken mi?

Sayın meslektaşımız isabetle yanıtlamış:

Alıntı:
Yazan Av.Hukuki
İçinde bulunduğu somut durumu bilen arkadaş daha iyi karar verecektir.O bir ümit olup olmadığın bilir 4 senede şeytanın bacağını kıramamışsa ısrar etmenin manası yok.Soru bana sorulmadı ama fikrimi belirtme hakkımı kullandım.
Old 01-12-2010, 21:18   #89
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Hukuki
İ 4 senede şeytanın bacağını kıramamışsa ısrar etmenin manası yok.Soru bana sorulmadı ama fikrimi belirtme hakkımı kullandım.

Son 10 yıl içinde, "mesleğinin ilk 4 senesinde" kaç avukat şeytanın bacağını kırmıştır ki? Bence %5-10 civarındadır.

Avukatlık, geç açan bir çiçek gibidir. Sabır, sabır, sabır..

Avukatlık ruhsatı aldığı halde avukatlık yapamayan, ya da başarısız olduğunu düşünen kişi, bakkal dükkanı bile işletemez, batırır. İnanın buna....

Mesleğe aynen devam kardeşim, moralinizi asla bozmayın!
Old 02-12-2010, 12:01   #90
Av.AAO

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Son 10 yıl içinde, "mesleğinin ilk 4 senesinde" kaç avukat şeytanın bacağını kırmıştır ki? Bence %5-10 civarındadır.

Avukatlık, geç açan bir çiçek gibidir. Sabır, sabır, sabır..

Avukatlık ruhsatı aldığı halde avukatlık yapamayan, ya da başarısız olduğunu düşünen kişi, bakkal dükkanı bile işletemez, batırır. İnanın buna....

Mesleğe aynen devam kardeşim, moralinizi asla bozmayın!

Sayın Dikici olmasa yelkenler inebilirdi. İnsan hep bir umut ışığı arıyor.
Ayrıca "çok da parlak görünmüyor" dedim. Tamamen karanlık demedim. Sadece gönül o ışığı daha parlak görmek istiyor.

Herkese göre değişeceğini peşinen kabul etmekle, ayda 1500 TL toplam gideri olan bir meslektaşımız kaçıncı yılında yeni model bir araba ve kaçıncı yılında bir büro ya da ev edinmeye cesaret edebilmişse başarılı sayılır?
Bunun bir formülü var mıdır, cevap herkes açısından genel-geçer midir?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Avukatın Hem Ssk'Lı Hem De Bag-kur'Lu Olması? av.m.a.g Meslektaşların Soruları 40 29-12-2015 16:43
Avukatın Aşk Mektubu Av.Habibe YILMAZ KAYAR Site Lokali 4 28-04-2014 11:01
Avukatın sır saklama yükümlülüğü Av.Ufuk Meslektaşların Soruları 2 16-12-2006 17:56
avukatın reklam yasağı!? niles82 Hukuk Soruları Arşivi 1 09-12-2006 20:19
Avukatın vergiye girişi serpil Meslektaşların Soruları 7 22-04-2006 08:57


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08088994 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.