Karakolda dayağa suçüstü

MERSİN - Gözaltına alınan büfeci 29 yaşındaki Muhammet Ali Köse, karakolda dayak yediğini, esnaf arkadaşlarının gelmesiyle kurtulduğunu söyledi. Köse'nin polis tarafından büfesinde dövüldükten sonra götürüldüğünü gören esnaf, karakola giderek arkadaşlarını sordu. Nezarethaneye giden bir esnafın çırılçıplak halde dayak yerken gördüğü Köse, tepkiler üzerine serbest bırakıldı. Dört polis hakkında adli ve idari soruşturma açıldı.
İddiaya göre 12 Ağustos'ta iki kez Köse'nin Mersin'in Gülnar ilçesinde işlettiği büfeye gelen Merkez Karakolu'nda görevli polisler H.Ç. ve İ.Ş.'yle ismi belirlenemeyen iki polis, ağabeyi Mustafa Kemal Köse'yi sordu. "Bilmiyorum. Polis sizsiniz, gidin bulun" yanıtına sinirlenen polisler, "Bizimle nasıl böyle konuşursun?" diyerek Köse'yi büfede dövdü. Bu sırada büfeye gelen emekli öğretmen Fikret Deniz, Gülnar Devlet Hastanesi'nde memur Tevfik Yılmaz, emekli Atsubay Hasan Gündoğdu, Belediye Başkanlığı makam şoförü Mustafa Kasap'ın gözü önünde dövülen Köse, elleri kelepçelenerek resmi polis otomobiline bindirildi.
İşyerinin camları kırılan Köse, karakol yerine Yassıbağ Köyü'ne giden dağ yoluna götürüldü. Burada da dövülen Köse'nin başına silah dayayan İ.Ş., öldürmekle tehdit etti. Köse'nin büfesinde dövülüp götürüldüğünü gören 15 esnaf, karakola gidip arkadaşlarının akıbetini sordu. Karakol yetkilileri öfkeli esnafı sakinleştirmeye çalışırken, kargaşadan yararlanan İrfan Göktaş nezarethaneye geçtiğinde, Köse'yi çırılçıplak halde dövülmüş şekilde gördü.
Olayın büyümemesi için serbest bırakılan Köse, esnaf arkadaşları tarafından Gülnar Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Köse'nin yüzünde, sırtında, göğsünde, kafasında darp izleri bulunduğu, sol serçe parmağında kırık olduğu belirlendi. Sol kolu alçıya alınan Köse, taburcu olunca işyerinin ve vücudundaki darp izlerinin fotoğrafını çektirdi ve savcılığa giderek fotoğraflarla birlikte suç duyurusunda bulundu.

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=196589

Sayın ayşe arslan,
Haberiniz için teşekkürler, ancak bundan önce bu nitelikte haberlerin hukuksal bir yanı olmadığını belirtmiştiniz.

Alıntı: İcra müdürü cinnet geçirdi adlı haberden alıntı:Ayşe arslan Haberin hukuksal hiçbir yanını göremiyorum.Bir intihar vakası adliyede gerçekleşti diye hukuksal olamaz.Saygılarımla.

Alıntı: Adliyede büyük kavga adlı haberden Alıntı:Ayşe arslan Haberin hukuksal niteliği olmadığı konusunda ben de Sy.Suat Ergin'e ve Sy.Gemici'ye katılıyorum.Hukuk hayatla o kadar içiçe ki her haberin içinde hukuki bir unsur bulabiliriz ama iyi analiz etmek gerekiyor diye düşünüyorum.Aksi takdirde gazetelerden okuduğumuz her tür haberi buraya eklemek kaçınılmaz olur.Saygılarımla.

Saygılar..

Sayın Sacit her site üyesi gibi yorumumu yazmıştım.Bana katılmayabilirsiniz.Ama ben kendi fikirlerimle çelişkiye düşmüş değilim.Siz henüz öğrencisiniz bu nedenle Genel Kamu Hukuku dersi almadınız diye tahmin ediyorum.Bu çıkışınızın sebebini buna bağlıyorum.Sayın Sacit Ülkemizin çok önemli bir sorunuydu gözaltında kötü muamele.Hatta bu nedenle İham'da bir çok dava açılmış ve devlet yüklü miktarlarda tazminat ödemek durumunda kalmıştır.Bu alanda çok tartışıldı çok çalışmalar yapıldı.Kolluk Kuvvetlerine İnsan Hakları Hukuku dersi verildi.Bişeyler değişti diye düşünürken karşıma böyle bir haber çıktı.Gördüğünüz gibi Sy.Sacit bu haber sadece bir dayak haberi değildir Saygılarımla.

Selamlar,

Benim ismim de geçtiği için yanıtlamak isterim. Sayın ahmetsacit, bildiğim kadarıyla siz İnsan Hakları Hukuku Çalışma Gurubu içerisindesiniz. Keşke bu haberi önce siz değerlendirip çalışma gurubunuza alsaydınız ve tartışma başlatsaydınız. Hadi haberi görmediniz diyelim. Ama haberi buraya taşıyan meslektaşımızı eleştirmeseydiniz hiç olmazsa...

İnsan Hakları Hukuku'na bu kadar uygun başka bir hukuk haberi olabilir mi? Hem Anayasa, hem Uluslararası Sözleşmelere, hem CMK'ya aykırı bir sürü keyfilik var haberdeki polislerin yaptıklarında...

Bence teşekkür etmek gerekir Sayın ayşe.arslan'a...

Saygılarımla

Sayın Ergin ve arslan,
Haberi ilk olarak pek dikkatli okumadım, ve sayın arslanın diğer haberlere karşı tutumu aklıma geldi ve merak ederek bu mesajı yollamıştım.
Haberi 2. defa okuyunca durumun farklı olduğunu anladım.Eğer düzeltilmeyecek bir hata yaptımsa sayın arslandan özür diliyorum.Tamamen haklısınız.
Habere sizin açınızdan bakıyorum...
İnsa hakları çalışma gurubu hiç işler değil, bu yüzden hiç düşünemedim, tekrar özür dilerim..
Saygılar...

Sayın Sacit özür dilemeniz büyük incelik.Benim için ortada sorun yok,yanlış anlama olmuş sadece.Cevap yazmadan önce sakin olursanız ve önce karşınızdakinin ne yazdığını anlamaya çalışırsanız eminim ki böyle bir durumla karşılaşmayağız bir daha Kişi özgürlüğü ihlalleri ve kötü muamale ülkemizin uluslarası platformda da itibarını zedeleyen konulardır.Gördüğüm kadarıyla insan hakları hukukuna oldukça ilgilisiniz.4.sınıfa geldiğinizde değerli hocamız Osman Doğru insan hakları hukuku dersini ayrıntılı bir şekilde (emin olun en ince ayrıntısına kadar )anlatacak.Saygılarımla.