Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescili davalarında davacı taraf sıfatının sonradan kazanılması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-02-2018, 12:17   #1
Nurnihan

 
Mutlu Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescili davalarında davacı taraf sıfatının sonradan kazanılması

Değerli meslektaşlarım,

Müvekkilim tarafından açılmış muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescili davasında daha taraf teşkili sağlanmadan vekaletname sunduk ve halen taraf teşkili sağlanmış değil.(Bu hususun soracağım soru hususunda etkisi olduğunu da düşünmüyorum.)

Müvekkil davacı adına açılmış davada problem görünmüyor, lakin davalı haricindeki diğer mirasçılar da bu davada taraf olmak istiyor. Dava dilekçesinde izahlar ve talep kısmında "taşınmazın kaydının muvazaa nedeni ile iptali ile veraset belgesindeki miras hisseleri oranında tapuya tesciline" karar verilmesi istenilmiştir. Fakat diğer mirasçıların adı belirtilmediği gibi,bütün mirasçıların adına talepte bulunulduğu da açıkça yer almamaktadır.

Açılmış bu davada, diğer mirasçılar adına da sonuç almak için nasıl bir yol takip edilebileceği hususunda bilgi ve tecrübesi olan meslektaşlarım cevapta bulunurlarsa sevinirim.

Şimdiden hepinize teşekkür ederim. Bol kazançlı günler. Selam ile...
Old 23-02-2018, 12:28   #2
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Diğer mirasçılar adına gecikmeksizin, asli müdahale dilekçesi. Sizlere de bol kazançlı günler. Saygılarımla.
Old 23-02-2018, 15:42   #3
Nurnihan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Cumhur Okyay
Diğer mirasçılar adına gecikmeksizin, asli müdahale dilekçesi. Sizlere de bol kazançlı günler. Saygılarımla.
Değerli zamanınızı ayırıp cevap verdiğiniz için çok teşekkür ederim sayın meslektaşım Cumhur Bey.
Esasen benim de aklıma ilk gelen müdahillik oldu,ama asli müdahalede yeni bir dava açıp ilk dava ile birleştirmekten bahsediyor HMK mad.65:

“Bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişi, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabilir.

Asli müdahale davası ile asıl yargılama birlikte yürütülür ve karara bağlanır.”

Diğer taraftan, fer'i müdahale de müdahil tarafı tamamen yanında yer aldığı kişinin kaderine bağlayan, ondan ayrı söz hakkı tanımayan ve taraf olarak dahi nitelemeyen bir müessese.

Bu çekincelerle müdahale dilekçesi ile çözemeyeceğimi düşünmüştüm.

Madde metnine gereğinden fazla mı bağlı kalıyorum ya da metni yanlış mı yorumluyorum, ne dersiniz? Selam ile
Old 23-02-2018, 18:31   #4
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Asli müdahale talebinizi içeren dilekçenizi verin ve duruşmada bahsediniz, Mahkemenin, size duruşmada bir cevabı olacaktır. Saygılarımla.
Old 23-02-2018, 22:52   #5
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/19255
K. 2017/773
T. 8.2.2017


DAVA : Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil ve alacak davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptal ve tescil yönünden davanın reddine, alacak yönünden ise davanın kabulüne dair olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil ve alacak istemine ilişkindir.

Davacı, ortak mirasbırakanları ...'in maliki olduğu 271 ada 1 parselde kayıtlı 7 numaralı bağımsız bölümü 11.04.1995 tarihli ölünceye kadar bakma akdiyle davalı ikinci eşine temlik ettiğini, işlemin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile taşınmazın terekeye iadesine, mirasbırakanın maliki olduğu 1, 2, 8 ve 15 numaralı bağımsız bölümleri kiraya vererek gelir elde ettiğinden, aldığı kira bedelleri yönünden payına düşen miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, iddiaların doğru olmadığını, bakım borcunu yerine getirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece tapu iptal ve tescil yönünden davanın reddine, alacak yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.

İddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimine göre; davada, tapu iptal ve tescil istemi yönünden muris muvazaası hukuksal nedenine dayanıldığı, terekeye iade istemi ile eldeki davanın açıldığı, davalının da mirasçı olup terekenin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu açıktır.

Bilindiği üzere, elbirliği ( iştirak ) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık sebebiyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur.

Türk Medeni Kanunu'nun ( TMK ) 701.-703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin ( ortaklığın ) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Değinilen mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu kural, TMK'nin 701. maddesinde ( ... Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. ) biçiminde açıklanmıştır. Elbirliği ( iştirak ) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Şayet yasa veya elbirliği ( iştirak ) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların ( iştirakçilerin ) oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu vardır.

TMK'nin 702/2. maddesi bu yönde açık hüküm getirmiştir. Ancak, açıklanan kural yargısal uygulamada kısmen yumuşatılmış bir ortağın tek başına dava açabileceği, ne varki, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği kabul edilmiştir. ( ll.l0.982 tarihli l982/3-2 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ) Nitekim bu görüş bilimsel alanda da aynen benimsenmiştir.

Somut olayda, davanın mirasçıya karşı terekeye döndürme istemli olarak muris muvazaası hukuksal nedenine dayanılarak açıldığı ve dava dışı mirasçıların bulunduğu gözetilmeksizin karar verildiği anlaşılmıştır.

Hâl böyle olunca, mirasbırakan ...'in ölüm tarihi itibariyle terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu ve davaya katılmayan mirasçılarının bulunduğu gözetilerek, davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması yada miras şirketine TMK'nın 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazı açıklanan yön itibarıyle yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan sebeple ( 6100 Sayılı Kanun'un geçici 3.maddesi yollaması ile ) 1086 Sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene iadesine, 08.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.(KAZANCI)

T.C.
YARGITAY
1.HUKUK DAİRESİ
EsasNo :2014 /20200
Karar No:2015/ 269
Karar T. : 14.01.2015


Davacılar, miras bırakanları M.U:nun 107 ada 130 parsel sayılı taşınmazı muvazaalı ve terekeden mal kaçırma amacı ile davalıya satış suretiyle temlik ettiğini ileriye sürerek tapu iptal ve tüm mirasçılar adına tescil, olmadığı takdirde tenkis isteği ile eldeki davayı açmıştır.

Dava dilekçesi içeriği ve iddianın ileriye sürülüş biçimine göre ,davada elbirliği halinde mülkiyetin bulunduğu açıktır.

Şayet yasa veya elbirliği halindeki mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemiş ise ,ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu vardır.

TMK.nun 702/2 maddesi bu yönde açık hüküm getirmiştir. Ancak ,açıklanan kural yargısal uygulamada kısmen yumuşatılmış bir ortağın tek başına dava açabileceği ,ne var ki davaya devam edilebilmesi için öteki ortakların olurunun alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği kabul edilmiştir.( 11.10.1982 tarih 1982/3-2 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararı) Nitekim bu görüş bilimsel alanda da aynen benimsenmiştir.

Somut olayda, elbirliği halinde mülkiyet söz konusu olup, dava dışı ortaklar bulunmaktadır. Hal böyle olunca davaya katılmayan ortaklar F,S ve G’nin olurlarının alınması ya da miras şirketine TMK.nun 640.mad. uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir.
Old 26-02-2018, 11:01   #6
Nurnihan

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım Cumhur Bey ve yine sayın meslektaşım Yücel Bey,
Her ikinize de çok teşekkür ediyorum. Sanırım ikiniz de asli müdahale talebinde bulunmam gerektiği görüşündesiniz. Müvekkilce açılan davada terekeye döndürme talep edilmemiş, açıkça diğer mirasçılar adına hareket edildiği de belirtilmemiş, ama tapu kaydının iptali ile mirasçıların hissesi oranında tescil talep edilmiş.

Son yıllardaki yargıtay kararlarında, mirasçının tek başına açtığı dava ile kendi hissesi için tescil talep hakkı olduğuna ilişkin görüşleri okumuştum. ( Bulmaya çalışıp ekleyeyim .) Bu nedenle, böyle bir hak karşısında, açtığımız davada terekeye döndürme talebi olmadığından acaba diğer davacılar zorunlu arkadaş kabul edilmez mi endişesi taşımakta idim.

Sizlerin açıklama ve tecrübeleriniz ışığında, asli müdahale dilekçesi vererek davaya devam edeceğim.

Tekrardan teşekkürlerimi sunuyorum. Bol kazanç ve esenlik dileği ile...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Alacaklının muris muvazaasına dayalı tapu iptali tescil davası Monete Meslektaşların Soruları 5 05-04-2021 11:15
muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescili,terditli dava ferit alphan Meslektaşların Soruları 2 21-01-2013 11:52
Muris Muvazaasına dayalı sebepsiz zenginleşme davasında 3. kişi olan bankanın durumu hakikiavukat Meslektaşların Soruları 0 17-05-2010 19:29
Muris Muvazaasına Dayalı Alacak Davası Av. Mesut Kaplan Meslektaşların Soruları 2 14-01-2010 18:36
Muris muvazaasına dayalı sebepsiz zenginleşme hakikiavukat Meslektaşların Soruları 1 21-11-2009 11:10


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05019808 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.