Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Genel kredi sözleşmesine kefil olup aynı zamanda ipotek veren borçlu garantör müdür.

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-04-2012, 19:02   #1
av m bayraktar

 
Varsayılan Genel kredi sözleşmesine kefil olup aynı zamanda ipotek veren borçlu garantör müdür.

değerli meslektaşlarım
Bir genel kredi sözleşmesinin dört kefilinden biri olan A şahsı kefili bulunduğu bu kredi için AYRICA şahsına ait bir ipoteği banka lehine sunmuştur.Bu kişi bu durumda hem kefil hemde ipotek borçlusu olarak kredinin garantörü olarak kabul edilebilirmi? ve diğer kefillere karşı borçun tamamından sorumlu tutulabilirmi.Özetle bu kefili ipotek borçlusu da olması hasebiyle asıl borçlu gibi tüm borçtan sorumlu tutabilirmiyiz.
Old 28-04-2012, 23:42   #2
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av m bayraktar
değerli meslektaşlarım
Bir genel kredi sözleşmesinin dört kefilinden biri olan A şahsı kefili bulunduğu bu kredi için AYRICA şahsına ait bir ipoteği banka lehine sunmuştur.Bu kişi bu durumda hem kefil hemde ipotek borçlusu olarak kredinin garantörü olarak kabul edilebilirmi? ve diğer kefillere karşı borçun tamamından sorumlu tutulabilirmi.Özetle bu kefili ipotek borçlusu da olması hasebiyle asıl borçlu gibi tüm borçtan sorumlu tutabilirmiyiz.

Aşağıdaki kararları inceleyiniz..Umarım bu kararlar size yardımcı olur...
İyi Çalışmalar...

T.C.
YARGITAY
19.HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
Esas Karar
2009/39671 2010/37399 13.12.2010
· ÖNCE REHNİ MÜRACAAT KURALI
· KEFİLİN VERDİĞİ İPOTEK
ÖZET: Kefil aynı zamanda ipotek veren ise ve ipoteği kefalet borçlarının güvencesini teşkil etmek üzere de vermiş ise İİK 45 yasağı kefil hakkında da uygulanır.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkilinin alacağının tahsili için başlatılan ilamsız takipte asıl borçlunun davalı Recep Ş. olup, diğer davalı Vehbi Ş.in müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, asıl borçlu Recep Ş.'in kredilerinin herhangi bir ipotek veya başkaca teminatının bulunmadığını, davalı tarafın takibe itirazında belirttiği ipoteğin Recep'in değil Vehbi'nin kredilerinin güvencesini oluşturduğunu, iş bu davaya konu takip ile Vehbi'den Recep'e kefaletinden kaynaklanan alacaklarının talep edildiğini, takibin mükerrer olmadığını bildirerek itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacı tarafından, takibe konu alacak ile ilgili olarak iki adet takip yapıldığını, asıl borçlu olan davalı Recep açısından ipoteğin paraya çevrilmesi takibi ile beraber ilamsız takip yapılmasının mümkün olmadığı, davalı Vehbi açısından da bizzat ipoteği veren kişi olması sebebiyle aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi takibi ile beraber ilamsız takip yapılmasının mümkün olmadığını bildirerek davanın reddi ile % 40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre. taraflar arasında alacağın miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, ipotek senedine göre Vehbi'nin verdiği ipoteğin, kefili olduğu Recep'in borcuna da teminat oluşturduğu takibin Vehbi'nin kredi borcu için değil, kefil sıfatıyla yer aldığı Recep'in borcu için başlatıldığı, dolayısıyla mükerrerlik durumu bulunmadığı gibi ipoteğin itiraz edilen borcu karşılamadığı, İİK.nun 45.maddesi gereğince bankanın tahsilde tekerrür olmamak koşulu ile icra takibi yapmasına yasal engel bulunmadığı gerekçeleriyle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takip konusu alacağın % 40'ı oranında inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu ilamsız icra takibi Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan banka alacağının tahsili amacıyla kredi borçlusu Recep Ş. ve müteselsil kefil Vehbi Ş. aleyhine yapılmıştır. Davalıların itirazı üzerine işbu itirazın iptali davası açılmıştır.
Her kadar davalı asıl borçlu Recep Ş.'in kredi borcu için verilmiş bir ipoteğe dosyada rastlanılmamış ise de, davalı Vehbi Ş.'in taşınmazını hem kendi borcu hem de kefaletlerinin teminatı olarak davacı banka lehine ipotek tesis ettirdiği ipotek akdinin tetkikinden anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı Vehbi Ş. yönünden kefaletinin teminatı olarak ipotek, verilmiş, olması nedeniyle somut olayda İİK.nun 45.maddesi hükmünün uygulanması gerekir. Anılan yasa hükmüne göre;rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan bile olsa alacaklı yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Ancak, rehnin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebilir. Her ne kadar mahkemece ipoteğin, itiraz edilen borcu karşılamadığı belirtilmişse de, gerek dava dışı ipotekli takip dosyası, gerekse iş bu dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden mahkemenin bu konudaki değerlendirmesinin yeterli araştırma ve incelemeye dayanmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılacak iş, belirtilen ilkeler çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesinden ibaret olmalıdır.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 1.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 28-04-2012, 23:47   #3
tiryakim

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/4354
Karar: 2004/11520
Karar Tarihi: 22.11.2004
İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - DAVACI ŞİRKETİN FİRMAYA İHRACAT YAPTIĞI - DAVALI ŞİRKETİN GARANTÖR OLDUĞU - ŞİRKETİN ÖDEMELERİNİ AÇIKLAR BİR İLİŞKİYE ULAŞILAMADIĞI - ÖDEMELERİN KEFALET KAPSAMINDA GERÇEKLEŞTİĞİNİN ANLAŞILDIĞI - DAVANIN REDDİNİN İSABETLİ OLUŞU

ÖZET: Somut olayda davacı şirketin firmaya ihracat yaptığı, borçlu Recep'in Fatma Ayvazoğlu'nun eşi olduğu ve davalı şirketin ise garantör olduğu, davacı defterlerinde tahsilat kaydının garantör olduğu açıklanan şirketin ödemelerini açıklar bir ilişkiye ulaşılamadığı bu nedenle ödemelerin kefalet kapsamında gerçekleştiği anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddi isabetlidir.
Dava: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Karar: Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki sonucu müvekkilinden istenilen mallara karşılık davalı Recep Ayazoğlu adına kayıtlı taşınmazın lehlerine ipotek edildiğini davalının borcunu ödememesi nedeniyle aleyhlerine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla girişilen takibe mesnetsiz itiraz edildiğini iddia ederek itirazlarının iptaliyle takibin devamı ve %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, ipotek belgesinin vekaleten imzalandığını, vekilin yalnızca çek hesabının teminatı olarak ipotek vermesi gerekirken yetkisini aşarak geniş bir ipotek tesis ettiğini bu nedenle ipoteğin fekki için dava açıldığını ve derdest olduğunu, müvekkilinin aldığı faturalı mal bedellerinin fazlasıyla ödendiğini, borçları olmadığını belirterek davanın reddiyle %40 tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre davacı şirketin Fatma Ayazoğlu Paşa Feinkost firmasına ihracat yaptığı, borçlu Recep'in Fatma Ayvazoğlu'nun eşi olduğu ve davalı şirketin ise garantör olduğu, davacı defterlerinde tahsilat kaydının garantör olduğu açıklanan şirketin ödemelerini açıklar bir ilişkiye ulaşılamadığı bu nedenle ödemelerin kefalet kapsamında gerçekleştiği anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Sonuç: Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 22.11.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 30-04-2012, 15:31   #4
harkan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av m bayraktar
değerli meslektaşlarım
Bir genel kredi sözleşmesinin dört kefilinden biri olan A şahsı kefili bulunduğu bu kredi için AYRICA şahsına ait bir ipoteği banka lehine sunmuştur.Bu kişi bu durumda hem kefil hemde ipotek borçlusu olarak kredinin garantörü olarak kabul edilebilirmi? ve diğer kefillere karşı borçun tamamından sorumlu tutulabilirmi.Özetle bu kefili ipotek borçlusu da olması hasebiyle asıl borçlu gibi tüm borçtan sorumlu tutabilirmiyiz.

1-garantör sıfatı için açıkça garantör olduğu (bk 110) belirli olmalıdır
2-"diğer kefillere karşı borçun tamamından sorumlu tutulabilirmi" soru anlaşılmıyor?
3-müteselsil kefil müşterek borçlu ise borcun tamamından sorumludur
4-kefalet ayrı ipotek ayrı değerlendirilmelidir, ancak kendi kefaletinin teminatı olarak ipotek verilmişe iik 45 uygulanır
Old 30-04-2012, 16:32   #5
av m bayraktar

 
Varsayılan

harkan bey aslında ifade etmek isetdiğim husu şudur

müteselsil kefil aynı zamanda ipotek vererek ipotek borçlusu olmuşssa yani borcun ödenmesini dahada bi garanti altına almış ise acaba bu kredi kapsamında kendisini garantör olarak kabul edebilirmiyiz.

teşekkür ederim.
Old 01-05-2012, 11:06   #6
harkan

 
Varsayılan

bk 110- 3. kişinin fiilini taahhüt- garanti sözleşmesi, bu kapsamda bir sözleşme yok ise kefalet-ipotek nedeniyle garantör kabul edilemez
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Okuma yazma bilmediği halde, imza atarak kefil olan ve ipotek veren Av. İlhan SALBAŞ Meslektaşların Soruları 4 16-08-2015 23:54
Kredi kartında Asıl Borçlu ile Kredi Kartına Kefil Olan Kişi tiryakim Meslektaşların Soruları 1 30-01-2012 23:39
ipotek veren kefil-diğer kefillere rücu harkan Meslektaşların Soruları 1 13-02-2011 16:14
şirket ortağı aynı zamanda o şirketin vekili olup serbest avukatlık yapabilirmi av_meliha Meslektaşların Soruları 5 27-05-2008 13:43


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03605103 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.